26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 HAZİRAN 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA SHP lideri Karayalçın: İttifaktan kaçanlar, iktidardan kaçmış olurlar Baykal’ın tavrı olumlu Tan: ‘AK’lık adında kaldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan, AKP’nin 4’üncü yılı geride bıraktığını, vaatlerini yerine getiremediğini söyleyerek, ‘‘Kendisinin ve AKP’nin iktidar ömrünü Çankaya ile uzatma peşinde’’ dedi. Tan yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan’ın kendisine dürüstlük ve temizliği ima ederek, partinin adını AKP değil, AK diye kısalttığını belirterek ‘‘Adalet sağlanacaktı. Adalet yara aldı. Kalkınma olacaktı. Gerileme oldu. Çünkü yolsuzluk bitmedi, arttı. Hatta tabana yayıldı. Özetle AK’lık AKP’nin sadece adında kaldı’’ dedi. Kot Pantolonlu Kadın... 5 Haziran akşamı televizyonlardaki o görüntüyü bir türlü unutamıyorum... Dünya Çevre Günü kutlamaları yapılıyordu yurdun dört bir yanında... Giresun Atapark’ta da kutlama öncesi tören vardı. Atatürk anıtına çelenk konulacaktı... Çelenkler konulmaya başlandı... İşte tam o sırada kot pantolonlu kadın, çelenk koymak için Atatürk Anıtı’na yürüdü... ‘‘Mülki erkân’’ oradaydı... Tek sıra dizilmişlerdi... Birisi yanındakine bir şeyler fısıldadı... Ve bir hareketlenme... Bir erkek, o kot pantolonlu kadını koluna girip alandan uzaklaştırdı... Bu kez kot pantolonlu bir adam koşarak geldi ve çelengi alıp Atatürk Anıtı’nın önüne koydu... Kot pantolonlu kadın Giresun Deniz Dağcılık Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyesi Yasemin Özdemir’di... Törende bulunan Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, Yasemin Hanım’ın ‘‘kılık kıyafeti’’ni beğenmediği için çelenk koymasını engellemişti... Elbet vali yardımcısı bu engellemeyi kafasına göre yapmamıştı... Koskoca vali yardımcısı ‘‘Resmi bayramlar ve anma günlerinde anıtlara konulacak çelenklerin hazırlama ve taşıma sunumu’’ adlı yönetmeliği satır satır okuyup karar vermişti... Kot pantolonlu bir kadın Atatürk’ün anıtına çelenk koyabilir miydi? Asla!.. Mehmet Sadık Tunç, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin vali yardımcısıydı... O her şeyin iyisini bilir, yasalara ve yönetmeliğe göre hareket ederdi... Yönetmeliğin 13. maddesinde ‘‘uygunsuz giyim olup olmadığı’’, törenden önce denetlemeyle ortaya çıkardı.... Vali yardımcısı törenden önce ‘‘denetim yaptırmayı’’ unutmuştu. Bu olağandı. Unutmak insanlara özgüydü. Olsun, vali bey görevini yaptı ya!.. İyi de kot pantolonlu kadın alandan çıkarıldı, ama kot pantolonlu belediye görevlisi bir erkek çelengi koydu anıta. ??? Demek ki kadınların kot pantolon giymesi uygun kaçmıyor. Erkekler ise giyebiliyor yönetmeliğe göre... Bu ayırımcılık değil miydi? Giresun Deniz Dağcılık Spor Kulübü Başkanı İbrahim Can ne diyor: ‘‘Kulübümüz en başta giyimi ve davranışlarıyla Atatürk’e layık olmayı ve bu doğrultuda çalışmayı görev edinmiştir. Meydana gelen tatsız davranış, çağdaş Türk kadınına ve onun kişiliğine ağır saldırıdır.’’ Başkan Can’ın açıklamasını okurken şu soru aklıma geliyor: ‘‘Kot pantolon giyen Yasemin Hanım, eğer sıkmabaşlı olsaydı vali yardımcısı çelenk koymasını engeller miydi?’’ Yanıtı ben vereyim: ‘‘İşte Türkiye’nin bugün geldiği nokta ne yazık ki budur!...’’ Yasaları ve yönetmelikleri kendi ideolojisine uyduran, ‘‘Minareler süngümüz’’ diyen düşünce, Türkiye’yi tam anlamıyla kuşatmıştır. Kuşatmıştır, çünkü Rize’de bir yüksekokul ‘‘gizli kameralar’’la donatılmış, müdür bahçede yan yana oturan kız ve erkek öğrencileri izlemeye almıştır... Müdür Bey’in izleme gerekçesi ise ilginçtir: ‘‘Türk örf ve geleneklerine uygun oturma...’’ Konya Selçuk Üniversitesi’nde yaşanan olaya ne denir? Talip Sefil, kız arkadaşı Yeşim Yükselen’in omzuna elini atınca ülkücüfaşistlerin saldırısına uğrayıp dayak yemiş... Bu yetmemiş, Eğitim Fakültesi Dekanlığı Yeşim ve Talip için soruşturma açmış... Giresun Vali Yardımcısı ‘‘kot yasağı’’ndan iki gün sonra ‘‘vekâleten’’ yürüttüğü ‘‘vali yardımcılığı’’ görevine ‘‘asaleten’’ atanıp ödüllendirilmiş... Giresun Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, acaba ‘‘görevini kötüye kullanmak ve dolandırıcılık’’ suçundan yargılandı mı? Yargılandı!... ??? Hilvan Kaymakamlığı yaptığı yıllarda Tarım İlçe Müdürü Ahmet Yıldız, memurlar Okan Coşkun, Akın Çetin, Şanlıurfa İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘‘görevi kötüye kullanmak ve dolandırıcılık’’ suçundan yargılanıp tutuklandılar. Mahkeme daha sonra sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar verdi... İddia edilen suç ise bin ton tohumluk buğdayı 163 üreticiye sahte belge düzenleyerek dağıttıkları yolundaydı... Böylece devleti 140 milyar lira zarara uğratmışlardı... Acaba davanın sonucu ne oldu, ben çok merak ediyorum!.. Belki Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç kendisi açıklar! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın solda ‘‘İlkeli birlikteliğe evet’’ açıklamasına SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’dan destek geldi. CHP üst yönetiminin ‘‘ittifak’’ açıklaması noktasına gelmesini olumlu bulduğunu belirten Karayalçın, ‘‘Çünkü, son anketler, bir ittifak durumunda solun iktidar olacağını gösteriyor. O nedenle ittifaktan kaçanlar, iktidardan da kaçmış olurlar’’ diye konuştu. Karayalçın, Baykal’ın son ‘‘solla ittifak’’ açıklamasını ‘‘CHP üst yönetiminin yaklaşık 3 haftadır sağla ittifak arayışının olumsuz sonuçlandığı’’ anlamına geldiğini söyledi. Bir ittifakın elbette ki ‘‘ilkeli’’ olacağını kaydeden Karayalçın, ‘‘Bu ? Karayalçın, CHP Genel Başkanı Baykal’ın solda “ilkeli birliktelik” açıklamasını ‘olumlu’ buldu. Bir ittifakın elbette ki ‘‘ilkeli’’ olacağını kaydeden Karayalçın, ‘‘Bu zaten bir zorunluluktur, bir zorunluluğun koşul haline getirilmesi düşünülemez’’ dedi. zaten bir zorunluluktur, bir zorunluluğun koşul haline getirilmesi düşünülemez. Ama insanların hangi aşamada olursa olsun, gerçekçi ve doğru siyasete gelmeleri, olumlu karşılanmalıdır. Ben de bu anlamda olumlu karşılıyorum’’ dedi. DSP’nin onursal Genel Başkanı Bülent Ecevit’in hastalanmadan önce yaptığı ‘‘Yılmaz Büyükerşen başkanlığında solda birlik’’ çağrısının hâlâ önemini koruduğunu belirden Karayalçın, ‘‘Bülent Bey hastalanmasına rağmen bu sürecin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ecevit süreci hâlâ masadadır. Tabii son açıklamayı, CHP üst yönetiminin de böyle bir noktaya gelmesi şeklinde mi yorumlamak gerekir bilemiyorum, ama umarım öyledir’’ görüşünü dile getirdi. SONAR’ın geçen hafta yaptığı anketin sonuçlarının, bir ittifak durumunda solun kesin iktidar olacağını gösterdiğini kaydeden Karayalçın, o nedenle ittifaktan kaçınanların solun iktidarından da kaçmış olacağını ifade etti. Baykal’ın böyle bir ittifakın ‘‘zeytin dalı’’ yöntemiyle olmayacağı yönündeki açıklamasını da değerlendiren Karayalçın, ‘‘Biz burada çevirisini yaptığımız İtalyanların zeytin dalı programını önermiyoruz. Bizim önerdiğimiz mekanizma, tüm sosyal demokrat partilerin bir araya gelip, ortak iktidar programı hazırlayıp, ortak bir başbakan adayı üzerinde uzlaşmasıdır. ‘Zeytin dalı olmaz’ denirken acaba, ortak hükümet programını ve ortak başbakan adayını benimsemeyiz mi denmek isteniyor?’’ görüşünü dile getiridi. Karayalçın, Baykal’ın, SHP’nin DEHAP’la yaptığı seçim ittifakına gönderme yaparak, ‘‘O ittifakı yapanların bunun yanlışlığını söyleme’’ durumunda olduğu yönündeki sözlerine ise ‘‘Doğrudur, 1991’de o ittifakla milletvekili seçilenler önce özür dilesinler, ondan sonra da başkaca özür dilemesi gerekenler olursa ona bakılır’’ karşılığını verdi. Öte yandan, Bülent Ecevit’in hastalanmadan yaptığı, Büyükerşen’in önderliğinde ‘‘solda ittifak’’ çağrısını devam ettirmek için Rahşan Ecevit’in devreye gireceği kulislerde konuşuluyor. Rahşan Ecevit’in geçen günlerde Büyükerşen’le görüştüğü ve önümüzdeki günlerde bu konuda bir açıklama yapabileceği dile getiriliyor. ‘BAŞKA KOÇAK’LAR GELİR’ Demokrasi Komitesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Demokrasi Komitesi, Meclis İçtüzüğü’ne yönelik değişiklik önerilerini, TBMM Başkanlığı’na sundu. Başkanlığını AKP’li Agah Kafkas’ın yaptığı komitenin raporunda, bazı komisyonların üye sayısının arttırılması ve uzman sayısının 5’e çıkarılması önerildi. Raporda, İnsan Hakları ile Dilekçe komisyonlarının ve Çevre ile Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonlarının birleştirilmesi gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca temel sorunlar hakkında geleceğe yönelik vizyon oluşturmak amacıyla ‘‘Gelecek Komisyonu’’ kurulması istendi. Erdoğan’a cezaevi hatırlatması ? Erdoğan’ı eleştirdiği için ihracı istenen Mahmut Koçak, FP’de demokrasi olmamasını gerekçe göstererek AKP’yi kuran yöneticilerin, şimdi aynı davranış içinde olduklarını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ı eleştirdiği için kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen AKP Afyon Milletvekili Mahmut Koçak, Erdoğan’a okuduğu şiir nedeniyle hapiste yattığını anımsattı. Mahmut Koçak, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, disiplin kuruluna sevk edilmesini değerlendirdi. Bu kararın kendisi için sürpriz olduğunu belirten Koçak, ‘‘Çünkü benim genel başkanım düşünce suçu nedeniyle hapiste yatmış, hak mağduriyetine uğramıştır. Bunun sıkıntılarını, acılarını seçim öncesi ve iktidarın ilk aylarında genel başkanımızın şahsında yaşadık ve birlikte mücadelesini verdik’’ dedi. Bugüne kadar siyasi ikbal peşinde koşmadığını, parti yönetiminin hoşuna gideceği söylem ve davranış içinde olmadığını kaydeden Mahmut Koçak şunları kaydetti: ‘‘Disipline sevk edilmiş olmam gerçekte Türk demokrasisinin ve demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerimizin ıslah edilmesi gereken yanlarını da ortaya koymaktadır. Sorun parti içi demokrasidir. .’’ AKP’nin kurucularının FP içinde benzer sıkıntıları yaşadıklarını unutmuş göründüklerini vurgulayan Koçak, ‘‘FP’de parti içi demokrasi olmaması, yeni bir hareketin başlangıç noktasıdır. Aynı uygulamalar, AKP içinde de devam edecek gibi gözüküyor. Bu sıkıntıları yaşayan parti kurucularının parti içinde yeterince hürriyeti oluşturamamaları, eleştiriye tahammül edememeleri üzücü’’ dedi. Parti yöneticilerinin ‘‘farklı görüşler seslendirmeyi sürdürürsen siyasi geleceğin olmaz’’ uyarıları olduğunu kaydeden Koçak, hiçbir zaman ikinci dönem milletvekilliği gibi bir endişesinin olmadığını belirtti. ‘‘Bir Mahmut Koçak gider başkaları gelir’’ diyen Koçak, önemli olanın Türkiye demokrasisinin gelişmesi olduğunu söyledi. İçtüzük değişikliği ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İçtüzüğü’nde Değişiklik Yapılması Hakkındaki İçtüzük Teklifi, TBMM Başkanı Bülent Arınç tarafından TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Mevcut içtüzüğün tamamı gözden geçirilerek hazırlanan 103 maddelik teklifin, anayasa hükümleri ile Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alınarak günün ihtiyaçlarına yanıt verecek, TBMM’nin daha etkin ve verimli çalışmasını sağlayacak şekilde hazırlandığı bildirildi. DİSK’ten zincirli eylem Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Temsilciliği önünde toplanan DİSK üyeleri, kendilerini kapıya zincirleyerek sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. ILO’nun Oran’daki Türkiye Temsilciliği binası önünde öğle saatlerinde toplanan DİSK üyeleri, ‘‘İşten atılmalar sosyal cinayettir’’ ve ‘‘Sendikal hakkımız engel lenemez’’ yazılı pankartlar açtılar. Hükümet aleyhinde sloganlar atan grup eyleme, alkışlı protestoyla devam etti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, burada yaptığı açıklamada, ‘‘hedeflerinin ILO olmadığını, ILO kararlarını uygulamayan, bilerek yok sayan, önceki hükümetler gibi bu konuda verdiği sözleri tutmayan AKP olduğunu’’ ifade etti. (Fotoğraf:AA) ‘Amacımız Sarıkaya’ya af değil’ AKP Grup Başkanvekili Gündüz, CHP’nin karşı çıktığı memura sicil affının uzlaşma sağlanması durumunda Meclis kapanmadan gündeme getirilebileceğini vurguladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, TBMM’nin son 3 hafta yoğun bir biçimde çalışacağını belirtirken gündemdeki tasarıların yetiştirilememesi durumunda çalışmaların temmuz ayına da sarkabileceğini açıkladı. Gündüz, memura sicil affıyla meslekten atılan eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya af getirilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. AKP’li İrfan Gündüz, dün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Gündüz, TBMM’nin salı ve çarşamba günleri saat 23.00’e kadar, perşembe günü de 22.00’ye kadar çalışacağını vurgulayarak ‘‘TBMM son 2 hafta yoğun biçimde, geceli gündüzlü çalışacak. AKP’nin kampından sonraki hafta da çalışacağız. Bu süre içinde 9. uyum paketinde yer alan yasa tasarılarının yetiştirilmesi gerekiyor. Eğer olmazsa çalışmalar temmuz ayına sarkabilir’’ dedi. Gündüz, 9. uyum paketinin yanı sıra İpotekli Konut Kredisi Yasa Tasarısı’nın da 1 Temmuz’a kadar çıkarılacağını belirtirken diğer tasarıların gelecek hafta belirleneceğini bildirdi. Gündüz, ‘‘TBMM temmuzda da çalışacak mı’’ sorusu üzerine, ‘‘Bunu bir maraton gibi düşünün. Milletvekilleri, artık son 100 metreye giriyor. Bunu iyi bir şekilde değerlendireceklerine inanıyorum’’ dedi. Gündüz, bir soru üzerine, memura sicil affının CHP ile uzlaşılması durumunda son hafta gündeme getirilebileceğini belirtirken eski Van Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Sarıkaya’ya af getirilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi. Gündüz, bir gazetecinin ‘‘Cumhurbaşkanı’nın, görev süresinin bitimine az bir süre kala üniversite rektörlerini istifa ettirip yerine yenilerini kendisinin seçeceği söyleniyor’’ yorumuna karşılık, rivayet üzerine yorum yapmayacağını söyledi. Baydemir ifade verdi ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Roj TV’nin kapatılmaması için DTP’li 56 belediye başkanıyla birlikte Danimarka Başbakanı Andres Fog Rasmussen’e yazdığı mektup nedeniyle hakkında soruşturma açılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, dün savcılığa ifade verdi. DTP’li diğer başkanlar da talimatla ifade veriyor. Savcı, ifadelerin tamamlanmasından sonra dava açılıp açılmayacağına karar verecek. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Elmadağ’daki kamp 200 kişi tarafından av tüfekleri, kazma, kürek ve elektrikli testerelerle basıldı Kampta güreşçilere saldırı ? Baştarafı 1. Sayfada Sadullahev, Abdullah Soytürk ve Ramazan Şahin, 6 Haziran Salı akşamı, kamp yerinin yakınındaki ağaçlık alanda yürüyüşe çıktı. Sporcular, bu sırada alkollü oldukları belirtilen bir grup gencin sözlü tacizine uğradı. Sporcularla gençler arasında kavga yaşanırken kamp müdürü Yüksel Dönmez, olaya müdahale ederek sporcuların tesislere dönmesini sağladı. Ertesi akşam, bu kez ulusal takım sporcularından Abdülsamet Uğurlu ile Abdullah Soytürk, 1516 kişilik bir grup tarafından sıkıştırıldı. Elmadağlı gençlerin elinden kurtulan Soytürk, kamp yerine gelerek diğer sporculardan yardım istedi. Bunun üzerine bu gençleri şehir merkezine kadar kovalayan spor cular, bu kez halkın büyük tepkisiyle karşılaştı. Güreşçilerin kampa dönmesinden sonra yaklaşık 200 kişilik bir grup ellerinde av tüfekleri, çapa, kürek, bıçak gibi kesici aletler ve hatta elektrikli testereyle kamp yerini bastı. Burada yaşanan kavga sonucu sporculardan Abdülsamet Uğurlu bacağından bıçaklandı, Ramazan Üzüm’ün de odun darbesiyle eli kesildi. Ulusal takım antrenörü Arı’nın telefonu üzerine olay yerine gelen polis, kalabalığı havaya ateş açarak dağıtabildi. Polis, kampı koruma altına aldı.Ulusal takım antrenörlerinin şikayeti üzerine olaylara karıştığı belirlenen 20’den fazla gencin ifadelerinin alındığı ve olayın mahkemeye intikal ettiği öğrenildi. Genç ulusal takımın, kamp çalışmasını Ahlatlıbel’deki Türk Güreş Vakfı Tesisleri’nde sürdürmeyi planladığı bildirildi. ‘Olay abartıldı’ iddiası Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, olayın abartıldığını söyledi. Ortada gençler arasında yaşanan bir olay olduğunu belirten Atalay, ‘‘Ancak halk kendisine yönelik bir hareket olarak algıladı. Basın da olayı abarttı” diye konuştu. Elmadağ Kaymakamı Mehmet Okur ise Elmadağ’da yaşanan olayların, sporculardan bazılarının kahvehanede tartıştıkları 18 yaşından küçük 4 çocuğu dövmesiyle başladığını belirtti. Okur, ‘‘Ertesi gün dayak yiyen gençlerin arkadaşlarıyla güreşçiler arasında yine kahvehanede kavga çıkmış ve gü reşçiler gençleri yine dövmüş. Bunlar emniyet kayıtlarında var. Halkın kampı basması diye bir olay yok. Burası dağ başı mı?’’ dedi. Güreş Federasyonu Başkanı Recai Ustaoğlu ise yaşananların polisiye bir olay olduğunu söyledi. Konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını, kaymakamlık, emniyet müdürlüğü ve gençlik spor ilçe müdürlüğünden gelecek raporlar doğrultusunda hareket edeceklerini ifade eden Ustaoğlu şöyle devam etti: ‘‘Sporcularımızla bir grup vatandaş arasında kavga yaşandığı doğru. İnsanların yanında silah bulunabilir. Fakat bunun sadece korkutma amaçlı olduğunu düşünüyorum. Sporcularımızla kavga eden grupta 150200 kişi olabileceğini sanmıyorum. Öyle olsa çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkabilirdi.’’ CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear