26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2007 CUMA 6 HABERLER Anayasa değişikliği paketi pazarlıklar sonucu AKP ve ANAVATAN’ın imzasıyla Meclis’e sunuldu BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ ‘Halk seçsin’ de uzlaştılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, cumhurbaşkanının 5+5 formülüyle halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği paketini, gün boyu pazarlık yürüttüğü Anavatan Partisi’nden 9 milletvekilinin desteğini de alarak Meclis Başkanlığı’na sundu. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği paketi konusunda dün TBMM’de hareketli saatler yaşandı. AKP, pakete son biçimini vererek öğle saatlerinde ANAVATAN ve CHP’ye sundu. Anayasa paketi oylamasına katılmayacaklarını açıklamalarına karşın ANAVATAN’da hava akşam saatlerinde değişti. Akşam saatlerinde, ANAVATAN ve AKP’nin paket üzerinde uzlaştığı haberleri yayılırken ANAVATAN’dan, “İki parti arasında sadece cumhurbaşkanını halkın seçmesine olanak tanıyan madde üzerinde mutabakat sağlanmıştır. Paketin diğer unsur Tandoğan’dan Çağlayan’a... 14 Nisan, bir tan kızıllığı idi; 29 Nisan’da güneş doğdu. Cumhuriyetimizin o görkemli günlerinden biri de onlar oldu: 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim’le başlayan ve süren o anlamlı takvimde onlar da yerlerini aldılar. Bir kopukluk da görülüyordu: 12 Mart 1980’den beri, göğümüzde biriken kara bulutları silip atan çarpıcı bir olay pek görmedik. Hâlâ faşizmin anayasası ile yönetiliyoruz. 3 Kasım 2002 seçimleri ise mum dikti! Ancak, göğüslerimizi gitgide bastıran ağırlıktan anlıyorduk ki, hançerelerin patlaması yakındır. Ve oldu: 14 Nisan’da Tandoğan’da ve 29 Nisan’da Çağlayan’da olan budur. Şunu da gördük ki, sıradan bir boşalma değil; olan, tarihin derinliklerinden gelen bir hatırlatma ve devletle toplumu yeniden ihya etmek isteyen bir kararlılıktı sözü olan. Bu, anlamlı ve görkemli bir halk hareketidir. “Ne şeriat, ne darbe” diyorlardı. “Türkiye laiktir ve laik kalacaktır” deyip yürüyorlardı. Gelgeç bir hareketleniş mi bunlar? Hayır! Gazetelerden öğreniyoruz ki, önümüzde, aynı doğrultuda, 5 Mayıs’ta Manisa’da ve Çanakkale’de, arkasından İzmir’de eylem. Sırada Adana, Samsun, Trabzon.. var. Bu eylemler, ülkeyi kat edecek ve yurdu yeni bir bütünlük içinde ihya edecek... ? Bu halk hareketinin bir özelliği de, kadınların damgalarını vurmasıydı. Her yaştan kadın oradaydı: Ya ellerinde çocukları ya da kollarında kocaları... “Türkiye laiktir, laik kalacaktır” diye, yürekten haykırdılar. Öyle haykırdılar, çünkü laikliğin olmadığı bir yerde, zulmün en başta kadınları vuracağının bilincindeydiler. Kadınlar, kararlılık için yürüdüler. Kadınlar, ilk olarak mı görülüyorlardı? Hayır! Hasan Pulur’un hatırlattığı gibi (Milliyet, 2.5.2007), Ankara’da Tandoğan, İstanbul’da Çağlayan Meydanı’nı doldurup taşıran bu kadınlar, 80 yıl öncesinde Sultanahmet Meydanı’nı dolduran kadınların torunlarıdır, belki de torunlarının torunlarıdır. O gün “bağımsızlık” için, bugün de “laik Cumhuriyet” için meydanlardaydılar. O Sultanahmet Mitingi’nin unutulmaz hatibi Halide Edip olduysa, şimdi Türkân Saylan, Necla Arat, Nur Serter, Nazan Moroğlu ve başkaları bütünleştiler milyonlarla konuşmalarıyla... ? 1 Mayıs coşkusu, Batı’da, emekçi ve işçilerin birlik ve dayanışma günü olarak bilindiğinden, büyük bir özgürlük içinde yaşanır. Bu özgürlüğün olmadığı bir yerde demokrasinin de olmadığı bilinir. 1 Mayıs’ın şanına layık kutlandığı yılları görmüş ve yaşayanlardan biriyim. 1 Mayıs’ların, nasıl demokratik anlamda eğitici bir rol oynadığına da inanmışımdır. 1970’li yıllar böyle geçti. Geçerken de, 1977’de, faşist bir tertiple, bayrama kan sürüldü; 36 kişi öldürüldü ve yüzlerce insan da yaralandı. Tertipçileri de nasıl olur? bulunamadı... Bu yıl, o acının 30. yılıydı. Hiç olmadı, insanca bir yaklaşım beklenirdi. Kadıköy’de büyük bir buluşma gerçekleştirilir ve 1 Mayıs coşkusu yaşanır. İstanbul tarafında ise valilik, emekçileri Taksim’e sokmamak için öyle önlemler alır ki, kent felç edilir: Yurttaşlar ve öğrenciler perişan edilir. Taksim’e yürümek isteyen gruplar cop ve gaz bombalarıyla durdurulur. Bine yakın kişi gözaltına alınır. Olayları, televizyonlarda ibretle izliyoruz. Yerimizi, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin anlamlı sözlerine bırakmalıyız. Diyor ki, “Biz karanfille bu alana gelebildik. Bir çiçeğe bile tahammül edemeyenlerden demokrasi beklenemez”; “Korktukları işçilerdir, emekçilerdir, korktukları yurttaşların talepleridir...” Yasaksız, copsuz 1 Mayıs’lara diyelim!.. CHP’YE FARKLI METİN AKP’nin anayasa değişikliği paketiyle ilgili olarak CHP’ye taslak metinlerden birini sunduğu ortaya çıktı. Bu metinde cumhurbaşkanına yasama dokunulmazlığı öngörüldü. AKP, bu metni “yanlış paket” diyerek geri çekti ve yenisini gönderdi. Yeni metinde ise yasama dokunulmazlığıyla ilgili tümcenin olmaması dikkat çekti. Bazı hukukçular, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda hakkındaki dosyalar nedeniyle yargılanabileceğini belirtmişlerdi. lerde üye tamsayısının üçte birinden fazla toplantı yetersayısı aranamaz” hükmü konuldu. Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olacak. Bir kimse en fazla 2 defa cumhurbaşkanı seçilebilecek. Cumhurbaşkanlığı’na 20 milletvekilinin yazılı önerisiyle aday gösterilebilecek. Pazarlıklar sonucunda “Ayrıca en son yapılan milletvekili seçimlerinde aldıkları oy toplamları yüzde 10’u aşan partiler bir arada aday gösterebilir” hükmü de pakete eklendi. Genel ları hakkında henüz müzakereler tamamlanmamıştır. Müzakere süreci devam etmektedir” açıklaması geldi. Bazı ANAVATAN milletvekilleri ise pakete imza verdiler. Teklife, 348 AKP’li milletvekilinin yanı sıra 9 ANAVATAN’lı milletvekili de imza attı. Öngörülen değişiklikler: 184 katılımcının yeterli görüldüğü öneriye, “TBMM’de yapılacak tüm toplantı ve seçim oyla yapılacak seçimde geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. İlk oylamada bu çoğunluğun sağlanamaması durumunda oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılacak. Bu oylamaya en çok oy alan iki aday katılacak ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday seçilecek. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde bu oylama referandum şeklinde yapılacak. Anayasanın seçim yasalarında yapılan değişikliklerin ilk seçimde uygulanamayacağına ilişkin hükmü, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılabilmesi için çıkarılması gereken yasa hükümleri ile seçim yasalarında yapılacak değişiklikler bakımından yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde dikkate alınmayacak. Önerinin, yürürlüğe girmesinden itibaren ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi 60 gün içinde yapılacak. Milletvekili seçim dönemi 4 yıla düşürülecek. CEMAATLER Mumcu: Erken seçim takvimi DYPANAVATAN’ın birleşmesini sınırladı Gül için vekile tehdit ? Anavatan Partisi milletvekili Özdoğan, Fethullah Gülen’e yakın cemaatlerin temsilcilerinin Meclis’te yolunu keserek pazar günü yapılacak oylamaya katılması için baskı yaptığını açıkladı. Özdoğan, Erzurum’daki bazı grupların da “Erzurum’a gelince, seni taşlatacağız” diye mesajlar ilettiklerini belirtti. AYŞE SAYIN ‘Yeni çatı’ zora girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) belirlediği erken seçim takvimi, DYP ile ANAVATAN birleşmesini sıkıntıya soktu. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, sıkıştırılmış seçim takviminin “yeni çatı” altında birleşme konusunda kendilerini zora soktuğunu belirterek “İttifak da istenen sinerjiyi yaratmaz. Bu takvim bizi sınırladı” değerlendirmesini yaptı. DYP ve ANAVATAN liderleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi, erken seçim tartışmaları nedeniyle bir süre geri plana düşen “birleşme” görüşmelerini yeniden başlattı. İki partinin lideri önceki akşam bir telefon görüşmesi yaparak, seçim takviminin belli olmasından sonra, birleşme ile ilgili süreci başlatmak için yüz yüze görüşme kararı aldılar. Meclis kulisinde bir grup gazeteciyle sohbet eden ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu da sıkıştırılmış seçim takviminin birleşmeyle ilgili “sıkıntılar” yaratacağını, ancak engellemeyeceğini ifade etti. ‘İstenen sinerji olmaz’ Takvimde, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçime katılacak siyasi partileri 4 Mayıs’ta ilan edeceğinin öngörüldüğüne işaret eden Mumcu, “Bu da milletin gönlüne göre bir birleşme olmasını engelliyor. Bu takvim bizi sınırladı” diyerek yeni çatı altında birleşmenin zora girANAV ATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu sıkıştırılmış seçim takviminin birleşmeyle ilgili “sıkıntılar” yaratacağını, bunun da milletin gönlüne göre bir birleşme olmasını engelleyeceğini söyledi. TBMM Başkanlığı’na sunulan yasa önerisinde ise iki veya daha fazla siyasi partinin anlaşarak, ortak liste halinde aday göstermesi öngörülüyor. İttifak yapan partilerin oy pusulasında ayrı ayrı yer alacağı ve bu partilerden birine verilen oyun ortak listeye verilmiş sayılacağı ifade edilen yasa önerisinde, ayrıca “Seçim barajının hesabı, milletvekili sayısının hesaplanmasında ve diğer hususlarda müşterek liste ile seçime giden partiler tek bir parti gibi kabul edilir” hükmüne yer verildi. ‘Millet iradesi yansımalı’ Yasa önerisinin gerekçesinde, mevcut yasanın millet iradesinin TBMM’ye yeterince yansımasını engellediği belirtilerek şu görüşlere yer verildi: “Baraj sisteminin kaldırılması halinde Meclis’teki milletvekili dağılımının güçlü ve istikrarı sağlayabilecek iktidarlar çıkarabilmesi zorlaşabilmektedir. Ancak, kendi aralarında anlaşmış, görüş birliğine varmış, ortak hedef belirlemiş siyasi partilerin birlikte hareket ederek seçimlere katılmalarının sağlanması halinde, milletten ortaklaşa aldıkları sorumluluğu seçimler sonrasında da devam ettirmek zorunda kalacaklarından hem Meclis aritmetiğinin çok parçalılığı engellenecek hem de seçmenlerin oylarının azami ölçüde temsil edilmesi sağlanacaktır.” ANKARA Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi için alelacele anayasa değişikliği önerisi hazırlayan AKP, bir yandan da pazar günü yenilenecek Cumhurbaşkanlığı 1. tur oylamasında Abdullah Gül’ü seçtirmek için muhalefet partili milletvekillerine yakın markaj uyguluyor. ANAVATAN Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan, bazı cemaat ve gruplar aracılığıyla kendisine “Erzurum’a gelince seni taşlatacağız” tehditleri aldığını söyledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ise bizzat devreye girerek konutunda kabul ettiği ANAVATAN Genel Başkan Yardımcısı Edip Safter Gaydalı’yı oylamaya katılma konusunda ikna etmeye çalıştığı, ancak başarılı olamadığı ortaya çıktı. AKP, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasının yeniden yapılacağı pazar günü, 367 milletvekilini bulabilmek için muhalefet partilerine yönelik “ikna” girişimlerini yoğunlaştırdı. AKP, bütün enerjisini ANAVATAN’a yöneltti. Erdoğan devrede Edinilen bilgiye göre, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, geçmişte ANAP sıralarında birlikte çalıştığı Gaydalı’yı telefonla arayarak “bir çayını içmeye gelmek istediğini” bildirdi. Gaydalı ise “Siz bakansınız, ben geleyim” diyerek Aksu’yla makamında görüştü. Görüşmede Erdoğan’ın da 367’ye destek istediği Gaydalı’nın, “Partilerle uzlaşma aramalıydınız. Eğer uzlaşmayla bir aday çıksaydı seçimde sıkıntı olmazdı. Madem halk tarafından seçilmesini istiyorsunuz, o zaman Sayın Abdullah Gül’ün adaylığını çekin” dediği öğrenildi. Pazar günü yapılacak oylama için bazı ANAVATAN milletvekillerine ise cemaatler ve bazı gruplar aracılığıyla baskı uygulandığı ortaya çıktı. ANAVATAN Erzurum Milletvekili Özdoğan, Fethullah Gülen’e yakın cemaatlerin temsilcilerinin Meclis’te yolunu keserek oylamaya katılması için baskı yaptığını belirterek “Öyle kuşattılar ki, grup salonuna bile zor girebildim” dedi. Cep telefonuna gelen mesajları gösteren Özdoğan, “Dadaşlar grubu” gibi sahte isimlerle kendisine “oylamaya katılın” mesajlarının yanı sıra tehdit ve hakaret mesajları geldiğini de söyledi. Özdoğan, Erzurum’daki bazı grupların da kendisine “Erzurum’a gelince, seni taşlatacağız” diye mesajlar ilettiklerini söyledi. ANAVATAN Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit de oylamaya katılması için kendisine çok sayıda mesajın yanı sıra AKP’den oylamaya katılması için “ikna” telefonları geldiğini ifade etti. diği mesajını verdi. Mumcu, gazetecilerin “İttifaka engel bir durum görünmüyor, ittifak yapabilir misiniz” sorusu üzerine de Mumcu, “İttifak olabilir ama istenilen sinerjiyi yaratmaz. Amacımız, birleş meyi sağlayıp seçime gitmekti. Sayın Ağar’la yüz yüze görüşüp, bu konuları değerlendireceğiz” diye konuştu. ANAVATAN Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş tarafından ‘AKP halka açık olmalı’ AB yetkilisi Lagendijk, alanlara çıkan milyonların Türkiye’nin daha demokratik olmasını istediğini ancak iktidarın planları konusundaki belirsizlikten kaygılı olduğunu vurguladı Dış Haberler Servisi TürkiyeAvrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, “AKP’nin Türkiye’yle ilgili planları, hesapları konusunda bazı soru işaretleri olduğu doğru” dedi. BBC’ye konuşan Lagendijk, Türkiye’de siyasetin geldiği noktanın AB’yi endişelendirmemesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de, AKP’nin ülkeyi İran ya da Suudi Arabistan benzeri bir yönetime sürüklediği yolundaki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını savunan Lagendijk, “AKP’nin Türkiye’yle ilgili planları, hesapları konusunda bazı soru işaretleri olduğu da doğru” ifadesini kullandı. Lagendijk, Türkiye’de düzenlenen gösterilerin bazı gözlemciler tarafından, “istikrarsızlık işareti” olarak değerlendirilmesine ise katılmadığını kaydetti. Bir milyon kişinin sokaklara dökülmesinin demokrasinin bir parçası olduğunu belirten Lagendijk, “Eğer herhangi bir şeyden memnun değilseniz ya da bir kaygınız, korkunuz varsa bunu sokaklarda dile getirmek çok doğaldır” dedi. Türban hassas konu Lagendjik, Çağlayan’daki gösteriye katılanların büyük bölümünün reformlara destek verdiğini ve Türkiye’nin daha demokratik ve açık bir toplum olmasını istediğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bu kişiler de, AKP’nin ne tür planları olduğu konusundaki belirsizlikten kaygılı. Pek çok kişi, örneğin türban gibi hassas konularda, AKP’nin ne yapmak istediğini daha net şekilde görmek istiyor.” Erken seçime gitme kararının krizi ortadan kaldıracağını kaydeden Lagendjik, “Ordunun siyasete karışması, Anayasa Mahkemesi üzerinde baskı oluşturması bizim görmek istediğimiz olaylar değil” diye konuştu. Türkiye’deki gelişmelerle ilgili BBC’ye konuşan AB’nin genişlemeden sorumlu yetkilisi Olli Rehn, “Endişeliyim, endişeliyiz; çünkü biz Türkiye’nin dostuyuz. Türkiye’nin, AB’ye üyelik kriterlerini yerine getirdiğini görmek istiyoruz. Bu kriterlerden biri de hukukun ve demokrasinin üstünlüğü ve ordunun sivil yönetimle ilişkilerinin demokrasi çerçevesinde yürütülmesi” ifadelerini kullandı. Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier de Türkiye’deki krizle ilgili olarak Alman Bild gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB üyeliği yolunda desteklenmeye devam edilmesi gerektiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Tom Casey, ABD’nin Türkiye’de “ordu veya başka birinin anayasal sürece müdahale etmesini veya anayasa üstü bir şey yaptığını görmek istemediğini’’ söyledi. İLK TURDA 367 SINIRI AŞILDI Meclis’ten ‘25 yaş’a tam destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün seçilme yaşını 25’e indiren ve bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasını içeren değişikliklerin 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak seçimlerde uygulanabilmesine ilişkin anayasa değişikliği önerisinin ilk tur görüşmelerinde 367 sınırı rahat aşıldı. Önerinin maddelerine geçilmesi için yapılan oylamada 426 milletvekili kabul oyu verdi. Önerinin maddelerine geçilmesi için yapılan gizli oylamaya 452 milletvekili katıldı. Oylamada, 426 kabul, 15 ret, 10 çekimser oy kullanılırken 1 oy da geçersiz sayıldı. Kamu görevlileri için yarın son gün YSK takvimine göre, aday olmak isteyen kamu görevlilerinin yarın saat 17.00’ye kadar dek istifa etmeleri gerekiyor. Anayasa değişikliği bu tarihe dek yürürlüğe giremeyeceğinden, görüşmeler sırasında 25 yaşındaki kamu görevlilerine de milletvekili olma yolunu açabilmek için bir önerge verildi. Bu kişilerin YSK’nin seçim takvimine bakılmaksızın, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak 3 gün içinde görevlerinden ayrılabilecekleri öngörülüyor. Bu önergenin gizli oylamasına 425 milletvekili katılırken 406 kabul, 9 ret, 5 çekimser oy verildi. Görüşmeler sırasında AKP’liler ile CHP’liler arasında “seçim ittifakı” gerginliği yaşandı. Anavatan Partisi milletvekili İbrahim Özdoğan ise“3 Kasım’da aldığınız oylardan yola çıkarak 22 Temmuz’dan zaferle çıkacağınızı düşünüyorsunuz, ancak bu millet sizin ananızı ağlatacak. ‘Ananı da al git’ dediğiniz köylüden zırnık oy alamayacaksınız’’ dedi. Özdoğan, 18 yaşındaki gençlere de milletvekili olma yolunun açılmasını istedi. BAŞBAKAN’IN ‘367’ KARARINA İLİŞKİN SÖZLERİ DIŞ BASINDA: Erdoğan’ın çift kişiliği açığa çıktı Dış Haberler Servisi Türkiye’de yaşanan gelişmelerin dış basında yankıları sürerken yorumlarda laiklik ve demokrasi kavramlarına vurgu yapılıyor. İngiliz Guardian gazetesinin başyazısında, Türkiye’de “tek parti devleti” korkusu ve AKP’nin hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı üzerindeki kontrolünü Türkiye’yi İslamcı yönetime doğru ilerletmek için kullanabileceği kaygısı bulunduğu belirtildi. Daily Telegraph’taki başyazıda, hükümetin erken seçimde anayasayı değiştirecek çoğunluğu kazanmak için “kumar oynadığı” belirtildi. Financial Times, Türkiye’deki laiklik kavramını değerlendirirken “Demokrasi ve laiklik kavramları, Türkiye’de giderek artan bir biçimde çatışıyor” yorumunu yaptı. İtalyan La Stampa gazetesinde çıkan haberde, Erdoğan için, “Dünyaya Müslüman ama aynı zamanda ılımlı ve samimi demokrat görüntüsü veriyordu. Ama, Anayasa Mahkemesi’ni demokrasiye kurşun sıkmakla suçlaması, politik ruhunun derinliğindeki bazı duyguları açığa çıkarmış oldu’’ ifadelerine yer verildi. Haberde, “Çift kişilik tehlikesi, halkın içinde liberal, özel çevresinde belki de köktenci Ankara’nın AB görüşmelerindeki gelişmelerini izleyenlerce dikkate alınacak’’ denildi. ‘Aday olmadı, kendini korudu’ Fransız Le Figaro gazetesi, “sıkı bir taktik ustası olan AKP lideri, Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olmayarak kendisini muhafaza etmesini bildi. Bu bilinçli geri planda kalma şimdi kendisine seçim mücadelesinin liderliğini beklenenden daha önce almasını sağlayacak” diye yazdı. Washington Times gazetesi, Türk askerlerinin demokrasiye en büyük tehdit olarak algılanmaması gerektiğini, Meclis’teki AKP çoğunluğunun bir bakıma “yapay” olduğunu savundu. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear