Catalog

8 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hizmet veren ile alanın mutlu olmadığı Türkiye’de bir uzman hekime 1500 hasta düşüyor 7 AYGÜN: YURTTAŞ GÖZDEN ÇIKARILIYOR Sağlık sistemi komada ? OECD ülkeleri arasında kişi başına sağlık harcamasında son sırada yer alan Türkiye’de sağlık personelinin düzensiz dağılımı, yetersiz araç ve gereç, hastane personelinin ağır iş yükü yurttaşın en temel hakkı olan sağlık hizmetlerine ulaşımını güçleştiriyor. SES Genel Sekreteri Dr. Erkan Sümer, “Hâlâ güttükleri mantıkla bugüne kadar bu işi çözemediler. Bundan sonra da aynı yolu izlerlerse çözemeyecekler” dedi. ZEYNEP ŞAHİN OHSAD: ANKARA Sağlık hizmetlerinin kalitesi ve etkinliğinin tartışıldığı Türkiye’de, sağlık personeli başına düşen hasta sayısı da binlerle ifade ediliyor. Her bir diş hekimine 4 bin, her uzman hekime 1500 hastanın düştüğü Türkiye’de, sağlık çalışanları ise ağır iş yükünden yakınıyor. Sağlık Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu verileri, OECD ülkeleri arasında kişi başına sağlık harcamasında son sırada yer alan Türkiye’nin sağlık sistemindeki çarpıklıklardan birini daha ortaya koyuyor. Türkiye’nin, gelişmiş nüfus sayısı, en temel hak olan sağlık hizmetlerine ulaşmayı güçleştiriyor. Söz konusu oranlar, bölgeler arasındaki çarpıklığı da gözler önüne seriyor. AĞLIKSIZ TABLO S Dikkat çekici verilerden larının yüzde 22’sinde hekim bulunmazken, köy sağlık evlerinin yüzde 66’sı ebesiz. MANTIKLA BU ‘BU İŞ ÇÖZÜLMEZ’ Reformları sabote edebilir İstanbul Haber Servisi Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Muharrem Usta, ‘‘Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’’nin faturasının 70 milyon yurttaşa yansıyacağını belirterek ‘‘Tebliğ sağlık alanında son yıllarda yapılmakta olan reformları sabote etme amacına hizmet edebilir. OHSAD olarak insan sağlığına saygıya da evet diyebileceğimiz tebliğin yeni bir formata kavuşmasını acilen istiyoruz’’ dedi. Elmadağ’daki OHSAD genel merkezinde dün konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Usta, son yıllarda sağlık alanında yapılan ve reform niteliğindeki açılımları iyi karşıladıklarını ancak çıkarılan bu tebliğ ile sağlık alanında bugüne kadar gözlemlenen vizyonda bir körelmenin ortaya çıktığını söyledi. Hazırlanan tebliğ ile tasarruf yapılmasının amaçlanmış olabileceğini ifade eden Usta, ‘‘Ancak burada ayaktan tedavilerde özel sektörün payının yüzde 6, kamu hastanelerinin payı ise yüzde 94 iken, bu tasarrufun bedeli çok ciddi olarak özel sağlık kurumlarına ve dolayısıyla buradan hizmet alan milyonlarca yurttaşa kesilmektedir’’ ifadesini kullandı. Tebliğ hazırlanırken kendilerine de danışılmasının gerektiğini belirten Usta, şöyle devam etti: ‘‘OHSAD olarak tebliğ ile getirilen uzmanlık dallarına göre ayakta tedavi vaka başına uygulamadan insana saygılı tanıya dayalı vaka başına uygulamaya geçilmesini, tarafların bir araya gelerek tüm bu sorunların çözümüne katkı sağlanmasını istiyoruz. ’’ ATO ölüm tasarrufuna dava açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Ticaret Odası (ATO), sağlıkta tasarruf sağlamaya yönelik tebliğin iptali için Danıştay’da dava açtı. Dava dilekçesinde, söz konusu kararın kuruluşlar arasında ayrıma sebep olduğu gibi yurttaşı ölüme terk etmekten başka bir işe yaramayacağı vurgulandı. ATO Başkanı Sinan Aygün de, ‘‘IMF talimat verdi diye sağlıktan tasarruf yapmak, anayasayı yok saymak, yurttaşı da gözden çıkarmaktır’’ dedi. ATO, Maliye Bakanlığı tarafından 1 Temmuz 2006 tarihinde yayımlanan ve sağlık hizmetlerinde hizmet başına ödemeden vaka başına ödemeye geçilen tebliğin iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay’da dava açtı. Hizmet başına ödeme sisteminden vaka başına ödeme sistemine geçilmekle, hastaların üstüne büyük yük bineceği, hastanelerin de maliyetin altında hizmet veremeyeceğinin belirtildiği dava dilekçesinde ilgili tebliğde özel ve kamu sağlık kurumu ve kuruluşlarında teşhise yönelik tedavi tarifesinin, branş bazında paket fiyatla ve çok düşük belirlenmesi, öncelikle hastaların tedavilerinin gerçekleşmemesine yol açacağı, hastaların teşhis ve tedavilerini uzatacağı, hatta ölümlere yol açacağı kaydedildi. ÜKÜMET BU YANLIŞTAN DÖNMELİ’ ‘H ATO Başkanı Aygün de Maliye Bakanı Kemal Unakı Uzmanlar: Meme kanserine karşı kadınlar vücutlarıyla barışık olmalı bazıları şöyle: Her doktora 721, uzman doktora 1571, pratisyen doktora 1331, diş hekimine 4 bin 10, eczacıya 3 bin 74, sağlık memuruna 1391, hemşireye 868, ebeye de 1653 hasta düşüyor. En fazla uzman hekim Marmara Bölgesi’nde, en az ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görev yapıyor. Marmara’da her 1196 kişiyle bir uzman hekim ilgilenirken Güneydoğu’da her 4 bin 800 hastaya bir uzman hekim düşüyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde yalnızca 809 eczacı görev yaparken Marmara’da bu sayı 7 bin 11’e yükseliyor. Türkiye’deki sağlık ocak Konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Dr. Erkan Sümer, mevcut sistemde hem sağlık çalışanlarının iş yükünün çok ağır olduğunu hem de yeterli kalitede sağlık hizmeti verilemediğini söyledi. Sümer, ‘‘Şu anda sağlık çalışanlarının çalışma şartları çok kötü. Ücretler düşük. Özellikle sözleşmeli eleman alımı bunu tetikliyor. Dolayısıyla daha iyi koşullarda çalışma olanağı bulanlar sektörden uzaklaşıyor’’ değerlendirmesini yaptı. Çözüm yolunun kadrolu istihdamdan ve sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesinden geçtiğini belirten Sümer, ‘‘Bizim mesleğimizde nöbet süresi 45 saat; 12 Eylül’ün yadigârıdır. Nöbet ücretleri düzenli olarak ödenmiyor. Öte yandan nöbet ücretinden feragat edip, bunu izin olarak kullanmak isteyen arkadaşlarımız bu haktan yararlanamıyor. Gerekçe olarak da eleman yetersizliği gösteriliyor’’ diye konuştu. SES Genel Sekreteri Dr. Sümer, mevcut tablonun hem sağlık çalışanlarının sırtında yük olduğunu hem de nitelikli sağlık hizmeti verilmesini engellediğini dile getirerek, ‘‘Hâlâ güttükleri mantıkla bugüne kadar bu işi çözemediler. Bundan sonra da aynı yolu izlerlerse çözemeyecekler’’ vurgusunu yaptı. ‘Erken teşhis önemli’ HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR Kadınların meme kanserinden korunabilmeleri için vücutlarıyla barışık olmaları gerektiği belirtildi. En sık rastlanan kanser türlerinden olan meme kanserinden birincil derecede korunma yöntemi bulunmadığını kaydeden İzmir Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Ercüment Tarcan, erken dönemde hastalığın bilinmesinin organ kaybı yaşanmadan tedavi edilmesinde etken olacağını söyledi. Erken teşhislerin kadınların sağlıklı bir yaşam sürmelerinde çok önemli olduğunu kaydeden Tarcan, ‘‘Geç kalınmış vakalarda kadınların memelerini almamız bir kolun kesilmesi gibidir. Kadınlarımızın bilinçli olması gerekir. Oysaki ülkemizde kadınlarımız, hekimlere ya çevresinde bir kanserli hasta olduğunda ya da meme kanserinden yaşamını yitiren birileri varsa geliyor. Oysaki 4050 yaş arasındaki kadınlarımız 2 yılda bir, 50 yaş üstü kadınlarımız da yılda bir kontrol için hekimlere başvurmalı ve mamografi testine girmeli’’ dedi. EME KANSERİ M‘GELİYORUM’ DİYOR Meme kanserinin ‘‘geliyorum’’ dediğini söyleyen Tarcan, göğüste oluşacak 1 santimetre kitlenin 5 yıl içinde meydana geldiğini ve kadınların erken davranmasıyla bunun mamografi tetkiyle görülebileceğini kaydetti. Kadınların meme kanserinden korunabilmeleri için vücutlarıyla barışık olması gerektiğini belirten Tarcan, bu konuda farkındalık yaratılması için çalışmalara ağırlık verilmesinin yararlı olacağını söyledi. Kadınların vücutlarına bakmalarının utanç verici olarak algılanmaması gerektiğini kaydeden Tarcan, İzmir’de kanser izleme ve denetleme merkezinin varlığı sayesinde hastaların sayısal istatistiklerinin gerçeği yansıttığını söyledi. Kentte 2007 yılı sonuna dek 7 erken tanı merkezinin açılmasının öngörüldüğünü belirten Tarcan, 1996 yılında kurulan ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlanan Tülay Aktaş Meme Hastalıkları Tanı Tedavi Merkezi’nde dernek üyelerinin gönüllü olarak hizmet verdiğini söyledi. Narlıdere’de ‘‘Meme Hastalıkları Erken Tanı ve Araştırma Merkezi’’nin kurulması için uğraş verdiklerini kaydeden Tarcan, destek beklediklerini kaydetti. tan’a çağrıda bulunarak ‘‘Siz dava sonucunu beklemeden bu tebliği yürürlükten kaldırın. Yurttaş sefil olmadan, binlerce sağlık personeli işsiz kalmadan, yüzlerce sağlık merkezi iflas etmeden bu yanlıştan dönün’’ dedi. Aygün, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ‘‘IMF talimat verdi diye sağlıktan tasarruf yapmak, anayasayı yok saymak, yurttaşı da gözden çıkarmaktır. Hükümetler, yurttaşa hizmet etmek için koltuklara oturduğunu unutmamalıdır.’’ SAĞLIK BAKANLIĞI’NDAN GENELGE ‘Boş yatak yok’ mazeretine son ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı, yayımladığı genelge ile acil servise başvuran ve yatırılarak tedavisi gereken hastaların ‘‘boş yatak olmadığı’’ gerekçesiyle sevk edilmemesini istedi. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünüvar imzasıyla, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce dün yayımlanan genelgeyle ‘‘Acil servise başvuran ve yatırılarak tedavisi gereken hastaların hiçbir suretle boş yatak olmadığı gerekçesiyle sevki yapılmayacak, hastanenin tüm yatakları acil hastalar için kullanılacaktır’’ denildi. Acil hastalarla ilgili idari işlemlerin tıbbi işlemlerin yapılmasını geciktirmeyecek şekilde yürütülmesini isteyen Ünüvar, hastaların sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın gerekli tıbbi müdahale ve tedavilerin derhal yapılmasını istedi. Boran bir yaban kuştur, Gökyüzünün mavisini ata çıka bir mavi kuş. Şahin bile tutamaz, Asidir, rengi kadar güzeldir. Hoşgeldin ALİ ZÜLFÜKÂRI Zülm beyi cenneti etse bana temlik Şu fâni dünyada istemem bir kimlik Cihanda kulum ol dese Şâhı Ali Bekçi olurum Ali Zülfükârına Yezidin soyu biçer bana alt kimlik Asırlardır bitmez yobazdaki cinlik Şâhı Ali’nin mertebesi bir hiçlik Bekçi olurum Ali Zülfükârına Özü yoktur da yaratır hep ikilik Muaviye’nin soyu olsun üst kimlik Şâhı Ali’yi vuran hançerde piçlik Bekçi olurum Ali Zülfükârına Fâni Aydoğan İLAN ANTALYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ’NDEN BORAN bebek. ATAŞ AİLESİ TEŞEKKÜR Ülkesinin ve halkının çıkarlarını kişisel çıkarlarının önüne koyan, yüreği sevgiyle dolu, ilkeli, dürüst bilim adamı kimliğinden ödün vermeyen... Büyüğümüz, Ağabeyimiz Prof. Dr. ALİ KARABULUT’u kaybetmenin acısını yaşıyoruz! Hastalığı süresince yakından ilgilenen, son yolculuğuna uğurlarken bizi yalnız bırakmayan, acımızı paylaşan, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. MUSTAFA YURTKURAN, OSMAN MANAVOĞLU, VAHAP KATKAT’ın Ziraat Fak. Dekanı Başhekim Prof. Dr. şahsında Üniversite topluluğuna, TMMOB’den, ZMO merkez ve şubelerinden bize ulaşan arkadaşlarına, dost ve yakınlarına teşekkür ederiz. Eşi Fazilet, çocukları Özgür, Gözde Karabulut, kardeşi Abdullah ve eşi Mahinur Şahbaz Karabulut, kardeşi Ziya ve eşi Nuray Karabulut, yeğenleri Özlem Karabulut, Mevlüt Efe Karabulut SAYI ESAS NO: 1998/654 Davacı Keziban DEĞİRMENCİ vekili tarafından davalılar Burhan YILMAZ ve Arif KARAGÖZ aleyhine, Antalya ili Merkez Sütçüler Köyü 5305 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline ve taşınmazların el değiştirmesinin önlenmesi için öncelikle tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir karan verilmesi istemiyle dava açılmış olup, Davalılardan Burhan YILMAZ adına Memurevleri Mah. 210 Sokak Akgün apt. Kat 1 Da. 5 ANTALYA ve Sütçüler Mah. 3401 Sk. No. 20 ANTALYA ve diğer davalı Arif KARAGÖZ adına Sütçüler cad. C. 255 ANTALYA adreslerine çıkartılan tebligatların bila tebliğ iade edildiği ve yaptırılan zabıta araştırılmasında ise yeni adreslerinin tespit edilemediği anlaşılmakla adı geçen davalılara dava dilekçesi, yenileme dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Adı geçen davalılar Burhan YILMAZ ve Arif KARAGÖZ’ün mahkememiz duruşma günü olan 17.10.2006 günü saat 09.35 da hazır bulunması ve kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde davanın yokluğunda devam olunacağı, karar verileceği İLANEN dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. 30.06.2006 Basın: 33543 ESAS NO 200411170 Müdürlüğümüz dosyasından açık artırma ile satışına karar verilen ve KAYDEN HACİZLİ bulunan tapunun; KADIKÖY ilçesi Merdivenköy Mahallesi Kasrıali mevkiinde kain 194 pafta 757 ada 47 parselde A, B bloklu toplam 72 bağımsız bölümlü bahçeli kargir apartmanın A BLOK 4 katta 1/72 arsa paylı 15 nolu meskenin KAYDINDAKİ İNTİFA HAKKI olmak üzere ÇIPLAK MÜLKİYETİ BORÇLU adına kayıtlıdır.Taşınmaz kaydındaki Ayedaş’a ait 99 yıllığına kira akti ve iş bu parsel lehine 3 nolu parsel aleyhine yaya olarak mürürden ibaret irtifak hakkı ile yükümlü olarak satılacaktır. TAŞINMAZIN EVSAFI Taşınmaz hali hazırda Merdivenköy Mahallesi Kasrıali mevkiinde Hızırbey Caddesi’nde kain betonarme karkas sistemde bir bodrum+bir zemin+onüç normal kattan inşa edilmiş 233 kapıtaj nolu SEMA APT 4 normal kat 15 nolu dairesidir. Dairenin girişinde antre sağında balkonlu mutfak, solda balkonlu salon karşıda koridor, koridor üzerinde bir balkonlu 3 yatak odası ve banyo mevcuttur. Islak zeminlerde döşemeler seramikle yatak odaları, salon ise ahşap parke ile kaplıdır. Banyo mutfak tuvalet bölümlerinde duvarlar seramikle kaplı, antre koridor salon ve yatak odaları duvarları ise saten boyalıdır. Kapılar ahşap yağlıboyalı pencereler PVC ısı camlıdır. Salon kartonpiyerlidir. Salon ve yatak odası balkonları PVC ile kaplıdır. Banyoda küvet, klozet, lavabo mutfakta ise tezgah altı üstü dolapları vardır. Daire takribi 115.00 m2 alanlıdır. Bina vasat malzeme ve işçilikle inşa edilmiş olup binada su elektrik doğalgaz yakıtlı merkezi sistemli kalorifer ve asansör tesisatları vardır. Bina her türlü belediye hizmetlerinden faydalanmaktadır. Ulaşımı kolaydır. Kadıköy 2. İcra Hakimliği’nin 25.01.2006 tarihli 2005/1364 / 200636 karar sayılı ilamı ile taşınmazın toplam değerininl20.000.00 YTL olduğu , intifa hakkı sahibinin yükümlü olduğu değerin 24.000.00 YTL, çıplak mülkiyet hakkı sahibinin yani borçlunun yükümlü olduğu değerin ise 96.000.00 YTLolduğuna dair karar verilmiştir. Taşmmaz 96.000.00 YTL bedel üzerinden satılacaktır. TAŞINMAZIN SON İMAR DURUMU Dosyasında mevcut Kadıköy Belediye Başkanlığı’nın imar işleri müdürlüğünün imar durumu şefliğinin 07.06.2005 2005/481530 sayılı imar durum yazısında, Kadıköy Merdivenköy Mahallesi 194 pafta 757 ada 47parsel 1/1000 ölçekli Bostancı Erenköy imar planına göre bina yüksekliği serbest kat alanı katsayısı KAKS 2,07 taban alanı katsayısı KAKS 25 ayrık nizam iskan sahasında kalmaktadır. Ayrıca kültür ve tabiat varlıkları koruma yüksek kurulununun 05.11.1999 tarih ve 664 sayılı ilke kararı gereğince söz konusu parsel komşu veya yol karşısında tespitli tarihi eser niteliğinde yapı bulunması halinde anıtlar kurulundan görüş alınması gerektiği bildirilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI 1Birinci satış.......... 21.08.2006 PAZARTESİ 14.0014.10 KADIKÖY 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde açıkartırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile on gün sonra; 2İkinci satış..........31.08.2006 PERŞEMBE 14.0014.10 arasında Kadıköy 17. İcra’da ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 3Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen değerin %20’si oranındaki pey akçesi veya bu miktar kadar banka kesin ve süresiz teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. İstediğinde 10 günü geçmemek üzere süre veriiebilir. İhale bedeli üzerinden alınması gereken DAMGA VERGİSİKDVTAPU HARCININ 1/2’Sİ ve TAHLİYE TESLİM MASRAFI ALICIYA AİTTİR. Birikmiş vergiler ve tellaliye harcı satış bedelinden ödenecektir. 4 İstek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu taşınmazın üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile ONBEŞ GÜN İÇİNDE dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 5 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefiller teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alıncaktır. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebileceği şekilde icra dairesinin dosyasında açık olup isteyene masrafını vermesi halinde sureti PTT ile gönderilecektir. 7Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile müdürlüğümüze müracat etmeleri İİK 127 maddesi uyarınca adresi tapuda kayıtlı olmayan ilgililere bu ilanın tebligat yerine geçeceği ilan olunur. 29.06.2006 İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. yönetmelik no27 İşbu satış ilanı tapu kaydında ad ve adresleri geçip de tebliğ edilemeyen ilgililere tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 33227 KADIKÖY 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN SATIŞ İLANI Dosya NO: 2005/250 Davacı Tahir Can vekili tarafından mahkememizde açılan Gaiplik davasının yapılan aç yargılamasında verilen ara kararı uyarınca; Nusaybin ilçesi Kışla Mahallesi nüfusuna kayıtlı, Tahir oğlu 1976 Şırnak D.lu Abdurrahman Can’ın yaklaşık 16 yıl önce “ çalışmak için Kıbrıs’a gidiyorum “ diyerek evden ayrıldığı ve o tarihten beri kendisinden bir haber alınamadığı ve yine aynı zamandan beri kendisini gören ve yerini bilen hiç kimsenin bulunmadığını beyan edilerek Abdurrahman Can’ın gaipliğine karar verilmesi talep edilmekle; Yukarıda kimliği yazılı Abdurrahman Çan’dan haberi olanların veya yerini bilen ve 1 kişiyi tanıyanların 6 ay içerisinde Nusaybin Asliye Hukuk mahkemesinin 2005/250 E. sayılı dosyasıı haber vermeleri ilan olunur. Basın: 29174 NUSAYBİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 07 K