14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 ARALIK 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Acarkent ve Acaristanbul tartışmaları yeni iddialarla birlikte gündeme damgasını vurmaya devam ediyor Erdoğan, Acarkent’e niye geldi? MİYASE İLKNUR carkent son zamanlarda alışık olmadığı türden ziyaretçileri konuk ediyor. İki ay önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Maliye Bakanı Unakıtan sivil bir araçla Acarkent’e gelerek görüşmelerde bulunuyor. Bizim aldığımız bilgilere göre İsmet Acar’la iki saate yakın görüşüyorlar. Konu, Acaristan. İsmet Acar, Başbakan ve Maliye Bakanı’nın Acarkent’e geldiğini doğruluyor ancak kendisiyle görüşüldüğü bilgisini yalanlıyor. Erdoğan ve Unakıtan sivil araçla Acarkent’e niçin geldi ve kiminle görüştü acaba? Acar’ın dediği gibi bir milletvekiliyle mi, Cüppeli Ahmet Hoca’yla mı, yoksa İsmet Acar’la mı? Bu arada geçtiğimiz günlerde belediye yetkilileri de Acarkentlilerin konuğu oldu. Site sakinlerinin tarikat bağlantılı olmakla itham ettiği ve sitede olmasına pek de sıcak bakmadıkları Dost Koleji’ndeki toplantıda site sakinleri ile belediye yöneticileri arasında sert tartışmalar yaşandığı söyleniyor. Belediyecilerin “Burada cami de yok” sözlerine tepki gösteren site sakinleri cami istemediklerini belirtince belediyeciler “Leşinizi nerden kaldıracaksınız?” diyor. Bunun üzerine toplantıda karşılıklı atışmalar yaşanıyor. Acarkent’in son konuklarından biri de bizdik. İsmet Acar’la söyleşimizin kalanını bugün yayımlıyoruz. Ancak dünkü sayfamızda teknik bir hata nedeniyle soru ve cevapların sırası karıştığından o bölümleri yeniden yayımlamak zorunda kaldığımızı belirtir özür dileriz. Sizi kollama ve kayırma iddiasıyla bir sürü bürokratın başı yandı. Bürokratların, hakkında soruşturmalar, davalar açıldı, görev yerleri değiştirildi. Neden peki? Acar: Bunu söyleyen kim? Yedi yıl benim şirketlerimde çalışıp zimmetine para geçiren, yapan, hem bizde çalışıp hem de aynı zamanda devletten maaş alıp emekli olan Ahmet Başer. Peki siz devlette çalışan birine aynı dönemde şirketinizde iş vererek suç ortağı olmuyor musunuz? Acar: Hayır. Ahmet Başer’in benimle ilgili yaptığı iddiaların tamamının yalan olduğu yargının verdiği kararla da kesinleşmiştir. Bu şahsın 2005 yılında savcılığa yaptığı suç duyurusu sonucunda benim aleyhimde sulh mahkemesinde dava açıldı ve iddiaların doğru olmadığı mahkeme kararında belirtildiği gibi Yargıtay’ca da onaylanmıştır. Benim yüzümden ne bir savcı tayin edilmiş, ne bir hâkim tayin edilmiş. O dönemin başsavcısı 9 sene Beykoz’da kalmış, görev süresi dolmuş başka ilçeye gitmiştir. A ? İki ay önce Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Unakıtan’ın sivil araçla Acarkent’e gitmesi kafalarda soru işareti oluşturdu. İddialara göre, Başbakan ve Maliye Bakanı, İsmet Acar’la Acaristanbul’u görüşmüşlerdi. Ancak İsmet Acar, Erdoğan ve Unakıtan’ın Acarkent’e gelmesini doğrularken kendisi ile görüştükleri iddiasını yalanladı. BAKANLARI SUÇLADI ‘Bu, yargıya müdahaledir’ B u dönemde neden üzerinize gelindi? Acar: SİT kurulu kararlarına kamu ve tüzelkişiliklerin uyma zorunluluğu var. Ayrıca kesin izin için belgelerim tamam. Zımnen verilmiş sayılır. Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler de bu karara göre ruhsat verdi. Bu konu yargıya intikal ettiğine göre artık konuşmamalıyız. Ben susuyorum ancak hem Orman Bakanı hem de Adalet Bakanı konuşuyor. Bu, yargıyı etkilemez mi? Adalet Bakanı’nın konuşması ibret ve hayret vericidir. Anayasanın 138’inci maddesi alenen ihlal edilmiştir. Sayın Orman Bakanı eski bir müdür muavininin evrak sakladığını, hakkında soruşturma açıldığını ve bu müdür muavininin sonradan bizim şirketimizde çalıştığını söylüyor. Kesinlikle Niyazi Kurtuluş adlı bu kişi bizde çalışmamıştır. Bunu ispat edene yine o söylediğim taahütlerim geçerlidir. Ama şunu karıştırmayalım. Niyazi Kurtuluş emekli olduktan sonra Sarıyer’de benim yaptığım Uyum Sitesi’nde kiracı olarak oturmuş. Site sakinleri de onu site yönetimine getirmişler. Bir süre görev yapmış. Site yönetiminin benimle ne ilgisi var. Niye bu dönemde üzerime gelindi? 18 yıl süre içinde bu kadar belediye başkanları bu kadar bakanlar geldi geçti. Kıyamet kadar raporlar oluştu. Sayın Orman Bakanı 4 yıldan beri görevde. Kaldı ki, Acarkent’le sayın bakanın uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Bu süreçte gündem değiştirmek için mi, yanlış bilgilendirildiği için mi, Acarkent ve Beykoz Konakları’nda oturanları hedef alarak fakirlik edebiyatı yapmak için mi bilmiyorum. Sayın bakan beni bağışlasın, basın özel şahıslara ait 9 bin küsur hektar tapulu mülkten bizimki sadece 455 hektardır. Devlet ormanlarından orman görevlilerin görevini yapmamasından kaynaklanan 2 B ile orman köylerini bıraktılar rant olan yerler çıkarıldı. Ben asla yapılanın yıkılmasını taraftar değilim. Önemli olan onu yaptırmamaktır. Sayın bakanın yaptığı akıl işi değil, mantık işi değil. Televizyon televizyon dolaştı. Biz Türkiye’nin 500’üne değil 1000’ine bile giremeyen bir şirketiz. Mütevazı bir şirketiz. Bizi niye hedef seçiyorlar anlamış değilim. ‘VERGİ İNCELEMESİNE ALINDIM’ Acarlar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Acar, mütevazı bir şirket olduklarını belirterek “Üzerimize neden geldiklerini anlamıyorum” dedi. Bu, çekilişten araba çıkarttığınız savcı mı? Acar: Olur mu öyle şey? Bu savcıyı hayatımda bir defa gördüm. 2001 ya da 2002’de bizde yılbaşı balosu düzenlendi. Bu baloya Beykoz’un tüm kamu bürokratları davetliydi. Biz o gün baloya katılan 200 civarındaki insana bilet dağıttık. Biz aynı zamanda Volkswagen bayisiyiz, bir tane Polo araba koyduk ve çekiliş yapıldı, büyük bir tesadüf sonucu benimle hiç tanışıklığı olmayan Cavit Bey’e araba çıktı. Bununla ilgili de o Ahmet Başer, Adalet Bakanlığı’na 1.5 yıl evvel tüm şikâyetlerini yaptı. Soruşturma yapıldı ve yasadışı bir şey olmadığı ortaya çıktı. Çekilişi noter mi yaptı, yoksa İzmir torba işi mi yaptınız? Acar: Yok, noter yapmadı ordaki bir kişi yaptı. Tesadüfen çıktı. Ama bu savcının Kadıköy’e tayini kendi talebiydi. Bir diğer savcının oğlunu da İtalya’ya dil kursuna yollamışsınız? Acar: Böyle bir şey olabilir mi? Beykoz Başsavcısı Cengiz Bey’in oğlu üniversiteyi bitirmiş. Dört aylığına İtalya’ya gitmek istiyor. Aynı zamanda çalışmak için bir iş bulunabilir mi gayreti içinde. Ahmet Başer de bizim peyzaj bölümünün genel müdürü. Savcı bana telefon edince fidan alımı için İtalya’ya gidip gelen Başer’e söyledim. Ahmet Başer ordakilerle görüşüp böyle bir iş temin edemedi. Olay bundan ibarettir. Sayın savcı sonra çocuğunu nasıl gönderdi ben bilmiyorum. Savcı niye sizden böyle bir yardım istiyor? Acar: Nedenini anlattım. Adam bizim peyzaj şirketimin İtalya ile iş bağlantıları olduğunu biliyor. Nerden biliyormuş allahaşkına? Ben sizin peyzaj şirketinizi biliyorum, ama hangi ülke ile iş yaptığınızı nerden bileyim? Acar: Yahu ben bunların hepsini tanırım. Yani benim Beykoz’daki bürokratları tanımamda bir mahzur mu var? Acarlar Şirketi’nin yöneticisi olan benim, Beykoz’daki bürokratların yanına zaman zaman gidip çay içmesinde bir mahzur mu var? Konu yargı tarafından araştırılmış kimse de suçlanmamıştır. İsmet Acar’ın bir tane savcıya çekilişten araba çıkartma aczine düştüğünü nasıl düşünebiliyorsunuz? ‘HABERLER GERÇEĞİ YANSITMIYOR’ Ben bağlarsam işi yukarıdan bağlarım mı demek istiyorsunuz? Acar: Öyle işim olmaz hiç. Niçin böyle bir şey yapılabilir? Onunla bir işiniz olur, bir davanız olur da böyle bir iddia ortaya atabilirsiniz. Adamcağızın ömrümde odasına girmedim. Yazılı ve görsel basında günlerdir hak etmediğim saldırılara maruz kalıyorum. Bu konuda resen Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma açtı. Sayın Bakan Pepe, herhalde yanlış bilgilendirmeden dolayı BütçePlan Komisyonu’nda söylediği sözleri, manşetlere “İşte devletin gi demediği site Acaristanbul”, “Acaristan Silahlı Kuvvetleri”, “Silah zoruyla talan” başlıklarıyla çıkmasıyla ilgili yapılan soruşturmada 30 Kasım 2006’da verilen kararda gerek orman görevlilerinin gerekse belediye görevlilerinin hiçbir mukavemetle karşılaşmadıkları, tam tersine hoşgörü ve kolaylık gösterildiği, açıkça belirtilmiştir. Basının kaynağı bakanın sözleri. Koskoca TC’nin bakanı. Yalan mı söyledi? Acar: Ben sayın bakanın yanlış bilgilendirmeden dolayı bu sözleri söylediğini düşünüyorum. Sayın bakana düşen, “Bana yanlış bilgi verildi. Yanlış beyanda bulundum” demesidir. Bakandan özür beklemiyorum, ama bir düzeltme bekliyorum. Birilerinin suçlanabilmesi için ortada bir suçun olması gerekmez mi? Suç eğer bu yasanın olmasıysa, o yasayı hazırlama suçu da Orman Bakanlığı’na ait değildir. Çünkü bu yasalar 1986 ve 87 yılında milletvekilleri önergeleriyle çıktı. İSKİ Ormanı Neden Gözetmiyor? İSKİ Yönetmeliği’nde 1995’te başlatılan oyunlar, imar rantı stanbul’un son 25 çevresindeki villa siteleridir… uğruna “hukukla inatlaşma”nın da belgeseli gibidir… yıldaki hemen tüm 26 Aralık 1995’te kimsenin bilplanları, kuzeydeki su NÂZIM PLANINDAKİ ‘TAKIYYE’ mediği bir gazetede yayımlanan havzaları ile ormanlık yeni yönetmelik, koruma kuşaklakuşağın “birlikte” koSon 25 yılın bu dur durak bilmeyen imar yağrına yeni yapılaşma izinleriyle, runmalarını öngörüyor. masındaki “hukuk dışı” düzenlemelerden biri de havzalara 7 milyon kişinin yerleşÇünkü ormanlar, aynı zamanda havzaların “su kaynakları”nı “İSKİ Yönetmeliği”dir… mesine olanak sağlıyordu. Mimaroluşturan dereler için de “güvence”ler… Dalan’ın yok ettiği 1980 planı, 1989’dan sonralar Odası’nın buna açtığı davada, Bu nedenle kuzeyin bir adı da “kentin akciğerleri”… Mar ki Sözen döneminde yeniden düzenlendi. AkciDanıştay’ın 8 Mayıs 1998 günlü kamara ile Karadeniz arasında kalan metropolün, akciğerlerine ğerlerin korunmasını sürdüren bu plan, siyasi bir rarıyla yürütme durdurulmasına doğru değil, güneydeki Marmara’ya paralel büyümesi kararı zamanlama yanlışıyla “onaylanamadan” 1994 serağmen Erdoğan yönetimi, 14 bundan kaynaklanıyor… çimlerine takıldı. Plan bir aylık ilan sürecindeyAğustos 1998’deki yeni bir yönetİstanbul için “yaşam kaynaklarını tüketmeden gelişme” ken yapılan yerel seçimlerin galibi Recep Tayyip melik değişikliğiyle havzalarda bu anlamına gelen bu temel ilke, ilk kez 1980 Temmuz’unda Ba Edoğan, ilk iş olarak aynı planı geçersiz kıldı ve kez 5 milyon 800 bin kişilik bir imar yındırlık Bakanlığı’nca onaylanan 1/50 bin ölçekolanağı yarattı. Buna karşı açılan davada da İdare li planda gözetildi. ? “İstanbul’un ormanlarındaki ve su havzalarındaki Mahkemesi 1999’da durdurma kararı verince, “huNe var ki 1985’te planlama yetkileri belediyelekukla inatlaşma” sürerek 21 Şubat 2003’te yine re devredilince, dönemin Büyükşehir Belediye Başimar işgallerinden oluşan hukuk dışı yerleşmelerde kanı Bedrettin Dalan’ın ilk imar icraatı bu planı milyonlarca kişinin siyasal eğilimleri hep ‘dincimuhafazakâr’ partilerden “benzer bir yönetmelik” çıkarıldı. İşte bu yönetmeliğe de Mimarlar Odası’nca açıiptal etmek oldu. Dahası, 1960’larda kurulan Nâyana… Bu talanın sadece kenti ve çevreyi değil, Cumhuriyeti ve lan davada yüksek yargı 27 Haziran 2005’te artık zım Plan Bürosu da kapatıldı… Bürodaki “kendemokrasiyi de ‘tehdit’ ettiği; dahası, yasadışı imar rantlarıyla aynı doğrudan “iptal” kararı verince, ormanların ve tin imar belleği” arşivi bile çöpe atılırken, mimartehdidin ‘finans ve örgütlenme kaynağı’nı da yarattığı, acaba ne zaman havzaların “kurtulduğu” sanıldı. Ancak bu kez de larca kurtarılan, İstanbul’un ilk plancılarından ciddiye alınacak?” Kadir Topbaş başkanlığındaki İstanbul BüyükşeProst’un “kendi eliyle çizip boyadığı” 1930’ların hir Belediye Meclisi’nde 12 Mayıs 2006 günü kaSuriçi Planı’nın orijinali, 20 yıldır Mimarlar Odası’nın duvarını süslüyor… “yeniden hazırlanacağını” bildirdi. Bir yıl içinde, su havzala bul edilerek 25 Mayıs 2006 tarihli “Gazete 34” adlı bir ilan gaİstanbul ormanlarının su havzalarıyla birlikte imar yağması rındaki imar kurallarını “İSKİ Yönetmeliği”ne bırakan 1/50 zetesinde yayımlanan yönetmelik, tıpkı öncekiler gibi akciğerlere yeni imar ve yapılaşma olanaklarını sürdürüyor… na açılması da işte böyle başlar. Kentin neden “plansız” bırakıl bin ölçekli plan üretildi. Şimdi, böylesi bir “imar inatlaşması” karşısında artık şu sodığı ise çok geçmeden anlaşılır. İlk hamle olarak Sarıyer’deki Başlangıçta buna itiraz olmadı. Çünkü İSKİ Yönetmeliği zaZekeriyaköy, Uskumruköy, Demirciköy, Bahçeköy gibi orman ten havzaları koruyordu. Ne var ki kısa süre sonra bunda yapı ruyu, sadece İstanbulluların değil herkesin “önemsemesi” geiçi yerlerde villa siteleri için “mevzi planlar” onaylanır. Bunla lan değişiklik, plandaki “Havzalarda yönetmelik geçerlidir” rekiyor: “İstanbul’un ormanlarındaki ve su havzalarındaki ra, 1987’deki Orman Yasası değişiklikleriyle özellikle Beykoz notunun da “tuzak” olduğunu kanıtlıyordu. “Yeni” yönetme imar işgallerinden oluşan hukuk dışı yerleşmelerde milyonbölgesindeki “özel orman talanı” ile şimdi “2B arazileri” ola likle suya en yakın kuşaklar bile imara açılmış; böylece nâzım larca kişinin siyasal eğilimleri hep ‘dincimuhafazakâr’ partilerden yana… Bu talanın sadece kenti ve çevreyi değil, rak gündeme getirilen “orman işgalleri” de eklenince; kentin plan da yağma planına dönüşüvermişti… kuzeyi talan bölgelerine dönüşür. “Plansız projeler”le süren bu Mimarlar Odası’nın işte bu tür “tuzak”lara açtığı davada ise Cumhuriyeti ve demokrasiyi de ‘tehdit’ ettiği; dahası, yasapolitika, Koç Üniversitesi ile Sabancı Üniversitesi gibi “orman yargı, 1/50 bin ölçekte belediyenin değil Bayındırlık Bakanlığı’nın dışı imar rantlarıyla aynı tehdidin ‘finans ve örgütlenme kayda öğrenim” örneklerini de yaratır... yetkili olduğuna karar verince, nâzım plan tümüyle geçersiz kı nağı’nı da yarattığı, acaba ne zaman ciddiye alınacak?” Aynı anlayışın ormanlar ve su havzalarına 2000’lerdeki ilk bü lındı. Ancak yerel yönetim, plan olmasa bile ormanların ve havYARIN: OSMAN PEPE NELER YAPMALI? yük darbesi de Akfırat beldesindeki “Formula1” tesisleri ile zaların işgalini İSKİ Yönetmeliği ile özendirmeye devam etti… İ A carkent ve Acaristanbul tartışmaları yoğunlaşınca vergi takibine alındınız mı? Acar: Evet doğru, geldiler. Vergi denetmenleri geldi. Ama her zaman bu denetlemeler yapıldı. Bu Ahmet Başer’in yaptığı ihbar sonucunda 460 milyon dolar vergi borcu 1 milyar dolar olmuştur diye. Acarkent’in tümünü satsan bu kadar para etmez. 1999’dan 2004’e kadar 40 kez inceleme yapıldı. Şimdi yeniden inceleyecekler. Sayın bakan bizim sicilimizin bozuk olduğunu söyledi. 23 yıllık iş hayatımız boyunca hiçbir kamu ihalesine katılmayan, hiçbir özelleştirme ihalesine katılmayan, devlete karşı yükümlülüklerini bir tek gün aksatmayan, kendi tapulu mülklerinde inşaat yapan, hiçbir ruhsatsız ve iskânı inşaatı olmayan bir işadamıyım. Hâlâ sicilim bozuksa kamuoyunun takdirine bırakıyorum. B undan iki ay kadar önce Başbakan Erdoğan ile Maliye Bakanı Unakıtan Acarkent’e gelip Acaristan konusunda sizinle iki saate yakın görüştü mü? Acar: Acarkent’e geldiği doğru ama benimle görüşme olmadı. Burada oturan bir milletvekiline gelmişler galiba. B aşbakan’ın milletvekilinin ayağına gitmesi biraz manidar. Sizinle görüştüğü yolunda iddialar çok ciddi. Acar: Efendim benimle görüşmediler. Ben de sizin gibi duydum. SÜRECEK CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear