26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2007 CUMA 14 Özatila resim sergisi ? Kültür Servisi Ressam Nuran Mola Özatila’nın “Yalnızlıktan Renkler” temalı resim sergisi 1 Aralık Cumartesi günü, saat 18.00’de açılıyor. Resim ve Heykel Müzesi Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’ndeki sergi 13 Aralık Perşembe gününe kadar izlenebilir. (212 243 30 53) KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Broadway’de perdeler açılıyor ? NEW YORK (ANKA) Broadway’de 19 gündür devam eden grev, 2 gündür aralıksız süren pazarlıkların olumlu sonuç vermesi üzerine önceki gün New York’ta sona erdi. Grevin sona ermesiyle perdelerini kapatan 27 Broadway tiyatrosu, perdelerini dün akşam yeniden açtı. Broadway’de ilk kez 1975 yılında 25 günlük greve gidilmesinin ardından, ikinci grev 2003 yılında yaşanmış ve Broadway sahneleri 4 gün kapalı kalmıştı. 2. Dadaş Film Festivali Ödülleri ? ERZURUM (AA) Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen festival ödüllerinin sahipleri belirlendi. En iyi film “Babam ve Oğlum”; en iyi erkek oyuncu Yetkin Dikinciler (Mavi Gözlü Dev); en iyi kadın oyuncu Saadet Işıl Aksoy (Yumurta); en iyi senaryo Yavuz Turgul (Gönül Yarası), en iyi yönetmen ise Ezel Akay (Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?) seçildi. KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Pera’da Buluşalım Türkiye’nin barışçı seslerinin daha gür çıktığı, şahinlerin seslerinin daha az duyulduğu şu günlerde sanatın işlevi daha bir önem kazanıyor. Şovenizmin tehlikelerini, farklılığa saygıyı ve bir arada yaşama kültürünü anlatmakta bir sanat yapıtından daha etkin bir araç olabilir mi? Sanatın ışığı ile aydınlanan kitleler, tehlikelere karşı daha uyanıktır, daha sorgulayıcıdır. Bu yüzden, sanat etkinliklerinin ülke çapında yaygınlaşması çok önemli… Bu yüzden, yerel yönetimlerin başarısının en önemli ölçütlerinden biri, kültürsanata verdikleri önem... Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Devlet ve sanat üzerine söylediklerini kaygıyla izliyorum bir süredir. Sanat alanını özelleştirip kamuyu bu yükten (!) kurtarmayı düşleyen nice politikacı olduğunu biliyoruz. Günay’ın da bu kervana katılmasına şaşırdığımı söylemeliyim. Doğrudur, kamuya bağlı sanat kurumlarının işleyişinde sorunlar vardır; ama yapılacak en son şey bu kurumları ‘özelleştirmek’ olsa gerek. Devlet Tiyatroları’nın, Şehir Tiyatroları’nın sayısının çoğaltılması, ‘özerklik’lerinin güvence altına alınması ihtiyacı ortada dururken, bu kurumları yıpratmanın anlamı yok. Kültür Bakanımızdan beklentimiz, İçişleri Bakanlığı ile bir protokol yapıp tüm kentlerde birer Şehir Tiyatrosu açılması yönünde çaba göstermesidir. Elbette, bu kurumların çalışanlarını memurlaştırmadan da yapılabilir bu işler. Kentlerin sivil dinamikleriyle işbirliği yapılması, bağımsız kültür operatörlerine kamu desteğinden yararlanma olanakları sağlanması, Türkiye’de sanat alanına yeni bir dinamizm kazandırırken kentlere yepyeni bir ruh ve açılım getirecektir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olarak çalışan Cemal Reşit Rey Konser Salonu ve yaşadığı tüm idari çalkantılara karşın İstanbul Şehir Tiyatroları, Türkiye’deki diğer belediyelerin örnek almaları gereken kurumlar. Yalçın Çetinkaya yönetiminde CRR, müziğin farklı türlerinde önemli konserlere ev sahipliği yapıyor. Şehir Tiyatroları, Kenan Işık, Macit Koper, Orhan Alkaya gibi başarılı yönetmenlerin çalışmaları ile parlak çıkışlar yapabiliyor. Hafta sonunda, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde izlediğim “Bayazıt” bu yılın en önemli oyunlarından bir hiç kuşkusuz. Başar Sabuncu’nun rejisi, Türkiye’de az rastlanan bir mükemmellik içeriyor. Sabuncu, yönetmen şapkasının yanı sıra çevirmen ve sahne tasarımcısı şapkalarını da kullanıyor bu kez. Racine’den yaptığı çeviri, yüzyılların eskitemediği bu klasik yapıtın lezzetini duyumsatıyor. Tasarımcı olarak da, çok başarılı Sabuncu. Escher’in kaotik, çokboyutlu resminden esinlenerek gerçekleştirdiği dekor farklı perspektiflerden Osmanlı sarayına bakmamızı kolaylaştırıyor. Tek tek isim yazmayacağım, oyuncu kadrosu dört dörtlük bir takım oyunu çıkarıyor; adeta Başar Sabuncu ile birlikte nefes alıp veriyor. Bu güzel oyunu kaçırmayın. ??? Kadıköy’den söz açılmışken, Kadıköy Belediyesi’nin çabalarının altını çizmeliyim. Caddebostan Kültür Merkezi’nden sonra, İstanbul’a bir de opera binası kazandıran Kadıköy Belediyesi’ne teşekkürlerimizi sunup karşı yakaya geçtiğimizde, kültürsanata değer veren bir başka belediye ile karşılaşıyoruz. Beşiktaş Belediyesi, Zeliha Berksoy’un yönetimindeki KültürSanat Platformu’nun etkinlikleriyle yarışı önde götüren belediyelerden. Müzikten, tiyatroya, sahne sanatlarından edebiyata tüm sanat dallarına kucak açan Beşiktaş’tan, Pera’ya uzandığımızda, Beyoğlu Belediyesi’nin İKSV’ye düzenlettiği “Dünden Bugüne Beyoğlu Sempozyumu”nu görüyoruz. Önümüzdeki pazartesi başlayacak olan “6. Uluslararası Beyoğlu Buluşması PERA FEST 2007” ise Büyükşehir Belediyesi ve Kültür AŞ katkılarıyla PPR tarafından düzenleniyor (Atilla Koç döneminde bile bakanlık desteği alan PERA FEST’in Ertuğrul Günay tarafından görmezliğe gelinmesi anlaşılır gibi değil. Acaba, Sayın Günay sadece İKSV’nin yaptığı işleri mi kültürsanattan sayıyor?). PERA FEST, 3 Aralık’ta Lütfi Kırdar’da dünya Çingenelerinin bin yıllık yolculuğunu anlatan bir gösteri ile başlayacak : Hindistan’dan Rajastan, Romanya’dan ve İspanya’dan gelecek 20 müzisyen ve dansçının “Rüzgârın Çocukları” adlı gösterisini okurlarıma önermek isterim. Tabii, hemen ertesi gün, uluslararası müzik dünyasına açılan üç kardeşin, Ayşen, Birsen ve Özcan Ulucan’ın İtalyan Kültür Merkezi’nde verecekleri “Fantasia” başlıklı konseri, CemalMeral Erez’in inanılmaz incelikteki canlandırma filmlerini, Hazal Selçuk’un dans gösterisini ve Şilili şarkıcı Mariana Montalvo’nun Garajistanbul’da perşembe akşamı vereceği konseri de kaçırmayın derim. Haftaya festivalden devam ederiz. vecdisayar@yahoo.com Bugün başlayan yeni filmler arasında Abim Evin Tek Çocuğu öne çıkıyor 60’larda ‘Faşokomünist’ olmak SUNGU ÇAPAN ıllar önce İstanbul festivallerinden birinde seyrettiğimiz, sevimli bir felsefi western güldürüsü niteliğindeki ilk filmi Domani AccadraUmutlar Yarına’yla (1988) tanıyıp İtalyan siyasetindeki ahlaki yozlaşmayı teşhir edişiyle tüm politikacı takımını hop oturtup hop kaldıran üçüncü filmi Il PortaborseAyakçı’yla (1991) sevdiğimiz ve alaycı zekâsına, gülmece yeteneğine, keskin yergiciliğine şapka çıkardığımız, az film yapmasına karşın festivallerin gediklisi ve bizce günümüz İtalyan sinemasının seçkin yönetmenlerinden biri olagelen 1960 Roma doğumlu Daniele Luchetti,1980’lerin yarısında Gaumont film okuluna devam ettikten sonra Nanni Moretti’ye iki filminde çıraklık ederek işe başlamıştı. 1990’lı yıllarda ürettiği La Scuola, Venedik 1998’de yarışan I Piccoli Maestri gibi filmlerinden ve belgesellerinden nicedir mahrum kaldığımız Luchetti’nin, Antonio Pennacchi’nin Il Fasciocomunista adlı romanından esinlenerek senaryosunu Sandro PetragliaStefano Rulli ikilisiyle birlikte yazdığı son filmi Abim Evin Tek Çocuğu, gösterime giren yeni filmler arasında bizim öncelikli tercihimiz oldu bu hafta. Filmekimi’nde iki kez gösterildikten sonra sinemaseverlerle buluşacağını umduğumuz Abim Evin Tek Çocuğu, arayışlar içinde büyüyüp uçlardan uçlara savrularak küresel 68 dalgasından nasibimizi aldığımız 196070’lerin o bize de aşina, ışıltılı ama karmaşık ve çatışık dünyasına götürüyor meraklısını 100 dakikalığına. İtalyan sinemasının Oscar’ları sayılan David Di Donatello Ödülleri’nden dördünü (en iyi erkek oyuncuE.Germano, yardımcı kadınAngela Finocchiaro, montajMirco Garrone ve senaryo) kazanıp büyük seyirci kitlesine ulaşan Abim Evin Tek Çocuğu, 40 yıl öncesi İtalya’sında büyüyen ve aynı kıza tutulan, birbirinin tam zıddı iki kardeşin inişli çıkışlı siyasal mücadeleleri sırasında, aslında hiç de farklı olmadıklarını vurguluyor. Sürekli darda, geçim derdindeki bir İtalyan emekçi ailesinin yakışıklı, ağzı laf yapan, fabrika işçisi büyük çocuğu Manrico (Riccardo Scarmarcio), nümayişlere, grevlere katılıp ateşli nutuklar atan, evin hep kayırılan, kollanan, gözde oğluyken zaman zaman evden kaçan, küçük fırlama Accio Y O2@@f ?O2@@@@@@@@@f O2@@@@@@@@@@@@@@@@f O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?e O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?e O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?e O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Le O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1e O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@e O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@e ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Mf ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Mhe O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? ?O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? O2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)K ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6 ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M ?I Abim Evin Tek Çocuğu (Elio Germano, aldığı ödülün hakkını veriyor), her zaman sosyalist ağabeyinin gölgesinde kalmış ve belki de ona inat, faşizmin, faşist fikirlerin etkisine kapılmış, ters, belalı, asi bir delikanlı. Ayrıca cinsellik ve büyüme sorunlarından mustarip. Bizim de vaktiyle cazibesine kapıldığımız, yarım yüzyıl öncesinin en seksi İtalyan fıstıklarından Marisa Allasio’nun fotoğraflarına bakarak kendini tatmin eden, karşı cinse meraklı Accio, sağcı bir güruhu toplayıp solcuların Beethoven konserini basma eylemini örgütleyen faşist hocası ve hamisi Mario’nun (Luca Zingaretti) genç oğlan meraklısı karısı Bella’yı (Anna Bonaiuto) düzerek milli oluyor ilk kez. Üstüne üstlük ağabeyinin hamile bıraktığı sevgilisi Francesca’ya (Diane Flery) da sevdalanıyor. Çello çalan, Manrico gibi solcu ablası Violetta (Alba Rohrwacher) da evde Accio’ya muhalif. Hayatı boyunca maaşlardan kesintiler karşılığında bir ev sahibi olabilmenin hayaliyle oy vermiş, çileli annesini (Angela Finocchiaro) sonunda mutlu ediyor faşistlikten vazgeçip evrilerek değişen haşarı oğul Accio, bitmiş evlere el konulma eylemini gerçekleştirerek. Polis takibindeki Manrico’nun vurulduğu, Francesca’nın da Manrico’nun çocuğunu doğurduğu ve aileyi deniz kenarındaki yeni evinde memnun mutlu gösteren umutlu bir finale bağlanan filmde ele alınan dönemin, bize de hiç yabancı olmayan sağcısolcu çekişme ve çatışmaları sahnelerinde, ‘Rusya’ya özgürlük’ diye bağrışan İtalyan sağcıları, malum komünistler Moskova’ya çığlıklarını hatırlattı bize. 1960’larda başlayıp 1970’li yıllarda ülkeyi teröre boğan, dipsiz bir girdaba dönüşen politik çalkantıların ve dönüşümlerin İtal ‘RUSYA’YA ÖZGÜRLÜK’ yasında genç olmak ve büyümek üstüne, mizahla karışık, duygusal ve samimi tonlarda seyreden, 40 yıl öncesi dönemi çağrıştıran gözlemlerle tıklım tıkış doluşturulmuş, katı ve keskin bir politik filmden çok, sevimli ve sıcacık bir melodramsı film sonuçta Abim Evin Tek Çocuğu. Hikâyesi, temaları, karakterleri ve sinematografisiyle akılda kalıcı, iyi yazılmış, oynanmış ve çekilmiş, duygusallığı ve içtenliğiyle yürek çelen bu İtalyan yapımı öncelikle bizim gibi yaşını başını almış, kaşarlanmış seyircinin nabzına göre şerbet veriyor. İngiliz edebiyatının ilk yazılı eserlerinden olup J.R.R.Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi’ni de esinlendiren, çağları devirmiş eski bir efsaneden uyarlanarak perdeye aktarılmış ve günümüz (oyuncak) sinemasının eriştiği teknolojik düzeyi de örnekleyen Robert Zemeckis fantastiği Beowulf, Ölümsüz Savaşçı ya da Pele’den sonraki en büyük futbol ilahı Maradona’nın yaşamını özetleyen, Marco Risi yapımı Maradona, Tanrının Eli ve Cemal Şan’ın yazıp yönettiği Zeynep’in Sekiz Günü’yle birlikte bugün başlayan (ve bizim özellikle tercih ettiğimiz) Abim Evin Tek Çocuğu kuşkusuz bir sinema başyapıtı değil ama bizi geçmişin puslu, bulanık yollarına postalayan, samimiyeti, duygusallığı ve muzipçe mizahıyla gönül alan, film gibi bir film sonuçta. Mio Fratello e Figlio Unico / Yönetmen: Daniele Luchetti / Senaryo: D.Luchetti, Sandro Petraglia, Stefano Rulli / Kamera: Claudio Collepiccolo / Müzik: Franco Piersanti / Oyuncular: Elio Germano, Riccardo Scarmarcio, Diane Fleri, Angela Finocchiaro, Alba Rohrwacher, Luca Zingaretti, Anna Bonaiuto, Massimo Popolizio / İtalya 2007 (Denk Ajans, Özen Film). Abim Evin Tek Çocuğu, gösterime giren yeni filmler arasında bizim öncelikli tercihimiz oldu bu hafta. BEDRİ BAYKAM’IN SERGİSİ 2 ARALIK’A DEK AÇIK Üç boyutlu çalışmalar... Kültür Servisi Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’nın ikincisi başladı. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonları’nda düzenlenen ve Piramid Sanat’ın yapımcılığını üstlendiği “Bedri Baykam’s 3D Works” adlı sergi dünya prömiyeri yapıyor. Sanatçı, 10 yıl önce “Saydam Katmanlar” adını verdiği serisini ana taşıyıcı olarak belirleyip üst üste binen kendi çalışmalarından yeni bir çıkış noktası yaratmış. Sergide, sanatçı “Dişi Entrikalar” ve “Atlar Serisi” adlı çalışmalarını üç boyutlu olarak sunuyor. Bedri Baykam “Bu sergi benim şu ana kadar yaptığım her şeyin toplamı, ama yepyeni bir kapı da açtım. Yepyeni malzemelerle, yepyeni boyutlarla yaptığım çalışmaları üçüncü boyuta terfi ettirdim. Bu zamana kadar gezdiğim hiçbir sergide böyle bir çalışma görmedim. Bu sergimde üç boyuta geliş aşamalarını da sergiliyorum. Bu yapıtlar sadece çağdaş koleksiyonerlerin, sanat tarihçilerinin, küratörlerin değil taksi şoförünün, ev kadınının veya sokaktaki adamın da ilgisini çeker. Kapsama alanı geniş olan serginin konusu olarak siyaset, pop kültür, erotizm, tarihsel olaylar gibi olayları yine irdeliyorum. Bu optik yanılsamaları çıplak gözle seyretmek lazım” sözleriyle sergisini anlattı. Sergide, Baykam’ın Türkiye’nin son dönem siyasi durumunu irdeleyen “Teşekkürler Türkiye!” adlı üç boyutlu çalışması da yer alıyor. Amerikan idollerinin dramı ve ülkenin şimdiki durumunun bir arada görülebileceği sergi 2 Aralık’a dek devam edecek. K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Bedri Baykam’ın “Teşekkürler Türkiye!” adlı çalışmasının iki boyutlu görünümü. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear