28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EKİM 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Londra’da Fethullah Gülen hareketinin tanıtıldığı üç günlük uluslararası konferans sona erdi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Gülen şovuna akademik kılıf Dış Haberler Servisi İngiltere’de düzenlenen “Dönüşüm Geçiren İslam Dünyası: Gülen Hareketinin Bu Sürece Katkıları” konulu konferans, önceki gün İngiltere’nin en önemli üniversitelerinden Londra Üniversitesi’ne bağlı Siyaset ve Ekonomi Okulu’nda (LSE) yapılan iki ayrı oturumla sona erdi. Oligarşi, Batı’nın Emrinde Türkiye’deki “oligarşi” ABD ve AB’nin güdümünde. Bu bağlanma, “birbirini tamamlayan iki yolla oluyor”; ya ABD, AB ve IMF ile yapılan tek yanlı anlaşmalarla Türkiye’yi iktisadi, siyasi, hukuki, askeri ve kültürel olarak bağlıyorlar ya da “serbest ve dışa açık Türk piyasasını” Batı tekellerine işgal ettirerek yapıyorlar. Bu iki araç birbirlerini mükemmel bir biçimde tamamlıyor. İkili ama tek yanlı anlaşmalarla “serbest piyasa üzerinden Türkiye’yi bağlayacak altyapı hazırlanıyor”. İşler, “otomatiğe bağlanmış bir biçimde kendiliğinden yürüyor”. Bu işleri kim yürütüyor? Kimi siyasiler ve büyük sermaye çevreleri; kimi şeriatçılar ve bölücüler... Fethullah Gülen’in İngilizlerle Londra’da yaptığı (Ekim 2007) toplantısının izini sürersek hepsini bir bir görürüz. Peki neden yapıyorlar? ABD ve AB bunları maaşa mı bağlamış? Hayır, böyle değil; üçbeş gazeteci ve akademisyeni saymazsak, işler böyle yürümüyor. Nasıl mı yürüyor? Siyasiler, büyük sermaye çevreleri, şeriatçılar ve bölücüler, bu bağlanmayı “bir alışveriş olarak değerlendiriyorlar”. Verdikleri şunlar; Cumhuriyetin iktisadi varlıkları, Lozan’ın kazanımları, Türkiye’nin bütünlüğü ve ulusal kimliği, demokrasi ve laiklik. Türkiye’yi iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel olarak, Batı emperyalizmine pazarlarken karşılığında şunları alıyorlar; şeriatçılar askere ve ulusal güçlere karşı Brüksel ve Washington’ın desteğini alıyor; bölücüler, BOP’a verdikleri destek karşılığında Türkiye’yi bölmeye çalışıyorlar. Büyük sermaye, “Batı oligarşisinin ikinci sınıf ortağı” olma güvencesini elde ediyor. ¨? “Dönüşüm Geçiren İslam Dünyası: Gülen Hareketinin Bu Sürece Katkıları” konulu konferansta Gülen hareketine övgüler yağdırıldı. Konferansta Gülen hareketinin hedefinin “İslamın evrensel bir inanç olabileceğini göstermek” olduğu ve görüşlerinin insan haklarına katkı sağladığı öne sürüldü. si Lort Ahmet tarafından düzenlenen ve din adamları, akademisyenler ve bazı AKP’li milletvekillerinin de katıldığı üç günlük konferansta 40’ı aşkın bildiri sunuldu. Açılışı geçen perşembe günü Lordlar Kamarası’nda düzenlenen yemekle yapılan konferansın üçüncü ve son gününde, “Bir arada Var Olma ve Diyalog”, “Gülen Düşüncesinde Etik, Evrensel Değerler ve Çoğulculuk”, “Gülen Metodoloji ve Düşüncesinin Değerlendirilmesi”, “Pratiğe Yansıyan Şekliyle Eğitim ve Ortak Değerler”, “Barışın İnşası ve Çatışmanın Çözümünde Gülen Hareketi” ve “İslam Dünyasında Gülen Hareketi” başlıklarında toplam 25 bildiri sunuldu. si Prof. Richard Penaskoviç, “Medeniyetler Çatışması Tezine Gülen’in Cevabı” başlıklı bildirisinde, Gülen’in ABD’li siyaset bilimci Sam Huntington’ın “Medeniyetler Çatışması” tezine hoşgörü, dinler arası diyalog ve şefkat gibi üç ayağı bulunan bir yanıt verdiğini söyledi. Güney Afrika’daki Western Cape Üniversitesi öğretim üyelerinden Yasin Muhammed ise, Fethullah Gülen’in eğitim konusundaki görüşlerinin Güney Afrika’daki Gülen okullarına yansımasını ele aldı. Avukat Özcan Keleş ise “Gülen Hareketi ve İnsan Hakları Değerlerini İslam Dünyasında Teşvik Etmek” konulu bildirisinde Gülen’in demokrasi, çoğulculuk, insan hakları, inanç özgürlüğü gibi konular üzerine görüşlerinin insan hakları normlarına doğ Lort desteğiyle düzenlendi Londra’da faaliyet gösteren Fethullah Gülen yanlısı Londra Diyalog Derneği ile Lortlar Kamarası’nın Müslüman üye Övgü dolu bildiriler Panelistlerden Alabama Auburn Üniversitesi Öğretim Üye rudan katkı sağladığını ileri sürdü. Batı Carolina Üniversitesi’nden Prof. Victoria Clement de Fethullah Gülen’in Türkmenistan’daki okulunun Türkmen ailelere çocuklarını laik ve genel eğitim veren bir okulda okutma konusunda önemli bir seçenek sunduğunu iddia etti. “Gülen’in Metodolojisini Anlamaya Doğru” başlıklı bildiri sunan akademisyenyazar Oliver Leaman ise, Gülen hareketinin hedefini “İslamın evrensel bir inanç olabileceğini göstermek” olarak tanımladı. Sermaye, şeriat, bölücü ortaklığı Batı bu koalisyonu yönetime getiriyor ve onlara istediğini bir bir yaptırıyor. Bu coğrafyadaki oligarşi, kuşkusuz İngiltere, Fransa ve Almanya’dakinden çok farklı. Papyonlular, sarıklılar ve bölücüler türel olmayan bir koalisyon kurmuşlar. Ortak noktaları şunlar: Sosyal devletin (ve devletin) yok edildiği, özelleştirilmiş, her şeyin serbest olduğu açık bir ekonomik yapı. Şeriatçı, serbest piyasa üzerinden şeriatını yürütüyor; bu arada cebine büyük paralar giriyor; aynı serbest piyasa, bölücüye de yasadışı kazanç getiriyor. Büyük sermayemiz zaten “Batı tekellerinin taşeronu olarak çalıştığı için” bu sömürge düzenini hiç yadırgamıyor. Cumhuriyet yerine “ılımlı İslam devleti” konusunda kısmi bir anlaşma var. Şeriatçılar ve bölücüler tam destek veriyorlar. Büyük sermaye “papyonun hatırına, gardırop Atatürkçülüğünü oynamak zorunda”. Özde değil, sözde Atatürkçülük yaparak “Batı’nın ılımlı İslam modeline” örtülü destek veriyor. BOP ve bunun altyapısını hazırlayan Kürdistan, yeni Ermenistan ve Patrikhane konularında oligarşinin desteği var; şeriatçı ve bölücü tam destek veriyor. Büyük sermayeninki ise “örtülü vaziyette”. Şeriatçıların, bölücülerin ve büyük sermayenin kendi gazetelerine, televizyonlarına çıkardıkları gazetecilere ve akademisyenlere bakalım; hemen hemen hepsi Türkiye’yi emperyalizme pazarlayan işbirlikçi insanlar. İnsanlar neden şaşırıyor ki!.. Aklı başında yazarlar, çizerler, düşünürler, sokaktaki insan şaşkınlık içinde soruyor: Bu iş nasıl yapılır, Irak’ın kuzeyinde emperyalizmin kukla devletine Türk hükümetleri nasıl yardım eder? Neden kendi bindiği dalı keser? Annan Planı’na Ankara nasıl evet der? Fener Patrikhanesi konusunda “göz göre göre Lozan nasıl deldirilir”? Türkiye’nin en önemli stratejik iktisadi kurumları Batı tekellerine nasıl verilir? Batı’da hiçbir ülke bunu yapmıyor; bizim hükümet neden yapıyor? İşte, bütün “bu akıl almaz uygulamaların arkasında oligarşi vardır”. Yukarıda da açıklandığı gibi, “oligarşi ile Batı arasında adı konmamış örtülü bir ortaklık söz konusudur”. Gerçek stratejik ortaklık işte budur. Bazen, “AB süreci” adı altında imzalanan anlaşmalarla; Bazen, “Kıbrıs’ta çözüm” yalanı arkasına saklanan ödünlerle; Kimi zaman “dinlerarası diyalog” arkasına gizlenmiş yalanlarla oligarşi işini yürütür. Cumhuriyetin yıldönümünü kutlarken bütün bunları yazmak ne acı. Oligarşinin Cumhuriyeti yıkmasını tüm gücümüzle engellemek zorundayız. Bulunduğumuz her noktada, yaptığımız her işte bunun bilincinde olmalıyız. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Olmert’ten bir buçuk ay gecikmeli özür KUDÜS (AA) İsrail Başbakanı Ehud Olmert, İsrail uçaklarınca Suriye’ye 6 Eylül’de düzenlendiği belirtilen operasyon sırasında Türk topraklarına yakıt tanklarının düşmesi nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan özür dilediğini açıkladı. Olmert, dünkü haftalık olağan Bakanlar Kurulu toplantısında, Türk topraklarına düşen yakıt tanklarıyla ilgili ilk kez açıklama yaptı ve 23 Ekim’de Londra’da Erdoğan ile görüşmesi sırasında, “meydana gelebilmiş herhangi bir zarar nedeniyle” özür dilediğini bildirdi. Paris ve Londra temasları hakkında bilgi veren Olmert’in, kabine üyelerine, “(Uçaklar) Gerçekten Türk hava sahasını ihlal etmişlerse, Türkiye’nin saygı duyduğumuz egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeye ya da kuşku yaratmaya yönelik bir art niyetimiz yoktur” dediği belirtildi. Üst düzeydeki bir İsrailli yetkili, Olmert’in Başbakan Erdoğan ile Londra’daki görüşmesi sırasında, “meydana gelebilmiş herhangi bir zarar nedeniyle”, İsrail adına Türk halkı ve hükümetinden özür dilediğini kaydetti. İsrail uçaklarının 6 Eylül’de Suriye’de bir nükleer tesisi vurduğu iddia edilmiş, operasyon sırasında bazı yakıt tankları Türkiye sınırları içine düşmüştü. Türkiye, İsrail’den resmen açıklama istemişti. CUMHURİYET 11 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear