Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y B B Y B Y Y 13 9 15 11 14 12 16 13 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 13 16 16 12 11 8 8 10 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y 18 20 16 15 16 15 11 11 9 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege dışında kalan tüm bölgelerimiz yağışlı geçecek. Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Kuzey Ege’nin iç kesimlerinde karla karışık yağmur, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusunda kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı tüm yurtta yağışla birlikte 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B Helsinki Y Stockholm Y Londra Y Amsterdam Y Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih PB 1 3 3 10 10 9 11 4 14 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B 6 Y 4 Y 18 PB 6 PB 5 PB 2 B 13 PB 12 B 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y B Y B Y B Y B B 0 14 7 11 10 9 7 21 14 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada tüye, konuşmaya, yazmaya, eleştirmeye yöneltecek sonuçlar. Fatih Terim bu ülkeye, bu iktidara büyük hizmetlerde bulunuyor. İktidar, halkı sevindirecek sınır ötesi operasyonu ha yaptı ha yapacak. Bir türlü sonuçlanmayan yurtiçi terör, şehit haberlerinden, sel felaketiyle ilgili haberlerden, terör örgütüne terör diyemeyen partiyle ilgili haberlerden, demokrasiyi teröre feda etmeyeceğimiz söylemlerinden o denli bıktı usandı ki, ulusal maçla gelen mutluluk denizinde yaşıyor. Oslo’da yenilsek ne yapacağı, istifa edip etmeyeceği belli olmayan, Norveç zaferinden sonra ağız, yüz, elkol hareketleriyle inanmayanlar faşist İtalya diktatörünün belgesellerdeki Roma Sarayı balkonundaki görüntülerine bakabilirler bir küçük Mussolini gibi vücut devimleriyle konuşan, poz veren bizim Fatih Terim... Halkımızı bunca musibet arasında mutlu ettiği için… mutlaka Devlet Nişanı ile onurlandırılmalı! Toprağı bol olsun; İspanya diktatörü Franko haklıymış.. Halkın siyaset, sosyal sorunlarla uğraşarak başını ağrıtacağı yerde, futbol ile ilgilenmesi, maçlarda dilediği gibi bağırması, tartışması evladır demiş; 4050 bin kişilik stadyumlar yaptırmış. Halkı hafta sonu maçlara, hafta içi maç sonuçları üzerinde derin tartışmalara yönlendirmiş! ??? Allah selamet versin bizim başbakanlardan biri de bir ara Franko’yu örnek almaya kalkışmıştı. Bir türlü önleyemediği, aylardır yıllardır süre gelen terör ve anarşi hareketlerinden kaynaklanan halktaki hoşnutsuzluğu, sert eleştirileri önlemek, dikkatini başka alanlara çevirebilmek için büyük stadyumlar inşa etmeyi düşündü. Proje gerçekleşmedi. Bugünkü iktidar böyle önlemlere başvurmak yerine, 110 milyar maaşlı bir Fatih Terim’le mutlu!.. Küçük Mussolini (Terim) umutları bir kırıp bir güçlendirdi. Yitirmeyecek maçları yitirdi. Kazanılmayacak maçları kazandı. Toplum günlerce karalar bağladı. Türkiye bölünmekle bölünmemek, dinci bir devlet olup olmamak çizgisinde, bir sırat köprüsünden geçiyor. Bayan Rice’ın, Bay Başkan’ın bildiği K. Irak’a kapsamlı varlığı kuşkulu bir planın varlığından ulusalcı partilere bilgi verilemeyen bir dönemde, toplumun aklını fikrini aylarca, hatta yıllarca on bir çocuğun ayaklarına, bir yuvarlak topa çeviren Fatih Terim; hükümete, iktidar partisine büyük bir hizmet veriyor. Toplum belleği zayıf, üstelik çabuk affeden bir toplum. Bir oyuncusu var Terim’in, ulusal maçlarda kaptanlık bandını verdiği bir oyuncu. Bir ulusal maçtan sonra tribünlere el ve kol hareketiyle bir mahalle çocuğu olduğunu kanıtlayan bir oyuncu… Oslo maçında da kaptan ve gerçekten güzel bir gol attıktan sonra bu oyuncu yere kapaklanıp dua etti. İktidara daha çok hizmet verebilmek istiyorsa Terim; imanı sağlam Hakan Şükür, Emre Belözoğlu gibi Fethullahçı oyuncuları çoğaltmalı! ??? Oslo’da Fatih Terim’le Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy ipten döndü. Ülkemiz çok güzel bir ülke. Gerçekten eşi benzeri olmayan bir ülke. Asılmayacakları asan, ipten dönmemesi gerekenlere ip uzatan bir ülke. Futbolda böyleyse siyasette başka mı? Hangi ülkede bir partinin genel başkanı iktidar başkanına katillerin katilini asacak ip bulamıyorsan al sana ip diye kürsüden ip fırlatır... Zaman geçer. Aynı partinin aynı başkanı iktidarın başına fırlattığı ipi alır. Ucuna 367 engelini takar, kuyuya sallandırır ve… Aynı iple bir AKP’liyi kuyudan çıkarır ve cumhurbaşkanı koltuğuna oturtur! Hangi ülkede? Peşmergeyi ürküten gerekçeler Talabani ve Barzani’nin Türkiye’ye yönelik tehdit içeren açıklamalarını değiştirmesi dikkat çekiyor MEHMET FARAÇ Tezkeresinin Meclis’ten çıkmasının ardından “Türkiye’ye direniriz” diye kafa tutan Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin sınır ötesi konusundaki ani manevralarının ardında salt askeri değil, siyasi ve ekonomik kaygılar da bulunuyor. ABD’den uyarı alan Kürt liderler, ekonomik odakların baskısına artık direnemiyor, bölgedeki istikrarın bozulacağından korkuyor. KDP ve KYB liderleri, Türkiye’nin olası operasyonunda, Kuzey’deki devletleşme çabalarının büyük oranda engelleneceğinden ve rantın kesileceğinden de endişe duyuyor. Talabani ve Barzani’nin tezkere tartışmalarının henüz başlamadığı dönemlerde, Türkiye kamu GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ? Talabani ve Barzani’nin sınır ötesi konusundaki ani manevralarının ardında siyasi ve ekonomik kaygılar da bulunuyor. K. Irak’taki devletleşme çabalarının engelleneceği endişesi, Kürt liderleri PKK’ye tavır almaya zorluyor. oyunun tepkisini çeken açıklamaları unutulmuyor. Barzani 4 Şubat’ta Amerika’nın Sesi muhabirine, “Türkiye ve İran’ın olası saldırısına karşılık vereceklerini” söylüyor. Barzani 7 Nisan’da El Arabiye televizyonuna, “Kerkük’e müdahale edilirse biz de Türkiye’de yaşayan Kürtler için harekete geçeriz” diyerek kargaşa tehdidinde bulunuyor. Kürt liderler tezkerenin Meclis’ten çıkmasının ardından tehditlerini azaltmıyor. Irak Hükümet Sözcüsü Ali el Debbağ, 11 Ekim’de, “Irak egemen bir ülke ve ihlal edilmesine izin vermeyeceğiz” diye meydan okuyor. Barzani ve Talabani’nin aşiretlerinin bu tepkiler üzerine Erbil, Süleymaniye ve Duhok’ta Türkiye aleyhine sokak gösterileri düzenlediği biliniyor. Sonunda Talabani ile Barzani, geçen haftalarda Selahaddin kentinde bir araya geliyor ve “Irak hiçbir dış müdahaleyi kabul etmez ve kendi egemenliğini korumak için her şeyi yapacaktır” diye tehdidi sürdürüyor. ani bir manevra yapmak zorunda kalıyor. Talabani, Kuveyt ziyareti sırasında operasyonun “kesin ve sınırlı olacağını” belirterek yumuşama sinyali veriyor. Barzani, özel temsilcilerinin Ankara’daki temaslarından sonra önceki gün, “Sınır ötesine karışmama niyetindeyiz” diyor. ABD’ye güvenen iki liderin, aylarca Türkiye’ye kafa tutarken aslında tribünlere oynadığı anlaşılıyor. Uyarılar etkili oluyor Kürt liderlerin ani manevrası aslında Erdoğan Bush görüşmesinin ardından başlıyor. İstanbul’da Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısı’nda yapılan uyarıların da Kürtleri geri adım atmaya zorladığı görülüyor. Salt bu toplantılar değil, Kuzey Irak’taki devletleşme çabalarının engelleneceği endişesi de Kürt liderleri PKK’ye tavır almaya zorluyor. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonda Musul’a kadar uzanacağı yolunda uluslararası kamuoyunca dillendirilen kaygılar, peşmerge liderlerini ürkütüyor. Türkiye’nin ciddiyeti pabucun pahalı olduğunu anımsatıyor!.. Tribünlere oynuyorlar Ancak ne oluyorsa, bırakın PKK’lileri, bir Kürt kedisini bile bir komşu ülkeye vermeyeceklerini söyleyen iki lider hafta sonu Engelliler Konfederasyonu Başkanı İçli, şura ve protokol sırasında, sivil toplum örgütlerinin ihmal edildiğini söyledi. Şura Yüksek Kurulu Başkanı Saygın ise “Biz her arkadaşımıza son derece değer verdik. Turhan İçli Bey, bu kadar özgürce açıklama yapacak düzeyde dahi burada bulunuyor” dedi. (Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK) Şirketlerini düşünüyor PKK, Kuzey Irak’ta ciddi bir sempatizan tabanına sahip olsa da, ekonominin göz kamaştıran gücünü fark eden Kürtlerde içten içe gelişen PKK tepkisi, Irak yönetimini frenleyen etkenlerin başında geliyor. Özellikle Barzani, kendisi ve aşiretinin çevresinde parlayan ekonomik gücün zayıflamasını, darbe almasını istemiyor. KDP lideri, başta Mersin Serbest Bölgesi ile Güneydoğu illerinde bulunan 180 şirketinin geleceği konusunda ciddi kaygılar duyuyor. Bu haberlerin tümünde dolaylıdolaysız AKP hükümetinin yarattığı güven ve istikrar ortamına da gönderme var. Başta Başbakan olmak üzere AKP’li yöneticiler ilk 20’yi beğenmiyorlar, kimi alanlarda ilk 10’da olduğumuzu söylüyorlar... Sadece bu sayfalara ve haberlere bakan bir kişi, Türkiye ekonomisinin sağlamlığına hayran kalır, doğal olarak halkın da bu gelişmeden payını aldığını düşünür. Öyle ya, bütün dünyanın yatırım için sıraya girdiği, hükümetinin ekonomi kararlarını mükemmel bulduğu bir ülkenin halkı da buna paralel yaşıyordur! ??? Geçen haftanın uluslararası kaynaklı iki araştırmasını sütuna yatıralım... Birincisi Time dergisinden... Derginin son sayısının kapağında yatırımcılar için en iyi ülkelerin duyurusu vardı. Time dergisi, Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) raporunu özetlemiş. DEF, vergi dengesi, hükümetine duyulan güven, büyümede istikrar, ekonomiye ilişkin kararların sürekliliği gibi 113 etkeni bir araya getirip liste yapmış. Yazı aramızda, listeye bakmadan önce şöyle düşünmüştüm: İlk 50 olduğuna göre, Türkiye’yi bir yere yerleştirmişlerdir. İlk 10 ülkeye diyeceğimiz yok, geçelim... İkinci 10’da da yokuz olsun, üçüncü 10 da fena değil... Bu sıralarda Tunus var, Porto Riko var, biz yokuz... Dördüncü 10 yine de anlatılabilir... Listenin bu bölümünde de Umman, Bahreyn, Ürdün, Barbados dikkati çekiyor ama, Türkiye yok! İki şık var: 1 Time dergisi yalan yazıyor. Türkiye’nin büyümesini, yatırım hamlesini kıskanıyor, bu yüzden hakkımızı vermiyor. 2 Türkiye’yi yönetenler ve ekonomiye yön verenler bize yalan söylüyor! ??? Geçen hafta açıklanan bir başka rapor Dünya Bankası’nın çalışmasıydı: 2007 yılı Dünya Gelişme Raporu Seçilmiş Göstergeleri. Türkiye bu temel göstergelerin tümünde, evet tümünde alt sıralarda yer alıyor. Gelir dağılımı; bozuk sözcüğü hafif kalır... Fas, Makedonya, Malezya, Kırgızistan gibi çok önünde olduğumuzu düşündüğümüz ülkelerden gerideyiz. Nüfusumuzun yüzde 22’si günde 2 doların altında gelirle yaşamaya çalışıyor. Yoksulluk; nüfusun dörtte birinden fazlası, uluslararası standartlarda yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Cezayir, Tunus, Sri Lanka, Jamaika yüzde 20’yle bizden biraz daha iyi durumda. Eğitim; çocukların ilkokuldan mezun olma oranı yükseleceğine azalıyor. 1991’de yüzde 90 olan bu rakam, 2000’de yüzde 88’e gerilemiş. İnsan hakları deyince ilk 4 temel hak şudur: Yaşama hakkı, barınma hakkı, sağlık ve eğitim hakkı, kültürel haklar. Bunların tümünde genel sıralamanın çok gerisindeyiz. Ekonomide nasıl “fedakârlık” eşit paylaşılıyorsa; “feda” kısmı çalışana, “kârlık” kısmı ranta ise... Ekonominin “gerçekleri” de öyle... “Ger” kısmı topluma, kemerler sıkılıp geriliyor... “Çek” kısmı, rantaborsaya, yabancıya... İşte size ekonomik gerçek! ankcum?cumhuriyet.com.tr Özürlüleri dinlemediler İstanbul’daki şuranın protokol konuşmalarında federasyon ve konfederasyon yetkililerine söz verilmemesi tepki çekti İstanbul Haber Servisi Başbakanlık Özürlüler Dairesi’nce düzenlenen 3. Özürlüler Şurası’nda özürlüler dinlenmedi. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, özürlüler için evde bakım, kamu ve özel kurumlarda bakım ve eğitim hizmetlerinin devlet eliyle verilmesinin yaygınlaştığını anlattı, ancak, bu konuda yardım alamayan özürlüler, dertlerini anlatacak kimseyi bulamadı. Körler Federasyonu Başkanı Turhan İçli ise şurada, Engelliler Konfederasyonu’na ya da federasyonlara protokol konuşmalarında yer verilmemesinden yakındı. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nca Dedeman Otel’de düzenlenen “Bakım Hizmetleri” konulu 3. Özürlüler Şurası başladı. Açılışta konuşan Çubukçu, bakım konusunun yakın döneme kadar göz ardı edildiğini belirterek devletin bakıma muhtaç özürlülere hizmet verdiğini söyledi. AKP Milletvekili Lokman Ayva ise “Özürlüler açısından altın devrindeyiz” dedi. mamıştır, o yüzden bu tutumu eleştiriyoruz” diye konuştu. Firmalar çekiliyor Bölgenin başkenti konumundaki Erbil’de konutlar, yollar, köprüler, üniversiteler kamu binaları inşa eden yüzlerce Türk firmasının geri çekilmeye başlaması da devletleşmek isteyen Kürtlerin aklını başına getiriyor! Türk şirketlerinin oluşturduğu lobi de Barzani ve Talabani’nin üzerinde baskı unsuru oluşturuyor. Türkiye ile Kuzey Irak arasındaki 5 milyar dolara ulaşan ekonomik iş hacminin peşmergelerin yanı sıra Türkiye’den giden 10 binden fazla insana istihdam sağlıyor olması, bu ani manevrada direksiyon görevi yapıyor! Barzani’nin sözcüsü Fuat Hüseyin dün, PKK’ye yönelik önlemlerin “bölge halkının güvenliği için atılmış samimi adımlar” olduğunu savunsa da, Kürtler ABD’ye rağmen kendi huzurlarının Türkiye’nin huzurundan geçtiğini kavramaya başlıyor. Nasılsa kedi mamasından, zeytinyağına kadar her şey Türkiye’den gidiyor! Sabah ve ATV için süreç başladı ? İstanbul Haber Servisi ATVSabah ihalesinde ön yeterlilik için başvuru tarihi sona ererken, üç grubun, ön yeterlilik almak için başvuruda bulunduğu bildirildi. Daha önce 9 Kasım 2007 olarak belirlenen ön yeterlilik son başvuru tarihi, katılımcılardan gelen yoğun talepler nedeniyle bugüne ertelenmişti. Özgürce açıklama yapmış Şura Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Güler Saygın ise Başbakanlık Özürlüler İdaresi adına açıklama yaparak, “Tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine, konuyla ilgili federasyon ve konfederasyonlara, tüm şeylerimizi gönderdik, her arkadaşımız burdan temsilcisini gönderdi. Biz her arkadaşımıza son derece değer verdik. Turhan İçli Bey, bu kadar özgürce açıklama yapacak düzeyde dahi burada bulunuyor. Saygı duyuyorum” dedi. Dertlerini anlatmak için şuraya gelen ve yardım alamayan özürlü yakınları ise dertlerini anlatacak yetkili bulamadı. DP’de sular durulmuyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti (DP) Ankara İl Başkanı Namık Kemal Doğan ve yönetim kurulu üyeleri görevlerinden istifa etti. Doğan, yaptığı yazılı açıklamada, Genel Başkan Mehmet Ağar’ın koyduğu iradeyi yerine getiremediğini, bir takım siyasi entrikalarla kongrenin iptal edildiğini bildirdi. ? Baştarafı Arka Sayfada da uçurtmanın ipi Sümbül Dağı’nın boyuna ulaştığında, bir gece vakti, uçurtmasını o tostoparlak gülümseyen ayla buluşturuyordu. Dağlara elektrik götüren Ferhat bunu anlatmış ve geldiği gibi yıldırım hızıyla gitmişti; bize, ipliği çok düğümlü bir uçurtmanın hikâyesi kalmıştı. Çok değil altı yıl önce, her evden en az dokuz çocuğun fırladığı İdil’deydim. Burada dokuz aydır sürdürülen “Bebeğim Sağolsun” projesi sayesinde öğrendiğim bir bilgiyi hemen sizlerle paylaşmak istiyorum... Bir kadın, 2035 yaşları arasında, ancak her gebelik sonrası iki yıl bekleyerek sağlıklı dört çocuk sahibi olabilir. Ama ben o gün, her evden en az dokuz çocuğun fırladığı İdil’deydim. Adı Hediye olan o kız çocuğu on iki yaşındaydı. Evlerinin önünde oturuyordu, kucağında dokuz aylık erkek kardeşi vardı, yanı başında da iki yaşındaki kız kardeşi, kız kardeş ağlıyordu ve Hediye elinde kuru bir ekmek parçasını umutsuzca kız kardeşine yedirmeye çalışıyordu. Kardeşlerine baksın diye, okuldan alınmıştı ve şimdiden çok yorgundu. Hakkâri’de yolda yürüyorduk.. o yanımıza gelmişti; üstünde üniformaya benzer bir giysi vardı; elli yaşlarında, gözleri fazlasıyla parlak bir adamdı. Bizimle birlikte yürümeye başlamıştı, bizimle birlikte kumaşçılara girmişti, siyah yemeninin beyazdan daha güzel olduğunu söylemişti. Tedirgin olmuştuk, neden bizimle birlikteydi, neden çekip gitmiyordu? Polis miydi? Önce kızmıştık, sonra o elli yaşlarındaki adamın hikâyesini anlattılar. Bir zamanlar kızı dağlardaymış. Bir gün kentte bir yük arabasının içinde çıplak iki ölü getirmişler, biri erkek biri kadın ve “Bunların sahibi kimse çıksın ortaya” demişler, kız elli yaşlarındaki adamın kızıymış ve adam kızının ölüsüne sahip çıkamamış, korkmuş. O günden sonra da işte böyle dolanıp dururmuş. Daha pek çok hikâye biliyorum, sonu değiştirilebilir hikayeler... İşte bunun için DTP Meclis’e girdiğinde sevinmiştim, belki bu hikâyeler değişir, demiştim. Olmadı. Şimdi DTP’nin kapatılması gündemde.. bunun kime ne faydası olacak? Bu, İdil’deki kız çocuğunun yorgunluğunu gidermeyecek, Hakkâri’deki babanın acısını dindirmeyecek. Bırakın uçurtmalar uçsun, belki yaşam bütün bu acıları silecek yepyeni türküler üretebilir. Zor olsa da... ‘Tek yanlı tören yapıldı’ Engelliler Konfederasyonu Başkanı İçli ise açılış töreninin bitiminde yaptığı açıklamada, şura ve protokol sırasında, sivil toplum örgütlerinin ihmal edildiğini söyledi. İçli, “Bu şurada, katılımcı olarak şura üyelerinin en fazla yüzde 10 oranında özürlü temsilcisi bulunmaktadır. Devlet tek yanlı bir tören yapmış durumdadır, alandaki sivil toplum örgütlerine, en azından konfederasyonlar düzeyinde söz verilmemiş, görüşlerini açıklama olanağı sağlan ‘YÖK Başkanı sürpriz olabilir’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer dün YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç’i makamında ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan Dinçer, Teziç’in, “son ana kadar YÖK Başkanlığı konusunda hiçbir şeyin belli olmayacağını, hiç beklenmedik ve sistemle kavgalı olmayan bir ismin önümüzdeki dönemde YÖK Başkanı olabileceğini” söylediğini dile getirdi. ‘PKK’lilere af mı geliyor?’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP’li Süleyman Yağız, TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Hükümetinizce genel ya da kısmi herhangi bir af hazırlığı yapılmakta mıdır?’’ diye sordu. Yağız, bazı kesimlerin af ya da genel af konusunu gündeme getirdiklerini anımsattı. AB’ye üye ülkelerin Türklere vize uygulamasının yasal olmadığı vurgulandı Vizede üçüncü ülke muamelesi ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Euromaster Direktörü Prof. Harun Gümrükçü, Avrupa Adalet Divanı tarafından vizesiz giriş konusunda bağlayıcı karar alınmasına karşın, AB üyelerinin Türkiye’ye üçüncü ülke muamelesi uyguladığını söyledi. AB üyesi ülkelerin 1973’ten bu yana uyulması zorunlu olan “Mevcut durumu daha da geriye doğru kötüleştirme yasağını” çiğnediğini belirten Gümrükçü, “Avrupa Adalet Divanı kararının da ardından AB üyesi ülkelerin Türklere uyguladığı vize hukuki değil.Ayrıca sahip olduğumuz haklar da sadece vizeyle sınırlı değil.Türkiye’nin AB nezdinde kullanmadığı çok meşru hakları var” dedi. AB üyesi ülkelerin uygulamalarının avukatlar için yeni iş sahası açacağını da ifade eden Gümrükçü, “Türkiye’deki avukatlar konuyu bilmiyor.Aslında bu onların para kazanabileceği alan” dedi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının AB karşısındaki haklarıyla Dışişleri Bakanlığı’nın fazla ilgilenmediğini söyledi. “Konu Dışişleri’ne bırakılamayacak kadar çok önemli” diyen Akaydın, İtalya’nın, dünya üzerindeki haklarını korumak amacıyla bir dernek kurduğunu, Türkiye’nin de benzer bir çalışma yapabileceğini vurguladı. Akaydın, “Dünyada 78 milyon Türk var. Onların hakları da böyle bir dernekle korunabilir” diye konuştu. Akaydın, vizesiz girişle ilgili son gelişmelerin ardından, Türk vatandaşlarının AB karşısındaki haklarını daha geniş kitlelere duyurmak amacıyla bir de sempozyum düzenleneceğini açıkladı. DHKPC’lilere ceza arttırımı ? Dış Haberler Servisi Belçika, geçen yıl ağır hapis cezalarına çarptırdığı, ancak adli hata nedeniyle kararlarını iptal ederek serbest bıraktığı DHKPC üyelerini yeniden yargılıyor. Dünkü duruşmada ceza taleplerini açıklayan savcılık, iptal edilen cezaların arttırılmasını istedi. STÖ’ler de destekliyor 22 Kasım’da başlayacak olan ve “Vizesiz Avrupa ve Avrupa’daki Haklarımız” başlıklı sempozyuma, AB üyesi ülkelerden izleyicilerin katılacağını ifade eden Akaydın, sempozyuma Türkiye İhracatçılar Birliği, Türkİş, TİSK ve Avrupa Genç İşadamları Konfederasyonu’nun yanı sıra Uluslararası Nakliyeciler Birliği ile Türkiye Barolar Birliği’nin destek verdiğini söyledi. ‘Devlet sporcusu’ önerisi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Sıvas Milletvekili Hamza Yerlikaya, uluslararası karşılaşmalarda üstün başarı gösteren sporculara “devlet sporcusu” unvanı verilmesini öngören yasa önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu. Önergeye göre, devlet sporcularına ya da ya da ölümleri halinde eş ve çocuklarına aylık bağlanabilecek. ‘Dernek kurulabilir’ Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın ise CUMHURİYET 08 K