28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 OCAK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 19 Stockholm Y Y Y Y B B B B Y 16 13 19 16 19 17 18 15 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B S PB PB S B 17 19 16 14 14 12 11 6 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B PB PB S 18 19 6 14 12 12 1 1 4 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, Batı Karadeniz’in batısı ile Eskişehir çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Gece ve sabah saatlerinde yurdun iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis bekleniyor. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra PB Amsterdam Y Brüksel K Paris PB Bonn K Münih K 1 2 1 8 7 2 2 5 6 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 1 K 1 Y 7 K 1 K 2 Y 9 Y 13 Y 18 K 2 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB PB PB PB PB PB A A 9 4 4 14 11 14 3 20 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada gün, 24 Ocak günü “Elimden geleni yaptım. Gerisini siz tamamlayın” diyerek, “çok ileri bir tarihte çok yaşlı olarak” ve “kimseye pek görünmeden ve kimseyi rahatsız etmeden ‘sessizce’ ayrılmayı isteyerek” 67 yaşında yaşama veda eden İsmail Cem... Yeni yılın ilk ayını sevmiyorum ve... Uğur’u, özel yaşamını, savaşan kalemini, “dosta dost, düşmana düşman” karakterini özlüyorum. Son olaylar karşısında, siyasal açıdan “gidişata” karşı koyacağı tavrı, o tavrı yansıtacak yazılarını, her gün gazete dışında birkaç kez telefonla, çoğu zamanlar geceleri evinde ailecek buluşmalarımızı... neşeli saatleri, dertleştiğimiz anları, yeri geldiğinde gazete içinde ve dışındaki yaşamımıza değinen, hiçbir art düşünceye, hesaba dayanmayan konuşmalarımızı... Seni özlüyorum Uğur! ??? İsmail Cem’le TRT Genel Müdürlüğü sırasında Adalet Partisi hükümetine karşı verdiği savaşımdaki görüşmeler... Genç bir yazarın yavaş ama emin adımlarla siyasette yükselişi... TürkYunan ilişkilerinde iyimser havanın esnek doğasının emrettiği, yol gösterdiği biçimde getirdiği yumuşaklık, iyimserlik... ve 2002 seçimlerine giderken Kemal Derviş’in üstelik TV’lerde yayımlanan vaadinden sonra bir günde Cem’i ve arkadaşlarını satıvermesi... Cem; ihaneti, arkadan bıçaklanarak yarı yolda bırakılmayı bir türlü sindiremedi. Kanser illetine yakalandığını öğrendiğim sırada bana hâkim olan bu yargı hiç değişmedi. Derviş’in bir ABD gezisinden sonra birden kurmaya giriştikleri yeni partiyi adeta batmakta olan tekneyi terk eden fareler gibi apar topar bırakıp gitmesi, Cem’in hastalığını ve sonunu hazırladı. Başarılı bir yaşamın ardından gelen bu darbeyi Cem, açıktan tartışabilse, ihaneti açıklayabilseydi eğer, belki de yaşadıklarının tetiklediği pusudaki kanser kapısını çalmayacaktı. Fakat ne çare, efendi, çelebi kişiliği ihaneti tartışmasını engelledi. ??? Uğur muhafazakâr sıfatını örtü yapan AKP iktidarının laik Cumhuriyet’e karşı, laiklik ilkesinin içini boşaltan uygulamalarını değerlendirir ve inanılmaz bir savaşım gücüyle, belgeler bularak, kimilerini konuşmaya zorlayarak gündem yaratan çarpıcı yazılar, yazı dizileri hazırlardı. Bugün Uğur’un özelliklerine erişen tek bir gazeteci yok. Dün gazetelere bakıyorum, manşetlerde örneğin RTE’nin “Elden ayaktan düşene kadar koltuğa yapışmam. Cumhurbaşkanı bu Meclis’te ‘bal gibi’ seçilir” diye özetlenen sözlerini Uğur’un yaşasaydı bugün Cumhuriyet’teki köşesinde alaya alarak, ama gerçekleri de yüzüne vurarak irdeleyeceğini hayal ediyorum. RTE elden ayaktan düşene kadar koltuğa yapışmayacağını söylerken, elbette kendi gerçeğini açığa vuruyor. İmamlıktan belediye başkanlığına, oradan parti liderliğine ve ana muhalefetin himmetiyle milletvekilliğine ve başbakanlığa yükselen... kelepir 2002 seçimleri sonunda tek başına iktidara geldikten sonra gözünü Çankaya’ya diken ve... 350 AKP oyuyla cumhurbaşkanı seçilirse... bre insaf! Sanki büyük fedakârlık yapıyor. Cumhurbaşkanı olduktan ve günü geldiğinde orayı da bıraktıktan sonra... “gençlerin önünü açacağını”... söylüyor. Elbette Çankaya Köşkü son durak. Daha yükseği yok. Daha ne isteyebilir? Bir zamanların ünlü deli doktoru diye ünlenen Dr. Mazhar Osman’a, “Öğrenciniz Fahrettin Kerim Gökay İstanbul’a vali oldu” demişler. “Olur”, demiş. “Gökay milletvekili oldu”. “Olur”, demiş. “Gökay bakan oldu”. “Olur”, demiş. “Gökay Cumhurbaşkanı olacak” demişler. “Olur”, demiş, “Ammma” diye eklemiş: “Bir gün Allah oldum diyecek. O zaman bana getirecekler!” Kimse anlam çıkarmasın fıkradan. Şu ölümlü dünyada öylesine bir fıkra işte. Orgeneral Başbuğ, Ada’nın güneyindeki silahlanma faaliyetlerine dikkat çekti GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Rumlar iyi niyetli değil’ GİRNE (AA) Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, AB’nin referandum öncesi Rum kesimini üyeliğe kabul etmesiyle “tarafsızlığını tamamen, yaptırım gücünü de büyük ölçüde yitirdiğini’’ açıkladı. Rum kesimindeki silahlanmaya dikkat çeken Orgeneral Başbuğ, Kıbrıs sorununun çözüm yerinin BM olduğunu vurguladı. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) Komutanlığı’nın düzenlediği, “Barış 2007 Plan Semineri”ne katılmak ve askeri birliklerde denetlemelerde bulunmak üzere pazartesi günü KKTC’ye gelen Orgeneral Başbuğ, dün adadan ayrılmadan önce KTBK’de basın açıklaması yaptı. Kıbrıs’a geliş amacının seminer ve denetleme olduğuna işaret eden Orgeneral Başbuğ, ziyaretin başka amaçlarla ilişkilendirilmemesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs’ta çözümün, BM çerçevesinde, kapsamlı, adil ve kalıcı olması gerektiğini belirten Başbuğ, Avrupa Birliği’nin (AB), Kıbrıs Rum yönetimin AB üyeliğinin 24 Nisan referandumundan yaklaşık bir yıl önce 16 Nisan 2003’te Atina’da imzalanmasıyla Kıbrıs konusunda “tarafsızlığını tamamen, yaptırım gücünü de büyük ölçüde yitirdiğini’’ söyledi. ‘Güven kaybı var’ Orgeneral İlker Başbuğ, Kıbrıs Rum Milli Muhafız Ordusu’nun son zamanlarda artan silahlanma faaliyetlerine de dikkat çekerek “Bizim tespitlerimiz, silahlanma faaliyetlerinde oldukça ciddi artışların olduğu noktasındadır. Bu açıdan Kıbrıs Türk halkının haklı nedenlerle Kıbrıs Rum tarafına karşı güven duymaması, duyamaması, gerçekten üzerinde durulması ge İlker Başbuğ. reken en önemli noktalardan birisidir. Bugün dünyada buna benzer birçok olaylar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. En canlı devam eden örneği ise maalesef Irak’ta görülüyor” diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, Rumların Annan Planı’na yüzde 76 oranında “hayır” demesinin de Rumların Kıbrıslı Türkler için iyi niyetli olmadığını gösterdiğini belirtti. Başbuğ, şu görüşleri dile getirdi: “Çözüm çalışmalarında, özellikle, iki kesimlilik, Garanti ve İttifak antlaşmalarının delinmeden ve sulandırılmadan korunmasını hiçbir zaman unutmamamız lazım. Eğer bu hususlarda hata yapılırsa, bu hususlara gerekli dikkat verilmezse, kanaatimizce Kıbrıs Türk halkının geleceği ipotek altına alınabilir. Bu, geçmişten alınması gereken, bizce en büyük derstir” dedi. YASAYA KISMİ İPTAL Belediyeler anaokulu açamayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, CHP’nin istemiyle açılan davada, belediyelerin anaokulu açabileceğine ilişkin yasa hükmünü iptal etti. Anayasa Mahkemesi, Belediye Yasası’nın 14. maddesinin, birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Okulöncesi eğitim kurumları açabilir” ibaresi ile ikinci fıkrasını iptal etti. Ayrıca, Anakent Belediyesi Yasası’nın, anakent belediye başkanının görev ve yetkilerini düzenleyen maddesindeki “gerektiğinde görev ve yetkilerinden bir veya birkaçını ilçe veya ilk kademe belediye başkanına devredebileceği” hükmünün yürürlüğü de durduruldu. Anayasa Mahkemesi, anakent belediyesinin giderlerini düzenleyen 24. maddenin (n) bendini de iptal etti. Söz konusu bentte, anakent belediyesinin giderleri arasında, “Kamu yararı görülen konularda yurtiçi ve yurtdışı kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve diğer proje giderleri” de sayılıyordu. Erdoğan ve Baykal büyükelçilerle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bazı ülkelerin büyükelçileriyle Ankara’da ayrı düzenlenen yemekli toplantıda bir araya geldi. Başbakan Erdoğan,AB büyükelçilerini Başbakanlık binasında düzenlenen yemekli toplantıda kabul etti. Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada,AB’nin ortak müzakere pozisyonu oluşturmasını beklediklerini belirtti.Toplantıda,Türkçe konuşan AB Dönem Başkanı Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Hrant Dink’in barışçı bir şekilde uğurlanmasının tüm dünyayı etkilediğine dikkat çekerek 301. maddenin değiştirilmesine ivme kazandırılması mesajı verdi. CHP lideri Baykal ise Avustralya’nın Ankara büyükelçisinin konutunda düzenlenen, aralarında İngiltere, İsrail, Japonya ve Almanya’nın da bulunduğu bazı ülke büyükelçileriyle yemekli toplantıda bir araya geldi. (AA) ‘Kuzeyde istediğiniz her şeyi yapacağım. Bunun karşılığında siz de Irak’ın ortasında ve güneyinde benim istediğim her şeyi yapacaksınız.’ İkili buna evet dedi. Plan başladı, yürüyor. ABD, Irak’ın tepesinde gibi görünecek kukla bir cumhurbaşkanı arıyor, Talabani ‘Beeen’ diyor. ABD, Irak’ın ortasında ve güneyinde kendi askerlerini direnişçilere karşı koruyacak asker arıyor. Barzani ‘Beeen’ diyor... ABD, Irak’ın işgalini meşru gösterecek iç destek arıyor. Her ikisi de ‘Biiiz’ diyor! ABD, işgali böylesine benimsemiş bir ikiliyi kırar mı? Elbette kırmaz... İkili, kuzeyde devlet istiyor. ABD ‘Azzz sonra’ diyor. İkili petrol gelirinden kalıcı bir aslan payı istiyor, ABD ‘Şimdilik şununla yetinin, devamı azzz sonra’ diyor. İkili Kerkük’ün kendilerine verilmesini istiyor, ABD ‘Hazırla altyapıyı, yap referandumu, verdim gitti’ diyor. Sanki babasının Teksas çiftliğinden mal bağışlıyor! Diye diye geldik 2007’ye... ??? Türkiye de 2004’ten beri gidişin farkında, arada bir çıkışıyor: ‘Irak’ın toprak bütünlüğü bizim için çok önemlidir... Hele hele Kerkük’te oldubittiyi kabul etmeyiz. Ona göre...’ İkili Türkiye’ye soruyor: ‘Kabul etmezsen ne olur?’ Erdoğan bir yandan Gül öte yandan yanıtlıyor: ‘Fena olur!’ İkili ABD’ye danışıyor: ‘Gerçekten öyle mi, fena mı olur?’ ABD gazı veriyor: ‘Türkiye ile biraz dalga geçseniz, küçümseseniz fena mı olur?’ İkili, emrin olur deyip demeci yapıştırıyor: ‘Türkiye’yi ciddiye almıyoruz... Erdoğan bizi ilgilendirmiyor. Kerkük’le ilgili söyledikleri umurumuzda bile değil...’ Gündemde Kerkük kimin şehri, bir Kürt şehri mi, Türkmen şehri mi, yoksa tüm Iraklıların ortak şehri mi sorusu var ama, gerçek durumu şöyle özetleyebiliriz: Kerkük bir Amerikan şehri... ABD, kendi adına kenti kimin yöneteceğine karar vermeye çalışıyor. Zira ABD için Kerkük’ün önemi şehrin üstünde değil, altında yatıyor! Irak petrollerinin üçte biri orada. Şu aşamada en iyi çözüm ikilinin ağzına bir parmak bal çalmak. ??? Bu ortamda Türkiye ne yapabilir? Soruya yanıt vermeden önce ne yapmaması gerektiğini vurgulayalım: Yapamayacağı şeyleri söylememeli! ‘Çok fena olur’, ‘Çok hassasız’, ‘Bizim için kırmızı çizgidir’ gibi sözlerin de bir anlamı kalmadığına göre, Türkiye’nin tek başına bir PKK politikası, tek başına bir Kerkük politikası, tek başına bir Türkmen politikası çizmeye çalışmak yerine, başlı başına bir Irak ve komşular politikası oluşturabilmesi gerekiyor. Öncelikle PKK konusunu, bir terör sorunu olarak her şeyin dışında değerlendirmesi ama, Amerika’ya da havale etmemesi gerekiyor. Terör sorununun çözümü Irak’a girip operasyon düzenlemeyle de özdeş değil. Her şeyden önce içimizdeki bir durum. Kerkük’te sınır ötesi operasyon düzenleyerek yapılabilecek bir şey yok. Kimi zamane gazetelerinde ABD ile Türkiye’nin eşzamanlı operasyon düzenleyebileceği yazılıp çiziliyor. ABD, Türkiye’ye böyle bir fırsat verecekse öncelikle şunu bilmek gerekir: Bunu, Türkiye’nin istemlerinin yerine gelmesi için değil, kendi sorunlarının çözümü için yapar! ankcum?cumhuriyet.com.tr Öğrencilerin karne heyecanı Uzmanlar karne notları iyi olmayan öğrencilerin ailelerine ‘Çocuklarınıza sert davranmayın, cezalandırmayın, anlayışla yaklaşın’ uyarısında bulunuyor MEHLİKA AKGÜN Emniyet müdürleri bildiri ile uyaracak Haber Merkezi Ankara’da toplanan 81 ilin emniyet müdürünün, sorunlarına çözüm bulunması için bugün “muhtıra gibi bildiri’’ yayımlayacağı ileri sürüldü. Hürriyet gazetesinin internet sitesinde yer alan Saygı Öztürk’ün haberine göre, polise dönük saldırılarda büyük artış olduğu, saldırganların da serbest bırakıldığı vurgulanarak “Polisi sokağa çıkaramıyoruz’’ uyarısı yapılacak. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda, oluşturulan komisyonlar da yasal, idari, ekonomik ve mevcut sorunlara ilişkin raporlar hazırladı. Raporların bugün yayımlanması beklenen bildiride yer alacağı belirtildi. Polise yönelik saldırılar konusunda örnekler veren ve her ilde benzer olayların meydana gelmesinden yakınan emniyet müdürleri, bazı illerde cumhuriyet başsavcılarının kendileriyle ilgili rapor vermesini de eleştirdi. Müdürler, başta maaşları olmak üzere özlük hakları konularında da şikâyetlerini dile getirdiler. Gecekonduda Yaşam İsmail ÇETİNKAYA ? Baştarafı 2. Sayfada Adını soruyorum; “Söylemesem olmaz mı?” diyor. Merak edip adını niçin söylemediğini soruyorum; aldığım yanıt hayli düşündürücü: “Ağabey, bu yazıyı işveren okursa beni hemen kapının önüne koyar. Bak kış geldi, daha evime odun kömür bile alamadım. İşsiz kalırsam bu zamanda bir daha nereden iş bulabilirim ki?” İçim parçalanıyor. (…) Verecek yanıt bulamıyorum… Sohbet ilerliyor, yerel yönetimler de eleştirilerden payını alıyor. Sabahları toplu taşıma araçlarının duraklara saatinde gelmediğini, bir önceki duraklardan dolu geldiği için durmadıklarını, giderek artan bu aksamaları mahalle muhtarlarına ve belediye yetkililerine ilettiklerini, sorunlarına çözüm getirilmediğini, bu sebepten işlerine geç kaldıklarını anlatıyorlar bir çırpıda. Sabah ve akşam saatlerinde İzmir’den Karşıyaka’ya giden altın yolun trafik yoğunluğuna bir türlü çözüm bulunamadığından yakınıp “Evimizden işimize yaklaşık bir saatte gidip geliyoruz” diyorlar. Bugünlerde TEDAŞ’ın bakım ve onarım çalışmaları, Nafiz Gürman ve Gümüşpala mahallelerinde sürüyor. Soğukların da gelmesiyle, klimaların ve benzeri elektrikle çalışan aletlerin çalışmaması vatandaşları zorda bırakmış. Çalışmalar bazen sekiz saat, bazen de on saati buluyor diye dert yanıyorlar. Hükümetin ekonomi politikası ve yerel yönetimlerin hizmetlerinin sonucu.. daha doğrusu sonuçsuzluğu ve çözümsüzlüğü en çok buralarda hissediliyor... 2006 2007 EğitimÖğretim yılının ilk dönemi bugün ilköğretim ve ortaöğretim okullarında okuyan yaklaşık 14 milyon öğrencinin karne almasıyla sona erecek. Başarının ölçütünün karne notları olmadığına dikkat çeken uzmanlar, ailelerin çocuklarına destek olmalarını ve onlara anlayışla yaklaşmalarını önerdi. Milli Eğitim Bakanlığı da öğrencilere karnelerle birlikte, velilerine iletmeleri için birer mektup dağıtacak. Yeni müfredat hakkında bilgi verilen mektupta, velilerden çocuklarına güvenip, onların gelişmelerini takip etmele ri ve öğretmenleriyle sürekli iletişim kurmaları istenecek. 2 sayfalık mektubun son bölümünde ise geleceğe güvenle bakabilmenin çocukların aldığı eğitim kalitesine bağlı olarak gerçekleştiği ve velinin içinde yer almadığı bir eğitim sisteminin düşünülemeyeceği açıklaması yer alacak. Nedenleri araştırın Uzman psikolog Emin Dönmez toplumda karnenin, öğrencilerin tutum ve davranışlarını, başarı ve başarısızlıklarını gösteren bir çizelge olarak düşünüldüğünü belirterek çocukların notlarına göre değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Özellikle öğret menlerin ve ailelerin çocuklara bilinçli bir şekilde yaklaşması gerektiğini dile getiren Dönmez, “Öğretmenlerin ve ailelerin, karnenin çocuklar için ne kadar büyük bir anlam taşıdığını bilerek davranması gerekiyor. Eğer çocuk başarısızsa yapılması gereken onun başarısızlığının nedenlerini araştırmak ve çözüm yolları için çaba göstermektir. Bu çaba okul, aile ve çocuk üçgeni içerisinde olmalı” dedi. Dönmez, birçok öğrenci için karnesindeki notlardan ziyade anne babasının ne düşüneceğinin daha önemli olduğuna dikkat çekerek, “Burada anne babanın tutum ve davranışları çok önemlidir. Dikkatsizce söylenen bir söz veya uygun olmayan bir davranış, çocuğun kendisini veya ailesini riske sokacak, hatta dönüşü olmayan sonuçlara sebebiyet verebilir. Baskı yaparsak, sert davranırsak, elinden bazı şeyleri alırsak daha ciddiye alırlar ve başarılı olurlar diye düşünmek yanlıştır” dedi. Çocuğunuzu aşağılamayın Istanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nahit Motavalli Mukaddes de, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından velilere hazırlanan mektubun olumlu bir gelişme olduğunu ancak ailelerin bunu anlamasının zaman alacağını dile getirdi. Başarının çok önemsendiği bir neslin yetiştiğini belirten Mukaddes, “Çocukların okul notları başarının derecesi olarak görülüyor. Ne yazık ki ezberci bir eğitim anlayışı hâkim olduğu için onların yaratıcılıkları göz ardı ediliyor” yorumunu yaptı. Prof. Dr. Mukaddes, “ Çocuğun notları kötüyse değişim için biraz daha gayret etmesi ve çalışması gerekir. Aileler, bu süreçte çocuklarına destek olmalılar, onlara anlayışla yaklaşmalılar” dedi. ‘ÇELİK BAŞARISIZ, TASDİKNAME ALACAK’ 10 bin öğretmen ataması için başvurular haftaya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 10 bin kadroya yapacağı öğretmen atamalarına ilişkin başvuru takvimini belirledi. Buna göre eğitimciler, 17 Şubat tarihleri arasında başvuruda bulunacak. İlk atama, açıktan atama ve açıktan ilk atama yoluyla 10 bin kadroya toplam 28 branştan öğretmen alınacak. En fazla İngilizce ve sınıf öğretmenlikleri ile ilköğretim matematik branşlarından öğretmen alınacak. Başvurulara ilişkin bilgilere, MEB’in “http://personel.meb.gov.tr” internet adresinde daha sonra yayımlanacak kılavuzda yer verilecek. E ğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitimİş) Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik için hazırlanan temsili karneyi açıkladı. “Eğitimde fırsat eşitliği sağlama’’, “öğretmen açığının kapatılması’’, “kalabalık sınıflara son verme’’ derslerinden Çelik’in “0’’not aldığını belirten Adıbelli, “Sayın bakan 4 Kasım 2007’de tasdiknamesini alarak uzaklaştırılacaktır’’ dedi. (AA) CUMHURİYET 19 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear