13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER Temelinde çökme oluşan iki apartmanda yaşayan 42 aile kiralık evlere yerleştirilecek Üsküdar’da Marmaray tahliyesi ÖZLEM GÜVEMLİ CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Üsküdar’da Marmaray çalışmaları kapsamında, yaklaşım tüneli inşası sırasında çökme oluşan Serdar ve Orkide apartmanlarında yaşayan 42 ailenin barınma sorununu çözmek için kaymakamlık bünyesinde danışma komisyonu oluşturuldu. 42 ailenin, iki apartmanın durumu ile ilgili somut veriler elde edilene kadar kiralık evlere yerleştirilmesi planlanıyor. Marmaray Bölge Müdürü Haluk İbrahim Özmen, Üsküdar’da iki apart manda 27 Haziran’da meydana gelen çökme olayı ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Özmen, müteahhit firma TaiseiKumagaiGamaNurol konsorsiyumunun bir yıl önce Üsküdar Ticaret Lisesi’nin alanından 35 metre derinlikte 127 metre uzunluğunda bir yaklaşım tüneli inşa etmeye başladığını söyledi. 40 MM. ÇÖKME VAR Özmen, tünel çalışmalarının çoğunun yurtdışından getirilen ve çökme risklerini neredeyse sıfıra indiren TBM makineleri ile yapılacağını be lirterek ‘‘ Ancak yaklaşım tünelinde bu makinelerle çalışma şansımız yoktu’’ dedi. Özmen, yaklaşım tünelinin klasik yöntemle açıldığını belirterek bu tip çalışmalarda yüzeyde deformasyonların meydana gelmesinin normal olduğunu kaydetti. Deformasyonların sınır değerlerinin de bir standardının bulunduğunu dile getiren Özmen, ‘‘Bizim şartnamemize göre sınır değer 83 mm. Yani yüzeyde 8.3 cm. çökme meydana gelirse sınırlar aşılmış kabul ediliyor. Üsküdar’daki iki apartmanda meydana gelen çökme 40 mm. civarında. Ora da yaşayan insanların hayatı birinci planda. Sınır değeri beklemeden, deformasyonların arttığını gördüğümüz için müteahhidi uyardık’’ diye konuştu. Müteahhit firmanın 2 bina ile ilgili bağımsız denetim şirketine rapor hazırlattığını ifade eden Özmen, bu raporun sonuçlarının Üsküdar Kaymakamlığı’na iletilmesi üzerine binaların tahliye edilmesi kararının alındığını söyledi. PROTOKOL HAZIRLANIYOR Özmen, müteahhit firmanın da apartman sakinlerinin de mahkeme yo lu ile bilirkişi raporu ile durumu tekrar tespit ettirmek için harekete geçtiğini söyledi. Yüklenici firma ile apartman sakinleri arasında bir protokol hazırlandığını dile getiren Marmaray Bölge Müdürü Özmen, ‘‘Kira bedeli, depozit, taşınma masrafları konusunda anlaşmaya varıldı. Kira bedelinin ne kadar zaman ödeneceği konusunda tartışma var. Müteahhit 6 ay boyunca ödemeyi önerdi. Ancak apartman sakinleri de biz de bu sürenin 1 yıla çıkarılması için uğraşıyoruz’’ diye konuştu. İnanç Bir Eğitim Konusu Olabilir mi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, ringde rakip boksöre üst üste inen yumruklar gibi, AKP hükümetini serseme çevirmiş görünüyor… “Türban” kararının yarattığı sarsıntı henüz geçmemişken yüksek mahkemenin bu kez “zorunlu din eğitimi” konusundaki tavrı, “takıyyeci” hükümetin “gard”ını iyice dağıttı… Köşeye sıkıştırılmış, isabetsiz, rasgele yumruk savuran boksör görünümündeler… Bu sütunda birkaç ay önce “mugalata” başlığı ile bir yazı yayımlanmıştı. Yazıda örneklerle, günümüz Milli Eğitim Bakanı’nın “mugalata” (Frenkçesi ile demagoji) alanındaki erişilmez ustalığı sergilenmekteydi… “Hürriyet”te Sayın Oktay Ekşi de bu durumun farkına varmış. 5 Temmuz tarihli yazısının giriş paragrafı aynen şöyle: “Bir konuda demagoji nasıl yapılır diye örnek aramak zorunda kalırsanız, tavsiye ederiz hiç uğraşmayın. Hemen bir gazete alın ve o gün Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, kendisini ister ilgilendirsin ister ilgilendirmesin, herhangi bir konuda söylediklerini bulun. Demagojinin, yani ilk bakışta mantıklı görünen ama gerçeği saptırıp yanlış hükme varmanıza yol açan sözlerin âlâsı oradadır.” Sayın Ekşi daha sonra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu son kararına karşı Bakan’ın yeni demagojisini örnekliyor. Zorunlu olan ders “din bilgisi” değil “din kültürü” imiş… Yani daha açık bir deyişle, “din” bir inanç olarak değil de insanlık kültürünün dallarından biri olarak öğretilmekte imiş… Fakat yine aynı Bakanlıkça yapılan bir açıklamada, “Ben Müslüman değilim” diye dilekçe veren öğrencinin bu zorunlu dersten “muaf” tutulacağını öğreniyoruz… Oktay Ekşi’nin haklı olarak “demagoji” diye adlandırdığı da bu… Din bilgisi eğer bir “kültür” olarak verilmekte ise, dilekçe vererek “muaf” tutulmak da neyin nesi! O zaman matematikten, fizikten, edebiyattan hoşlanmayan öğrenci de dilekçe vererek bu derslerden “muaf” tutulsun… Bakan bu demagoji ile, zorunlu din derslerinin “kültür” olarak değil “inanç” olarak öğretildiğini ve herkesçe de bilindiği gibi tek bir dinin tek bir mezhebinin empoze edilmekte olduğunu, daha da öte, çocukları camilere götürüp namaz kıldırarak pratiğinin de yaptırıldığını gizlemeye çalışıyor… Nitekim yine “Hürriyet” gazetesinde, dindarlığından kuşku duyulamayacak Ahmet Hakan’ın tepesi atmış; bakana özetle (ve belki buradaki özetten biraz daha kibarca) diyor ki: Lafı eveleyip geveleme, demagoji yapma, insanları Müslümandır, kâfirdir diye kamplara ayırma. Sıkıysa, dersin adını “Din Eğitimi” diye değiştir… (Yani çocukları söz konusu inanç sisteminin kurallarına göre eğittiğini, onlara bu kuralları hem bilgi alanında hem uygulamada empoze ettiğini daha fazla gizleme.) Ama bu dersi zorunlu olmaktan da çıkar… Ve farklı sözcüklerle olsa da aynı sertlikte ekliyor: Ama nerde sende o yürek! ??? Ve bu kadar kafa karışıklığı, böylesine çelişkili bir laf kalabalığı karşısında insanın ağzı açık kalıyor ve ister istemez kafası karışıyor… Milli Eğitim Bakanı’nın ardından, Kocatepe Camisi’ndeki protestolar sırasında belleklerden silinmeyecek görüntüleri kameralara yakalanan Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Çiçek’in aynı mahkemeye ve kararına ilişkin değerlendirmelerini öğreniyoruz. Sokaktan geçen herhangi bir insanın üslubuyla söylenmiş bu sözleri burada yinelemeye gerek yok. Günümüz Türkiye’sinde siyasal erkin en tepesindeki kişiler bunlar. Elinden gelse, gücü yetse, tüm eğitim sistemini baştan sona dinselleştireceğinden kuşku duyulmaması gereken bir Eğitim Bakanı. Girmeye can attığımız Avrupa Birliği’nin en yüksek yargı organını elinden gelse kapattıracak bir Adalet Bakanı. Her biri kendince ve kendi alanında bu türden özelliklere sahip bu müstesna ekibin başında bulunan kişiye, Başbakan’a gelince, (gazetemizin Ankara Bürosu’nun verdiği bir habere göre) Reuters Haber Ajansı’nın kendisiyle yaptığı bir söyleşide, “güçlü dinsel inançları bulunduğu gerekçesiyle cumhurbaşkanı olmasının engellenmemesi gerektiğini” belirtiyor ve “Dindar bir kişinin siyasetçi olma hakkı yok mu?” diye soruyor… Kendisine açık seçik verilmesi gereken yanıt şudur: Evet, yoktur! Ama dindar olduğu için değil, dindarlığını her fırsatta dışa vurduğu, dindarlığıyla siyasetçiliğini birbirine karıştırdığı ve hatta dindarlığını siyasetçiliğinin önüne koyduğu için! Çağdaş, laik bir ülkede böyle bir kimse de değil cumhurbaşkanı, diyanet işleri başkanı bile olamaz… Nitekim gelmiş geçmiş hiçbir diyanet işleri başkanı, dindarlığa ilişkin kişisel inancını, Türkiye’nin bugünkü başbakanının yaptığı biçimde ve ölçüde dile getirmedi, dinsel inançla toplumsal yaşam arasında onun kurduğu ilişkileri kurmaya kalkışmadı… “İnanç” nasıl kişisel yaşama ilişkin bir olguysa, çağdaşlaik bir toplumsal düzende bilimlerden ve sanatlardan farklı olarak nasıl eğitimin konusu olamazsa; “inançlı” (dindar) kişi de inancını kendi kişiselliğinde içtenlikle ve gösterişsizce yaşamayı bilmeli, bunu yapamıyorsa eğer siyasetten elini eteğini çekmelidir. Fakat AKP hükümetiyle Meclis’teki çoğunluğuna bu gerçeği kabul ettirmenin olanaksızlığı ve bu olanaksızlığın ülkeyi sürüklemekte olduğu yer yeterince açıktır. DÜNYA GÖZ HASTENESİ Korneada şekil bozukluğuna CCL ile tedavi İstanbul Haber Servisi Korneada incelme ve sivrileşme sonucu ortaya çıkan şekil bozukluğu anlamına gelen keratokonus hastalığı, artık UV korneal cross linking (CCL) ameliyatı ile tedavi edilebiliyor. Bugün dünyada yalnızca sayılı merkezlerde yeni bir alternatif tedavi yöntemi olan UV korneal cross linking (CCL) ameliyatı Türkiye’de ilk defa Dünya Göz Hastanesi’nde yapılıyor. Prof. Dr. Efekan Coşkunseven tarafından kullanılan bu ameliyat tekniği ile keratokonus hastalığındaki korneal incelme durdurularak tedavi ediliyor.CCL tedavisi sırasında göz anestezik bir damla ile uyuşturuluyor ve işlem sonrasında göze kontakt lens takılıyor. 3 gün içinde tamamen iyileşen hastaların görmelerinde de keskinlikler yaşanıyor. ABD Konsolosluğu’nda resepsiyon ABD’nin 230. Bağımsızlık Günü nedeniyle İstanbul Başkonsolosluğu’nun bahçesinde verilen resepsiyonda konuşan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, davetlilere, ‘‘ABD’nin Bağımsızlık Günü kutlamasına katıldığınız için çok teşekkür ederim’’ diye hitap ederek Türkiye ve Türk vatandaşlarının da 80 yıl önce benzer şekilde hareket ettiğini söyledi. Resepsiyona, İstanbul Valisi Muammer Güler ve eşi Neval Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Türkiye Hahambaşısı İshak Haleva, Vatikan Temsilcisi George Marovich, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. (Fotoğraf: AA) İNCELME DURDURULUYOR Dünya Göz Hastanesi’nde bu tekniği kullananDr. Coşkunseven, gözün düzensiz koni şeklini aldığı bu hastalığın nedeninin de bilinemediğini belirterek, zamanla kornea nakline bile gidildiğini söyledi. Kornea naklinin Avrupa ve Amerika’da 40 binden fazla kişiye yapıldığını belirten Coşkunseven, hastalığın genellikle ergenlik döneminde başladığını 2040 yaş arasında ilerleme gösterdiğini anlattı. Coşkunseven, yaptıkları UV cross linking ameliyatında hastadaki korneal incelmeyi durdurabildiklerini belirterek ‘‘Bu yöntem bir kereye mahsus bir tedavi değildir, tekrarlanabilir. Kornea üzerindeki etkisi minimum ikinci, üçüncü aydan sonra görülebilir’’ açıklamasını yaptı. İ STANBUL’DAKİ 41 BELDE BELEDİYESİ’NİN ÇOĞUNLUĞU ÇÖPLERİ AÇIK ALANA DÖKÜYOR Beldelerin yöntemi ‘vahşi depolama’ İstanbul Haber Servisi İstanbul’un 41 beldesinin büyük çoğunluğu, çöpünü açık alanlarda depolayarak çevre kirliliği yaratıyor. Belde belediyelerindeki ‘‘vahşi depolama’’ yöntemini protesto eden çevreciler, Çevre ve Orman Bakanlığı’nı göreve davet ediyor. Her gün yaklaşık 13 bin ton çöpün çıktığı İstanbul’da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı 41 beldenin büyük çoğunluğu çöplerin bertarafında ‘‘kontrolsüzce dökme’’ anlamına gelen ‘‘vahşi depolama yöntemi’’ni kullanıyor. İBB ise 2007 yılına dek yeni çöp aktarma merkezleri açarak vahşi depolamaya son vermeyi hedefliyor. ÇÖP AKTARMA MERKEZİ VAR İBB Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı Doç. Dr. İbrahim Demir, ilçe belediyelerinin, ilçelerindeki çöpleri toplamakla yükümlü olduğunu, toplanan bu çöpleri İBB’nin aktarma merkezlerine getirdiklerini anlatarak şöyle devam etti: ‘‘Avrupa yakasında Y enibosna, Halkalı, Şişli/ Baruthane ile Anadolu yakasında Tuzla/Aydınlı, 6 Küçükbakkalköy ve Ümraniye/Hekimbaşı olmak üzere toplam 6 adet çöp aktarma merkezi bulunuyor. Toplanan çöpler burada sıkışTırıldıktan sonra düzenli depoloma alanlarına taşınıyor. İstanbul’da 1995’ten beri hizmet veren Kemerburgaz/Odayeri ve Şile/Kömürcüoda mevkilerinde 2 tane düzenli depolama alanımız var.’’ Demir, endüstriyel ve kimyasal atıklar için de Çevre ve Orman Bakanlığı’nın, Türkiye genelinde 5 adet bertaraf merkezi kurma kararı aldığını belirterek ‘‘Biz de Silivri’de, tüm Trak ya’ya hizmet edecek bir merkez yapılması için proje yürütüyoruz’’ dedi. YENİ TESİSLER 2004 yılında çıkan 5216 sayılı “Büyükşehir Belediye Yasası” sonucu İstanbul’un sınırlarının genişlediğini anımsatan Demir, ‘‘Bize bağlı ilçe sayısı da 27’den 32’ye çıktı. Şu anda İBB’ye toplam 41 belde bağlı. Maalesef ki bu beldelerin birçoğu çöplerin bertarafında hâlâ eski usulleri kullanıyorlar. 45 tane daha aktarma merkezi kurarak bu sorunu 2007 yazına dek çözeceğiz’’ diye konuştu. KAPALIÇARŞI’YA 6 BUTİK OTEL Gülersoy anıldı Eski Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Çelik Gülersoy, ölümünün 3. yılında Kilyos Demirciköy’deki mezarı başında dün düzenlenen törenle anıldı. Törende konuşan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Başkanı Dr. Uğur İbrahimhakkıoğlu ‘‘Onursal Başkanımız Gülersoy’un bize bıraktığı emaneti, hizmetimiz süresince en iyi şekilde korurken onun hafızalarımızda yer eden engin düşüncelerini de birer birer hayata geçireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın’’ dedi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) Tarihi yarımada yeni bir yüze kavuşuyor İstanbul Haber Servisi İstanbul’un önemli kültür ve tarih merkezlerinden tarihi yarımada yeni bir yüze kavuşuyor. Süleymaniye’de 8 mahalle aslına uygun olarak restore edilecek. Kapalıçarşı’da metruk halde bulunan 6 han da butik otel olacak. Eminönü Belediyesi’nden alınan bilgiye göre, Kapalıçarşı’nın içinde ve bitişiğinde yer alan Çuhacı Han, Çukur Han, Yolgeçen Han, Cebeci Han, Kızlarağası Han ve Sepetçi Han’ın butik otel olarak değerlendirilmesi için bir süre önce bir proje başlatıldı. Kimi vakıflara kimi de özel şahıslara ait olan bu mekânların mülkiyet sorununun çözülmesi için çalışmalar sürüyor. Küçükçekmece Belediyesi, son olarak gazetecileri Çanakkale’ye götürdü. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 ‘50 milyon dolarlık stadyum’ Meclis’te İstanbul Haber Servisi CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, kent merkezine uzak olduğu gerekçesiyle Olimpiyat Stadı’na birkaç kilometre uzaklıkta yaklaşık 50 milyon dolar maliyetle yeni bir stadyum yapılmasını TBMM gündemine taşıdı. Sevigen, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergesinde İstanbul’un yeteneksiz kişilerce yönetildiğini belirterek ‘‘İBB milyonlarca dolarlık serveti yine iş bilmez insanların beceriksizliği yüzünden çöpe atacaktır’’ dedi. 8 MAHALLEDE BİNALARA YENİLEME Tarihi Eminönü Yarımadası’ndaki bazı binaların dış cepheleri de aslına uygun olarak yeniden restore edilecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, ‘‘Kentsel Dönüşüm Projesi’’ kapsamında Eminönü ilçesinde 1, 2 ve 3. derecede koruma alanı içinde kalan Süleymaniye başta olmak üzere 8 mahalleyi ‘‘Süleymaniye Kentsel Yenileme Alanı’’ olarak onayladı. Eminönü Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü bu proje kapsamında ilk olarak Süleymaniye, Vezneciler, Bakırcılar, İstanbul Üniversitesi’nin duvarı ile Cemil Birsel Caddesi’nin içinde kalan 8 mahallenin ele alınması planlanıyor. Eminönü Belediyesi yetkililerinin verdiği bilgiye göre Süleymaniye, Yavuzsinan, Molla Hüsrev, Demirtaş, Hacıkadın, Hoca Gıyasettin, Sandemir ve Kalenderhane mahallelerinde yer alan bazı adalar, ‘‘Yenileme Alanı’’ olarak belirlendi. Çanakkale’ye çıkarma NİHAN İNAL ÇANAKKALE Yakın tarihimizdeki zaferlerin en anlamlılarından olan Çanakkale Zaferleri’ni yurttaşlara aktarmak amacıyla binlerce kişiyi Çanakkale’ye götüren Küçükçekmece Belediyesi, son gezisini gazetecilerle gerçekleştirdi. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ‘‘Türkiye’ye sahip çıkmak için Çanakkale’deyiz’’ dedi. 15 BİN KİŞİ GEZDİ Küçükçekmece Belediyesi, 3 ay önce başlattığı gezilerle 15 bine aşkın kişiyi Gelibolu’yla tanıştırdı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay düzenlenen gezi ile ilgili olarak, insanların kültüründen ve tarihinden kopmaya başladığını belirterek, gelecek yıl 20 bin yurttaşa tarihi yarımadayı gezdirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Küçükçekmece Belediye Başkanı Yeniay, ‘‘Bu ülkeye sahip çıkmak ve bu ülkeyi benimseme adına böyle bir gezi düzenledik. Geziler kültürel faaliyet açısından da önem taşıyor. Bu ülke kendiliğinden bu noktaya gelmedi. Türkiye çok büyük diyetler ödedi. Bu diyetlerin neler olduğunu bir kez daha anımsamak için Çanakkale’deyiz’’ dedi. İşçilerden ‘tutuklama’ protestosu DİSK’e bağlı Limterİş Sendikası, ‘‘Tutuklanan Sendikacılara Özgürlük’’ kampanyası çerçevesinde tutuklu bulunan Limterİş Genel Başkanı Cem Dinç ve sendikanın eğitim uzmanı Kamber Saygılı’ya destek amacıyla kart gönderdi. Galatasaray Postanesi’nin önünde toplanan yaklaşık 50 işçi, ‘‘Sendikacılar serbest bırakılsın’’, ‘‘Tersane işçisi köle değildir’’ sloganlarını attı. (BARIŞ MUMYAKMAZ) CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear