26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Merkez Bankası Başkanı, bankanın 75. kuruluş yılında ciddi bir kredibilite açığının bulunduğunu itiraf etti 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sorun ‘itibar zafiyeti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Mayıs 2007 itibarıyla Merkez Bankası’nın ciddi bir kredibilite açığı ile karşı karşıya olduğu itirafında bulundu. Avrupa Merkez Bankası Başkanı JeanClaude Trichet de Asya krizini anımsatarak, küresel finansın dayanıklı bir temel üzerine inşa edildiğini, ancak risklere karşı temkinli davranılması gerektiğini belirtti. Merkez Bankası’nın davetlisi olarak gelen Trichet, Merkez Bankası’nın 75. kuruluş yıldönümü çerçevesinde, Swissotel’de “Yeni Görünüm Çizmek: Gelişmekte Olan Piyasaların Dünya Ekonomisine Artan Etkisi’’ konulu konferans verdi. Açılış konuşmasını yapan Yılmaz, Merkez Bankası’nın 1923 yılında kurulduğunu, Mayıs 2001’de ise tam bağımsız hale geldiğini söyledi. Trichet de “Gelişmekte olan piyasaların önemi git Kimin Eli Kimin Cebinde Hukukçu değilim, ama Türkiye’de uzun yıllar gazetecilik yapmanın sonucu, anayasa, yasa değişiklikleri, hukuk tartışmaları içinde boğuşup durmanın getirdiği bir yabancı kalamama durumu var... Seçim kararı sonrası, AKP’nin hukuku zorlayarak yapmaya çalıştığı anayasa değişikliklerinin sonuç almaktan çok kamuoyuna oynamaya yönelik olduğuna inanıyorum. Anayasada Cumhurbaşkanlığı’nın sorumluluk, yetkileri ile seçilme biçimi arasında yaratılmak istenen çelişkinin, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında çorba yaratılmasının sakıncalarını umursamayan sorumsuzluk bir yana, AKP’nin, Başbakan Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı seçtirebilmekten çok, Köşk’ü ele geçirememenin öfkesi ile kriz yaratmayı amaçladıklarını ortaya koyuyor.. Sonuçta hukuken geçerli kılınabilse dahi sonraki seçimler için geçerli olabilecek halkoylaması ile cumhurbaşkanını seçme yönteminin bu seçimlere uyarlanmaya çalışılmasının hukukla bağdaşır bir yanı olabilir mi? Hukuk, akıl, mantık, Erdoğan’ın padişah yetkisi kullanıyor havalarında almış olduğu yaz ortası seçimden çıkacak yeni parlamentonun, kalınan yerden Cumhurbaşkanlığı seçimini gerçekleştirme iradesini kullanmasını gerekli kılıyor. Yürürlükteki anayasal düzen içinde alınmış seçim kararından sonra oluşacak Meclis iradesinin üstüne çıkabilecek güç olabilir mi? AKP, sistemi altüst eden anayasal değişiklik paketi ile de yetinmiyor. Tartışmalı yeterli oyu bulabilme adına anayasa değişikliğinde kullandığı ANAVATAN’ı satarak, verdiği sözden geri dönerek, bu kez yasa değişikliği ile referandum süresini kısaltarak, takvimi seçimle ilişkilendirmeye çalışıyor... Takıyyecilik bir kez siyasi karakter olarak kabul edilmeye görülsün. Her tür oyun, yalan dolan mübah... Başbakan Erdoğan ve ekibi, besbelli bu Meclis’te yakaladıkları parmak çoğunluğunu bir dahaki Meclis’te yakalayamayacaklarının bilincinde olarak, bu Meclis kararı ile gelecek Meclis’in siyasi iradesine ipotek koymaya çalışıyorlar. Erdoğan dahası seçim listelerini yapmadan AKP’lilerin açık oylarını alarak, milletvekilliğini ellerinden alma tehdidi ile oy kulandırmakta siyasi, ahlaki hiçbir sakınca görmüyor.. 22 Temmuz’da seçime gidiyoruz. Sözde bizi yönetecekleri, gelecek siyasi iradeyi belirleyeceğiz. Ancak bu arada cumhurbaşkanımızı hangi anayasal düzene göre, hangi geçerli yasalarla, hangi koşullarda, hangi tarihte, seçeceğimiz yeni Meclis’in iradesiyle mi yoksa halkoylaması ile mi seçileceğine ilişkin.. hiçbir şeyi bilemiyoruz... ??? AKP’nin yeni seçime yönelik milletvekilleri listesi belli olmasa da, adaylıklarına yeşil ışık yakılan, daha çok sayıda olacakları varsayılan kadın milletvekili aday adayları belli. AKP’nin hükümet kadrolarında, Cumhurbaşkanlığı’nı ele geçirme projesinde, erkek milletvekillerinin çoğunluğunda, en acısı da iktidar icraatları sürecinde tüm kadrolaşmalarında, eş olarak belirleyici olan, aile yapısı, kimlikte bayrak yapılmış türbanlılar, kadın aday adayları arasında görünmüyorlar. Besbelli şu aşamada kamu alanında yeni bir hukuk tartışmasına yol açmamak üzere, takıyye yapabilmeye yönelik türbanlı, çarşaflı AKP’nin tabanını, gücünü, kimliğini oluşturan kadınlar geriye çekilmiş. Aile yapıları, yaşam biçimleri AKP ile yüzde yüz çelişen kadınlar vitrinde kullanılmak üzere aday adayı listelerine doldurulmuş. Seçilebilecek yerlerde listelere alınırlarsa, parlamentoda da olacaklar. AKP’nin takıyye yapmasında vitrinde kullanılmayı, milletvekili olabilmenin nimetleri için seçmiş, yaşam biçimleri, kimlikleri ile partinin erkekleri, siyasi liderlikleri, ideolojisiyle yüzde yüz çelişkili bu kadınların, gerçek kadın kimliğini ne ölçüde temsil ettiklerini sorgulamanın bile bir anlamı yok. Belki bir önceki seçimde AKP liderliğinin söylemini ciddiye almak, değiştiklerine bir ölçüde olsun inanma olasılığı, şansı vardı. İktidar icraatlarından sonra kimse kimseyi kandırmaya kalkışmasın. En son Bağcılar Lisesi üzerinden yapılan namaz kavgası tek başına yeterli, çarpıcı kanıt. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin tartışılamaz eğitim birliği, ilkelerine göre çok simgesel, çok büyük bir anayasal suçun işlendiği ortada. Fotoğraflarla okul binası içinde, yönetimin baskısı altında öğrencilere namaz kıldırıldığı kanıtlanıyor. Bakan, Milli Eğitim Müdürü kıvırtıyorlar. Hükümet düzeyinde habersiz olunmuş olunduğuna inanmaya çalışsak bile, derhal el konulması yerine, örtbas etme çabaları, AKP iktidarı elinde, gençliğimizin, eğitimimizin, Cumhuriyet ve laikliğin ne ölçüde ciddi tehdit altında olduğunun kanıtı değil mi? soner@cumhuriyet.com.tr Trichet Dünya ekonomisi ciddi bir değişim sürecinde. Gelişmekte olan dönemin yükünü nasıl çekeceğiz, etkisi ne olacak henüz bilmiyoruz. Türkiye de gelişmekte olan ülkeler arasında en önemlilerinden. Türkiye’ye 2002 yılından bu yana 100 milyar dolarlık yabancı sermaye girdi. Ancak risklere dikkat. Trichet ve Yılmaz bir süre ayak üstü sohbet etti. Yılmaz Merkez Bankası mayıs sonu itibarıyla ciddi kredibilite açığı ile karşı karşıya. Gelecek aylarda enflasyon düşecek. Ancak aynı zamanda dikkat edilmesi gereken enflasyon beklentilerini belirleyen başka önemli faktörler de var. Mesela gelir politikası, mali politikalar ve siyasi görünüş... tikçe artıyor. Bu ülkelerin çoğunda şehirleşme önemli olgu. Dünya GSMH’sinin yüzde 40’ını alıyorlar. Son 5 yılda yüzde 7 büyüme sağlandı. Türkiye de benzer durumda” dedi. Trichet, bu ülkelerin dünyaya entegrasyonu çerçevesinde düşük maliyetli ücret ler neticesinde ürün fiyatlarının gerilediğini, enflasyon baskısının azaldığını, buna karşın Çin ve Hindistan’da artan talebin hammadde fi yatlarını artırdığını, bunun da enflasyonist baskı yarattığını belirtti. Trichet, dünya devi 20 şirketin 4’ünün, dünyadaki en zengin 20 kişiden 7’sinin de gelişmekte olan ülkelerde bulunduğunu belirterek “Çin’de 2005 yılı itibarıyla 300 binden fazla milyoner var. Tabii bu tablo gelir dağılımının göstergesi değil. Fakirlikle mücadele çok önemli. Gelişmekte olan ülkeler yarın bugünden daha fazla ağırlıklı olacak. Trendi şimdiden görmek mümkün” diye konuştu. Daha sonra soruları yanıtlayan Trichet, IMF’nin iş yönetişim yapısının değişmeye başladığını belirtti. Trichet, Çin’in dünya ekonomisi üzerindeki etkisinin sorulması üzerine de “Gelişmeleri takip ediyoruz. Asya krizinden bu yana herkes birbirine bağlı olduğunu biliyor. Rehavete kapılma imkânı yok. Küresel finans dayanıklı olduğunu ortaya koydu. Bu temel üzerine inşa edildi. Ancak temkinli olmak lazım. Riskler olduğunu da bilelim” uyarısında bulundu. 1.31 YTL ’NİN ALTINDA Dışsatım mayısta bir önceki aya göre yüzde 26 artışla 9.1 milyar dolara ulaştı Dolar 15 ayın en düşük seviyesinde Ekonomi Servisi Yurtdışı piyasalardaki olumlu havanın etkisiyle dolardaki düşüş sürüyor. Bankalararası piyasada dolar 1.3090 YTL ile 7 Mart 2006’dan bu yana en düşük seviyeye indi. Dolar gün içinde en yüksek 1.3200 YTL ’yi gördü. Geçen yıl mart başında dolar 1.3170 seviyelerindeydi. A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, dövizdeki gerilemenin iki nedeni bulunduğunu söyledi. Ana belirleyicinin, gelişmekte olan ülkelere risk iştahının devam etmesi olduğunu anlatan Salar, bu durumun sadece Türkiye’ye özgü olmadığını, benzer ülkelerin birçoğunun da paralarının değer kazandığını kaydetti. İkinci nedenin ise faiz oranlarının yüksekliği olduğunu aktaran Salar, bunun yatırımcı için cazibe yarattığının altını çizdi. Oy avcılığı için desteksiz vaat GÜRSU KUNT ANTALYA Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) mayıs ayı ihracat rakamları Antalya’da açıklandı. TİM Başkanı Oğuz Satıcı, 100 milyar dolarlık ihracat sözünü yerine getireceklerini belirtirken mayısta 9 milyar 160 milyon dolarla bugüne kadarki en yüksek aylık değere ulaşıldığını söyledi. Bugünkü ihracat rakamlarına yiyerek, içerek, oturarak, konuşarak ulaşmadıklarını söyleyen Satıcı, ihracata yönelik eleştirilere rağmen rakamların ortada olduğunu belirtti. Seçim atmosferine girilmesiyle birlikte mali disiplinde tehlike sinyalle ? İhracat rakamlarını açıklayan TİM Başkanı Satıcı, seçim atmosferine girilmesiyle tehlikeli sinyallerin ortaya çıktığına dikkat çekti. rinin ortaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Satıcı, Türkiye’de seçim dönemlerinde “oy avcılığına” yönelik kaynaksız, desteksiz vaatler döneminin geride bırakılması gerektiğini, oy avcılığı için devlet kasasından vaatte bulunulması girişimlerine de gereken tepkinin gösterilmesi gerektiğini vurguladı. ‘Aşırı değerlenme var’ İhracatı bulaşıcı bir hastalığa benzeten Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise “Aslında herkes bu bulaşıcı ama yararlı hastalığa yakalandı” dedi. Bu yıl elde edilecek 100 milyar dolarlık ihracatın çok önemli olduğunu söyleyen Tüzmen’e göre, bunun aşılması halinde Türkiye’yi kimse tutamayacak. Tüzmen, geçen yıl ihracatın ithalatı karşılama oranının kritik noktaya gittiğini, ancak bu yıl oranın 66’ya yükseldiğini savundu. Tüzmen bir soru üzerine, döviz kuruna direkt müdahalenin tehlikeli olabileceğini belirterek “Müdahale faiz oranlarıyla birlikte yedirilerek yapılmalıdır. Yüzde 4044 aşırı değerlenme var. İyi düşünülmeli” dedi. Satıcı ve bakan Tüzmen ihracat rakamlarını açıkladı. KOOPC KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ1 2007 YAZ BULUŞMASI Dr. Erdal ATABEK ile söyleşi SEÇİMLER VE TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ 3 Haziran 2007 Pazar, Saat: 14.00 SilivriÇanta Cumhuriyet Mahallesi Kır Kahvesi NOT: Etkinlik günü saat 11.30’da Taksim AKM önünden araç kaldırılacaktır. İletişim Tel: 0212 291 89 82/83 CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear