24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Ediboğlu: Yılbaşında uygulanan ulusal marker’da sorunlar var, ama çözüme dönük umutlarımız sürüyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Marker’da belirsizlik sürüyor Ekonomi Servisi Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu, ulusal marker konusundaki sıkıntıları Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ile birlikte çözmek istediklerini belirterek “Geçmişte ağzımız çok yandığı için şimdi sesimizi çıkarıyoruz. Ancak bu sefer cezaların söz konusu olacağını zannetmiyorum’’ dedi. Ediboğlu, 1 Ocak 2007 tarihinde uygulanmaya başlanan ulusal marker’a ilişkin AA’ya yaptığı açıklamada, konuyla ilgili olarak EPDK ile devamlı görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Uygulamada belirsizliklerin halen devam ettiğini, ancak şimdiye kadar bu belirsizlikler karşısında TÜBİTAK’tan kesin bir açıklama gelme Somali Vurgunu El Kaide militanlarının hedef alındığı gerekçesiyle ABD Somali’yi vurdu. Çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği bildirildi. Somali stratejik öneminin yanı sıra zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip. 1991 yılından bu yana krizde olan ülkede, zengin kuzeyin önemli petrol tekelleri, yeni rezerv bulmadan üretime, enerji kaynaklarına el koymuş konumdalar. ABD’nin Somali vurgununun bombardımanlar ve gerekirse işgal olarak devam edeceği bildiriliyor... ABD’nin Somali vurgununa dünya seyirci, medya duyarsız. Bizim büyük medyada, sıradan haber olarak geçiştirildi. ABD’nin Somali’yi hangi uluslarararası hak ve hukuka göre vurduğunun sorgulamasını yapan yok. Emperyalizmin saldırganlığında, içte ve uluslararası ölçekte hesap soracak örgütlülük, güç ortalıkta görülmeyince, yüzsüzlük alıp başını gidiyor. Ar perdesi çatlıyor. Somali’nin siyasi iktidarı ABD bombardıman eylemine, işgal girişimine karşı çıkmıyor. Ne ABD içinden, ne AB’den ne de dünya ölçeğinde başka ülkeler, dahası insan haklarından, uluslararası hukuktan yana bilinen sivil toplum örgütlerinden anlamlı bir karşı çıkış gündeme gelmiyor. Geçmişin sömürgesi Somali’yi, halkını, bugün de umursayan yok.. ??? Tek kutuplu dünyanın, uygarlık(!), demokrasi(!) silahlarıyla oynanan vahşi sömürgecilikte gelinen noktada, evrensel hukuk sadece ve sadece ülke bütünlüklerini, doğal kaynaklarını korumak isteyen ülkelere, dünya tekellerinin çıkarlarına karşı duramayacakları biçimde uygulamanın yöntemleri geliştiriliyor... Çok kaba sonuçları ile ABD’nin 11 Eylül’ü gerekçe, terör düşmanını, zengin kuzey ülkelerinde değil de kendi yerinde, ülkesinde, yatağında vurma gerekçesiyle yaşanan bombardımanlar, işgallere bakalım; Afganistan’ın bedeli ağır olacak dağlık bölgelerine dokunmadan, kuzeygüney hattını açmak üzere gerçekleştirilen işgali bahane, bütün çevre ülkeleri ABD’nin askerleriyle yerleştiği üsler haline getirildi. Tayip Erdoğan’ın Başbakan, AKP’nin iktidar olmasını sağlayan projede, 1. tezkere kazara Meclis’ten dönmeseydi, aynı gerekçelerle gerçekleştirilen Irak işgali sayesinde Türkiye’ye yeni on binlerce ABD askeri yerleşmiş, Güneydoğu başta, sayısız yeni üs merkezi oluşmuş olacaktı. Şimdilerde ABD’nin BOP’u kapsamında, Türkiye’ye biçilen yeni rollerde de farklı tehditler gündemde değil. En hafifiyle İran, olası Suriye bombardımanları için Türkiye’den geçiş, Türkiye üzerinden bombalamalardan söz ediliyor. ??? Ar perdesi çatlamış yeni emperyal siyasetlerde, dünyayı, milyarları daha kolay teslim almanın aracı olarak silah kadar etkin medya gücü kullanılırken yılgınlık, kafa, kavram karmaşası yaratma öne çıkıyor. Öyle olunca da uygar Batı’nın(!) özgür medyasına sızdırılan haberlerle istenen kamuoyları yaratılıyor. Örneğin dalga geçer gibi ABD, İngiltere petrol tekellerinin Irak petrol gelirlerinin yüzde yetmişinin üstüne el koyması yasasının propagandası yapılıyor. Yoksul güney, hele de şimdilik en stratejik enerji kaynakları nedeniyle iç savaş bataklığına sokulmuş ülkelerde, ancak mandacılığı, sömürge olmayı kabul edecek siyasi iktidarların yaşayabileceği imajı yerleştiriliyor. Kukla iktidarlar bulaşıcı hastalık gibi sadece işgal altındaki ülkelerde değil, dünya ölçeğinde çoğalıyorlar. Sadece diktatörlükler olarak değil, sandık demokrasilerinden, turuncu, beyaz karanfil renkli darbelerinin içinden de çıkarılıyorlar. Rıza Şah, Saddam örneklerinde yaşandığı gibi maşa rolünün aksaması halinde başa geleceklerle de bir başka türden korku, terör salınıyor. Saddam’ın uluslararası hukuk ilkelerinin tümü çiğnenerek idam edilişi sadece Irak’ı çok daha kalıcı bir iç savaş batağına, emperyalist işgale bağımlı, istenildiği gibi parçalanacak konuma getirmiş olmuyor. Varlıklarını ABD, emperyal güçlerine borçlu iktidarları ömür boyu esir almaya yönelik tehditşov niteliği ile de çok önemli işlev yapıyor... Uygarlık adına yeni sömürgecilik, klasik sömürgecilik düzeninden farklı olarak sadece fiili sömürgeleşmiş ülkeleri değil, biçimsel özgür, bağımsız ülkeleri de çok ağır boyutlarda tehdit ediyor. Ülkemiz için ulusal bütünlük, Cumhuriyet, laik değerler, ülke kaynaklarını koruyabilme adına tehditler büyüdükçe, uyanışın, cephe oluşturabilmenin yaşamsal önemi de gün gün artıyor... soner@cumhuriyet.com.tr ? Kristalleşme sorununa TÜBİTAK’tan hâlâ bir açıklama gelmediğini belirten PETDER Yönetim Kurulu Başkanı ve Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu, sorumluluğu EPDK ile paylaşmak konusunda da kurumdan olumlu bir adım atılmadığını söyledi. diğini aktaran Ediboğlu, ‘’Bazen eksik marker teslimatları oluyormuş. Kırıkkale’de marker’da kalite sorunu olmuş ve bu marker TÜBİTAK’a iade edilmek durumunda’’ diye konuştu. Ediboğlu, eksik marker teslimatlarında noter tespitinin şart olduğuna dikkati çekerek böylece ileride yaşanabilecek herhangi bir soruna karşı ellerinde belge bulunacağını ifade etti. Ediboğlu, ulusal marker ile ilgili sorunları şöyle özetledi: ? Marker ekleme işlemi TÜPRAŞ’ta doğrudan tanka boca edilerek yapılıyor. Bu, emniyet açısından çok tehlikeli. ? Sektör, sıkıntıların EPDK ile birlikte çözülmesini istiyor. Tüm sorunları aktarılıyor. Ancak sorumluluğu paylaşma konusunda bugüne kadar EPDK’den bir yanıt alınamadı. ? EPDK’nin, malın teslimatını rafinerilere kendisinin yapması gerekir, hatta enjeksiyonu da tanklara kendisi yapmalı. Sektör olarak bunun masrafını fazlasıyla karşılamaya hazır. Geçiş süresi verilmesi ve bu süre içinde denetim yapılması konusundaki taleplere de henüz yanıt gelmedi. ? Cezalardan ağzımız çok yandığı için şimdi sesimizi çıkarıyoruz. Ancak bu sefer cezaların söz konusu olacağını zannetmiyorum. Ediboğlu, damlası 100 dolar olan ulusal marker’ın sigortalanması konusunda hiçbir şirketin sigorta şirketlerinden olumlu yanıt almadığını belirterek “Marker’ı sigortalatamıyoruz. Çünkü o kadar çok gri alan, soru işaretleri var ki sigorta şirketlerinin böyle bir sorumluluğu üstlenmesi çok zor. Sigorta şirketleri öncelikle bunun nasıl işleyeceğini görmek istiyor’’ şeklinde konuştu. Ediboğlu Halkbank’ın özelleştirilmesi için yasa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkbank’ın özelleştirilmesiyle ilgili Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararını aşmak için getirilen ve kamu bankalarının özelleştirilmesi için öngörülen süreyi uzatan yasa önerisi dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Halkbank ile Ziraat Bankası’nın özelleştirme süresi 31 Aralık 2010 tarihine dek uzatıldı. Görüşmeler sırasında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Halk Bankası ve Ziraat Bankası’nın özelleştirilmesi ya da yabancılara satılması durumunda, bankaları CHP iktidarında yeniden kamulaştıracaklarını bildirdi. Chavez başta olmak üzere OPEC ülkelerinin Avro’ya geçişi, ABD ekonomisini zorlayacak Doların tahtını yıkacak ? Önce Irak, sonra İran, şimdi de Venezüella... Petrol ihraç eden ülkelerin petrodolardan vazgeçme girişimleri, ekonomisini sıfır maliyetle finanse edebilme ayrıcalığından olmak istemeyen ABD’nin kâbusu olma yolunda. NECDET ÇALIŞKAN Chavez’in rüyası... Venezüella’daki sosyalizme geçiş sürecinin stratejik sektörlerin kamulaştırılmasıyla devam edeceğini vurgulayan Devlet Başkanı Hugo Chavez’in elektrik ve haberleşme sektörlerinin kamulaştırılacağını açıklaması, Caracas Borsası’ndaki yabancı yatırımcıları korkuttu. Hisse senetlerinin bir günlük değer kaybı yüzde 18.66’yı bulurken endeks 11 bin 574 puan birden düşerek, 50 bin 438 puana geriledi. Borsadaki düşüşe paralel olarak dolar piyasasının da çıkış yönünde hareketlendiği belirtilirken ülkenin en büyük telekomünikasyon şirketlerinden CanTVnin New York Borsası’ndaki hisseleri, Chavez’in açıklamalarının ardından yaklaşık yüzde 40 oranında değer kaybetti. TÜGİAD ödülleri sahiplerini buldu Ekonomi Servisi Türkiye Genç İş Adamları Derneğince (TÜGİAD) düzenlenen “Türkiye’nin Kalkınma Stratejileri Doğrultusunda ve AB Sürecinde Tarım’’ konulu 6. TÜGİAD Bilimsel Eserler Yarışması’nın ödülleri sahiplerini buldu. Tarım Bakanı Mehdi Eker’in de katılımıyla düzenlenen törende birinciliğe, Kırıkkale Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Acar ile öğrencisi Muhsin Doğan’ın “AB’ye Üyelik Yolunda Türk Tarımı: Sorunlar, Zorluklar ve Fırsatlar’’ konulu ortak çalışması layık görüldü. Avro’nun tedavüle girdiği 2001 yılından bu yana dolar karşısında yüzde 40 değer kazanması, petrol ihracatçısı ülkeleri dolardan soğuttu. OPEC üyesi İran’dan sonra Venezüella da geçen haftalarda petrol satışlarını ABD Doları yerine, Avrupa para birimi Avro ile yapma olasılığını değerlendirdiğini açıkladı. 2006’nın son günlerinde “Dolara bağımlılıktan kurtulacağını” açıklayan dünyanın en büyük dördüncü petrol üretici olan İran, petrol satışları dahil tüm uluslararası ticaretinde Avro kullanacağını ve döviz rezervlerini Avro’ya çevireceğini duyurmuştu. Dünyanın en büyük beşinci petrol üreticisi olan Venezüella’nın enerji bakanı Rafael Ramirez, İran’ın bu kararının ardından ham petrol ihracatları için aynı şeyi yapma olasılığını değerlendirdiklerini açıkladı. Venezüella’daki dolardan kaçış süreci ülkenin döviz rezervlerinde de net bir şekilde görülüyor. Nitekim, 2005’te döviz rezervlerinin yüzde 95’ini dolar cinsinden değerlendiren Venezüella, bu oranı geçen yıl yüzde 80’e kadar indirdi. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın, yarın başlayacağı gezinin ilk durağı olan Venezüella’da Devlet Başkanı Hugo Chavez ile yapacağı görüşmenin de en kritik noktalarından birinin “Dolardan Avro’ya geçiş” olacağı belirtiliyor. Üretici zarar ediyor ...ve ABD’nin kâbusu Venezuella’da altı yıllığına üçüncü kez devlet başkanlığı görevini üstlenen Chavez, elektrik ve haberleşme şirketlerinin kamulaştırılacağını açıklamış, söz konusu plan ABD tarafından eleştirilmişti. Chavez’in hamleleri en çok ABD’li şirketleri endişelendiriyor. Bloomberg’de yer alan habere göre kamulaştırma politikaları ABD’li şirketler için çok daha büyük bir risk oluşturuyor. Uluslararası yatırımcılar, Chavez’in, hizmetleri kamulaştırılan ABD’li şirketlere varlıklarının hak ettiğinden çok daha düşük bir ödeme yapacağını öngörüyor. Ayrıca Venezüella’da faaliyet gösteren ABD’li şirketlerinin hiçbiri Fransız Total, İngiliz BP gibi karşılıklı yatırım anlaşmaları ile korunmuyor. Belirsizlik söz konusu Domatese İspanya zammı İZMİR (AA) Domateste Avrupa pazarının ihtiyacını karşılayan İspanya’nın üretim kalitesini düşürmesi, taleplerin Türkiye’deki seralara çevrilmesine neden oldu. Semt pazarlarında domatesin fiyatı muzu geçerek 2.53 YTL’ye ulaştı. Agrobay Seracılık Başkanı Hasan Şentürk, “İspanya’da don olaylarının görülmesi sonrası, modernize olamayan seralarda üretim kalitesi düştü. Türkiye’den ihracat arttı. Nisan ayına kadar fiyatların bu seviyede gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” dedi. Doların güç kaybetmesine bağlı olarak OPEC’e üye 11 ülke petrol çeşidinin yer aldığı OPEC petrol sepetinin fiyatındaki dalgalanmalar üretici ülkelerin de zarar etmesine neden oluyor. Geçen yılın nisan ayında 65 doları bulan OPEC’in petrol sepeti, 9 Ocak itibarıyla 51 dolara kadar geriledi. 2005’te ortalama 50 dolar olan fiyatın, bu yılın başında ancak 51 dolara çıkması, üye ülkelerin de dolardan Avro’ya geçmelerini zorluyor. 19721974 yıllarında Suudi Arabistan ile ABD arasında yapılan anlaşmalar ile Suudi Arabistan sahip olduğu petrolü dolar karşılığında satmayı kabul etti ve petrol ticareti dünya pazarında Amerikan Doları üzerinden yapılmaya başlandı. “Petrodolar” olarak bilinen ve yaklaşık 30 yıl boyunca sadece dolar üzerinden yapılan petrol satışlarının ardından işgal edilmeden önce, 6 Kasım 2000 tarihinde Irak yönetimi, sahip olduğu petrol rezervlerini bundan böyle dolar üzerinden değil, Avro üzerinden fiyatlandıracağını ilan etmişti. Bu karar, OPEC ülkelerinin, petrolün dolar üzerinden fiyatlandırılması kuralını çiğnediği ilk olay oldu. Ardından Libya, petrolün dolar yerine Avro ile fiyatlandırılmasını talep etmiş; İran, Venezüella ve diğer ülkeler de kendi petrollerini Avro üzerinden satmak istediklerini bildirmişlerdi. ABD işgalinden iki ay sonra Irak’ın Avro hesapları dolara çevrildi ve Irak petrolleri için ödemeler tekrar ABD Doları üzerinden yapılmaya başlanmıştı. New York Borsası başta olmak üzere uluslararası yatırımcı endişeli. (AP) Başta petrol devi Exxon Mobil olmak üzere ABD’li şirketler bu anlaşmaya sahip olmadıkları için varlıklarına el konulması durumunda ne olacağının belirsizliğini yaşıyor. Küresel ticaretin dolar üzerinden yapılması, her ülkeyi dolar saklamak zo runda bırakırken bu durum ABD ekonomisine faizsiz borç alabilme imkânı sağlıyor. Böylece bu dolarlar yatırım yoluyla ABD’ye minimum riskle geri dönebiliyor. OPEC ülkelerinin tüm petrol satışlarını dolar cinsinden yapması da 800 milyar doları aşan dış ticaret açığı bulunan ABD’nin para birimini daha da güçlendiriyor. IMF verilerine göre, dünya döviz rezervlerinin üçte ikisi dolar cinsinden tutuluyor. Ancak 2001’de yüzde 18’i bulmayan Avro’nun oranı sadece 6 yılda yüzde 30’ları buldu. “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabın yazarı John Perkins, gelişmele ri şöyle değerlendiriyor: ‘’Dolar basma olanağı, bize (ABD) inanılmaz bir güç sağlıyor. Bu, hiçbir zaman ödenmeyecek borçlar vermeye devam edebileceğimiz ve kendimizin de yüksek miktarlarda borca girebileceğimiz anlamına gelir... OPEC, standart para birimi olarak dolar yerine Avro kullanmaya karar verirse, bu sistemi temelinden sarsar. Bir veya iki büyük alacaklı, borçlarımızı Avro cinsinden ödememizi talep ederse bunun etkisi büyük olur. ABD, son derece olası olan bu durumu engellemek için de elinden gelen her şeyi yapacaktır.” İktidarla muhalefet uzlaşamadı, TBMM Adalet Komisyonu tasarıyı görüşmemeye karar verdi Ticaret yasası da askıya alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu, AKP ve CHP arasında uzlaşma olmadığı gerekçesiyle Türk Ticaret Yasa Tasarısı’nı görüşmeme kararı aldı. Komisyon Başkanı Köksal Toptan, “İnşallah gelecek yasa döneminde yasalaştırma imkânı buluruz” dedi. TBMM Adalet Komisyonu’nda, dün 1535 maddelik Türk Ticaret Yasa Tasarısı’nın bu yasama yılı içinde görüşülüp görüşülemeyeceği tartışıldı. Toptan, “Tasarıyı şanslarını denemek için gündeme aldığını, hükümetten herhangi bir talep gelmediğini’’ söyledi. Toptan, CHP’nin izleyeceği yol ve yöntemi görmek istediklerini kaydetti. CHP’li milletvekilleri, katkıda bulunmak için tasarının madde madde görüşülmesini istediler. Alt komisyon çalışmasının yeterli olmadığını savunan CHP’liler, herhangi bir engelleme girişiminde olmadıklarını söylediler. AKP’li Mustafa Nuri Akbulut ile AKP’li Recep Özel, CHP’nin tutumunu “ipe un serme’’ olarak niteledi ve eleştirdiler. B A K A N ’ D A N K AY I T D I Ş I İ T İ R A F I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2005 yılında beyanname veren 1 milyon 366 bin mükelleften 316 bin 500’ü sıfır matrah, 805 bin mükellefin ise asgari ücretin altında gelir beyanında bulunduğunu belirterek “Bu veriler, ticaret ve serbest meslekle uğraşan mükelleflerin yüzde 82’sinin asgari ücretliden daha az gelir beyan ettiklerini göstermektedir’’ dedi. Unakıtan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerine başlanan “Gelir Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın sunumunda yaptığı konuşmada, vergi sisteminin yeniden yapılandırılması kapsamında çalışmaların devam ettiğini, kurumlar vergisi oranının yüzde 30’dan yüzde 20’ye indirildiğini anımsattı. AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü de TBMM’nin seçimlere kadar 60 günlük bir çalışma takvimine sahip olduğunu, bu sürede tasarının çıkarılmasının mümkün olmadığını belirtti. Komisyon Başkanı Toptan, alt komisyon raporunun 681 yere gönderildiğini, 11 yerden yanıt geldiğini söyledi. ‘Büyük talihsizlik’ İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan da yazılı açıklamasında, tasarının seçim sonrasına bırakılmasını ‘büyük talihsizlik’ olarak niteledi. Arıkan, şeffaflık ve denetimin seçimi beklememesi gerektiğini belirtirken, Başbakan Erdoğan ve CHP Lideri Baykal’ı “TTK’yi değiştirme” sözünü tutmaya çağırdı. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear