24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 KASIM 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tabip Odası Ankara’ya getirilmek istenen Kızılırmak suyu için ‘öldürücü hastalık’ uyarısı yaptı 9 ‘Minamata’ tehlikesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Vahide Bilir, Kızılırmak’tan Ankara’ya içme suyu getirileceğine işaret ederek, “Suyun içinde ağır metallerin yer alması, 1932 1968 yıllarında küçük sahil kasabası Minamata’da ortaya çıkan ve ölüme kadar gidebilen Minamata hastalığına yol açabilir” uyarısında bulundu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ankara Tabip Odası, Çevre Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Kimya Mühendisleri Odası yetkilileri, Ankara’ya Kızılırmak’tan içme suyu getirilmesi konusunda bir toplantı düzenledi. TMMOB Yönetim Kurulu Sekreteri Ahmet Göksoy, Melih Gökçek yönetimindeki Anakent Belediyesi’nin, su konusunda “geleceği göre ? Barajların doluluk oranlarının rakamsal değerlerin altında kaldığını ifade eden Göksoy, Ankara’ya ölü hacimden su verildiğini söyledi. Ölü hacimdeki suyun insan sağlığına zarar verecek nitelikte olduğunun bilindiğini ifade eden Göksoy, ‘İlgili kamu kurumları ölü hacimdeki suyun analizini yapıp, sonuçlarını kamuoyuna açıklamak için neyi beklemektedir’ diye sordu. mediğini” vurgulayarak belediyenin ihtiyaca uygun su yatırım programı olmadığını ve sorunun, bilimsel olmayan esaslar doğrultusunda çözülmeye çalışıldığını söyledi. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde, “Kızılırmak suyunda sülfat var. Sülfatın arıtılması mümkün değildir” açıklamasında bulunduğunu anımsatan Göksoy, “Bu kez de Bakan Eroğlu, ‘arıtılamayacak su olmadığını’, sadece arıtılma maliyetinin yüksek olduğunu söylüyor. Yani iki açıklama birbiriyle çelişiyor” dedi. Göksoy, Ankara’nın su sorununa köklü bir çözüm getirilemediğini öne sürerek “Kızılırmak suyunun akıbeti hakkında resmi ağızlardan kamuoyunu ikna edici en küçük bir açıklama yapılmamaktadır” diye konuştu. Kızılırmak suyundaki sülfat oranını öğrenmek istediklerini belirten Göksoy, Gökçek yönetimine şu soruları yöneltti: “Eğer sülfat oranı kabul edilebilir sınırın üstündeyse, bu arıtılabilecek mi? İvedik Arıtma Tesisleri bu kapasiteye sahip midir? Eğer değilse, tesislerin ıslahı ne zaman başlayacaktır? Tesislerin ıslahı için herhangi bir girişim başlamadıysa, sülfat oranı düşürülemeyecekse, Ankaralılar sağlıklarını yok sayarak Kızılırmak suyunu kullanabilecek midir?” ‘Ölü hacimden su veriliyor’ Barajların doluluk oranlarının rakamsal değerlerin altında kaldığını ifade eden Göksoy, Ankara’ya ölü hacimden su verildiğini söyledi. Ölü hacimdeki suyun insan sağlığına zarar verecek nitelikte olduğunun bilindiğini ifade eden Göksoy, “İlgili kamu kurumları ölü hacimdeki suyun analizini yapıp, sonuçlarını ka muoyuna açıklamak için neyi beklemektedir” diye sordu. Ölü hacimde ne kadar su bulunduğuna ilişkin doğru verilere sahip olunmadığının altını çizen Göksoy, son günlerde sık yaşanan su kesintilerinin de nedeninin belli olmadığına dikkat çekti. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Vahide Bilir ise Ankaralılara verilecek içme suyunun insan sağlığı açısından hiçbir tehdit oluşturmaması için belediyenin gereken özeni göstermesinin zorunlu olduğunu söyledi. Bilir, “Yoksa, suyun içinde ağır metallerin yer alması, 19321968 yıllarında küçük sahil kasabası Minamata’da ortaya çıkan ve canlılarda görme, duyma, işitme rahatsızlıklarına neden olan, ölüme kadar gidebilen Minamata hastalığına yol açabilir” dedi. UNESCO’NUN RAPORU İstanbul şansını yitiriyor ÖZLEM GÜVEMLİ EDEBİYATTAN HAYATA Yazarlar Dino’yu anlattı İstanbul Haber Servisi Türkiye PEN Kadın Yazarlar Komitesi, Güzin Dino’nun edebiyat araştırmacılığını, çevirmenliğini ve hayatını “Edebiyattan hayata sürgünde bir yolcu: Güzin Dino” etkinliğiyle gündeme getirdi. İstanbul Taksim’deki Fransız Kültür Merkezi’nde Güzin Dino’nun da katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte Handan İnci “Tanzimat Edebiyatı Yorumcusu Olarak Güzin Dino”, Bahriye Çeri “Türk Edebiyatı Araştırmaları ve Güzin Dino”, Ayşegül Devecioğlu “Türkiye’de Hayal Gücünün Serüveni”, Sezer Ateş Ayvaz “Ne Ben, Ne Öteki, Başka Diyarların Şarkısı; Melez Roman” başlıklı konuşmalarıyla Güzin Dino’nun edebi kişiliğini anlattılar. Öğleden sonraki oturumda Karin Karakaşlı’nın hazırladığı Gel Zaman Git Zaman metninin eşliğinde, Füsun Akatlı, hayata ve edebiyata bakışta Güzin Dino ile akrabalığını, Zeynep Avcı, zorluklara karşı yaşam coşkusunu kaybetmeyen Güzin Dino’yu, Mine Söğüt, Güzin Dino ile çıktığı tematik yolculuğu anlattılar. Eylül 2007’de çalışmalarına başlayan Türkiye PEN Kadın Komitesi’nde Müge İplikçi başkanlığında Nazan Haydari, Sezer Ateş Ayvaz, Karin Karakaşlı, Özlem Yılmaz, Nalan Barbarosoğlu, Hande Öğüt yer alıyor. UNI’den Telekom grevine destek Türkiye Haberİş Sendikası’nın da üyesi olduğu Union Network International (UNI) temsilcileri, sendikal örgütlülükleri tehdit edildiği için 35 gündür grevde olan Türk Telekom işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Gayrettepe müdürlük binası önünde bir araya gelen İngiltere, Filistin, Hindistan, İspanya, Tayland ve Brezilya’dan sendika temsilcileri, yaptıkları ortak basın açıklamasında, “Direnişinizle gurur duyuyoruz” dediler. Türkİş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak ve Haberİş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, işçilerin 81 ilde kurulan çadırlarda kalmaya devam ettiklerini ve mücadelelerini sürdüreceklerini söylediler. Yurtdışından gelen işçi temsilcileri, ziyaretin ardından Tayland’daki bir sendika liderinin işine son verilmesini protesto etmek amacıyla Yeni Zelanda Büyükelçiliği’ne mektup gönderdi. UNI Grafik Bölümü, bugün başlayarak 23 Kasım’a kadar sürecek sendikal örgütlenme üzerine İstanbul’da bir dizi toplantı da gerçekleştirecek. Halefselefin ‘deve’ kavgası Recep Akdağ’ın sağlık alanında kendi döneminde yapılanları sürekli ‘Cumhuriyet tarihinde ilk’ olarak sunmasına tepki gösteren Osman Durmuş, ‘Açıklamaların düzeltilecek çok yeri var. Deve gibi...’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, muhalefet milletvekilleri Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı topa tuttu. Akdağ’ın kendi dönemlerinde yapılanları “cumhuriyet tarihinde ilk” olarak sunmasına tepki gösteren eski Sağlık Bakanı ve MHP milletvekili Osman Durmuş, “Çok düzeltilecek yeri var... Deve gibi. Neresini düzelteyim...” dedi. Akdağ, kamuda verilen ağız, diş sağlığı hizmetleri ile ilgili bilgi verirken, kendi hükümetleri döneminde yapılan dolgu sayısının 3 milyona ulaştığıyla övününce, muhalefet sıralarından “nitelik önemli” diye laf atıldı. CHP ve MHP’lilerin tepki göstermesi üzerine Akdağ, “Kimse burada özel sektörün avukatlığına soyunmamalıdır’’ dedi. Muhalefet milletvekilleri Akdağ’dan sözlerini geri almasını isteyince gerilim yükseldi. Akdağ’ın sunuş biçimini eleştiren CHP’li Mustafa Özyürek ise “Bakan, şeytan taşlayarak vakit geçiriyor’’ dedi. Tartışmalar üzerine Akdağ, “Burada avukatlık yapan hiç kimse yoksa özür diliyorum’’ dedi. Komisyon Başkanvekili Altan Karapaşaoğlu, laf atan eski Sağlık Bakanı Durmuş’a söz sırası kendisine geldiğinde düzeltme yapabileceğini söyledi. Durmuş, Akdağ’ın konuşmasını kastederek, “Çok düzeltilecek yeri var... Deve gibi... Neresini düzelteyim’’ dedi. CHP’li Akif Hamzaçebi, 8 milyon aktif, 5 milyon pasif yeşil kartlı göründüğüne işaret ederek, “Seçime kadar her ay artan yeşil kartın seçimden sonra iptalini, siyasi ahlaka uygun bulmuyorum’’ dedi. Kadın yazarlarla buluşma Farklı kentlerde kadın yazarlarla okuma günleri ve kadın edebiyatçıların edebiyat içinde dil, biçem, duruş gibi özgün yanlarına dikkat çekmek için “Kadın edebiyatçılarla buluşma” etkinlikleri düzenleyecek komite, çalışmalarını kitap olarak kamuoyuyla da paylaşmayı hedefliyor. DTP’li Hasip Kaplan ‘şaşırdı’ Akdağ’ın Şırnak’ta 21 olan uzman hekim sayısının 77’ye çıkarıldığını söylemesine şaşıran DTP’li Hasip Kaplan, kendini tutamayarak, “Eğer bu rakamlar doğruysa ben de AKP’ye oy vereceğim” dedi. UNESCO Dünya Mirası Komitesi, şubat ayında ‘Tarihi Yarımada’da son incelemesini yapmak üzere İstanbul’a gelecek. İnceleme sonucunda hazırlanan rapor komitenin 2008 yılının temmuz ayında yapacağı karar toplatısında sunulacak. Ve komite rapora göre ‘Tarihi Yarımada’nın kaderini belirleyecek. UNESCO İstanbul Dünya Mirası İzleme Komitesi Üyesi Deniz İncedayı, İstanbul’un şansının azaldığını, heyetin yapılan çalışmalarla ilgili olumlu rapor hazırlamasının çok zor olduğunu vurguladı. ‘Tarihi Yarımada’da yürütülen restorasyon çalışmalarını gazetemize değerlendiren UNESCO İstanbul Dünya Mirası İzleme Komitesi Üyesi Deniz İncedayı, UNESCO’nun temmuz ayında çok kritik bir karar vereceğine dikkat çekerek “Uygulamalar bu şekilde sürdürülürse risk altındaki dünya mirası listesine doğru bir gidişat söz konusu” dedi. Yenileme kurulunun geçen günlerde Sulukule ile ilgili yıkım kararı aldığını anımsatan İncedayı, “Roman kültürünün çağdaş bir mekâna aktarılması İstanbul için de bir övgü sebebi olurdu. Ama öyle yapılmadı. Daha aceleci bir tutumla temizlik projesi yaptılar. Proje kendi içinde çok güzel estetik değerler barındırabilir, ama halka çok yabancı, onlarla ilişki kurmayan bir proje” diye konuştu. İncedayı, Sulukule’deki yanlış uygulamanın Süleymaniye’de de tekrar edilmesini eleştirerek uzmanların “Disneylandvari bir proje” yorumuna katıldığını söyledi. Süleymaniye’nin 2010’a yetiştirmek için aceleyle ele alınamayacak bir merkez olduğunun altını çizen İncedayı, “Dekotatif bir anlayışla cepheler üzerinden giderek biraz Osmanlı üslubuna benzetmeye çalışarak bir proje yürütülüyor. Süleymaniye sadece İstanbul’un değil, imparatorlukların merkezi olmuş bir alan. Bu alana, yaşayanlara yabancılaşmış rant kaygısının yönettiği bir proje uygun görüldü” dedi. Büyük bir eksi puan İncedayı, deneyimsizliğin çalışmaların bu noktaya gelmesinde büyük rol oynadığını vurgulayarak şöyle devam etti: “İstanbul için valilik başkanlığında izleme komitesi kuruldu. 1.5 yıldır çalışıyoruz. Ama aynı komitenin üyesi olmamıza karşın belediyenin uygulamalarından bizim haberimiz olmuyor. Örneğin Zeyrek için komite olarak mücadele ederken öğreniyoruz ki belediye orada bina yıkmış. Göstermelik bir komite haline geldik. Kararları ortak veriyoruz ama uygulamaya konulmuyor kararlarımız. Zeyrek’te tescilli binalar tescilli arsalara dönüştü. ‘2010 Dünya Kültür Başkentliği’ açısından büyük bir dezavantaj olur kültür mirası listesinden çıkmamız. Bütün Avrupa kentleri bu listeye girebilmek için kampanyalar yürütüyorlar. Listeye girince uluslararsı maddi destek, uzman desteği alınıyor. Yönetim, finans desteği veriliyor. Listeden çıkarsak tüm bu destekleri kaybedeceğiz. 2010’da Avrupa’nın kültür başkenti olacağız ama kendi kültürümüze bile sahip çıkamamış olacağız. Büyük çelişki olur, dünyanın karşısına bu çelişkiyle çıkmamız büyük bir eksi puan olur.” ÖNLEM ALINMIYOR TRT’NİN BAŞINA İKİ KEZ VETO EDİLEN ADAY Tersanede bir ölüm daha İstanbul Haber Servisi Tuzla Tersaneler bölgesinde iş güvenliği önlemleri alınmadığı için dün bir kişi daha yaşamını yitirdi. Dörtler Tersanesi’nde çalışan Sabri Yanardağ isimli işçi, üzerine 18 tonluk blok düşmesi sonucu vücudu ikiye bölünerek yaşamını yitirdi. Tuzla’da önceki gün de Fatih Kılıç isimli bir işçi yüksekten düşerek yaşamını yitirmişti. İş güvenliği önlemleri alınmayan Tuzla tersaneleri sık sık iş cinayetleriyle gündeme geliyor. Eylül ayı içinde 12 günde 5 işçinin yaşamını yitirmesinin ardından Tuzla tersanelerinde incelemelerde bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve CHP, birer komisyon kurarak tersanede incelemelerde bulunmuşlardı. Hükümet, Şahin inadından vazgeçmedi ANKARA (Cumhuriyet Büro üzere Cumhurbaşkanlığı’na gönsu) Bakanlar Kurulu, TRT Genel derildi. Şahin, daha önce iki kez Müdürlüğü’ne daha önce 10. Cum daha aday gösterilmiş, ancak 10. hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ta Cumhurbaşkanı Sezer tarafından rafından iki kez veto edilen Ulaş veto edilmişti. Toplantının gündemi hakkında tırma Bakanlığı Müsteşarı İbrada açıklamalarda buluhim Şahin’i aday gösterdi. İbrahim Şahin’in ka? Şahin, daha nan Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı rarnamesi Çankaya Köşönce iki kez Faruk Çelik’in Sosyal kü’ne gönderildi. daha aday Güvenlik Yasa Tasarısı Bakanlar Kurulu, Başgösterilmiş, konusunda kurula bilgi bakan Tayyip Erdoancak 10. sunduğunu söyledi. Tasağan’ın başkanlığında Başbakanlık Merkez Bi Cumhurbaşkanı rının hafta sonuna kadar na’da toplandı. Toplan Sezer tarafından TBMM’ye gönderileceveto edilmişti. ğini belirten Çiçek, konutı sonrasında açıklamanun Türkiye’nin en larda bulunan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı önemli “karadeliklerinden biri” Cemil Çiçek, bir soru üzerine, Ba olduğunu söyledi. Tasarının topkanlar Kurulu’nun TRT Genel Mü lam 55 milyon kişiyi kapsadığını andürlüğü için İbrahim Şahin’i aday latan Çiçek, yasanın SSK, BağKur gösterme kararı aldığını bildirdi. ve Emekli Sandığı’nın birliğini Şahin’in kararnamesi, onaylanmak amaçladığını belirtti. Sinoplu nükleer istemiyor Sinop’ta Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e faks çekerek TBMM’de kabul edilen “Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin 5710 Sayılı Kanun”u onaylamamasını istediler. Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanan üyeler adına açıklama yapan platform sözcüsü Hale Oğuz, nükleer santrallara neden karşı olduklarını anlattı. Nükleer santralların tehlikelerine dikkat çeken Oğuz, “Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin 5710 sayılı Kanun”un kamuoyunda yeterli uzlaşma aranmadan TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildiğini belirtti. Daha sonra topluca Cumhurbaşkanı Gül’e yasayla ilgili tepkilerini dile getiren faks metni gönderen platform üyeleri, Gül’den, söz konusu yasayı onaylamaması talebinde bulundular. ‘İşveren sorumlu’ Hazırlanan raporda sorumluların patronlar olduğunu bildirilmişti. CHP tarafından hazırlanan raporda ayrıca iş cinayetleri karşısında gerekli yaptırım uygulanmamasının yeni iş cinayetlerine kapı açtığı vurgulanmıştı. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear