26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 HAZİRAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Ateş ve Komplo Çemberindeki Türkiye’de Seçimler Kamil Demirci, ailesiyle birlikte Şırnak’ta şehit düşen oğlu Ayhan Demirci’nin mezarında. (AA) Babalar şehitlerine koştu Haber Merkezi Babalar Günü, dün, babalarına duydukları sevgiyi birbirinden güzel hediyelerle perçinleyen milyonlarca evlat tarafından sevgiyle kutlandı. Alışveriş sektörünün yüzünü de güldüren bu özel günde evlatlarını mezarları başında ziyaret eden babalarınsa yürekleri buruktu. Bu özel gün de tıpkı Anneler Günü ve Sevgililer Günü gibi hediyelik eşya mağazalarının yüzünü güldürdü. Babaların seveceği gömlekler, kravatlar, giysiler, parfümler, çakmaklar, hobilerine göre olta takımları, evlerinde boş zamanlarında yaptıkları tamirat işlerinde kullanacakları alet takımları, müzik dinlemekten zevk alan babalara sevdikleri albümler, akla gelebilecek her şey adeta kapışıldı. Çoğu mağaza, bu özel gün için indirimli armağanlar da hazırladı. Babalar Günü’nde hediyelerin yanı sıra kutlamalar sanal âlemde de hız kesmedi. Babalar için sayısız ekart ve mesaj gönderildi. BABALARIN ACI GÜNÜ ŞEHİT Birçok evladın babasına sevgiyle sarıldığı bu özel günde kimi babalar evlatlarının mezarları başındaydı. Şırnak’ta 5 Mayıs’ta şehit olan Jandarma Komando Er Ayhan Demirci’nin babası Kamil Demirci bunlardan sadece birisi. Oğlunun asker fotoğrafıyla şehitliğe giden Kamil Demirci ile şehidin annesi Makbule Demirci, kardeşi Arzu Öztürk, mezar başında dua ettiler. Babalar Günü’nü birlikte kutlayamamanın üzüntüsünü yaşadığını söyleyen Demirci, “Evladım yanımda olsaydı benim için her gün Babalar Günü olurdu’’ dedi. TİYATROYA DEĞİL, TAYYİP BEYİN HANIM ADAYLARINI SEYRETMEYE GİDİYORUZ.. Keneyle hatalı mücadele OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Doğancı, “Zamanında teşhis konulamaması, ilaç sıkıntısı ve tahlillerdeki gecikmeler KKKA hastalığıyla mücadeleyi zorlaştırdığını söyledi CEMİL CİĞERİM SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Doğancı, kene ısırmasıyla ortaya çıkan ve bugüne kadar 60’tan fazla kişinin ölümüne yol açan “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” (KKKA) hastalığının önlenmesi konusunda birçok hata yapıldığını vurguladı. Doğancı, Türkiye’de hastalığın tanısının çok geç konulduğunu, testlerin sonuçlarının günler sonra açıklandığını savunurken, tedavi sürecinde kullanılan 600900 YTL ’lik ilacın maliyetinin Sağlık Bakanlığı’nca karşılanmamasının da önemli sorunlara yol açtığına dikkat çekti. Prof. Dr. Doğancı bugüne kadar 1000’i aşkın kişinin hastalık şüphesiyle hastaneye başvurduğunu ve bunlardan 60’ının yaşamını yitirdiğini belirterek “2002’de, Türkiye’nin çevresindeki tüm ülkelerde hastalık riski var ken, ‘Bizim ülkemiz neden risk altında değil’ sorusu sorulmalıydı ve buna karşı önlem alınmalıydı” dedi. Hastalık ilk olarak 2000 yılı yaz aylarında Çorum ve Tokat civarında görüldüğünde teşhis konulamadığına ancak 3 yıl sonra KKKA salgını olduğunun kabul edildiğine dikkat çeken Doğancı, benzer sürecin tahlillerde de yaşandığını ifade etti. Kan örneklerinin önce Ankara’daki Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’ne gönderildiğini anlatan Doğancı, şu çarpıcı örneği verdi: “Sonuçların bize ulaştırılmasında çok önemli ve çağımızın iletişim olanakları göz önüne alındığında kabul edilemez gecikmeler yaşanıyordu. Örneğin ilk 4 olgumuzun sonuçları 54 günde geldi. Hastalık zaten 10 gün sürüyor! Buna itiraz ettiğimiz için ve bazı politik olabileceğini düşündüğümüz uygulamalarla Refik Saydam devre dışı bırakılarak, artık denetleyemeyeceğimiz GATA Ankara’da testlerin yaptırılmasına karar verilmiş. GATA’nın testlere yetişebilmesi de mümkün değildir. Belki merkezi bir doğrulama yapmak istenebilir, o merkezin de çok büyük bir yatırım maliyeti olan Refik Saydam HS Merkezi olması gerekir düşüncesindeyim.” GECİKMELER ‘TAHLİLLERDE YAŞANIYOR’ İLAÇ SIKINTISI Doğancı, KKKA’nın tedavisinde sorunların tahlille sınırlı olmadığını, en büyük sıkıntının ilaç temininde yaşandığını vurguladı. Hastaların tedavisinde yararlanılan “Ribavirin” adlı ilacın Batı dünyasında HepatitC’ye karşı kullanıldığını belirten Doğancı şöyle devam etti: “İlacın maliyeti hasta başına 600900 YTL civarında. Batı ülkelerinde KKKA görülmediğinden ilaç firmaları bu ilacı sadece Hepatit C’de kullandırmak istiyorlar; dolayısıyla endikasyon listesinde KKKA yok. Sağlık Bakanlığı da bu ilacı listeye almıyor. Yani vatandaş 600900 YTL’yi bulup, ilacı satın alıp, hekime getirecek. Sonra da kurul raporu yazılacak ve bakanlığın onayını takiben kişiye geri ödeme yapılacak. Eğer ilaç toplu alınır ise maliyet 400500 YTL civarına iniyor; Çin ve Hint kökenli ilaç ise 1420 ABD Doları civarında.” Türkiye kızgın ve susuz çölün ortasında, bir şeytan üçgeninin göbeğinde serin, yeşil ve sulak bir alan: Bir vaha. 1.3 milyarlık İslam dünyasında, 52 devlet arasında tek ve biricik laik ve demokratik ülke: İnsanlık için bir örnek, eşi bulunmaz bir mücevher. ??? Türkiye bir ateş çemberiyle çevrili. Kuzey Batı’da Balkanlar. Kuzeydoğu’da Kafkaslar. Güneydoğu’da Ortadoğu. Hepsinde sınırlar yeniden çiziliyor. Hepsinde savaş, terör, kan ve gözyaşı. Dünyaya egemen olma stratejisi bu bölgeler üzerindeki oyunlarla belirleniyor. Türkiye bu şeytan üçgeninin tam göbeğinde yer alıyor. ??? İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iki “Blok” arasında kurulan dengeler, Soğuk Savaş’ın bitmesiyle bozuldu. Türkiye artık bir “Blok”un üyesi değil. Türkiye’nin arkasında artık “Dünya güçleri”, “Dünya egemenleri”, Amerika ve Avrupa yok. Türkiye tek başına. Türkiye yalnız. Dünyayı yeniden biçimlendirmek isteyen “eski dostlar” Türkiye’yi bir “kıskaca” aldılar. Bölücü etnik terör sorunu. Kıbrıs sorunu. Ermeni soykırımı iddiası sorunu. İç ve dış güvenlik sorunu. Şeriat tehdidi sorunu. ??? Türkiye, “dostlarından” ve “çevresinden” kaynaklanan üç “emperyalist” tehdit altında: Bir yandan ekonomiye ve siyasete egemen olan ABD. Bir yandan yine ekonomiye ve siyasete egemen olan Avrupa Birliği. Bir yandan din üzerinden sızan, yaşam kültürünü etkileyen ve ekonomik alana müdahaleye çalışan Arap emperyalizmi. Türkiye’nin ekonomik üretimi, hem tarımda hem sanayide tehdit altında. Türkiye’nin hem iç, hem dış güvenliği tehdit altında. Türkiye’nin laik demokrasisi, hem siyasal rejimi ve hem de günlük yaşam özgürlükleri açısından tehdit altında. ??? Üç emperyalizm, üç koldan saldırıyor: Türkiye’de emperyalizm sözcüğünün telaffuzu bile ihanet sayılmaya başlandı. Emperyalizm güçlü. Üç koldan gelen üç emperyalizm üç defa güçlü: Cepler dolmuş, beyinler yıkanmış, mevziler tutulmuş. ??? Türkiye seçimlere, AKP’nin iktidarında gidiyor. ABD ilan etti: AKP’yi destekliyor. AB ilan etti: AKP’yi destekliyor. Kıbrıs Rumları Meclis Başkanı ilan etti: AKP’yi destekliyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesi ilan etti: AKP’yi destekliyor. Irak’ın Kürt Başkanı ilan etti: AKP’yi destekliyor. Arap kardeşlerimiz zaten AKP’nin yanında. ??? Komplo teorileri üretiliyor. Beyinler yıkanıyor. Terör tırmandırılıyor. Türkiye etnik olarak bölünmek isteniyor: PKK destekleniyor, TürkKürt ayrımı pompalanıyor. Türkiye mezhepsel olarak bölünmek isteniyor: AleviSünni farklılığı vurgulanıyor. Türkiye siyasal olarak bölünmek isteniyor: Dincilaik ayrımı hükümet uygulamalarının ana ekseni oldu. Türkiye, ya Batı’dan koparılmak ya da Batı’nın kölesi yapılmak isteniyor. ??? Seçim sonuçları Türkiye için yaşamsal: Türkiye de bir çöle mi dönüşecek? Çevresindeki ateş çemberinin sıcaklığında mı kavrulacak? Yoksa çölün ortasında, çevresi ateş çemberiyle çevrili bir vaha olma özelliğini mi sürdürecek? ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Otomobil gölete uçtu: 5 ölü ? SAKARYA (Cumhuriyet) Sakarya’nın Söğütlü ilçesinde gölete düşen bir otomobildeki 5 kişi yaşamını yitirdi. Söğütlü İlçesi Orta Mahalle Halit Molla Caddesi üzerinde Ali Onur (36) idaresindeki otomobil direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu gölete uçtu. Kaza sonucu otomobilde bulunan sürücü Ali Onur, Yasin Şanlı (29), Kenan Tüccar (35), Bayram Güneş (32) ve Suat Onur boğularak hayatlarını kaybettiler. Kazada ölen Yasin Şanlı’nın İngiltere’ye transfer olan eski Fenerbahçeli futbolcu Tuncay Şanlı’nın amcasının oğlu olduğu öğrenildi. Böcek ısırdı sanıldı, mermi çıktı ? SAMSUN (AA) Samsun’un Tekkeköy ilçesinde böcek ısırdığı zannedilerek hastaneye götürülen 8 yaşındaki kız çocuğunun sırtına tabanca mermisi saplandığı ortaya çıktı. Çay Mahallesi’ndeki evinin önünde bisiklete binen 8 yaşındaki Ezgi Nur Dal, sırtında acı hissetmesi üzerinedurumu ailesine söyledi. Ailesi, küçük kızı böcek ısırdığı şüphesiyle hastaneye götürdü. Küçük kızın yapılan muayenesinde sırtına mermi saplandığı belirlendi. Merminin karaciğere yakın bir bölüme kadar ilerlediğini, operasyonla alınacağı bildirildi. Küçük kızın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu kaydedildi. CUMHURİYET 03 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear