24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 ŞUBAT 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ENERJİ neriman?cumhuriyet.com.tr UNDP, Dünya LPG Birliği ve TLPGD pilot bölge olarak Çukurören ve Yılanlı köylerini seçti ENERJİ KÜRSÜSÜ 9 ENERJİ VİRAJI IEtem KARAKAYA * Türkiye’nin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (UNFCCC) ilk defa 2006 yılında sunduğu 1. “Ulusal Bildirim” sera gazı emisyonları miktarı ve tarihsel gelişimi pek iç açıcı değil. 19902004 arasında ülkemizde sera gazı emisyonları yüzde 72.6 oranında artış gösterdi. İleriki dönemlerde sorumluluk alınması halinde, Türkiye’nin enerji politikasında önemli bir dönüşüme gitmesi gerekecektir. Bu noktada enerji tasarrufu ve enerji verimliliğindeki artışın sağlanması hayati bir konu. Türkiye’nin su, rüzgâr, güneş ve biyokütle başta olmak üzere hiç sera gazı emisyonu üretmeyen yenilenebilir enerjiye yönelik desteğini ve yönlendirmesini yapması gerekiyor. Yenilenebilir enerji konusu enerjide dışa bağımlılığın azalması açısından da oldukça önemli olacağından üzerinde önemle durulmalı. Günümüz dünyasında enerji konusu oldukça önemli bir yer tutuyor. Üretim sürecinin en önemli hammaddelerinden biri olması ve kaynak olarak sınırlı bir bölgede, özellikle de problemli bir coğrafyada olması nedeniyle enerji konusu hassasiyetle ele alınıyor. Bunun yanında, gelecek dönemde insanoğlunu bekleyen en büyük felaket olarak görülen küresel ısınmanın en temel nedeni de yine enerji kullanımı. İklim değişikliğine neden olan sera gazlarının en büyüğü olan karbondioksit emisyonu fosil yakıtların kullanılmasından kaynaklanıyor. Günümüz gelişmiş ülkeleri bu sorunun en büyük sorumlularından biri. Bu amaçla 1992 Rio Zirvesi’nde ve 1997 Kyoto Protokolü’nde emisyonları azaltmak için gelişmiş ülkeler belirli hedefler belirledi. Hedeflerini tutturmak için enerji kullanımında önemli değişikliğe gitmeleri gerekiyor. Bu nedenle artık enerji politikaları, stratejileri belirlenirken göz önünde bulundurulması gereken en önemli parametrelerden birisi iklim değişikliği olgusu. İşin ilginç yanı, geleceğe yönelik yapılan projeksiyonlarda ülkelerin (özellikle gelişmekte olanların) enerji kullanımında önemli oranlarda artış olacağı öngörülüyor. Bunun yanında, AB başta olmak üzere birçok sorumluluk taşıyan ülke, Kyoto dönemi sonrası için emisyonların daha da aşağı indirilmesi gerekliliğini belirtiyor. Örneğin, ocak ayında AB Komisyonu büyük ihtimalle AB’nin sera gazı emisyonlarını 2020 yılına kadar 1990 seviyesinin yüzde 30 altına indirmesini tavsiye edecek. Bilindiği gibi Kyoto dönemi için bu azaltma oranı yüzde 8’dir. İklim değişikliğinin ekonomik tahribatının tahmin edilenden daha yüksek olacağını öngören Stern Raporu sonrası İngiltere, emisyon oranlarını 2050 yılına kadar yüzde 60, Fransa ise yüzde 75 azaltacağını taahhüt ediyor. Bu durumda, artan enerji talebine karşı emisyonları daha da azaltmanın güçlüğü ortadadır. Bu hedeflere ulaşmanın yöntemi ve maliyeti, görüşmeler sonrası alınacak yükümlülükler artık ülkeler için hayati önem arz ediyor. Bu nedenledir ki artık Kyoto ya da Kyoto sonrası için yapılan enerji ve çevre analizlerinin genellikle daha fazla ekonomistler ve siyaset bilimciler tarafından incelendiğini görüyoruz. (*) Avrupa İklim Değişiklikleri ve EnerjiÇevre Ajansı Proje Müdür Ankara kırsala sırtını döndü ? Yaklaşık bin köyü kapsayan Temiz Enerji Projesi’nde hem çevre kirliliğini önlemek hem de bölgenin ekonomik gelirini artırarak yaşam koşullarının iyileştirilmesi hedefleniyor. NERİMAN ÖZCAN FATMA AKMAN Projeye dair satır araları LPGD Başkanı Aygaz Genel Müdürü Mehmet Ali Niyazi, projenin maliyetinin 14.6 milyon dolar olduğunu ve amaçlarının bölgede istihdam sağlayarak eğitim, çevre, kadın, sağlık ve çağdaş enerji konularında sosyal bilinç oluşturarak kırsal kesimde yaşayan insanların hayat şartlarını iyileştirmek olduğunu söyledi. LPGD Başkan Yardımcısı, İpragaz Genel Müdürü Selim Şiper, “Kırsal bölgelerde yaşayanların gelir düzeyi çok düşük, yakıt olarak kullanılan odun ve tezek yerine tek alternatif LPG görülüyor. LPG’den alınan ÖTV’nin doğalgaza göre 28 misli olması kırsalda yaşayan insanların bu gazı kullanmasını imkânsız hale getiriyor. Bir seferlik gaz vermek mesele değil, önemli olan şey sürekliliğin sağlanması. Projenin başarılı olması için iyi bir devlet denetimi olmalıdır ve kırsal bölgelerde kullanılan LPG’den ÖTV alınmaması için AKP hükümetine öneri götürdük” dedi. M Sürdürülebilir Enerji Politikaları Danışmanı Andrew Yager, milenyum hedeflerine ulaşabilmek için dünyanın çeşitli yerlerinde çeşitli projeler oluşturularak fonlar ayrıldığını belirterek Türkiye’de başlatılan bu projeye fon ayrılması için sosyal sorumluluğun oluşturulması gerektiğini ifade etti. ünya LPG Birliği (WLPGA) Yönetim Kurulu Üyesi Kimball Chen küresel ısınmayı yavaşlatmak için LPG kullanımının özellikle kırsal bölgelerde yaygınlaştırılması ve bu bölgelerde yaşayanların hayat koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. M Türkiye Kalkınma Programı Teknik Danışmanı Timur Demirel; “Kırsalda doğalgaz kullanımı mantıklı değil, yapılacak yatırım, tüketimi karşılamaz, dolayısıyla tek alternatif LPG’dir. Kadınların yakıt elde etmek için harcadıkları süreyi minimuma indirerek insancıl şartlar sağlanmalıdır” dedi. nkara’nın Çamlıdere ilçesine bağlı orman köyleri olan Yılanlı ve Çukurören köylerine gitmek için İstanbul’daki Taksim Meydanı’ndan basın mensupları olarak sabah 7.00’de hareket ettik. Amacımız, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Dünya LPG Birliği’nin (WLPGA) 2002 yılında başlattığı “LPG’nin Kırsal Alanda Yaygınlaştırılması Projesi”nin pilot bölgelerinden bir yenisini görmekti. Bu vesile ile hem projenin hem Türkiye ayağı olan Türkiye Likit Petrol Gazcıları Derneği (TLPGD) ile birlikte “Kalkınmada Temiz Enerji” adıyla hayata geçirilen projenin pilot bölgesini hem de bazı bakanlıkların görmezden geldiği başkentin diğer yüzünü görmüş olduk. Onlar da zaten kabahatlerini onaylarcasına davetli oldukları halde gelmediler. Öğleden sonra Patalya Thermal Resort Otel’e vardık. Projenin teknik danışmanı Timur Demirel karşıladı. 15 ile 17 Ocak arasında düzenlenen çalıştaya az sayıda bürokrat ve yerel protokolün yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu, üniversite, bankalar, LPG şirketleri gibi özel sektör temsilcileri, UNDP Sürdürülebilir Enerji Politikaları Danışmanı Andrew Yager ile Dünya LPG Birliği (WLPGA) Yönetim Kurulu Üyesi Kimball Chen, UNDP Program Direktörü Katalin Zaim ve WLPGA Direktörü James Rockall katıldı. 59 haneli Çukurören köyü nüfusu, 2000 yılında yapılan sayımlara göre 358 kişi. Çamlıdere Sağlık Grup Başkanlığı’nın 2006 yılında yaptığı Ev Tespit Fişi çalışması sonucu ise 101’i kadın olmak üzere 198 kişi. Yılanlı köyünde ise resmi kayıtlar 166’yı göstermesine karşın köy 39 haneli, 68’ini kadınların oluşturduğu 143 kişilik bir nüfusa sahip. Köy halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılık dense de verimsiz topraklar ne ekime ne de hayvan otlatmaya uygun… Köyün hane başı aylık geliri 65 ile 200 YTL arasında değişiyor. A T T Çukurören’den Osman Sönmez: Yol yok, su yok; kısacası hayat yok. Türkiye AB’ye girmek için çaba sarf ediyor ama ne yazık ki biz sefalet içerisindeyiz. Asıl yükü çileli kadınlarımız çekiyor. Bize acımayın, biz istihdam istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. B deleri tarhana çorbası, yapılan yardımlarla gelen makarna, su ve un ile yaptıkları “bazlama” denen yöresel ekmek! On beş günde bir gelen seyyar bakkal da cabası! On beş gün boyunca, pahalılığından ötürü tutumlu kullandıkları (devlet de biraz kamu malını ekonomik kullansa keşke!) tüplerini seyyar bakkaldan alıyor, odunla ve yazdan kurutmaya başladıkları tezekle ahırın üstüne kurulu tahtadan derme çat ma evlerinde ısınamaya çalışıyorlar. KURYAZARLIĞI OLMAYAN KÖY “Yaşamak desen yok, yemekiçmek desen yok, giymek desen yok. Burada hayat yok” diye tanımlıyor yokluk içindeki yaşamlarını. “Atatürkçü Hoca” dedikleri cami imamı da çocukların lise eğitimlerine devam O edebilmeleri için tek seçeneğin “imam hatip liseleri” olmasından yakınırken, “Birçok köyden bile daha gerideyiz” demeyi ihmal etmiyor. Köy insanı üç kuruşunu paylaşarak, birbirinin işine yardım ederek ve hayatın yükünü paylaşarak yaşamaya çalışıyor. Hüzün de ortak, umut da… Öyle ki cenaze ve düğünlerde kullanmak için el ele verip bir “konak” bile yapmışlar. D İRÇOK KÖYDEN DAHA GERİDEYİZ Bir eve gidiyoruz. Önceden uyarılmıştık, çoraplarım kalın. Ama buna rağmen on dakika sonra ayaklarımı hissetmiyorum, öylesine soğuk! Köy halkının da yaşı on beşe basıp romatizma olmayanı yok gibi… Erkekler ormanda, kadınlar her yerde çalışıyorlar. Tarlada ekin sürme, dağda hayvan otlatmada, odun kesme, tezek yapma, çocuk bakma, yemek yapma… Köyün kadınları sabah 5.00’te kalkıp akşama kadar sürekli çalışıyorlar. Yetmezmiş gibi içme suları haftada bir defa iki saat süreyle çalışan ve hijyen kavramından çok uzak bir çeşmeden elde ediliyor. Diğer ihtiyaçlar içinse 3 km. uzaklıktan su çekmeye gidiliyor. Sofralarının başlıca besin mad B Dünyanın bir numaralı doğal yakıtı Küresel ısınmanın sonuçlarını yoğun bir şekilde yaşamaya başladığımız bugünlerde, tüm dünyada yararları konusunda hemfikir olunan ve katma değerleri oldukça fazla olan biyodizelin, başta ülke tarımı olmak üzere doğaya ve bağımsız bir enerji politikasına katkıları oldukça büyük. Avrupa’daki biyodizel üreticilerine, Avrupa Birliği’ne bağlı ülke hükümetleri tarafından destek ve teşviklerin yanı sıra birçok avantaj da sağlanıyor. Türkiye’de de buna paralel gelişmelerin ve düzenlemelerin hızla yapılması gerekiyor. Zirveden çıkan umut ışığı 500 ile bin köyü kapsayan Kalkınmada Temiz Enerji Projesi ile amaç, hem çevre kirliliğini önlemek hem de köylerin ekonomik gelirini artırmak. AğustosEylül 2002’de Güney Afrika Johannesburg’da yapılan Sürdürülebilir Kalkınma konulu dünya zirvesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve 2002 yılında başlatılan “LPG’nin Kırsal Alanda Yaygınlaştırılması” projesinin ilk örneği Ekim 2002’de Tayland’da Bangkok’ta başlatıldı. UNDP ve WLPGA tarafından önceki dönemlerde sadece 6 ülkede gerçekleştirilen benzer projelerin yedincisinin Türkiye’de gerçekleştirilmesiyle hem LPG sektörü, hem de kırsal alanlardaki özellikle kadınların yaşam koşulları açısından ilerleme sağlanması bekleniyor. Bu doğrultuda LPG kullanımının yaygınlaştırılması için gerekli ekonomik sistemin kurulması ve kırsal bölge halkının alım gücünün yükseltilmesi amacıyla mikro kredi uygulamaları gibi alternatiflerin görüşüldüğü çalıştaylarda, proje kapsamında kırsal alanda yaşayan kadınların el işi ürünler ya da ev yapımı yiyecekler hazırlayıp satabilecekleri ortamların yaratılması için de çalışılacak. Projeye eklenmesi beklenen bir diğer detay da köylerin kalıcı ve temiz suya kavuşmaları olacak. Proje başarılı olursa kadınlar mayıs ayında toplamaya başladıkları tezekleri dünyanın en değerli madeniymişçesine işleme derdinden kurtulacak ve belki hayatları boyunca ilk kez bir “Ohh!” çekecekler! B Atak Madeni Yağ atağa kalktı Alpet, Atak Madeni Yağ piyasaya yeni sürdüğü ExEn Alpet Dumbell ve Hammer marka ürünlerinden 2007’de iyi bir satış rakamı bekliyor. Yenilenen ürün gamı ve ExEn ürünler ile birlikte bir değişim içerisine girdiklerini söyleyen Atak Madeni Yağ Genel Müdürü Murat Mesci, özellikle insan kaynakları ve tesis alanlarında yeniden yapılanmaya gittiklerini ve bundan sonra madeni yağ satılan her yerde faaliyet göstereceklerini belirtti. Doubleup motor yağında iddialı D oubleup; motor bakım ürünlerinden sonra piyasaya sunduğu yüksek teknolojik özelliklere sahip “Doubleup rePower Motor Yağları’’nı tüketicisi ile buluşturuyor. Ürettiği motor bakım ürünleriyle otomotiv dünyasının dikkat çeken markalarından olan Doubleup, rePower ismiyle üretimine başladığı motor yağlarını her boy yağ ambalajının altındaki özel hediye bölmesinde sürpriz hediyelerle tüketicinin beğenisine sunuyor. 20w/50, 15w/40, 5w/30, 5w/40, 10w/40 gibi mineral, yarı sentetik ve tam sentetik olmak üzere üç ana grupta üretim gerçekleştiren Doubleup yeni nesil dizel ve benzinli araçlar ve tüm turbo şarjlılarda kullanılabiliyor. Şirket yöneticileri, Mercedes Benz, Volvo, Mack, Man, Vds, Mtu ve Volkswagen firmalarının şartnamelerini karşılayan katıklarla üretilen Doubleup rePower Motor Yağları’nın kısa sürede tüketicilerin dikkatini çekeceğini iddia ettiler. Her 16 kg’lik yağ tenekesinin altında, içinde kaptan şoförler için özel bir armağan gizli olan özel bir bölme bulunan Doubleup ürünlerinin Tüketici Kalite Ödülü başta olmak üzere TSE Türk Standartlarına Uygunluk Belgesi, İSO 9001 (TÜV), TSE Altın Ambalaj ve Koli Ödülleri ve İTO Tüketici’yi Koruma Taahhütnamesi gibi ödül ve belgeleri bulunuyor. TMMOB’den nükleere tepki Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği “Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısı”nın TBMM’ye sunulmasının ardından “nükleer santrallardan elektrik üretme macerasına atılmaya gerek yoktur’’ şeklinde açıklamalarda bulundu. Çernobil faciasını hatırlatan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğan cı nükleer lobilerin ülkemizde var olan krizinin “enerji plansızlığı” krizi olduğunu kaydetti. Ülke kaynaklarının kamusal bir hizmet anlayışı ile planlanması gerektiğini ifade eden Soğancı, enerji sorununu çözmek için alternatif enerji teknolojisine yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Şu anki teknolojiyle bile 2020’lerin elektrik ihtiyacının, ülkemizin hidrolik, kömür, rüzgâr, jeotermal, güneş ve diğer yerli kaynaklardan karşılanmasının olanaklı olduğunu belirten Soğancı, yüzde 100 güvenlikli bir santralın kurulamadığını iddia etti. Yasa tasarısına TMMOB olarak “Hayır!” dediklerine dikkat çeken Soğancı, sözlerine şöyle tamamladı: “Bu yasa tasarısı TBMM gündeminden düşürülmelidir. Enerji politikaları IMFDünya Bankası, enerji lobilerinin dayatmalarına göre değil, ülkenin bu alanda ortak aklını ve iradesini yansıtacak meslek odaları, üniversiteler ve sendikaların çalışmaları ile planlanmalıdır. Kurulması düşünülen nükleer santralların ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasında sahip olacağı pay, elektrik üretimi kurulu gücünün ancak yaklaşık yüzde 5’idir. Bunun yanında ülkemiz kaynakları siyasal iktidarın söylediği gibi sınırlı değildir.” Yuropet’e Ağar desteği Yuropet Akaryakıt’ın Mersin ATAŞ’ta bulunan dolum terminalinin açılışı yapıldı. Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın katılımda bulunduğu Yuropet dolum terminalinin açılışına Doğru Yol Partisi mensupları, işadamları ve protokolden çok sayıda kişi katıldı. Şirket tarafından yapılan açıklamada 7 adet antrepo tankı, 2 adet milli tank, 2 adet yangın su tankı ve 1 adet slob tank olmak üzere toplam 12 adet tank bulunan akaryakıt tanklarının toplam depolama kapasitesinin 90 bin m3 olduğu açıklandı. Endonezya’da Statoil anlaşması Endonezya, Statoil üretim paylaşım kontratı ( PSC ) imzaladı. Anlaşmada Statoil’in Kuma Blok üzerindeki payı yüzde 40,Operatör Conoco Philips’in payı ise yüzde 60 olarak belirlendi. Statoil aynı zamanda Endonezya’daki arazi alanı araştırmaları nedeniyle de ödüllendirildi. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear