26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2006 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr İngiliz Sun gazetesi, Başbakan’ın 26 Temmuz’da görevinden istifa edeceğini öne sürdü Örnek oluşturacak Blair’e ‘git’ baskısı artıyor Dış Haberler Servisi İstifasıyla ilgili tartışmaların son günlerde yoğunlaştığı İngiltere Başbakanı Tony Blair’in 1 yıl içinde başbakanlığı bırakacağı öne sürüldü. Yüksek tirajlı bulvar gazetesi The Sun, Blair’in 31 Mayıs’ta partisinden, 26 Temmuz’da da başbakanlıktan ayrılacağını yazdı. Blair’e karşı isyan bu haberlere karşın dinmedi ve Başbakan’ın takvim belirlememesini protesto eden 6 bakan yardımcısı dün istifa etti. İktidarda üçüncü dönemini geçiren Blair, daha önce, 2010 yılındaki genel seçime dek iktidarda kalmayacağını ilan etmişti. Ancak Blair, kesin ayrılma tarihini açıklaması için partisinden son dönemde gitgide artan bir baskı görüyordu. Orams çifti davayı kazandı REŞAT AKAR ? İngiltere Başbakanı Blair, iktidardaki en zor günlerini geçiriyor. İstifa çağrıları her geçen gün artarken hoşnutsuz milletvekilleri Blair’in takvim açıklamasını istiyor. 100 milletvekilinin lidere güvensizlik duyduğunu açıklaması beklenirken dün 6 bakan yardımcısı istifa etti. yetmeyebileceği, siyasi rakiplerinin Başbakan’ı zorlamaya başladıklarını sezerek cesaret edindikleri yorumu yapıyor. Başbakanlık konuyla ilgili yorum yapmadı. Son olarak hükümetin üst düzey isimlerinden Hilary Armstrong, Blair’in 2007 sonbaharındaki İşçi Partisi kongresi öncesinde görevden ayrılmış olacağını söyledi. Daha önce de başbakana yakın kabul edilen ve 2001’de parlamentoya giren 17 milletvekili Blair’e bu konudaki belirsizliği gidermesi çağrısı yapan bir mektup imzalamıştı. İki gün önce ise 2005’te parlamentoya gi ren 50 milletvekilinin bu yönde bir mektup hazırladığı haber verilmişti. Başbakan Blair, geçen hafta önümüzdeki günlerde başlayacak İşçi Partisi yıllık olağan kongresinde liderliği devri için takvim açıklama çağrılarını reddetmişti. Bir hükümet kaynağı Başbakan’ın istifa çağrıları karşısında sorunsuz bir iktidar devri yaşanması için halefi olacağı düşünülen Maliye Bakanı Gordon Brown’la daha yakın mesai içine girebileceğini söyledi. Sabırlar taşıyor 1994’te dönemin parti lideri John Smith öldüğünde, Brown ile Blair arasında ünlü bir pazarlık yapılmış, Brown, Blair’in liderliğe oynaması için aradan çekilmeyi kabul etmişti. O zamandan bu yana Blair’in bir noktada görevini Brown’a bırakması bekleniyor. Ancak bazı kaynaklar liderlik yarışında Brown’un tek aday olmayabileceğine dikkat çekiyorlar. İşçi Partisi tüzüğüne göre, partili 80 milletvekilinin lidere güvensizlik duyduğunu açıkça ortaya koyması halinde, yapılacak parti kongresinde liderlik seçimi yapılması zorunlu. Times gazetesi ise çok yakında ‘‘sabrının taştığını’’ söylediği yaklaşık 100 milletvekilinin bu isyan hareketinde yer alacağını duyurdu. ‘HÜKÜMET SALDIRIYA DAVETİYE ÇIKARIYOR’ Dış Haberler Servisi İngilizlerin yüzde 73’ünün, hükümetin dış politikasının ülkenin bir terör saldırısına uğrama riskini arttırdığını düşündüğü ortaya çıktı. The Times gazetesinde yayımlanan, 1504 kişinin katıldığı ankette, İngilizlerin yüzde 62’sinin ise ülkelerinde terörist saldırı riskinin azalması için hükümetin Washington politikalarından uzak durmasından yana olduğu belirtildi. Ayrıca, ankete katılanların yüzde 52’si, hiçbir somut kanıt olmamasına karşılık İngiliz politikasının Müslüman karşıtı olduğunu belirterek Müslümanların bu durumdan rahatsız olmalarının anlaşılır olduğunu belirtti. İngiltere Başbakanı Tony Blair, geçen ay İsrail’in Lübnan’a 34 gün süren saldırıları sırasında ateşkes çağrısı yapmaya karşı çıkan ABD Başkanı George Bush’a destek vermesinden dolayı eleştirilmişti. Başbakan adayı Brown Blair’in İşçi Partisi liderliğinden 31 Mayıs 2007’de ayrılacağını duyuran Sun, bu tarihte partinin yeni liderini belirleyecek 8 haftalık yarışın başlayacağını yazdı. Gazetenin iddiasına göre, Blair parti liderliği seçim sürecinin ardından, 26 Temmuz’da başbakanlıktan da istifa edecek. Blair’in yerini Maliye Bakanı Gordon Brown’un alması bekleniyor. Ancak İngiliz yayın kurumu BBC, böylesi bir takvimin Tony Blair üzerindeki istifa baskısını gidermeye İktidarda 3. dönemini yaşayan Başbakan Tony Blair, zor günler yaşıyor. (Fotoğraf: AFP) İ RAN’IN NÜKLEER PROGRAMI Rusya yaptırıma yeşil ışık yaktı Dış Haberler Servisi AB Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile Tahran yönetiminin başmüzakerecisi Ali Laricani arasında İran’ın nükleer programına ilişkin olarak dün Viyana’da yapılması planlanan görüşme ertelendi. Rusya, İran’a ekonomik yaptırımlar içeren bir BM kararına onay verebileceğini bildirdi. İran’ın Viyana Büyükelçisi Ali Aşgar Sultaniye, Solana ve Laricani arasında yapılması planlanan görüşmenin birkaç gün içinde yine Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirilmesinin öngörüldüğünü belirtti. ‘‘Bu her iki taraf için de daha uygun’’ diyen Sultaniye, erteleme kararının özel bir nedeninin olmadığını kaydetti. Rusya, İran’a ‘‘güç kullanımını hariç tutan ekonomik önlemleri içeren’’ herhangi bir BM yaptırımının uygulanabileceğini belirtti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu yaptırımların, uygulandığı takdirde, uluslararası güvenliğe yönelik gerçek bir tehditle orantılı olması gerektiğini söyledi. Lavrov, İran’a yönelik askeri seçeneğe karşı olduklarını ve sorunun görüşmeler yoluyla çözülmesini tercih ettiklerini vurguladı. Rusya Devlet Başkan Yardımcısı İgor Şuvalov da önceki gün, ülkesinin İran’a yönelik olası yaptırımlara katılabileceği yönünde açıklama yapmıştı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) kurallarını ihlal etmesine seyirci kalamayacaklarını söyledi. Merkel, askeri seçeneğin iyi bir seçenek olmadığını, ancak uluslararası topluluğun İran’a karşı kararlılık sergilemesi gerektiğini kaydetti. LEFKOŞA İngiltere Yüksek Mahkemesi, Kuzey Kıbrıs’taki Lapta köyünde Rum Meletis Apostolides’e ait arazi üzerinde ev yapan ve Güney Lefkoşa’da Kaza Mahkemesi tarafından mahkum edilen İngiliz uyruklu Linda ve David Orams çiftiyle ilgili kararını dün açıkladı. Karar, KKTC’de mülkü olan ya da almayı düşünen diğer İngilizler için de örnek oluşturacak. Mahkeme, Orams çiftinin savunmasını yapan avukat Cherie Blair’in üzerinde durduğu iki savunmayı haklı buldu. ‘‘Vahit & Co. Solicitors’’ adına, Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Hassan Vahit, İngiltere Yüksek Mahkemesi’nde tarihi bir kararın alındığına dikkat çekerek şöyle dedi: ‘‘Kıbrıs Rum tarafı, AB üyeliğinin getirdiği haklar çerçevesinde, Rum Kaza Mahkemesi tarafından alınan kararı İngiltere’de uygulayabileceğini umuyordu. Halbuki durum böyle değildi. Biz, Rum tarafının, Kuzey’de hukuksal bir etkinliğinin olamayacağını söyledik. Ayrıca, Orams’lara savunma hakkı verilmediğine ve büyük bir haksızlığın yapıldığına dikkat çektik. Biz ikisini de kazandık. Yargıç, Bay ve Bayan Orams’a savunma hakkı verilmesi gerektiğini söyledi. ‘Onların olmadığı mahkemede haklarında karar alınmamalıydı’ dedi. Ayrıca mahkeme kararın, Güney’deki yönetimin, kuzeyde siyasi ve hukuksal etkinliğinin olmadığı, dolayısıyla kuzeyde geçerli olamayacağı sonucuna varmıştır.’’ Siyasiler memnun İngiltere Yüksek Mahkemesi’nin kararını memnuniyetle karşılayan Kuzey Kıbrıs’taki siyasiler, mülkiyet sorununun, bütünlüklü çözümün bir parçası olduğuna dikkat çekerek mahkemeden çıkan kararın bunu teyit ettiğini belirttiler. Kuzey Kıbrıs’tan mülk alan binlerce İngiliz vatandaşı da Orams davasının sonucunu memnuniyetle karşılayıp rahat bir nefes aldılar. Karar sonrasında kuzeydeki emlak satışlarında yeniden patlama bekleniyor. Pakistan ziyareti Talat, Aziz’den destek aldı LEFKOŞA (AA) KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in resmi davetlisi olarak bulunduğu İslamabad’da önceki akşam Başbakan Şevket Aziz ile bir araya geldi. Pakistan Başbakanlığı’nda 1 saat süren görüşmede Aziz, Talat’ı Pakistan’da görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirtti ve Pakistan halkının her zaman Kıbrıslı Türklerin arkasında olacağını söyledi. kistan’ın samimi ve şartsız desteğini her an hissettiğini, Pakistan’ın, özellikle BM toplantılarında Kıbrıslı Türklere büyük destek verdiğini ifade etti. Rumların, AB’nin Kıbrıslı Türklerle temasa geçme çabalarını engellediğini söyleyen Talat, Rum lider Tasos Papadopulos’un amacının, Türkiye’yi AB sürecinde sıkıştırıp Kıbrıslı Türkleri terk etmesini sağlamak olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Talat, Türkiye’nin limanlarını Rum bandıralı gemi ve uçaklara açmasını desteklediklerini, ancak bunun Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonların kaldırılmasıyla eşzamanlı olması gerektiğini söyledi. Görüşmede Talat ve Aziz, KKTC ve Pakistan arasındaki ekonomik işbirliği olanaklarını da ele aldı. Türkiye de uymalı Öte yandan, ABD’nin silah kontrol ve uluslararası güvenlikten sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Joseph, nükleer programında ısrar eden İran’a karşı bundan sonraki adımın, BM Güvenlik Konseyi’nden yaptırımların çıkarılması olduğunu belirtirken Türkiye ve bütün sorumlu ülkelerin yaptırımlara uymasını beklediklerini söyledi. Kıbrıs için kayıp Bangladeş’in başkenti Dakka’da, dün seçim reformu isteyen muhalefete mensup göstericilerle polis arasında çıkan çatışmalarda yaklaşık 100 kişi yaralandı. Dakka’da, polis seçim komisyonu bürosu önünde yürüyüşe geçmeye çalışan göstericileri durdurmak amacıyla gözyaşartıcı gaz ve cop kullandı. Görgü tanıkları, göstericilerin de taş attığı Dakka’da olaylı gün olaylarda yaralananlar arasında birkaç polisin de bulunduğunu belirtti. Bangladeş’teki Halk Birliği’nin liderlik ettiği 14 partiden oluşan muhalefet ittifakı, ocak ayındaki seçimler öncesinde reform yapılması için hükümet üzerinde baskı oluşturmak amacıyla bugün seçim komisyonunun bürosunu kuşatmayı planlamıştı. (Fotoğraf: AP) Başbakan Aziz, Kıbrıs sorununun kısa sürede BM kararları temelinde çözülmesi dileğinde bulunarak Rumların Annan planını reddetmiş olmasının tüm Kıbrıs için büyük bir kayıp olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Talat ise Kıbrıslı Türklerin Pa omsomolskaya Pravda eskiden komünist Sovyet gençliğinin gazetesiydi. En çok okunan yayınlardandı. Şimdi de öyle. Ama artık magazin haberleri ve yarı çıplak güzelleri sayesinde... Geçenlerde Komsomolskaya Pravda’da yayımlanan bir haberde, önce Türk kaynaklarına dayanarak 200 bin Rus kızın Türklerle evlendiği yazıldı; ardından bunun 60 bininin Türkiye’de yaşadığı ve bunların ‘‘Antalya’daki iki yıldızlı otellerin büyüsüne kapılan taşra güzelleri’’ olduğu iddia edildi. Rus kadınlarının yabancı tercihlerinde ABD, Türkiye, Almanya ve İskandinav ülkelerinin başta geldiğini savunan gazete, haberine bir de kendi yaptığı anketi ekledi: ‘‘Türk erkekleri hangi bakımdan Rus erkeklerden daha iyi?’’ sorusuna cevap verenlerin yüzde 63’ü olumsuz ka Türk Damatlar K PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY ış yaklaşıyor. Ukrayna’nın yeni BaşbaK kanı Yanukoviç de Moskova ile anlaşamazsa ülkesinden geçen doğalgaz boru hatlarından ‘‘izinsiz gaz çekilmesi pratiğine’’ (‘‘çalmak’’ diyecek kadar diplomasiden uzak değiliz!) yeşil ışık yakacak mı? O zaman Türkiye’ye Batı Hattı’ndan gelen gazın azalması nedeniyle karda kışta donacak mıyız? Geçen kış Kiev’e ‘‘Madem artık temel dostunuz ABD, o halde başkalarına 230 dolara sattığımız gazı size niye ucuz verelim ki?’’ diyen Moskova, aslında pek haksız sayılmazdı; ama bu zammı yaparken öyaksay@rusya.ru nı belirterek ‘‘Bizim erkeklerimiz daha iyi’’ diyor. Yüzde 19 ‘‘Ateşli esmer erkeklerin hoşa gittiğini’’, yüzde 11 ise ‘‘Türklerin içkisi sigarası olmayan kibar erkekler olduğunu’’ düşünüyormuş. Yüzde 7 ise ‘‘Türkiye’de iklim daha iyi’’ demiş. (?) Haberin ciddiyetine bir şey diyemem. Ama TürkRus evliliklerinin her iki ülkede de arttığı ortada. Üstelik ‘‘oturma izni alma’’ amaçlı sahte evliliklere göre gerçek ilişkilerin çok daha fazla olduğu kuşkusuz. Ve bu ilişkiler, çiftlerin kültürel ulusal farklılıklara saygı göstermeyi başarabildiği ölçüde, en az aynı ulustan iki insan arasındaki aile kurma denemesi kadar şansa sahip. Konunun bir yönü daha var: Bu tür ilişkilerden doğan ‘‘RusTürk çocuklar’’, iki ülke arasındaki bağların ‘‘en canlı ürünü’’. Bu çocukların hayatımızdaki etkisi arttıkça bizdeki ‘‘Nataşa edebiyatı’’ tutkunlarının işi güçleşecek gibi... Doğalgaz Piyasasında Dalgalanmalar lar Yalnızca kültürlü insan ise ler hil öğrenmeyi sever, ca er. ed ders vermeyi tercih Edouard Le Berquier Terör Kazandı ayatımızın her alanında terör. Kendisi deH ğilse bile korkusu. Kuşkusu. Belki ömrümüzün sonuna kadar hiçbir terör eyleminin kıyısından geçmeyeceğiz. Ama terör endişesi bizi terk etmeyecek hiç. Havaalanları gergin ve kuşkucu. Yalnız bizden değil, neyimiz var neyimiz yoksa her şeyden kuşkulanıyor. Ceketlerimizi çıkarıyoruz. Ve kemerlerimizi. Ve ayakkabılarımızı. Acaba yakında çırılçıplak mı geçeceğiz ‘‘güvenlik koridorları’’ndan? Uçağa bilgisayarla binmek kuşkulu. Şimdi cep telefonlarının toplanması düşünülüyor. Sıvı içecekle uçağa girmek bile yasak sınırına dayandı. Ya giderek kumaş içinde gizlenebilecek türden patlayıcılar üretilirse?.. Sessiz sokaklar ve meydanlar teröre boyun eğmiş durumda. Başıboş paketler, karanlık çöp kutuları, park etmiş arabalar, hareket halindekiler, hepsi her an bir patlama sesi ile ölüm saçabilir. İnsanlar artık dost değil. Bakışları kuşku verici. Giysileri. Yürüyüşleri. Neden bu adam bir intihar eylemcisi olmasın? Ya şu kadın? Sıradan insanlar olarak öteki sıradan insanları potansiyel katilimiz gibi görüyoruz. Ve terörle mücadele nutukları... Kazanılan başarılar... Gerçekleştirilen operasyonlar... Biz teröre karşı önlemler alırken terorizm de hayatımızı esir alıyor. Korkuyoruz hayatımız için. Çocuklarımız için. Korktukça sokağa çıkmamız zorlaşıyor. Ama evde kalmak da kurtuluş değil. Belki ömrümüzün sonuna kadar hiçbir terör eyleminin kıyısından geçmeyeceğiz. Ama terör endişesi bizi terk etmeyecek hiç. Nasıl bu hale geldik? Suçlu kim? Yalnızca teröristler mi?.. Lisan Bilmek... Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko’ya kaç dil bildiğini soruyorlar: Üç lisan. Hangileri? Belarusça, Rusça, İngilizce. Bize İngilizce bir şeyler söyler misiniz? Sprechen Sie Deutsch? Ama bu Almanca! O zaman dört lisan biliyorum! lesine kabaSovyetik menistan, gaz ihrahamleler yaptı ki! Önce catında büyük ölçübin metreküp gazın fiyade Rusya’ya ve Uktına 160 dolar dedi, sonrayna’ya bağımlı. Bara 230 dolara yükseltti tı’ya sattığı gazın fiyave anlaşma olmayınca tını 250 dolarlara yükUkrayna’ya gazı nasıl selten Rusya, Türkkestiğini tuttu TV’den men gazını 65 dolaryayımladı. Gaz ihtiyacıdan alıyor. Önceki nın yüzde 26’sını Rusgün yapılan anlaşma ya’dan temin eden AB ile 20072009 fiyatı ülkeleri, bu durumdan (muhtemelen 50 milürkerek zor da olsa Rus yar metreküp gaza gazına karşı alternatif ilişkin olarak) 100 doarayışına girince, geçen lara çıkarıldı. Türkmart ayında Gazprom Türkmenbaşı, bir taraftan Türkmen menistan’a borcunu ile Çin’in ulusal petrol ve ödemeyen Ukraygazının ana müşterisi Rusya ile gaz şirketi CNPC ara geçinmeye çalışırken, bir taraftan da na’nın gazı ise Türksında yapılan ve menbaşı tarafından alternatif piyasa arayışında. 2011’den itibaren Çin’e kesilmiş durumda. yılda asgari 3040 milyar metreküp gaz satıTürkmenistan, alternatif bir pazar bulması şını öngören ilke anlaşmasıyla ‘‘İşte bizim alhalinde bu iki ülkeye de rest çekecek. Bu duternatifimiz de bu!’’ mesajını verdi. rumda, birçok ülkeyle yeni yeni anlaşmalar Nisan ayında ilginç bir başka gelişme yayaparken önemli ölçüde de ucuz Türkmen gaşandı: Türkmenistan ile Çin arasında 2009’dan zını alacağına güvenen Kremlin’in işleri sarbaşlayarak yılda 30 milyar metreküpten 30 yılpa sarabilir. lık bir gaz anlaşması yapıldı. Böylece doğalTürkmenbaşı’nın, Hazar altından Azergazın en büyük üreticilerinden biri olan Türkbaycan’a uzanan gaz boru hattı Trans Hamenistan, Afganistan ve Pakistan’dan sonzar Projesi’ne, Hazar’daki statüsündeki ra gaz ihracatının kurtuluşu için ciddi bir adım belirsizlik nedeniyle soğuk baktığını ortadaha atmış oldu. ya koyması da ABD açısından tatsız bir gelişme oldu. Neden ‘‘kurtuluşu’’ diyoruz? Çünkü Türk CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear