26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 AĞUSTOS 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EĞİTİM ÖSS sonuçları açıklanıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve Yabancı Dil Sınavı (YDS) yerleştirme sonuçları, bugün saat 10.00’da açıklanacak. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 18 Haziran 2006 tarihinde gerçekleştirilen ÖSS ve 25 Haziran 2006 tarihinde yapılan YDS sonuçları doğrultusunda barajı geçerek tercih yapan adayların yerleştirme işlemlerinin tamamlandığını bildirdi. Sonuçların, bugün saat 10.00’da açıklanacağı belirtilirken, adaylar ‘‘http://osym.gov.tr’’ ve ‘‘http://osys2006.osym. gov.tr’’ internet adreslerinden herhangi bir üniversiteye yerleşip yerleşemediğini öğrenebilecek. Yerleştirme sonuçlarına ayrıca WAP uyumlu cep telefonlarından kısa mesaj aracılığıyla, ‘‘http://wap.osym.gov. tr’’ adresinden de ulaşılabilecek. 7 PROF. DR. EŞME’NİN RAPORU: Üniversiteyi bulunduğu kent dışında okuyan gençler barınma sorunuyla karşı karşıya Üniversite öğrencilerini sıkıntılı bir dönem bekliyor Üniversiteyi bulunduğu kent dışında okuyan öğrencileri pek çok sıkıntı bekliyor. Uzmanlar öğrencilerin uyum sorununu yakın arkadaş ve aile desteği ile aşabileceklerini belirtirken öğrenciler barınma sorunlarını nasıl çözümleyebilecekleri konusunda çaresiz kalıyor. EMEL KILIÇ/EYLEM LODOS Katsayı eleştirisi doğru değil ZEYNEP ŞAHİN Minikler okula erken başlıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıl yaşama geçireceği uygulama ile ilköğretime başlayacak öğrencileri bir hafta erken, 11 Eylül’de okula alacak. Amacın okul fobisini yenmek olduğu uygulamayla, veliler 5 gün boyunca çocuklarıyla okulda zaman geçirecek. Diğer ilk ve ortaöğretim kurumları ise 18 Eylül’de açılacak. Uygulamaya ilişkin genelge de dün yayımlandı. Katıldığı bir programda konuyla ilgili bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ilköğretime başlayacak çocukların 1115 Eylül arasında velileriyle birlikte okula gideceğini söyledi. Yaşadıkları kentin dışında bir üniversiteyi kazanan öğrenciler, sosyal etkinliklerin yetersizliğinin yanı sıra en çok barınma ve uyum problemlerinden yakınıyorlar. Uzman Psikolojik Danışman Ece Akın Bakanay, öğrencilerin sıkıntılarına destek olmada ailenin önemini vurguladı. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, öğrenciler için yeterli sayıda yurt olmadığını ve öğrencilerin tarikat yurtlarına yöneltildiğini söyledi. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Faruk Karadoğan da farklı kültürlerden gelen öğrencilere üniversitenin sunduğu olanakların yanı sıra uyum konusunda akranlarının da destek olması gerektiğini ifade etti. Görüştüğümüz bazı velilerse öğrenci özgüvenini sağladıktan sonra problem yaşanmadığını belirttiler. Uzman Psikolojik Danışman Ece Akın Bakanay, öğrencilerin bazılarının bilişsel olarak üniversitede okumak için hazır olsalar da sosyal uyum problemi yaşayabildiğini belirterek ‘‘Ailelerin öğrencilerin sıkıntılarına destek olması çok önemli. Yetiştirilme tarzı, cinsiyetler arasında da farklılık gösterebiliyor. Kız öğrenciler daha bağımlı yetiştiriliyor. Şehir dışında okuyabilmek için özgüvene sahip olmak gerekiyor’’ dedi. Üniversite yaşamı anlatılsın Öğrencilerin zorluklarla karşılaştıklarında yaşadıkları kente geri döndüklerini ya da okudukları üniversitede izole bir biçimde eğitimlerine devam ettiklerini anlatan Bakanay, öğrenci sorunlarına yönelik şu önerilerde bulundu: ‘‘Üniversiteler yeni öğrenciler için oryantasyon programı uygulamalı, bu programla üniversitenin olanaklarını ve kampus hayatını anlatmalı. Boğaziçi Üniversitesi’nde olduğu gibi bireysel problem yaşayan öğrenciler, rehberlik birimlerine başvurabilmeli. Öğrenci öncelikle, hangi üniversiteyi kazanmışsa üniversitenin ortamını tanımalı. Gerektiğinde hangi kuruma ve nereye başvurabileceğini bilmeli. Öğrencinin ilk etapta anlaşabileceği bir yakın arkadaş bulması kolay olmayabilir. Bu duAlaaddin Dinçer. rumda şehirde yaşayan akrabalarından destek alabilir ya da ‘Nasıl kendi ayaklarım üzerinde durabilirim’ diye düşünüp çözümler üretebilir, öğrenci yatay geçiş alternatiflerini de kullanabilir. Bir de ‘Ben buraya şu amaç için geldim, derse, daha da kolay adapte olabilir.’’ Yurt kapasitesi arttırılsın EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, kamuya ait yurtların kapasitesinin yetersiz olduğunu vurgulayarak öncelikle üniversitelerdeki yurt kapasitesinin arttırılması gerek tiğine dikkat çekti. Dinçer, üniversite öğrencilerinin ihtiyacını karşılayacak özel yurtların da vakıf ve cemaatlerin görüşleri altında olduğunu söyleyerek öğrenci sorunlarına yönelik özetle şunlara dikkat çekti: ‘‘Tarikatların özel yurtlarında kalmak istemeyen gençler, büyük oranda ev kiralayarak barınma ihtiyaçlarını çözmeye çalışıyorlar. Çevre halkı da öğrencilere konut verilmesi konusunda, daha tutucu davranıyor. Kiralar da çok yüksek olduğu için öğrenciler sorun yaşıyor. Özellikle taşrada, ailelerin öğrencilere konutlarını açmaları gerekiyor, çünkü öğrenciler bulundukları kente kültür değeri katıyor. Üniversite öğrencisi gelir getirici unsur olarak görülmemeli. Öğrencinin barınma sorunu dışında, sosyal faaliyetlerde bulunacağı ortamların eksik olması da sorun.’’ Dinçer, yeni kurulan üniversitelerde sosyal aktiviteler ve barınma koşullarının göz ardı edildiğini söyledi. ANKARA YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme’nin hazırladığı rapor, ilk ve ortaöğretim sistemindeki çöküşe dikkat çekti. Eşme, meslek liselerinin, özellikle de imam hatiplerin önüne katsayı engeli konulduğu eleştirisinin doğru olmadığını, katsayılarda herhangi bir farklılık olmasa dahi söz konusu lise türlerinden üniversiteye girebilecek aday sayısının sınırlı kalacağını dile getirdi. Eşme’nin araştırmasına göre ÖSS’ye giren öğrencilerin eğitim düzeyleri de bir lise mezununun çok çok altında kalıyor. YÖK Başkanvekili Eşme, 2006ÖSS sonuçlarından yararlanarak ‘‘Ortaöğretim Sisteminin Bugünkü Durumu’’ başlıklı bir rapor hazırladı. Meslek liselerinin içinin boşaltılmasının bu liselerden nitelikli mezunlar yetişmesini engellediğine işaret edilen raporda, katsayı engeli olmasa da bu lise türlerinden üniversiteye girebilecek aday sayısının çok düşük olduğu vurgulandı. Raporda lise mezunu olarak ÖSS’ye giren adayların bu yeterliliği göstermediği ve eğitim düzeylerinin lise mezununun altında kaldığı ifade edildi. Raporda yer verilen saptamalar şöyle: ? Testlere verilen net doğru sayılarındaki oranlar; ‘‘Türkçe1’den 14.7, sosyal bilimler1’den 12.3, matematik1’den 8.5, fen bilimleri1’den 2.7, Türkçe2’den 12.6, sosyal bilimler2’den 8.1, matematik2 ve fen bilimleri2’den 7.0’’ olarak sıralandı. Bu veriler, ilköğretimde fen ve matematik derslerinin yetersiz verildiğini gösterirken, Türkçe ve sosyal bilimler derslerinden toplam 176 bin 598 adayın hiç soru çözememiş olması aynı sıkıntının bu dersler için de geçerli olduğunu ortaya koydu. ? Türkçe ve sosyal bilimler derslerinde, başarı dağılımı iyi sonuç verirken, fen ve matematik derslerinde adayların, başarı dağılımları arasında uçurumlar oluştu. Bu durum ilk ve ortaöğretimde fen ve matematik derslerinden az sayıda öğrencinin iyi yetiştirilmesine, diğer öğrencilerin ise devre dışı bırakılmasına bağlandı. ?Matematik1’den 20 ve üzerinde soru çözen adayların oranlarına bakıldığında, en yüksek ortalamanın yüzde 94.5 ile fen liselerinde olduğu görüldü. İkinci sırayı yüzde 55 ile Anadolu liseleri, üçüncü sırayı yüzde 30.5 ile yabancı dille eğitim yapan liseler, 4. sırayı yüzde 28.7 ile yabancı dil ağırlıklı özel liseler, son sırayı ise yüzde 9.8’lik ortalamayla genel liseler aldı. İmam hatiplerin doğru sayısı düşük ? İmam hatip liselerinde diğer meslek lisesi türlerinden ayrı olarak pratikten ziyade teorik eğitimin ön plana çıktığına işaret edilerek, öğrenci kaynağı ve altyapısı bakımından bu liselere en yakın okul türünün öğretmen liseleri kabul edilebileceği belirtildi. Bu doğrultuda iki lise türünün 15 ve üzeri soru çözme oranları kıyaslandığında, öğretmen liselerinin çok daha üstün olduğu görüldü. Öğretmen lisesi mezunu adayların ‘‘yüzde 87.13’ü Türkçeden, 68.12’si sosyal bilimler1’den, 68.66’sı matematikten, 31.29’u da fen bilimleri1’den’’ 15 ve üzerinde soruyu doğru yaparken, imam hatip mezunlarında bu oran ‘‘Türkçe için yüzde 55.03, sosyal bilimler1 için yüzde 54.86, matematik1 için yüzde 10.42, fen bilimleri1 için de 0.46’da’’ kaldı. ? İmam hatip liselerinin başarı düzeylerinin çok düşük olduğunu gösteren rakamlar, matematik2 testini yanıtlayan 1998 adayın yalnızca 53’ünün 15 ve üzerinde soru çözebildiğini ortaya koydu. Matematik ve fen temeli yetersiz ? Özellikle matematik ve fen bilimleri eğitiminde büyük sorun yaşanıyor. Lise mezunu olarak sınava başvuran her 100 öğrenciden 22’sinin matematikten, 69’unun ise fen bilimlerinden tek bir soru dahi çözememesi bu derslere ilişkin en temel bilgilerin bile alınamadığını gösteriyor. ? Adayların lise müfredatına dayalı sınavın ikinci bölümünü çözme oranının düşük olması, öğrencilerin mezun olabilecek düzeyde eğitime sahip olmadan ÖSS’ye girdiğini gösteriyor. ? Meslek lisesi çıkışlıların sınavda başarılı olmalarına karşın katsayı engeli nedeniyle yükseköğretime yerleştirilmedikleri savunması tamamen dayanaksız kalıyor. Matematikten 15 ve üzeri soru çözebilen tüm meslek lisesi çıkışlı öğrencilerin sayısının sadece 127 olması, bunun en somut kanıtlardan biri olurken, asıl sorun ‘‘meslek liselerinin müfredatı ve verdiği eğitimin niteliği’’ olarak belirtiliyor. ‘Eğitimden şikâyet eden bakan’ Raporu hazırlayan Prof. Eşme ise eğitim sistemindeki sorunların asıl nedenlerinin görmezden gelindiğine dikkat çekerek ‘‘Çözüm meslek lisesi mezunlarını, lise mezunları ile aynı kulvara sokarak, akademik eğitim yapan ve çoğu mezunlarının iş bulma umudu bile olmayan lisans programlarına yönlendirmekten mi, yoksa mesleki eğitimin yükseköğretim kademesini daha çekici hale getirecek önlemleri almaktan mı geçer’’ diye sordu. Hem ulusal hem de uluslararası verilere göre ilk ve ortaöğretimde uygulanan eğitim sisteminin çöktüğünü kaydeden Eşme, ‘‘Bunu ayağa kaldıracak sorumlular aranıyor. Eğitimden sorumlu olduğu halde eğitimden şikâyetçi olanlar bunu başarabilirler mi’’ dedi. İlköğretime medya dersi ? ANKARA (ANKA) İlköğretim okullarında medya okuryazarlık dersleri okutulacak. Konuyla ilgili protokol bugün saat 14.00’te RTÜK Merkezi’nde imzalanacak. RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğiyle hazırlanan protokol Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Devlet Bakanı Beşir Atalay’ın katılımıyla imzalanacak. ‘Düşünerek adım atmalılar’ sitede öğrencilerin sosyal akİstanbul Teknik Üniversitetivitede bulunması için pek çok si Rektörü Faruk Karadoğan, olanak olduğunu dile getirerek uyum sorunu yaşayan taşradan özetle şöyle devam etti: ‘‘Öğgelen öğrencilerin sorunlarını rencilerin sosyal aktivite ve spor çözmek için onların farklı kületkinliklerinde bulunacakları türlerden geldiğini anımsamak kulüplerin sayısı 100’ü gerektiğini belirterek aşıyor. Kapalı spor alan‘‘Birbirinden farklı ları, yüzme havuzları, görüş ve düşüncelerfutbol sahaları, tenis deki öğrencilerin alanları, tiyatro ve müuyum sorununu aşzik etkinlikleriyle öğmaları için kurumrencilere pek çok fırsat lar kadar bireylere de sunarak İstanbul’a görev düşüyor. Üniuyum sağlamalarını versiteye yeni başlaamaçlıyoruz. Bunların yan öğrencilerin, kuötesinde barınma açılaktan dolma bilgiKaradoğan sından 3 bin öğrencimilerle değil, okuyarak ze barınma olanağı sağlayan ve düşünerek dikkatli adım atyurtlarımız bulunuyor. Bunun maları, onların bağımsızlıkta, yeterli olmadığı düşünüldüğü tutuculuktan ve gerilerde kaliçin Kredi ve Yurtlar Kurumu mış olması gereken çağdışı töve özel girişimcilerimizle bağrelerden kurtulmalarına yarlantılar kurarak yeni olanaklar dımcı olabilir’’ dedi. yaratmayı hedefliyoruz.’’ Prof. Dr. Karadoğan, üniver Barınma problemlerinin yanı sıra yurtlarda erkek öğrencilere uygulanmayan saat sınırlaması olmasından rahatsız olduklarını söyleyen kız öğrenciler, ‘‘Yurt görevlilerinin davranışları da zaman zaman rahatsız edici olabiliyor’’ dediler. Anadolu’da bir üniversitede okuyan Elif Yıldız, ‘‘Ev sahipleri kız öğrenci Bakan Çelik’ten kayıt genelgesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışan anne ve babalar, 5 kentte ilköğretim çağındaki çocuklarını işyerlerine yakın okullara kontenjan bulunması halinde kayıt yaptırabilecek. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘‘elektronik ortamda ilköğretime kayıt’’ uygulamasıyla ilgili Adana, Ankara, Eskişehir, İstanbul ve İzmir valiliklerine genelge gönderdi. Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 16. maddesi doğrultusunda, öğrenci yerleştirme komisyonlarının kurulduğunu ve kontenjanı dolmayan okullara bölge dışından kayıt yapılabileceğini ve kontenjan fazlası başvuru durumunda kura ile öğrenci alınabileceğinin hükme bağlandığını belirtti. Öğrenciler önyargılardan rahatsız lere ev vermek istemiyor. Sokakta rahatlıkla yürüyemiyoruz; ya laf atarlar, ya belli bir süre takip ederler ya da taciz ederler. Bu yüzden akşam dışarı çıkmamaya çalışıyoruz, ama ikinci öğretimde okuyan arkadaşlarımız, bu konuda büyük bir problem yaşıyorlar’’ dedi. Burçin Yolal da Anadolu’da halkın kız öğrenciye bakış açısının önyargılı olduğunu söyleyerek, ‘‘Yurtlara gelince; bizim için imza saatleri oluyor, erkek arkadaşlarımız imza saatlerinden sonra istedikleri zaman dışarı çıkabiliyorlar’’ diye konuştu. İstanbul’a Kastamonu’dan geldiğini belirten Aynur Kalay, ‘‘İstanbul’da taşradan gelmenin bütün zorluklarını yaşadım. Kalacak yer, burs problemi ve bu büyük şehre alışabilmek hiç de kolay olmadı. Bir de farklı insanları tanıyıp onlara karşı insanın kendini kabul ettirmesi zaman alıyor. Şu an üçüncü sınıftayım ve İstanbul’u yaşayanlardan daha iyi bildiğimi söylesem abartmış olmam’’ dedi. Kızını kent dışında özellikle Anadolu’daki bir üniversiteye gönderen Aysel Arın ise şunları söyledi: ‘‘Ben her zaman kızımı, geleceği hakkında engellememeyi ilke edindim ve kızımı Anadolu’daki bir üniversiteye gönderdim. Bir de kızımın bana ileride ‘Ben okuyacaktım, ama sen beni göndermedin, geleceğimi mahvettin’ demesinden korktum. Kızım orada zorluk çekmedi mi; hem de bir sürü, ama sonunda okulunu bitirdi ve buraya döndü.’’ ‘Öğrenci Kolektifleri Üniversite Araştırması 2006’da fırsat eşitsizliğine dikkat çekildi Üniversite toplumdan uzaklaşıyor İstanbul Haber Servisi Üniversite öğrencileri, eşit, parasiz ve nitelikli eğitim istiyor. Öğrenciler, vakıf üniversitelerinin eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin göstergesi olduğuna da dikkat çekiyorlar. İstanbul Öğrenci Kolektifleri, Türkiye genelinde başlattıkları ‘‘Herkese eşit, parasız, nitelikli eğitim’’ kampanyası kapsamında ‘‘Demokratik Ülke ve Demokratik Üniversite İçin Üniversite Araştırması 2006’’ adıyla bir rapor hazırladılar. Raporda, Dünya Bankası, TÜSİAD, YÖK tarafından hazırlanan raporların ‘‘neoliberal’’ yükseköğretim politikaları olduğu, üniversitelerin temel sorun ve taleplerine değinilmediği belirtildi. ? İstanbul Öğrenci Kolektifleri’nce Türkiye genelinde başlatılan ‘‘Herkese eşit, parasız, nitelikli eğitim’’ kampanyası kapsamında hazırlanan raporda üniversite sorunları dile getirildi. Harçlar ve kayıt paralarının arttırılması, öğrenci kantin ve yemekhanelerinin özelleştirilmesi, ders kitabı ve kırtasiye giderleri, sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler, öğrencilerin harınma ihtiyaçları ve devlet yurtlarındaki eksikler, ulaşım sorunu gibi üniversite öğrencilerinin yaşadığı sorunlar, sayısal verilerle raporda yer aldı. Ayrıca üniversitelerin akademik personel, derslik ve fiziki alanlarının yetersizliği, ezberci ve tek yönlü eğitim sisteminin yanı sıra üniversitelerdeki antidemokratik uygulamalar, Özel Güvenlik Birimleri (ÖGB), üniversitelerdeki kamera ve turnike uygulamaları da öğrencilerin yaşadığı olumsuz örneklerle aktarıldı. Öğrenciler raporda, vakıf üniversitelerinin eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin göstergesi olduğuna da dikkat çektiler. Üniversiteler piyasalaştırılıyor Türkiye’de son 25 yılda üniversiteleri paralı hale getirme uygulamalarına yer verildiğinin altı çizilerek özetle şu tespitlerde bulunuldu: ‘‘Üniversiteler toplumdan giderek uzaklaşı yor. Üniversiteliler müşteriye dönüştürülüyor. Akademisyenler bilgi işçilerine ve metalaşmış eğitim hizmeti üreticilerine dönüştürülüyor. Niteliksizlik üniversitelerimize damgasını vuruyor. Piyasalaştırma süreçleri üniversitelerde kendi denetim kontrol ve baskı biçimlerini oluşturuyor.’’ Türkiye’deki pek çok üniversiteden derlenen bilgilerle hazırlanan raporla ilgili olarak öğrenciler, ‘‘Ülkemizde piyasalaştırma sürecinin ilk başladığı yerlerden biri üniversiteler. Bugün üniversiteler piyasa işleyişinin tüm eşitsizliğini barındırıyor. Parasız ve nitelikli eğitim yalnızca üniversitelilerin değil tüm toplumun talebi’’ açıklamasını yaptılar. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear