24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2007 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Somali hükümetinin bir bakanı, İslamcı militanları ABD Özel Kuvvetleri’nin yakalayabileceğini söyledi ‘ABD kara harekâtı da yapsın’ Üstgeçidin kaldırılmasının ardından Lokmacı barikatı. (Fotoğraf: AA) Talat’tan yanıt ‘Yetki askerde değil, bizdedir’ REŞAT AKAR LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Lefkoşa’yı ikiye ayıran Lokmacı barikatındaki köprünün kaldırılmasıyla birlikte Genelkurmay’ın açıklamalarına ilk defa yanıt verdi. Talat, geçmişte liderliğini yaptığı Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin yayın organı Yeni Düzen gazetesine verdiği özel demeçte, KKTC Anayasası’nın 10’uncu maddesiyle ilgili yeni bir yoruma ihtiyaç duyulması halinde, bunun yapılabileceğini söyledi. Genelkurmay Başkanlığı, Talat’ın Ankara ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, KKTC Anayasası’nın geçici 10’uncu maddesine göre sınır bölgelerindeki yetkinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nde olduğu duyurmuştu. Talat, geçici 10’uncu maddeyi yorumlarken KKTC’nin kuruluşu ile Türk ordusunun adadaki varlığına yasallık kazandırıldığını, anenelkurmay’ın cak bu maddenin Kıbrıs Türk Lokmacı kurumlarına barikatıyla ilgili rağmen yetkiolarak “Yetki yi silahlı kuvTürk Silahlı vetlerine verKuvvetleri’ndedir” mediğini savundu. Talat açıklamasına şöyle dedi: yanıt veren Talat, “Geçici anayasanın 10’uncu madilgili maddesini de tartışılmakastederek sı, değerlendi“Bu, Kıbrıs Türk rilmesi gerekurumlarına ken bir husus. Türkiye adarağmen yetkiyi ya 1974’te Gasilahlı kuvvetlere ranti ve İttifak vermiyor” dedi. anlaşmalarına dayanarak müdahale etti. Genelkurmay’ın açıkladığı geçici 10’uncu madde, KKTC’nin kuruluşu ile Türk ordusunun adadaki varlığına yasallık kazandırıyor. Ancak bu, Kıbrıs Türk kurumlarına rağmen yetkiyi silahlı kuvvetlerine vermiyor. Anayasanın başka maddelerini, yani egemenliğin kayıtsız, şartsız halkta olduğunu; parlamento, meclis ve cumhurbaşkanının yetkilerinin tartışılmaz olduğunu da gözden kaçırmayalım. KKTC organlarına rağmen böyle gidilirse o zaman yetki çatışması ortaya çıkar.” Talat, Genel Kurmay’ın yalanlaması ve yaşanan tartışmaları ise şöyle değerlendirdi: “Kıbrıs sorununda, Kıbrıs Türk’ünün söz söyleyen, karar veren ve iş yapan olduğunu göstermemiz gerekirken, tersi bir görüntü verdik. Bu tartışma Kıbrıs davasında Türk tarafına yara aldırmıştır. Tortusu kalacak.” Dış Haberler Servisi ABD ordusunun El Kaide ile bağlantılı oldukları iddia edilen Somalili İslamcı militanları hedef alan hava saldırıları dün de sürerken 1998’de Afrika’daki ABD büyükelçiliklerine düzenlenen bombalı saldırıları planlayan El Kaide militanının öldürüldüğü iddia edildi. Somali hükümet sözcüsü dünkü hava saldırısının İslamcı militanların sığındıkları düşünülen Kenya sınırındaki kıyı kenti Ras Kamboni’ye düzenlendiğini açıkladı. Etiyopya uçaklarının da katıldığı pazartesi günkü hava saldırısını doğrulayan ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, önceki gün ve dün gerçekleştirildiği belirtilen saldırıları henüz doğrulamadılar. Somalili yetkililer ayrıca 1998’de Kenya ve Tanzanya’daki ABD büyükelçiliklerini havaya uçurarak 225 kişinin ölümüne neden olan saldırıları ? Somali’nin geçici hükümeti, ABD saldırısını savunsa da, dünyadan tepkiler geliyor. Elçilik saldırılarını planlayan El Kaide militanının pazartesi günü öldüğü öne sürülüyor. planlayan El Kaide militanı olduğu öne sürülen Fazıl Abdullah Muhammed’in de pazartesi günkü saldırıda öldürüldüğü iddiasını dile getirdiler. Somali Genelkurmay Başkanı Abdürrezak Hasan, ABD kaynaklarının kendisine hava saldırılarında yok edilen hedeflerin bir listesini verdiklerini, bunların arasında Muhammed’in de bulunduğunu söyledi. Muhammed’in ayrıca 2002’de Kenya’nın sahil kenti Mombasa’da bir oteli hedef alan ve 10 Kenyalı ile 3 İsraillinin ölümüne neden olan bombalı saldırının da sorumlusu olduğundan şüpheleniliyor. Hava saldırısının bugün de devam edeceğini söyleyen Hasan, Genelkurmay Başkanı yerel kaynakların İslamcı hareketin liderlerinden Abdurrahman Canakov’un da öldürüldüğünü rapor ettiklerini belirtti. Washington’da açıklama yapan bir istihbarat yetkilisi ise ABD’nin hava saldırılarında 5 ile 10 arası El Kaide militanını öldürdüğünü iddia etti. Buna karşın yerel kaynaklar öldürülenlerin sayısının çok daha fazla olduğunu ve aralarında sivillerin de bulunduğunu belirtiyorlar. da yoldan geçen bir kadın öldü. ABD’nin ABC News kanalında yer alan, ABD birliklerinin Somali topraklarında Etiyopya ordusuyla ortak kara harekatı yürüttüğü yönündeki iddialar ise, ABD müdahalesinin hava ve deniz kuvvetleriyle sınırlı olduğunu öne süren Somali Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Hüseyin Muhammed Aydid tarafından yalanlandı. Buna karşın ABD’nin Somali’de gizli operasyonlar düzenliyor olabileceğini belirten Aydid, hükümet güçlerinin sığınaklara saklanan İslamcıları yakalayamadıklarını, bunun tek yolunun ABD Özel Kuvvetleri’nin kara harekâtı gerçekleştirmesi olduğunu söyledi. Kendisi de eski bir ABD do Mogadişu’da çatışmalar Başkent Mogadişu’dan çatışma haberleri gelmeye devam ediyor. Etiyopya ve Somali birliklerinin konuşlandığı bölgede dün sabah Etiyopya ordusuna ait bir araca kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen roketli saldırı nanması askeri olan Aydid, ABD’nin militanları yakalamak için “gerekli bilgi birikimine ve donanıma sahip olduğunu” açıkladı. ABD saldırısını savunan Somali Devlet Başkanı Abdullahi Yusuf’a karşın, harekâta dünyanın pek çok yerinden tepkiler geliyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon adına bir açıklama yapan BM sözcüsü Michele Montas, Ban’ın hava saldırısının çatışmaya katabileceği yeni boyuttan ve düşmanlığın artmasından endişeli olduğunu belirtti. Bir zamanlar Somali’nin sömürgesi olduğu İtalya’nın Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema ise Roma’nın “zaten son derece istikrarsız olan bölgede yeni gerginlikler çıkarabilecek tek taraflı girişimlere’’ karşı olduğunu belirtti. AB Komisyonu’ndan bir yetkili, “Bu tür olaylar uzun vadede yararlı değildir’’ diye konuştu. Gül, seçim yılına girilmesine karşın, öncelikli yasaların Meclis’e gideceğini söyledi H AZIRLIKLAR HIZLANDI ‘2007 kayıp yıl olmayacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB’nin Kıbrıs’ı Türkiye’nin önüne “haksızca” kriter olarak çıkardığını belirtirken “İlave kriterin müzakere sürecimizle bir ilgisi yoktur. Ancak bir gerçek vardır ki, o da müzakere süreci kararlılıkla sürecektir” dedi. Türkiye’nin AB süreci, Gül’ün başkanlığında Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nde yapılan toplantıda değerlendirildi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ve bakanlık müsteşarları ile Genelkurmay Başkanlığı Plan ve Prensipler Başkanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu’nun da katıldığı toplantının açılışında konuşan Gül, AB’nin müzakereleri 8 başlıkta dondurma kararına karşın Türkiye’nin AB sürecinin devam ettiğini kaydetti. Müzakere süreciyle bağlantısı olmayan Kıbrıs sorununun Türkiye’nin önüne engel olarak çıkarılmaya çalışıldığına dikkati çeken Gül, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. ABD’de Ermeni tasarısı geliyor Dış Haberler Servisi ABD’de Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’ne sunulması planlanan Ermeni soykırımı tasarısı için bazı milletvekilleri hazırlıklara başladı. ABD Başkanı George W. Bush, “soykırım” sözünü kullanmadığı için Ermeni lobisinin baskısıyla ataması Senato tarafından engellenen Erivan Büyükelçisi konusunda ısrarlı davranıyor. Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Partili Kaliforniya milletvekili Adam Schiff’in, çok kısa bir süre içinde meclis gündemine sunmayı planladığı “Ermeni soykırımı’’ tasarısı taslak metnine, diğer milletvekillerinden destek alma çalışmalarına başladığı öğrenildi. Geçen yıl yine Schiff tarafından sunulan fakat Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Partili Başkanı tarafından engellenen Ermeni tasarısında, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Ermenilere “soykırım uyguladığı” iddiası yer almıştı. Tasarı ayrıca ABD Başkanı Bush’u, Ermenilerin soykırımın yıldönümü kabul ettiği 24 Nisan tarihindeki Beyaz Saray açıklamasında “soykırım’’ kelimesini kullanmaya çağırıyordu. Ancak tasarı, Bush’un talebi doğrultusunda genel kurul gündemine getirilmemişti. Yeni tasarının, gelecek iki hafta içinde son haline ulaştırılarak Temsilciler Meclisi’ne resmen sunulması bekleniyor. Seçimlerle ABD kongresinin her iki kanadında da Demokrat Parti çoğunluğu ele geçirirken, Temsilciler Meclisi’nin ilk kadın başkanı olan Demokrat Partili Nancy Pelosi, Ermeni soykırımını tanıyan bir tasarının kabul edilmesi yönünde çalışacağına dair Ermeni lobisine söz vermiş bulunuyor. G ‘Biz açıp kaparız’ Gül, 8 faslın da diğerleri gibi ele alınarak, teknik hazırlıklarının sürdürüleceğini ve gerekirse bu fasılları Türkiye’nin kendisinin açıp kendisinin kapayacağını kaydetti. Gül, “AB’nin 11 Aralık kararı, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu reformları yerine getirme kararlılığında en ufak bir sarsıntıya yol açmamıştır” diye konuştu. Gül, 33 faslı ele almak üzere Brüksel’e giden 66 heyetin performansının AB Komisyonu’nun dikkatini çektiğini belirtti. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “11 Aralık’ta AB’nin aldığı kararla müzakere sürecimizle hiçbir bağlantısı olmaması gereken Kıbrıs sorunu önümüze bir engel olarak çıkarılmaya çalışılmaktadır. Resmi ziyaret için İtalya’da bulunan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dün İtalya Başbakan’ı Romano Prodi’nin (solda) onuruna verdiği öğle yemeğine katıldıktan sonra İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ile birlikte Quirinale Sarayı’nda düzenlenen “Türkiye: 7000 Yıllık Tarih” adlı serginin açılışını yaptı. Sezer serginin açılışı dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Türkiye: 7000 Yıllık Tarih adlı bu serginin ve diplomatik ilişkilerimizin 150. yıldönümü çerçevesindeki diğer etkinliklerin, Türkİtalyan dostluğunu perçinleyeceği ve iki ülkeyi birbirlerine daha da yakınlaştıracağı kanaatindeyim” dedi. İtalya’daki temaslarını tamamlayan Sezer, dün akşam saatlerinde Türkiye’ye döndü. (Fotoğraflar: AP) İtalya’da ‘Türkiye’ sergisi Bunu kabul etmemiz mümkün değildir... Ortada gerçek olan bir şey vardır ki, o da Türkiye, AB ile katılım müzakereleri yapan bir ülkedir ve bu süreç devam etmektedir.” Gül, temel şiarlarının reformları sadece siyasi alanda değil günlük alanda da devam ettirmek olduğunu kaydetti. Gül, yapılan reformların Türk halkının hayat standartlarını daha da yükseltmeyi amaçladığını belirtti. Gül, “Bazı çevrelerde reform çalışmalarımız, AB’ye verilen tavizler veya dayatmalar olarak takdim edilmeye çalışılmaktadır. Bu doğ ru değildir. Reformlar Türkiye’nin ihtiyacıdır. Türk halkının hayat standartlarını yükseltmek için devam etmeleri zaruridir.” Reformlar sürmeli Hızla değişen dünya içinde, içine kapanmış ve kendini yeni çağın koşullarına uyarlayamayan bir Türkiye’nin sadece yerinde sayacağını ifade eden Gül, Türkiye’nin acilen kendisini yenilemesi ve kendi yol haritasını çıkartarak, reform sürecini sürdürmesi gerektiğini söyledi. Gül, “2007 yılının seçim yılı olduğunu biliyoruz, ama kesinlik le yine, hiç kimse şu kanaate varmasın ki, 2007 yılı kayıp yıl olacaktır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “2007’de öncelik verdiğimiz bütün kanunları, yasaları, kararlılıkla Meclis’e sevk edeceğiz ve Meclis de bunları çıkartacaktır. Bunu özellikle söylüyorum, bu çerçeve içerisinde burada alınacak birçok karar, sizin ortaya çıkartıp bizlere sunacağınız ve Meclis’e göndereceğiniz yasaların hepsini bu süre içerisinde çıkartacağız. Çünkü 2007 yılını Türkiye için kesinlikle kayıp yıl yapmayacağız.” Ermenistan: Umutluyuz Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, ülkesinin “Soykırımın tanınması sürecinde, 2007’de ABD ve Fransa’da önemli gelişmeler beklediklerini” söylemişti. Bush, bir önceki kongrenin üst kanadı Senato’da Ermenilerin atanmasını engellediği ABD’nin yeni Erivan Büyükelçisi Richard Hoagland’ı, yeni Kongre’nin göreve başlamasının ardından bir kez daha aynı göreve aday gösterdiğini açıkladı. Ermeni lobisi destekçisi senatörler, Bush’tan Hoagland’ın yerine başka bir ismi bu göreve atamasını istiyorlardı. Bazıları Soğuk Sever osko iş hayatıyla başı dertte M va’ya olan Rus işçisinin üretibir türlü kış mi iyice düşüyor. gelmemesi, önce şaşkınlık, sonra kızgınlık yarattı. Geçen yıl yüzyılın en soğuk kışını yaşayan Moskova, bu kez de yüzyılın en sıcak kışını yaşıyor. Hatta son 130 yılın rekorları kırılıyor bu yıl. Başkent sokaklarına birkaç kez kar düştü; o da kısa sürede eridi gitti. Geçen ay sonunda bir radyo “Moskova, bugün İstanbul’dan bile sıcak, böyle rezalet olmaz” diyor, yılbaşı gecesi kar yağmazsa bunun felaket sayılacağını söylüyordu. Pek çok uzman “Bu kadar sıcak kış stres yapıyor” yorumu yapıyor. “Alışılmadık kış, düzeni ve psikolojiyi bozuyor” açıklamaları birbirini kovalıyor. Bir de Moskova’da kar olmadan geçen günlerin ezici çoğunluğu, gri bir gökyüzünün bunaltıcı baskısı altında geçtiği için “güneşten yoksun stresin dozu” yükseliyor. Zaten Stres yalnızca insanlar için geçerli değil. Başkent Hayvanat Parkı’nın ayılarının bu yıl bir türlü kış uykusuna yatamaması, ayıları pek seven Rusya’da (iktidar partisi Birleşik Rusya’nın sembolü ayı, tıpkı 1980 Moskova Olimpiyatları gibi) defalarca gazetelere haber oldu. Ormanda özgür ayıların ise tehlikeli derecede sinirli oldukları duyuruldu. Tarım ve bitki örtüsü de hava sıcaklığından payına düşeni alıyor. Her yıl Moskova meydanlarında sergilenen buzdan sanat eserleri bu yıl ya yok ya da bugünlerde olduğu gibi, yapay soğutma sistemleri zoruyla yaşatılıyor. Anlayacağınız, havalar soğumazsa üretimde düşüşten karıkoca kavgalarına kadar daha pek çok sorunumuz olacak burada. Acaba Ruslara kilisede kar ve soğuk duası oturumları düzenlemelerini önersem mi?.. Hayatımın yüzde 10’u 90’ı ise başıma gelenler, yüzde ğim rdi ve benim bunlara r. rdi kile tep Lou Holtz usya, Yeltsin döneminde hem R uluslararası alanda hem de ülke içinde (iktidar organları arasındaki keskinleşen çelişkiler, artan etnik çatışmalar ve federasyonun bölünme tehlikesi, ciddi tehditler haline gelen ekonomik ve sosyal sorunlar) konum kaybetti. Putin, önce siyasi muhalefetin ve etnik ayrımcılığın üzerine gitti; daha sonra da yükselen enerji fiyatlarının rüzgârını da arkasına alarak ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne girişti. Bu arada adım adım Rusya’nın uluslararası arenada yeniden büyük bir güç olması için çaba sarf PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY Rusya: Ekonomik Kazanç, Siyasi Zarar etti. Hem diplomatik araçlardan ve “Batı ile antiterörist ittifak”, G8 platformu, RusyaAB işbirliği gibi ince yöntemlerden yararlandı; hem de pek çok devletle (İran, K. Kore, Çin, çeşitli BDT, Ortadoğu ülkeleri vs.) siyasi ilişkilerinden silah ve enerji ihracatına kadar sahip olduğu bütün kozları azami kullanmaya başladı. Rusya dış politikası “ekonomik çıkarlara göre” yeniden dizayn edildi. Enerji ihracatı, uluslararası yaklaşımların merkezine yerleşmeye başladı. Başta Gazprom olmak üzere enerji şirketlerinin ülke yönetimindeki etkisi büyüdü. Belarus Vergileri ABD, Rusya ve Belarus devlet başkanları sohbet ediyorlar. Bush: Benim yurttaşlarım ortalama 5 bin dolar alıp bin dolar vergi öderler. 4 bin dolara nasıl ayı çıkarırlar, aklım almaz... Putin: Bizimkiler de bin dolar kazanıp 500’ünü vergi olarak verirler. Nasıl yaşarlar, Tanrı bilir... Lukaşenko: Benimkilerse ayda 100 dolar kazanıp 150 dolar vergi verirler. O 50 doları nereden bulduklarına bir türlü aklım ermez... sığdırmaya çalışması ve bunu yaparken de Sovyet usulü kaba yöntemlerle bazen haklı olduğu gerekçeleri bile dünyaya anlatamaması düşünaksay@rusya.ru dürücü. Bu durum, başta Avrupa olmak üzere bütün dünyayı olumsuz etkiliyor. Oysa Avrupa, Rusya’nın dış ticaretinin yarısı demek ve “ekonomiye dayalı dış politika” ??? açısından da son derece Moskova, özellikle 11 Eyönemli. lül’ün ardından ve ABD’nin ??? Irak işgali sonrasında, uluslaAyrıca ortaya çıkan tabloda rarası siyasi ağırlığını artırmak Rusya’nın, BDT açısından “çeiçin “güce dayalı yaklaşımları” kim merkezi” olması zorlaştı. başa aldı. Bu değişim, KremÇünkü günümüzde birleştirilin’in geleneksel olarak “önci olmak için kesenin ağzını celikli çıkar alanı” saydığı Baaçmak gerekiyor. ABD kendi ğımsız Devletler Topluluğu’nda ittifaklarına, AB’nin güçlü ülke(BDT) zaman zaman tökezleleri yeni üyelere zorunlu olarak mesine yol açtı. Rusya, bir tayardım ediyor. Geleneksel çıraftan siyasi olarak BDT’nin kar bölgelerine bu denli pragçekim merkezi olmaya çalışırmatik yaklaşan Moskova’nın ken diğer taraftan başta gaz bu şekilde BDT’yi ayakta tutolmak üzere ekonomik araçması epeyce güç bir görev olları başa aldığından dolayı, sık Yakın zamana kadar ortak devlet sık sorun yaşamaya başladı. du. Zaten büyük ölçüde kâğıt kurmaya çalışan Rusya ve Belarus Uzun yıllar eski siyasi yaklaüzerinde kalan BDT’nin yakınşımlarının ataletiyle BDT ülke liderleri, bugün birbirlerine karşı acımasız da resmen feshedilmesi günbir “enerji savaşı” yürütüyorlar. lerine doğalgaz fiyatlarını son deme gelirse, bu kimseyi şaderece düşük tutan Rusya, birşırtmamalı. niden yakınlaşmaya başladığı Azerdenbire ve aşırı derece hızlı bir temBu arada Belarus ile anlaşma sağbaycan’ı ise tekrar kendinden uzakpoyla eski “kardeş ülkeler”e ihraç etlanamazsa, sorun, Lukaşenko’nun tiği gaza yüzde 100’ü aşkın zamlar laştırdı. Bugün de yakın zamana kabir an önce iktidardan indirilmesi dar “en yakın müttefiki” olan Belarus yaptı. Ermenistan’la yaşadığı kısa bir amacını gündeme getirebilir. Bu duile gaz ve petrol krizi yaşamakta. gerginlikten sonra “şimdilik” geri adım rumda, yakın zamana kadar LukaEnerji kaynaklarının uluslararası attı. Ukrayna ve Moldova’yı sindireşenko’yu devirmeye çalışan Batı ile piyasaya göre fiyatlandırılması anrek uzlaşmayı başardı. İlişkilerin neBelarus’un aniden birbirine yaklaşlaşılır bir konu. Ancak Rusya’nın buredeyse “düşmanlık” aşamasına gelması ve Rusya’ya karşı ittifak yapnu yıllarca yapmadıktan sonra son ması seçeneği bile imkânsız sayılmadiği Gürcistan’ı bu yıl için ağır bir faderece radikal adımlarla birkaç yıla malıdır. turaya mecbur etti. Son yıllarda ye CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear