Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 MART 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Başbakan, kadına karşı ayrımcılığı ‘tehlikeli’ buldu ama, bunun en çok kendi iktidarında körüklendiğini unuttu galiba: 13 KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Ayrımcılığın farkında mısınız? ORKESTRAYI SERÂ TOKAY YÖNETİYOR Kadın Olmak Zor Be Kardeşim! Bu satırları 8 Mart’ta yazıyorum. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi, Türkiye’de de Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz bugün. Kadın örgütlerinden yerel yönetimlere pek çok kuruluş etkinlikler düzenliyor. Herhalde siz bu satırları okurken, bu etkinliklerden birine ya da birkaçına katılmış olacaksınız. Ben de, Duygu Asena için düzenlenen bir anma etkinliğine, ardından da iki arkadaşımın Yasemin Göksu ve Şebnem Köstem’in hazırladığı bir şiir ve şarkı gösterisine katılmış olacağım (umarım). Doğrusu ya, çok umutluyum “Kadın Olmak Zor Be Kardeşim“ başlıklı bu gösteriden. 8 Mart nedeniyle, pek çok kuruluş bildiriler yayımladı. Ben bunlardan birine, 10 Aralık Hareketi Girişim Kurulu üyesi Prof. Nazik Işık’ın metnine yer vermek istiyorum bu sütunda. Paylaştığım düşünceleri en özlü biçimde ifade ettiği için. “Kadınların ‘eşit ve özgür insan olmak’ mücadelesinin tarihi elbette bir güne sığmaz. Yine de 8 Mart günü, özel bir anlam ve öneme sahiptir. 8 Mart, 1857’de Amerika’da işçi kadınların ‘insanca çalışma koşulları’ talep ederek başlattıkları bir eylemde 100’den fazla kadın işçinin yanarak ve dumandan boğularak ölmesinin anısına 1910’dan beri ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’. 1975’ten bu yana da, bütün kadınların eşit ve özgür insan olma taleplerini kapsayan bir gün. 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü. 8 Mart’ı, kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerinin destekçisi olduğumuzu, her alanda eşit konuma gelmelerini amaç edindiğimizi vurgulayarak kutluyoruz. Yaşam defteri kadınerkek eşitliğinin gereğince sağlanamaması sonucu, namus cinayeti, aile içi şiddet, hamilelik, doğum, loğusalık hastalıkları ya da doğduğu günden itibaren eşitsiz beslenmeden nasibini almak gibi nedenlerle erken dürülmüş milyonlarca kız çocuğu ve kadını saygı ile anıyoruz. ??? 10 Aralık Hareketi olarak, kadınlara, ‘Değişime kendimizden başlamaya hazırız’ diyoruz. İnsani, demokratik, katılımcı bir demokrasi, kadınların yaşamaktan gelen bilgisine değer vererek, kadınların eşit temsiline imkân yaratarak gerçekleşebilir. Biz, ‘İnsanca, eşit ve özgür bir siyaset için kadın kotası da yetmez, fermuar sistemi ve boş koltuk uygulaması da olmalı. Siyaset merkezin vesayetinden çıkmalı, yerelleşmeli, demokratikleşmeli. Yüzde 10 barajı kalkmalı. Kadın kolları siyasi partilere yapılan Hazine yardımlarından doğrudan yararlanmalı’ diyen kadınların taleplerini savunuyoruz. Çünkü kadınlara güveniyoruz. İnsanı ve hayatı bin bir emekle var eden her kadın bir emekçidir. 8 Mart’ınız kutlu olsun!” ??? Bu satırları yazarken, bir yandan da, Duygu Asena’yı anmak amacıyla Milliyet Kitap ve D&R’ın düzenlediği etkinlikte neler söyleyeceğimi düşünüyorum. Sizler gazeteyi elinize aldığınızda etkinlik geride kalmış olacak, ama olsun, 19 Nisan’da, Duygu’nun Doğum Günü’nde yeniden buluşma şansımız var. Onun adına konacak PEN ödülünü kazananları açıklayacağız o gün. Ülkemizde kadının özgürleşme mücadelesinin simge isimlerinden biri olan Duygu Asena ile PEN Yönetim Kurulu’nda birlikte çalıştık. Duygu, yalnızca bir yazın insanı, bir kadın hakları savunucusu değildi. Sivil toplumun gücüne inanmış bir eylem insanı idi. Yalnızca, kadın haklarını savunmakla yetinmedi; tüm insan hakları ihlallerine karşı çıktı. Dayanışma, onun sözlüğünde birinci sıradaydı. Umarım, gençler üzerindeki etkisi uzun süre devam eder ve yeni Duygu’lar kazanırız. Çünkü, durumumuz hiç iç açıcı değil. Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı “Küresel Toplumsal Cinsiyet Ayrımı Raporu 2006”da yer alan verilere göre 115 ülke arasında 105. sıradaymışız. Uganda, Kenya, Angola, Etiyopya’nın gerisinde… Evet, kadınlarımız sanatta ve bilimde önemli aşamalar kaydetti; ama, kamu yönetimine ve siyasete katılımları yok denecek bir düzeyde. Yani, farklı cinsiyetlerin eşit haklara sahip olduğu çağdaş bir ülke olmanın çok uzağındayız. Ve, ‘Erkek’ değerlerinin yükselişe geçtiği şu günlerde, mücadele sürmezse, bu ülkedeki erkek egemen zihniyet kolay kolay değişeceğe benzemiyor. Kısacası, bu ülkede “kadın olmak zor be kardeşim!” vecdisayar@yahoo.com Şişli Senfoni Orkestrası AKM’de Kültür Servisi Serâ Tokay yönetimindeki Şişli Belediyesi Senfoni Orkestrası, 11 Mart günü saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşacak. Keman sanatçısı Ayşen Ulucan’ın solist olarak katılacağı konserde Brahms’ın ‘Macar Dansları, No: 1, 5’, ‘Senfoni No. 4’ ve Bruch’ın ‘Keman Konçertosu, Op. 26’ adlı yapıtları seslendirilecek. Bu konserle Alman romantizmi düşlemini canlandırmayı amaçladığını söyleyen Şişli Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın sürekli şefi Serâ Tokay, “Klasik müziğin gücü insanları yerel ve tarihsel olaylardan bağıntısız kılmasında yatıyor. Nazi Almanyası kendi kültürünü anlamaktan yoksundu, oysa bugün Alman kültürünün tinsel zenginliği, Türkiye’de olduğu gibi, aydınlanmayı benimsemiş bir dinleyici kitlesi için özgün ve yeni bir anlam taşıyor. Düşünür Heidegger’in kendi kültürünün yeşerdiği Alman topraklarında Antik Yunan’ın tinsel izlerini bulması gibi, Brahms’ın ülkesinden uzak bir Türkiye’de Alman kültürü idealini yaşatabiliriz” diye düşüncelerini açıklıyor. Bahar konserini Bela Bartok’un yapıtlarına ayıracaklarını dile getiren Tokay, bu yıl Paris “Salle Gaveau”da bir turne plandıklarını sözlerine ekliyor. Yüksek müzik eğitimini Fransız hükümetinin verdiği piyano bursuyla Paris’te yapan Serâ Tokay, orkestra şefliği eğitimini Lausanne Yüksek Konservatuvarı’nda aldı. Tokay, orkestra şefliğinin yanı sıra Paris Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe eğitimi de aldı. Freibourg’da (Almanya) eğitimini sürdüren Ayşen Ulucan ise aynı zamanda Brahms’ın evinde araştırma yapmakta. er 8 Mart haftasında kadın ve kadıH na ilişkin sorunlar üzerine bol bol yazılır, çizilir, konuşulur, konuşulur... Son 11 galeri, 11 sergi Kültür Servisi Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (MÜGSF) öğretim görevlileri ile öğrencilerinin yapıtlarının sunulduğu “11 Galeri 11 Sergi” adlı sergi ve MÜGSF öğretim üyelerinin “Capitol Alışveriş Merkezi İç Mekân Düzenlemeleri”nin sunulduğu sergi 30 Mart tarihine kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sergi Salonları’nda gezilebilecek. Sergi, heykel, resim, fotoğraf, seramik ve film yapıtlarından oluşuyor. Heykel Bölümü’nde “Alaattin Kirazcı – Burak Bedenlier Heykel Sergisi”, Grafik Bölümü’nde “Öğrenci Çalışmaları Sergisi”, Resim Bölümü’nde “Yrd. Doç. Kemal Gürbüz Öğr. Gör. Sevil Saygı Atölye Sergisi”, Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’nde “Tezhip – Hat Öğrenci Çalışmaları Sergisi”, Temel Eğitim Bölümü’nde “Öğrenci İşlerinden Seçkiler”, Tekstil Sanatları Bölümü’nde “İTHİB 2. Kumaş Tasarım Yarışması Finalistleri Sergisi”, İçmimarlık Bölümü’nde Cemal Yıldız’ın “Pencereler” fotoğraf sergisi, Fotoğraf Bölümü’nde Güngör Özsoy’un “İstanbul” fotoğraf sergisi, Seramik Bölümü’nde “Öğrenci Çalışmaları Sergisi” izleyicilere sunulurken; Sinema Televizyon Bölümü’nde ise yönetmen Osman Evre Tolga’nın “Gece” adlı kısa filmi sanatseverlerle buluşuyor. Mustafa Pilevneli, Nazan Erkmen, Sıdıka Rodop, Gürbüz Doğan Ekşioğlu gibi ünlü sanatçı öğretim üyelerinin 1998 yılından bu yana Capitol Alışveriş Merkezi için yarattıkları iç mekân tasarımları toplu olarak fakülte ana sergi salonunda görülebilir. ra unutulur... Bu kez beni en çok şaşırtan, Başbakan’ın 8 Mart’ı anımsaması, hele hele toplumun yarısını oluşturan kadınlara karşı ayrımcılık üzerine sözleri oldu. Birkaç gün önce AKP grup konuşmasında ne diyordu Erdoğan: “Kadına karşı ayrımcılık, ırkçılıktan daha kötüdür, daha tehlikelidir...” Peki ama, kadınlara karşı bu ayrımcılığı en çok körükleyen sizin partiniz, sizin iktidarınız değil mi diye sormazlar mı adama? “Ilımlı İslam” politikalarıyla mı kadınlara karşı ayrımcılık önlenecek, yoksa ENNET NEREDE laiklik ilkesinden fire vere DEDİNİZ? vere mi? Başbakan, konuşmasında Dinlerin, değişmez kural“Cennet, annelerin ayaklarının ları kapsadığını; oysa insanaltındadır”dan yola çıkarak lık yaşamının yürüyüp iler“Anaların ayağının altı öpülür, lediğini bilmez mi Başbaonun için biz analarımızın ayakan? ğının altını öperiz, ben öperim” Ben mi yanılıyorum? diyor. (Yani cennet orada olduğu Yanlış mı biliyorum, yanlış için!) mı hatırlıyorum: Kadınlara İstemez, öpmesinler! İktidar yönelik olumlu ayrımcılık kavgalarını kadınlar üzerinden maddesine şiddetle karşı çıyapmasınlar, o kadarı yeter! kan bu iktidar değil miydi? Ah nasıl anlatmalı ki, öteki Dünyada eşitliği savunan dünyada değil, bu dünyada; ölFikret Otyam’ın Toprak Sanat Galerisi’ndeki her ülkede benimsenen dükten sonra değil, şimdi, yaşarsergisinden bir yapıt. olumlu ayrımcılığı anayasaken istiyor kadınlar eşitliği ve inya sokmayan bu Meclis desan gibi yaşamayı... da çelme atmaktan geri kalmadı. Evlilikte ğil miydi? Nasıl anlatmalı ki, biyolojik farklılıklaredinilmiş malların katılım ya da paylaşımı dan değil, toplumsal cinsiyetten söz ettiğiANGİ POLİTİKALARLA? nı ancak 1 Ocak 2002’den sonraki evlilik mizi! Başbakan’ın konuşmasını yaptığı salon lere tanıyarak 17 milyon kadının mağdur Erk, güç, iktidarın sahibi olmak için deda kadınların bir yanda, erkeklerin öte yan olmasına, Medeni Kanun uygulamasının ğil, insanca, insan onurunu koruyarak yada, ayrı ayrı oturtulması herhalde hoş bir ise 30 yıl ertelenmesine yol açtı! Ceza Ya şayabilmek için! “şaka” (yoksa Başbakan’a komplo mu?) sası’nda ise namus cinayetleri, “nitelikli Kadınlara karşı ayrımcılık, cinsiyete dabelki de “ironi” olsa gerek, ama doğrusu adam öldürme” kapsamına alınmadı, bu yalı eşitlik politikalarının hayata geçirilben bu işin “inceliklerine” varamadım! nedenle ceza indirimi uygulanır oldu. mesiyle önlenebilir ancak. Bu politikaları Söylemle eylemin birbirinden bunca uzak üretmenin ve uygulamanın da çeşitli yolA EMEKÇİ KADINLARIN düşenini görmedim! ları var. Burada bu konuya giremem, ancak DURUMU yüzlerce, binlerce yöntem arasında, bizde Sormazlar mı: İmam hatip okullarını çoKeşke birileri çıkıp Başbakan’a 8 yalnızca Atatürk döneminde uygulanan ğaltarak mı önlenecek kadınlara karşı ayrımcılık, yoksa ülkenin başbakanı olarak Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü ol olumlu ayrımcılığı; kadın kotası hükümlerini, anayasaya, siyasi parti yasalarına, katıldığı bir dış gezide, İslamda hangi ko duğunu anımsatıverseydi. Şu dört yılda işsizliğin ve yoksulluğun seçim yasasına, yerel yönetimler yasasına şullarda birkaç kadınla evlenilebileceğini nasıl arttığını, ekonomistler açıklıyor. Be uygulamayı vurgulayabilirim. açıklayarak mı? Belki de kadın sorunlarınim bildiğim işsizlikten de yoksulluktan Ancak ilk adım, sorunun farkında olnı da ulemaya havale ederek çözecek bu işi da kadınların aldığı payın arttığı... Kadın mak. Toplumsal cinsiyet bilincini geliştirBaşbakan! istihdamı şu son dört yılda geriledi. 2000 Sormazlar mı: Peki kimlerle önleyecek yılında ülkemizde kadın istihdam oranı mek ve bu bakış açısını benimsemek olmalı... bu ayrımcılığı? “Eşini biriyle görürsen, i yüzde 36 iken bugün yüzde 26. Belki o zaman öteki dünyada cennete giki tokat vurmaz mısın?” diyen, “Zaten “Kadının yeri evidir” baskısı her geçen den yola yaltaklanmak yerine, insanca ilişTürkiye’de bakire olmayanla kimse ev gün arttı. Ben mi yanılıyorum; “Kadınlakiler kurabilir, geliştirebiliriz. lenmez” buyuran partisinin milletvekille rın ev dışında çalışmaları caiz değildir” riyle mi; yoksa anne çocuk ölümlerini yok diye fetvalar bu yönetim döneminde veril www.zeyneporal.com sayan, “Nüfus ve aile planlaması kav medi mi? Devlet dairelerinde ya da kuru faks: 0 212 257 16 50 ramı bizim için rafa kalktı. Batı kültürünün etkisiyle doğurganlık sayılarımızı aşağı indirirsek yanlış mecraya sürükleniriz” açıklaması yapan Sağlık Bakanı’yla mı? Dünya ülkeleri içinde kadınların yönetimde temsili açısından utanç verici yerimizi bilmez mi bu Başbakan! TBMM’deki yüzde 4.4’lük kadın parlamenter oranıyla mı önlenecek kadınlara karşı ayrımcılık? Kadınlar üzerine hep erkekler konuşurken, kadın üzerinden kendi politikalarını dayatırken Başbakan nerelerdeydi? Sakın kimse çıkıp da bana, evet ama Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nu bu iktidar değiştirdi demesin! Hayır, bu yasaları kadına karşı korkunç ayrımcılıktan kurtaran, bu ülkedeki kadınların, kadın örgütlerinin 30 yıldır günbegün süren mücadelesi ve Avrupa Birliği’nin zorlaması oldu. Ancak her iki yasada da iktidar son an luşlarda açılan sınavlarda “erkek olma” şartı koşulduğunda başımızda bu iktidar yok muydu? Başbakan o zaman neredeydi? Birkaç gün önce İRİS Eşitlik Gözlem Grubu’nun, kamu sektöründe kadınlar üzerine araştırması yayımlandı. Şimdi sıkı durun: Kamu kurumlarında çalışanların sadece yüzde 28’i kadın! Kimi bakanlıklarda durum şöyle: Çalışma Bakanlığı’nda çalışanların 456’sı kadın, 1123’ü erkek... Sağlık Bakanlığı’nda çalışanların 781’i kadın, 1875’i erkek... Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışanların 1001’i kadın, 2240’ı erkek. Hiçbirinde kadın müsteşar yok! 25 müsteşarlık kadrosunun 25’i de erkek... Müsteşar yardımcılarının 2’si kadın, 83’ü erkek. Genel müdürlerin 8’i kadın, 131’i erkek. Ülkede tek kadın vali yok! Listem böyle uzayıp gidiyor. İşe en son alınan ve işten ilk önce çıkarılanlar kadınlar. Eşit işe eşit ücret alamayan, kadınlar... Tarlada ücretsiz çalışanlar, kadınlar. Evdeki emeği yok sayılan yine kadınlar... Sera Tokay C H Y ‘Galerist’ Gulf Sanat Fuarı’na katılıyor Kültür Servisi Tüm dünyadan sanatçı, galeri ve koleksiyoncuları buluşturan Dubai Gulf Sanat Fuarı’na ülkemizden Galerist sanat galerisi Haluk Akakçe’nin yapıtlarıyla katılıyor. Madinat Arena binasında yer alan ve 10 Mart’a dek sürecek olan fuarda, sanatçının son dönem resim ve video yapıtları sergilenecek. Dünya sanat piyasasındaki konumu giderek güçlendiği belirtilen fuarın yöneticiliğini John Martin yapıyor. Sergilenecek eserlerin farklı kültürleri yansıtması için destek alan fuarda Avrupa, Hindistan, Ame rika ve Uzakdoğu’dan galerilerin yanı sıra Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun önemli çağdaş sanatçılarının işleri de yer alıyor. Açılışına Prenses Haya Bint al Hüseyin katılırken, bilet satışından elde edilecek gelirin tamamı “Start/Başlangıç” adlı tasarının desteklenmesi amacıyla Al Madad Vakfı’na aktarılacak. Tasarı çocuklara yönelik sanat atölyelerini destekleyerek gelecek yıllarda atölyedeki yeni yeteneklere burs desteği sağlamayı hedefliyor. (info@galerist.com.tr 0 212 244 82 30) Afganistan’dan ‘Mevlana’ pulu ? ANKARA (ANKA) Afganistan Posta Yönetimi “Mevlana” konulu anma pulu çıkardı. Pulun, PTT Genel Müdürlüğü ile Afganistan, İran ve Suriye posta yönetimleri arasında ortak konulu pul çıkarılması ve pul sergisi düzenlenmesi konusunda imzalanan sözleşme gereğince çıkarıldığı belirtildi. Sınırlı sayıda çıkarılan pullar sipariş verilerek sağlanabilecek. Sipariş vermek isteyenler, PTT Genel Müdürlüğü 06101 Ulus/Ankara adresine posta yoluyla, 0 312 309 53 08 No’lu faksa ileti göndererek ya da ‘filateli@ptt.gov.tr’ adresine eposta yoluyla başvurabilecekler. İSTANBUL CUMOK ÇAĞIRIYOR 11 MART PAZAR SAAT: 11.00 TEHLİKENİN FARKINDA OLAN CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI “SON DÖRT YILIN YOLSUZLUK SKANDALLARI” KONULU MART AYI AYDINLANMA KAHVALTISINDA KANALTÜRK “YOLSUZLUK VE YOKSULLUK” PROGRAMININ YAPIMCISI KONUĞUMUZ SAYIN Şişli Belediyesi Senfoni Orkestrası Şef: Serâ Tokay Konser programı J. Brahms: Macar Dansları 1 ve 5 M. Bruch: Keman Konçertosu Op. 26 J. Brahms: Senfoni No.4 Keman: Ayşen Ulucan 11 Mart 2007 Pazar Saat: 20.00 Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ YER: İ.T.Ü MAÇKA SOSYAL TESİSLERİ ARI KOVANI SALONU İLETİŞİM: 0216 336 94 34 0532 282 36 88 0532 275 21 42 LÜTFEN YER AYIRTINIZ EDERİ : 17.50 YTL. www.cumok.org 2006/811 Vas. Tayini Mahkememizce verilen 20.02.2007 tarih ve 2006/811 Esas 2007/112 Karar sayılı kararı ile, Kastamonu, Araç, Kayaören Mah., nüfusa kayıtlı Ali ve Satiye’den olma, 03.01.1984 doğumlu MUHARREM NAZLICA ile aynı nüfusa kayıtlı 16.04.1985 doğumlu SELVER NAZLICA’nın TMK.’nun 405. maddesi gereğince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK. 419. mad. gereğince Ali oğlu 1966 doğumlu babaları ALİ NAZLICA ile Mustafa kızı, 1964 doğumlu anneleri SATİYE NAZLICA vasi olarak tayin edilmiştir.05.03.2007 (Basın: 11736) T.C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ CUMHURİYET 13 K