26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EKİM 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Mahalle baskısı Milli Eğitim’de İstanbul Anadolu yakasında ramazan nedeniyle çok sayıda ilçe milli eğitim müdürlüğünde personel için verilen öğle yemeği kaldırıldı EVRİM KAYA ‘DİNİ GEREKLİLİK’ DENİYOR İlköğretimde ‘örtünme’ telkini ZEYNEP ŞAHİN ANKARA İlköğretim 8. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabında, “örtünme vurgusu” yapıldı. Kitapta, “Müslüman toplumlarda örtünme dini bir gereklilik olarak kabul edilmiştir” denirken, ifadenin derslerde “türban propagandası” yapılmasına zemin hazırlayacağı vurgulandı. Eğitimİş Fatih Şubesi Başkanı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mustafa Cemil Kılıç, “Türbanı meşrulaştırma operasyonlarının ilköğretim çağına kadar indiğinin somut göstergesi olan bu ifadeler endişe verici. Öğrencileri bu şekilde yönlendirmek laik eğitimin temellerine dinamit koymakla eşdeğer” derken, ifadelerin kitaptan çıkarılmasını istedi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), İslam dininin özellikle Sünni mezhebinin öğretilerini aşılamaya dönük olduğu için eleştirilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi kitaplarında bu kez “örtünme telkini” ortaya çıktı. İlköğretim 8. sınıftaki “İslam Düşüncesinde Yorumlar” ünitesinin “Toplumsal Değişim” konusu işlenirken, “türban propagandası” yapılmasına zemin hazırlandığına işaret edildi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabının 77. sayfasında, “Müslüman toplumlarda örtünme dini bir gereklilik olarak kabul edilmiştir. Ancak bu örtünmenin şekli açık bir biçimde belirtilmemiştir” ifadeleri yer alıyor. Eğitimİş İstanbul Fatih Şubesi Başkanı Din Kültürü Öğretmeni Mustafa Cemil Kılıç, “Buradaki örtünmeden kastın bir insanın günlük yaşamdaki giyim kuşamı olmadığı açık. Çünkü tüm toplumlarda giyinme olgusu zaten mevcuttur. Müslüman toplumlarda örtünme ifadesi ve ardından Kuran’a yapılan gönderme ile siyasal İslamın simgesi haline gelen türbana işaret ediliyor” dedi. Kılıç, şunları kaydetti: “Oysa Kuran’daki söz konusu ayetlerin yorumu noktasında tefsir bilginleri farklı görüşler ortaya koyuyor. Örtünme ile kastedilenin, cariye kadınların göğüslerinin örtülmesi olduğu yönünde görüşler de mevcut. Zira o dönemde Arap toplumunda cariye kadınların, göğüsleri açık bir biçimde dolaştıkları biliniyor. Başa örtü alma olayı ise zaten Kuran’dan önce bile mevcuttu. Dolayısıyla başı örtmek dinsel bir gereklilik değil tümüyle geleneksel bir uygulamaydı. Bu geleneğin sıcak iklimden kaynaklandığı biliniyor. Nitekim sadece kadınlar değil, erkekler de başlarını örtüyorlardı. Arap toplumlarında sıcak iklim nedeniyle bugün de bırakın kadınları, erkekler bile başlarını örtüyorlar. Başı örtmenin dinsel bir gereklilik olmadığı ortadayken, ilköğretim çağındaki öğrencilerin zihnine ve bilinçaltına bu inanışı yerleştirmeye çalışmak hem pedagojik açıdan hem de eğitimin laik olması özelliği bakımından son derece sakıncalı.” Ramazan nedeniye uygulanan baskılara her gün bir yenisi ekleniyor. İstanbul’da Üsküdar, Beykoz, Ümraniye ve Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri’nde öğle yemekleri kaldırıldı. İlçe Milli Eğitim müdürleri söz konusu uygulamaya “talep olmadığı için” gidildiğini savundu. EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Toprak, “Yandaş atamalarıyla işe başlayan AKP, ilköğretim okullarına kadar indirdiği baskıya İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri’yle devam ediyor, çalışanlar oruç tutmaya zorlanıyor” dedi. İstanbul Anadolu yakasında bulunan Üsküdar, Beykoz, Ümraniye ve Kadıköy ilçe müdürlüklerinde tüm personel için verilen öğle yemeği uygulaması ramazan nedeniyle kaldırıldı. Yemekhane ve mutfakların kapatıl dığı müdürlüklerde oruç tutmayanlar içinse herhangi bir düzenleme yapılmadı. Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürü Saadettin Gül, ramazan ayı gelmeden önce yazılı bir dilekçeyle personelden “oruç tutup tutmayacakları konusunda” bilgi aldıklarını ve oruç tutmayanların sayısının az olması nedeniyle böyle bir uygulamaya gittiklerini söyledi. Gül, “Yemek isteyen sadece dört kişi vardı, hizmeti sağlayan şirketle görüştük 4 kişi için gelemeyeceklerini söylediler. Yemek yemek isteyen evinden getirir yer” dedi. Personelin “yemek isteğini” dilekçede belirtmekten çekinmiş olup olamayacağını sorduğumuz Gül, “Vatandaş elinde sigarayla dolaşmaya çekinmiyor da ‘yemek istiyorum’ demeye mi çekinecek” diye konuştu. Kadıköy’de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini vekâleten yürüten Mehmet Akgül ise uygulamada kasıt olmadığını söyledi. Geçen yıllarda mutfağın kapatılmadığını kaydeden Akgül şunları söyledi: “Bu yıl böyle bir talep olmadı. Mutfağımızı da bakıma aldık zaten. Geçen yıl mutfak açıktı. Oruç tutmayan zaten 1015 kişi. Bu arkadaşları belki de atladık. Kesinlikle art niyetimiz yok” dedi. Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise yemekhanelerinin zaten olmadığını, ancak “bir kurumdan bedelsiz olarak gelen” öğle yemeğinin kurum tarafından ramazan başından bu yana gönderilmediğini söylediler. Yetkililer, “Zaten yemek talebi de olmadı” dediler. Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü İlyas Tekin ise ilçede bu yönde bir sorun olmadığını belirterek “Ahenkli ve uyumlu bir ekibiz. Çalışanların ço ğu oruç tutuyor, tutmayan sayısı az. Bize dışarıdan yemek geliyor. Az kişi olduğu için yemek şirketi ‘maliyeti karşılamaz’ diyerek böyle bir uygulamaya gitti. Biz yıllardır ne oruç tutana ne de tutmaya bir şey demeyiz” diye konuştu. ‘Oruç tut baskısı’ EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Toprak, yapılanları AKP zihniyetinin bir yansıması olarak değerlendirdi. Toprak, “Günlerdir ülke gündeminden düşmeyen ‘mahalle baskısı’nın en güzel örneklerinden birisi de İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri’nde yaşananlardır. Yandaş atamalarıyla işe başlayan AKP, ilköğretim okullarına kadar indirdiği baskıya İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri’yle devam ediyor. Çalışanlar oruç tutmaya zorlanıyor” diye konuştu. Bush’a destek azalıyor ? WASHINGTON (AA) ABD’deki son kamuoyu yoklaması sonuçlarına göre başkan George W. Bush’un halk desteği yüzde 33’e indi. The Washington Post ve ABC News tarafından yaptırılan kamuoyu yoklamasında George W. Bush yanı sıra, ABD Kongresi de yüzde 29 destek alabildi. Bu rakam, ABD Kongresi’nin, 1995 yılı kasım ayından bu yana aldığı en düşük destek oldu. Ayrıca Kongre’nin, bu yıl ocak ayında kontrolün Demokrat Parti’nin eline geçmesinin ardından, halktan yüzde 14 oranında destek kaybına uğradığı görüldü. MEB MÜDÜRÜ FURKAN DERNEĞİ’NİN BASKISI Toplam kaliteyi ‘din’le anlattı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Toplam kalite yönetimi toplantısı dini içerikli sohbete dönüştü. İzmir’de il milli eğitim bünyesinde gerçekleştirilen “toplam kalite yönetimi” başlıklı toplantıda, milli eğitim şube müdürü, katılımcılara bilimsel verilerden çok dini bilgiler verince, birçok eğitimci salondan ayrılmak zorunda kaldı. Önceki gün Nevval Salih İşgören 100. Yıl Kız Olgunlaşma Enstitüsü’nde düzenlenen toplantıda, Toplam Kalite Yönetimi’nden Sorumlu Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Fahri Tok konuyla ilgili bilgi vermek yerine, “Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürü’yle cuma namazından sonra şuraya gittik”, “Şu müdürle iftarda buluştuk” gibi söylemler kullandı, peygamberin hadislerinden bahsetti. Tepki amacıyla salondan ayrılan toplam kalite ilçe temsilcisi öğretmenler, “Dayatmak istedikleri düzeni yavaş yavaş önümüze getiriyorlar” dediler. EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı Ziya Kanya, sorumlular hakkında soruşturma açılmasını istediklerini belirterek toplantının bilimsellikten uzak olduğunu söyledi. Kanya, “Toplam kalite yönetimi gibi bir toplantı, dualar, dinsel içerikli konuşmalarla açılıyor. Laik, bilimsel ve kamusal eğitimi yok sayan gerici dinsel uygulamalara son verilmelidir. Sorumlular hakkında yasal işlemler yapılmasını bekliyoruz” dedi. Okula gönderilmeyen çocuklara dini eğitim GÜRSU KUNT 11 yaşındaki Bahattin, fotoğrafının çekildiğini anladığında takkesini çıkarıyor. Ancak “Okula gidiyor musun” sorusunda, aynı pratikliği göstermiyor. ANTALYA Turizmin başkenti Antalya’nın Etiler mahallesinde faaliyet gösteren Furkan Derneği’nin çevredeki esnafı maliye aracılığıyla baskı altında tuttuğu ileri sürüldü. Haftanın belirli günlerinde kara çarşaflı kadınların toplantı yaptığı dernek üyelerinin çocuklarını da okula göndermediği, evde dini eğitim verdiği belirlendi. Uzun yıllardır faaliyet gösteren Furkan Derneği tabelasını bu yıl astı. Panjurları sürekli kapalı olan dernek binası, Etiler mahallesindeki Mengi apartmanında faaliyet gösteriyor. Mengi apartmanının yanı sıra mahalledeki kadınların tamamının kara çarşaflı ya da türbanlı olması dikkat çekiyor. Bölgedeki türbanlı kadın sayısının her geçen gün arttığı söyleniyor. Dernek üyelerinin mahalledeki esnafa da baskı yaptığı iddia ediliyor. Baskılara boyun eğmeyenlerin ise maliye aracılığıyla çeşitli zorluklarla karşılaştığı ileri sürülüyor. Dernek binasından biraz uzakta, kendi işyeri olan bir mahalle sakini, geçen yıl söz konusu kişiler tarafından de falarca maliyeye şikâyet edildiğini belirterek sıkıntılarını “Benden çok rahatsız oldular. O yüzden pek çok kez şikâyet ettiler. Denetime gelen maliye müfettişleri her seferinde bir şey bulamadan geri döndü. Giderken de ‘birileri sana fena öfkelenmiş gibi görünüyor’ dediler” diye dile getiriyor. Ancak asıl düşündürücü olanı ise çocukların durumu. Burada bırakın kız çocuklarını, erkek çocukları bile okula gitmiyor. Erkekler, eve gelen özel öğretmenler tarafından eğitim alıyor. Başında takkesi, ayağında şalvarıyla arkadaşlarıyla oynayan 11 yaşındaki Bahattin, fotoğrafının çekildiğini anladığında takkesini çıkarıyor. Ancak “okula gidiyor musun” sorusunda, aynı pratikliği göstermiyor ve “Ben okula gitmiyorum. Eve özel öğretmen geliyor” diyor. İki arkadaşıyla birlikte, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yeni uygulamaya başladığı antkart logosunu taşıyan balonla oynayan Bahattin, okula gitmemesini anne ve babasının istediğini söylüyor. Soykırım ABD’de oylanabilir ? WASHINGTON (AA) ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nin dış ilişkiler komitesinin, gelecek hafta çarşamba günü sözde “Ermeni soykırımı tasarısını’’ oylamayı planladığı açıklandı. ABD’deki Ermeni lobisinin baş destekçilerinden Demokrat Parti Kaliforniya Milletvekili Adam Schiff, bir açıklama yaparak, “1.5 milyon insanın yaşamına mal olan Ermeni soykırımını tanımak için ABD’nin, aciliyet gerektiren tarihsel ve ahlaki nedenleri var. Aynı zamanda çağdaş ve güçlü bir nedenimiz de var. Eğer bir soykırımı her nerede ve ne zaman olmuşsa olsun kınamazsak, Darfur’daki soykırıma karşı nasıl etkili bir biçimde harekete geçebiliriz?’’ dedi. ‘Din dersi laiklikle çelişmez’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda dün düzenlenen iftar yemeği sonrası, din eğitiminin zorunlu olmasının laiklikle çeliştiğini ancak din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olmasının laiklikle çelişmediğini ifade etti. Bu dersin bir kültür ve bilgilendirme dersi olduğunu, eğitim dersi olmadığını kaydeden Bardakoğlu, “Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunlu olarak okutulmaya devam edilmelidir” diye konuştu. AK Parlamenter Meclisi Başkanı Linden’den AKP iktidarına uyarı ‘İşlenmemeli’ Kılıç, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin kültür ve ahlaktan çok, bu dalın öğretmenlerinin tutumları nedeniyle “eğitim ve telkin” dersine dönüştürüldüğüne dikkat çekerek, kitaptaki ifadelerin türban propagandası için istismar zemini oluşturacağının kolaylıkla görüleceğini vurguladı. “Tesettürle ilgili ayetleri kitaptaki cümleden hareketle sınıfta okuyacak olan öğretmen, rahatlıkla türban propagandası yapabilir” diyen Kılıç, bakanlığın okullardan bu bölümün işlenmemesini istemesi, gelecek yıl için de kitaptan çıkarması gerektiğini ifade etti. ‘Türban laik eğitimi bozar’ İstanbul Haber Servisi Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Van den Linden, Türkiye’nin İslam devletine doğru kayması halinde AB üyeliğinin “hayal” olacağı uyarısında bulundu, din ile siyasetin ayrı kurumlar olması gerektiğinin altını çizdi. Linden, “Türbanın üniversitelere girmesinin laiklik ilkesini zedelediğini” vurgulayarak, “Türkiye Avrupa’nın bir parçası olmak istiyorsa, devlet ve din ayrı olmalıdır. Avrupa’da hukuk fakültelerinde okuyan papazlar var. Ancak papazlar, papaz olur. Avukat ya da hâkim olamaz” dedi. Landen, türban tartışmalarına ilişkin Sabah gazetesinden Nur Batur’la yaptığı söyleşide, “Laiklik” uyarısında bulunarak, Atatürk devrimleriyle, Türkiye’nin Avrupa’yla bütünleşmesinin önemini vurguladı. AKP’ye uyarılarda bulunan ve AKP’yi temsil edenlerin siyasi çizgilerine de atıfta bulunan Linden, “AKP’nin Türkiye’nin sorunlarına kendilerine göre bir bakış açısı var. Ama eğer tarihe dönmeye kalkarlarsa hiçbir zaman Avrupa kurumlarına yaklaşamazlar” dedi. Türbana ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Landen, larını yenmedikçe bir dünya nasıl ilerler? “Bence devlet okulları taKatillerin aldıkları bir şey de çocukların, rafsız olmalı, dini eğitime babalarını yenme hakkıdır” diyor. Server dayanmamalı. Bu okullarTanilli, “Hrant Dink’i Uğurlarken” başlıkda türban laik eğitimi bolı yazısında, “19 Ocak’ta, kalleş kurşunlazar” ifadesini kullandı. rın kendini gelip bulduğu günden beri, “Atatürk ilkeleri Türkibütün dünya onu konuştu ve andı. Bitmeye’nin geleceği için güvence di, sürecek; çünkü hepimiz bir isyan içinsayılabilir mi” sorusuna Landeyiz” diyor. “Sevgili Hrant’a” diye başladen, “Tabii ki, Atatürk devyan Ufuk Uras, şöyle devam ediyor: rimleri Türkiye’nin Avru“Senin çok kültürlü, çok kimlikli depa’yla bütünleşmesinde bemokratik bir ülke özleminin, vasiyetinin lirleyici oldu. Atatürk olmaMeclis’te bizlerin ev ödevi olacağına inasaydı, Türkiye tümüyle farknıyorum.” Vedat Türkali Dink’i “Kendisilı bir ülke olurdu. Türkini ülkemize adamış bir yiğit yurtseverimiz” ye’yle Ortadoğu arasındaki olarak nitelendirdi. fark ne? Tabii ki Atatürk!” yanıtını verdi. DOSTLARI HRANT DİNK’İ ANLATTI: İstanbul Haber Servisi “Ali Topu Agop’a At” adlı Kırmızı Yayınları’ndan çıkan kitapta, herkes kendi Hrant’ını yazdı. 19 Ocak’ta genel yayın yönetmenliğini yaptığı gazete binası önünde öldürülen gazeteci Hrant Dink anısına hazırlanan kitapta, dostları, ailesi, meslektaşlarının yazıları ve şiirleri bir araya toplandı. Server Tanilli, Adalet Ağaoğlu, Ülkü Tamer, Hikmet Çetinkaya, Can Dündar, Fikret İlkiz, Deniz Kavukçuoğlu, Erdoğan Aydın, Enis Batur, Nilüfer Göle, Tan Oral, Ufuk Uras, Vedat Türkali, Ali Nesin, Akın Birdal, Ertuğrul Kürkçü, Vivet Kanetti’nin de aralarında bulunduğu yazar, gazeteci ile ailesi ve dostlarının Hrant Dink’i an ‘Ali Topu Agop’a At’ düğümüz, en azından duygu olarak Dink’in yanında yer alan herkese mail attık. Ve bize geri dönen ilk 100 yazarın eserini bir araya topladık” dedi. Arat Dink, babasını anlattığı yazısında, “İlkokul çağımdayken bile arkadaşlarımın ağızlarını doldura doldura babalarından bahsetmelerinden hoşlanmazdım. Oysa senin hakkında anlatacak sağlam hikâyelerim vardı. İçimden ‘Ulan benim babam var ya, benim babam’ diye düşünür ama ağzıma getirmez, sıramı savardım. Bir oğlun babasını anlatmaktan daha iyi şeyler yapması gerektiğine inandım hep... Biliyorum ki sen de babasını anlatan bir oğul olmamdan fazlasını isterdin, benim için... Oğullar baba lattığı eserler bir kitapta toplandı. Kitabın adı, Hrant Dink’in “Çocuklar ilkokullarda ne zaman ‘Ali topu Agop’a at’ yazılı fişleri okursa, o zaman ortak yaşamı yaşadığımızı hissedebiliriz” ifadesinden alıntılandı. Editörlüğünü Fahri Özdemir ve Arat Dink’in yaptığı kitapta, Dink’i hiç tanımayanların da aralarında bulunduğu 100 yazarın eseri yer alıyor. Sezen Aksu’nun “Güvercin’in Ölümü” adlı şiiri, gazetemiz çizerlerinden Musa Kart’ın karikatürleri ve Ara Güler’in fotoğrafları da yer alıyor. Kitabın yayın kurulunda yer alan gazeteci Ayşe Önal, “Kitabı hazırlama kararı aldığımızda, insan hakları konusunda sicili temiz olduğunu düşün Adliyede cinayet ? KOZAN (AA) Adana’nın Kozan ilçesinde Adliye Sarayı kapısında kardeşi Orhan A. tarafından göğsünden ve boğazından bıçaklanan Tülay Çavdır (35) yaşamını yitirdi. Çavdır olay yerinde yaşamını yitirirken, Orhan A. gözaltına alındı. Olay sırasında Çavdır’ın 4 yaşındaki kızının da yanında olduğu öğrenildi. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear