26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2007 CUMA 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Partiler, halkoylamasında tavırlarını netleştirdi: CHP ‘katılmayın’, MHP ‘hayır’ kampanyası yürütüyor Tezkere – Sorunlar ve Kimi Sorular – 2 Tezkere TBMM’de büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Muhalefet, DTP dışında AKP yönetimine TSK’nin sınır dışında kullanılması için yetki verdi. Bu davranışın nedeni, iki muhalefet partisinin de terör konusunda bir devlet politikası oluşturulması düşüncesini desteklemeleriydi. Bu husus, TBMM’de yapılan tezkere görüşmeleri sırasında, CHP adına konuşan İstanbul milletvekili, emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ tarafından da dile getirildi. Önceki günkü görüşmeler sırasında şahsı adına söz alan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’ın, konuşması sırasında terör ile mücadelede askeri önlemlerle değil, demokratik yoldan çözüm bulunabileceği yolundaki sözleri ilk bakışta kulağa ne denli hoş gelirse gelsin, teröristle mücadelenin mutlaka polisiye önlemleri de içermesi konusundaki evrensel kurala ters düşmektedir. Terör ile mücadele, bu tür sloganların ötesinde ciddi bir iştir ve alınacak demokratik önlemler ne olursa olsun, PKK’nin terörü bırakacağını ve yalnızca demokratik önlemlerle işin üstesinden gelinebileceğini düşünmek düpedüz safdilliktir. Bu gerçeği böylece vurguladıktan sonra, TBMM’ nin tezkereyi kabul etmesinin kendi başına bir anlam ifade etmeyeceğini, bundan sonra ancak, hükümetin kendisine verilen yetkiyi kararlı ve caydırıcı bir biçimde kullanacak iradeyi göstermesi halinde sonuç alınabileceğini de belirtmek zorunlu. ??? Tezkere sorunu gündeme geldiği zaman ortaya atılan sorulardan biri de şu: Türkiye, ABD ile karşı karşıya gelmeyi göze alıyor mu? Bu soru ile birlikte, Türkiye’nin, sınırlı kalacak bile olsa Irak’a yönelik bir operasyon yapması halinde ABD silahlı güçleriyle karşı karşıya gelebileceği ima edilmek istenmektedir. Dolaylı olarak anlatılmak istenen de “Onların ardında ABD var, boş verin bu tür girişimleri” düşüncesidir. Hemen belirtelim, terör ile mücadelede alınacak caydırıcı önlemlerden sadece biridir sınır ötesi operasyon. Kararlılık gösterisi derece derece yürürlüğe konulabilir, ilk aşaması da ekonomik tedbirler olabilir. Ama ne olursa olsun, böyle bir soruya başka bir soru ile yanıt vermek de mümkündür: Türkiye, ABD karşı çıkıyor diye kendisini teröre karşı korumayacak, kendi toprak bütünlüğünü savunmaktan vazgeçmeyi kabul etmek durumunda mı kalacaktır? Bu soruya hiçbir siyasi iktidarın açıkça “Evet öyle olacaktır, öyle olması gerekir!” yanıtını verebileceğini tahmin etmiyorum. ??? Ama sanırım burada üzerinde durulması gereken bir başka soru daha var: Acaba ABD, Kuzey Irak’ta işgal amacına yönelik olmayan, salt PKK terörüne karşı girişilmiş bir operasyon yüzünden Türkiye ile çatışmayı göze alabilecek midir? Unutmayalım ABD’nin bir NATO üyesi olan Türkiye ile, velev ki sınırlı da kalacak olsa, silahlı bir çatışmaya girmesi hem bu örgütü tarihinin en büyük, en içinden çıkılması güç bunalımı ile burun buruna getirecek, hem de bölgedeki bütün dengeleri değiştirecektir. Bu durumda ABD Irak’ta kaldığı sürece, hatta daha da önemlisi çekilme süreci başladığı zaman kendi lojistik desteğini kendi eliyle kesecek bir girişimi nasıl göze alır dersiniz? ABD, Türkiye’ye baskı yapıp baskılarının karşılığını aldığı sürece durumun böyle sürmesini tabii ki ister. Ama Türkiye’nin baskılara boyun eğmeyip kendisini teröre karşı savunmaya kararlı olduğunu gördüğü zaman Washington, egemeni olduğu Irak ya da Kuzey Irak Yönetimi’ne baskı yaparak PKK’nin lojistik destek yollarını kesmeyi daha akıllıca bulmaz mı? Bu sütunda da birkaç kez yinelediğim dış politikadaki altın kuralı hiç unutmayalım; baskı ona en açık olana yapılır. Baskıyı, en az bedel ödeyerek sonuç alacağınıza uygulamak en akıllıca kuraldır. Unutmayalım, Kıbrıs olayları sırasında 20 Temmuz Cuma sabahı saat 05.00’e kadar, Washington, çıkarmayı önlemek için Ankara üzerine baskı uyguladı. Ne zaman ki, o ünlü cuma sabahı saat 05.00’te Bülent Ecevit, ABD’nin özel temsilcisi Joseph Sisco’ya TSK’nin çıkarma için Kıbrıs’a hareket ettiğini bildirdi, o andan itibaren baskının nesnesi değişti ve Atina oldu. Sanırım soruyu bir de bu şekliyle sormak, daha doğru yanıtlara varmak açısından zorunludur. AKP ve DTP ‘evet’ diyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasi partiler, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa paketinin 21 Ekim Pazar günü yapılacak halkoylamasına yönelik tutumlarını netleştirdi. AKP, halkoylamasında “evet”, MHP ise “hayır” kampanyası yürütüyor. CHP, “Halkoylamasına katılmayın, katılırsanız hayır deyin” derken DTP pakete evet denilmesini istiyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, vatandaşları halkoylamasına katılmaya ve “evet” mührü basmaya davet ederken “Evet oyu, Türkiye’nin ge ? 21 Ekim Pazar günü yapılacak halkoylamasında AKP ve DTP evet oyu kullanma çağrısı yapıyor. CHP yurttaşlara sandığa gitmeyin derken, paketteki değişiklikte AKP’ye destek veren MHP, referandumda ‘hayır’ kampanyası yürütüyor. leceğini kilitlemek isteyen zihniyete ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine inanmış halkımızın bir cevabı olsun” söylemini kullanıyor. Erdoğan’ın talimatı uyarınca bakanlar ve milletvekilleri, illerde halkoylaması için yoğun bir propaganda çalışması yürütüyor. DTP de AKP gibi halkoylamasında “evet” oyu kullanılması yönünde çağrı yapıyor. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, “Biz öteden beri cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istiyorduk. Bu fırsattır, onun için evet oyu kullanacağız” görüşünü dile getiriyor. CHP ise “Sandığa gitmeyin” kampanyası yürütüyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, vatandaşlara, “Eğer vicdanınız varsa, bu tablo karşısında, hiçbirinizin bu referanduma destek olma sorumluluğunu taşımaması gerekir. CHP olarak, vatandaşlara önerimiz, bu referanduma destek olmayın, sorumluluğunu üstlenmeyin, referandumun mahcubiyeti içinde yer almayın. Referandumda sandık başına gitmemek, oy vermemek suç değil. Seçime katılmamak siyasi bir tavırdır. Bu kadar haksız, bu kadar tepeden bakan, adalet, hukuk, eşitliği dikkate almadan, bir ucube referandumu, milletin 200 trilyonunu harcatarak referandumu gerçekleştirmek isteyenlere alet olmamak lazım” çağrısı yapıyor. Halkoylamasına sunulacak anayasa paketinden 11. cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören geçici maddelerin çıkarılmasında AKP’ye destek veren MHP ise halkoylamasına “hayır” kampanyası yürütüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, halkoylamasında hayır oyu kullanılmasını isteyerek “Oyumuzun rengi kahverengi” dedi. 6 CHP milletvekili ile 40 dolayında eski milletvekilinin katıldığı toplantıda genel başkan adaylığını açıkladı Koç: Çözümün adresi CHP ? Türkiye’nin “güçlü bir sol iktidar seçeneğine” her zamankinden daha çok gereksinimi olduğunu vurgulayan Koç, “Halkımızla birlikte ilericiliğimizle, demokratlığımızla, sivil ve solcu duruşumuzla CHP’yi demokratikleştirmek, güçlendirmek ve iktidar yapmak için yola çıkıyoruz” mesajı verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, 2008 yılında yapılacak kurultayda genel başkanlığa aday olacağını açıklarken “CHP’de dinamizm ve devrimci ruh kaybolmuş, sol ideolojiden ve sosyal demokrasinin evrensel ilke ve değerlerinden uzaklaşılmıştır. İlericiliğimizle, demokratlığımızla, sivil ve solcu duruşumuzla yola çıkıyoruz” dedi. Koç’un dün İnşaat Mühendisleri Odası’nda düzenlediği basın toplantısına milletvekilleri Ali Topuz, Şinasi Öktem, Bayram Meral, Ali Arslan, Fatih Atay ve Yaşar Ağyüz ile 40 dolayında eski milletvekili katıldı. Eski milletvekillerinden Emin Koç, İzzet Çetin, Yakup Kepenek, Hakkı Ülkü, Uğur Aksöz, Hüseyin Ekmekçioğlu, Mehmet Küçükaşık, Yılmaz Kaya, Harun Akın, Zeynep Damla Gürel, Ali Rıza Gülçiçek, Mehmet Kesimoğlu, İnal Batu, Mehmet Neşşar, Halil Tiryaki, Halil Akyüz ve Sabri Ergül gibi isimler toplantıya katılanlar arasında yer aldı. Toplantı salonuna alkışlar ve “Baykal gidecek, Haluk gelecek” sloganları arasında giren Samsun Milletvekili Haluk Koç, “dışlanmış, horlanmış örgüt emekçilerine” seslenirken “İçimiz çok dolu” dedi. Türkiye’nin “güçlü bir sol iktidar seçeneğine” her zamankinden daha çok gereksinimi olduğunu vurgulayan Koç, “AKP iktidarının gücünün dengelenmesi ve toplumdaki umutsuzluğun umuda dönüşmesi gerekiyor. Bu görev CHP’ye düşüyor. CHP’nin 2008 yılında yapıla SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ: Pazar günü ‘hayır’ oyu kullanacağız İstanbul Haber Servisi Yurttaş Girişimi, Barış Girişimi, 10 Aralık Hareketi ve Türkiye Sakatlar Derneği, yurttaşlara 21 Ekim’de yapılacak referandumda “hayır” oyu kullanma çağrısı yaptı. Yurttaş Girişimi ve Barış Girişimi’nden yapılan yazılı açıklamada, 21 Ekim referandumunun demokrasi kültürüne aykırı olduğu vurgulanarak “Siyasi partiler arasında yaşanmış olan Cumhurbaşkanlığı seçimi krizinin gerekçe gösterilerek, duygusal tepki ürünü bölük pörçük birkaç anayasa maddesi değiştirme girişiminin, ülkemize ve demokrasimize hiçbir yararı olmadığını biliyoruz” denildi. Referanduma sunulacak anayasa değişiklikleri konusunda, kamuoyunun yeterli derecede bilgilendirilmediğini, bilinçli bir tercihin söz konusu olamayacağını, bu durumun da demokratik anlayışla bağdaşmadığı vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bu referanduma katılacak ve referandumda ‘hayır’ oyu kullanacağız” 10 Aralık Hareketi sözcüsü Prof. Dr. Burhan Şenatalar da yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı krizi üzerine alelacele gündeme getirilen referandumun, demokrasi kültüründen ve katılım anlayışından uzak olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltılması öngörülen referandumda, öte yandan da başkanlık ya da yarı başkanlık rejimlerinde görülen bir yöntemle cumhurbaşkanını halkın seçmesinin “kendi içinde çelişkili” olduğunu belirten Şenatalar, “Türkiye koşullarında ve yeni anayasada cumhurbaşkanının yetkilerini azaltma yönünde yapılması öngörülen değişiklikler çerçevesinde, cumhurbaşkanını halkın seçmesi anlamsız ve gereksizdir. Tipik bir popülizm örneğidir. Demokrasiye duyarlı seçmenleri sandığa gitmeye ve ‘hayır’ demeye çağırıyoruz” görüşlerine yer verdi. Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Genel Başkanı Şükrü Boyraz ise referandumun günübirlik politikaların aracı haline getirildiğini vurgulayarak yurttaşlara hayır oyu kullanma çağrısında bulundu. “www. bizkackisiyiz.com” sitesi ise “referanduma” katılmayın çağrısı yaptı. Bunun başkanlık sisteminin ilk adımı olacağı ve bundan sonraki olası senaryoların bir bir gündeme geleceği kaydedildi. Gazeteci Tuncay Özkan da “Biz rejimimizin değişmemesi için böyle bir referandumun karşısındayız. Yurttaşlarımızı referanduma katılmamaya çağırıyorum” dedi. Koç’un İnşaat Mühendisleri Odası’nda düzenlediği basın toplantısına milletvekilleri Ali Topuz, Şinasi Öktem, Bayram Meral, Ali Arslan, Fatih Atay ve Yaşar Ağyüz ile eski milletvekilleri katıldı. (Fotoğraf:AA) cak kurultayı büyük önem taşıyor. Halkımızla birlikte ilericiliğimizle, demokratlığımızla, sivil ve solcu duruşumuzla CHP’yi demokratikleştirmek, güçlendirmek ve iktidar yapmak için yola çıkıyoruz” mesajı verdi. “Parti içi yükselmelerde genel başkana bağlılığı değil, niteliği, yeterliliği ve parti emeğini esas alacağız. Değişik nedenlerle CHP’den dışlanmış tüm sosyal demokratlarla yeniden CHP çatısı altında kucaklaşarak CHP’de birlik, solda birlik temel hedefimizdir” dedi. Koç, konuşmasının sonunda partililere ve yurttaşlara şöyle seslendi: “Yola çıkarken halkımıza bir çağrı yapmak istiyorum: Geleceğe umutla bakmak isteyen herkesi; çağdaşlaşma sürecini hızlandırmak için, hukuk devletini ve sosyal devleti egemen kılmak için, Türkiye’yi ekonomisiyle küresel güç yapmak için, sosyal devleti güçlendirmek için, gençlerimizi daha iyi eğitmek için, işsizliği, yolsuzluğu ve yoksulluğu yok etmek için, AB’ye tam üyeliği gerçekleştirmek için, doğayı ve çevreyi korumak için, bizimle el ele vererek CHP’nin yenileşmesine destek olmaya, Türkiye’yi adalet, özgürlük, eşitlik, dayanışma, demokrasi ve barış içinde yaşayacağımız umut dolu bir geleceğe hep birlikte taşımaya çağırıyoruz.” Bilgehan ‘karar’ verecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Gülsün Bilgehan, bugün bazı il başkanları ve görevden alınan örgüt temsilcileriyle bir araya gelecek. Eski CHP İl Başkanları imzasıyla yapılan yazılı açıklamaya göre, Bilgehan, bugün TMMOB Genel Merkezi’nde halen görevde bulunan bazı il başkanları ile daha önce görevden alınan eski il başkanları ve örgüt temsilcilerinin bulunacağı toplantıya katılacak. Açıklamada toplantıya, Altan Öymen, Cezmi Kartay, Hasan Fehmi Güneş, Erol Tuncer, Fikri Sağlar ve Abdülkadir Ateş ile bazı PM üyeleri ve eski milletvekillerinin de katılacakları bildirildi. ‘Soldan uzaklaşıldı’ Koç, “CHP’de dinamizm ve devrimci ruhun kaybolduğunu, sol ideolojiden uzaklışıldığını” söylerken de, “sağa açılma gibi büyük bir çaresizlik içine sürüklenilmesi”ni de eleştirdi. Koç, “Sorunların çözüm adresi CHP’dir. CHP, Atatürk ilke ve devrimlerinden güç alarak, devrimci, ilerici, laik, sivil, demokrat ve sol kimliği, emekten yana tavrı, ekonomik ve siyasal, sosyal önermeleriyle kendini yenileyecektir. Parti içi demokrasi olmadan ülkede demokrasi olmaz. Parti içi demokrasiyi yaşama geçirecek bir demokratik tüzük öneriyoruz” dedi. Koç, “temel ilkeleri esas alarak parti programını, değişen yurt ve dünya koşullarına göre yenileyeceklerini” bildirdi. Koç, asirmen?cumhuriyet.com.tr BÜYÜKELÇİ ŞENSOY UYARDI Tasarıyla tazminat gündeme gelebilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilen Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tasarının ABD’de kabul edilmesi halinde bunun başka ülke parlamentolarına emsal teşkil edeceğini belirtti. TBMM Dışişleri Komisyonu’nda tasarıya ilişkin bilgi veren Şensoy, “Benzeri kararlar, AB üyesi ülke parlamentolarından çok daha kolay geçer. Daha fazla ileriye gitmeden bu konuda bir çıkış yolu bulunmalı. Aksi takdirde, Ermeni diasporasına çok önemli kozlar verilir. Konuyu BM’ye götürebilir, tazminat ve toprak gibi farklı taleplerde bulunabilirler’’ dedi. Türkiye’nin ABD’deki Yahudi lobisini yeniden kazanması gereğine işaret eden Şensoy, geçmişte Yahudilerin Türkiye’ye büyük destek verdiğini anımsattı. ABD kamuoyunda “Türkler birkaç gün konuşup sonra unuturlar’’ izlenimi bulunduğunu belirten Şensoy, bu izlenimin yok edilmesi gerektiğini vurguladı. Tasarı Temsilciler Meclisi’ne gelmeden bazı yaptırımlar uygulanması gerektiğini kaydeden Şensoy, bunun dozajının da iyi ayarlanmasının şart olduğunu söyledi. İstişareler için Türkiye’ye çağrılan Şensoy Pazar günü yeniden ABD’ye dönecek. Ermeni soykırım tasarısının ABD Temsilciler Meclisi’ne gelmesi, Kuzey Irak’a askeri operasyon için hükümete Meclis’te yetki verilmesi gibi çok önemli gelişmeler yaşıyoruz. Bu kararlar ülkemizin geleceğini derinden etkileyecek önemde kararlar. Bu nedenle duyarlık göstermemiz ve enine boyuna tartışmalar yapmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Sağduyuya her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunuyor. İşte tam da bu ortamda AKP yönetimi tarafından artık siyasi açıdan hiçbir anlamı kalmamış bir Cumhurbaşkanlığı referandumuna götürülüyoruz. AKP yönetiminin 22 Temmuz seçimlerinden önce Cumhurbaşkanlığı krizi yaşanırken kendine göre bulduğu bir formül şimdi anlamsız bir seçimi beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanının beş yılda bir seçilmesi çözümü o dönemde AKP için Meclis’te 20 milletvekili olan ANAP’ın desteğini de alabilecek bir çıkış yolu olarak görülmüştü. Boşa Referandum... Cumhurbaşkanının halk tarafından beş yıllığına ve iki kez seçilebilmesi önerisi, Türkiye’nin geleceğini, yönetim biçimini etkileyecek önemde bir formüldür. Pazar günü yapılacak referandumdan “evet” çıkarsa bu öneri bir gerçeklik haline dönüşecektir. Peki bu referandum ne zaman hayata geçecektir? Tam 7 yıl sonra. Yani 7 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında uygulanacak bir kuralı ya da kanunu bugünden doğru dürüst tartışmadan oylamaya sunuyoruz. Daha açıkçası AKP yönetimi daha önce başka koşullarda hazırladığı bir referandumu bugün oylamaya sunmanın anlamı kalmadığı gerçeğini kabul etmedi, diretti ve bu hedefsiz seçim ortaya çıktı. ??? Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi önemli bir sistem değişikliği. Seçilen cumhurbaşkanı kendisini Meclis’e karşı sorumlu hissetmeyecek ve halktan destek aldığını söyleyerek hükümetle yetki çatışmasına girmeyi kendinde hak görebilecektir. Bu ise hükümetcumhurbaşkanı ilişkisini de derinden etkileyecek ve değiştirecektir. Biz biliyoruz ki, Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanının yetkilerini fazla buluyor. Bu yetkilerin azaltılarak, kendi yetkilerinin yani başbakanın yetkilerinin artırılmasını istiyor. Bu konuda değişiklik hazırlığı içinde olduklarını da ifade ediyor. O zaman ne olacak? Halkın oyuna sunularak, halktan yetki alarak seçilecek bir cumhurbaşkanı, daha sonra çıkarılacak bir kanunla ya da anayasa değişikliğiyle kısıtlı yetkilerle karşı karşıya kalacak. Burada ciddi bir sorunun ortaya çıkacağı, “halk iradesi” tartışmasının alevlenebileceği unutulmamalıdır. ??? AKP yönetimi bu referandumda neden ısrar ediyor? Ben ne istersem yaparım, halkı istediğim gibi yönlendirerek sonuçlar elde ederim mi demek istiyor. Çünkü çok tartışmalı bu referandumdan “evet” çıksa bile şu anda bunun bir uygulanırlığı olmayacak. 2014 Ağustos ayına kadar bu kanunun bir hükmü olmayacak. Türkiye’deki yapıyı da etkilemeyecek. 2014 yılına kadar ise en az bir genel seçim daha yapılacak. 5 yıl sonra yapılacak olan seçimlerde kim iktidara gelecek? Gelecek olan parti halkın ne kadar desteğini alacak, bunu şimdiden bilmek mümkün değil. O zaman iktidara gelen parti, AKP’nin hazırladığı ve referanduma sunduğu Cumhurbaşkanlığı konusunu beğen meyip yeniden referandum kararı verebilir. Tam anlamıyla bir anlamsızlıklar yumağı... ??? Kaldı ki, şu anda AKP açısından bakıldığında bile boşuna bir durum söz konusu. AKP kendi istediği cumhurbaşkanını seçtirdi. Bu referandum taslağını hazırladığında cumhurbaşkanı seçiminde bir açmaza girmişti. Biraz da o açmazın çaresizliği içinde böyle bir çıkış yolu bulduğunu sanmıştı. Şimdiki durum nedir? MHP’nin de desteğiyle cumhurbaşkanını seçti, yürürlükteki yasalara göre bu cumhurbaşkanı 7 yıl görev yapacak. O zaman nedir bunun anlamı? Neden Türkiye anlamsız, sonu olmayan bir referandumun içine sürüklendi? Gerçekten merak ediyorum, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu referandumdan ne elde etmek istiyor? Bir açıklasa da biz de rahat etsek... CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear