26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y B B B B Y 9 8 8 5 9 8 9 11 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B B B Y B 8 8 11 10 8 6 4 3 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y Y Y Y Y 16 17 8 12 9 9 3 7 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurt geneli parçalı çok bulutlu, Marmara, Doğu Akdeniz’in doğusu, İç Anadolu’nun doğusu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu yağışlı geçecek. Yağışlar, kıyılar ile Güneydoğu Anadolu’da yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı, Trakya ile yurdun iç ve doğu bölgelerinde 46 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 5 Helsinki B 0 Stockholm B 0 Londra Y 6 Amsterdam Y 2 Brüksel Y 1 Paris B 3 Bonn PB 5 Münih PB 1 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y PB Y Y Y PB Y B 3 2 11 0 1 1 10 9 1 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B 2 PB 13 B 11 PB 6 B 10 Y 3 B 11 Y 21 Y 11 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Say Olayı Nedir?.. ? Baştarafı 1. Sayfada leri geçmiş yüzyıllarda çok yaşanmış; ama, sonuçta laiklik ve demokrasi yerleşik bir düzene dönüşebilmiştir. İslam dünyası bu tarihin çok gerisinde yaşıyor. Müslüman coğrafyasında tek laik ve demokratik Türkiye karşıdevrime teslim olacak mıdır? ? Yapılacak ilk şey, Fazıl Say’ın altını önemle çizdiği gibi “teslim olmamak”tır. Bunun için ilk davranış ve tutum elbirliğiyle iktidara “dur” diyebilmek gücünü göstermekle belirlenmelidir. ‘Dur’ diyebilmek, yenginin birinci koşuludur. Bedava suya fatura İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde 2001 yılında alınan karara karşın cemevlerinde kullanılan suyun faturalandırıldığı, cemevlerinin de gelen su faturalarını ödediği ortaya çıktı MİYASE İLKNUR GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Rahip ayinde bıçaklandı C Alevilerin yıllardır dile getirdiği “cemevlerinde kullanılan su ve elektrikten diğer ibadethanelerdeki gibi ücret alınmaması” yönündeki istemleri geçen günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Alevi dernek ve vakıflarının yöneticileriyle yaptıkları görüşmede de dile getirildi. Alevi örgütlerinin yöneticileri cemevlerinde kullanılan sudan ücret alınmaması için Topbaş’tan gerekli kararın alınmasını istedi. Topbaş da bu konuda gerekli çalışmayı yapma sözü verdi. Ancak cemevlerinden su parası alınmaması yönünde 2001 yılı sonunda alınmış “meclis kararı” olduğu ortaya çıktı. Ne Başkan Topbaş’ın ne de Alevilerin haberinin olmadığı bu karar bilinçli ya da bilinçsiz olarak uygulamaya konulmadığı için İSKİ cemevlerine fatura göndermeyi ve su ücretini tahsil etmeyi sürdürdü. Ali Müfit Gürtuna’nın belediye başkanı seçildiği 1999 yılında DSP’den meclis üyesi olarak görev yapan Azmi Tosun, cemevlerinde kullanılan sulardan ücret alınmaması için ilki 2000 yılında önerge verdi. Tosun, ilk önergesinin reddedilmesinden sonra aynı önergeyi 1 yıl sonra Ali Çalkap, Mehmet Yılmaz ve Şener Karahan adlı meclis üyeleri ile yeniden gündeme getirdi. yolla yapılan su israfının önüne geçilmesini ve cemevlerinde kullanılan suyun da ücretsiz kullanılmasının sağlanması hakkında işbu önergemizin ‘teklif’ karar olarak görüşülmesini ve kabulünü arz ederiz.” Gürtuna onayladı Azmi Tosun ve üç arkadaşının bu önergeyi vermesinden sonra dönemin AKP’li Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanı Hüseyin Evliyaoğlu da yaptığı konuşmada, “Zaten bu konu geçen toplantıda da gündeme geldi ve arkadaşların bu konuda rezerv koymaları hukuki yönden bir sıkıntı olup olmayacağı idi. Biz bu teklifin tüm Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bulunan grupların ortak teklifi olarak görüşülmesi ve oylanmasını arz ediyoruz” dedi... Ve yapılan oylama sonucunda “Cemevlerinde kullanılan sudan ücret alınmaması”nı öngören önerge oybirliğiyle kabul edildi. Meclis’in aldığı bu karar 702 sayılı karar olarak Büyükşehir Belediye ‘İsrafın önüne geçilmeli’ Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14 Aralık 2001 tarihli toplantısında görüşülen önergede şu ifadeler kullanıldı: “İSKİ’nin 2002 yılında üretmeyi hedeflediği 657 milyon metreküp arıtılmış suyun yüzde 26.67’lik kısmının, yani 175 milyon 200 bin metreküpünün abonelere dağıtılıncaya kadar kaybolacağı, kayıp su miktarının yaklaşık yüzde 3.5’inin ise ücretsiz verilen sular olduğu belirtilmiştir. Bu verilerin dikkate alınarak camilerdeki ücretsiz kullanılan suyu kimi cami etrafındaki işyeri sahiplerinin, işyerlerinde kullanmalarının engellenerek bu Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Meclis.1. Başkan Vekili M.Ümit Özerol ve Divan Kâtibi Azmi Aydemir tarafından imzalanarak yürürlüğe konuldu. Ancak, karar yürürlüğe girmesine karşın uygulamada bir değişiklik olmadı. Temel fıkrası gibi olay da bundan sonra başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, bu yönde karar almasına karşın İSKİ, eskiden olduğu gibi cemevlerine su faturası göndermeyi, cemevleri de bu su faturalarını ödemeyi sürdürdü. Meclisin aldığı karardan ne İSKİ’nin ne de cemevlerinin haberi oldu. Dava açma hakkı var Belediye meclisinin aldığı karara uymayarak cemevlerine fatura gönderilmesi ve karardan haberdar edilmeyen cemevlerinin de bu faturaları ödemesi sonucu ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesi için cemevi yöneticilerinin yargı yoluna başvurması gerekiyor. Dava açılması halinde cemevleri, İSKİ’ye ödedikleri fatura bedellerini geri alabilecekler. DTP’den tepki: Zamlar protesto edildi İstanbul Halk Evleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması yaparak ulaşıma ve suya yapılan zamları protesto etti. Eylemde basın açıklamasını yapan İstanbul Halkevi Başkanı Oya Ersoy, su zammına gerekçe olarak tasarrufun gösterilmesinin kandırmaca olduğunu ifade etti. Ersoy, “Su halkın ortak malıdır; satılamaz” dedi. Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) da Taksim’de “Savaş zamları geri çekilsin, asgari ücreti işçiler belirlesin” sloganlarıyla gösteri yaptı. Grubun basın açıklamasında, “Halklarımızın gündemine sınır ötesi operasyonu sokmaya çalışanlar, emperyalizmin neoliberal politikaları sonucu yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapmışlardır” denildi. ? Baştarafı 1. Sayfada Bir an önce durdurulmalı Haber Merkezi DTP, TSK’nin PKK kamplarına yönelik operasyonunun bir an önce durdurulması gerektiğini savundu. Van Milletvekili Fatma Kurtulan, “Operasyonu çözüm olarak görmüyoruz. Şiddet çözümsüzlüğü derinleştirir. Bu yöntemlerle 30 yıldır çözüme ulaşılamadı. Operasyonlar bir an önce durdurulmalı. Diyalog ve demokratik yöntemlere inanıyoruz”dedi. DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş da operasyon konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Demirtaş, “Başbakan bir yandan eve dönüşten bahsediyor, bir yandan da operasyon yapılıyor” diye konuştu. DTP’nin Mersin’de düzenlediği izinsiz mitingde konuşan Muş Milletvekili Sırrı Sakık da “Kardeşlik projesi bombalamadan geçiyormuş. Orayı burayı bombalayarak sorun çözülemez” dedi. Olayın ardından kentte Katoliklere ve İtalyanlara ait birimler güvenlik çemberine alındı. Rahibin durumunun ise iyiye gittiği bildirildi. Olay dün Saint Antuan Kilisesi’nde meydana geldi. Hıristiyanlığa sempatisi olduğu bildirilen Bay, sabah saatlerinde kiliseye gitti. Bay ile Franchini ile bir süre Hıristiyanlık üzerine sohbet etti. Ardından ikisi birden cemaatle birlikte ayine geçtiler. Bay, ayine ara verdiği sırada Franchini’yle kilisenin bahçesinde sohbete başladı. Kısa süre sonra ilk olarak yumruk attı, ardından da Franchini’yi karnından bıçakladı. Olaydan 1 saat sonra yakalanan Bay için ek gözaltı süresi alındı. Bay’ın yaklaşık üç yıldan bu yana olayın gerçekleştiği Saint Antuan Kilisesi’nin müdavimi olduğu açıklandı. Vatikan’a bağlı haber ajansı Asia News, Bay’ın saldırıyı vaftiz olma talebinin yine reddedilmesinin ardından gerçekleştirdiğini belirterek “Franchini, zanlının Hıristiyanlığa girmeye henüz hazır olmadığı kanaatindeydi” diye yazdı. Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese, Türk halkının iyi bir halk olduğunu ancak aralarında “hastalıklı” diye nitelenebilecek kesimler bulunduğunu ileri sürdü. İzmir Piskoposu Ruggero Franceschini ise Türkiye’de Hıristiyan din adamlarına yönelik saldırılarda artış olduğunu savunarak “Bu eylemi yine dengesiz birinin yaptığını söyleyecekler. Bu durumda Türkiye’de bir buçuk yıldan beri akli dengesi yerinde olmayanların eylemlerinde ciddi bir artış söz konusu demektir. Ne tesadüftür ki bu eylemler, hep yabancı Hıristiyan din adamlarını hedef alıyor” dedi. Şu çıkarımları yapabiliriz: 1 Terör örgütü sonbaharda kışlık bölgelere çekilirdi. Marta kadar orada kalırdı. Nevruz’la birlikte eylemlere başlardı. Operasyon örgütün kışlık konuşlanmasına yönelik bir yıldırma girişiminin parçası. 2 Uçaklarımız özünde ABD’nin kontrolü altındaki toprakları bombaladı. ABD’nin buna izin vermesi önümüzdeki dönem dengeleri açısından ayrıca önemli. Önceki operasyonlar Saddam Irak’ınaydı. Amerikan Irak’ına ilk büyük operasyon düzenlendi. ABD Türkiye’ye operasyon izni verirken terör örgütünün yeni yapılanmalarına göz yumarsa, yapılan iş sepete su doldurmak olur. 3 Operasyona karşın Türkiye terörle mücadelesini nasıl yürütecek, sorusu hâlâ çengelli. ??? Son şıkkın ana sorumlusu hükümet... Operasyon, Türkiye’nin kararlılığının ve gücünün ortaya konması bakımından önemli. Ancak, geçen haftaya baktığımızda AKP’nin hâlâ kafasının karışık olduğunu görüyoruz. Geçen haftaya Erdoğan’ın Lizbon seferinde yaptığı konuşmanın perde arkasında ne olduğunu görme çabasıyla başlamıştık. Ne diyordu: 1 Yeni bir yasa çıkaracağız. 2 Bu yasa öncekilerden farklı olacak. 3 Hedef, teröristi dağdan indirmek, dağa çıkışı durdurmak. 4 Askerle koordineli çalışıyoruz. Salı günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt ise şu mesajı vermişti: 1 PKK Meclis’te. 2 Terör legalleşti. 3 Terörü cesaretlendirici açıklama ve çalışmalardan kaçınılmalı. Mesajı almış gibi görünen Erdoğan, yeni çalışma olmadığını açıkladı. Mevcut TCY 221. maddenin esnetileceğini söyledi. Ancak dün AKP’nin tam resmi yayın organında yeni çalışmanın adı veriliyordu: Yeni hayat! AKP’nin kafasında henüz tüm yönlerini paylaşmadığı bir çalışma olduğu açık. Bunu kamuoyuna nasıl anlatacaklar, onu şekillendirmeye çalışıyorlar. ??? Etkin pişmanlık, eve dönüş, anaya dönüş, yeni hayat gibi sözcüklerle AKP hazırlıklarının ifade edilmeye çalışıldığı haftanın sonunda sınır ötesi operasyon geldi! Erdoğan’ın operasyonla ilgili ilk yorumu şu oldu: “Generalinden erine kadar tüm Türk Silahlı Kuvvetlerimizi tebrik ediyorum.” Bizim de katıldığımız bir tebrik. Bu iyi de siz nerede duruyorsunuz? AKP, bölgedeki gücünü azaltacağını düşündüğü hiçbir harekete girişmiyor. Şu görüntüyü vermeye çalışıyor: Asker, terörle mücadele için yetki istedi, verdik. Her şeyi o yapıyor! Siyasi iradenin de hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde mücadelenin arkasında durması gerekli. AKP’yi, bu konudaki şüpheleri dağıtmaya çağırıyoruz! ankcum?cumhuriyet.com.tr DİNCİ ANADOLU’DA VAKİT Fotoğraf: EZGİ HIDIROĞLU TSK’nin sınır ötesi operasyonunu değerlendiren Başbakan Yardımcısı, kararlılık mesajı verdi Çiçek: Operasyonlar sürecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, gereksinim duyulduğunda operasyonların kararlılıkla sürdürüleceğini belirterek ‘’Biz hükümet olarak, en başta Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere devletimizin diğer ilgili birimleriyle tam bir uyum ve kararlılık içerisinde bu belayı ülkemizin gündeminden çıkarma azmi ve kararlılığı içerisindeyiz’’ dedi. Cemil Çiçek, yaptığı açıklamada, operasyonların hedefinin, yalnızca bölücü terör örgütü ve onun Kuzey Irak’taki kampları olduğunu vurguladı. Çiçek, şöyle devam etti: “Biz hükümet olarak, en başta Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere devletimizin diğer ilgili birimleriyle tam bir uyum ve kararlılık içerisinde bu belayı ülkemizin gündeminden çıkarma azmi ve kararlılığı içerisindeyiz. Bunun herkesçe çok iyi bilinmesi ve anlaşılması lazımdır. Bu operasyonların da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu mücadelede en büyük güvencemiz, milletimizin sağduyusu, soğukkanlılığı, birlik ve beraberlik konusundaki kuvvetli iradesidir.Yaşanan bunca acıya rağmen, milletimiz, iç ve dış tahriklere kapılmamış, devletinin, hükümetinin, hayatlarını ortaya koyarak mücadele veren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve güvenlik güçlerimizin her zaman yanında olmuş ve aramıza nifak sokmak isteyen terör örgütü ve yandaşlarının oyununa da gelmemiştir. Bundan dolayı, milletimize şükran borçluyuz. Buradan terör örgütü mensuplarına bir çağrıda bulunuyoruz; gittiğiniz yol, y Say’ı hedef gösterdiler Haber Merkezi Türkiye’nin ortaçağ karanlığına sürüklendiğini söyleyen ve “Türkiye’den gidebilirim” diyerek dikkatleri üzerine çeken piyanist ve besteci Fazıl Say’ı EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer “Sanat ağırlıklı dersler ihmal ediliyor” sözleriyle desteklerken Anadolu’da Vakit gazetesi “Hem ilkesiz hem nankör” diyerek hedef gösterdi. EğitimSen Genel Başkanı Dinçer, dün yaptığı açıklamada, Say’ın müzik öğretmeni açığına ilişkin eleştirisini anımsatarak birçok okulda müzik derslerine branş dışından gelenlerin girdiğini belirtti. Türkiye’deki eğitim sisteminin sanatsal ağırlıklı bir model üzerine oturmadığını ifade eden Dinçer, “Eğitim sistemi yapılandırılırken sanat ağırlıklı dersler ihmal edilmiştir” dedi. “AKP döneminde eğitim sisteminin dinsel motiflerle süslendiğine” işaret eden Dinçer, sanatsal ağırlıklı derslerin de önemsenmediğini dile getirdi. ONUR ÖYMEN: ÖNEMLİ BİR ADIM ANKARA (ANKA) – PKK’ye yönelik sınır ötesi operasyonu değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, geç kalınmasına karşın operasyonun yapılmış olmasının PKK’nin tasfiyesi yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da 2 ay beklediğini ve kısıtlanmış bir operasyon yapıldığını belirtti. Vural, “Davulla zurnayla operasyon yapıldı. Bu zafiyet hükümete aittir” dedi Operasyonun daha önce yapılması gerektiğini belirterek hükümetin bu süreçte birkaç tane önemli hata yaptığını anlatan Öymen, şunları söyledi: “Hükümet, 2003 yılında Meclis’ten yetki tezkeresi aldı ancak dış baskılar nedeniyle operasyon yapamadı. 2004 yılında yetkinin süresi bittiği halde 2007’nin Ekim ayına kadar üç yıl Meclis’ten yetki almadı.Yetki aldıktan sonra ise TSK’ye siyasi direktif vermekte gecikti. Tek başına hava operasyonu bu sonucu vermez. İklim şartları kara operasyonunu zorlaştırdı. Bir ol değildir. Bu yoldan hiçbir yere varamazsınız ve hiçbir netice de elde edemezsiniz. Gelin, yol yakınken annenizin, babanızın, ailelerinizin yanına dönün. Bu sizin için daha doğru bir tercih olacaktır.’’ taraftan bizim önerdiğimiz gibi K. Irak’ta yaşayan insanlara sahip çıkmak lazım. Operasyon sürerken af ve pişmanlık yasası gibi konuları gündeme getirmek yanlış. Bu tür söylemler TSK’yi zayıflatır.” Vural: Operasyon gecikti Operasyonu değerlendiren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da AKP’yi sert bir dille eleştirdi. Geciken operasyonla iklim şartlarının ağırlaştığını ve dolayısıyla operasyonun “kısıtlanmış bir operasyon” olduğunu söyleyen Vural, bunun AKP’ye ait bir zafiyet olduğunu belirtti. “Terör örgütü yöneticilerine dair nokta operasyonların da düzenlenmesi ve kara harekâtının başlaması gerekiyor” diyen Vural, şunları söyledi: “2 ay sonra yapılan bu harekâtın ardından hükümet kalkıp da ‘Bakın harekât yaptık, daha fazla netice almak için bunlara af çıkarmalıyız’ derse yani askerimiz üzerinden ve kan üzerinden siyaset yaparlarsa yuh olsun onlara.” da, dağa çıkışların engellenmesi ve “eve dönüş” konusunda yapılan açıklamalarla ilgili bir soru üzerine de Babacan, terörle mücadelede, siyasi, diplomatik, sosyokültürel ve askeri olmak üzere çok fazla enstrümanların olduğunu kaydetti. Babacan, bu enstrümanların tümünün gerektiği zaman, gerektiği yerde ve gerektiği miktarda kullanılmış olduğunu ve kullanılacağını belirtti. Bakan Babacan, “Terörle mücadele kapsamlı ve çok boyutlu bir iştir ve bunun da gereği neyse aynen yapılmaktadır ve yapılacaktır” diye konuştu. ‘Cenazeni camiye getirmesinler’ Dini yayın yapan birçok internet sitesinde hakkında hakarete varan yazılar yer alan Say’a, dinci Anadolu’da Vakit gazetesi de, “Hem ilkesiz hem nankör” diyerek saldırdı. Gazetenin haberinde “Eleştirdiği AK Parti’ye ait olan İstanbul Büyükşehir Belediye’nin CRR’de düzenlediği organizasyonlara çıkan ve milyarlarca para alan Fazıl Say’ın ‘ilkesizliği’ bu örnekle gözler önüne serildi” görüşlerine yer verildi. Gazete yazarlarının birçoğunun da hedef aldığı Say’a en büyük tepkiyi “Cenazeni camiye getirmesinler” diyen Abdurrahman Dilipak gösterdi. Dilipak “Bak Fazıl Say!” başlıklı yazısında Say’a “.....’kal’ derim ama gideceksen git gidebildiğin yere kadar... Ama bir gün biz o senin gittiğin mahallede de, her yerde olduğu gibi, bir gün küçücük kızların başlarını örttüğü Kur’an Kursları açacağız, bunu böyle bil! Ve bir gün, elbet bir gün, din gününde görüşeceğiz... Ha! Söyle, cenazeni camiye getirmesinler. Denk gelirsem, İmam efendi ‘Nasıl bilirsiniz’ diye sorduğunda yüksek sesle senin için bildiğimi söyleyeceğim... Ben yaşarken bu ülkede ölme! Ya da söyle, camiye getirmesinler seni! Veya özür dile!” diye seslendi. Babacan: Gereken yapılıyor Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da Filistin Bağışçılar Konferansı’na katılmak üzere Paris’e hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine, “TBMM’nin çok büyük bir ekseriyetle destek vererek çıkarmış olduğu bir tezkere var. Bu konuda hükümetimizin yetkilendirilmesi söz konusu. Hükümetimizin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bir yetki ve görev vermesi söz konusu. Şu anda konuştuğumuz çerçevede gereken neyse o yapılmaktadır” dedi. Babacan, operasyonla ilgili olarak ABD ile istihbarat paylaşımı konusundaki bir soruya ise son 3 aydır bu konuda çok açıklama yapıldığını, bu soruların yanıtlarının bu açıklamalarda var olduğu yanıtını verdi. Terorizmle mücadele konusun CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear