28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ABD’de koruyucu aşı kapsamına alındı Rahim ağzı kanseri aşısı umut oldu C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ?Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.56 Güneş: 5.46 Öğle: 13.18 İkindi: 17.12 Akşam: 20.37 Yatsı: 22.18 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 25 TEMMUZ 2006 Temel Bilimler alanındaki 2006 Bilim Ödülü, Prof. Ekmel Özbay’a verildi ‘Bilim Oscar’ları’ açıklandı Ortaköy’de halk dansları Ortaköy Meydanı, hafta sonunda Bulgar Halk Dansları Topluluğu’na ev sahipliği yaptı. Balkan müzikleri ve danslarını ilgiyle izleyen yurttaşlar, gösterinin sonunda dansçıların figürlerine uyarak dansa katıldılar. Yaz boyunca çeşitli etkinliklere sahne olan Ortaköy Meydanı’nda yurttaşlar geçen ay Latin müzikleri ve danslarını izlemişti. (Fotoğraf: YILDIZ ÇELİK KOOİMAN) Kâinat güzeli Porto Riko’dan Haber Merkezi Miss Universe 2006 yarışmasında dünya güzellik kraliçesi unvanını, Porto Riko’dan Zuleyka Rivera Mendoza kazandı. Yarışmada ikinciliği Japon, üçüncülüğü ise İsviçre güzeli aldı. Mendoza, yarışmanın ardından düzenlenen basın toplantısı sırasında baygınlık geçirdi. Yetkililer, Mendoza’nın durumunun iyi olduğunu açıkladı. İstanbul Haber Servisi ABD Hastalıkları Önleme Merkezi Danışma Kurulu, rahim ağzı kanseri aşısının, 1126 yaş arasındaki bayanlarda, rahim ağzı kanserini, düşük dereceli lezyonları ve genital siğilleri önlemek amacıyla koruyucu aşı kapsamında kullanılmasını oybirliği ile kabul etti. ABD Aşı Uygulamaları Danışma Komitesi’nin, aşıyı ‘‘Çocuklar için Aşılar’’ programına eklemesi ile ABD’deki milyonlarca çocuk aşıya ücretsiz ulaşabilecek. Komite, MSD İlaçları’nca çıkarılan aşının 1112 yaşlarındaki kız çocukları ile daha önce aşılanmamış olan 1326 yaş arasındaki kadınlara yapılmasını önerdi. Komite, aşının, 910 yaşındaki kızlara da uygulanabileceğini açıkladı. Aşı Uygulamaları Danışma Komitesi, aşılanma öncesinde Pap ve HPV taramasına gerek olmadığını bildirdi. Kadınların şu anda ya da daha önce anormal bir Pap testi sonucu, pozitif HPV testi sonucu ya da genital siğilleri olup olmadığına bakılmaksızın aşının kullanabileceğini belirtti. Aşının ruhsat başvuruları, şu anda Türkiye de dahil olmak üzere çeşitli ülkelerin ruhsatlandırma kurumlarınca değerlendiriliyor. ? TÜBİTAK tarafından Bilimsel araştırmalarıyla bilime evrensel düzeyde önemli katkılarda bulunmuş bilim insanlarına verilen 2006 Yılı ‘‘Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri’’ni kazananlar belli oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bilimsel alanda Türkiye’nin en prestijli ödülü olarak nitelendirilen Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) 2006 Yılı ‘‘Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri’’nin sahipleri belli oldu. Temel Bilimler alanındaki 2006 Bilim Ödülü Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ekmel Özbay’ın oldu. TÜBİTAK, Türkiye’nin ‘‘Bilim Oscar’ları’’ olarak nitelenen Türkiye Cumhuriyeti uyruklu bilim insanlarının bilimsel ve teknolojik alanlardaki seçkin araştırma, çalışma ve hizmetlerini değerlendirmek, üstün niteliklerini onayarak kamuoyuna duyurmak ve bir teşvik unsuru olmak amacıyla oluşturduğu, Bilim, Hizmet, Teşvik ve TÜBİTAKTWAS (Üçüncü Dünya Bilimler Akademisi) Teşvik Ödülleri’nin sahiplerini açıkladı. Ödüle değer görülen bilim insanlarına 25 bin YTL para ödülü yanında aynı miktarda araştırma desteği de verilmesine karar verildi. Bilimsel araştırmalarıyla, bilime evrensel düzeyde önemli katkılarda bulunmuş bilim insanlarına verilen ‘‘Bilim Ödülü’’ne 2006 yılında Temel Bilimler alanında Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ekmel Özbay ve Avusturya’nın Johannes Kepler Üniversitesi’nden Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, Mühendislik Bilimleri alanında Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ergin Atalar ve Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Adil Denizli, Sağlık Bilimleri alanında ise İsrail’in Hebrew Üniversitesi Hadassah Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Erol Çerasi ödüle değer görüldü. Bilim insanı yetiştirilmesinde değerli katkıları bulunanlara verilen ‘‘Hizmet Ödülü’’ne, merhum Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel ile ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Prof. Dr. İlhan Tekeli değer görüldü. Bilimsel araştırmalarıyla bilime gelecekte evrensel düzeyde katkılarda bulunabilecek potansiyel, sahip olduğunu kanıtlamış genç araştırıcılara Temel Bilimler, Mühendislik Bilimleri ve Sağlık Bilimleri alanında verilen ‘‘Teşvik Ödülü’’ne ise 15 genç bilim adamı değer görüldü. 1 Nisan şakasına hapis İSTANBUL (AA) KadıköyBeşiktaş seferini yapan vapurda 1 Nisan 2006 tarihinde, ‘‘üzerinde bomba olduğunu’’ söyleyerek korku ve panik yarattığı iddiasıyla yargılanan İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Murat Alas, ‘‘halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit etmek’’ suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemenin kararında, sanığın suçunu ikrar etmiş olması nedeniyle cezasının 1 yıl 8 ay hapis cezasına indirildiği kaydedildi. Olayın ardından gözaltına alınarak tutuklanan Aras, 11 Mayıs 2006 tarihinde yapılan ilk duruşmada tahliye edilmişti. / IŞIL ÖZGENTÜRK Leopara ne oldu? Kıskandığım meslekler içinde en kıskandığım arkeolojidir. Kazı yapanların, bir ören yerini ilk keşfedenlerin, kazılan toprağın altında ilk heykeli bulanların o andaki heyecanını düşünmek bile beni alıp götürür, hay Allah derim.. yeniden dünyaya gelsem ve ‘‘Ne olmak istersin’’ diye sorsalar, yanıtım hiç kuşkusuz arkeolog olurdu. Bu nereden aklıma geldi?.. Şu içinde yaşadığımız dünya öyle acılı bir yer haline geldi ki, bazan kaçmak için, duymamak, görmemek için birçok özel, çok gizli sığınağa ihtiyaç duyuyorum, bu durumda geçmişe yolculuk yapmak en iyisi, epey bir geçmişe... Peki ne yapalım.. ben de düşündüm taşındım, Yapı ve Kredi Bankası’nın Galatasaray’daki Vedat Nedim Tör Salonu’nda sergilenen Topraktan Sonsuzluğa Çatalhöyük başlıklı sergisinde soluğu aldım. Atalarımızın on bin yıl önce nasıl yaşadığını görmek son derece ilginçti. Tabii beni asıl baştan çıkaran, duvar resimleri oldu. Duvar resimlerinde ancak çocukların başarabilecekleri bir içtenlik var, bir de büyük ressamlarda rastlanan o korkusuz, kendine güvenli iç çatışma... Dünyanın ilk yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük’te avcılık çok önemliymiş. Duvar resimlerinin çoğu av sahnelerini anlatıyor. Bu arada pek çok hayvan figürü var. Bunların başında leopar geliyor, Çatalhöyük’ün bu leoparı çok gizemli, adeta polisiye bir hikâyesi var. Başlayalım: Çatalhöyük’te yapılan kazılar sonucu ele alınan veriler arasında hayvan kemikleri de var. Çatalhöyük’teki hayvan araştırmaları ekibinin, bugüne kadar incelediği ve hangi hayvana ait olduğu saptanan kemik sayısı 24 bin 190’ı bulmuş. Ancak bunların arasında tek bir tane dahi leopar kemiğine rastlanmamış. Dahası büyük kedilerin hiçbirine ait bir kemik bulunmamış. Bulunan duvar resimlerinde yüzde 65, rölyeflerde yüzde 35 oranında var olan bu leopar gerçekten nereden gelmiş, nasıl gelmiş? Ne olmuş? Bu, Çatalhöyük’ü kazan herkes için kocaman bir soru; üstüne üstlük avcıların hemen hepsi bellerine leopar postu dolamış olarak resmedilmiş. Nerde bu leopar? Leopar üstüne pek çok varsayım, pek çok hikâye var, Bir kısım bilim adamı leoparların hiç öldürülmediğini düşünüyor. ‘‘Leopar belki de bir mitin parçasıydı, o yüzden hiç öldürülmüyordu’’diyorlar. Bir başka sav da leoparların öldürülüp sadece derilerinin soyulması, ama kemiklerinin yerleşim alanına getirilmediği. Atalarımız büyük av hayvanları yiyen leoparlarla avcılık konusunda sıkı bir rekabete girmiş, onlarla karşılaşmış, kendi yiyeceklerini korumak için onları öldürmüş olabilirler. Koca bir leopar gövdesini ya da bir başka cins büyük kediyi yerleşim yerine taşımak zor olsa gerek.. bunun için de postuyla yetinmiş olabilirler. Ama atları ve öküzleri evcilleştiren atalarımız, leoparın kocaman gövdesini pekâlâ yerleşim alanına getirebilirdi. Bir diğer sav da, atalarımızın öldürdükleri bu kocaman hayvanın etini heba etmeye kıyamayıp onu yerleşim alanına taşıdıkları, etinden faydalandıkları bu hayvanın kemiklerini de hiçbir arkeolojik iz bırakmayacak şekilde yok ettikleri. Kemikler yerleşim bölgesinden çok uzaklara atılmış ya da yüksek ısıda yakılmış olabilir. İşte böyle.. Çatalhöyük leoparı tam bir bilmece. Bu arada en sevimli heykellerden biri, bir ayı heykeli. O zamanlar Anadolu ormanlarında leoparlar gezer, ayılar kış uykusuna yatarlarmış. Şimdi leopar yok, kış uykusuna yatan ayıların sayısı da iyice azalmış durumda. Canınız mı sıkılıyor, öyleyse kalkıp Çatalhöyük sergisine gidin, sergi sizi kesmedi mi, atlayıp bir arabaya Çatalhöyük’e gidin.. o da mı olmadı, o zaman Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan İan Hodder’in ‘‘Leoparın Öyküsü’’ kitabını alın, okumaya başlayın. Kitabın içinde leopar bilmecesi gibi pek çok bilmece var. İnsan bayağı bir beyin jimnastiği yapıyor. isilozgenturk@gmail.com CUMHURİYET 20 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear