Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 EKİM 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye’ye sızan gruplar içinde Barzani istihbaratının elemanları da var 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Barzani PKK’yi kullanıyor ‘PKK silah bırakmalı’ ? ANKARA (ANKA) – ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Meclis’te yaptığı açıklamada, Türkiye’nin her gün gencecik insanlarının yaralandığı ve öldüğü bir ortamdan hızla kurtulması ve PKK’nin silah bırakması gerektiğini söyledi. Uras, ülkede bir KürtTürk çatışmasının körüklenmesinden, antidemokratik sürece kapı aralanmasından ve Türkiye’nin Irak’taki savaş bataklığına çekilmesi ihtimalinden kaygı duyduklarını belirtti. Uras, “PKK saldırılarının, TBMM zeminindeki barışçıl çözüm fırsatını sabote ettiğini düşünüyoruz. Bu fırsatın heba edilmesi ihtimalinden kaygılıyız” diye konuştu. kuzeyinde daha rahat hareket edebilmesinin sağlanması” gösterildi. Özel kuvvetler eğitimi almış peşmergeler, Kürt General Aziz Veysi başkanlığındaki Zawite Özel Ordusu’na bağlı bulunuyor. Bu ordunun karargâhı da Türkiye sınırına yarım saatlik mesafedeki Duhok kentinin 12 kilometre doğusunda bulunuyor. Zawite Özel Ordusu 1992 yılında kuruldu ve bu özel ordunun subayları doğruBAHADIR SELİM DİLEK dan ABD ve İsrail tarafından eğitildi. ANKARA Son 3 hafta içinde iki İngiliz Arnes şirketi ve ABD Hallibüyük terörist saldırının ardından Türburton şirketi, Kürtler ile 300 milyon kiye, Irak’ın kuzeyine ilişkin yakladolarlık bir anlaşma yaparak, Barzaşımlarını yeniden gözden geçirirken ni’ye bağlı peşmergelere özel eğitim Ankara’da, “Barzani ‘büyük Kürdisverdi. Özel kuvvetlerin eğitim progratan’ hayalini gerçekleştirmek için mına tabi tutulan peşmergelere, koterör kartını Türkiye’ye yönelik kul Barzani ve Talabani dünkü saldırıların ardından ortak bir açıklama yapmıştı. mando eğitimi, suikast, suikasta karşı lanıyor” değerlendirmeleri öne çıktı. koruma, yakın koruma ve istihbarat Barzani’nin özellikle ABD işgalinin ar nı istihbaratlara göre Türk askerlerine peşmergeler aracılığı ile ilk elden bil eğitimi sağlandı. dından 1990’lı yılların başında Suriye fazla sayıda kayıp verdiren saldırıları gi aldığı gibi, eylemlerin dozunu da deÖzellikle son dönemde Türk askerilideri Hafız Esad’ın uyguladığı “te yapan PKK militanlarını yönetenler netim altında tuttuğu belirtildi. Son ne yönelik saldırıların planlanmasında rörü dış politika aracı olarak kullan arasında, ABD’nin geçen yıllarda “özel dönemde gelen bilgilere göre Türki ve uygulanmasında ABD’de özel kuvma” politikasını yürütmeye çalıştığı be kuvvet eğitimi” verdiği Kürt peşmer ye’ye sızan her 50’şer kişilik PKK gru vet eğitimi almış peşmergelerin önemgeler de yer aldı. Peşmergeler, PKK’li bunun içinde en az 67 özel eğitimli peş li rol oynadığı bilgisi Ankara’da da delirtildi. Edinilen bilgilere göre bölgeden ge teröristlere kendi karakollarında ve merge yer almaya başladı. Söz konu ğerlendiriliyor. Bu durum, son dönemlen istihbaratlar, Türkiye’ye sızan grup Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki su özel eğitimli peşmergelerin PKK de giderek tırmanan ve şekil değiştiren lar içinde Barzani’nin istihbarat eleman mezra ve köylerde barınma olanağı da içinde görevlendirilmesine gerekçe terörist eylemlerin, tamamen Barzalarının bulunduğunu da gösterdi. Ay sağlarken, Barzani’nin de söz konusu olarak da “terör örgütünün Irak’ın ni’nin “Türkiye’ye yönelik bilinçli politikası” olduğu belirtildi. Ankara’da yapılan diğer değerlendirmelere göre özellikle 2003’teki ABD işgalinin ardından kendisini “muhatap aldırma” çabasının boşa çıktığını gören Barzani, ABD askerleri Irak’tan çekilmeden önce, hem dipANKARA (Cumhuriyet Bü içindeki payı 6.4 milyar dolar dü lası Türkiye’de işlenip bölgeye 1.7 milyon doları buldu. lomatik, hem askeri hem geri götürülüyor. Türkiye üzerinrosu) Irak’ın kuzeyindeki böl zeyinde bulunuyor. de stratejik mevzi kazanBölge makamlarına yapılan den petrol bölgesi olan Kuzey Elektrik de Türkiye’den gesel Kürt yönetimi Türkiye’nin mak için terör örgütü sağladığı destekle ayakta dura başvurulara göre, Kuzey Irak’ta Irak’a yılda 1.8 milyar dolar deKuzey Irak’ın elektrik ihtiya PKK’yi daha etkin kulbiliyor. Iraklı Kürtler, temel ge 1200 civarında Türk şirketi bulu ğerinde 2.2 milyon ton benzin ve cını da Türkiye karşılıyor. Bölge lanma çabası içine girdi. reksinim maddelerinin tamamı nuyor. Bunların 900’ü inşaat sek motorin ihraç ediliyor. Bu yıl 426 deki Musul, Kerkük, Zaho, DoAKP’nin, sınır ötesi nı, rafine edilmiş petrol ürünle törü ve ilgili kollarda çalışırken, milyon dolar değerinde 735 bin huk ve Erbil kentleri Türkiye üze operasyon için rini ve inşaat yapı malzemeleri kalanları ise gıda, kırtasiye ve her ton LPG de yine Türkiye üzerin rinden gelen elektrik ile aydınla TBMM’den tezkere ile nin büyük bölümünü Türkiye’den türlü ürün ihracatı ve hizmet sek den Kuzey Irak’a gönderildi. nıyor. Bölgeye yıllık 1 milyar 250 yetki almasına karşın, asTürkiye Irak’a gıda ürünleri dı milyon kilovat/saat elektrik veri kerin Irak’ın kuzeyine karşılıyor. Bölgede yaklaşık 1200 töründe faaliyet gösteriyor. Bu Türk şirketi faaliyet gösteriyor. şirketlerin sahipleri ve çalışanla şında mineral yakıt, elektrikli ma liyor. Türkiye kendi vatandaşına kapsamlı bir sınır ötesi AKP’nin önde gelen isimlerinin kilovat/saati 9 sente elektrik sa operasyon yapmasına yebölgesel Kürt yönetimi lideri Metarken, Irak’ın kuzeyine 4 sent şil ışık yakmayacağı hesud Barzani ve ailesi ile yakın titen elektrik veriliyor. Bu elektriğin sabını yapan Barzani, KP’nin önde gelen isimlerinin bölgesel Kürt cari ilişkileri bulunmasından dotoplam tutarı ise 4.2 milyar dolar. PKK konusunun bölgesel yönetimi lideri Barzani ve ailesiyle ticari ilişkileri layı Kuzey Irak’a yönelik ekoAKP’nin önde gelen isim Kürt yönetimi ile Türkibulunmasından dolayı Kuzey Irak’a ekonomik nomik yaptırım uygulanamıyor. lerinin, bölgesel Kürt yönetiminin ye arasında siyasi olarak yaptırım uygulanamıyor. Hakkâri’deki terörist saldırının başbakanı Neçirvan Barzani ile ele alınmasını sağlamak ardından, Türkiye’nin Irak’ın kuyakın ticari ilişkileri bulunuyor. için terör örgütünü daha zeyine sağlamakta olduğu ekono rı olarak bölge makamlarından kine, tuz, kükürt, çimento, de Mersin Serbest Bölgesi üzerinden yoğun kullanmaya başmik destek yeniden sorgulanma oturma izni alanların sayısı ise mirçelik, mobilya, otomotiv ve Irak’ın kuzeyine yapılan ticaret, ladı. Gerek ABD’nin geya başlandı. Uluslararası destek yaklaşık 14 bin olarak tahmin yan sanayii, plastik de ihraç edi bu ticari ilişkiler çerçevesinde rekse AB ve bölge ülkeyor. İhracat Habur Sınır Kapısı oluşturulan nakliyat şirketleri lerinin sınır ötesi operasle Kuzey Irak’ta sadece 2007 ba ediliyor. şından bu yana 30 milyar dolarİnşaat dışında birçok sektörde, üzerinden yapılıyor. Türk işa tarafından yürüyor. Aynı şekilde yon yerine “diyalog” lık yatırım yapıldı. Türkiye ise özellikle gıda ve hizmet sektör damlarının Irak’a ihracatı 2003 yı birçok AKP’li yöneticinin, direkt çağrısında bulunması, bu yatırımın beşte birini yaparak lerinde yine Türk firmaları ve lında 829 milyon dolarken, kendilerinin ya da akrabalarının Kürt lideri “PKK’nin Kürt bölgesine önemli bir ser ürünlerinin ağırlığı dikkat çeki 2006’da bu rakam 3 katına çıka Barzani ailesi ile Irak’ın kuzeyin daha etkin olarak kulmaye girdisi sağladı. Türkiye’nin yor. Özellikle, Kuzey Irak’tan çı rak 2.5 milyar dolara ulaştı. de ortak yatırımları olduğu lanılması” politikasında Irak’ın kuzeyine toplam yatırım kan petrolün yüzde 50’sinden faz 2007’nin ilk 8 ayında da ihracat biliniyor. cesaretlendirdi. Gereken Bedel Neyse, Onu Ödemek Pazar gecesi Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında, Çankaya’da toplanan “zirve”den sonra yayımlanan açıklama, “Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne saygılı olmakla birlikte teröre yardım ve yataklık yapılmasına müsamaha gösterilmeyeceğini ve hakkını, hukukunu, bölünmez bütünlüğü ile vatandaşlarını korumak için gereken bedel ne ise ödemekten kaçınmayacağını” vurguluyor. Anayasamızda ne “zirve” adında bir oluşuma ne de “Terörle Mücadele Yüksek Kurulu” adında sürekli bir kuruluşun adına rastlanıyor. Devletin doruğunda bulunan Cumhurbaşkanı, diler de bilgi almak, olaylara yön vermek için üst düzey toplantılar oluşturursa bunların adını kısaca “zirve” olarak tanımlıyoruz. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu ise Genelkurmay Başkanlığı’nın, güvenlik kuvvetlerinin daha çok lojistik gereksinmelerinin zamanında karşılanabilmesi istemi ile ANASOL hükümeti tarafından 12 Ağustos 1997’de bir Başbakanlık yönergesi ile oluşturulmuştu. 2002’de, terörü handiyse sıfır olarak devralan AKP iktidarı, bu kurulu uzun süre 15 Temmuz 2006’ya kadar hatırlamadı bile. Ama son Şemdinli baskını ile, tehlikenin üstüne derhal ve ciddi önlemlerle gidilmesi için alarm zilleri bir kez daha çaldı ve sınır ötesi operasyon için TBMM’nin tezkere çıkarması kaçınılmaz hale geldi. Başbakan Erdoğan’ın talimatı üzerine ve kendi başkanlığında toplandı. O toplantı ile ilgili yazımda, Silahlı Kuvvetler adına Genelkurmay 2. Başkanı ile Jandarma Genel Komutanı’nın bulunduğu TMYK yerine Milli Güvenlik Kurulu’nun soruna el koyması gerektiğini hatırlatmıştım. ? Mesud Barzani’nin ABD işgalinin ardından 1990’lı yılların başında Hafız Esad’ın uyguladığı “terörü dış politika aracı olarak kullanma” politikasını yürütmeye çalıştığı belirtildi. MGK, iktidar için adeta bir yama AKP hükümeti, anayasanın 118. maddesinin görev ve yetkilerini kısaca belirttiği, 2945 sayılı özel yasa ile kurulmuş olan Milli Güvenlik Kurulu’ndan fazla hoşlanmıyor. Hoşlanmayışın nedeni, AB’den bu yönde gelen telkin ve isteklere dayanıyor. AB, stratejik bir coğrafyanın üstündeki Türkiye’nin güçlü bir silahlı kuvvetlerinin olmasını hem anlamıyor hem de istemiyor. Ama taşeron terör örgütü, “patron”ları tarafından kendisine verilen strateji gereği, 22 Temmuz seçimlerinden sonra, saldırıların amacını Türkiye’nin anayasal varlığını ve bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik bir hale getirme yolunda önemli adımlar attı. Cumartesi gecesi Hakkâri’deki Dağlıca karakol baskını, bir önceki Şemdinli saldırısından sonra “Artık sözün bittiği noktadayız” diyen hükümete, açık bir meydan okuma niteliğindedir. Bu baskından sonra Çankaya’da toplanan “zirve”ye asker tarafından Genelkurmay Başkanı ile Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlarının katılacağı bildirilmişken, Çankaya Köşkü’nden yapılan açıklamada, toplantıda Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarının da bulunduğu bilgisine yer verilmiştir. Böylece, önceki geceki toplantı, iki bakanı eksik olan bir MGK toplantısı niteliğini almıştır. Bu ayrıntıları, toplantı sonunda yapılan açıklamanın hangi gözlük ile okunması gerektiğini belirtmek için yazıyorum. Gerçi MGK asıl olağan toplantısını Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yarın yapacaktır. Ama önceki gece bu kez “Çankaya Zirvesi” olarak gerçekleştirilen geniş çalışmanın kesin hedefi de saptanmış sayılmalıdır. Iraklı Kürtlerin temel gereksinim maddelerinin çoğunu karşılıyoruz Almanya: Barışçıl çözüm zamanı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği tarafından duyurulan açıklamasında, saldırıyı şiddetle kınadığını belirterek “Bu yeni provokasyonun bölgede şiddetin bir yay gibi hareketlenmesine engel olmak gerekir. Bu zor durumda Türk hükümetini sağduyuya çağırıyorum” dedi. Türkiye ve Irak hükümetlerinin ortak güvenlik anlaşması imzaladıklarını da anımsatan Steinmeier, “Kuzey Irak’taki sorumlularla birlikte sorunlara barışçıl bir çözüm bulma zamanıdır” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’den besleniyorlar A Bu kez de Bayan Rice O hedef için düğmeye basılmasını, bu kez de ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın Başbakan Erdoğan’dan “kendilerine birkaç günlük zaman tanınması” için yaptığı telefon girişimi önlüyor. Teröristlerin Amerika’nın işgalinde ve dolayısıyla kontrolünde bulunan Irak’ın kuzeyinden son günlerde üçüncü kez yaptığı saldırılar karşısında durumu kınama açıklamaları ile idare etmeye çalışan ABD’nin Ankara’dan istediği o “birkaç günlük süre”, taşeron eşkıya çetesinin Dağlıca’dan dört kilometre uzaktaki sınırı geçmesi için fazlasıyla yeterli bir “kurtarma operasyonu” değil midir? Terör olayları karşısında sürekli teyakkuzda bulunması gereken Amerika Birleşik Devletleri’nin, Rice aracılığı ile Erdoğan’dan istediği süreyi, en azından 5 Kasım’da Başbakan’ın Başkan Bush ile buluşmasına kadar uzatmak isteyeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Washington, El Kaide neyse, PKK de onun aynısı bir başka terör örgütüdür anlayışına hâlâ varamadıysa, uluslararası terörü yok etmek amacı ile yapılan çalışmalara, başta NATO olmak üzere görev verilen örgütler için sarf edilen zamana ve paraya yazıktır. Türkiye Cumhuriyeti, artık bu anlayış ile PKK karşısındaki stratejisini yürütmeli, bunun bedeli ne ise ödemekten kaçınmayacağını vurgulayan son açıklamayı işler hale getirmelidir. ‘Mavi Hat’ta 26 tutuklama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BOTAŞ’taki yolsuzluk iddiaları üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 28 kişiden 26’sı tutuklandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince sabah saatlerinde Ankara Adalet Sarayı’na getirilen zanlılar, Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildi. Ankara Nöbetçi 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkarılan zanlılardan, aralarında işadamı İbrahim Selçuk, BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Aksoy, BOTAŞ İnşaat Daire Başkan Vekili Ömer Korkmaz ve eski BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Rıza Çiftçi’nin de bulunduğu 26 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Washington, sınır ötesi operasyon yapılmadan çözüm bulunması gerektiğini açıkladı ABD’nin baskısı daha çok Ankara’ya ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta sınır ötesi operasyon düzenlememesi için “tam saha baskı” diplomasisi başlattıkları yönünde açıklama yaptı. ABD Başkanı George Bush ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü arayarak “Terörle mücadelede Türkiye’nin yanında olduklarını” bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Hakkâri’deki PKK saldırılarının ardından Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’yi arayarak “terör örgütüne karşı eyleme geçilmesi gerektiği” mesajını ilettiğini bildirdi. Türkiye’nin sınır ötesi operasyon düzenleme sinin iyi bir seçenek olmadığı görüşünü yineleyen McCormack, ABD’nin “Durumun daha da kötüleşmemesi için tam saha baskı uyguladığını” söyledi. Sözcü, “Türkiye ve Irak’ın beraber çalıştığı ve Türkiye’nin sınır ötesi operasyon yapmadan sorunun çözümlenebileceği bir sonuç istiyoruz” dedi. Rice’ın saldırıların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak “Taraflar arasında işbirliğini sağlamak için çok çalışma sözü verdiğini” söyleyen McCormack, PKK’nin ortadan kaldırılmasında Irak hükümetinin harekete geçmesini beklediklerini de sözlerine ekledi. Irak’ın ABD büyükelçisi Ryan C. Croker ve Dışişleri Bakanı Rice’ın pazar günü Türk ve Iraklı yetkililerle görüşmeler de bulunduğunu söyleyen sözcü, Başkan George Bush’un da önümüzdeki günlerde bu konuda Türkiye ve Irak liderleriyle görüşme olasılığından söz etti. Öte yandan Beyaz Saray sözcüsü Tony Fratto, Türk halkına ve Türk ordusuna yönelik PKK saldırılarının bir an önce sona ermesi gerektiğini söyledi. Türkiye, ABD ve Irak’ın bu konuda hemfikir olduğunu ifade eden Fratto, “Bu ortak bir görüş. Bu saldırıların durmasını ve hızlı hareket edilmesini istiyoruz” dedi. Fratto ABD’nin terör örgütü PKK ile mücadelede Türkiye ile istihbaratını paylaşmaya hazır olduğunu belirtirken, terör örgütüne yönelik operasyonlara olası Amerikan katılımıyla ilgili soruların muhatabının ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) olduğunu söyledi. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net SALDIRILARA TEPKİLER Rice’ın Barzani’yi arayarak “terör örgütü PKK’ye karşı eyleme geçilmesi gerektiği” mesajını ilettiği belirtildi. AB, PKK’yi değil orduyu hedef alıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa ülkeleri ve ABD, PKK’yi terör örgütleri listelerine almalarına karşın uygulamada farklı davranıyorlar. 12 askerimizin şehit edilmesinden sonra Irak hükümetinden, PKK’ye karşı harekete geçmesini isteyen ABD, bununla birlikte,Türkiye’nin Kuzey Irak’ta bir hareket düzenlemesini istemediğini de kaydetti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Gordon Johndroe, “ABD, PKK terörü sorununu çözmek için Türkler ve Iraklılarla birlikte çalışma taahhüdüne bağlıdır” demişti. AB ise PKK’ye yönelik çok farklı bir tutum sergiliyor. Birlik, örgütün Avrupa ülkelerindeki faaliyetlerini de engellemiyor, terörist saldırıların ardından bildiri yayımlasa bile, mutlaka siyasi çözümün zorlanması gerektiğini metne koyuyor. Askeri operasyonlar eleştiriliyor. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, saldırıyı kınadı. Rehn’in mesajında “AB’nin terorizmle mücadelesinde Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu” vurguladı. AB Dönem Başkanı Portekiz de saldırıları kınadı ve aşırı hareketlerden kaçınılmasını istedi. ENTERNET / MEHMET SUCU Ekonomist Mustafa Sönmez’in saptamalarına göre bu yıl da medyada ve kültür alanında metalaşma, ticarileşme, endüstrileşme artmaya devam edecek. Medyada endüstrileşmenin getirdiği ölçek büyümesini (binaları, matbaaları, stüdyoları vb.) daha verimli kullanabilmek için daha çok ürün çeşitlemesine gidilecek ve daha çok reklam girdisi için yatay ve dikey arayış artacaktır. Bir süredir yapıldığı gibi, küçük ve orta işletmelerin “markalaşması” medyanın işi haline gelecek, gazeteci ve yazarlar da bu çabanın zoraki elemanları olarak kullanılacaklar. Ekonomist Mustafa Sönmez’in söyledikleri her ne kadar kehanet gibi görünse de aslında gerçeğin çok yalın bir dille anlatımı. Reklam havuzuna daha az elin uzanması ve uzananların daha az reklamla dönmesi için büyük grup mehmet?cumhuriyet.com.tr Geleceği Medya Belirliyor lar daha merkezi reklam pazarlama örgütlenmelerine gidecek ve reklamverenlerin karşısına bütün grup, bütün mecralar için pazarlığa oturacaklardır saptamasında bulunuyor Sönmez. Bu önermelerin ışığında medyayı dikkatle incelediğinizde pek çok gazetede haber reklam arasındaki bağın veya farkın kavranmasının zorlaştığını izliyorsunuz. Reklamın haberin ana unsuru olduğunu görüyorsunuz. Diğer yandan sesini duyuramayan veya duyurmak isteyen baskı grupları ve grupçukları haber olamadıkları için reklam vermeyi tercih etmek zorunda kalıyorlar. Ve Mustafa Sönmez devam ediyor: Medyanın zararını en aza indirmek için, gruplar, eldeki pazarlama kanallarını farklı sektörlere de yönlendireceklerdir. Nitekim telefon kartı pazarlama, şans oyunları, Milli Piyango’ya göz dikme, bu niyetin bazı örnekleridir. Yatırım harcaması isteyen habercilik gibi uğraşlardan daha az maliyetli ama reklam girişi yüksek olan eğlence üretimine daha çok ağırlık verilecektir. Zaten Sayın Sönmez’in saptamalarının yaşama nasıl adım adım geçtiğini hep birlikte izliyoruz. Alternatif medyanın da yavaş yavaş bu düzene boyun eğdiğini görüyoruz. Böylesi ticarileşen gazeteler beklenenin aksine internet ve TV karşısında yenilmek yerine satışlarını artırır oldular. Bunun da belki başat nedeni TV’lerin de hemen hemen aynı patronlar ve ekipler tarafından yönetilmesi. Dünya Gazeteler Birliği’nin yıllık raporu bu söylediklerimizi doğrular nitelikte. Rapora göre, geçen yıl Kuzey Amerika hariç beş kıtada basılan gazete sayısı önceki yıla göre yüzde 2.3, son beş yılda da 9.48 arttı. Ücretsiz gazeteler göz önüne alındığında dünyada geçen yıl basılan ve yayımlanan gazete sayısı yüzde 4.61, son beş yılda da 14.76 artarken 2002’de her gün 488 milyon gazete satılmasına karşılık geçen yıl 515 milyon gazete satıldı. Gazeteler her gün 1.4 milyar kişi tarafından okundu. Japonya, 1000 kişiye düşen 631 gazete ile en büyük ga zete talep eden ülke unvanını korurken bu ülkeyi 601 gazete ile Norveç, 588 gazete ile Kolombiya, 515 gazete ile Finlandiya ve 466 gazete ile İsveç izledi. En fazla gazete satılan ülke sıralamasında da günlük 98.7 milyon nüsha ile Çin birinci sırada yer aldı. Çin’i 88.9 milyon ile Hindistan, 69.1 milyon ile Japonya, 52.3 milyon ile ABD ve 21.1 milyon ile Almanya takip etti. Dünya gazetelerinin reklam geliri 2006’da yüzde 3.77, son beş yılda da 14.76 artış gösterdi. Saptamalar ve rakamlar ortada. Bunların yanı sıra medyanın hemen her dediğine sorgusuz sualsiz inananlar da ortada. Alternatif olmaya çalışan medyanın sesi bu büyük ormanda duyulmuyor bile. Ne yazık ki gelecek, büyük medyanın belirlediği gelecek olacak gibi görünüyor. CUMHURİYET 07 K