28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2007 PAZARTESİ 12 SÖYLEŞİ leyla.tavsanoglu?cumhuriyet.com.tr Eski Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan’dan CHP yönetimine ağır çıkış: Kaptan da rota da değişmeli SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU CHP’de muhaliflerin sayısı giderek artıyor. Bunlardan birisi de bir süre önce genel başkanlığa aday adaylığını koyacağını açıklayan Prof. Dr. Oğuz Oyan. Ankara’da Limak Ambassadore Oteli’nin bir salonunda onunla konuşurken tüylerim diken diken oluyor. Öyle ki son seçimlerde bölgesel oy oranlarını zıplatan Çiğli ve Tire örgütlerinin görevden alındıklarını ancak başka bir partiye çalışıp kendi partisine çalışmayan bir örgütün de ödüllendirildiğini anlatıyor. CHP yönetiminin bu mantığıyla da günün birinde partinin yeniden baraj altında kalacağını söylüyor. Siz CHP MYK üyeliği ve genel sekreter yardımcılığı görevinden neden istifa ettiniz? OYAN Ben yerel yönetimlerden sorumlu genel sekreter yardımcısıydım. Ben 2002 genel seçimlerinde İzmir milletvekili seçildim. TBMM’de ve partide bulunduğum dönem içinde de 2004 yerel ve bu yılki genel seçimleri yaşadık. 2004 yerel seçimleri oldu. Benim genel sekreter yardımcılığım ve MYK üyeliğimin üzerinden altı ay geçmişti. Ben MYK’nin istifa etmesi gerektiği önerisini götürdüm. Bunu Nisan 2004’te yapabilseydik CHP iki tane nafile olağanüstü kurultaya gitmeyecekti. Bu olmayınca parti iç kavgaya döndü. 2002 seçimlerinde alınan oy 1999’a kıyasla bir yükselme oyudur. 2004’te bunun biraz üzeri bekleniyordu. Olmadı. Bu bir başarısızlık olarak görüldü. Dolayısıyla da zaten parti içinde var olan homurtular yükselmeye başladı. O zaman MYK’nin değişmesi çok iyi bir adım olurdu. Yapamadık. İstifa talebinde ben tek başıma kaldım. Yine de 2004 yerel seçimlerinde istenilen oy oranını tutturamayışımız tek başına iktidarda olan bir partinin oylarını yükseltmesi açısından anlaşılabilir bir durum olabilirdi. Ancak bu yılki genel seçimlerde AKP’nin oy oranını bu kadar artıracağı doğrusu beklenmiyordu. Tayyip Erdoğan’ın kendisi mart ayında oylarının yüzde 2627 dolayına düştüğünü açıklamamış mıydı? Sanıyorum birçok gelişme AKP’nin lehine çalıştı. Ayrıca dindar cumhurbaşkanı seçtirmediler, şikâyetleri; ordunun bu işe müdahalenin bir parçası olduğunu ve CHP’nin kriz yaratan bir parti olarak ortaya çıktığını söyleyerek istismar ettiler. Özetle kendimizi bir türlü iyi anlatamadık. 27 Nisan gelişmesi de aleyhimize çalıştı. Anayasa Mahkemesi’nden zaten çıkacak olan bir karar sanki askeri güçle alınmış gibi kabul edildi. Ardından bu referandum işi gündeme getirildi. Bu, referandumlarla sivil dikta yaratılması sürecidir. Tarihte bunun örnekleri çok var. Seçimlerden sonra 25 Temmuz’daki ilk toplantımızda MYK’nin mutlaka istifa etmesi gerektiğini söyledim. O arada genel başkanın bir çekilme senaryosunu gündeme getirmesi parti açısından bir toparlanmanın ilk adımı olabilirdi. 1999 seçim hezimetinden sonra bir daha geri gelmemek üzere genel başkanlıktan çekildiğini açıklamıştı. Ama fırsatını bulduğu ilk anda partinin başına geri döndü. Dolayısıyla şimdi Baykal yeniden çekileceğini açıklasa bu söze ne kadar güvenilebilir? O farklı bir konjonktürdü. Ama bir daha dönmeyeceği sözü var? Evet, ama ikinci çekiliş vadeli olacaktı. Yani bu çekiliş 2009’u hedefleseydi o zaman yumuşak geçişin koşulları yaratılmış olurdu. Bir daha da geriye dönemezdi. 1992 sonrası Baykal CHP’nin tarihsel liderliğini yapmıştır. 2002 sonrasında da genel olarak doğru politikaları götürmüş lider olarak bu misyonunu böylece sonlandırabilirdi. Lider meselesinden önce MYK meselesinin çözülmesi gerekiyordu. CHP’nin öncelikle parti okullarıyla yeni kadrolara kavuşturulması zorunlu hale gelmişti. Biz bunları yapamıyoruz. Belki AKP’yle aramızda temel fark böyle ortaya çıkıyor. AKP giderek daha profesyonelleşiyor. Cumhuriyete karşı bir karşıdevrim misyonları var. Bu misyonu yerine getirmek için de doğrudan evlere gitmeye kadar faaliyet gösteriyorlar. Aynı zamanda da parti içinde çok ciddi bir işbirliği var. Partiye gençlik aşısı CHP’de böyle sıkı bir işbirliği var mı? Biz bunu ne yazık ki yapamıyoruz. Dolayısıyla da CHP’nin yeniden yapılanmaya ihtiyacı vardır. Bir de CHP sadece genel merkezde değil, illerde ve ilçelerde de çok yaşlı bir kadroyla yönetiliyor. Oysa Türkiye’nin nüfusunun yüzde 50’den fazlası genç. Ama CHP’de yaş ortalaması neredeyse 75’e yakın… Türkiye nüfusuyla ters orantılı bir yapı. CHP’nin mutlaka 2545 yaş kuşağına kayacak bir adımı atması gerekiyor. Bu hemen düğmeye basarak olmaz. Ama üçbeş yıl içinde gerçekleşmesi mümkündür. Bunu yapabilirsek 1970’lerdeki gençlik aşısını partiye yeniden vermek mümkündür. Bakın, Ecevit lider olduğunda 45 yaşlarındaydı. Deniz Baykal, Önder Sav 36 yaşlarındaydı. Ali Dinçer 32 yaşında Ankara Belediye Başkanı olmuştu. Bugün 32 yaşında bir genç bırakın büyükşehir belediye başkanlığını, bir büyükşehir ilçe başkanlığına aday olmak istese bunu bir hayli tuhaf bir talep olarak karşılarız. Parti içi gençleşme olursa başka önemli bir şey daha olacak. 1980 darbesi genç kuşağın siyasi ömrünün önemli ölçüde önünü kesti. 1980’lerde önü kesilen genç kuşak 1990’larda siyaset hedefini sürdürdü; daha ileri yaşlarda da politika yapmaya devam etti. Bugün il ve ilçe yönetimlerinde belli bir yaş üzerinde olanlar çoğunlukta ve bunlar sürekli parti içi iktidar kavgası yapıyor. Oysa alttan gençler gelse onların ufku daha çok parti dışı mücadeleye dönecektir. Ben parti içinde yeniden yapılanma işareti göremediğim için istifa ettim. Peki, bu seçim sonuçlarından sonra da üst yönetimin hiçbir şey olmamış gibi davranması kararınızı etkilemedi mi? Böyle bir seçim sonucundan sonra hiçbir şey olmamış gibi insanlar yerlerinde oturamazlardı. Seçim sonuçları eski oy oranının korunmasından başka bir şey değildi. Bir de artık yerel seçimlerde iktidar olma iddiası bitmiştir ki bu da kitlelerde müthiş bir umutsuzluk yaratıyor. CHP’nin 22 Temmuz seçimleri sonucunu başarı olarak nitelemesi mümkün değil. Bir de AKP’nin oylarıyla aradaki farka bakmamız gerekiyor. Böyle bir yenilgiden sonra hiçbir şey olmamış gibi takviyeler yapalım da kurultayda tekrar yönetimi koruyalım, mantığı olmaz. Bu artık CHP’yi başarıya götüren bir yol olamaz. Ben sadece kendimin değil bütün MYK’nin seçilmesini önerdim. Ama bu olmayınca kendim çekilerek örnek olmak istedim. Bugünkü koşullar altında CHP’nin bir sonraki genel seçimde yüzde 20’ler dolayında oy alması artık çok zordur. Yıllardır AKP’nin teranesi ekonomik istikrarı korumak. İstikrar adına insanlar gırtlaklarına kadar borçlandırıldılar. Buna karşılık CHP halkın anlayabileceği ya da güven duyabileceği yeterli bir ekonomik programla neden seçimlere hazırlanamadı? En temel konuya geldik. Evet, cumhuriyetçiler, laikler, demokratlar P O R T R E Prof. Dr. OĞUZ OYAN İzmir, 1947 doğumlu. Yükseköğrenimini İÜ İktisat Fakültesi’nde yaptıktan sonra Paris I Pantheon Sorbonne Üniversitesi’nden doktorasını aldı. Bir süre Tariş Genel Müdürlüğü, ardından Türkİş Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak dersler verdi. CHP’den 2002 ve 2007 seçimlerinde İzmir milletvekili seçildi. Yakın zamana kadar CHP MYK üyeliği ve Genel Sekreter Yardımcılığı yaptı. Şimdi CHP Genel Başkanlığı’na aday adayı olduğunu açıkladı. umutlarını diri tutmak zorundalar. Ama buradan bir başka yere sıçramamız gerekiyor. Bugün Cumhuriyet ve laiklik meselelerini yaşamlarının birinci meselesi haline getirmemiş kitleler çoğunlukta. Onları Cumhuriyet rejimine bağlı kılmanın yolu bu mevcut rejimin onlara ne sağladığını sorgulamak gerekirdi. Daha iyi para mı kazanıyorlar, daha iyi eğitim, sağlık hizmeti mi alıyorlar? Refah düzeyleri mi arttı? Dolayısıyla burada ekonomik program başlı başına önemli. Bugün bulunduğumuz durumu Titanik’e benzetiyorum. Buzdağı orada. Titanik de oraya doğru gidiyor. Titanik’in dümeninde olanlar karşıda buzdağı olduğunu bilmiyorlardı. Ama biz şimdi biliyoruz. Bugün sorunları biz hep halının altına süpürüyoruz. Burada artık kaptanı değiştirmek yetmiyor. Rotayı değiştirmek gerekiyor. CHP bindiği dalı kesiyor Baykal partinin başına geri dönünce ilk yaptığı işlerden birisi parti tüzüğünü değiştirmek oldu. Şu anda delegeler ağırlıklı olarak ona yakınlığıyla biliniyor. O zaman gelecek kongrede nasıl bir yönetim değişikliği beklenebilir? Her olağan kurultayda bu delegeler yenileniyor. Bugünkü tüzüğün getirdiği birtakım sınırlamalar dolayısıyla merkez yönetiminde olanları, özellikle de tüzük dışı bazı uygulamalara giderek delegeleri kendi lehlerine oluşturmaları imkânı daha fazla. Ama ben bu delegelerin herhangi bir dar grubun çıkarı yerine CHP’nin çıkarlarını ön planda tutma bilincine varacaklarına dair kuvvetli inancımdan dolayı bu işlerin artık böyle gitmeyeceğini düşünüyorum. Ortada giderek eriyen CHP diye bir kurum varsa belki de CHP’yi savunma ve koruma kaygısının öne çıktığı yeni bir süreç başlayacaktır. Zaten delegelerin yüzde yüzüne hâkim olmak hiçbir zaman mümkün değildir. Bir de son seçimlerde CHP’nin yöresel oylarını artıran ilçe örgütleri durmadan görevden alınıyor. Bunu nasıl izah ediyorsunuz? Ben İzmir’den söz edeyim. Son olarak Çiğli ve Tire örgütleri görevden alındı. Örneğin Tire yüzde 64 oranında oyunu artırdı. CHP’nin oy artış oranına kıyasla çok yükseklerde bir artış. Üstelik dağ köylerinde çok çalışarak yüzde 100’e yakın bir artış sağladılar. Görevden alınma gerekçesi de İzmir İl Başkanlığı tarafından seçimlerde iyi çalışmadıkları kararı. Orada gerçekten çalışan insanları nasıl çalıştıracaksınız? Seçimlerde yan gelip yatmış olanlar seçimlerden sonra çıkıp ilçeyi ele geçirme faaliyetine girişiyorlar. Muhtarlıkları kazanmış, birçok köyde birinci olmuş bir parti köylüyle çok iyi ilişkiler kurmuş bir yönetimi görevden alıyorsa kendi bindiği dalı kesiyor demektir. Bir başka örnek vereyim: Seçimde partinin meclis üyeleri partinin lehine çalışmamışlardır. Eğer başka partinin lehine çalışıyorlarsa cezalandırılmaları gerekir. Çalışanlar da bırakın görevden almayı, ödüllendirilmelidirler. Bu parti içi çekişmeleri artık aşmak çok zor. Ancak yeni darbeler gerekir. Nedir yeni darbe? Tekrar baraj altı kalmak. Bu olursa artık ondan geriye dönüş çok zor olur. CUMHURİYET 12 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear