24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2007 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B Y B Y Y Y Y B B 18 18 22 21 22 22 21 20 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B PB B PB S B 20 19 19 14 17 17 14 15 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB PB PB S 25 25 19 22 17 20 12 11 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın batısı ve kıyı Ege yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar Marmara’nın batısı ve Kuzey Ege kıyılarında etkili olacak. Yurdun doğu kesimlerinde yer yer sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K Helsinki PB Stockholm B Londra B Amsterdam B Brüksel B Paris B Bonn PB Münih K 2 0 2 7 8 7 6 5 5 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 5 K 3 B 11 K 2 K 3 K 9 PB 12 Y 19 B 2 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K 3 B 12 PB 2 B 17 PB 16 B 10 PB 17 B 23 B 23 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Kuşku yok günümüzdeki teknik olanaklarla sivil askeristihbarat servisleri DTP üyelerinin nefes alışlarını bile saptıyorlar. Üstelik, istihbarat servislerinin toplayacağı bilgilere de fazla gereksinim yok. DTP eski ve yeni genel başkanlarıyla kimi milletvekillerinin medyadaki açıklamaları her gün gazetelerde. Mal meydanda! PKK’yi bir terör örgütü olarak kabul etmeyi reddeden bir partiyi terör örgütünden ayrı düşünecek insanın başını kuma sokması lazım. ??? Geçmişe bir göz atalım. PKK’yi dağdan indirmek için ABD, kimi koşulları öne sürmüştü. Günlerce Ankara’ya kabul ettirmeye çalıştığı “projeye” göre: PKK’ye silah bıraktırmak, dağdan indirmek için “genel af” çıkarılmasını istedi. Genel afla birlikte dağdan inenlerin (Türkiye’de) düz ovada siyaset yapmalarını önerdi. Genel affı tazeleyen, parlamentoya öneren, tek sosyalist milletvekili olduğunu iddia eden, lakin DTP grubunda, DTP yönünde politika yapan Akın Birdal! Üstelik nasıl bir af? Toplumun kimi konulardaki duyarlılığını gözeterek namus cinayetlerini, taciz, tecavüz ve yüz kızartıcı suçları af dışında bırakan bir af! Tabii yersen! ??? ABD önerileri kabul görmedi. PKK’ye genel af çıkarılmadı. Şimdi durum nedir? Dağdakinin ülküdaşı Kürt, seçim yasasındaki bir boşluktan yararlanarak önce bağımsız, Meclis’e girdikten sonra DTP’li oldu. Açıkça söylenmiyor ama gerçek bu! Örneğin PKK’nin silah bırakmasını DTP’nin sağlayacağını açıklamak ne demek? Düpedüz DTP’nin PKK kulvarında koştuğu anlamına gelmiyor mu? ??? DTP, parlamentoda diyalog yoluyla soruna çözüm olacağını öne sürdü. Kendi dışındaki partilerden yüz bulamadı. Nedir diyalogdan muradı bu partinin? Dolaylı biçimde PKK amaçlarını masaya getirmek. Önce anayasaya iki ulus kaidesini yerleştirmek. Denediler olmadı. Anayasadaki isteklerini geri plana bıraktılar. Başbakan, “Terör örgütü silahı bırakıncaya kadar mücadele devam edecek” diyor. Elbette ve fakat PKK’nin DTP aracılığıyla (bir masaya oturarak) öne süreceği koşullar kabul görmedikçe terör örgütünün silah bırakması olanaklı değil. Sonunda ABD ve PKK, terörü siyasal zemine çekmeyi becerdiler. DTP’nin kapatılması veya DTP’lilerin Meclis dışına ihracı söz konusu olunca, adamlar aslan kesiliyor ve “Bizi Meclis’ten dışlayacak anasının karnından doğmadı” diye bağırıyorlar. Kuşkusuz DTP kapatılırsa başka ad altında Meclis’te yine faaliyet gösterecek. Dokunulmazlıklarını kaldır diyorsun, olmuyor. Yenisi kurulacağı için partiyi kapatmak çözüm olmayacağı gibi, bundan böyle Meclis’e kadar giren ve siyasallaşan soruna da çare değil. Demokrasilerde çare tükenmez, ama: Şu andaki durum hırsız hikâyesi gibi... Bırak diyorsun bırakmıyor, gel diyorsun gelmiyor. Genel Müdür Balak, kurumun eski müfettişi Öztürk tarafından makamında öldürüldü GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Milli Piyango cinayeti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Piyango İdaresi (MPİ) Genel Müdürü İhya Balak (55), kurumun eski müfettişi Ahmet Öztürk (50) tarafından makamında öldürüldü. Cinayette, Öztürk’ün, MPİ Mensupları Vakfı’nın devlete ödemesi gereken parayı geciktirerek 30 trilyon lira haksız kazanç elde ettiği iddiasını içeren raporu üzerine görevinden uzaklaştırılmasının etkili olduğu belirtildi. Ancak, Öztürk’ün iddialarının birçok kurum tarafından araştırıldığı ve gerçeği yansıtmadığı sonucuna ulaşıldığı bildirildi. Daha önce hakkındaki bir dava dolayısıyla müfettişlik görevinden uzaklaştırılan Öztürk’ün afla geri döndüğü ortaya çıktı. Balgat Ziyabey Caddesi’ndeki MPİ Genel Müdürlüğü binasına sabah mesaiye gelen MPİ Genel Müdürü Balak’ın odasına ulaşmasından kısa bir süre sonra, elinde silah olan Ahmet Öztürk de odaya girdi. CİNAYETİN ARDINDAKİ TARTIŞMA Ahmet Öztürk’ün, Ziraat Bankakazanç elde ettiğini gündeme getirsı’nda müfettişlik yaparken, 22 diği, iddiaların Başbakanlık müfetAğustos 1992’de “belgelerde tahtişleri ve Maliye Bakanlığı müfettişrifat yaparak fazla kredi alma’’ leri ve Vakıflar Genel Müdürlüğü suçundan hakkında dava açıldığı müfettişlerince de incelendiği, ancak Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemeiddiaların asılsız olduğunun belirlensi’nde görülen dava sonucunda diği öğrenildi. Balak’ın da kurum memuriyetten atıldığı ve 1994 yıiçinde ayrı bir komisyon kurarak idlında uygulamaya konulan disipdiaları incelettiği, ancak iddiaların lin affıyla tekrar müfettişliğe dönasılsız olduğu sonucuna ulaşıldığı düğü öğrenildi. Öztürk’ün daha belirtildi. Eylemleri ve davranışları İhya Balak. sonra MPİ’ye atandığı, iki yıl önce dolayısıyla kademe ilerlemesinin de Milli Piyango’nun 1720 yıl önceki işlem durdurulması yönünde ceza verilen Özlerinde usulsüzlük olduğunu ileri süren bir ra türk’ün, MPİ Yönetim Kurulu kararıyla müpor hazırladığı bildirildi. Öztürk, raporunda, fettişlikten alınarak APK uzmanlığı kadrosuna MPİ Mensupları Vakfı’nın kuruma bilet satış atandığı, bunun üzerine Genel Müdür Balak larından ödemesi gereken paraları faize yatı aleyhine, “kendisini görevden aldığı gerekrarak 30 trilyon lira dolayında haksız çesiyle’’ açtığı davayı da kaybettiği öğrenildi. venliği çağırın’’ diye bağırmasının ardından silah sesleri geldi ve durum polise bildirildi. Yapılan incelemede Balak’ın olay yerinde öldüğü belirlendi. Öztürk, cinayetin ardından kendisini makam odasına kilitledi. Makam odası ters dubleks olduğu için, kısa süre sonra güvenlik güçleri diğer kapıdan odaya girdiler. Öztürk, polisleri makam odasında, “Hoş geldiniz. Bugün benim en mutlu günüm’’ diyerek karşıladıktan sonra teslim oldu. Öztürk’ün üzerinde yapılan aramada iki adet yedek şarjör bulundu. İhya Balak’ın başına ve omzuna iki kurşun isabet ettiği anlaşıldı. Gözaltına alınan Öztürk’ün, Ankara Cumhuriyet Savcısı İsa Kaya’ya olayı hatırlamadığını söylediği öğrenildi. Öztürk sorgusunun ardından tutuklandı. Emniyet yetkilileri, Öztürk’ün olayda kullandığı 7.65 milimetre çapındaki silah ile 2 şarjöre el konulduğunu bildirdiler. ‘Bugün en mutlu günüm’ Bu sırada odadan bağrışma sesleri duyuldu. Balak’ın “Gü ‘Uluslararası Kudüs Buluşması’na ‘uyarı’ve ‘direniş’mesajları damgasını vurdu ‘ABD yalnız bırakılmalı’ İstanbul Haber Servisi Hamas’ın Suriye’deki temsilcisi Musa Abumarzuk, Türkiye’yi uyararak, ABD öncülüğünde bu ay içinde Yunanistan’ın Annapolis kentinde yapılacak “Ortadoğu Barış Konferansı”na Türkiye’nin katılmamasını istedi. Abumarzuk, kongrenin İsrail’e uluslararası destek sağlamak için gerçekleştirileceğini belirterek, “Kongre, İsrail’e uluslararası destek için yapılıyor. Bu nedenle bizim önerimiz kongreye kimsenin katılmaması, ABD’nin yalnız bırakılmasıdır” dedi. Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV), İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB), Filistin Dayanışma Derneği ve Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin işbirliğiyle Feshane Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantı, Ortadoğu’da barışın sağlanması amacıyla Türkiye önderliğinde İsrail Başbakanı Şimon Peres ile Filistin lideri Mahmut Abbas’ın bir araya gelerek “Barışa evet” dediği bugünlerde “direniş ve uyarı” mesajlarına ev sahipliği yaptı. Hafta başında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’le Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas Ankara’daydı. Buluşmanın mimarı olan TOBB güzel bir organizasyon gerçekleştirdi. Peres ve Abbas ilk kez TBMM çatısı altında art arda konuştu. Barış sözleri öne çıktı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AKP hükümetinin pek çok temsilcisi PeresAbbas toplantılarına katıldı. Konuşmalarda böyle bir buluşmanın Türkiye’de gerçekleşmesinden duyulan mutluluk dile getirildi. ABD görüşmelerinin “provası” yapıldı. Filistin’in kendi içindeki gerilimler böylesi buluşmaların olumlu seyrini güçleştiriyor. Yine de diyalog kapısının aralı olması başta Filistin halkı olmak üzere herkes açısından olumlu... ??? Madalyonun Ankara’daki yüzü böyle... Geçelim İstanbul’daki duruma... Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV), İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ile İstanbul Feshane’de Uluslararası Kudüs Buluşması başlığı altında 3 bin kişinin katıldığı bir toplantı düzenledi. Feshane toplantısında Ankara’ya “Sen onu fesime anlat” dercesine bambaşka bir tablo vardı. Ortaya atılan temel görüş şuydu: “Her türlü şiddet kullanılarak Kudüs’ün İsrail’in elinden alınması...” Toplantı salonunun sergiye uygun bölümündeki görüntüyü yorumsuz aktaralım: Gül ve Erdoğan’ın fotoğrafları intihar bombacısı bir çocukla aynı duvarda! Toplantının katılımcıları arasında Erdoğan’ın danışmanı Nabi Avcı da bulunuyordu. Kaldı ki, TGTV AKP’nin tam destekçisi bir üst kuruluş. Son seçimlerden önce TGTV imzalı dev duvar ilanlarında Menderes ve Özal’ın resimlerinin yanına Erdoğan da konmuş ve “Demokrasinin yıldızları” başlığı atılmıştı. TGTV, Feshane toplantısıyla demokrasiyi tam yıldızlaştırmış görünüyor! ??? Ankara’daki barış arayışlarıyla İstanbul’daki savaş ilanının ortak paydası var mı? Var! AKP... Ankara’da Gül’den Erdoğan’a, bakanlardan milletvekillerine kadar geniş bir AKP yelpazesi PeresAbbas görüşmesinin tanığı ve alkışlayıcısıydı. Aynı AKP’nin değişik şekillerdeki uzantıları, İstanbul’da Peres’e pres yapıp katlıyor... Abbas’a da “yolcudur” diyor! AKP’nin klasik davranış biçimini dikkate alırsak tablo şu: Ankara’daki davranışları resmi görüş... İstanbul’daki davranışları toplumsal ve partisel görüş... AKP’nin pek çok ülkenin özellikle intihar eylemlerinden sorumlu tutarak “terörist” ilan ettiği Hamas’la muhatap olması, siyasi kanat liderlerinden Halid Meşal’i gizlice Ankara’ya çağırması belleklerden tam olarak silinmemişken, ortaya çıkan bu ikilik ister istemez Türkiye’yi de bağlıyor! Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın ziyaretinde yaşanan “kişiye özel protokol” de gösteriyor ki, AKP’nin bu tür ülkeler ve kurumlarla Türkiye ile paylaşmadığı ayrı bir protokolü ve hiyerarşisi var. AKP’ye sürekli anımsatmak gerek: Mustafa Kemal’in kurduğu Türkiye’yi yönetiyorsunuz, mandacılığı kabul etmiş yönsüz bir ülkeyi değil! ankcum?cumhuriyet.com.tr BASIN KONSEYİ BAŞKANI EKŞİ ‘TSK laik olduğu için yıpratılıyor’ İstanbul Haber Servisi Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Türkiye’de bir kesimin TSK’nin “ulusalcı” olmasını ve Cumhuriyetin temel değerleri arasında bulunan “laiklik” ilkesini koruma kararlılığını kabul etmediğini belirterek kurumun iki kesim tarafından yıpratılmak istendiğini söyledi. Ekşi, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, PKK’nin eline düşen askerlerin ifadelerinin yayımlanmasıyla “hazırlık soruşturmasının gizliliği’’ ilkesinin ihlal edildiği eleştirisini de yerinde bulduğunu belirtti. Basın Konseyi Başkanı Ekşi, “Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, basında yayımlanan bir yalan haber nedeniyle işlem yapılması ve Dağlıca olayında PKK’nin eline düşen askerlerin soruşturma sırasında verdikleri ifadelerin Basın Yasası’nın 19. maddesine aykırı şekilde medyada yer alması karşısında Basın Konseyi’nin görüşlerini açıklamasını istemesi üzerine’’ yazılı bir açıklama yaptı. Toplantı kapsamında “Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları” fuarı düzenlendi. değil Amerika’nın Körfez’deki hegomanyasını güçlendirmek ve İsrail’e uluslararası destek sağlamak için yapıldığını savundu. Hizbullah’ın Siyasi Merkez Karar Üyesi Muammmed Elmule de Hamas’a yönelik tavır konusundaki değerlendirmesini şöyle özetledi: “İsrailFilistin sorunuyla ilgili yapılmaya çalışılan anlaşmaların faydası yok. İsrail ne kadar güçlü olursa olsun Hizbullah kazandı. Çünkü direniş vardı ve direniş her şeyi çözer.” Bugün sona erecek “Uluslararası Kudüs Buluşması” kapsamında düzenlenen toplantılar sonucu bir bildirinin yayımlanması bekleniyor. Uluslararası Kudüs Buluşması’nda açılan “Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları” adlı fuarda “Beline bomba bağlamış intihar saldırganı” olarak tasvir edilen çocuk resminin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Kudüs’teki El Aksa Cami’nin yanında gösteren resimleriyle yan yana sergilenmesi ve konferansta kadınlar ile erkeklerin ayrı ayrı oturması dikkatleri çekmişti. AİHM ESKİ YARGICI TÜRMEN ‘İsrail’e destek’ amaçlanıyor Konferansın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamas Temsilcisi Musa Abumarzuk, İsrailFilistin sorununa çözüm yollarını tartışmak amacıyla kasım sonunda ABD öncülüğünde Annapolis kentinde gerçekleştirilecek “Ortadoğu Barış Konferansı”nda yer almaması gerektiğine dikkat çekti. Abumarzuk, Ortadoğu Barış Konferansı’nın Filistin sorununu halletmek için ‘Demokrasinin temeli laiklik’ İstanbul Haber Servisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen, AİHM’nin, laiklik uygulamalarını Türkiye’deki demokrasinin ve insan haklarının temeli olarak gördüğünü belirtti. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunlar Derneği ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunları ve Mensupları Vakfı tarafından “1982 Anayasası’nın 25 Yılı: Bir Geçici Bilanço ve Perspektifler’’ konulu bir sempozyum düzenlendi. Sempozyumda konuşan eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, laikliğin tutucu, baskıcı bir ilke değil demokrasiyi, insan haklarını geliştiren ilerici bir ilke olduğunu ifade etti. Türmen, “İnanan bir bireyin her davranışı dinsel saiklerden kaynaklanabilir. Bu dini inanca hukuktan fazla değer verdiği zaman, hukuk ortadan kalkar. Bu hukuk düzenini korumak için de inanç açıklama özgürlüğüne bazı sınırlamalar getirilmesi kabul edilmiştir’’ dedi. Leyla Şahin davasını örnek gösteren Türmen şöyle devam etti: “Leyla Şahin davasında mahkeme, ‘Dinsel bir sembol olan başörtüsünün, çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede, başörtüsü takmayan insanlar üzerindeki etkilerini düşünmek gerekiyor’ diyor. ‘Üniversiteler bağımsız düşüncenin öğretildiği kurumlardır. Böyle bir kurumun bu özelliği korumak istemesi anlaşılabilir bir şeydir’ diyor. ” Eski Dışişleri Bakanı, BCP Genel Başkanı Prof. Mümtaz Soysal, 1982 Anayasası’nın otoriter olduğunu belirterek toplumda huzur yerine uzun vadede huzursuzluk yarattığını söyledi. İÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Gemalmaz da demokratik olmayan siyasi kesimlerin yapacağı yeni anayasanın demokratikliğinin de kuşkulu olduğunu belirtti. KURULTAYA YAKLAŞIK 10 BİN KİŞİ KATILDI İSEDAK toplantısını açtı Bilişim ’07 sona erdi SERKAN PINARCI Gül konuşmasına ‘besmele’ile başladı İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak’taki ortam ve PKK terör örgütünün faaliyetleri nedeniyle Irak’a siyasi ve ekonomik alanda yapmak istedikleri katkının sınırlı kaldığını belirterek “PKK’nin ülkenin kuzeyinde güvenli bölgeler bulmasına göz yumanlar, siyasi, ekonomik ve ticari alanda daha fazla işbirliğine gidilmesini engellemektedir” dedi. The Marmara Oteli’nde dün başlayan 23. İSEDAK toplantısının Bakanlar Oturumu açılışına, İSEDAK Başkanı sıfatıyla Gül başkanlık yaptı. Gül’ün salona gelişinin ardından, toplantı Kuran okunmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı Gül, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısının açılış oturumunda yaptığı konuşmasına “besmele’’ ile başladı. Gül konuşmasında, Türkiye’nin, “ kendi halkı ile barışık, komşuları ile işbirliği yapan ve topraklarında terör örgütlerinin varlığına izin vermeyen bir Irak hedefi doğrultusunda elinden geleni yaptığını” belirtti. ‘Sözcülük sistemi oluşturulmalı’ Oktay Ekşi, “TSK’nin, medyadan ‘doğru’ ve ‘sorumluluk anlayışıyla’ yapılmış haber bekleyebilmesi için önce kendine düşenleri tam olarak yapması gerektiğini” belirterek Genelkurmay Başkanlığı’na “sözcülük” kurumu oluşturması çağrısı yaptı. Ekşi, “Olayı, soruşturmanın gizliliği meselesi veya yalan haber yazan gazetecinin yanlışıyla sınırlamak gerçeğin dörtte birini görüp dörtte üçüne göz kapamak olur. Bizim gözlemimize göre karşılaştığımız sorunlar, yargının görevini tam veya gereğine göre yapmamasından, medyanın sorumluluk duygusunu bir kenara atmasından, Silahlı Kuvvetlerimizin medya ilişkilerini yanlış bir anlayış üzerine oturtmasından kaynaklanmaktadır’’ dedi. ANKARA “Ufkun ötesi” sloganıyla bilişimi doğru anlatmayı, tanıtmayı, firmaları bir araya getirmeyi amaçlayan “Bilişim ’07” sona erdi. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı bilişimin 24. kurultayında, bilişim adına her türlü bilgi ve belge paylaşımının yanı sıra, yeni güvenlik sistemlerinden korsan yazılıma karşı önlemlere dek birçok konuda bilişimin sorunlarına çözüm arandı. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Onursal Başkanı, aynı zamanda “Türkçe terimlerin babası” olarak bilinen Prof. Dr. Aydın Köksal, 1971 yılında kurdukları derneğin şu an yaklaşık 10 bin üyesi olduğunu vurgulayarak “Bilişim, bilginin akışkan hali demektir. Başka bir deyişle bilginin türediği yerden elde edilmesidir. Bu yola 8 kişi çıktık. Şimdi milyonlarca insanın kullandığı, binlerce üyesi olan bir dernek haline geldik. Bu yolda çok yorulduk, çok ter döktük ama 40 yıllık uğraşımıza değdi” dedi. TBD Başkanı Turhan Menteş, bilişim fuarına katılımın beklenenin çok üstünde olduğunu, açılışa 5 bin 500 kişinin geldiğini söyledi. Menteş, “Fuarın bu denli ilgi görmesinin nedeni, bilişim sektörünün bir ihtiyacını karşılıyor olmasıdır. Bu platform korunmalı. Herkesin sahiplenmesi gerekir” diye konuştu. OKİ Sistem ve Yazıcı Çözümleri Türkiye Satış Sorumlusu Bensi Nazra, Bilişim ’07’nin bilişime yönelik çözüm arayanlar için bir platform olduğunu vurgulayarak “İnsanların aydınlatıldığı, bilgi paylaşımının en üst düzeyde gerçekleştiği bir ortam yaratılmış. Bilişimde anlaşılabilir olmak, teknolojiyi herkesin kullanımına açmak için bilişimi doğru anlatmak gerekli. Bunun yeri de bu tür platformlar” diye konuştu. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear