Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y PB B B B B B B 17 14 15 15 19 16 19 16 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB Y PB S S B S B 13 12 13 11 15 12 8 7 24 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB Y Y Y Y 22 19 12 12 11 12 5 6 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz’in doğusu, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Siirt ve Batman çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar genellikle yağmur, Doğu Anadolu’da karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı batı bölgelerde 13 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y Amsterdam Y Brüksel B Paris PB Bonn Y Münih Y 0 5 7 7 8 7 8 9 7 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB Y Y PB PB B PB Y 8 12 13 10 14 15 19 17 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB Y PB B Y Y PB Y Y 1 11 7 15 7 7 6 21 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu Öğretmenler Ne Durumda?.. ? Baştarafı 1. Sayfada DTP mitinginde gerginlik Diyarbakır’da Öcalan posterlerinin taşındığı ve terör örgütünü destekleyen sloganların atıldığı mitingden sonra bir grup MHP binasını taşladı, yola molotofkokteyli attı. 48 kişi gözaltına alındı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) DTP’nin Diyarbakır’da çok yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirdiği “Onurlu Yaşama Çağrı Edi Bese/Artık Yeter” mitinginde çok sayıda Abdullah Öcalan posterleri ve terör örgütü bayrağı açıldı. Mitingin dağılmasından sonra yasadışı yürüyüş yapan bir grup, Öcalan lehine sloganlar atıp caddeye mototof kokteyli attı. Polis biber gazıyla müdahale etti. Olaylar sonrası toplam 48 kişi gözaltına alındı. DTP Diyarbakır İl Örgütü, Batman ve Van’da olaylı mitinglerden sonra dün de Diyarbakır’da miting düzenledi. İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitinge, on binlerce kişi katıldı. Alana girmek isteyenler tek tek aranırken kent genelinde yaklaşık 2 bin polis miting için görevlendirildi. Miting alanına “Onurlu yaşam için artık yeter”, “Demokratik çözüm ve diyalog için operasyonlara hayır”,“Ya özgür bir yaşam ya şerefli bir ölüm” pankartları asıldı. “DTP irademizdir”, “Hepimiz Kürt’üz”, “DTP’li milletvekillerimiz irademizdir, mayan halklar yaşayamazlar. El ele olursak, birbirimizi seversek önümüz açık” dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Çünkü toplum, alabildiğine zenginleşen azınlıkla, yaşam koşulları kötüleşen bir çoğunluktan oluşmaktadır. İktidarlar tarafından neredeyse sakıncalı sayılan öğretmenin, ulusal gelirdeki paylaşımda hakkını alamamasına şaşılmaz... ? Bugün toplum, siyasal yaşamında Atatürk devrimine karşıdevrim ortamına sürüklenmiştir. Cumhuriyet öğretmeni, akıl ve bilime dayanan eğitim düzenini bir belirli vadede büsbütün yitirmek tehlikesinde yaşayan toplumun bunalımını da duyumsuyor ve üstleniyor. Yazımızın başında altını çizdiğimiz gibi, bu yıl da ‘Öğretmenler Günü’ iktidarın içi boş övünmeleri ve gerçekleri görenlerin haklı yakınmalarıyla kutlandı. BAYRAK ASILI YERLERE SALDIRI İstanbul Haber Servisi İkitelli’de dün akşam saatlerinde toplanan maskeli, yaklaşık 60 terör örgütü yandaşı, ara sokaklarda yürüyerek bir süre slogan attı. Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a af isteyen grup daha sonra Türk bayrağı asılı ev, işyerleri ile bazı araçlara taş ve sopa ile saldırdı. Olay yerine polisin geldiğini gören gruptakiler ara sokaklara kaçarak izlerini kaybettirdiler. Eylemin ardından sokakta toplanan yaklaşık 100 kişilik bir grup saldırıları protesto ederek yürümek istedi. Grup, polisin izin vermemesi üzerine dağıldı. Gaziosmanpaşa ve Ümraniye’de bir araya gelerek slogan atan gruplara polis müdahale etti. Polise taş ve molotofkokteylleriyle karşılık veren gruptakilerin yakalanması için çalışma başlatıldı. ‘Dağdan indirin’ TBMM Grup Başkan Vekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ise mitingin partilerine açılan kapatma davasının ilk duruşması olduğunu söyledi. Demirtaş “Sayın savcı ilk duruşmaya 100 bin tanık getirdik. Savcı kapatılabilir mi” diye sorunca, topluluk “Hayır” dedi. Demirtaş “Sayın Erdoğan, seçiminizi yapın dediniz. Bu halk, evlatları dağdan insin istiyor, elbette ki barış istiyor bu halk. Siz dağın iniş yolunu açın ki dağdakiler inebilsin. Bu halk özgürlük için demokrasiden yana tercihini koydu, elini uzattı ta Ankara’ya kadar. Bu el havada kalmasın” diye konuştu. Mitingin sona ermesiyle alandan ayrılan bir grup, Ofis istikametine doğru Öcalan lehine sloganları atarak yürüdü. MHP il binasının önüne gelen grup, burada parti binasını taşladı, yola molotofkokteyli attı. Polis, grubu biber gazı kullanarak dağıttı. MHP binasını taşlayan bir grup yola molotofkokteyli attı. (AA) AÇI C uzanan eller kırılsın”, dövizleri açıldı. Miting alanında toplananlar sık sık terör örgütünü destekleyen sloganlar attı. Miting başlamadan önce platformun arkasına asılan “Onurlu bir yaşam için Edi bese/Artık Yeter” yazısındaki “Edi bese” kısmı, polisin ısrarı üzerine kapatıldı. Mitingin sunucusunun hiç Türkçe anons yapmaması dikkat çekti. Mitingin açılışında Türkçe konuşan DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu, Diyarbakır’ın barışın, kardeşliğin ve demokrasinin kalesi olduğunu belirterek “Amed (Diyarbakır) halkı tecride, sınır ötesi operasyona son diyor. Böl, parçala, yönet politikasına hayır diyor. İlan ediyoruz, kimse bize bedel ödetmeye çalışmasın. Bedeli ne olursa olsun bu halkın canıyla, kanıyla yarattığı değerlere bağlı kalacağız. Bu kale asla düşmeyecektir” dedi. Kürtçe konuştu Daha sonra kürsüye gelen Osman Baydemir ise Kürtçe konuştu. Baydemir, “Sizler barış, kardeşlik ve eşitlik istiyorsunuz. Dünyada dilini konuşamayan, kimliği tanın MÜMTAZ SOYSAL Tekmeden sonra kurşun ? Baştarafı 1. Sayfada Çekirdek Korkusu UZUN süre maddenin en küçük parçası diye bilinen atomun da içinde ayrı bir dünyanın bulunduğu öğrenileli yaşanan korkunun haddi hesabı yok. Korkunun temelinde atom çekirdeğinin parçalanışıyla çıkan enerjinin dehşeti yatıyor. Özellikle, 1945’te Japonya’ya atılan iki atom bombasından sonra. Son derece olumlu amaçlar için de kullanılabilen o enerjiye “nükleer” deniyor. Latince’de “çekirdek” anlamına gelen “nucleus” sözcüğünden yapılmış bir sıfat olduğu için “çekirdeksel” desek pekâlâ olurdu ama, “nükleer” yerleşti kaldı. Belki, Batı kaynaklı sözcüklere düşkünlüğümüzden ötürü. Şöyle ya da böyle yarım yüzyıldır dillerden düşmeyen bu sıfat, zaten birçok açıdan bölünmüş dünyaya yeni bir bölünme getirdi: Nükleer enerji teknolojiyle onu silaha dönüştürme yeteneğine sahip olan ve olmayan devletler. Sahip olanların bir kısmı teknolojiyi kullanırken kendilerinin “sorumlu” davranacağını, sahip olmayıp elde etmeye çalışanların aynı ölçüde sorumlu olmayacağını iddia edip belirli bir tekel oluşturdular ve onlara yan gözle bakmaktalar. Ne var ki, Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkeler itirazları dinlemeyip kendi çabalarıyla bu tekeli aşmayı becerdi; İsrail’e de göz yumuldu. imdi sıra İran’da. Bu “İslam Cumhuriyeti” de o teknolojiyi geliştirmek istiyor. Amerika ise tıpkı Saddam için yaptığı gibi, İran’nın “kitle imha silahı” yapacağı iddiasıyla konunun denetlenmesi için Birleşmiş Milletler’ce kurulan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nu harekete geçirdi. Kurum’un son raporu 15 Kasım 2007’de yayımlandı. Rapor, ABD’nin iddialarından farklı olarak, Tahran’ın denetim konularında pek de olumsuz davranmadığını, bazı bilgileri verdiğini bildiriyor.. ama bazılarını vermekteki gönülsüzlüğünü belirtmekten de geri kalmıyor. Bu nitelikleriyle, hayli dengeli. İran yönetiminin sanıldığından çok daha etkin olduğunu gösteren bir nokta: Tahran, raporun yayımlanışından sadece bir hafta sonra tek günlük uluslararası bir toplantı düzenleyip dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen hukukçulara ve uzmanlara kendi bakış açısını anlatma ve tartışma becerisini gösterdi. Perşembe günkü toplantıda ağır basan görüş şöyle özetlenebilir: “Sorun özde siyasidir ve ABD’nin telaşı daha çok kendi Ortadoğu politikasına engel olarak İran’ı görmekte oluşundan kaynaklanmaktadır. Gelişmiş ülkeler nükleer teknolojiye sahip olacaklar da gelişmekte olan Üçüncü Dünya ülkeleri aynı alanda teknoloji geliştirme hakkından niçin yoksun kalsınlar?” im ne derse desin, Tahran’ı yönetenlerin bu tutumu, uluslararası arenada İran’ı kolayca itilip kakılabilecek bir ülke sayan gurur kırıcı girişimlere karşı ulusalcı bir öfkenin izlerini taşımakta. “Ortadoğu, Ortadoğuluların işidir ve kendi petrol çıkarlarını örten bahanelerle bu bölgenin işlerine burun sokmak isteyenlere müsaade edilmeyecektir” demek isteniyor. Arif olan anlasın diye... Karşıyaka’da, polis ekiplerinin dur ihtarına uymayıp 35 AL 9207 plakalı aracıyla kaçan Baran Tursun’un peşine düşen polis ekiplerinin uyarı ateşi açması sonucu meydana geldi. Karşıyaka’nın Bayraklı semtine doğru kaçan Tursun’un aracı, burada polis ekipleri tarafından barikat kurularak durdurulmaya çalışıldı. Tursun’un kullandığı araç Bayraklı’daki Manas Bulvarı’nda yer alan Tekel depoları yakınında ağaçlara ve elektrik direklerine çarparak durdu. Ağır yaralı olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Baran Tursun’un, başının arka kısmında kurşun yarası tespit edildi. Polis O. A. tutuklandı Emniyet yetkilileri yaptıkları açıklamada, Tursun’un, barikata karşın aracını durdurmadığını bunun üzerine havaya uyarı ateşi açıldığını belirttiler. Tursun’un bulunduğu araca ateş açtıkları belirlenen Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı asayiş ekibinde görevli polis memurları V.A. ile O.A İzmir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde gözaltında alındı. Polislerden O.A. tutuklanırken V.A. serbest bırakıldı.Emniyet yetkilileri Tursun’un, polislerin tabancasından çıkan kurşunla vurulup vurulmadığının balistik inceleme Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP),Avcılar’da 22 Kasım akşamı Feyzullah Ete’nin bir polis memuru tarafından göğsüne tekme atılması sonucu öldürülmesini protesto ederek “Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu”nun geri çekilmesini ve sorumluların ceza almasını istedi. Ete’nin yaşamını yitirdiği Komando Onbaşı Hakan Kuyucu Parkı’nda toplanan ESP’liler, “Katil polis cezalandırılsın, Vali ve Emniyet Müdürü istifa” yazılı pankart taşıdılar. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) ‘Hesap sorulsun’ eksik. Eksik bilgi, yanlış bilgiden bile kötüdür. Her şeyin yolunda olduğunu söyleyen Başbakan’ın hamam sadası kadar hoş içerikli konuşmasında şu soruların yanıtları yoktu: Ekonomi iyiyse, neden borcumuz ödedikçe artıyor? Eldeki her şeyi satıyoruz ama, karşılığında hiç büyük yatırım yapmıyoruz. Bu gidiş nereye kadar? Türkiye büyük bir yatırım cenneti haline geldiyse, Time dergisinde açıklanan Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre neden iş dünyasına hitap eden ilk 50 ülke arasında yokuz? Sürekli kalkınıyorsak, işsizlik niye artıyor? Değil dışarıdan yatırım çekmek, kimi yerli yatırımcılar Çin’i tercih etmekte olduğunu söyledi. Acaba onların önünü çok açtığınız için mi hızlarını alamayıp Çin’e kadar gidiyorlar? ??? Kızılcahamam’a terörle mukavele, affedersiniz mücadele damgasını vurdu. Bu konudaki açıklamamalar daha ilginçti. Çok konuşan Başbakan hiçbir şey açıklamadı. Bunu da bir nimet gibi sundu: “Bazı şeyler söylenmez!” Kime söylenmez? Türk halkına... Kime söylenir? Bush’a! İlaç için rica ediyoruz; terörün yeniden azmaya başladığı 2005 yılından itibaren hangi önlemi aldınız da, şimdi büyük bir çalışma yapıyormuş gibi yapıp, “ama bunu açıklamam” diyorsunuz! KasımpaşaTeksas görüşmesi üçüncü haftasını doldurdu. O gün, “derhal” diye başlayan tümcelerin yerini şu aldı: “Tezkerenin süresini uzatabiliriz.” Tezkere bir yıllık. Siz eğer bu süreyi uzatabileceğinizi söylüyorsanız, bunun ilk yorumu şu olur: “Demek ki, ilk bir yıllık sürede kullanmayacaksınız...” Tezkereye destek verdikten sonra sonucunun ne olduğunu soran muhalefet partilerine de çıkışıyor: “Ateşle oynamayın...” Acaba ateşle kim oynuyor? ABD ile Barzani ile Türkiye kamuoyunun bilgisi dışında pazarlığı kim yapıyor? ??? Başbakan’ın El Kaide karşılaştırması da tam bir ateşle oynama. Efendim ABD’de ve AB’de eğer PKK için “terör örgütü” tanımı kullanmayan olursa, biz de El Kaide için aynı yolu izleyecekmişiz. Onlara “isyancı” diyecekmişiz. PKK ile El Kaide arasında terör eylemlerine karışma yönünden bağlantı bulunsa bile ikisi çok farklı şeyler. Üstelik, terör örgütlerini karşılaştırmalı tanımlamaya girişirseniz ucunu bulamazsınız. AKP’nin genel planını bozacak haberler doğru olsa bile anında yalanlanırken, kimi terör örgütü elemanlarının paketlenip getirilmekte olduğu yönündeki haberlere AKP’liler hiç ilişmiyorlar. Yaptıkları en ileri yorum şu: “Gazete haberleri...” Doğru mu yanlış mı? Yorum yok... Neden? Çünkü işlerine geliyor. Toplumun, “galiba bir şeyler yapılıyor” duygusunda olmasını istiyorlar. Başbakan’ın dünkü kapanış konuşmasının ruhu da şuydu: “En iyi savunma saldırıdır!” Başbakan’ın tersiz ve fersiz Kızılcahamam kampı bir kez daha gösterdi ki... 1 Terörle mücadelede içeriden çok dışarıyla diyalog halinde. 2 Terör örgütünün üzerine mücadele mantığıyla değil, pazarlık yöntemiyle gidecek! Dünyada terörle mücadeleyi pazarlık usulüyle kazanan bir ülke yok! ankcum?cumhuriyet.com.tr Anadolu’da Vakit gazetesi Ş sonucu belirleneceğini bildirdiler. Baran Tursun’un yaklaşık 1 yıl önce alkollü araç kullanırken trafik polislerince yakalandığı, ehliyetine el konulduğu ve olay sırasında ehliyetsiz araç kullandığı belirlendi. Oğlunun yaralandığını öğrenerek hastaneye gelen müteahhit baba Mehmet Tursun, olayın peşini bırakmayacağını söyledi. Baba Tursun, “Suçlular, gaspçılar, kapkaççılar ortada geziyor. Be nim oğlum aracıyla durmadığı için vuruluyor. Oğlumu vuranların en ağır cezayı alması için elimden geleni yapacağım’’ dedi. Mehmet Tursun, oğlunun her hafta sonu olduğu gibi arkadaşlarıyla gezmeye çıktığını belirterek şunları söyledi: “Gece eve dönerken polisin dur ihtarına uymamış. Kovalama sırasında polis oğlumun ve iki arkadaşının bulunduğu arabaya ateş açmış. Araç bir direğe çarpmış. Polis oğumu kaza nedeniyle hastaneye getiriyor. Gerçek, doktorların tespiti sonucu ortaya çıkıyor. Oğlum başına aldığı kurşun yüzünden yaşamını yitirmiş. Hırsızları dakikalarca kovalayıp kurulan barikatla yakalayan polis, oğluma neden hemen ateş etti. İsteseydi ateş etmeden de yakalayabilirdi.” Doktorlar beyin ölümü gerçekleşen Tursun için son sözü ailesinden beklediklerini açıkladılar. Bulmacayla orduya hakaret ANKARA (ANKA) Yaptığı birçok haberle “tartışma konusu” olan ve en son Danıştay üyelerine yapılan saldırıda “hedef gösterdiği” iddia edilen Anadolu’da Vakit gazetesi, dün yayımladığı sayısındaki bulmacayla dikkat çekti. Bulmacada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ve emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu’nun fotoğraflarına yer verdi. Gazetenin 14. sayfasında yer alan bulmacanın soruları yanıtlandığında şifre sözcük olarak “Siz kral değilsiniz” tümcesinin çıkması bulmacayı çözenleri şaşırttı. Bulmacada, soldan sağa 2. soru olarak “Genelkurmay Başkanı” ve 4. soruda Kara Kuvvetleri Komutanı, 23. soruda “Emekli Tümgeneral” soruları soruldu. Soruların yanıtlanması için verilen fotoğraflarda ise Büyükanıt, Başbuğ ve Pamukoğlu’nun üniformalı fotoğraflarına yer verildi. Gazetenin 14. sayfasında, editör Fatih Uğurlu tarafından hazırlanan, aralarında “cahiliye döneminden putlar, ormanların en iri hayvanı, küfürde olan, gayrımeşru ilişki” gibi soruların da bulunduğu bulmacada 17 kelimelik şifre sözcükten “Siz kral değilsiniz” cümlesi çıktı. Gazete daha önce, Danıştay saldırganı Alparslan Arslan’ın “Danıştay saldırısını planlarken Danıştay 2. Dairesi üyelerinin fotoğraflarını Anadolu’da Vakit gazetesinin manşetinde gördüm” açıklamasıyla gündeme gelerek tartışma yaratmıştı. Ceyhan’da tüm okullara resmi yazı gönderildi, eğitimciler sert tepki gösterdi Öğretmenler mevlide çağrıldı YUSUF BAŞTUĞ KIZ ÖĞRENCİLERE DİNİ BASKI TBMM’DE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Yılmaz Ateş, Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesi’nde, “oruç tutmaları, namaz kılmaları” yönünde baskı görünce aileleri tarafından nakilleri aldırılan 4 Alevi öğrencinin ailelerine de AKP’li milletvekilleri tarafından “sorgulama” yapılmasını, soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Ateş, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde okulun yönetici ve görevlileri hakkında işlem yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi istedi. Eğitim Şube Müdürü Bekir Doğan, tüm öğretmenlere mevlidin haber verilmesini istedi. Edinilen bilgiye göre Ceyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yaylacı, Ceyhan Kaymakamı Ahmet Boyacı’ya programı göndererek onay aldı. Kaymakamlık makamınca onaylanan program Milli Eğitim Şube Müdürü Bekir Doğan’ın imzasıyla tüm okullara gönderildi. Eğitimcilerin büyük tepkisine neden olan 1450 sayılı resmi çağrı yazısında şu ifadeler yer alıyor: “Kaymakamlık Makamı’nın K mumtazsoysal@gmail.com ADANA Ceyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde camide mevlit okuttu. Tüm okullara yazı gönderen Milli Eğitim Şube Müdürü Bekir Doğan, öğretmenlere mevlidin haber verilmesini istedi. Mevlit nedeniyle eğitimciler Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sert tepki gösterdi. Eğitimde kadrolaşmayı sürdüren AKP iktidarında okullarda artan dini baskılara bir yenisi de 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde eklendi. Ceyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, gün dolayısıyla Ceyhan Abdülkadir Ağa Camisi’nde mevlit okutulacağını, “Acele Günlüdür” uyarılı talimat yazısıyla okullara gönderdi. Milli 21.11.2007 gün ve 040/14497 sayılı onayıyla 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde müdürlüğümüzce, ebediyete intikal eden öğretmenlerimiz adına Mevlidi Şerif okutulacaktır... Bütün öğretmenlere duyurulmasını rica ederim.” EğitimSen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, uygulamadan öğretmenlerin rahatsızlık duyduğunu aktardı. Eğitimin gericileştirilmeye çalışıldığını belirten Boğa, “AKP iktidarıyla eğitim, bilimsel temellerinden uzaklaştırılarak gericileştirilmeye çalışılıyor. Laik ve demokratik eğitimin yerine tarikatlaşmaya doğru gidiliyor. AKP’nin kadrolaşmasının sonucunda böylesi uygulamalar yurdun dört bir yanında yaşanıyor” dedi. CUMHURİYET 08 K