26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2007 CUMA 6 HABERLER D anıştay ve Yargıtay üyelerinden Ata’ya ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu ile Danıştay ve Yargıtay üyeleri, Danıştay saldırısının birinci yıldönümü nedeniyle dün Anıtkabir’i ziyaret etti. Danıştay Başkanı Çörtoğlu, Mustafa Yücel Özbilgin’in eşi Sema ile çocukları Serkan ve Gökhan Özbilgin, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ile Danıştay ve Yargıtay üyeleri, tetkik hâkimleri ve savcılardan oluşan yaklaşık 300 kişilik grup, Aslanlı Yol’dan yürüyerek tören alanına geldi. Çörtoğlu’nun, Atatürk’ün mozolesine çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Çörtoğlu, deftere şunları yazdı: “17 Mayıs 2006 günü Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en vahim olaylarından biri yaşanmış, adaletin teminatı olan Danıştay’ımız menfur bir saldırıya uğramıştır. Tek amaçları, Yüce Türk milleti adına karar verirken hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak olan yüksek mahkeme hâkimlerimize görevleri başında yapılan bu saldırıyı ve şehit olan değerli mensubumuz Mustafa Yücel Özbilgin’i asla unutmayacağız. Yargı mensupları olarak bizler, dün olduğu gibi bugün de görevimizi anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatimize göre yerine getirirken hiçbir gücün bizi Cumhuriyetimizin ilke ve değerlerinden vazgeçiremeyeceğini ifade ediyor, bir kez daha önünüzde saygıyla eğiliyoruz.” BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Ve Birden Uyandık... İzmir mitingini, denizle kucaklaştığı bir kara parçasında, içinde Cumhuriyeti ve çağdaşlığı şakıyan 2 milyona yakın bir kitlenin kaynaştığı o uçsuz bucaksız gelincik tarlasını unutabilir miyiz? Böyle nakşoldu belleğimize. Ve bir başka anı da beraberimizleydi o gün: Kemalistler, 85 yıl önce, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın sancağını İzmir’i alıp dikerken; tam da mitingin yapıldığı yerde, emperyalistleri denize dökmüştü. Tarih bir bütündür; bir tarih yaparken, bir başka tarihle de iç içesinizdir. İzmir mitinginde olan budur. ? Tandoğan’da uyanıp Çağlayan’da, Manisa’da, Çanakkale’de, Marmaris’te ve Gündoğdu’da işlenip derinleşen kitle eylemlerinde yeni ve büyük olan bir şey vardır: 1950’lerden başlayarak, emperyalizm ve işbirlikçileri, Cumhuriyeti ve onun ilkeleri kadar anılarını da kemirip saf dışı etmeye koyulmuş ve çok da iş yapmışlardır. 12 Eylül, ihanet yolunda bir dönüm noktası; AKP iktidarı da bir son noktadır: Sağa ve bu arada dinciliğe açılan yolda, düpedüz şeriatçı kadrolar, demokrasi deyip iktidara gelip oturmuşlardır. AKP iktidarı, bir yağma düzeni ve Cumhuriyeti, laikliğinden başlayarak tasfiye girişimidir. Dışarının ve içerinin, utanmadan “muhafazakâr”, “ılımlı İslam” diye sarıp sarmaladıkları oyun, bin bir marifetinden sonra ortadadır. Takke düşmüş ve rezalet de ayyuka çıkmıştır. Bütün tiynetiyle dinci ve şeriatçı bir güruh karşımızdadır. İşte böyle bir ortamda birden uyandık. Bizzat halkın kendisi, partileri de aşarak, gözlerin önüne yıllardır çekilen “duman perdesi”ni yırtarak, Cumhuriyete sahip çıkmıştır ve geleceğe doğru yürüyor. Tandoğan mitinginden başlayarak süren hareketlerin ideolojisi ve hedefi budur. Bunlar, devrimci halk hareketleridir. Türkiye’nin günceli kadar, geleceğini de etkileyecek bir süreçtir karşımızdaki. Milyonların, ülkemizde demokrasiye, basına, partilere, bu arada düşüncelere, Orhan Bursalı’nın deyimiyle (Cumhuriyet, 15.5.2007 tarihli yazısı) bir “balans ayarı” yaptıkları açıktır: Parlamento ve siyaset bunu görmüş ve medya da hizaya gelmiştir. Özellikle de siyasal partiler... ? DYP ile Anavatan Partisi’nin şimdiden yaptıkları önemlidir. Mitinglerde, halkın sola özel bir hatırlatmada bulunduğu da açıktır: Solun dağınıklıktan kurtulup birleşmesini istiyor halk, özellikle CHP, DSP ve SHP birleşmeli. Günlerdir görülen de CHP ile DSP’nin uzayıp giden görüşmeleri; SHP’ye bir selam da yok. CHP, kendi solundaki hareketlere de sahip çıkmalı. Hem şimdiden, 5 binden fazla kişinin, bağımsız adaylarla seçime girilmesi için başlattıkları bir kampanyayı okuyoruz gazetelerde; yayımlanan bildiride, “Sol bir alternatif yaratmalıyız” deniyor. Desteklemez olur muyuz? CHP’ye de son bir hatırlatma: “Sağa açılma” politikasına bir nokta konmalı! CHP, soldan kaçarak iktidar olamaz! Yeni bir parlamento için seçime giderken, kimi eksiklikler mide bulandırıcıdır: Önseçim yok, kadınlar için kota benimsenmiyor... Bir önemli konu da Kürtlerle ilgili: Yüzde 10 barajının altında kaldığı için DTP şu anda Meclis dışında. Oysa onlar Meclis’te olmalıydılar. DTP, bu seçime parti olarak değil, bağımsız adaylar yoluyla katılıyor; bağımsızların daha çok oy toplayacağını umuyor. Bu seçimde bağımsız adaylar ilk kez birleşik oy pusulasında partilerle birlikte yer alıyor. Ne var ki, Meclis’te bütün partiler, DTP’nin bağımsız adaylarla Meclis’e girme girişimini zorlaştırmak, mümkünse önlemek amacında bir yasa çıkardılar ittifakla. Açıkçası, Meclis’teki bütün partiler, Kürt siyasal hareketinin Meclis’te temsiline karşı çıkıyorlardı. Düşünebilir misiniz bu saçmalığı? Kürtler yurttaşlarımız değil mi? Cumhurbaşkanımız Sayın Sezer’in bu yasayı imza etmeyip geri göndermesini bekliyoruz. ? Bu hafta sonunda Samsun’da Cumhuriyet Mitingi’ndeyiz. Duyduk ki Mustafa Kemal ikinci kez Samsun’a çıkacak. Onu karşılayacağız... Yargıç Özbilgin’in yaşamını yitirdiği saldırının birinci yıldönümünde duygusal anlar yaşandı Danıştay şehidini andık ? Danıştay’daki törende konuşan başkan Çörtoğlu, 17 Mayıs’ı asla unutmayacaklarını belirterek “Bağımsız Türk yargısına karşı yapılan bu ve benzeri saldırı ve eylemler, bizleri görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten asla alıkoyamayacak, Yüce önderimiz Atatürk’ün aydınlık yolundan ayıramayacaktır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemize yapılan saldırının ertesinde gerçekleştirilen Danıştay baskınında yaşamını yitiren yargıç Mustafa Yücel Özbilgin törenlerle anıldı. Danışta’daki törende konuşan Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, saldırının hedefinin Cumhuriyet ve Türk ulusu olduğunu belirterek “Bu olay Cumhuriyetle barışık olmayan, laik devlet düzenini özümsemeyen ve ülkemizin temel kurum ve kuruluşlarını hedef alan zihniyete karşı her zaman dikkatli olunması gerektiğini en acı şekilde bize hatırlatmıştır” dedi. “Danıştay’a Yapılan Menfur Saldırının Yıldönümü ve Yargı Şehidi Mustafa Yücel Özbilgin’i Anma Günü’’ nedeniyle Danıştay’da tören düzenlendi. Törene, Özbilgin’in eşi Sema Özbilgin, oğulları Gökhan ve Serkan Özbilgin ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay üyeleri ile Danıştay mensupları katıldı. ? CUMHURBAŞKANI SEZER ‘Cumhuriyet tarihinde kara bir leke’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Danıştay saldırısının Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirterek “Cumhuriyetin temel değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini, hukukun üstünlüğünü ve çağdaşlığı içine sindiremeyenlere karşı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları, kurum ve kuruluşlarıyla dimdik ayakta duracaktır’’ dedi. Sezer, Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan saldırının 1. yıldönümü nedeniyle Danıştay’da düzenlenen törene yazılı mesaj gönderdi. Mesajında, saldırının Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçtiğini vurgulayan Sezer şunları kaydetti: “Laik Cumhuriyetimizi hedef alan saldırı Atatürk’e, ilke ve devrimlerine, Cumhuriyete gönülden bağlı Türk ulusunca lanetlenmiş, değerli hukuk insanımız Mustafa Yücel Özbilgin, yurttaşlarımızın gönlünde saygın yer edinmiştir. Cumhuriyetin temel değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini, hukukun üstünlüğünü ve çağdaşlığı içine sindiremeyenlere karşı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları, kurum ve kuruluşlarıyla dimdik ayakta duracaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve kurumlarına yönelen tehditler ve saldırılar ulusumuzu ve devletimizi yıldıramayacak, çağdaş Türkiye’yi kimse yolundan döndüremeyecektir. Türk ulusu, Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılmaz kurumları, ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyenlere hak ettikleri yanıtı verecektir. Hepimize acı veren bu üzüntülü yıldönümünde Mustafa Yücel Özbilgin’i saygı ve rahmetle anıyor, ailesine, size ve çalışma arkadaşlarına içten üzüntülerimi ve başsağlığı dileklerimi yineliyor, esenlikler diliyorum.’’ Özbilgin Törende “Yargı Şehidi Mustafa Yücel Özbilgin” konulu bir slayt gösterisi yapıldı. Gösteri sırasında Özbilgin’in eşi Sema ve oğlu Gökhan gözyaşlarını tutamadı. Danıştay Başkanı Çörtoğlu’nun gözleri dolarken, salonda bulunan bazı yargı mensuplarının da duygulandıkları gözlendi. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Gözyaşlarını tutamadılar Danıştay için 17 Mayıs asla unutulmayacak bir gündür.’’ ‘S Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan saldırının CumALDIRININ HEDEFİ CUMHURİYET’ huriyet tarihinde yüksek bir mahkemeye bu düzeyde yapılan ilk saldırı olma niteliği taşıdığına işaret eden Çörtoğlu, yargıya yönelik her türlü saldırının kamu düzeninin bütününe yönelik olduğunu vurguladı. Çörtoğlu, şunları kaydetti: “Bu nedenle Danıştay’a yapılan menfur saldırının hedefi Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ulusu’dur...Laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, varlığına kast edenlere hiçbir zaman boyun eğmemiştir. Hukukun üstünlüğünü devlet hayatının her alanında hâkim kılmayı hedefleyen Danıştay’da 17 Mayıs 2006 tarihinde mensubu Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’i bu uğurda şehit vermiştir. Laik cumhuriyeti tüm kazanımlarıyla yaşatmayı, hukuku yaşamın her alanında üstün kılmayı amaç edinen AHA CİDDİ ÖNLEM ALINMALI’ ‘D Yargının Türk milleti adına karar veren, bağımsız, tarafsız ve anayasal bir kurum olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli temellerinden biri olduğunu vurgulayan Çörtoğlu, “Adalet dağıtma görevini anayasaya, yasaya, hukuka ve vicdani kanaatlerine göre yerine getiren mensuplarımıza yönelik bu saldırı hedef ve irademizde en ufak bir değişikliğe yol açmamıştır. Bilakis mensuplarımız bugün dünden daha kararlı ve azimli olarak adaletin tesisi için çalışmaktadırlar’’ dedi. Böyle eylemlerle karşı karşıya kalınmaması için daha ciddi güvenlik tedbirlerinin alınmasının gerekliliğine işaret eden Çörtoğlu, “Bu tür olayların her yönüyle aydınlığa kavuşturulmasının gerektiği de kuşkusuzdur’’ dedi. Çörtoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Ortak hedef ve görevi kutsal adaletin dağıtımının yanı sıra Cumhuriyetimizin temel niteliklerini korumak ve hukuk devleti ilkesini gerçekleştirmek olan bağımsız Türk yargısına karşı yapılan bu ve benzeri saldırı ve eylemler bizleri görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten asla alıkoyamayacak, yüce önderimiz Atatürk’ün aydınlık yolundan ayıramayacaktır.’’ ZBİLGİN’İN OĞLU AĞLATTI Ö Özbilgin, Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gömütü başında da anıldı. Anma törenine Özbilgin’in eşi Sema ve oğulları Gökhan ve Serkan Özbilgin’in yanı sıra Danıştay Başkanı Çörtoğlu, saldırıda yaralanan 2. Daire Başkanı Mustafa Birden ile Danıştay mensupları katıldı. Sema Özbilgin, eşinin, “Hiç unutmayacağız, kalbimizdesin. Eşin ve Evlatların’’ yazılı, çiçeklerle bezenmiş mezarına, kırmızı ve beyaz güller bıraktı. Sema Özbilgin, bu sırada gözyaşlarını tutamadı. Serkan Özbilgin ise babasına şöyle seslendi: “Babacığım; hayatın bir bütün olduğunu, fertlerin hâkimiyetinde olmadığını bize sen öğrettin. Bize öğrettiğin tüm doğrulardan ayrılmayacağıma, ölümünün 1. yılında kabrinin başında bir kez daha söz veriyor ve önünde saygıyla eğiliyorum. Rahat uyu...’’ Serkan Özbilgin’in konuşması sırasında bazı Danıştay üyelerinin gözyaşlarını tutamadığı görüldü. YARGITAY BAŞKANI Bayrampaşa’daki Şair Şinasi İlköğretim Okulu’nda hadisi şerif ezberleme yarışması ve sınavı yapıldı Arslan: Saldırı insanlık dışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay’a yapılan saldırının 1. yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Arslan yaptığı yazılı açıklamada, yargı mensuplarının, yargılama görevi yaptıkları sırada canlarına kastedilmesinin hiçbir gerekçeyle mazur gösterilemeyeceğini belirterek “Bu insanlık dışı saldırı tarihte kara bir leke olarak kalacaktır’’ dedi. Arslan, şöyle devam etti: “Adil ve yansız yargının karşısında hiçbir yasadışı eylem etkili olamayacak, aksine yargının, hukukun üstünlüğünü, hak ve adaleti sağlama yönündeki kararlılığını ve iradesini güçlendirecektir. Merhum Özbilgin, onurlu, hukukçu kimliği, müstesna kişiliği ve görevi başında katledilerek ulaştığı ‘yargı şehidi’ mertebesiyle daima hatırlanacaktır. Bir hâkimin verdiği karar nedeniyle uğradığı saldırı yüzünden yaşamını yitirmesi insanlık suçudur; üstelik toplumun her katmanında sorgulanması ve telin edilmesi gereken bir hadisedir.’’ Adalet Bakanı Fahri Kasırga, Cumhuriyetin varlığına kasteden karanlık güçlerin hiçbir zaman hedeflerine ulaşamayacaklarını belirterek “Yargıya ve yargıca yapılan her türlü saldırı Türkiye Cumhuriyeti ve ulusumuza yöneliktir” dedi. Yargıçlar ve Savcılar Birliği Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Türk yargıçlarının, koşullar ne olursa olsun anayasada ifade edilen devletin temel niteliklerinden asla taviz vermeyeceği kaydedildi. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Ercan, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik saldırıları şiddetle kınadıklarını belirtti. Kutlu Doğum’a yazılı sınav EVRİM KAYA Milli Eğitim’deki “Kutlu Doğum” adıyla gerçekleştirilen irticai faaliyetlere her gün bir yenisi ekleniyor. İstanbul Bayrampaşa’daki Şair Şinasi İlköğretim Okulu’nda “Ulusal Egemenlik Haftası”na denk getirilen “Kutlu Doğum Kutlama Programı”nda hadisi şerif ezberleme yarışması, ezberlenen hadisi şeriflerden de yazılı sınav yapıldığı ortaya çıktı. Okul müdürü Yakup Alpaslan’ın, imzasıyla hazırlanan ve velilerin de çağrılı olduğu program kapsamında dağıttığı hadis kitapçığında yer alan “Yahudileri öldürün” ifadesi nedeniyle tartışma konusu olan “İnsan ve Medeniyet Hareketi”nin hazırladığı “Kul ve Resul” adlı kitapçık, içeriğinde ilahi, şiirduaların olduğu “Sevgili Peygamberimiz 2” adlı CD ve tarikat şeyhlerinin “gönül dostu” olarak tanıtıldığı “İnsanlığa Işık Tutan Büyükler Onların Çocukluğu” adlı kitap, öğrenciler eliyle tüm okulda dağıtıldı. Alpaslan, çelişkili ifadelerle önce program için ilçe milli eğitim müdürlüğünden izin istediklerini, izin verilmemesi üzerine ise programın yapılmadığını; daha sonra ise etkinliğin din kültürü ve ahlak bilgisi dersi kap ? Okul müdürü Yakup Alpaslan’ın onayıyla “Kul ve Resul” adlı kitapçık, içeriğinde ilahi, şiirduaların olduğu “Sevgili Peygamberimiz 2” adlı CD ve tarikat şeyhlerinin “gönül dostu” olarak tanıtıldığı “İnsanlığa Işık Tutan Büyükler Onların Çocukluğu” adlı kitap, öğrenciler eliyle tüm okulda dağıtıldı. samında ve müfredata uygun olarak gerçekleştirildiğini söyledi. Alpaslan, dağıtılan kitap ve CD’lerden ise haberi olmadığını öne sürdü. Bayrampaşa’daki Şair Şinasi İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirilen “kutlama haftası(!)” 20 Nisan Cuma günü “Peygamberimizin Hayatı Hakkında Bilgi Yarışması” ile başladı. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni İbrahim Bayram, Türkçe öğretmeni Yusuf Demir ve matematik öğretmeni Tuncay Mutlu’nun jurisi olduğu yarışmanın ilk etabında 6 ve 7. sınıf öğrencileri yarıştı. Yine öğretemler Bayram, Demir ve müdür yardımcısı Mücahit Çatal’ın jüri üyeliğini yaptığı yarışmanın ikinci etabına ise 4 ve 5. sınıflar katıldı. Programın ikinci bölümünde ise “Hadisi Şerif Ezberleme Yarışması” düzenlendi. Yarışmanın ardından öğrenciler 26 Nisan Perşembe günü, ezberlenen hadislerden “yazılı yarışma sınavı” yapıldı. Din kültürü ve ahlak dersi müfredatında dahi olmayan bu uygulama velilerin büyük tepkisine neden oldu. Okul müdürü Yakup Alpaslan, bu uygulamayı yalanlarken aynı zamanda da “müfredata uygun” olduğunu iddia etti. Program, “Peygamberimize Mektup Yarışması” ve “Peygamberimize Şiir Yarışması” etkinlikleriyle 27 Nisan’a kadar devam etti. AİDİ NURSİ GÖNÜL DOSTU!’ ‘S Dinci dernek ve vakıfların bir araya gelerek oluşturduğu “İnsan ve Medeniyet Hareketi” adlı platformun hazırlıdığı “Kul ve Resul” adlı kitapçık, içeriğinde ilahi, şiirduaların olduğu “Sevgili Peygamberimiz 2” adlı CD ve Etkin Kitaplar’dan çıkan Ahmet Çağlayan’a ait “İnsanlığa Işık Tutan Büyükler Onların Çocukluğu” adlı kitap da hafta boyunca öğrenciler eliyle okulda dağıttırıldı. Geçen yıl yine Kutlu Doğum Haftası’nda ücretsiz “Sevgili Peygamberimizden Öğütler” adlı kitap dağıtan İnsan ve Medeniyet Hareketi, bu kitabın içeriğinde yer alan ve hadis olduğunu iddia ettiği “Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz, sonunda arkasında Yahudi gizlenen taş dile gelir ve: ‘Ey Müslüman, işte Yahudi arkamdadır, onu öldür’ der” ifadesiyle tartışmalara neden olmuştu. İstanbul Müftülüğü, bu sözün hadis olmadığını açıklamıştı. Öğrenciler eliyle ücretsiz dağıtılan ve piyasa değeri 4.90 YTL olan “İnsanlığa Işık Tutan Büyükler Onların Çocukluğu” kitabında ise Nur tarikatı lideri Saidi Nursi ve Kadiri tarikatı şeyhi Abdülkadir Geylani “Evliyalar ve Gönül Dostları” bölümünde yer alıyor. Aynı kitabın “Kumandanlar” bölümünde ise Selahaddin Eyyubi anlatılırken kullanılan “O cihada âşıktı. Cihad aşkı, onun damarlarında çağlıyordu... ” ifadeleri dikkat çekiyor. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear