26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ Denizlili KOBİ’lere kredi Garanti Garanti Bankası, Denizli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (DESOB) ve Denizli Ziraat Odası (DZO) ile kredi protokolü imzaladı. DESOB ile yapılan anlaşma kapsamında oda üyesi KOBİ’lerin YTL cinsinden aylık yüzde 1.95, döviz cinsinden ise yüzde 0.90 faizle ticari kredi kullanabileceklerini ifade eden Garanti Bankası Bölge Müdürü Turan Güner, “KOBİ’ler, 36 aya kadar vadeyle 2 bin ile 100 bin YTL arasında kredi kullanabilecek. Ayrıca 24 aya kadar vadeyle de 2 bin ile 100 bin ABD Doları arasında kredi alabilecekler’’ dedi. DZO ile yapılan anlaşmayla da çiftçiler, ekilen ürün ve arazinin büyüklüğü dikkate alınarak uygun koşullu tarım kredisinden yararlanabilecek. G üncel Danışmanlık da destek kapsamında KOBİ’lerin ihracata yönlendirilmesi ve kurumsallaşması amacıyla devlet tarafından verilen eğitim desteği, ‘danışmanlık hizmeti’ alımını da kapsayacak şekilde genişletiliyor. Ayrıca Türkiye’yi ‘moda yaratır’ hale getirmek amacıyla, ulusal tasarım yarışmalarında dereceye giren 15 genç tasarımcıya, yurtdışı tasarım merkezlerinde eğitim imkânı sağlanacak. AA muhabiri Fatma Orhan’ın Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) yetkililerinden edindiği bilgiye göre, ihracatçı KOBİ’lerin kurumsallaşmasını sağlamak üzere, eğitim desteğinin danışmanlık hizmetlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi amacıyla mevzuat hazırlığı tamamlandı. Karar taslağı, ParaKredi ve Koordinasyon Kurulu’na sevk edildi. Logo Yazılım’dan yeni ürün Logo Yazılım Genel Müdürü Birol Cabadak, yeni geliştirdikleri ve “Go” adını verdikleri ürünün KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir ERP (kurumsal kaynak planlama) paketi olmanın yanı sıra bünyesinde en akıllı çözümleri barındırdığını söyledi. “Go”nun stok, alım satım, muhasebe, üretim, bordro gibi konularda KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarını karşıladığını ifade eden Cabadak, paketin aynı zamanda interaktif raporlama özellikleri ile firmaların hızlı karar alabilmesine olanak tanıdığını kaydetti.“Go”nun webmaster özelliğiyle firmaların 5 dakika içinde kendilerine ait kurumsal web sitelerini hazırlayabilecekleri belirtiliyor. 15 genç tasarımcıya, yurtdışı tasarım merkezlerinde eğitim imkânı sağlanacak. Denizli’de faaliyet gösteren Eke Tekstil, ArGe ve tasarımla KOBİ’den markaya dönüşebilme başarısı gösterdi B A N K A C I L I K ‘Hamam’la devlere rakip oldu GÖKÇE IŞIK Tekstil teknik ile başardı Eke Tekstil, yaptığı ArGe çalışmalarıyla havlular ve bornozlar için ideal ipliği yaratmayı başardı. 2002’de yüksek performanslı, endüstriyel olarak da kullanılabilecek iplik geliştirildi. 2004’te düşük bükümlü, yumuşak, su emici ideal kumaş yapısına ulaşıldı. Bu ipliklerden üretilen kumaş, “Hydrocotton” adıyla uluslararası pazarda tescil edildi. Birçok ünlü Amerikan firması, bu gelişmiş kumaş yapısını, ürünlerinin pazarlamasında ayırt edici bir özellik olarak kullanıyor. Öte yandan Japon iplik üreticileri ve Henkel Grubu’nun kimyasal üretim bölümünü temsil eden Cognis firmasıyla geliştirilen stratejik ortaklıklar halen “ıslanınca ısınan havlular” ya da “yüze sürüldüğünde E vitamini salgılayan mikro kapsül teknolojisi ile hazırlanmış ürünler” gibi çok yeni birçok ürünün geliştirilmesi üzerinde çalışıyor. 17 yıl önce 35 çalışanı ve 7 dikiş makinesi ile Denizli’de yurtdışı için fason üretime başlayan Eke Tekstil, gerçekleştirdiği stratejik açılımla dünya çapında bir marka yaratmayı başardı. Eke, kurduğu ArGe departmanıyla, 20’li yaşlarda gençlerden oluşan tasarım ekibi ve oluşturduğu ‘Hamam’ markasıyla, ürünleri Paris’te ve Tokyo’da Calvin Klein ile yarışan bir firma haline geldi. Eke Tekstil 1989’da, Denizli’de tekstil yatırımlarının öne çıkmaya başladığı bir dönemde, demir işleme ve ticareti alanın bin metrekare alanda 600 kişiyle üretim yapan Eke Tekstil’de çalışan 90 beyaz yakalının 24’ü mühendis. Sektördeki birçok firma Çin mallarıyla nasıl mücadele edeceğini düşünürken Eke Tekstil, ürettiğinin yüzde 99’unu ihraç eden, 2006 yılında 27 milyon dolar ciro yapan bir firmaya dönüştü. 20 da faaliyet gösteren Mehmet Eke tarafından kuruldu. İlk yıllarda küçük tezgâhlarda gerçekleştirilen fason üretimi ABD’ye ihraç eden Eke Tekstil, kaliteli üretimiyle Ralph Lauren, Hugo Boss, Dona Karan, Calvin Klein, Tommy Hilfiger gibi üst düzey markalara hizmet vermeye başladı. Eke Tekstil’i bir noktadan sonra diğer benzerlerinden ayıran ise, gerçekleştirdiği stratejik açı lım oldu. Fason üretim yaparken ArGe ve tasarım departmanlarını kuran Eke Tekstil’in 17 yıllık genel müdürü Özgür Usta, “Fason mal ürettiğimiz firmalar her yıl yeni bir şey istiyorlardı. Onlar istemeden biz yapalım de dik ve tasarıma başladık. Hedefimiz hizmette fark yaratarak müşterinin elini kolunu bağlamaktı. Yola üniversitelerin tasarım bölümlerinden gençlerle çıktık. ArGe departmanı kurarak bilgi üreten bir kadro yarattık. Bir süre sonra elimizdeki kadrolar doygunluğa ulaşarak ‘neden marka üretmiyoruz’ noktasına geldi. 5 yıl kadar önce kendimize yeni hedefler belirledik ve kendi Hamam markası, geçmişten gelen yıkanma kültürünü, teknoloji ve tasarımla birleştirerek günümüz banyolarına uyarlıyor. Evdeki güzellik, sağlık, arınma, rahatlama köşesine ait tüm ürünler Hamam’ın doğal ilgi alanı. Hamam, 5 yıllık süreçte banyo denince akla gelen bütün grupları üretmeyi planlıyor. markamızı oluşturmak için harekete geçtik” diyor. Bugün 20 bin metrekare alanda 600 kişiyle üretim yapan Eke Tekstil’de çalışan 90 beyaz yakalının 24’ü mühendis. Mühendis sayısının Türkiye ortalamasının bu kadar üstünde olması, markalaşma sürecini de ‘analitik’ hale getirmiş. Önce isim, ardından markanın Türkiye ve dünyada tescil edilmesi için yapılması gerekenler beyin fırtınası yöntemiyle belirlenmiş. Yurtdışına açılma aşamasında firma kendi sınırlarını aşarak ünlü tasarımcı, dekoratör ve içmimarlardan danışmanlık almış. Ve sektördeki birçok firma Çin mallarıyla nasıl mücadele edeceğini düşünürken Eke Tekstil ürettiğinin yüzde 99’unu ihraç eden, 2006 yılında 27 milyon dolar ciro yapan bir firmaya dönüşmüş. Türkiye pazarına yeni yeni girdiklerini ve şimdilik Paris’te, Tokyo’da, Türkiye’den daha fazla tanındıklarını belirten Genel Müdür Usta, “Biz Pakistan’ın, Hindistan’ın fiyat politikasıyla yarışamayız. Ancak İtalyanların kalitesiyle yarışabiliriz. Şu anda Hamam markalı ürünlerimizi Calvin Klein’den daha pahalıya satıyoruz. Hedefimiz, 27 milyon dolarlık ciromuzun yüzde 3040’ını Hamam markasıyla sağlar duruma gelmek” diyor. ‘Hamam’ bugün tescilli ve Turquality kapsamında desteklenen bir marka. Özgür Usta, Eke Tekstil’i “KOBİ ölçeğinin hemen üzerinde, ancak ‘büyük’ denebilecek bir geçmişi olmayan bir firma” olarak tanımlıyor. Bu özelliğiyle Eke Tekstil, büyümek isteyen tüm KOBİ’lere örnek olabilecek bir firma niteliği taşıyor. KOBİ payı yüzde 6’da kaldı ürkiye’de küçük ve orta ölçekli işletmelerin bankacılık sektöründen aldıkları pay yüzde 6 ila 8’de kalırken bu oran Avrupa ülkelerinde yüzde 40’a çıktı. Bankacılık sektöründen aldıkları payla Avrupa ülkelerinin gerisinde kalan KOBİ’lerin yüzü AB fonlarıyla güldü. Yaklaşık 550 KOBİ projesine 40 milyon Avro tutarında hibe aktarıldı. Türkiye’de kayıtlı 1 milyon 700 bine yakın küçük ve orta boy işletmenin 240 bini imalat sanayisinde, geri kalanlar da hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor. KOBİ’ler küresel rekabetin zorunlu kıldığı yatırımları gerçekleştirmek için kredilere yönelirken bankalardan kullandıkları kredilerin toplam içindeki oranı yüzde 10’un altında kaldı. Gelişmiş ülkelerde ise işletmelerin kullandığı kredilerin oranı yüzde 4050 arasında değişiyor. ABD’de de toplam işletmelerin neredeyse tamamını oluşturan küçük işletmelerin toplam banka kredileri içindeki payı ise yüzde 43’e ulaştı. Bu oran, Almanya’da yüzde 36, Güney Kore’de de yüzde 47 oldu. Gelecek yılın başında Türkiye’de de uygulanmaya başlayacak Basel II ile birlikte banka kredilerinde koşullar değişecek. Buna göre, KOBİ’ler derecelendirilecek, bankalar söz konusu kredi derecelerine göre faiz belirleyecek. Bu sürece hazırlıksız yakalanan, derecelendirilmeyen ve iyi nota sahip olmayan KOBİ’ler yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalacak. AB fonları, bankacılık sektöründen yeterli payı alamayan KOBİ’ler için umut oldu. KOBİ’lere yönelik AB hibelerinden bugüne kadar 550’ye yakın proje 40 milyon Avro tutarında sözleşmeye bağlandı. T HİLMİ DEVELİ hilmideveli?hotmail.com Tekstilde İntihara Giden Yol… Geçmişte tekstil sektörü, yarattığı katma değer ve gösterdiği performansla Türk ekonomisinin en önemli rekabet avantajlarından birisi konumundaydı. Sektörde şu an 40 bin civarında işletme bulunmakta ve bunların yüzde 95’i KOBİ niteliğinde. Bu işletmelerin yüzde 25’ine yakını ihracatçı olarak işlevlerini sürdürmekte. Ülkemiz ekonomisinde, uygulanmakta olan büyüme modeli ve IMF ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda uygulanan; reel faiz (enflasyonun neredeyse iki katına yakın) ve düşük kur politikalarından, reel sektörün, KOBİ’lerin, özellikle emek yoğun sektörlerin olumsuz etkilendiğini gördük, görmeye de devam ediyoruz. Bu politikaların küresel rekabette en çok etkilediği sektörlerin başında tekstil ve hazır giyim sektörü geliyor. Günümüzde, Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün önündeki en büyük tehlikelerden biri, Uzakdoğu tehdidi ve bu sektöre yönelik ulusal stratejilerimizin, politikalarımızın yeterli olmayışı. DTÖ üyelerine yönelik kotaların 2005 yılında kalkması ile birlikte, dünya tekstil ticaretinde Türkiye, önemli avantajlara sahip olduğu AB pazarında büyük bir rekabet yaşamaya başladı. Bir başka ifadeyle, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Çin’e yönelik tekstil kotalarının kalkması ile AB ve ABD piyasasında Türkiye büyük oranlı bir rekabet ile karşı karşıya kaldı. Özellikle katma değeri düşük ve uluslararası marka olamamış tekstil ürünlerinin başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkeleriyle bu tarihten itibaren rekabet etmesi oldukça güç, hatta olanaksız hale geldi. Başta Çin olmak üzere Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Endonezya, Ukrayna, Mısır gibi ülkelerle ya da benzer birçok başka ülkeyle, ucuz işçiliğe dayalı rekabet şansımızın olmayacağını düşünemedik. Maliyetleri yükselten unsurları bile yeterince saptayamadık. Türk girişimcisi, kurdaki aşırı değerlenmeye ilaveten, dünyadaki en yüksek girdi maliyetleriyle, küresel rekabette savunmasız bir duruma getirildi. Türk sanayicisi, elektriğe, Japonya’dan sonra dünyadaki en yüksek fiyatı ödüyor. Türkiye’de asgari ücretin üzerindeki kamu yükü, yüzde 70 ile rakip ülkelerin ortalama 2 katına ulaşmakta. Bizse istihdam ve enerji maliyetlerinde dünyadaki rakiplerimizin seviyesine gelemediğimiz sürece rekabet şansımızın olamayacağını bir türlü anlayamadık. Tekstil ve hazır giyim sektörünün yaşadığı bu tür sorunlar; başta TOBB olmak üzere meslek kuruluşlarınca defalarca dile getirilmiş olmasına karşın çözümler yeterince uygulanamadı. Gündeme taşınan sorunlara, köklü çözümler yerine, yüzeysel bakarak pansuman türünde çözümler üretildi. Örneğin geçen yıl, Bakanlar Kurulu kararıyla, her türlü iplikte, iç ve dış giyimde, perdeden halı ve giyime kadar her türlü ev tekstil eşyasında ve ayakkabıda KDV yüzde 8 oranına indirildi... Bir yılı aşan uygulama sürecinde yapılanların yetersiz olduğunu bir kez daha gördük. Bugünlerde, tekstil ve hazır giyim sektörü, kayıt dışı çalışanların haksız rekabeti ve özellikle iç piyasalardaki uzun vadeli taksitli satışlar nedeniyle finansman zorlukları yaşıyor. Piyasalardaki daralmanın faturasını en ağır ödeyenlerden biri bu sektör. İç piyasalara çalışanların hali tam anlamıyla perişan, sıkıntılar giderek artıyor. Yurtdışı pazarlara çalışan işletmelerin durumu da iç piyasalara çalışanlardan çok farklı değil. İhracatta Avro’dan, düşük kurdan kaynaklanan sorunlar, kâr marjlarını en alt düzeye çekmiş durumda. Çoğu işletme, işyerini kapatmama, pazarını yitirmeme adına ihracata çalışıyor. Sektörün sorunlarına kalıcı çözümler bulma yerine, üretimden, ihracattan sorumlu, sektör kuruluşlarının başkanları ve dış ticaretten sorumlu bakanın refakatinde, işadamlarımızı Mısır’a ya da bir başka ülkeye götürme politikaları kesinlikle yanlıştır. Tekstil ve hazır giyimde bugüne değin elde edilen bilgi birikimi (knowhow), rakip olabilecek ülkelere bu kadar ucuza nasıl transfer edilir, anlaşılır değil... Tekstil ve hazır giyim sektörü, adeta intihara sürüklenmektedir. Gerçekten çok yazık... Böyle bir girişim, bir başka boyutuyla da, bunca sorunlara karşın, ülkesinde üretimi yeğleyen, ürettiğini satarak ülkesine döviz girdisi sağlayan, durmadan koşan işadamlarımıza ve iş arayan işsizlerimize yapılabilecek en büyük haksızlıktır, kötülüktür. Ülkemizde bunca işsizlik varken yurtdışına yatırım göçünün öncülüğünü yapanlar, bulundukları görevlerden ayrılmak zorundadırlar. İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR DOSTLAR ! BÜTÜN DEVRİMCİ KARARLILIĞIMIZLA AND İÇİYORUZ Kİ: “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ULUSUNDUR” 23 Nisan 2007 Pazartesi Saat: 09.00 Atatürk Stadyumu (Sanayi girişi tarafındaki kale kapısının önünde buluşuyoruz.) HER ZAMANKİNDEN DAHA BÜYÜK BİR COŞKUYLA ÇOLUĞUMUZ ÇOCUĞUMUZLA, KONUMUZ KOMŞUMUZLA KATILALIM! 14 Nisan 2007 şahlanış günü gibi TEK YÜREK, TEK YUMRUK OLALIM * Bayrak asalım, astıralım * Kalemini, matbaasını, ekranını ulusuna karşı kullananları almayalım, aldırmayalım, izlemeyelim, izletmeyelim. * 27 Nisan ve 0411 Mayıs 2007 Cuma günleri Saat 17.00’de Vilayet’in önünde yapılacak bayrak törenlerine katılalım * 2129 Nisan 2007 İzmir Tüyap Kitap FuarıCKK yayınları/Cumok standındayız. Gelin, tanışalım… DOSYA NO: 2005/6698 esas Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 02/05/2007 günü saat: 15:0015:10 saatleri arasında ÜMRANİYE ADLİYESİBİRİNCİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE, ÜMRANİYE İSTANBUL adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerin % 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 07/05/2007 günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak satılacağı; şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden % .... oranında K.DV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamesinin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ve tebliğ yapılamayan ilgililere tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 10/04/2007 MUHAMMEN KIYMETİ LİRA: 155,643,47 ytl ADEDİ: 1 CİNSİ, MAHİYETİ VE ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ: Eka Elektronik Kontrol Aletleri/Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına kayıtlı 79645 sayı ile tescilli “EKA” markası.(Basın: 20787) T.C. ÜMRANİYE l. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI www.cumok.org eposta: izmir?cumok.org T.C. SİV AS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) Esas No: 2007/41 Davacı Aslı Mobilya Tekstil İnşaat Malzemeleri Turizm Akaryakıt Gıda Nakliyat Dayanıklı Tüketim Malları Orman Ürünleri İmalat Pazarlama İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili Avukat Tahir Keskinkılıç tarafından mahkememize hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasında verilen tensip ara kararı gereğince, Davacı tarafça İİK. 179. ve TTK. 324. maddesi gereğince iflasın tespiti ve ertelenmesi davası açılmış olmakla, iflasın tespiti ve ertelenmesi talebi nedeni ile haklarının zedelendiğini iddia eden gerçek veya tüzel kişilerin iflasın tespiti ile ertelenmesi ilanının yayınlanmasından itibaren 15 gün içinde mahkememize başvurarak itiraz ve müdahale talebinde bulunmaları, bu süre içerisinde itiraz ve müdahale talebinde bulunmayanların itiraz ve müdahalelerinin kabul edilmeyeceği hususu ilanen tebliğ olunur. (Basın: 20249) BAKIRKÖY 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’DEN İLANEN KIYMET TAKDİR RAPORU DOSYA NO: 2002/4117 ALACAKLI: Nadir Demir BORÇLU: Salih Diker mirasçıları (Bülent Diker, Arzu Sülü (Diker)) KONU: Kıymet Takdir Raporunun ilanen tebliği Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine yukarıda miktarı yazılı alacağın tahsili hususunda yapılan icra takibinde, borçlu takip tarihinden sonra ölmüş olduğundan, mirasçıları adına işbu kıymet takdir raporunun kanuni süreye 15 gün ilave edilerek gazete ile ilanen tebliğine karar verilmiştir. İstanbul, Ümraniye İlçesi, Atatürk Mah., 10 pafta, 38 ada, 14 parsel, 238 m2 miktarlı Bahçeli Kargir yapının 10/16 hissesi 96.875,00.YTL olup, parsel üzerinde yaklaşık yirmi yıl önce inşa edilen, zemin kat ve iki normal kattan ibaret toplam üç katlı III. Sınıf A grubu yapılardan olan kagir bir bina vardır. Tabanda takriben 100 m2 alan üzerine inşa edilen bina, her katında bir bağımsız bölüm olacak şekilde dizayn edilmiştir. Normal kat alanları, çıkma alanları ile arttırılmıştır. Toplam inşaat alanı yaklaşık 320 m2 dir. Mevcut bina geçerli plan şartlarını sağlamamaktadır. Yeni uygulama şartlarında 14 nolu parsel, 13 nolu parselle ikiz nizam teşkil edecek şekilde yapılanma izni olacaktır. Zemin kat alanında iskan edilmekte diğer kat alanları ise, kullanılmamaktadır. Bağımsız bölümlerde 3 oda salon, mutfak, banyo, tuvalet ve balkon mekanları bulunmaktadır. Belediye ve altyapı hizmetlerinin bulunduğu ve merkeze yakın kabul edilebilecek bölgedeki parseldir. Bu ilana ilan tarihinden itibaren 22 gün içinde kıymet takdiri raporuna karşı İcra Hakimliğine itirazlarınızı bildirmeniz, aksi halde itiraz etmemiş sayılacağınız hususu ilanen tebliğ olunur. 09.04.2007 (Basın: 20156) T.C. TARSUS AİLE MAHKEMESİ’NDEN TARSUS AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ Esas No: 2005/503 / Karar No: 2006/832 Davacı ibrahim Sarisu vekili Av. Murat Necati Işık tarafından davalı Elena Loredana Sarisu aleyhine Mahkememizde açılan boşanma davasının açık yargılamasında davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş olmakla; Van ili, Erciş ilçesi, Yukarıışıklı, Cilt No: 84, Hane No: 81’de nüfusa kayıtlı Muhittin ve Hanim’den olma, 01.06.1978 D.lu İBRAHİM SARİSU ile aynı yer de nüfusa kayıtlı, Georghe ve Elena’dan olma, 19.08.1981 D.lu ELENA LOREDANA SARİSU’nun BOŞANMALARINA karar verilmiş olup, tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı ELENA LOREDANA SARİSU’ya karar tebliği yerine kaim olmak üzere ve ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, ilanen tebliğ olunur. 21.02.2007 (Basın: 11915) ESAS NO: 2007/32 / KARAR NO: 2007/55 İstanbul, Bahçelievler, Soğanlı mah., Cilt no: 55, Aile sıra no: 833 BSN 2’de nüfusa kayıtlı, Mehmet ve Hani’den olma 08.02.1965 d.lu, SONGÜL olan isminin GÖNÜL olarak DÜZELTİLMESİNE; karar verildi. 20.03.2007 (Basın: 20851) BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear