Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 NİSAN 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI CHP, ANAVATAN ve DYP liderleri, iktidarın cumhurbaşkanı seçimindeki tavrını eleştirdi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Baykal: Kapıkulu seçilir ? TBMM’de 23 Nisan özel oturumunda konuşan Baykal, “Siyasetin referansı demokrasi olmaktan çıkar din olursa, bunun sonucu önce oluk oluk kardeş kanı, sonra da koyu ve karanlık bir otoriter rejimdir” dedi. Mumcu, milletin iradesinin Meclis’te tam olarak temsil edilmemesinin demokrasiyi sakatladığını belirtirken Ağar da “Bu Meclis ortak irade oluşturamayan bir Meclis olarak AKP’liler Baykal’ın konuşmasını sıralara vurarak protesto ettiler. Bazı milletvekilleri “Aday ol” diye laf atarken CHP’liler liderlerini alkışladı. TBMM’deki özel oturumu Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları da izledi. (AA) hatırlanacaktır” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de 23 Nisan özel oturumunda konuşan CHP lideri Deniz Baykal’ın “İktidar milletvekilleri talimat bekliyor. Bu bir seçim değil, tebligattır. Bu yöntemle 72 milyonluk Türkiye’ye saygın ve onurlu bir cumhurbaşkanı değil, bir aileye kapıkulu seçilir” sözleri üzerine tartışmalar yaşandı. AKP’liler sıra kapaklarına vurarak Baykal’ı protesto etti. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Türkiye’nin bağımsızlığının tehdit altında olduğu kanaatinin, insanların zihnine derin etkilerle yerleştiğini ifade ederek ulusal iradenin Meclis’e tam olarak yansıyamamasının bu endişeyi derinleştirdiğini kaydetti. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ise “Bu Meclis ortak irade oluşturamayan, tahammülü, istişaresi olmayan bir Meclis olarak hatırlanacaktır” diye konuştu. Baykal, TBMM’deki konuşmasında milli iradenin yurttaşların hukuk eşitliğini zorunlu kıldığını vurguladı. Baykal, “Milli iradeyi benimseyince, milleti oluşturan vatandaşların dinine, mezhebine, eğitimine, servetine, ırkına, aşiretine, tarikatına göre ayrım yapamazsınız. Bu durum, sizi cumhuriyete götürür, laikliğe götürür. Din ve siyaset ayrımı, demokrasinin temelidir. Siyasetin referansı demokrasi olmaktan çıkar din olursa, bunun sonucu önce oluk oluk kardeş kanı, sonra da koyu ve karanlık bir otoriter rejimdir” dedi. CHP lideri, “din, inanç, mezhep anlayışlarımızı ön plana çıkarırsak, cemaat bağlılıklarımızı temel alırsak, devletin gücünü, parasını o doğrultuda kullanırsak, birlik ve bütünlüğümüze, 23 Nisan ruhuna ihanet etmiş oluruz” görüşünü dile getirdi. “Demokrasinin sağladığı olanakları, cumhuriyetin ve devletin milli ve laik kimliğini ortadan kaldırmak için kullanmanın aymazlık” olduğunu söyleyen Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan, bakanları ve milletvekilleriyle ilgili 100’den fazla yolsuzluk dosyasının beklediğine dikkat çekti. Baykal, cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak “Milletten, milletvekillerinden, Meclis’ten kaçırılan bir seçim. Böyle bir seçim hem TBMM’nin şerefine ve onuruna yakışmaz hem de Cumhurbaşkanlığı makamı önemini ve değerini büyük ölçüde kaybeder” diye konuştu. sıra kapaklarına vurarak protesto etti. Baykal’ın açıklamalarını “çirkin ve yakışıksız” olarak nitelendiren TBMM Başkanı Bülent Arınç,“Seçilecek cumhurbaşkanı onurlu bir cumhurbaşkanı olacaktır” dedi. Başbakan Erdoğan da “Çatışma konuşması yaptı. Aday olacaksa kendisi olsun” dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin taktiklerinin olduğunu belirterek “Taktiklerimizi uyguluyoruz, uygulayacağız” dedi. Genel kurul toplantısından sonra bazı gazetecilerle sohbet eden Baykal, “Mustafa Kemal’e hayır diyebilmiş bir Meclis, tek bir kişinin kararına teslim olmuştur. TBMM Başkanı sözlerimi, çirkin olarak nitelemiştir. Çirkin olan, sözlerim değil, cumhurbaşkanı seçim sürecidir. Başbakan AKP’yi susturdu, bizi de susturacak. Böyle şey olmaz” diye konuştu. TBMM’de konuşan ANAVATAN lideri Mumcu, Türkiye’nin bir cumhurbaşkanı krizine sürüklenmenin arifesinde olmasının üzüntü verici olduğunu söyledi. DYP lideri Ağar da genel seçimlerin 4 yılda bir yapılması gerektiğini kaydederek “Seçimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasına bırakmak Meclis’i ilgisiz, iradesiz hale getirmiştir” diye konuştu. Tam Özeleştiri Günüdür Dün, Ulusal Egemenlik Bayramı’nı 87. kez kutlarken kaçımız, özellikle TBMM üyelerinin kaçı, bu bayramın anlamını düşündü ve bir özeleştiri yaptı? Bu soruyu, özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin on birinci cumhurbaşkanını seçecek olan milletvekillerinin kendi vicdanlarında yanıtlamaları gerekiyor. Günlerdir, çoğulcu demokratik parlamenter düzenle taban tabana çelişen tek kişilik bir oyun, sahneye konulmaya çalışılıyor. Oyunun senaristi de, rejisörü de TBMM’deki çoğunluk partisinin genel başkanı Erdoğan. O tek kişilik oyunu, en iyi oynayacak kişinin kendisi olduğunu düşünüyor. Bu doğrultuda adımlar atıyor. Yoklamalar yapıyor. İzleyicilerin, beş yıl sahnede kalması gereken bu oyun sırasında kendisini protesto etmesinden, karmaşa çıkarmasından da korkuyor.. Ve, perdenin açılmasına iki tam gün kaldığı halde sahneyi alacak kişi için ser verip sır vermemeye özen gösteriyor. Tek kişilik şov Bir yandan parti içindeki dengeyi gözetmesi, öte yandan ülkenin anayasal kurumlarını da tam anlamı ile karşısına almamak amacıyla sürekli fikir cimnastiği yapan Erdoğan’ın tutumunu, yine kendi partisinden Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay çok çarpıcı sözlerle eleştirdi, “tek kişilik şov”u protesto etmek amacıyla da Cumhurbaşkanlığı için aday oldu. AKP milletvekili, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yasama organının yürütmenin denetimine girdiğini söylüyor. 73 milyonluk bir ülkede ortaya çıkan bu durumun, ancak üçüncü dünya ülkelerinde, Mısır’da, Suriye’de olabileceğini, sadece kendi partisine değil, muhalefet partilerine de hatırlatıyor. Parlamento, özel takvim şayet düzenlendiği biçimde işleyecek olursa 16 Mayıs’ta on birinci cumhurbaşkanını seçmiş olacak. Herkes ve o arada başta Erdoğan olmak üzere çoğunluk partisinin milletvekilleri de, ellerini isterlerse vicdanlarına, dilerlerse kutsal kitaba koyarak bu seçimin TBMM üyelerinin özgür iradesi doğrultusunda gerçekleştiğini söyleyemezler. Başbakan’ın, aklındaki adayı bugün ya da en geç yarın partisinin grubunda açıklayacağı biliniyor. O adayın adının yazılı olduğu önergenin altında, öneri sahibi olarak adları da bulunacak olan AKP milletvekillerinin hepsi Türkiye Cumhurbaşkanlığı için kimi aday gösterdiklerini, ancak Erdoğan’ın açıklaması sırasında öğrenmiş olacaklar. Başbakan, “sürpriz” dediği bu önergeyi açıklayarak, “anlı şanlı” milletin vekillerine, ilk kez duydukları adayın ismini alkışlarıyla içlerine sindirme eğitimi yaptırtacak! Benzeri bir zamanlar Sovyet prezidyumlarında görülürdü; Ersönmez Bey, bugün üçüncü dünya ülkelerinde de rastlanabileceğini arkadaşlarına hatırlatırken, egemenliğin ulusun olduğunu dilinden düşürmeyen Erdoğan da yeni unvan ve sıfatlar mı anımsatmak istiyor? 14 Nisan günü Ankara caddelerine ve meydanlarına sığmayan vatandaşlara adeta meydan okurcasına on gündür çeşitli kentlerimizin bilbordlarına 3417 sivil toplum kurumu adına asılmış olan dövizlerde “Meclisin Kararı, Milletin Kararıdır” özdeyişine kimi inandıracaktır bu iktidar? Arınç ve Erdoğan’dan tepki Baykal’ın sözleri üzerine AKP’liler TBMM’DE OTURUM Arınç ‘mesajlar’a yanıt verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda 23 Nisan özel oturumunda konuşan TBMM Başkanı Bülent Arınç “TBMM Atatürk’e layık olduğunu kanıtlamak zorunda” diyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve “Mesajlarım yerine ulaştı. Eğer o mesajları almayanlar varsa, bir algılama sorunları var demektir” diyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a yanıt verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan ise Türkiye’nin 87 yıl önceki Türkiye olmadığını belirterek milletvekillerinin en önemli görevinin “Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletindir” şiarını yaşatmak olduğunu söyledi. Meclis oturumuna Sezer, Büyükanıt ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu dışındaki kuvvet komutanları, yüksek yargı organları başkanları ve yabancı misyon temsilcileri katıldı. Sezer, genel kurul salonuna girdiğinde çoğu CHP’li olan milletvekilleri kendisini ayakta alkışladı. Arınç, parlamento çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi verirken “22. dönemde Meclis’te hiçbir siyasi kriz yaşanmadığını” savundu. Arınç, Trabzon, İstanbul ve Malatya’daki saldırıları düzenleyenlerin “asla milliyetçi” olamayacağını kaydetti. Konuşmasında Sezer ve Büyükanıt’a da yanıt veren Arınç, şunları söyledi: “Her farklı sesin duyulmasıyla rejimimiz tehlikeye girmez. Bilakis, tek sesli toplumlarda tehlike daha büyüktür.” Arınç, 11. cumhurbaşkanı seçim süreciyle ilgili olarak da, “Kim Meclisimize mesaj göndermek için demokratik hakkını yasalar çerçevesinde kullanmışsa, bilsin ki onların mesajı alınmıştır. Ancak seçim günleri geldiğinde, söz söyleme sırası Meclisimizin olacaktır.” Sezer’den veda selamı Gelecek ay görev süresi dolacak olan Cumhurbaşkanı son kez TBMM’ye geldi. Kutlamaları kabul eden Bülent Arınç, yanlış yerde durunca Atatürk rölyefi hizasına geçmesi için uyarıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle TBMM’de düzenlenen kutlama ve törenlere, Cumhurbaşkanlığı tartışmaları damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, son kez TBMM’ye gelerek milletvekillerini selamladı. TBMM’deki etkinliklerden bazı notlar şöyle: TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın kutlamaları kabul töreni öncesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Tayyip Erdoğan, bir süre baş başa sohbet etti. Yaklaşık 10 dakika sonra bu sohbete Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de katıldı. AKP’li milletvekilleri bu görüntü için, “İşte Türkiye’nin geleceğinin fotoğrafı” yorumu yaptı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Erdoğan, Büyükanıt ve Gül’ün 3’lü fotoğrafını çekmek isteyen foto muhabirlerinin ricası üzerine kenara çekildi. Tören salonuna daha sonra gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sohbet eden Erdoğan, Orgeneral Büyükanıt ve Gül’ün yanına giderek tokalaştı. Baykal, Erdoğan ile kısa süreli konuşurken, Başbakan’ın, CHP liderine mesafeli tavrı dikkat çekti. Baykal ve Erdoğan, kabul tö Başbakan Erdoğan, genel kurula İstiklal Marşı okunurken girdi. Marş bitinciye kadar Bakanlar Kurulu sıralarının arkasında bekleyen Erdoğan, daha sonra yerine geçti. TBMM’deki bir başka etkinlik ise TBMM ön bahçesine (İçişleri Bakanlığı yönü) yaptırılan “İstiklal Marşı Kitabesi”nin açılış töreniydi. Başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere kabine üyelerinin neredeyse tamamına yakınının katıldığı törene DYP ve ANAVATAN’dan katılım olmasına karşın, ana muhalefet partisi CHP temsilci göndermedi. Erdoğan, anıtta İstiklal Marşı’nın sadece 2 kıtasının yer aldığına dikkat çekerek İstiklal Marşı’nın 10 kıtasıyla gerçek anlamını bulduğunu söyledi. Daha sonra söz alan Arınç ise aslında anıta 10 kıtanın da yazılmasının planlandığını ancak altın varakla yazılan kıtaların olduğu platformun, iki gün önce takılması sırasında düşüp kırıldığını söyledi. Baykal’ın konuşması AKP sıralarında tepkiyle karşılandı. Baykal’ın AKP’nin bugüne kadar ciddi bir aday çıkarmadığını belirtmesi üzerine Arınç, ilk aday Ersönmez Yarbay’ın itirazının olduğunu söyledi. Arınç, “Yarbay, ciddi bir adaydır” dedi. Güçlü ve kudretli başbakan dönemi İnandırıcı olmak için gerçeği olduğu gibi yazmak gerekiyor: Erdoğan’ın tek adam olarak verdiği karar, Meclis’in kararı olarak tescil edilecektir.. Meclis’in bu konuda alacağı kararı da milletin kendi kararı olarak kabul edebilmesi için, zaman tüneline binerek 2007 yılından çok gerilere, tek partili döneme doğru yolculuk yapması gerekecektir. Erdoğan, on birinci cumhurbaşkanı olarak kendisini seçtirtebilseydi, belirli bir süreçte yapacağı anayasa değişikliği ile Türkiye’yi başkanlık sistemi ile yönetmeyi amaçlıyordu. O adaylık olasılığı zayıflayınca Başbakan şimdi ikinci seçeneği deniyor: Güçlü bir başbakanın güdümünde görev yapacak bir Çankaya sakinini Köşk’e taşıyacak, kendisine iletilen her kararnameyi imzalayacak, her yasayı onaylayacak birisi olacağından kuşku duyulmayan, bugün ya da en geç yarın kamuoyunun öğreneceği isim. O kişiyi, Erdoğan adına çekip çevirecek bir de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Başbakan ile Çankaya arasındak iletişimi yürütecek. Belki de Ömer Dinçer’in ta kendisi olamaz mı o yeni genel sekreter?.. Böylece yasama organı, yürütmenin denetimine sokulmuş olacak. Yarın yeni cumhurbaşkanı da yürütme ile tam uyum halinde görev yaparak yargıyı, YÖK’ü, olanak bulursa TSK’yi de susturacak yasaları yürürlüğe sokmaya çalışacaklar. Bu oyun, öyle sadece mitinglerle bozulmaz. Mitinglerde, özellikle 14 Nisan’daki Ankara olayında oluşan sinerjiyi, seçimde sandığa götürerek AKP’yi azınlığa düşürmek en akılıcı yoldur. CHP, özellikle sevgili Baykal, hâlâ öteki sol partileri yok saymayı sürdüren bir Rus ruletini mi oynamayı düşünüyor? Büyükanıt, Erdoğan ve Gül’ü bir arada gören AKP’li milletvekilleri bu görüntü için, “İşte Türkiye’nin geleceğinin fotoğrafı” yorumu yaptı. (Fotoğraf: AA) renini ardından karşılaşmamak için ayrı asansörleri kullanarak odalarına çıktı. Arınç’ın kutlamaları kabulü sırasında durduğu nokta sorun yarattı. Kabul salonuna gelen Arınç’ın kapıya yakın durması üzerine bir görevli, durması gereken yeri gösterdi. Arınç, o noktaya doğru gelirken “Neye göre belirliyorsunuz” diye sordu. Görevli de arka duvarda asılı bulunan Atatürk rölyefini işaret etti. Arınç, rölyefe kı sa bir süre baktıktan sonra Atatürk rölyefinin hizasında yerini aldı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ile Arınç el sıkışırken, birbirlerinin yüzüne bakmamaları dikkat çekti. TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen 23 Nisan özel oturumunda tüm liderler hazır bulundu. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ve kuvvet komutanları, oturum başlamadan yarım saat önce TBMM’ye geldi. Cumhurbaşkanı Sezer, Çankaya Köşkü’nde öğretmen ve öğrencileri kabul etti: Ata’nın mekanına hoş geldiniz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Tayyip Erdoğan koltuklarını temsili olarak öğrencilere devretti. Sezer öğrencileri “Yüce Atatürk’ün mekânına hoş geldiniz” sözleriyle karşılarken Erdoğan’ın koltuğuna oturan ilköğretim öğrencisi, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü tersledi. Cumhurbaşkanı Sezer, Çankaya Köşkü’nde, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen öğretmen ve öğrencileri kabul etti. Konuşmasına, “Umudumuz ve geleceğimiz sevgili çocuklar” diyerek başlayan Sezer, “Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli simgelerinden olan Çankaya Köşkü’ne, Yüce Atatürk’ün mekânına hoş geldiniz” dedi. Sezer, “Sizler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın anlamının bilincindeki kuşaklar olarak aydınlık Türkiye’yi simgeliyorsunuz. Sizlerin nitelikli, Atatürkçü düşünceyi özümsemiş, aydınlık düşünceli, yeniliklere ve gelişmelere açık, insana değer ve Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Turizm camiasından arkadaşımız Deniz Tüfekçi’nin babası Sezer, koltuğunu 11 yaşındaki İhsan Taylan Özver’e, Erdoğan da Kamil Karaca’ya devretti. (Fotoğraflar: AA) Arınç’ın okumadığı paragraf Arınç’ın konuşma metninde yer alan “Meclisimizin iradesine ve anayasadan aldığı seçme hakkına haksızca eleştirilerde bulunanları, saygı göstermeyenleri, kişilere yönelik hakaret içeren sözler sarf edenleri, tarihin tanıklığına ve milletimizin takdirine bırakıyorum” tümcesini okumaması dikkati çekti. Erdoğan da TBMM’de yaptığı konuşmada, “egemenlik” vurgusu yaptı. Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: “Cumhuriyetimiz artık kurumsallaşmış, kökleşmiş ve milletimize mal olmuştur... Dünyanın şartları değişebilir, ülkemizin önüne atlatılması güç badireler de çıkabilir. Ama milletin bu çatının altında çınlamaya devam ettiği sürece ülkenin var olma iradesi kaybolmayacaktır.” Türkiye’nin “87 yıl önceki Türkiye” olmadığını kaydeden Erdoğan, Cumhuriyetin kazanımlarının kalıcı hale geldiğini, bundan geriye dönüşün olmayacağını belirtti. ren kişilikli kuşaklar olarak yetiştiğinizi görmek, en büyük mutluluğumuz olacaktır’’ dedi. Daha sonra Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Ankara Valisi Kemal Önal ve beraberindeki heyeti kabul eden Sezer, koltuğunu Yahya Çavuş İlköğretim Okulu’ndan 11 yaşındaki İhsan Taylan Özver’e devretti. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Özver, “Türkiyemizi, akıl ve bilimin ışığında bilgi çağını yakalamış, barışın, sevginin ve hoşgörünün egemen olduğu bir ülke olarak gelecek kuşaklara bırakmak en önemli sorumluluğumuzdur” dedi. Arınç’ın makamına ise Mamak Ayşe Zeki Sayan İlköğretim 5. sınıf öğrencisi Beril Dikdemir oturdu. Gazeteciler, Dikdemir’e, Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağını sormasını istedi. Dikdemir ise “Bu konuda soru sormak bana düşmez. Zaten 2 gün sonra öğreneceksiniz” yanıtını verdi. Bakan Çelik’in “Bana soracağınız soru var mı, mesela OKS sistemiyle ilgili” sözleri üzerine Dikdemir, “Milli Eğitim Bakanlığımız bizim için en hayırlısını düşünmüştür” dedi. Gül’e Kuzey Irak azarı Erdoğan’ın, Milli Eğitim Bakanı Çelik’in başkanlık ettiği çocuk heyetini kabulünde Abdullah Gül de bulundu. Erdoğan konuşmasının ardından koltuğunu Yenimahalle Çalışanlar İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Kamil Karaca’ya devretti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karaca, “Irak’ta ne yapacağız?” diyen Gül’ü tersledi. Karaca, “Sayın Dışişleri Bakanımız, lütfen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili sorular sorun. Bu konunun muhatabı ben değilim. Bunu Genelkurmay Başkanı’na yöneltebilirsiniz” dedi. Erdoğan’ın, kulağına bir şeyler söylediği Karaca,“23 Nisan’da barışı konuşalım, savaşı değil” diye konuştu. HAKKI TÜFEKÇİ yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak yaşamını yitirdi. Selimiye Camii’nde namazı kılınan ve Heybeliada’da toprağa verilen merhuma rahmet, Tüfekçi ailesine başsağlığı dileriz. CUMHURİYET’TEKİ ARKADAŞLARI CUMHURİYET 07 K