28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2006 CUMA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL PENCERE 10 Numara!.. Cumhuriyet’in hafta başındaki ‘‘Üçüncü Adam’’ başlıklı başyazısı medyada geniş kapsamlı bir yayına yol açtı... Neden?.. Çünkü başyazı toplumda, ülkede, politikada, devlette çok önemli bir soruna adıyla sanıyla parmak basıyordu... ‘‘Üçüncü Adam’’ konusunu ele almayan gazete ve köşe yazarı hemen hemen kalmadı; hiç kuşkusuz malum gazeteler ve de kişiler bu vesileyle Cumhuriyet’e ve de bana saldırmak için başyazıyı fırsat saydılar... Her şeyden önce bir gerçeğin altını çizmek gerek... ‘‘Üçüncü Adam’’ sıfatını Sezer’e yakıştıran biz değiliz... Halk ve aydın kesiminde dile getirilen bir lakabı, sıfatı, adı gazeteye taşıdık... Buna karşı öfkelenmek, saldırganlaşmak, terbiyesizleşmek neyi değiştirir ki?.. Halk Sezer’i seviyor.. Destekliyor.. Rezilliğin, yüzsüzlüğün, yolsuzluğun ve üçkâğıtçılığın ortalığı sardığı bir siyaset dünyasında tertemiz kişiliğiyle Sezer tutuluyor... Laikliğin mezada çıkarıldığı dincilik politikasına karşı anayasal, hukuksal, yasal işlevini yerine getirdiği için Sezer benimseniyor ve destekleniyor... Vatandaş mahalle kahvesinde Cumhurbaşkanı’na Üçüncü Adam diyorsa ‘‘kızma birader’’!.. ? Vatan gazetesinin dünkü manşeti: ‘‘Sezer, Erdoğan’a 10 puan fark atıyor!..’’ ‘‘AKP oylarındaki artışa rağmen vatandaş Cumhurbaşkanı olarak yine Sezer’i istiyor.’’ Vatan’ın ‘‘Konsensüs Grubu’’na yaptırdığı ‘‘büyük anket’’e katılanların yüzde 22.8’i Ahmet Necdet Sezer demiş... Arkadan yüzde 12.8’le RTE geliyor.. Üçüncü yüzde 8.5’la Arınç.. İlginç değil mi?.. ? Atatürk ile İsmet Paşa bu devletin kurucularıdır, onların yerleri bambaşka... Ancak herkesin artık kabul ettiği gibi laik Cumhuriyet tehlikede... Demokrasi kapsamında bu tehlikeye ‘‘dur’’ demenin koşullarını ve gücünü yaratmak zorundayız... Sezer bu ortamda halk açısından destekleniyor; yürüttüğü işlev, görev bilincinin hukuksal ve zorunlu eylemidir... 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu konuda tam 10 numara aldı!.. Ne Yaaani? OSMANLI döneminin Ereğli kömür havzası ocaklarını işletenler arasında yerli küçük madencilerden başka Fransız, Belçika ve İtalyan şirketleri de bulunduğu için, çalışma koşulları kötüleşince işçiler ne yapacaklarını şaşırırlarmış. Şaşırmayanlar, her zaman olduğu gibi, yabancı işletmeciler ve onların devletleriyle içteki yandaşlarıdır. Şirket yöneticileriyle Zonguldak’ta bulunan konsoloslar bir araya gelip yerli amirleri de çağırarak ortak konferans düzenler, gariban işçiye karşı tutum böyle belirlenirmiş. Eskilerin anlattıklarına göre, ‘‘konsolos’’ ve ‘‘konferans’’ sözcüklerine dili dönmeyen ve aklı ermeyen halkın ağzında bunun adı ‘‘gâvurlar’’la toplanıp ‘‘kongolos’’ veya ‘‘congoloz’’ olmakmış. Cumhuriyeti koruyanları zayıflatmak için harcanan içli dışlı çabaları görünce, bu congolozlukları anımsamadan edemiyor insan. n son örnek, ‘‘Şemdinli kararı’’ dolayısıyla içte duyulan mırıldanışlar ve dışta yüksek sesle dile getirilen isteklerdir. Birleşmiş Milletler’den ABD’ye, Yunanistan’dan İngiltere’ye, Avrupa Konseyi’nden Avrupa Birliği’ne, Strasbourg Mahkemesi’nden Lüksemburg Divanı’na kadar uzanan koronun, içteki ‘‘asist’’çilerle birlikte zaman zaman kopardıkları ortak vaveylanın yeni bir örneğini yaşamaktayız. AB Genişleme Komiseri Olli Rehn adındaki Finlandiyalı’nın Macar sözcüsü Krisztina Nagy’ce edilen şu sözlere bakın: ‘‘Şemdinli’de işlenen büyük suçlara yönelik yargının hızla hareket etmiş olmasını cesaret verici buluyoruz. Jandarma kuvvetlerine bağlı assubayların suçlu bulunmasının yanı sıra, askeri hiyerarşide olaylara yönelik rolü ve sorumlulukları olanların da dikkate alınması önemli bir noktadır.’’ Yaaani? ‘‘Yani’’sini kolayca anlayabilir, nerelere, kime, kimlere ve önümüzdeki ayların hangi tercihlerine uzandığını rahatça tahmin edebilirsiniz. Yakında ‘‘yerli komiser’’ Kretschner’in AB temsilcisi olarak buna benzer sözler ettiğini duyunca da şaşırmazsınız herhalde. Çünkü, içte dışa bağlılık ve dışın içe böylesine burun sokuşuna katlanış, son dönem Osmanlı’sındaki zilleti bile gölgede bırakacak ölçülere vardı artık. imdiden uyaralım: AKP iktidarının başını yiyecek ve onu önümüzdeki seçimlerde büyük oy kaybına uğratacak olan konu, kesinlikle bu ‘‘dış zillet’’tir. Ekonomik durum parlak olsa, işsizlik kalksa, köylü sevinse ve çarşılar şenlense, ‘‘İnsanımız böyle dış durumlara pek aldırış etmez, yine de oyunu verir’’ diyebilirdiniz. Ama, imparatorluğun ve Cumhuriyetin yakın tarihi gösteriyor ki, iç tatminsizlik yaygın olunca dış zillet daha da isyan ettirici olmaktadır. E Ş TC İLAN İNEGÖL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) Esas No: 2004/424 Davacı Societe Bordelasise de Placage sa (Soboplac) (Fransa) vekili tarafından davalı Anta Orman Ürünleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. aleyhine açılan İtirazın Kaldırılması ve İflas davasının yapılan duruşmasını ara kararı gereğince; Davalı Anta Orman Ürünleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş.’den alacaklı olduğunu ileri süren tarafların, bu ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde İİK.’nun 158 ve 173/2. maddesi gereğince, davaya müdahil ve itirazda bulunabilecekleri, itirazlarında iflası gerektiren bir halin bulunmadığını ileri sürüp, açılan davanın reddini istemeleri halinde HUMK’nun 507 ve devamı maddelerine istinaden bunun maddi delillerini de sunmaları, duruşma günü olan 14.09.2006 günü saat: 13.40’da yapılacak celseye bizzat katılabilecekleri gibi, kendilerini vekille de temsil ettirebilecekleri, delillerin de derhal ibrazı gerektiği, İİK’nun 166/2. maddesi hükmü gereği ilan olunur. 15.06. 2006 (Basın: 30969) Esas No: 2005/434 Davacı: Fikret Akçetin / Vekili: Av. İlhan Akdağ / Davalılar: 1 Aliona Popuçoı, 2 Nüfus Müdürlüğü / Dava: Evliliğin iptali / Cevap Süresi: 15 gündür. Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan evliliğin iptali davasının ara kararı gereğince; Davalı Aliona Akçetin’e belirtilen adresinde dava dilekçesinin tebliğ edilemediği, adres araştırmasında da adı geçenlerin elverişli adresinin bulunamadığı anlaşılmakla, 7201 sayılı Kanun’un 29/28. maddeleri hükümlerine binaen dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma günü olan 19/09/ 2006 günü, saat: 09.30’da hazır olmanız, belli olunan gün ve saatte gelmeniz veya kendinizi vekil ile temsil ettirmeniz, gelmediğiniz veya mazeret bildirmediğiniz ve delillerinizi ibraz etmediğiniz takdirde H.U.M.K.’nun 213 ve 375’nci maddeleri gereğince, yargılamanın yokluğunuzda yapılıp hakkınızda hüküm kurulacağı hususu, dava dilekçesinin tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. İşbu ilan yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılacaktır. İlan olunur. 15/06/2006 (Basın: 30283) EYÜP 2. AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NDEN İSTANBUL 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN 2005/234 Esas / 2006/90 Karar Davacı Birim Hunter tarafından davalı nüfus idaresi aleyhine açılan isim tashihi davasında: Mahkememizce yukarıda esas ve karar numarası yazılı ve 24.05.2006 tarihli karar ile İzmir, Konak, Kocakapı Mah., cilt: 58, hane: 1912, birey sıra no: 1’de nüfusa kayıtlı 57061036424 TC kimlik nolu Birim Hunter’in ‘‘Birim’’ olarak kullanılan isminin yanına ‘‘Karma’’ isminin ilavesiyle ayrı ayrı ‘‘Birim Karma’’ olarak kullanılması yönünden Karma isminin eklenilmesine karar verilmiş olup, işbu karar ilan olunur. 12.06.2006 Basın: 30658 CUMHURİYET 02 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear