Catalog

SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y B Y B PB PB PB PB Y 8 9 10 9 13 11 12 12 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y K B K B 11 15 15 12 7 4 2 5 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y Y K K K 15 15 10 13 10 12 5 6 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün yurt çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Doğu Akdeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ile sabah saatlerinde Eskişehir, Çankırı, Ankara ve çevreleri yağışlı geçecek. Yağışlar, yağmur iç kesimlerde karla karışık yağmur şeklinde olacak. Hava sıcaklığı yurdun doğu kesimlerinde 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K Y Y Y Y Y Y Y 2 3 6 13 13 14 15 9 10 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y y PB Y PB PB Y PB Y 14 9 18 11 12 7 18 14 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B B A Y K Y PB B 0 13 6 7 15 2 7 19 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada let Komisyonu’nda iken incelemeye almış. Yasayı bekleterek AKP kamuoyunda ve sabık Başbakanı nezdinde olumsuz not almamış oluyor. Bekleneni veriyor. Bravo, kırk bir kerre maşallah! Doğrusu AKP’den istifa ederek bir saatte bağımsızlaşan bir Cumhurbaşkanı’na da böyle davranmak yakışırdı. 11’incinin bu davranışından ders çıkarmak gerekirse: 1982 Anayasası yürürlüğe girdiğinden beri sırasıyla cumhurbaşkanı seçilen Özal, Demirel ve Sezer, onaylarına sunulduktan sonra kimi yasaları incelemeye aldıkları, kimini Meclis’e geri gönderdikleri için görevlerini aksatmışlar! RTE, bir günde AKP çoğunluğunun kabul ettiği yasayı Çankaya’daki AKP’nin şipşak onaylamasını elbette çoook olumlu karşılıyor. Sezer dönemine sıçrama yaparak “Daha önceleri kimi yasaları on beş gün beklerdik” diyor. Beklerdiniz; zira gönderdiğiniz yasalar veya kararnameler eğitimden sağlığa, yargıya kadar demokratik rejimi bir yerinden aşındırmaya yönelikti ve Sayın Sezer, bu gidişi önlemek için Çankaya’da laik Cumhuriyet abidesi olarak tam yedi yıl görev yaptı: ??? Bildiğimiz kadarıyla daha önceki cumhurbaşkanları onaylarına sunulan yasaları komisyondaki görüşmeleri dikkate alarak şipşak imzalamıyorlardı. Genel kurulda üzerinde değişiklik yapılıp yapılmadığını inceliyor; daha önemlisi bir yasanın demokratik kurumlara ve kurallara ne denli aykırı olduğunu veya olmadığını araştırıyor, ancak bu incelemeden sonra karşı oldukları noktalar varsa bunları sağlam hukuksal kurallara dayandırarak Meclis’e gönderdikleri gerekçeli yazıda anlatıyorlardı. Çankaya’da yeni yöntemler uygulanıyor. Cumhurbaşkanı zahmet buyurup gelen yasayı incelemiyor, genel sekretere bırakıyor. Oradan gelen olumlu olumsuz söyleme göre, yasayı bugüne dek geri çevirdiği ne bir kararname ne de bir yasa var şipşak imzalıyor. Bu, eski mahallede yeni âdet. Yeni âdet ama, YÖK’ten gelen dosyaya göz atacağı yerde yanındaki ihbar mektubuna itibar ediyor. Sonra… Öyle demedim! Hükümette iken Askeri Şura kararına şerh koyuyor, Çankaya’ya çıkınca şura kararlarını onaylıyor. İçine düştüğü açmazı sindiriyor! Çankaya noteri olmayacağını söyledi. Seçildikten sonra hükümetten gelen eski yeni kararnameleri süratle imzalayarak Çankaya noteri sıfatına hak kazandı. ??? Ya, Atatürk’e benzemeye, daha doğrusu taklit etme çabalarına ne dersiniz? İlk haber “Atatürk’ün Sofrasını” kuracağını açıkladı. Sofraya dünyaca ünlü tarihçimiz Halil İnalcık ile geniş kültürü, dünya ve Türk edebiyatı üzerinde bilgi ve çalışmalarıyla ünlenen Talat Halman’ı çağırdı. Halman yemekten sonra “Her şeyi konuştuk” dedi. Her şey konuşulmuş sofrada; kuşku yok; ne var ki iki değerli bilim adamı Çankaya’daki AKP’liden ne olacak ki hiçbir şey öğrenememişlerdi. Oysa her gece Atatürk, her alanda yapmayı düşündüğü bir yeniliği, bir konuyu tartışmaya açar ve sofraya gelen o konudaki uzmanların görüşlerini alır, onlarla tartışırdı. Atatürk’e özentiye örnek bir başka haberi dün Hürriyet yayımladı. Köşk’teki ikili, on iki yaşında bir kız çocuğunu manevi evlat edinecekler, “gönüllü aile” olacaklardı! Yine yalanlar mı haberi bilemeyiz ama sofra olayı, Ülkü’yü yanından ayırmayan, eğiten Atatürk’ü taklit etme çabası gülünç oluyor. Yoksa 12 yaşındaki bir kız çocuğu… din açısından eğitilecek ve başı türbana mı bağlanacak? Bu iktidara bu model yaraşmaz mı? ??? Bayan Hayrünnisa’nın giydiği Avrupa malı altı kırmızı pahalı ayakkabı meğer yerli imiş ve tabii fiyatını duyuruyor Köşk, çok ucuzmuş. Çankaya’daki bu olaylara ve sonraki gelişmelere bakıyoruz da: İnsanın içinden Bay ve Bayan Cumhurbaşkanı’na taklitlerden sakınmalarını salık vermek geçiyor… Skandallar zinciri ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY amın planlayıcısı olduğu ileri sürülen ve katliam sırasında polisten kaçarken üçüncü kattan atlayarak ağır yaralanan Emre Günaydın’ın, Turgut Özal Tıp Merkezi Araştırma Hastanesi’nde kaydedilen ancak daha sonra silindiği ortaya çıkan ses ve görüntü kayıtlarında cinayete ilişkin itiraflarının yer aldığı belirtildi. Günaydın’ın odasında güvenlik polisi olarak bulunan terörle mücadelede görevli bir polisin el yazısıyla yazdığı 10 Mayıs 2007 tarihli notta, “50. kasette Emre Günaydın’ın rezillik çıkarttığı, ayrıca Zirve Yayıncılık’la alakalı konuşmaya çalıştığı, görevlinin konuyu kapat maya çalıştığı şeklinde bilgilerin olduğunu bilgilerinize arz ederim” ifadeleri yer aldı. ‘Beni bırakırsanız sizi yaşatırım’ Polis memurunun başka bir notunda ise Günaydın’ın yanında bulunan görevlilere, “Beni bırakırsanız sizi yaşatırım” dediği belirtildi. Hastane kayıtlarından, bu notu yazan polis memuru dışında, bir polis ve jandarma üsteğmen sorumlu tutuluyordu. Müdahil avukatlarından Erdal Doğan, kolluğun yaptığı işlemlerin delil karartma noktasına vardığına dikkat çekerek “Hazırlık soruşturmasını yürüten savcıların çok itinalı davranmaları gerekirdi. Genç lerin arkasındaki ilişki ağları ve örgüt yapılanması tereddüde mahal kalmadan ortaya çıkarılmalıydı. Bu Türkiye ulusal çıkarları için zorunluydu. Savcılığın, ihmal edilen kısımlar üzerine gitmesini umuyoruz” dedi. 2 gün önce el konulan silah üzerinden çıktı Öte yandan, NTV’nin haberine göre Günaydın, katliamdan iki gün önce 16 Nisan’da, “Malatya Av Pazarı 2” adlı işyerinden, 20 YTL ödeyip 1312 seri numaralı Smith Wesson marka kurusıkı tabanca satın aldığı, 17 Nisan’da bu tabanca ile Pınarbaşı’ndaki mesirede “atış talimi” yaparken olay yerine gelen po lis tarafından tabancaya el konulduğu, Günaydın’a da 58 YTL para cezası kesildiği belirtildi. Ancak silahın 18 Nisan’da gerçekleştirilen katliam sırasında Günaydın’ın üzerinde olduğunun polis kayıtlarına yansıdığı bilgisinin yer aldığı haberde, Günaydın’ın el konulan silahı alabilmesi için yargıya başvurması gerektiği, bunun da en az bir haftalık sürede gerçekleşebileceğine işaret edildi. Haberde el konulan silahın Günaydın’ın üzerinden çıkmasının yeni soru işaretlerine yol açtığına dikkat çekildi. NTV’nin haberinde cumhuriyet başsavcılığının gelişmelere bağlı olarak yeni bir soruşturma başlattığı ileri sürüldü. İstanbul’da bugün düzenlenecek törenlerin ardından Gemlik’e uğurlanacak Heykeltıraş Öktem trafik kurbanı İSTANBUL/BURSA (Cumhuriyet) Ünlü heykeltraş Prof. Dr. Tankut Öktem (67), Üsküdar’da önceki akşam meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitirdi. Kazada Prof. Öktem’in eşi Semra Öktem ve kızı Pınar Doğan da yaralandı. Marmara Üniversitesi (MÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi ve devlet sanatçısı olan ünlü heykeltıraş için ilk tören bugün 11.00’de MÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenecek. Üsküdar Selimiye Camii’nde ikindi vakti devlet töreni yapılacak. Öktem’in cenazesi yarın Gemlik’in Küçükkumla beldesinde öğle vakti toprağa verilecek. Prof. Dr. Tankut Öktem’in moda ve tasarım eğitmeni olan kızı Oylum Öktem İşözen’in terfi törenine katılmak için İstanbul’a geldiği belirtildi. Olayda, Öktem’in eski asistanı Kadir Özyalçın’ın kullandığı otomobil, D100 karayolunda Haydarpaşa sapağını kaçırınca otoyol üzerinde Harem yol ayrımında geri geri giden kamyona arkadan çarptı. Eşi ve kızı yaralandı Kaza sonucu, Prof. Öktem ile eşi Semra Öktem ve kızı Pınar Doğan araçta sıkıştı. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerince sıkıştığı yerden çıkartılan Prof. Öktem’in yaşamını yitirdiği anlaşıldı. Hastanede tedavi altına alınan Semra Öktem’in yoğun bakımda olduğu, Pınar Doğan’ın ise genel sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi ve devlet sanatçısı olan ünlü heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem’in çok sayıda eseri ve ödülü bulunuyor. kalım, AKP’ye yeni yapılanma önerisi sunalım... Her şeyden önce Çankaya güllük gülistanlık... Çıkan kararname anında iniyor. Bir yasanın Köşk’le Meclis arasındaki hızı, olimpiyat yarışlarına kafa tutacak kısalıkta. Ama yetmez... Neden o kadar zaman kaybedilsin, icraat yarım kalsın? Son hâkimlersavcılarla ilgili yasayı ele alalım. Gül saat 02.30’da Türkiye’ye geliyor. O günün sabahı yasa onaylanmış olarak Resmi Gazete’de çıkıyor. Bize göre arada bir günlük kayıp var. Bunu da ortadan kaldırmak için 2 önerimiz var: 1 Bundan böyle yasalar Meclis’e sunulurken Gül’e de imza yeri açılsın. Nasıl olsa onaylayacağına göre, yasanın Meclis’ten geçmesi Gül’ün de imzalamış olması anlamına gelsin. 2 Gül, ille de sonra onaylamış gibi görüneyim diyorsa, uçaklara özel bir makam bölümü konsun. 3 ayda 7. gezisinde bulunan Gül, yasa çalışmalarını uçakta TV’den izlesin, geçer geçmez imzayı bassın! ??? Öteki alanlara geçelim... AKP Genel Merkezi son gelişmelere yanıt verecek donanımda değil. Burada yeni bir düzenleme yapılmalı. Tıpkı gençlik kolları, kadın kolları gibi devletintoplumun her yerine kol atacak yeni kollar oluşturulmalı. İvedi olanları sıralayalım: 1 Medya sektörü çok hızlı AKP’leşiyor. Ancak bunu sürekli kontrol altında tutmak zor olabilir. O nedenle bir Medya Kolları oluşturulmalı. Günlük haber bültenleri burada hazırlanıp, televizyonlara gönderilmeli. Halkın bağımlısı olacağı dizilerin de ilk denetim yeri bu kol olmalı. 2 Yargı sadece hâkim ve savcı atamakla kontrol altına alınamaz. Yargı Kolları kaçınılmaz hale geldi. Mahkemelerin alacağı her karar önce buraya gelmeli, onaylanırsa karar geçerli olmalı. Yargıtay, Danıştay, Sayıştay gibi kurumlar AKP’nin seyrek de olsa önünü tıkıyor. İktidar partisinin kendisine verdiği addan da esinlenerek Apaktay kurulmalı. Aslında Aktay da olabilir ama aklığı pekiştirmek daha güven verici olur. 3 Devlet kurumlarının tümüne hâkim olmak o kadar kolay değil. AKP’nin doğrudan kendisini ilgilendirmeyen işler için bir Dış Kolları oluşturulmalı. Güvenlik, terörle mücadele, yoksulluk, Türkiye’nin ulusal çıkarları burada değerlendirilir. Kötü giden şeyler olursa, üzüntüler bildirilir. AKP, Türkiye’nin işlerini kendisini ilgilendirenilgilendirmeyen diye ikiye ayırdığına göre, dış konular böylece sahibini bulmuş olur. 4 Hemen kurulması gerekenlerin arasında Yetki Kolları da olmalı. Başbakan’a herkes adına karar verme ve imza atma hakkı zaten verilir. Ama zaman zaman kimi kişilerin olağanüstü yetkilerle donatılması gerekebilir. Bazen tersi de olabilir. ??? İlk aşamada yukarıdaki önerilerimiz dikkate alınırsa, AKP’nin önünün tümüyle açılabileceğini düşünüyoruz. Aslında Meclis de zaman kaybı ama görüntü olarak bulunması şart! Bu önerilerimiz Türkiye’nin önünü açar mı? Elbette... Zaten her tarafı açık! Önü de açılır! ankcum?cumhuriyet.com.tr P ORTRE / PROF. DR. TANKUT ÖKTEM Marmara Üniversitesi temsilciliğini yaptı. Çok sayıda eseri ve ödülü bulunan Öktem, 1999’da “Devlet Sanatçısı” seçildi. 1973’e kadar modern heykeller yapan, 1970’li yıllarda figüratif çalışmalara başlayan Öktem, daha sonra çok figürlü anıtlar yapmaya yöneldi. Anıtlarında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve Milli Mücadele yıllarını konu edinen Öktem’in eserleri arasında, dünyanın en yüksek üçüncü anıtı olan Kuvayi Milliye ve Atatürk Anıtı, Atatürk ve Harbiyeli Anıtı, Çanakkale Şehitliği’nde yer alan Yaralı Asker Anıtı, Amasya Tamimi Anıtı, Zonguldak Maden İşçileri Anıtı, Kastamonu Türk Kadınları Anıtı, Nâzım Hikmet Heykeli, Uğur Mumcu Anıtı, Denizkızı Heykeli, Piyade Atatürk Anıtı ve Seul’de bulunan Sevgi Anıtı da bulunuyor. Gemlik’te yas Öktem’in ölüm haberi, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Küçükkumla beldesinde bulunan atölyesindeki çalışanları yasa boğdu. Öktem ile uzun yıllardır süren dostluğunu, 2 yıl önce atölyede yardımcılığını yapmaya başlayarak iş arkadaşlığına dönüştüren Adnan Gürsoy, sanatçının ölümüyle atölye çalışanlarının “ustasız”, birçok önemli projenin de yarım kaldığını belirtti. Gürsoy, Öktem’in yoğun işleri arasında Barış Akarsu’nun heykelini bitirmeye de çalıştığını söyledi. Prof. Tankut Öktem, 1940’ta Konya’da doğdu. 1965’te bitirdiği İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Seramik Bölümü’ne 1966’da asistan seçilen Öktem, 1970’te aynı okulun öğretim üyeliğine geçti. 19741975 yılları arasında Seramik Bölüm Başkanlığı, 19801982 yılları arasında İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu müdürlüğü yapan Öktem, 19831985 yılları arasında Tatbiki Güzel Sanatlar’ın Marmara Üniversitesi oluşundan sonra heykel bölümünü kurdu ve ilk başkanı oldu. 1986’dan bu yana profesör olarak öğretim üyeliğini sürdüren Öktem, 19931996 yılları arasında Marmara Üniversitesi SeramikCam Bölümü Başkanlığı’nı, 1999’a kadar fakülte senatörlüğünü ve YÖK Sanat Milli Komitesi Washington’dan kesin tavır yok Wilson ‘DTP ile görüşmem’demedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, DTP’nin terorizmle arasına mesafe koyması gerektiği görüşünü yinelerken, anayasa konusunda bazı akademisyen ve milletvekilleri ile görüşmesinin birçok büyükelçilik tarafından uygulanan rutin bir işlem olduğunu söyledi. Wilson, Türkiye ile ABD arasındaki istihbarat paylaşımının “iyi sonuçlar” verdiğini vurguladı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Wilson, Finlandiya’nın Milli Günü resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin yeni anayasa taslağıyla ilgili bazı milletvekilleri ve akademisyenlerle yaptığı görüşmelere ilişkin bir sorusu üzerine, Türkiye’nin iç ve dış konularda ne düşündüğünü Washington’a bildirmek için görüşmeler yapmak durumunda olduğunu ifade etti. YOLCULAR PROTESTO ETTİ Atlasjet uçağı havada arızalandı ÖZCAN YAŞAR İstanbulAntalya seferi için havalanan Atlasjet Havayolları’na ait CRJ 900 tipi uçak teknik arıza nedeniyle Atatürk Havalimanı’na geri döndü. Teknik arızası giderilen uçağa binmek istemeyen yolcular, Türk Hava Yolları (THY) ve Onur Air ile Antalya’ya gönderildi. Atlasjet’in dün saat 15.15’te İstanbulAntalya seferini yapan KK 14 sefer sayılı CRJ 900 tipi uçağı, kalkışından kısa bir süre sonra kanatlarında iniş sırasında hız yavaşlatıcı mekanizmanın (flap arızası) arızalanması nedeniyle Atatürk Havalimanı’na geri döndü. Uçak teknik bakıma alınırken, geçen hafta Isparta’da düşen ve 57 kişinin yaşamını yitirdiği kazayı gerekçe gösteren bazı yolcular, Antalya’ya başka bir uçakla gitmek istedi. Şirket yetkilileri, yolcuların tepkisi üzerine, biri bebek 61 yolcuyu, THY ve Onur Air uçaklarıyla ile Antalya’ya gönderdi. Antalya seferinin iptal edilmesi nedeniyle saat 17.00’deki KK15 sefer sayılı Antalyaİstanbul seferi de gerçekleştirilemedi. Atlasjet Havayolları’nın Antalya’daki yolcuları da THY ve Onur Air ile İstanbul’a getirildi. ‘Sivil Havacılık’ uyarı almış Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün, Isparta’daki uçak kazasının ardından eleştirilerin odağı haline gelen müdürlüğü, personel yetersizlikleri konusunda eleştirdiği ortaya çıktı Haber Merkezi Atlasjet Havayolları’nın World Focus adlı şirketten kiraladığı, İstanbulIsparta seferini yaparken İsparta’da düşen ve 57 kişinin yaşamını yitirdiği kazayla ilgili eleştirilerin odağı haline gelen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) “eksiklikler” konusunda Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından uyarıldığı ortaya çıktı. ICAO’nun personel alımına ilişkin eleştirileri kurumdaki kadrolaşmayı gündeme getirdi. ICAO tarafından, 2 Mayıs 2007’de hazırlanan raporda, Türk Sivil Havacılığını düzenleyen ve denetleyen SHGM’nin personel politikası yetersiz bulunarak, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getir PKK ile mesafe koysunlar ama... DTP milletvekilleriyle neden görüşmediğine ilişkin bir soru üzerine Wilson, ABD Büyükelçiliği’ndeki bazı görevlilerin çeşitli düzeylerdeki insanlarla görüştüğünü belirterek “Ayrı bir konu olarak, DTP’nin parlamento üyelerinin, kendilerini terorizmle daha net biçimde ayrı tutması önemlidir” dedi. “Aksi durumda, DTP yetkilileriyle görüşüp görüşmeyeceğine” ilişkin bir başka soruya da Wilson, “Hayır, bu anlamda belli bir çizgi çizmek istemiyorum. İnsanlarla konuşmak bizim için önemli. Türkiye’deki insanlar, DTP’nin terorizmle arasına daha açık bir mesafe koyduğunu görmek istiyor” yanıtını verdi. Vural’dan ‘kadrolaşma’ vurgusu Eski Ulaştırma Bakanı, MHP’li Oktay Vural, SHGM’yi eleştirerek 16 genel müdürlüğün 15’inin vekâletle yürütüldüğünü, Uçuş Standartları Daire Başkanlığı’na İdari Bilimler Fakültesi mezunu birinin atandığına dikkat çekmişti. Vural, Sivil Havacılık Genel Müdürü’nün, Türk Standartları Enstitüsü’nde makine mühendisi olarak görev yaptıktan sonra “siyasi amaçlı” olarak bu göreve getirildiğine dikkat çekmişti. mesi için uygun personel istihdamı yapması istendi. Hürriyet gazetesinin haberine göre raporda, SHGM’nin nitelikli personele sahip olmadığı vurgulanırken buna örnek olarak insan kaynakları bölümü gösterildi. Raporda, insan kaynakları bölümünün “gösterme Arıduru ‘pilotlara’ işaret etmişti Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Isparta’da 30 Kasım’da düşen uçağın kara kutuları çözülmeden yaptığı açıklamada uçakta “eksiklik” belirlemediklerini ileri sürerek, kazadan pilotların sorumlu olduğu imasında bulunmuştu. Arıduru’nun bir yurtdışı ziyareti sırasında otel masraflarının uçağın kiralandığı şirket tarafından ödendiğinin belirlenmesi üzerine inceleme başlatılmıştı. programlar her bir dairenin görev ve sorumlulukları ile uygun olarak başlangıç, işyeri pratik ve tekrarlayan uzmanlık eğitimlerini kapsamalıdır. İnsan kaynakları departmanı ayrıca bütün eğitim kayıtları için standart bir formatlama sistemi kurulmalıdır.” lik” olduğu vurgulanarak, şu eksiklikler sıralandı: “Havacılık güvenliği gözetimi, uçuş operasyonları, hava seyrüsefer hizmetleri ve havalimanları konularındaki personel yeterli değildir. Daire başkanlıkları kapsamlı eğitim programında geçmelidir. Bu ‘Bilgi paylaşımı iyi sonuç veriyor’ Wilson, terörle mücadele konusunda ABD ile Türkiye arasındaki istihbarat paylaşımına ilişkin soruya, “bilgi paylaşımının daha önce de olduğu gibi devam ettiğini ancak son birkaç haftadır daha yoğun bir biçimde sürdüğünü” ifade ederek “İyi sonuçlar verdiğini düşünüyorum” dedi. CUMHURİYET 08 K