26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 ARALIK 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr KamuSen: ‘20022007 döneminde memur, gelir dağılımındaki adaletsizlikler nedeniyle 388 YTL zararda’ 13 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Ekonomi büyüdü, maaşlar küçüldü ? AKP’nin 5 yıllık döneminde ekonomi yüzde 41 büyüdü, enflasyon yüzde 81 arttı ancak ortalama memur maaşı 980 YTL ’de kaldı. Ekonomi Servisi Türkiye KamuSen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı “Gelir Dağılımında Adalet mi, Ücretteki Sefalet mi?” araştırmasında, Türkiye ekonomisinin son 7 yıldır kesintisiz büyüdüğü ancak memurların gelir dağılımdaki adaletsizlikten dolayı 388 YTL zararda olduğu belirtildi. Türkiye KamuSen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin “Gelir Dağılımında Adalet mi, Ücretteki Sefalet mi?” araştırmasına göre, 2007 için öngörülen yüzde 5’lik büyüme hedefi tutarsa AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılı ile 2007 yılları arasında ekonomideki büyüme 41.4 olacak. Aynı dönemdeki TÜFE artışı ise yüzde 81 dolayında gerçekleşecek. Araştırmaya göre, eğer memurlara yıl içinde gerçekleşen TÜFE rakamlarının üstüne yıllık büyüme rakamları eklenerek maaş artışı yapılsaydı; şu anda 980 YTL olan ortalama memur maaşı 1.368 YTL olacaktı. Son 6 yılda ortaya çıkan bu rakamın memurlara oran olarak yansımasıysa yüzde 39.6 düzeyinde bulunuyor. Söz konusu süreçte en düşük dereceli memur maaşındaki kayıp ise 63 YTL düzeyinde. Araştırmada, yıllık büyüme rakamlarının, memur maaşlarına yansıtılması durumunda ortalama memur maaşının, 1.180 YTL olan tek kişinin yoksulluk sınırının üstünde, en düşük memur maaşının ise 892 YTL olan açlık sınırına yaklaşacağı belirtildi. Küresel İşbölümü İşliyor İşbölümü, ekonomi biliminin kurucu peygamberi Adam Smith’in özümlemelerinin temelini oluşturur. “Ulusların Zenginliği” yapıtında (1776) Smith’in işyerinde verimliliğin arttırılması için önerdiği işbölümü, izleyenleri tarafından uluslararası düzleme taşındı. Her ulus, hangi ürünü en verimli ya da en az maliyetle üretebiliyorsa o malın üretiminde uzmanlaşmalıydı. Uzmanlaşmayla birlikte ülkeler arasında ticaretin tamamıyla serbest bırakılması, halkların gönenci ya da refahını arttıracaktı. Yaşanan sonuçlarına bakılmaksızın bu kuram, ders kitaplarında baş tacı edildi; kuşaklar boyu ezberletildi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, uluslararası düzeyde tarımsanayi ayrımına dayalı bir uzmanlaşma işlerlik kazandı. Sanayileşmiş ülkeler, Türkiye’ye ve diğer azgelişmiş/gelişmekte olan ülkelere, “Siz, tarımda uzmanlaşın, sanayiyi, özellikle de ağır sanayi üretimini bize bırakın” görüşünü dayattılar. ABD, IMF ve Dünya Bankası eliyle, bu politikayı uygulattılar. Türkiye, biraz da bu nedenle, sanayileşmede yarı yolda kaldı. Küreselleşmeyle birlikte, yüzyılların uluslararası işbölümü kuramı da niteliksel değişime uğruyor. Küreselleşme, tarımsanayi ayrımına dayalı uluslararası ekonomik işbölümünün sonunu getirmiş bulunuyor. Yeni ya da küresel işbölümüne göre, “gelişmiş ülkeler”, yalnız sanayi değil, tarım üretimini de kendileri yapıyor. Yükselen piyasa diye övdükleri gelişmekte olan ve azgelişmiş ülkelere “Tarımı desteklemeyin; sınırlarınızı ticarete açın” dayatmalarını ellerinden geldiğince zorla uygulatıyor. Gelişmiş ülkeler bunun tam tersini yapıyor; tarımsal üretimlerini, dış rekabete karşı koruyor ve sonuna kadar destekliyor. Türkiye’yi yönetenler, on yıllardır, gelişmiş ülkelerin, bu nalıncı keseri gibi kendi çıkarlarına işleyen uluslararası işbölümünün en sadık uygulayıcılarıdır. Küreselleşmeyle birlikte yaşanan ve birbirini tamamlayan üç ayrı süreçte, dünyada tarımsal üretimde kendi kendine yeterli yedi ülkeden biri olan Türkiye, kendi eliyle tarımını yok etti. Bunlar, Dünya Bankası ve IMF’nin önerileri, 12 Eylül’ün demokrasiyi rafa kaldırmasının bir sonucu olarak siyasetin halkın istemlerine duyarsız kılınması ve özelleştirmedir. Uluslararası işbölümünün küreselleşme dönemindeki değişimini anlamayan hükümetler, şimdiki dahil, neler yapmadılar ki? Adım adım tarımsal destekler kaldırıldı; doğrudan gelir desteği adı altında, çiftçiye “üretmemesi” karşılığında para ödendi; üretime sınırlamalar, kotalar uygulandı; en verimli tarım alanları acımasızca betonlaştırıldı; tarıma dayalı sanayi kuruluşları, başta Cumhuriyet sanayileşmesinin bayrak gemisi Sümerbank olmak üzere, sudan ucuza satıldı, özelleştirildi. Hükümetler, TARİŞ’ten FİSKOBİRLİK’e kadar, tarım kooperatif ve birliklerini “ele geçirmek” için her türlü oyuna başvurdu. Yılların birikimi olan tarımın kurumsal altyapısı da yok edildi. Toprak Mahsulleri Ofisi, Zirai Donatım Kurumu, Gübre, Et Balık, Türkiye Süt Endüstrisi, Şeker, Yem Sanayisi ya yok pahasına satıldı ya da iyice kuşa çevrildi. Pek çoğunun arsaları üzerinde yabancı üretimi ürünleri satan büyük mağazalar, çarşılar, hipermarketler, “mall”lar yükseliyor. Sıra, Ziraat Bankası’nın satılmasına gelmiştir. Ortada çiftçi bırakılmayınca, çiftçi bankasına da gereksinim kalmıyor! ??? Geçen günlerde 2007’nin üçüncü üç ayının; temmuz, ağustos, eylül aylarının ekonomik büyüme verileri yayımlandı. Bir de ne görülsün; tarım sektörü, büyümek bir yana, yüzde 7.8 oranında küçülmüş; “hasat mevsimi” hasatsız geçmiş; çalışan nüfusun yüzde 28.7’sini oluşturan tarım üreticileri yoksullaşmıştır. Yılın ilk dokuz ayının ortalaması olarak da tarımsal üretim ve gelir yüzde 5.6 oranında bir düşüş göstermiştir. Tarımın bu gerilemesi, yalnızca bu yıla özgü değildir, son yılların genel eğilimidir; ekonomi yüzde 78 oranında büyürken tarım yüzde 12 oranında büyümekteydi. Gerçekte bu gidiş, önceki hükümetler zamanında başlayan ve bu hükümetin de tam bir bağlılıkla izlediği IMF damgalı politikanın doğal bir sonucudur. Bu ülkeyi yönetenler tarımı toprağa gömerken, yerkürede önemli bir gelişme yaşanıyor; gıda maddeleri fiyatları hızla artıyor; adeta uçuyor. The Economist’in (6 Aralık) verilerine göre, dünya buğday fiyatı bu yaz ikiye katlanmış, mayısta tonu 200 dolarken eylülde 400 dolara çıkmıştır. Mısırdan pirince kadar diğer gıda mallarının ve kimi tarımsal hammaddelerin fiyatlarında da hızlı artışlar yaşanıyor. Hükümetlerinin her zaman desteklediği zengin ülkelerin çok az sayıdaki çiftçileri, bir de bu fiyat artışları nedeniyle, daha da zenginleşiyor. Özetle, küresel işbölümü işliyor; işlevini görüyor. yakupkepenek06@hotmail.com KAMU YATIRIMI UNUTULDU KESK tarafından yapılan araştırmada, 2008 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde kamu yatırımlarının payının azaldığı belirtildi. Merkezi yönetim bütçesinden yapılan yatırımların milli gelir içerisindeki payının AB’deki 27 ülke için 2006’da ortalama yüzde 2.5 olduğuna dikkat çekilen araştırmada, “Türkiye için ise 2006’da bu oran yüzde 2.1 olarak gerçekleşti. 2007’de yüzde 1.8 olarak belirlenen bu oranın 2008 için yüzde 1.6’ya çekilmesi gündemde’’ denildi. Kamu yatırımcılığının aşamalı olarak terk edildiğini vurgulayan KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, hastane, okul, yol, su gibi pek çok alanda ciddi yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu ancak “ihale düzeniyle halkın parasının çarçur edildiğini’’ savundu. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA Geçen çarşamba günü ABD Merkez Bankası FED ve dört banka mali piyasalara 40 milyar dolar likidite enjekte edeceklerini açıkladılar. Açıklamadan sonra, ne bankalar arası piyasada faizlerde bir düşme görüldü ne de borsalardan olumlu bir tepki geldi. Dahası, bu müdahale merkez bankalarında ve banka sisteminde korkunun bir paniğe dönüştüğünü gösteriyordu. Ancak, Prof. Krugman’a göre, “bu öyle akıldışı bir panik değil, tümüyle akılcı bir panik”ti. (New York Times, 14/12). Çünkü durum gerçekten çok vahim… Bir taraftan “panik”, diğer taraftan dünya ekonomisinden dengelerin “geri çevrilemeyecek yönde değişmeye başladığına” ilişkin tartışmalar, bu krizin “o kriz” olduğuna ilişkin kanımızı güçlendirmeye devam ediyor. Dünya Bankası da bu krizin daha şimdiden 1990’ların başında Japonya’yı sarsan mali krizin maliyetine ulaştığını, 1970’ten bu yana yaşanan 117 banka krizini gölgede bıraktığını düşünüyor. (Financial Times 13/12) erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com devasa bakır madenlerini satın alan ABD, Ulusal İstihbarat Değerlendirmesi İran’da nükleer silah olmadığını açıklayınca, hemen İran’la yeni bir petrol çıkarma anlaşması yapan Çin özellikle dikkat çekiyor. Asia Times’da, M.K. Bhadrakumar’a göre, ABD’yi ve Hindistan’ı şaşırtan bu hamle, Çin’in zamanlamada ve stratejik plan yapmakta ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtıydı. Bir başka yorumcu da “Asya ülkelerinin Egemen Varlık Fonları, Dow Jones indeksindeki tüm firmaların yönetim kurullarında etkin yer edinmelerine olanak verecek hisseleri satın alacak kadar büyük diyordu.” (J. Randall, Daily Telegraph, 14/12). Gerçekten de geçen haftalarda, Abu Dabi, Çin, Dubai, Singapur kaynaklı fonlar sırasıyla Citi Group, Barclays Bank, Sony, UBS gibi dev şirketlerin hisselerinden satın alarak yönetim kurullarına girmeye hak kazandıklarını gördük. MSN Money’den Markman, JP Morgan ve Chase Manhattan’ın da sırada olduğunu düşünüyor, hatta bu süreci “tersine sömürgeleştirme” olarak niteliyordu. Bu ortamda da Newsweek’in editörü Fred Zakaria, geçen haftaki yazısında, içine girdiğimiz “yeni dönemde”, artık dünyada eski yapılara sığmayan çok fazla yeni oyuncunun varlığına, yeni güçlerin yükseldiğine işaret ediyor ve “PostAmerika dünyasına hoş geldiniz” diyordu. Daha iddialı konuşanlar da var. Örneğin, geçen hafta Avustralya’daki Uluslararası Politika Üzerine Lowy Enstitüsü bünyesinde yayımlanan “Vasco da Gama döneminin sonu” başlıklı ilginç bir çalışma, isminden de anlaşılacağı gibi, beyaz adamın keşiflerle başlayan, dünyayı, kendi çıkarları ve yaşam tarzı temelinde, küreselleştirme döneminin sona erdiğini ve sürecin merkezinin doğuya kaydığını ileri sürüyordu. Mali Piyasalarda ‘Akılcı Bir Panik’ esas olarak nerelerde, kimlerin elinde olduğu bir türlü saptanamayan bir batık borç kütlesi söz konusu. Bu yüzden bankalar ellerinde likidite olmasına karşın bunu kimseye, hatta birbirlerine bile borç olarak vermek istemiyorlar. Bu, Prof. Rubini’nin “mali küreselleşmenin ilk krizi” dediği durumu aşabilmenin yolu tam anlamıyla (Goldman Sachs’ın hesaplarına göre en az 2 trilyon dolara ulaşacak) bir temizlik (varlık imhası) gerektiriyor. İkincisi, merkez bankaları en büyük bankaları kurtarmaya çalışıyor (her zaman olduğu gibi) ama batık krediler esas olarak banka dışı mali oyuncuların, yerel yönetimlerin vb… elinde, bu nedenle son girişim işe yarayacak olsaydı bile etkisi çok sınırlı olacaktı; dahası, enflasyonu körükleyecek, hak etmeyen yatırımcıyı kurtararak ahlaksızlığa prim vermiş olacaktı. Ancak kimi analistler, “Tüm bunlar önemli değil, bankaları kurtarın” diyorlar. Örneğin, bir Financial Times başyazısı (14/12), merkez bankalarının, bankalara, olağan faizlerinden, karşılıklara aldırmadan sınırsız kredi açmasını öneriyordu. UBS ekonomisti George Magnus, Financial Times’daki, bu önerilere karşı çıkanlara cevap veren yazısında, likidite enjeksiyonunu ve faizin indirimlerini savunurken mali sermayenin acımasız mantığını da ortaya koyuyordu: Merak etmeyin, faizlerdeki indirimler ev piyasasındaki yıkımı engellemez, çünkü borçların ödenememesinin arkasında esas olarak, faizlerin yüksekliği değil, işsizlik ve ücretlerin yetersizliği var; hak etmeyenleri kurtarıyoruz gibi ahlaki kaygılarda ısrar etmek de anlamsız, demokratik toplumlar gerektiğinde bundan vazgeçebilirler; esas olarak gıda ve enerji piyasalarını etkileyecek (yani halkı ve üretimi) bir enflasyona değil, banka sistemini etkileyen deflasyona odaklanmak gerekir. Likidite belki sorunu çözmez ama yine de önemli. (13/12) Özetle bankaları kurtarın, toplumun gerisi önemli değil. Ancak bu da boş hayal. Çünkü, şimdi krize yol açarak patlamaya başlayan kredi köpüğünün nedenlerine, bugünsisteminin elinde patlamaya başladı. Özetle “bütünsel” bir kriz var karşımızda… Madalyonun öbür yüzü Bu tür krizler, yeniden yapılanmaların ebesidirler; sermayenin ve coğrafyaların tümünü aynı biçimde etkilemezler. Bu nedenle dengeler değişmeye başlar. Şimdi de öyle oluyor. Örneğin Asya bankaları, bu beş bankanın operasyonuna katılmadılar. Çünkü dünyanın bu bölgesinde mali piyasalar daha az istikrarsız, ağır bir kredi krizi, likidite sorunu yok. Genel kaygı, “ekonomik ısınmaya”, enflasyona ilişkin. ABD ve Avrupa ekonomileri yavaşlamaya, tüketici havlu atmaya, ücretler gerilemeye, işsizlik artmaya başlarken Asya ülkelerinde ekonomik büyüme, ücret artışları, güçlenmeye devam eden bir tüketim eğilimi söz konusu; kapasite fazlası sorunu burada henüz gündemde değil. Bu bölgede gerektiğinde, devreye sokulabilecek büyük döviz rezervleri var. Hem Asya ülkeleri hem de petrol zengini ülkeler bu rezervlerini, mali piyasalarda spekülasyona yönlendirmek yerine, değerli üretim birimlerini, Batı’nın şimdi, krizin etkisiyle borsada yüzde 50’den fazla değer kaybederek felç olmuş dev bankalarını satın almaya yöneliyorlar. (J. Markman, MSN Money, 13/12) Geçen haftalarda Afganistan’daki Önce bankaları kurtar… FED, Avrupa Merkez Bankası, İngiltere, Kanada, İsviçre merkez bankalarının bu müdahalesi, kriz başladıktan bu yana dördüncü girişim. Merkez bankaları, bankalara, sundukları karşılıkların kalitesine bakmadan borç verecekler. Yani, bu merkez bankaları, bankaların, bugün piyasada satılamayacak kadar değer kaybetmiş varlıklarını, yine bankaların defterlerindeki fiktif değerlerden, karşılık olarak kabul edecek, böylece bankaların sırtından alacaklar. Haftanın ikinci yarısında yoğunlaşan tartışmalar, bizim daha önce birçok kez vurguladığımız bir noktada artık bir mutabakat oluşmaya başladığını gösteriyordu: Karşımızdaki bir likidite yetersizliği krizi değil, bir borç krizi; çapı ve lerde, ABD ekonomisinde ilk önce resesyona giren sektörlere bakınca, karşımıza muazzam bir kapasite fazlası sorunu (aşırı üretim) çıkıyor. Bu sorun 2001 resesyonunda yine başını çıkardığında, bu merkez bankalarının eliyle başlatılan mali genişlemeyle ertelendi. Ertelendi ama bu kez sanayideki aşırı üretim sorununa bir de inşaat sektörü eklendi. Her ikisini de kredi ile ayakta tutma hayali, sonunda banka T.C. İZMİR AHKÂMI ŞAHSİYE 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2007/98 Satış Mahkemece satışına karar verilen ve İİK’nun hükümlerine göre satışı yapılacak olan taşınmaz, İzmir ili, Buca ilçesi, Tınaztepe Mah. ada 7365, parsel 1’de kayıtlı taşınmaz B blok 6/648 arsa paylı 19 nolu bağımsız bölüm mesken olup, İzmir, Buca Kuruçeşme Mah. 203/10 Sokak Çamlı Park sitesi No: 8 Karakoç apartmanı B blok Kat: 4 Daire: 19 adresindedir. 96.00 m2 kullanım alanlı 3 oda, salon ,antre,hol, mutfak, banyo ve WC’den ibarettir, bahçeye cepheli olan daire yer döşeme kaplamaları, salon ve odalarda laminat parke diğer hacimlerde seramik kaplıdır, duvarlar banyo ve WC fayans kaplıdır diğer bölümlerde plastik badanalı, dairenin iç doğramaları amerikan pres kapı dış cephe doğramaları PVC’dir. MUHAMMEN BEDELİ: 100.000.00.YTL’dir. Satış Şartları: Ahkâmı Şahsiye 4. Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde satışı yapılacaktır. Gayrimenkulu 1. ihalesi: 5/2/2008 günü Saat: 14.0014.15 arasında bu artırımda taşınmazlar masrafları ile birlikte muhammen bedelinin %60’ını bulmaz veya alıcısı çıkmaz ise taşınmazın aynı yer ve saatte 10 gün sonra ikinci ihalesi yapılacaktır. Gayrimenkulun 2. ihalesi: 15/2/2008 günü Saat: 14.0014.15 arasındadır. Bu arttırmada taşınmazlar masrafları ile birlikte muhammen bedelinin %40’ının altında satılmayacaktır, satışa girenler %20 nakdi teminatlarını Akbank Adliye Şubesi’ne yatırmak zorundadırlar. Bakiye satış bedelinden başkaca, damga resmi, alım harcı, KDV alıcıya aittir. Satışa girenler şartnameyi okumuş ve kapsamını aynen kabul etmiş sayılırlar, şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açıktır.İlan olunur.10/12/2007 Basın: 66961 TC DENİZLİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İZALEYİ ŞÜYU YOLUYLA SATIŞINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2007/17 SATIŞ 1Denizli Merkez Kocadere köyü köyiçi mevki 751 parsel tamamı 1385 M2. miktarlı, içinde a) 134 m2. tek katlı depo ve mesken olarak kullanılan 56 yıllık bina, b) Yığma ahşap tarzında 107 M2. miktarlı tek katlı 1012 yıllık bina, c) Yığma ahşap tarzında depo ve işçi evi olarak kullanılan 63 M3. alanlı 20 yıllık bina, d) Yığma ahşap tarzında 290 M2. depo olarak kullanılan 10 yıllık bina, Taşınmaz bu haliyle 111.905,00 YTL bedelle, 2 Denizli Kocadere köyü 306 parsel 27900 M2. l. sınıf tarım arazisi bu haliyle 117.180,00 YTL bedelle, 3 Denizli Kocadere köyü 297 parsel 33000 M2. l. sınıf tarım arazisi bu haliyle 138.600,00 YTL bedelle, 4Denizli Kocadere köyü 66 parsel 12850 M2. l. sınıf tarım arazisi bu haliyle 53.970,00 YTL bedelle, 5 Denizli Kocadere köyü 68 parsel 10400 M2. l.sınıf tarım arazisi bu haliyle 43.680,00 YTL bedelle, 6Denizli Kocadere köyü 124 parsel 8900 M2 l.sınıf tarım arazisi bu haliyle 37.380,00 YTL bedelle, 7Denizli Kocadere köyü 133 parsel 16050 M2. l.sınıf tarım arazisi bu haliyle 67,410,00 YTL bedelle, 8Denizli Kocadere köyü 293 parsel 9050 M2. l.sınıf tarım arazisi bu haliyle 38.010,00 YTL bedelle, 9Denizli Kocadere köyü 316 parsel 23100 M2. l.sınıf tarım arazisi bu haliyle 97.020,00 YTL bedelle, Denizli Adliye binasındaki izaleyi şüyu satış odasında açık ihale ile satışı yapılacaktır. Satış peşin para iledir. Alıcıya isterse bir kez ve 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. KDV, tellaliye ve damga vergisi alıcıya aittir. 1.SATIŞIN 12.02.2008 Salı günü, 751 parsel için 09.0009.10, 306 parsel için 09.15 09.25, 297 parsel için 09.30 09.40, 66 parsel için 09.45 09.55, 68 parsel için 10.00 10.10, 124 parsel için 10.15 10.25, 133 parsel için 10.30 10.40, 293 parsel için 10.45 10.55, 316 parsel için 11.00 11.10 saatleri arasında yapılacaktır. Bugün verilen fiyatlar muhammen bedelin % 60’ını ve satış masraflarını karşılamadığı veya alıcı çıkmadığında 2.SATIŞIN 22.02.2008 Cuma günü aynı yer ve saatlerde olmak üzere muhammen bedelin % 40’ını ve satış masraflarını geçmek kaydıyla ihale olunacaktır. Satışa katılmak isteyenlerin muhammen bedelin % 20’si kadar nakit ya da milli bir bankadan teminat mektubunu ibraz ettikleri takdirde satışa katılabilirler. Satışa katılanlar şartname içeriğini aynen kabul etmiş sayılacaklardır. İpotek alacaklarıyla diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa ait iddialarını belgeleriyle 15 gün içinde satış müdürlüğüne bildirmeleri, Daha fazla bilgi almak isteyenlerin Satış Müdürlüğü’nün 2007/17 satış dosyasına başvurmaları, satışa girmek isteyenlerin satış TAMİNCE’NİN ALDIĞI İHALE İPTAL Spor kompleksi ihalesi Gencer ve Koçoğlu’nun GÜRSU KUNT ANTALYA Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 100. Yıl Spor Kompleksi ihalesini 500 bin YTL’ye alan Fettah Tamince’nin, devam eden mahkemeler karşısında istediği hukuki güvenceye ulaşamamasının ardından, yasal sürede sözleşmeyi imzalamamasıyla iptal edilen ihale önceki gün tekrarlandı. İhaleyi 11 milyon 111 bin 111 YTL teklif veren Gültekin Gencer’e ait Gen Yapı ile Mehmet Şükrü Koçoğlu’na ait Koçoğlu İnşaat’ın oluşturduğu ortak girişim grubu aldı. Büyükşehir belediyesinin ihaleyi alan kişiye vereceği ve üzerinde dev binaların yükseltileceği 40 dönümlük arsa karşılığı, 30 bin kişilik stadyum, 10 bin kişilik spor salonu yapımı ihalesine bugüne kadar pek çok kez dava açıldı, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler kararın karşısında durdu. İlk ihaleye, sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da yakınlığıyla bilinen işadamı Fettah Tamince girdi. Tamince ihaleyi aldı ancak, alanda devam eden hukuki sorunlar karşısında güvence alamayınca, yasal süre içinde sözleşmeyi imzalamadı. İptal edilen ihale önceki gün tekrarlandı. İhaleye iki firma teklif verdi. İhaleyi 11 milyon 111 bin 111 YTL teklif veren, Genpa alışveriş merkezinin sahibi Gencer ile Konya Havaalanı, RoketSan Roket Fabrikası gibi projelerin de içinde olan Koçoğlu’nun ortak girişimi aldı. T.C. NEVŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI SATIŞ NO: 2007/8 Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, vasfı: Nevşehir Merkez. İlçe, Yeni Mahalle, pafta 20. M.2, 2387 ada. 4 parselde kayıtlı 428 m2 imar planı içerisinde arsadır, her türlü belediye imkânlarından yararlanır durumdadır. Muhammen bedeli 70.620.00 YTL dır. Tapu kaydında Ali hissesi üzerinde 6/4/2005 tarih. 1529 Yevmiye Numarasıyla Nevşehir 1. İcra Müdürlüğünün 2005/1035 sayılı dosyasında 650.000 YTL Haciz şerhi. Tapuda Ali hissesi üzerinde 19.4.2005 tarih, 1793 yevmiye numarasıyla Nevşehir 2. icra Müdürlüğü’nün 2001/202 sayılı, 267.111 YTL haciz şerhi, Tapuda 5653 yevmiye numarasıyla, Nevşehir l.İcra Müdürlüğü’nün 4.10.2005 tarihli, 2005/2488 sayılı dosyasıyla 44.267.10 YTL haciz şerhi. 2. İcra Müdürlüğünü Alacaklısı T. İş Bankası olan 10.7.2007 tarih 2001/2029 sayılı 267.111 haciz şerhi mevcuttur. Satış Şartları: 1 Satış 15/02/2008 günü saat. 9.50’dan 10.00’a kadar Nevşehir Adliyesi Giriş Salonu’nda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklı varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedel ile alıcı çıkmazsa en çok artıranın tahhüdü baki kalmak şartıyla 25/02/2008 günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana; ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir banka teminat mektubunu vermesi lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu. tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililer(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeler lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsil mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masralî verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başka bilgi almak isteyenlerin başlıkta yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur 26/11/2007 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleride dahildir. Yönetmelik Örnek No:27 Basın: 66101 gün ve saatinde satış odasında hazır bulunmaları duyurulur. 26.11.2007 Basın: 65873 20064335 esas Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Tapu Kaydı: Erzincan Merkez, Karaağaç mah. 105 ada, 31 parselde 866.85 mt. vasfıyla kayıtlı, dükkân 3 No’lu bağımsız bölüm. Evsafı: Bodrum katı depo ve mutvak, zemin katı iş yeri olarak kullanılan betonarme karkas bina olup bina bodrum artı zemin artı birinci kat artı iki kattan yapılmış, taşınmaz zemin kat 3 No’lu bağımsız bölümdür. Dükkân tam şehir merkezinde ana caddeye 5.4 mt. kaloriferli taban döşemesi seramik, granid döşeme, doğramaları aleminyum olup %15 yıpranma paylıdır. İşyeri 92.75 metrekare tuğla duvarlı bodrum katı ise 75.50 metrekare alana sahiptir. İmar Durumu: Uygulamalı imar planı blok nizam 4 kata müsadeli ticari alan Muhammen Bedeli: 330.645,69 YTL 1) Satış Şartları: Birinci Satış: 5 Şubat 2008 Salı günü, 31 Parsel No’lu Taşınmaz 14.00 ile 14.10 saatleri arasında Erzincan Adliye Sarayı önünde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 15 Şubat 2008 Cuma günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si oranında nakit YTL (Türk lirası) vermeleri lazımdır. Teminat Mektubu kabul edilmez. Satış peşin para ile yapılır. Alacısı istediğinde 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga resmi bedeli ve KDV ihale alıcısına aittir. Tellaliye resmi ile tapu harç ve masrafları ihale alıcısı tarafından ödenir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadan paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4) İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bede farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/4335 esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları iş bu ilanın tüm alakadarlara (borçlu hariç) tebliğ mahiyetinde olduğu ilan olu TC ERZİNCAN 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI nur. 6.12.2007 *) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere gazete ilanı tebligat yerine geçerlidir. Basın: 66634 CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear