25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 MART 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 3. ULUSLARARASI ŞİİR BULUŞMASI Kendi kuklacılığımızı unuttuk 19. yüzyıldan bu yana azalan kukla sanatçılarından birkaçının oluşturduğu Ahşap Çerçeve Kukla Atölyesi, kuklayı sadece çocuklara değil yetişkinlere de sevdirmeyi amaçlayarak 2001’de yola çıkmış HÜLYA KESKİN Şairler ‘Barış’ için İzmir’deydi KADİR AYDEMİR K ‘L ievre et Tortue’ adlı oyunun da sahneleneceği festival, 25 Mart’a dek sürecek. Eskişehir’de festival zamanı Kültür Servisi 2. Uluslararası Eskişehir Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali bugün, ‘Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü’nde başlıyor. Bu akşam Şehir Tiyatroları’nın sahneleyeceği ‘Cuco Bilmiyor’ ile açılışı yapılacak olan etkinlik, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nca düzenleniyor. 25 Mart’a dek sürecek festival, iki yabancı, üç yerli tiyatro topluluğunu sahnelerinde ağırlayacak. Etkinlik süresince oyunlar ve atölye çalışmalarına yer verilecek ve etkinliğin son gününde sokak gösterileriyle kapanış yapılacak. yüzyıldan bu yana azalan kukla sanatçılarından birkaçının oluşturduğu Ahşap Çerçeve Kukla Atölyesi, 2001’de kuklayı sadece çocuklara değil yetişkinlere de sevdirmeyi amaçlayarak yola çıktı. Atölyenin kurucularından Emre Tandoğan ve Çağrı Yılmaz kukla eğitimlerini Prag’da Miroslav Trejnar, Marek Becka gibi Çek kukla ustalarından gördüler ve yurtdışında festivallere katıldılar. Atölye sanatçıları, İstanbul Kukla Festivali’nde Notre Dame’nin Kamburu adlı yapıtı kuklaya uyarlayacaklar. Atölye ve geleceği üzerine iki kurucusuyla konuştuk. Müzisyenlik eğitimi almasına karşın, kukla sanatına gönül veren Emre Tandoğan, Ahşap Çerçeve Kukla Atölyesi’nin kuruluş öyküsünü anlattı. Tandoğan, “Atölye 2001 yılında kuruldu. İlk çalışmalara Ankara’da başladık, sonra İzmir’e, oradan da İstanbul’a geçtik. Bildiğiniz gibi ulusallaşmanın yolu İstanbul’dan geçiyor” diye söze başladı. 19. A ‘LA FONTAINE... MASALLAR’ Fransa’dan Etreinte Tiyatro Topluluğu, “La Fontaine... Masallar” adlı oyunuyla 5 yaş ve üzeri seyircilerle buluşurken Bulgaristan Drama Tiyatrosu da sahneleyeceği “Kâhin Orfeus” adlı gençlik oyunuyla festivale konuk olacak. Ankara’dan Tiyatro Tempo’nun sahulgaristan Drama Tiyatroneleyeceği “Bensu’nun sahneleyeceği “Kâcil Dev”, Lülehin Orfeus” adlı oyun festivale burgaz Uçan El konuk olacak. ler Tiyatro Topluluğu’nun sahneleyeceği “Gün Işını” ve İstanbul Anatole Sokak Oyuncuları Topluluğu’nun sahneleyeceği “İstanbul Hatırası” da etkinlikte izlenebilir. Tugay Başar ve Timuçin Gürer’in “İçimizdeki Ritim” başlıklı beden çalışma atölyesi, Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu ve Şehir Tiyatroları sanatçılarının işbirliğiyle yapılacak. Çağdaş Drama Derneği üyesi Serap Antepli, ilköğretim okulu öğretmenleriyle, “Öyküden Oyuna” başlıklı bir atölye çalışması gerçekleştirirken Haluk Yüce, “Pandomime Giriş ve Jonglörlük” atölyesiyle festivale farklı bir boyut katacaklar. NSAN BOYUNDA OLAN KUKLALAR Türkiye’de alışılanın dışında bir kuklacılık anlayışı sergilediklerini dile getiren Yılmaz ise, “Biz sadece küçük kuklalar yapmıyoruz. Yetişkinlere yönelik oyunlar için hazırladığımız insan boyunda kuklalar da var. Bu nedenle büyük sahnelere ihtiyaç duyuyoruz” diye söze karıştı. Klasik yapıtları uyarlamanın yanında kendi yazdıkları oyunları da sergilediklerini söyleyen Yılmaz “Prag’da öğrendiğimiz bir tarz var. Ihlamur ağacından yaptığımız kuklayı, oyuna göre, farklı biçimlerde kullanıyoruz. İplik, tahta, el kuklası gibi” diye konuştu. Modern ile geleneksel kuklacılık anlayışı arasında bir çatışma yaşandığını belirten Tandoğan, “Karagöz ve Hacivat’daki gölge tasvirini başka bir biçimde aktarmaya çalışıyoruz. Yani geleneği reddetmiyoruz. İ hşap Çerceve Kukla Atölyesi’nin kurucularından Emre Tandoğan ve Çağrı Yılmaz kukla eğitimlerini Prag’da Miroslav Trejnar, Marek Becka gibi Çek kukla ustalarından gördüler ve yurtdışında festivallere katıldılar. Modern gelenekçi ayrımına karşıyız, sadece kuklacıyız” dedi. Yılmaz, kukla sanatıyla uğraşanların sayısının bir elin parmakları kadar az olduğunu söyleyerek, “Kuklayı yaymaya çalışıyoruz. Sponsorlu etkinlikler bedava olduğundan yoğun ilgi görüyor. Ama önemli olan, para ödeyerek kukla izlemek. Bu da profesyonel bir düzenlemeden geçiyor” diye ekledi. Türk toplumunun geçmişinde kuklanın ayrı bir yeri olmasına karşın ilginin azaldığını dile getiren Tandoğan, “Karagöz ve Hacivat belirli bir kesimin egemenliğinde, ramazanlarda oynanan bir gösteri haline geldi. Oysaki geçmişte Karagöz ve Hacivat kahvelerde oynatılırdı, hatta erotik ve pornografik öğeler içermekteydi. Kendi kuklacılığımızı unuttuk. Kuklayı insanlara yeniden sevdirmek gerçekten zor” diye konuştu. Yeni kurdukları Kukla ve Mask Araştırmaları Derneği ile kukla sanatını sokağa taşıyacaklarını söyleyen Tandoğan, “İsteyen herkes üye olabılır. Atölye çalışmalarımız da olacak. İlk amacımız kukla ve mask sanatçılığını benimsetmek. Digeri ise varoşlardaki çocuklara, bir de engelli çocuklara kukla sanatını ulaştırabilmek” dedi. Avrupa’da kuklacılık sanatının oldukça yaygın olduğunu ve hatta Tahran’da bir üniversitede kuklacılık eğitimi verildiğini belirten Tandoğan da, “Prag’da sadece kukla oyunları sahnelenen 20 kukla tiyatrosu var. Kuklacılık sanatının gelişmesi için akademik yapıya girmesi gerekir. En büyük amacımız kukla sanatının Türkiye’de akademik bir yer edinmesi” diye sözlerini noktaladı. onak Belediyesi’nin ev sahipliğini üstlendiği, PEN Yazarlar Derneği’nin de işbirliğiyle Eşrefpaşa Kültür Merkezi’nde yapılan 3. Uluslararası Şiir Buluşması dört günlük programını tamamladı. Bu görkemli buluşmanın bu yılki açılış konuşmaları Vecdi Sayar ve İzmir Konak Belediye Başkanı Ali Muzaffer Tunçağ tarafından yapıldı. Cevat Çapan “Dünya Şiir Günü Bildirisi”ni okudu, onur konuğu ise Mehmet Başaran’dı. Nâzım Hikmet’in yazdığı, Genco Erkal’ın derleyerek oynayıp yönettiği “İnsanlarım” adlı oyun, izleyicilerden büyük alkış topladı. Konak Belediyesi’nin büyük özverisi sayesinde, 3. Uluslararası Şiir Buluşması’nda bu yıl yurdumuzdan ve dünyadan birçok isim bir araya geldi. 3. buluşmanın ana konusu, dünyanın en çokgereksinim duyduğu şey, yani “barış”tı. Şiir, savaşları da aşıp insanları bir araya getirdi yine! Ahmet Dahbur (Filistin), Entela Safeti Kasi (Arnavutluk), Gerry van der Linden (Hollanda), Israel Bar Kohav (İsrail), Ivan Gadjanski (Sırbistan), Jamie McKendrick (İngiltere), Lyubomir Levchev (Bulgaristan), Mohammad Ali Sepanlou (İran), Peter Curman (İsveç) ve Thomas Wohlfahrt (Almanya) gibi şairler İzmir’in yabancı konukları oldular. Nihat Behram, Mehmet Taner, Ataol Behramoğlu, Dinçer Sezgin, Hüseyin Avni Cinozoğlu, k. İskender, İlyas Tunç, Yüksel Pazarkaya, Ruşen Hakkı, Hidayet Karakuş, Özgen Seçkin, Abdülkadir Budak, Gültekin Emre, Sait Maden, Tarık Günersel, Çiğdem Sezer, Güngör Tekçe, Hüseyin Atabaş, Hüseyin Yurttaş, Arzu K. Ayçiçek, Roni Margulies, Lale Müldür, Ahmet Necdet, Doğan Hızlan, Sina Akyol ve Zeynep Uzunbay ise etkinliğe katılan diğer şair ve yazarlardan bazılarıydı. İhap Hulusi sergisi açıldı SANATÇININ SERGİDE 35 YAPITI YER ALIYOR DÜNYA ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI GÜNÜ Hristoff ’un İstanbul Oyun Atölyesi’nde sergisi New York’ta ‘tiyatro’ buluşması Kültür Servisi Ressam Dimiter Hristoff’un “Rüyalar Şehri İstanbul” adlı sergisi New York’ta açıldı. New York’un ünlü otellerinden The Marmara Manhattan’ın galerisinde açılan sergide sanatçının 35 yapıtı yer aldı. Açılışına Türkiye’nin New York Başkonsolosu Mehmet Samsar’ın da katıldığı sergiye sanatseverler ilgi gösterdi. Bulgar sanatçı Hristoff, Sofya doğumlu olmasına rağmen çocukluğunu ve gençliğini İstanbul’da geçirdiğini söyledi. Sanatçı Hristoff, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitirdikten sonra hem Türkiye’de, hem de 30 yıl önce yerleştiği ABD’de birçok sergi açtığını anlattı. Serginin, İstanbul konulu çalışmalarının bir araya getirilerek oluşturulduğunu anlatan Hristoff, sergideki yağlıboya ve gravür çalışmalarından oluşan yapıtların tümünü 50 yıl önce İstanbul’da yaptığını söyledi. Hristoff ’un yapıtlarında yansıttığı yerler arasında Ayasofya, Kapalıçarşı, Gülhane Parkı, Yeni Cami ve Bağdat Köşkü bulunuyor. Zişan Uğurlu’nun yapımcılığıyla gerçekleşen sergi, Hristoff’un Marmara Manhattan galerisinde açılan ikinci kişisel sergisi olma özelliği taşıyor. Sergi, 22 Nisan tarihine kadar ziyaretçiler tarafından gezilebilecek. Kültür Servisi ‘20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü’ dolayısıyla Oyun Atölyesi’nde bu akşam saat 20.30’da bir kutlama yapılacak. Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (ASSITEJ) Türkiye Merkezi, Oyun Atölyesi, MitosBoyut Yayınları ve Tiyatrotem’in işbirliğiyle düzenlenen kutlamada bu yıl Turgut Özakman tarafından kaleme alınan ulusal bildirinin ve Tanzanya Dar as salam Üniversitesi, Performans Sanatları Bölümü öğretim üyesi ve oyun yazarı Prof. Penina Mlama’nın kaleme aldığı uluslararası bildirinin okunmasının ardından ASSITEJ ve MitosBoyut Yayınları’nın işbirliğiyle düzenlenen “Gençlik Oyunu Yazma Yarışması”nı kazananlara ödülleri verilecek. Bu küçük törenin ardından Tiyatrotem, ‘III. Riçırd Faciası’ adlı oyununu sergileyecek. William Shakespeare’in oyunundan yola çıkılarak sahnelenen tek perdelik oyunu Çetin Sarıkartal yönetiyor. Şehsuvar Aktaş, Serpil Göral, Kıvanç Kılınç, Nergis Öztürk ve Ayşe Selen’in rol aldığı oyunun kukla tasarımı ve uygulaması Şehsuvar Aktaş’a, görsel tasarımı ise Behiç Alp Aytekin’e ait. B ? Kültür Servisi Türkiye’de grafik sanatının ve reklamcılığın öncüsü kabul edilen İhap Hulusi Görey’in öğrencilik yıllarına ait defter ve desenleri ilk kez Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde sergileniyor. Cumhuriyetin görsel tarihiyle özdeşleşmiş bir tasarımcı olan İhap Hulisi Görey, Latin harflerinin kabulünden sonra hazırlanan ilk alfabenin kapağı, Kulüp Rakısı etiketi, Milli Piyango ve Ziraat Bankası gibi resmi kurumlar için hazırlanan sayısız afişin yaratıcısıydı. “İhap Hulusi: Tasarımcının bir genç sanatçı olarak portresi” sergisi 9 Nisan’a kadar Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu’nda açık kalacak. Afiş yarışması sonuçlandı ? Kültür Servisi Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Kısa Film Öyküsü Yarışması ve festivalin 10. yılı nedeniyle düzenlenen Afiş Yarışması sonuçlandı. ‘Erken Evlilikler’ konulu ‘Kısa Film Öyküsü Yarışması’na 237 kısa film öyküsü katıldı; yarışmada seçici kurulun ön değerlendirmesi sonucunda mayıs ayında Ankara’da senaryo atölyesine katılacak yazarlar ‘Arada Kalan’ adlı senaryosuyla Elif Ezgi Köroğlu Uzmansel, Tek Sahnelik Hayat’la Burcu Taşçı, Bilindik Hüsran’la Yalçın Beriat, Oyuncak’la Esra Günel, Islaktı ve Çıplaktı’yla Belgin Tanrıverdi, Ve Bir Tüy Düştü’yle Merlin Yılmaz ‘, ‘Elma Şerife’yle Esra Harmancı’, Sobe’yle Süsem Aslan’, ‘Seksek’le Süreyya Köle’, Oyun Bitti’yle Rabia Kars Balcı oldular. Afiş Yarışması’na 195 yapıt katıldı. Yarışmanın birincisi olan Sultan Kıral imzalı afiş, 10. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde kullanılacak. Afiş yarışmasında ikinciliği Serap Metin, üçüncülüğü ise Erdal Duman aldı. ‘Göçmen Düğünü’ Berlin’de okunacak Kültür Servisi Müşerref Öztürk Çetindoğan’ın yazdığı “Göçmen Düğünü” adlı oyun, 494 oyun arasından Berlin Tiyatro Festivali kapsamında okunmak üzere seçildi. 520 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen Almanya’nın en önemli tiyatro festivallerinden Theatertreffen kapsamında düzenlenen “Stückemarkt”ta (Oyun Pazarı) okuma tiyatrosu biçiminde sunulmak üzere 5 oyun seçildi. 30 Avrupa ülkesinden yazarların katıldığı seçmelerde seçici kurulda Haendl Klaus, Iris Laufenberg, Kekke Schmidt, LarsOle Walburg ve Feridun Zaimoğlu yer aldı. Kurul, “4.5” Arna Aley, “Göçmen Düğünü “ Müserref Öztürk Çetindoğan , “Harmin Paikka “Maria Kilpi , “Die Mountainbiker” Volker Schmidt, “Cotton Wool “ Ali Taylor’un oyunlarını seçti. Almanya, Avusturya, Türkiye, Finlandiya ve İngiltere’den seçilen beş oyun mayıs ayında Almanya’nın önemli yönetmenleri tarafından okuma tiyatrosu formunda Theatertreffen Festivali kapsamında festival binasında sunulacak. Festival aynı zamanda genç ve keşfedilmemiş yazarlar için bir sıçrama tahtası oluşturuyor. Hedefi yeni tiyatro oyunları keşfetmek ve oyun yazarlığını desteklemek. www.berlinerfestspiele.de HEYKELTIRAŞ VAROL TOPAÇ Tahran’dan ödülle döndü... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İran’ın başkenti Tahran’da ilki düzenlenen “Uluslararası Heykeltıraşlık Sempozyumu” kapsamındaki yarışmada Türk sanatçı Varol Topaç 4. oldu. Tahran Belediyesi’nce kentin sanata ve heykele bakış açısını dünyaya duyurmak amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte finale kalan Mustafa Kemal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Varol Topaç’ın “The Sun of Civilization” (Uygarlık Güneşi) adlı yapıtı 4.’lüğe değer görüldü. Etkinlikte, birçok elemeyi geçerek finale kalan Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü Araştırma Görevlisi Serkan Demir’in yapıtı ise dereceye giremedi. BosnaHersek, Çin, Fransa, Hollanda, Irak, İngiltere, İran, İtalya, Peru, Suriye ve Türkiye’den etkinliğe katılan 20 sanatçının yapıtları kentin alanlarına dikilecek. Tahran Çitger Parkı’nda kurulan atölyede 25 günde tamamladığı yapıtının doğu uygarlıklarında bilgeliğin ve ışığın sembolü güneş olduğunu belirten Topaç, “Sempozyum ilk olması açısından tarihi öneme sahip. Kentin sanat tarihini etkileyecek bir etkinlik oldu. Kentin insanı sanata çok duyarlı. Tahranlılar, çalışmalarımızda her konuda bize çok yardımcı oldular. Yarışmaya seçildiğim için çok mutlu ve heyecanlıydım. Aynı duygularla heykelimi tamamladım” dedi. CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear