13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 TEMMUZ 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, Türkiye’de patates üretiminin yüzde 25’lik bölümünün Nevşehir’den karşılandığını söyledi 9 Nevşehirli üreticiler borç batağında SELAHATTİN ŞAHİN NEVŞEHİR Türkiye’nin patates deposu Nevşehir’de üreticiler borç batağından çıkışın hesaplarını yapıyor. 2 bini aşkın üretici tarımsal sulama için 1998 yılında 1.5 trilyon lira harcarken, bu yıl bu oran faizleriyle birlikte 168 trilyon liraya ulaştı. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin alacakları da eklenince çiftçilerin borcu 200 milyon YTL sınırına dayandı. Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, Türkiye’de patates üretiminin yüzde 25’lik bölümünün Nevşehir’den karşılandığını belirtti. Sorunların yıllardır çözülemediğini ifade eden Tunç, ‘‘Sorunlara etkin ve kalıcı çözümler üretilmiyor. Bu çözümler ortaya konulmadığı için de çiftçimiz kendini kurtarma mücadelesi içerisine giriyor ama yenik düşmekten de bir türlü kurtulamıyor. Çözüm adı altında bir dizi pansuman tedbirler ortaya konuluyor. İlaçlı tedavi gibi bir şey. Çiftçi bugüne kadar açılan yaralarının ameliyatla tedavisini istiyor, ama ameliyat yerine pansumanlı tedavi yöntemleri tercih ediliyor’’ diye konuştu. Ekonominin temel direği çökmek üzere ziran ayı ortalarındaki kuraklık nedeniyle Nevşehir’deki bağ ve bahçelerdeki meyve ağaçları ile üzüm asmalarında yüzde 90’lara varan bir zarar olduğunun altını çizdi. Anadolu’daki şarapçılığın ana merkezlerinden biri olarak da bilinen Kapadokya’da bağcılığın en yaygın bir şekilde yapıldığı Ürgüp’teki don olayından çiftçinin olumsuz etkilendiğini ifade eden Korkmaz, ilçesinin afet kapsamına alınmasını istedi. Korkmaz şöyle devam etti: ‘Çiftçiler olumsuz yönde etkileniyor’ Nevşehir ekonomisinin temel direğinin tarım olduğunu belirten Tunç, 2004 yılında patates siğili hastalığı nedeniyle 123 bin dekarlık alanda üretimin yasaklanmasının büyük sıkıntı yarattığına dikkat çekti. Bu alanda halen üretim yasağının devam ettiğini vurgulayan Tunç, ‘‘Bu üreticilerin borçları ciddi boyutlarda. Özel sektörün yanı sıra Ziraat Bankası, Tarım Kredi ve MEDAŞ borçları ile rakamlar 200 milyon YTL ’ye ulaşıyor. Bir an önce Doğrudan Gelir Desteği, Alternatif Tarım Ürünleri ve sertifikalı tohum ve yem bitkileri destek ödentilerinin uygulamaya konularak, ödentilerin çiftçilere yapılması gerekiyor. 2007’ye ürün ekemez hale getirilme noktasında bulunan çiftçinin bu haklı talebinin yerine getirilmesi gerektiğine inanıyorum’’ dedi. ‘Ciddi sıkıntılar yaşanıyor’ ‘‘Türkiye’nin en kaliteli şarapları için modern anlamda bağcılığın oldukça yaygınlaştığı Ürgüp ve bölgesinde geçen aylarda meydana gelen don olayları çiftçileri olumsuz yönde etkiledi. Bu konuda hazırlanan zarar tespitlerini içeren bilgi ve belgeler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na gönderildi. Çiftçilerimizin en azından borçlarının ertelenmesi veya uzun zamana yayılı kredilendirme yapılması gerekiyor. 5 bini aşan çiftçimizin uğradığı bu kayıplarla önümüzdeki yıllarda üretim yapmaları nerede ise mümkün görülmüyor. Kara kara düşünmeden ziyade etkin çözümlerin ortaya konulması gerektiğine inanıyoruz.’’ Nevşehir Ziraat Odası Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Ceylan da Nevşehir’de tarım ürünlerinde önemli bir paya sahip olan tahılda durumun iyi olmadığını, haziran ayı ortalarında önemli düzeye varan kuraklığın buğday başta olmak üzere arpa, çavdar ve yulaf ekili tarım alanlarında tahmin edilen oranın daha da üzerinde bir zarara neden olduğunu vurguladı. Ceylan, kuraklık nedeniyle verimin yanı sıra rekoltede de düşüşler beklendiğini ifade etti. T ürkiye’nin patates deposu Nevşehir’de üreticiler borç batağından çıkışın hesaplarını yapıyor. 2 bini aşkın üretici tarımsal sulama için 1998 yılında 1.5 trilyon lira harcarken, bu yıl bu oran faizleriyle birlikte 168 trilyon liraya ulaşmış duruda. ‘İhraç etmekte zorluklar yaşıyoruz’ NEVŞEHİR Kapadokya bölgesindeki dünyanın tek doğal soğuk hava depolarında sulandırılarak iç ve dış piyasaya sunulan yataklık limonların sevkıyatı fiyatların istenilen düzeyde olmaması nedeniyle sıkıntılı başladı. Ortahisar Belediye Başkanı Yücel Yazıcı şubat ayında tüccar ve komisyoncular kanalıyla dalından 20 kilogramlık sandıklar halinde 1617 YTL’ye alınan yataklık limonların yaklaşık 3 aylık sulandırma döneminden sonra iç ve dış pazara sandığının 10 YTL üzerinden satıldığını belirtti. Fiyatlardaki bu dengesizliğin başta limon ihracatçıları ve iç pazara yataklık limon sağlayan komisyoncuları olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Yazıcı, yataklık limon satışlarıyla bu kesimin önemli bir zarara uğradığını söyledi. Ortahisar beldesinin tamamen volkanik tüf kayalara oyulu 10 milyon sandık kapasiteli doğal soğuk hava depolarına sahip olduğunu anımsatan Yazıcı, ‘‘Halen depolarda 3 milyon sandık (yaklaşık 60 bin ton) civarında yataklık limon sevkıyat edilmek için bekliyor’’ dedi. Yazıcı, ihracatın istenilen düzeyde gerçekleştirilmemesi nedeniyle bir dizi sorunlar yaşandığını belirterek, ihracatta ton başına uygulanan Destekleme İstikrar Fiyat Fonu (DİFİF) payının limon üreten ve ihraç eden ülkeler seviyesindeki hedeflere uygun olmasını istedi. Yazıcı, ‘‘Dünyanın en kaliteli limonlarının ülkemizde üretilmesine karşın ihracatta uygulanan ton başına 75 dolarlık DİFİF katkısı oldukça düşük kalıyor. Halbuki dünyada limon üreten ve ihraç eden gelişmiş ülkelerde bu oran 200250 dolar arasında değişiyor. Bu oranın ülkemizde de uygulanması halinde Türkiye’de yataklık limon oldukça cazip hale getirilebilir’’ diye konuştu. Tunç, Türkiye’nin bir tarım politikası olmasına karşın bunun uygulanmadığını savunarak şunları söyledi: ‘‘Bugün girmek için çırpındığımız AB ülkelerinde bile önemli bir destek tarım kesimine verilmesine karşın ülkemizde bu uygulamanın onda birinin ancak olduğuna inanıyoruz. Ancak bu da düzenli ödemelerin gününde yapılmaması nedeniyle ciddi sıkıntıların meydana gelmesine neden oluyor.’’ Patates siğili hastalığı nedeniyle üretimin yasaklandığı Kaymaklı beldesinde de çiftçi isyan ediyor. Patates tarımının en verimli yapıldığı bölgelerden biri olan Kaymaklı’nın Belediye Başkanı Abdullah Çekiç, alternatif ürün pazarında üreticilere vaat edilen katkının yapılmamasından şikâyet etti. Çekiç, ‘‘Tarım alanlarında ürün deseninin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılırken bir taraftan da pazarlama alanında çiftçilerimize önemli bir rehberlik yapılabilseydi belki patates üreticisi sıkıntıyı fazla çekmeyecekti. Ancak bunlar istenilen ölçülerde yapılmadığı için önemli bir darboğazın içine girildi’’ dedi. Şarapçılığın ana merkezi Kapadokya Nevşehirli üreticiler borç batağında çırpınırken bu borçları nasıl ödeyeceğinin hesaplarını yapıyor. E R Z U R U M ‘Hayvancılık ve tarım bitme noktasına geldi’ RECEP KAPUCU Ürgüp Ziraat Odası Başkanı Mustafa Korkmaz da nisan ayının ilk günlerinde meydana gelen don olayları ve ha ERZURUM Hayvancılık ve tarımın kalbi olarak bilinen Doğu Anadolu Bölgesi’nde iki sektör de bitme noktasına geldi. Birçok çiftçi, zorunlu olarak ekim ve hayvancılığını sürdürürken, büyük çoğunluk ise çıkar yol arıyor. Bölge çiftçisinin en büyük şikâyeti ise hiçbir ürünün para etmemesi ve yeterli pazarın bulunmaması. Hükümetin, tarım ve hayvancılık sektörü için yaptığı açıklamaların ise altının boş olduğunu dile getiren üreticiler, bir an önce sorunların çözümlenmesini istiyorlar. Bölgede faaliyet gösteren tarım il müdürlükleri ve ziraat odalarından da yeterli destek göremediklerini ifade eden üreticiler, ‘‘Herkes bizlere karşı işbirliği etmiş durumda. Nereye gitsek, kime sorunlarımızı aktarsak bütün kapılar suratımıza kapanıyor. Bölge milletvekilleri de duyarsız. Şaşkın durumdayız. Ne yapacağımızı bilemiyoruz’’ diyorlar. Genelde aileleriyle birlikte tarım ve hayvancılık yapan bölge üreticileri ise şikâyetlerini şöyle dile getiriyorlar: Ersin Özdemir (29): İş erbabından çıktı. İşsizlik ve geçimsizlik nedeniyle birçok insan bilinçsizce tarım sektörüne girdi. Ektiğimizin karşılığını alamıyoruz. Sırf iş olsun, bir meşguliyetimiz olsun diye ekim yapıyoruz. Yapacak bir iş bulsam, bugün her şeyimi bırakırım. Ma liyetler almış başını gidiyor. Ama bizim ürünlerimiz yok pahasına alınıyor. Alpaslan Kulaçoğlu (31): Halimiz her gün daha kötüye gidiyor. Ürettiğimizi satamıyoruz. Hükümet, desteğini büyük üreticilere veriyor. Yakıt yardımını da onlara yapıyor. Eskiden 100 milyon lira harcıyorduk, karşılığında 500 milyon lira kazanıyorduk. Şimdi ise karnımızı nasıl doyururuz, onun hesabını yapıyoruz. Abdulhamit Suku (35): Yıllardır tarımla uğraşıyorum. Eskiden yanımda ırgatlar çalıştırırdım. Şimdi ise eşim ve çocuklarımla sürdürü yorum. Gidişatımız hiç iyiye gitmiyor. Karın tokluğuna ter döküyoruz. Ürettiklerimiz para etmiyor. Eskiden bir harcayıp on alıyorduk. Şimdi ise ürettiğimiz mahsul yetiştikten sonra günlerce tarlada kalıyor. Bakıyoruz olacak gibi değil, çürüyecek. Çürümesindense yok pahasına satıyoruz. Bu yetmezmiş gibi bir de haşereyle kendi imkânlarımızla mücadele ediyoruz. Tarım il müdürlüğü taleplerimize cevap vermiyor. Bir oğlum 9, biri 12 yaşında. Onların oynama çağı. Ama ben çaresizlikten tarlada çalıştırıyorum. Alican Demir (39): Hayvanlarımı Hınıs’tan ge tirdim satmaya. Ama alıcı bulamadım. Günlerdir hayvan pazarında bekletiyorum. Geriye de götüremiyorum. Et ve Balık Kurumu’na (EBK) satamıyoruz. Alsalar bile 3 ay sonra ödemesini yapıyorlar. Açıkça biz besicilere herkes ‘Gidin başınızın çaresine bakın’ diyor. Hükümet ise bizlerin halinden habersiz ahkâm kesiyor. Eşref Aydın (55): Eski günleri arar olduk. Şimdi tarımı da hayvancılığı da sırf yapacak işimiz olmadığı için sürdürüyoruz. Hayvan para etmiyor. Ürün para etmiyor. Bu yıl çayırlarımızı bile biçmedik. Biçmeyi de düşünmüyoruz. Emeğimiz boşa gidecek. Mustafa Turhan (42): EBK hayvan kesmiyor. Kesse bile 3 aydan önce paramızı vermiyor. Yem fabrikaları denetimsiz. Kalitesiz yem üretiyorlar. Tarım müdürlüğü duyarsız. Adeta olup bitenleri seyrediyorlar. Ziraat odamız yine aynı şekilde. Bizim sorunlarımızla ilgilenen bir makam bulamıyoruz. Bölge milletvekillerimizin zaten olan bitenden haberi yok. Herkes Doğu’daki üreticiyi kaderine terk etmiş. Bu gidişat devam ederse birkaç yıla kadar zaten yok olmaya yüz tutmuş her iki sektör de tamamen yok olacak. YARIN: Karadeniz’de Çay ve fındıkta dram Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayvancılıkla uğraşan birçok çiftçi ilgisizlikten yakınıyor. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear