26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 NİSAN 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Yunan Merkez Bankası ile görüşen banka, iki şube açılması konusunda ilke kararı aldı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ziraat Atina’ya girdi MURAT İLEM Nereye Çekersen Malatya’da içimizi karartan, yüzümüzü kızartan vahşetin ardından medyamız aydı; Trabzon kökenli papaz ve Hrant Dink cinayetleri ile çarpıcı benzerlikler gündeme geldi. Nedense etkin medyamız papaz cinayetini biraz teğet geçiştirme eğiliminde olmuş, Hrant Dink cinayetinde de yükselen milliyetçilik parmağı görmeyi yeğlemişti. Kendi adıma tetikçileri sadece Trabzon kökenli oldukları için değil, tetikçileri yetiştiren ortam, iç ve dış ilişkiler bağlamında, “katillerin aynı tornadan çıktıkları” vurgulamasında azınlıkta kalmıştım. Başbakan Erdoğan’dan ABD yanlısı liberallere, 2. Cumhuriyetçilere uzanan bir halkada, vahşi cinayeti işleyen tetikçilerin kimliklerinde önde belirleyici olan radikal siyasal İslamcı kimlik yok sayılıyor. Yükselen milliyetçilikten, mayasında çokkültürlülük olan ulusalcılığı da aynı kefeye koyarak korkanlar; günümüzde çok daha şiddetli yükselen radikal siyasal İslamcı, Hıristiyan mezhepler gerçeğini, tehdidi toplumların dikkatinden uzak tutmakta yarışıyorlar. Dünyamızda, hele de petrol savaşları nedeniyle bölgemizde, tabii ki kaçınılmaz olarak ülkemizde, bilimsel teknolojik devrim çağında olmaması gereken, hortlatılmış dinler ve kültürler savaşlarının sonuçlarını hafife alma, görmezlikten gelme, emperyalizmin günümüzdeki en etkin silahını, en bağışlanamaz suçunu saklama eğilimi, suç ortaklığı olabilir mi? ABD öncülüğünde emperyal savaşın ideologları, kendi çıkar savaşlarının ürünü, yarattıkları canavarı gözümüze sokacak değiller ya. Sadece zengin Kuzey dünyasındaki modernize edilmiş Hıristiyan mezhepler üzerinden yürütülen çıkar savaşları, Bush’un Irak işgalini başlatırken de Evangelizm adına Tanrı’ya yakarışı saklanmış olmuyor. El Kaide’den Taliban’a, Hamas’a... bilinen en radikal kanlı İslami terör örgütlerinin kurucularının CIAMossad oldukları unutuluyor. İslam dünyasında mezhepler ekseninde, şimdilerde en vahşisi Irak bataklığında yaşanmakta olan, acımasızlık boyutlara tırmanan, iç savaş niteliğindeki çatışmaları, yoksulların çıkar savaşlarını, İslamın ilkelliği olarak kendi dünyalarında pazarladıkça; zengin Kuzey insanlarının hem Hıristiyan dininin yeni moda mezheplerine sarılmalarını hem de tüm göçmenleri, özellikle de Müslümanları “ötekiler” olarak dışlamalarını kolaylaştırmış oluyorlar. ??? Biz yine kendimize, bu içimize sokulan ölümcül virüsten nasıl kurtulabileceğimize bakalım. Öncelikle de bu virüsün ürünü hastalıklarla savaşabilmeyi, ayakta kalabilmeyi, doğal bağışıklık sistemimizi ayakta tutabilmeyi becerelim... ??? Dün sabah Ankara Büromuzun haber toplantısında, günlük olayların gelişmesi üzerine bilgilendirmeleri, değerlendirmeleri dinliyordum. En son toparlanmış bilgilere göre artık tetikçilerin aynı tornadan çıktığı tartışılmaz üç ana cinayetin halkalarında, en çok korkulanın hücreleşmiş örgütlenme olduğu anlatılıyordu. Polis kaynakları her üç cinayette de tetikçilerin kolayca yakalanmış olmalarına karşın azmettirenlere, asıl faillere ulaşmada başarısızlığın, kusurlu kalınmasının, gerçekten azmettirenden habersiz küçük örgüt hücrelenmesinden kaynaklandığı savındalar. Artık cennete gitme adına, din üzerinden işlenmiş bu vahşi cinayetlerin saklanamayan ortak rengine, kimliğine karşın azmettiren asıl iç ve dış odaklara ulaşılamamasındaki güçlük, kanıt bulunamaması olarak açıklanıyor. Cinayetlerin gerekçeleri, biçimleri üzerinden pek çok yorum yapılabilse de hücre ölçeğinde tetikçilerin yakalanması aşamasında tıkanma yaşanıyor. Bu resmi gerekçenin şüphesiz çok haklı boyutları olabilir. Ancak emniyet içindeki siyasal İslamcı kadrolaşmadan, tetikçileri suç işlemek üzere yetiştiren ortamlara uzanan bir halkada, o kadar çok suçlu ve azmettiren var ki... Sadece bu üç vahşi cinayet halkası üzerinden baksak bile... Yani papaz cinayetindeki tetikçiyi azmettirmiş çevre üzerinden sağlıklı bir operasyon, önlem alma gündeme gelseydi... Örgüt bağı çıkarma çabası bir yana, olayı kapatmadaki iktidarpolismedya işbirliği yerine olayın üzerine adam gibi gidilebilseydi, Hrant Dink’in öldürülmesine sıra gelmeyebilirdi. Bir sonrası Hrant Dink cinayetinde tetikçilerin polisle olan ilişkilerinde, siyasal örgütsel, toplumsal desteklerde, suçluları ayıklama niyeti, siyasi iradesi gündemde gelseydi... Erdoğan hükümeti radikal siyasal İslamla olan kadrolaşma, dayanışma ilişkilerini kesebilmeyi göze alabilmiş olsaydı... Şu bataklık ortamlarında bir temizliğe girişilseydi.. Açıkçası İslam dininin felsefesinde insan haklarının, hoşgörünün olması, radikal İslami cinayetlerin kınanması, tehlikeyi ortadan kaldırmıyor. Aydınlanma, akıl üzerinden geliştirilmiş eğitimin, düşünce sisteminin yerine inancı, laik yaşam düzeninin yerine şeriatı eksen yaptığınız anda, modernite, ılımlı İslam adına örgütlenmelere kucak açmış olsanız da şeriatın her tür yorumuna uygun genç beyinlerin yetiştirilmesine uygun bataklık ortamını da yaratmış oluyorsunuz. Ve hepimiz için geçerli olmak üzere; ötekiler, nefret üzerinden beslenen kamuoyunu, önyargıları, içimizdeki mayınları temizleme gibi bir çabamız olsaydı... Malatya dinci vahşetini yaşamamak gibi bir şansımız olmaz mıydı? soner@cumhuriyet.com.tr ATİNA Türkiye ile Yunanistan arasında son yıllarda artan ticari ilişkiler, bankacılık sektöründeki ortaklıklar ve satın alımlar ile yeni bir aşamaya girdi. Yunanistan ulusal (Etniki) bankasının Türkiye’de 2.9 milyar dolara Finansbank’ı satın alması, ardından yine bir Yunan bankası olan Eurobank’ın Alternatifbank ile görüşmelerde bulunması iki ülke arasındaki bankacılık sektörüne büyük bir ivme ? Mayısta yeniden Yunanistan’a gidecek banka yetkilileri Atina ve Gümülcine’de şube açmak için resmi başvurda bulunacak. kazandırmıştı. Bu gelişmeler üzerine harekete geçen Türk bankacılık sektöründeki önemli kuruluşlar, Yunanistan’da banka alımı ya da şube açılması konusunda arayış içine girmişlerdi. Bu çerçevede Yunanistan’a gelen Ziraat Bankası yetkilileri, Yunanlı yetkililer ile yaptıkları ilk temaslarda iki şube açılması konusunda prensip anlaşmasına vardılar. Yunan Merkez Bankası yetkilileri tarafından da büyük memnunlukla karşılanan Ziraat Bankası’nın girişiminin önümüzdeki ay başında resmiyete dökülmesi bekleniyor. Ziraat Bankası yetkilileri ilk aşamada başkent Atina ile Türklerin yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya’nın Gümülcine şehirlerinde şube açmayı planlıyorlar. Bu konudaki görüşlerini Yunan yetkililere aktaran ve olumlu yanıt alan Ziraat Bankası yöneticileri, önümüzdeki mayıs ayı başında Tekrar Atina’ya gelerek varılan prensip anlaşmasını resmi hale getirecekler. Bu konuda atılacak imzaların ardından, Atina ve Gümülcine’de iki şube açılması konusunda yer aranmasına başlanacak. Ziraat Bankası’nın bu girişimi Yunanistan’da bir ilk oluyor. Bugüne kadar bazı Türk bankaları gayri resmi olarak Yunanistan’da banka ya da şube açılması konusunda arayış içine girmişler, ancak prensip anlaşmasına varamamışlardı. Bu girişimin özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya’da memnunlukla karşılanması bekleniyor. Açıklanmayan bedelin 3 milyon dolar olduğu ileri sürüldü Park, Ecclestone’a Ekonomi Servisi İstanbul Park Pisti’nin işletme haklarının 2021 yılına dek Formula 1 Yönetimi (FOA)Başkanı Bernie Ecclestone’a verildiği açıklandı. İstanbul Park’ta yapılan basın toplantısına Bernie Ecclestone, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu üyesi İlhan Parseker, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Muammer Erol katıldı. Yalçıntaş, FOA ile 2021’e dek anlaşma yaptıklarını belirterek “İstanbul Park Pisti’ni işletecek FOA ile 2021’e kadar anlaştığımız için bu yıla kadar F1’in İstanbul’da kalmasını istedik. Anlaşma yıllık kira ve kârdan pay şeklindedir. Pistin bakım ve onarımı, kiralayana aittir’’ dedi. Yalçıntaş, pistin kesin maliyetinin sonuçlanmadığını, kesinleşmiş harcamanın 221 milyon YTL olduğunu ifade ederken 2005 ve 2006 yılında tüm yarışlar için piste 579 bin kişi geldiğini söyledi. İki yıl üst üste zarar eden ve parkı kiraya verme kararı alan İTO’da bazı yönetim kurulu üyelerinin, 8 milyon doların altında yapılacak herhangi bir anlaşma için dava açacaklarını söylemesine karşın parkın 3 milyon dolara kiraya verildiği ileri sürüldü. en iyi Centilmenim dedi açıklama yapmadı “Dünyanın pisti” olarak tanımladığı İstanbul Park’ın işletme hakkı için kaç lira ödeyeceğine dair açıklama yapmaktan kaçınan Ecclestone, anlaşmanın İTO için iyi, kendisi için kötü olduğunu, uzun sürede para kazanabileceğini dile getirdi. İstanbul Park, 221 milyon YTL maliyetle tamamlanmış, ancak yarışların yapıldığı her iki yıl da zarar edilmişti. Daha önce kiraya verilmek üzere ilan edilen park için TÜRSAB 8 milyon doları aşkın bir teklif vermiş, sonra teklifini geri çekmişti. (Fotoğraf: AA) A B D ’ L İ YAT I R I M C I Bürokrasiden şikâyetçi Ekonomi Servisi Amerikan Şirketler Derneği’nin (ABFT) Türkiye’deki Amerikan şirketlerinin üst düzey yöneticileri arasında yaptırdığı ‘ABFT 2007 Türkiye’deki İş ve Yatırım İklimi Anketi’nden, Türkiye’deki hukuk sisteminden ve bürokrasiden memnun olmadıkları sonucu çıktı. 51 üst düzey yönetici ile gerçekleştirilen ankete katılanların yüzde 85’i hukuk sistemini belirsiz bulduğunu, yüzde 77’si fikri mülkiyet haklarının yeterince korunmadığını, yüzde 67’si hükümetin kararlarını nasıl aldığı konusunda bir şeffaflığın olmadığını, yüzde 75’i karar vermedeki standartların ve zamanlamanın uluslararası prosedürlerle örtüşmediğini düşünüyor. Gates’e öğrenci protestosu Öğrencilerin protestosu ile karşılaşan Microsoft’un sahibi Bill Gates, daha sonra yoksullar için 3 dolara yazılım satacağını açıkladı. Ancak bu koşuldan yararlanmak isteyenler okullarda bedava PC dağıtacak. Ekonomi Servisi Son yirmi yılda dünyaya baş döndürücü hızla açılan Çin Halk Cumhuriyeti’ne gelen dünyanın en zengin işadamı, Microsoft bilgisayar firmasının patronu Bill Gates’in Pekin Üniversitesi’nde yaptığı konuşma protestoyla kesildi. Gates, dün Pekin Üniversitesi kürsüsünden öğrencilere hitap ederken, konuşmasının son bölümünde sahneye fırlayan üniversite öğrencisinin “Bedava yazılım istiyoruz’’ pankartıyla karşılaşınca konuşmasını erken kesmek zorunda kaldı. Bunun üzerine Microsoft, gelişmekte olan bazı ülkelerde 3 dolara yazılım satacağını açıkladı. 2015’e kadar bir milyar insana daha bilgisayar sağlamayı amaçlayan Microsoft’un, bu avantajdan yararlanmak isteyen ülkelere tek koşulu, okullar için bedava PC sağlanması. Paket, Windows XP Starter Edition, Microsoft Office Home ve Student, Microsoft Math 3.0, Learning Essentials 2.0 for Office ve Windows Live Mail programlarından oluşuyor. Gates, “Bu teknolojiden yoksun 5 milyar insana ulaşmak için hizmetin ulaşmadığı toplum katmanlarının gereksinimlerini karşılayacak yeni ürünler gerekiyor” diyerek öğrenci yenilik (innovasyon) paketi adını verdikleri girişimin bir milyar insana ulaşmasını umduklarını söyledi. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear