Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2007 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN dishab?cumhuriyet.com.tr Bolivya: İki proje sahnede Morales’in planı amacına ulaşırsa ülke, dünyada farklı kültürel yapıların eşit biçimde yer aldığı üniter ve çağdaş bir ulus projesini başaran ilk ülke olacak. Eğer seçkinlerin girişimi başarılı olursa ülke iki yüzyıl geriye gidecek HUGO JOSE SUAREZ DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Barış Konusunda İyimser Olmak? Annapolis konferansı için “dağ fare doğurdu” diyenler haksız sayılmaz. Yazılarına “Barışa açılan dar pencere” başlığı atanlar da öyle. Ama barış görüşmelerinin yeniden başlamasına, “yol haritası”nın devreye sokulmasına karar verilmiştir. Bu durumda barış için yeni bir umuttan söz etmek mümkündür. Konferans öncesi Amerikan Dışişleri Bakanı Bayan Rice’ın yoğun çabalarıyla gerçekleşen hazırlık görüşmeleri ve Başkan W. Bush’un “bir Filistin devletinin kurulması zamanının geldiğine” ilişkin açıklamalarına bakıldığında, barışın önündeki aşılması gerçekten güç çok sayıda hayati önemdeki engele karşın “taraflar arasındaki diyalog” kaldığı yerden yeniden başlayacaktır. Filistin otoritesi başkanı Mahmud Abbas’ın bir Filistin devletinin kurulması konusunda bir ilke kararının kabul edileceği yönündeki beklentisi ise gerçekleşmemiş ve konferans temel sorunların ele alınmasını tarafların ilerideki görüşmelerine bırakarak, sadece diyaloğun devamına karar vermekle yetinmiştir. Nitekim Amerikan başkanı “Annapolis konferansının taraflar arasında bir anlaşmaya varıldığı anlamına gelmediğini, sadece ileride varılacak bir anlaşma için zemin oluşturduğunu ifade ederek biz bir anlaşmaya karar vermek için değil İsrail’le Filistin arasındaki görüşmelerin yeniden devreye sokulduğunu söylemek için buradayız” demiştir. Annapolis’te varılan anlaşmaya göre taraflar W. Bush’un iktidarının sona ereceği 2008 yılı sonuna kadar aralarında, anlaşmaya çalışacaklardır. Tarafların aralarında var olan ve uzun işgal yılları süresinde kemikleşerek aşılması giderek daha da güçleşen engellere dönüşen sorunların üstesinden gelinerek yeni yol haritasını kazaya uğramadan hedefine ulaştırmaları, kuşkusuz kolay olmayacak. Dahası konferansa katılan Arap dünyasının, çoğu yorumcunun da altını çizdiği gibi, İsrail’le, herhangi bir koşul öne sürmeden masaya oturmaları Filistin otoritesinin eskiye oranla, hele Hamas sorunu ve yol haritasını yönlendiren ABD, Rusya, AB ve BM’den oluşan “dörtlünün” (quartet) işlevini yitirmesiyle tek başına ve desteksiz kalmış görünmektedir. Yol haritasının önündeki kırk yıldan bu yana aşılamayan engellerin kazaya uğramadan aşılması, kuşkusuz kolay değil. Bu açıdan bakıldığında Filistin otoritesinin önceki barış girişimlerinde kabul gören 1967 öncesi sınırları içinde, Doğu Kudüs başkenti, üç buçuk milyon göçmeninin soranları çözüme ulaştırılmış; yerleşimcilerin işgal altındaki toprakları terk edecekleri, İsrail’le yan yana barış ve güvenlik içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla ilgili yerden göğe haklı isteklerinin gerçekleşmesinin, önceki barış girişimleri gibi bir serap, bir yanılsama olma ihtimali kuşkusuz yok değil. Ama görüşmelerin olması hiç olmamasından çok daha iyidir. En azından kimin ne olduğunun bir kez daha dünyanın gözüne sokulması açısından yararı vardır. Peki ama W.Bush, bu yeni barış girişimini durduk yerde neden devreye sokmuştur? Le Monde gazetesi “Son şans mı?” başlığıyla yayımladığı başyazısında (29 Kasım ‘07) bu ilginç soruyu özetle şöyle yanıtlıyor: “George Bush iktidara gelişinden yedi yıl sonra neden bugüne kadar İsrail hükümetlerine bırakmayı tercih ettiği Filistin dosyasını, şimdi bizzat ele alma gereğini duymuştur?” Bu gelişmelerde, yine Le Monde’a göre “Dışişleri Bakanı Bayan Rice’ın yoğun çabalarının payı mevcuttur. Ama aynı zamanda bu yöndeki gelişmelerle gerçek nedenini, Kudüs’ün doğusunda, daha açık bir deyişle İran’da aramak gerekmektedir. Irak’ta uğranılan düş kırıklığından alınan derslerle Amerikan yönetimi, İran rejiminin nükleer programında geri adım atmaması durumunda bu ülkeyle çatışma ihtimali ortaya çıkarsa, bölgede daha iyi bir pozisyona sahip olmak için Filistin sorununa olumlu yaklaşmak gerektiği inancındadır. (...) Aksi halde bu Filistin’in ebediyen mahkumiyetine yol açacak ve İran’ı Ortadoğu’daki güçlerin ilk sırasına yerleştirecektir.” Barışın, bir savaş vehmi nedeniyle gerçekleşeceğine inanmak güç. Yeter ki gelsin. OlmertAbbas görüşmeleri 12 Aralık’ta başlayacak. Bir yazar “Tarih kötümserlerin değil, iyimserlerin eseridir” diyor. Dileriz öyledir. B olivya tarihinin en kritik döneminden geçiyor. Birbirine karşıt iki ayrı proje sahnede: Santa Cruz elitlerinin oyununa karşı, çokkültürlü ülke tasarımı. On yıldan fazla bir süredir devam eden toplumsal hareketlerden sonra değişik kesimlerin isteği doğrultusunda Evo Morales hükümeti yeni bir anayasa için Kurucu Meclisi toplamayı başardı. Ancak birkaç aydır süren tartışmalarda bir anlaşma sağlanamadı. Sağcılar yeni anayasanın doğuşunu engellemek için birbiri ardına pek çok oyun denediler. En etkili strateji Sucre kentinin başkent olma isteğini ortaya getirerek tarihi çatışmayı yeniden canlandırmaktı. Yüzyıl kadar önce, iç savaş sonrası hükümet merkezi La Paz’a taşınmıştı. Hükümet, Sucre kurumlarına pek çok ödün verdi ancak muhalefet politik hesaplar nedeniyle hepsini reddetti. Birtakım gruplar, kurucu meclis toplantılarını sistemli bir şekilde engellemeye çalıştılar. Bu yasadışı eylemlerle geçen birkaç ay sonunda meclis, bir askeri lisede polis ve yurttaşların güvenlik kordonu altında toplanmak zorunda kaldı. Güçlüklere karşın meclis, ülkenin çokkültürlü ve farklı etnik yapısına uyan ve yerli halkların özerklik istemlerini karşılayan yeni anayasayı oylayarak kabul etti. Yaşadışı eylemler Sağcılar, yeni anayasayı tanımamakta kararlıydılar ve Morales hükümetini zorda bırakmak için yeni bir taktik denediler. Bunun için ülke bütünlüğünü tehlikeye atan tümüyle yasadışı eylemler olivya’da düzenlediler. Bu ayrılıkçı hareketlerin ardında doğulu birbirine toprak sahibi oligarşi vardı. karşıt iki Muhalefetin tuhaf isimli “yarım ay” projesinin iki proje bileşeni var: Birincisi kamu sahnede: yönetiminde sömürgeci Santa Cruz yapıların sürmesi anında bir elitlerinin özerklik; böylece özellikle oyununa karşı yerli halkın hakları dikkate alınmıyor. İkincisi ise çokkültürlü ekonomik etmenler. Santa ülke tasarımı. Cruz oligarşisi devlet yatırımları ve diktatörlük zamanındaki yasadışı kazançlarıyla zaten istediğini elde etmişti. Bundan öteye gitmesi zordu. Ancak özerklik sayesinde hidrokarbon kaynaklarına sahip olmanın ve gaz ihracatından yararlanmanın yolu açılmış olacaktı. Bu kaynakların yönetimi, seçkinler için uluslararası pazara katılım ve yerel, ulusal, küresel anlamda iktidarlarının güçlenmesi demekti. Oysa Evo Morales hükümetinin hazırladığı proje ise tümüyle farklı bir bakış açısı taşıyor. Bu projeyi belirleyen iki özellik var: Bir yandan doğal kaynakların kullanımındaki kötü denklemi bozarak (doğal kaynaklar bir grubun denetimindeydi) bunları elit bir azınlığın çıkarı yerine halkın yararına kullanmak; diğer yandan değişik kültür ve etnik yapıları barındıran bir devletin oluşumunu sağlayan yasal dayanakları hazırlamak. B Annapolis’te bir açılım A nnapolis’te yapılan ABD destekli 2003 tarihli yol haritasından doğan Ortadoğu barış yükümlülüklerini “acilen uygulamaya” zorlarken, konferansı beklentiler ABD’yi de uygulamanın hayata geçirilmesine yönelik için konan düşük çıtayı “gözlemci ve hakem” olarak belirliyor. açıkça ortaya koydu. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, bağlılıkları gibi cesaret verici Şeria’da güvenliği kontrol Filistin lideri Mahmud altına almasına yönelik farklar da bulunuyor. Abbas ve Başkan Bush çabalarına ve İsrail’in kendilerini ve hükümetlerini yasadışı yerleşimlerini amanı geldi’ gelecek yılın sonuna kadar dağıtma sözünü iki devletli bir çözüme gerçekleştirmesine yeni bir Gerek Olmert gerekse Abbas ulaşma konusunda bağladılar. ivme kazandırabilir. Aynı komşularına aynı cümleyle İsrail ve Filistin heyetleri son zamanda Bush yönetimi seslendi: “Zamanı geldi” . dakikada “etkin, devamlı ve görüşmeler ilerledikçe Somut anlamda Annapolis kesintisiz görüşmeler” kapsamında “istisna olmaksızın tüm ana konuları içine alarak tüm sorunları” çözme sözü veren ortak bir bildiri konusunda anlaşmaya vardılar. Bu yeni barış sürecine tanık olan 50’den fazla ülke ve kuruluşun arasında dışişleri bakanını gönderen Suudi Arabistan ve katılımı İran’la ittifakında küçük bir çatlağa neden olan Suriye de bulunuyordu. Yeni görüşmeleri çevreleyen kuşkucu havanın meşru bir tarafı var. İsrail Başbakanı Olmert (solda) ve Filistin lideri Abbas, gelecek yılın Annapolis konferansı sonuna kadar iki devletli bir çözüme ulaşma konusunda anlaştılar. 1991’deki birinci Bush yönetiminin düzenlediği, konuşmalar festivaliyle bildirisi her iki tarafı da ABD doğrudan ve güçlü bir rol başlayan ancak oynamalı. destekli 2003 tarihli yol sonradan görüşmelerin Kimilerine göre Bush haritasından doğan yönetiminin İsrail ve Filistin saplanıp kaldığı yükümlülüklerini “acilen arasında kolay kolay kontrol Madrid barış konferansını uygulamaya” zorlarken, edilemeyen farklılıkları anımsattı. ABD’yi de uygulamanın azaltmak için çözüme Yine de 16 yıl sonra İsrail ve hayata geçirilmesine yönelik “gözlemci ve hakem” olarak yönelik koşulları belirlemesi Filistin liderlerinin barışa gerekiyor. belirliyor. Bu Filistin’in Batı yönelik çok daha açık ? Somut anlamda Annapolis bildirisi her iki tarafı da ‘Z Ülke bir yol ayrımında Ülkede bu iki karşıt projenin çatışması şiddete yol açtı. Bir yanda yüzyıllardır süren sömürgeci yapılara dayanan ve doğal kaynakları elinde tutmak isteyen toprak sahipleri; diğer yanda küresel ekonomiye eşit biçimde katılan, ülke içinde de kültürel farklılıkların tanındığı çağdaş bir cumhuriyet anayasasını kurmaya çalışan halk projesi. Seçkinlerin girişimi başarılı olursa ülke iki yüzyıl geriye gidecek. Evo Morales’in planı amacına ulaşırsa Bolivya, dünyada farklı kültürel yapıların eşit biçimde yer aldığı üniter ve çağdaş bir ulus projesini başaran ilk ülke olacak. Umalım ki bu seçenek gerçek olsun. İspanyolcadan çeviren: Engin Demiriz (La Jornada gazetesi, Meksika, 29 Kasım 2007) Aslında Olmert ve Abbas, taraflar arasında 15 yıllık resmi ve gayri resmi görüşmeler göz önünde alındığında nasıl anlaşmaya varılacağını pekâlâ biliyorlar. ABD’nin önümüzdeki yıl yapabileceği en önemli katkı iki liderin bu ödünleri verebilecekleri siyasi ve diplomatik ortamı yaratmak olacak. Yol haritasının uygulamaya konmasının yaşamsal önemi var. Yasadışı yerleşimlerin kaldırılması ve terorizm konusunda ciddi Filistin adımları Olmert ve Abbas için halk desteğini harekete geçirebilir. Aynı derecede önemli olan konu da Arap ülkelerinin ciddi taahhüdü. Suudi Arabistan ve Mısır, Annapolis toplantısına katılmış olmalarına karşın Abbas’a destek konusunda kayıtsız bir tutum içindeydiler. Son olarak ABD, İsrail ve Abbas, Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’a yönelik işleyen bir strateji geliştirmeden Annapolis süreci işe yaramaz. İslamcıları izole eden ve Gazze’yi ablukaya alan bugünkü politika Hamas’ı yalnızca bu süreci geçmişte başarılı bir taktik olan terorizmle bozmaya teşvik ediyor. Görüşmeler sürerken Gazze iltihaplanmaya bırakılamaz. İngilizceden çeviren: Elçin Poyrazlar (Washington Post gazetesinin başyazısı, ABD, 28 Kasım 2007) 2007/273 Mahkememizde açılan vasi tayini davasında verilen karar uyarınca, İstanbul, Şişli, Esentepe. Mah. Cilt 6, hane 204’te nüfusa kayıtlı Yahya ve Makbule’den olma 01.04.1924 d.lu Korel Kula’nın hastalığı nedeni ile vesayet altına alınmasına, kendisine aynı nüfusa kayıtlı Nadir ve Suzan’dan olma 01.04.1944 d.lu oğlu Korel vasi tayin edilmesine, İtirazı olanların 10 gün içinde mahkemeye müracaat etmeleri, müracaat etmedikleri takdirde karar içeriğini aynen kabul etmiş sayılacaklarına, mahkememizin 29.11.2007 gün, 2007/273 Esas. 2007/2137 karar sayılı ilamı ile karar verilmiş olup, Keyfiyet ilan olunur. 29.11.2007 Basın: 64917 ŞİŞLİ 3.SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN ADANA 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006/6785 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Bir borçtan dolayı hacizli, aşağıda tapu kaydı, özellikleri ve kıymeti belirtilen taşınmaz satılarak paraya çevrilecektir. Adana İli, Seyhan İlçesi, Cemalpaşa Mahallesi’nde kain, 1456 ada, 18 pafta 797 nolu parselde kayıtlı, 53/2500 arsa paylı, Cemalpaşa mahallesi Vali yolu caddesi üzerinde, Menemencioğlu apartmanı, A blokta 10. Katta 29 Nolu bağımsız bölüm olup, Güney Batı cepheli, betonarme karkas tarzında inşa edilmiş, 175 m2 oturum alanlı, 3 oda, 1 salon, banyo mutfak ve tuvaletten ibaret olup, zemini karo, duvarları plastik badana, kapı ve pencereleri ahşaptır. Banyo ve tuvalet yan duvarları boydan boya fayans kaplıdır. Gayrimenkulün bulunduğu yer, mevkii, halihazır kullanış durumu, ulaşım şekli, Vali yolu üzerinde oluşu, imar planındaki konumu hususları göz önünde alındığında, bugünkü alım satım fiyatlarına ve mahalli rayiçlere göre arsa payı ile birlikte 300.000.00 YTL muhammen bedelle satışa çıkartılmıştır. (İşbu gayrimenkul açık arttırma ilanı ilanla birlikte, aynı zamanda tapu kaydında ilişiği bulunan tüm alakadarlara ilanen tebliğ olunur.) SATIŞ ŞARTLARI: 129 Nolu Bağımsız bölümün 1. Satışı, 11.01.2008 tarihinde, Cuma günü saat 14.00.14.10 arası, Adana Adliyesi 4. Kat no 407 adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, 21.01.2008 tarihinde Pazartesi günü, aynı yer ve aynı saatte Adana Adliyesi 4. Kat no 407 adresinde ikinci arttırmaya çıkartılacaktır. Bu artırmada bu miktar elde edilmiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen mühlet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklıların ve satış masraflarının toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle farkla alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Alım satım harçları, ihaleden doğan tellaliye, resmi ihale pulu, %18 K.D.V , damga vergisi, ihaleden doğan tapu masrafları ihale alıcısına aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılar da diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı olan belgeler ile 15 (on beş) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İİK. nun 133 Maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan, yasal faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş vee münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başka bilgi almak isteyenlerin 2006/6785 Esas sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüz dosyasına başvurmaları ilan olunur. (İİK. M. 126) (+) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın 63612) 2006/1891 Borçlu ve ipoteğin çözülmesinin isteyen: RECEB KAYA, Bağlarbaşı Mah.Vatan Cad. No: 31 Yalova. Vekili: Av. Mazhar Aydın, Yalı Cad. No: 23/7 Yalova. İpotek alacaklısı ve ipotek sahibi: Nuri Güven, Sultan Hamam Yeni Karamürsel Mağ., Eminönü/İstanbul İpotek alacağı: 300.000 TL İpotekli merhun: Yalova Çiftlikköy 1980 Ada, 8 Parsel, 9/2 Pafta İpoteğin çözülmesi talebi: İcra ve İflas Kanunu’nun 153. mad. tevfikan ipoteğin çözülmesi İş bu ipotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş alacağın, alacaklı tarafından alınmaması ve alacaklının gaip ve ikametgâhsız olması ve ikametgâhının da meçhul bulunması ve borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina etmekte olduğundan, borç miktarının icra veznesine borçlu yatırmasını istemiş olması sebebiyle, iş bu icra emrinin tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde İcra ve İflas Kanunu’nun 153. maddesine tevfikan ipotek bedeli alınarak, ipoteği çözmeniz,bu müddet zarfında gelip on beş gün içerisinde ipoteği çözmediğiniz halde, kanunen makul bir sebep beyan etmeksizin icra veznesine yatan parayı da almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediğiniz takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamen yatırması halinde, Yalova İcra Tetkik Mercii makamınca verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve kaydının tetkikine ve bu kararın tapu dairesine aynen tebliğ olunacağı ve bu sebeple, İra ve İflas Kanunu’nun 153. maddesine tevfikan ipotek kaydının ve ipoteğin ve verilen şerhin terkiniyle ipoteğin çözüleceği ilanen ve ihtaren tebliğ olunur. 15.11.2007 Basın: 64902 YALOV A İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İPOTEĞİN ÇÖZÜLMESİNE AİT İCRA VE İFLAS KANUNU’NUN 153. MADDESİNE TEVFİKAN 15 GÜN SÜRELİ İCRA EMRİDİR CUMHURİYET 10 K