28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2006 PERŞEMBE 10 İran sınırına ABD yığınağı ? Dış Haberler Servisi Tahran radyosu, ABD’nin Irak sınırında bir tugay asker konuşlandırdığını, bölgedeki keşif uçuşlarını arttırdığını ve Irak topraklarında İran karşıtı terörist eğittiğini iddia etti. Haberde, ABD’nin Irak’ın İran sınırındaki bölgelerde yaptığı keşif uçuşlarının, Ervend bölgesinden de rahatlıkla görülebildiği ileri sürüldü. İran İçişleri Bakan Vekili Muhammed Bakır Zulkadir de, sınırlarındaki hareketliliği doğruladı ve yakın takibe aldıklarını söyledi. Iraklı askeri yetkililer, bölgedeki anlaşmazlığın boyutlarının büyük olduğunu belirtiyor. Yetkililer, birkaç gün önce hiç bir sebep yokken İranlıların, Irak tarafındaki devriyelere rasgele ateş açtığını iddia ediyor. ABD’li yetkililer ise görevlerini kanundışı insanları yakalamak ve sınır güvenliğini sağlamak olarak açıklıyor. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Rusya, ABD’nin etkisini diplomatik açıdan dengeleyebilmek için harekete geçti Erbil’e konsolosluk yarışı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Moskova yönetimi, ABD’nin Irak’taki etkisini diplomatik açıdan dengeleyebilmek için harekete geçti. Rusya’nın, ABD’nin bu ülkedeki en önemli müttefiki olan Kürt gruplarla yakın temasta olabilmek için Erbil’de konsolosluk açma kararı aldığı öğrenildi. Cumhuriyet’e ulaşan bilgilere göre Rusya, Erbil’in yanı sıra Şiilerin ağırlıkta olduğu ve Irak’ın Bağdat’tan sonra en büyük kenti olan Basra’da da bir konsolosluk açmayı planlıyor. Erbil’deki Rusya Federasyonu konsolosluğunun gelecek hafta faaliyete geçmesi öngörülürken, Bağdat yönetiminin, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın hem Erbil’de hem de Basra’da konsolosluk açılması talebine hiç geciktirmeden ? ABD’nin Irak’taki en önemli müttefiki olan Kürt gruplarla yakın temasta olmayı hedefleyen Rusya, Basra’da da konsolosluk açmayı planlıyor. Rusya’nın ardından, Almanya ve Çek Cumhuriyeti’nin de Erbil’de temsilcilik açmak için Bağdat’a başvurduğu ve olumlu yanıt aldığı bildirildi. olumlu yanıt verdiği belirtildi. Her iki kentte görev yapacak Rus diplomatların ‘‘tam zamanlı’’ olarak görev yapacağı dile getirilirken söz konusu misyonların açılmasına gerekçe olarak da ‘‘Rus işadamlarının hem Şii hem de Kürt bölgesinde daha kolay çalışmalarına zemin hazırlanması’’ gösterildi. Ancak konuya ilişkin bilgi veren kaynaklar, Moskova’nın Kürtler üzerinden politika yürütme çabası içinde olduğuna işaret ederek ‘‘Irak’taki çıkarlarını Kürt gruplar üzerinden gerçekleştirmek istedikleri gizli değil’’ değerlendirmesini yaptılar. Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani, İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında İran’da kurulan Mahabat Cumhuriyeti’nin yıkılmasının ardından Rusya’ya kaçmıştı. Moskova yönetimi, 1958 yılında Irak’ta kraliyet rejiminin son bulmasına kadar Rusya’da ikamet eden Molla Mustafa Barzani’ye ‘‘General’’ rütbesi vermişti. KDP’nin karargâhında Molla Mustafa Barzani’nin Rus generali üniformasıyla çe kilmiş fotoğrafları da bulunuyor. Irak’ta halen çok sayıda Rus işadamı bulunuyor. Rus işadamlarının büyük bölümü Basra civarındaki enerji ve petrol sektöründe çalışırken Kürt bölgesinde ticaret yapan işadamı sayısının güneye oranla çok daha az olduğu belirtildi. Selanik’teki anıtın açılmasından bir gün önce, çevre düzenlemesi yapıldı. (Fotoğraf: EROL ÖZKAN) Musul’da Türk Konsolosluğu Rusya’nın ardından, Almanya ve Çek Cumhuriyeti’nin de Erbil’de temsilcilik açmak için Bağdat yönetimine başvuruda bulunduğu ve her iki ülkeye de onay çıktığı öğrenildi. Türkiye ise daha önce Musul’da bir konsolosluk açmaya karar vermiş, ancak güvenlik sorunları nedeniyle bina bulmakta sıkıntı yaşanmıştı. Türkiye’nin Musul’daki konsolosluğunun birkaç gün içinde faaliyete geçmesi bekleniyor. Atina’ya ‘Pontus anıtı’ tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, Selanik’te 7 Mayıs 2006 tarihinde, sözde Pontus Helenizmi soykırımı anıtı açılmasına sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, sözde ‘‘Pontus soykırımının’’ hiçbir tarihi ve bilimsel temeli olmadığını söyledi. Tan, Türkiye’nin, söz konusu anıtın açılmasına ve törene Yunanistan hükümet yetkililerinin, parlamento temsilcilerinin, mülki ve askeri erkânın katılmış olmasından üzüntü duyduğunu belirtti. Tan, ‘‘Yunanlı yetkililere ve akademisyenlere, iki ülke ilişkilerine zarar verecek bu tür söylemlerle ortaya çıkmaları yerine, tarihi olayları objektif şekilde değerlendirmelerini öneririz’’ diye konuştu. Tan, Türkiye’nin konuya ilişkin hassasiyetini bir süredir Yunan makamlarının dikkatine getirdiğini belirterek ‘‘Hiçbir dayanağı olmayan iddialara konu olan bu adımın, Türkiye ile Yunanistan arasında geliştirmeye çalıştığımız işbirliği ve diyalog ruhuyla uyuşmadığı yönündeki görüşümüzü bu vesileyle bir kez daha yinelemek istiyoruz’’ dedi. Uluslararası Kriz Grubu Irak Direktörü’ne göre, Kürtlerin yerleştirildiği kent çok gergin Talabani’ye uyarı Tan, basın toplantısında Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin, Türkiye’nin sınır ötesi operasyon yapmayacağına dair ABD’nin güvence verdiğine ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, ‘‘Söz konusu ifadelerin sahipleri bunu gayet iyi bilirler. Ülkemizin güvenliği söz konusu olduğunda her türlü tedbiri tereddütsüz alırız. Bu ifadelerin sahipleri PKK ile mücadelemizden memnuniyet duymalıdırlar. Zira, şu anda Kuzey Irak’ta ciddi bir güvenlik boşluğu mevcuttur ve PKK bu boşluğu istismar etmektedir’’ dedi. ‘ABD Kerkük’e müdahale etsin’ ? Merkezi Brüksel’de bulunan ICG’nin yetkilisi Hiltermann, ABD’nin, bu sorunun çözümünü Iraklılara bırakma politikasının “son derece yanlış olduğunu” savundu. Dış Haberler Servisi Savaşların önlenmesini amaçlayan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) kuruluşunun Irak proje direktörü Joost Hiltermann, Iraklı Kürtlerin denetimini ele geçirmeye çalıştığı Kerkük’e ilişkin soruna ABD’nin müdahale etmemesi durumunda, kentte bütün ülkeyi ve bölgeyi sarsabilecek çatışmalar çıkabileceğini söyledi. Hiltermann, Washington’da Ortadoğu Enstitüsü adlı kuruluşta yaptığı konuşmada, Irak’ta geçen yıl kabul edilen anayasa doğrultusunda Kerkük’ün gelecekteki statüsünün belirlenmesi için kentte 2007 sonundan önce referandum yapılmasının öngörüldüğünü hatırlatarak kente Kürt yerleşiminin sürdüğü mevcut ortamda bu durumun büyük gerginlik kaynağı olduğunu belirtti. Merkezi Brüksel’de bulunan ICG’nin yetkilisi Hiltermann, Kürtlerin, Kerkük’ün denetimini ele geçirmeye kararlı olduğunu, kentteki Türkmenler ile Sünni ve Şii Arapların ise buna güçlü şekilde karşı çıktığını kaydederek ABD’nin, bu sorunun çözümünü Iraklılara bırakma politikasının ‘‘son derece yanlış olduğunu’’ vurguladı. Hiltermann, bu ortamda çok geç olmadan ABD’yi Kerkük sorununa ciddi şekilde müdahale etmeye çağırdı. Joost Hiltermann, Irak ordusunun gelişmiş unsurlarının Kürtler ve Şiilerden oluştuğunu ifade ederek örneğin Türkmen kenti Tel Afer’in denetimini elinde bulunduran Irak birliklerinin Kürtler ve Şiilerden oluşmasının halkın olumsuz tepkisine yol açtığına işaret etti. Yüz binlerce ton silah piyasada ? ANKARA (AA) Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), giderek genişleyen ‘‘silah simsarları, lojistik şirketleri ve nakliyeciler’’ zincirinin insan hakları ihlallerini körüklemesini durdurmak için acilen tedbir alınması gerektiğini bildirdi. Af Örgütü ve TransArms Örgütü’nün dün yayımlanan raporu, yüz binlerce ton silahın, giderek karmaşıklaşan hava nakliye ve aracılık işlemleri vasıtasıyla nasıl dünyanın dört bir yanına iletildiğini ortaya koydu. Raporda, ‘‘silahların giderek artan oranlarda gelişmekte olan ülkelere gittiğini ve bunların en vahşi çatışmaları beslediği’’ belirtildi. S SONU GELMEYEN GÖÇ Bağdat’taki şiddet olaylarından kaçan Filistinlilerin Suriye’ye girmesine nihayet izin verildi. IrakÜrdün sınırında altı haftadır büyük zorluklar içinde bekleyen 250 kadar Filistinli mülteci, sonunda Suriye’ye geçme olanağına kavuştu. Önceki gün Suriye ve Irak arasındaki Tanaf sınır kapısından Suriye’ye geçen Filistinli mülteciler gözyaşlarına boğuldular. (Fotoğraf: REUTERS) OYKIRIM TASARISI Bulgaristan reddetti SOFYA (AA) Bulgaristan’da ırkçı görüşleriyle tanınan ATAKA Partisi tarafından hazırlanan ve ‘‘Ermeni soykırımının Bulgaristan tarafından tanınmasını’’ öngören karar tasarısı, Bulgaristan parlamentosu genel kurulunda reddedildi. ATAKA Genel Başkanı Volen Siderov ile toplam 12 milletvekilinin imzaladığı, ‘‘Osmanlı İmparatorluğu’nun 19151922 yıllarında Ermenilere karşı uyguladığı soykırımın tanınması’’ başlıklı karar tasarısı, parlamentonun haftalık gündeminin belirlenmesi ile ilgili dün yapılan genel kurul toplantısında gündeme getirildi. Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu ve iktidardaki üçlü koalisyon hükümetinin ortağı Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) parlamento grubunun karşı çıkmasına rağmen gündeme alınan karar tasarısı, tartışmalı geçen görüşmeler sonunda yapılan oylamada reddedildi. Tasarı için, oturuma katılan 174 milletvekilinden 79’u ‘‘hayır’’, 55 milletvekili ‘‘evet’’ oyu kullandı. Oylamada 40 milletvekili de çekimser kaldı. Karar tasarısı ile ilgili yapılan görüşmeler, tartışmalı geçti. ‘‘2’nci Simeon Ulusal Hareketi’’nin (NDSV) Ermeni kökenli milletvekili Propen Krikoryan, yaptığı konuşmada, ‘‘tarihteki olayların Ermenilerin kalbinde olduğunu’’ ifade ederek ‘‘Ancak Ermeni menfaatları böyle popülist fikirlerle kirlenmemelidir’’ dedi. Marcos: Ülkede öfke var ? MEKSİKO (AA) Meksika’daki Zapatistaların lideri Subcomandante Marcos, Meksika’nın bir kızgınlık ve öfke içinde olduğunu belirterek yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinin de huzursuzluğu gidermeye yaramayacağını ileri sürdü. Üç adayı da ‘‘vasat’’ olarak niteleyen Marcos, solcu Lopez Obrador’u desteklememe kararını savundu. BM İnsan Hakları Konseyi üyeleri arasında Küba da var Washington seçimi beğenmedi Dış Haberler Servisi BM Genel Kurulu, İnsan Hakları Komisyonu’nun yerine yeni oluşturulan ve ilk toplantısını 19 Haziran’da Cenevre’de yapacak olan BM İnsan Hakları Konseyi’nin 47 üyesini seçti. BM İnsan Hakları Konseyi’nde küresel çapta temsilin sağlanması için Afrika ve Asya’dan 13, Latin Amerika ve Karayipler’den 8, Batı’dan 7, Doğu Avrupa’dan 6 ülkenin seçildiği açıklandı. Kenya’nın son dakikada adaylıktan çekilmesiyle 63 ülke arasından, genel kurulda yapılan gizli oylama ve salt çoğunlukla (kuruldaki 191 ülkeden en az 96’sının oyunu alarak) seçilen 47 Konsey üyesinin ne kadar süreyle görev yapacağı ise kurayla belirlendi. Konseyin üyeleri arasında Çin, Küba ve Suudi Arabistan’ın da yer alması ise tepkilere yol açtı. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyesi Ileana RosLehtinen, bu ülkelerin üyeliğe seçilmesinin ABD’nin katılmama kararını haklı çıkardığını belirttiği açıklamasında ‘‘Yeni İnsan Hakları Konseyi’nin üyelerinin sorumsuzca seçilmesinin de gösterdiği gibi, ABD’nin katılmamakta haklı olduğu ortaya çıktı’’ ifadesini kullandı. Küba Devrimi karşıtları da Küba’nın üyeliğe seçilmesini topluca kınadı ve bu seçimin bir hata olduğunu öne sürdü. Heykeller Diyarı Marksist Sokağı’ndaki evimden çoktan taşındım. Şimdiki sokağım, Lenin Caddesi’ne bağlanıyor. Caddenin başında Lenin’in dev bir heykeli var. Heykelin karşısından sola dönerseniz Gorki Parkı’na çıkarsınız. Parkın karşı yakasında bir heykeller mezarlığı gizlenir... Taşlarının ağırlığından da ağır heykeller... İdeolojik kent, sokak ve meydan adları... Okul ve hastanelerde ansızın karşınıza çıkan Lenin büstleri... Sanki hâlâ Sovyetler’de yaşıyoruz... Ağustos 1991’de Gorbaçov’a karşı darbe yapıldığında sokağa yalnızca birkaç yüz kişi çıktı. O tarihlerde ben ‘‘dünyanın en çok okuyan halkının nasıl bu kadar apolitik olduğunu’’ anlamaya çalışıyordum. Kitap kurtları gelişmeleri votka şişelerinin gerisinden izleyip ahkâm kestiler. Sonra baktılar ki ortalık sakinledi, güçlü haykırışlarla meydana çıktılar. Lubyanka Meydanı’ndan Dzerjinski’nin heykelinin indirilmesinde binlerce gürültülü korkak başı çekti. Birçok meydan, sokak ve kent adı değiştirildi. Ve bütün bunlar için milyonlarca ruble harcandı. Sonra rüzgârlar duruldu. Sokak adlarının ve heykellerin yakası bırakıldı. Sıranın kendisine gelmesini bekleyen dev Lenin heykeli rahat bir soluk aldı. Rengi daha bir kararmış, hatları iyice yaşlanmış gibiydi. Ve tepesindeki güvercinler ona istediklerini yapmakta daha bir fütursuzdu. PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY aksay@rusya.ru Merhaba, Soğuk Savaş! ABD Başkan Yardımcısı Cheney, geçen perşembe Litvanya’nın başkenti Vilnius’te, Churchill’in 5 Mart 1946 tarihli ünlü Fulton nutkunu andıran, son zamanların en sert konuşmasıyla yeni bir Soğuk Savaş’ı başlatır gibiydi. 2005 Ağustosu’nda Ukraynalı ve Gürcü liderler Yuşçenko ve Saakaşvili tarafından kurulması önerilen, aralıkta Kiev’de ilk toplantısı yapılan ve Rusya’nın dışlandığı Baltık ve Karadeniz ülkeleri liderleri forumunun, Vilnius’te ‘‘Demokratik Seçim Topluluğu’’ adıyla kesin olarak biçimlendiği k Şöhret, ancak küçücü alı yd fa a nd dozlarla alındığı bir zehirdir. Honoré de Balzac Çin’in de üyesi olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü ile daha çok Asya’da güçlenmeye özen gösteriyor. Türk’üz, doğru muyuz? Duygularımız kabardığında, çevremizde bizi dinleyip etkilenecek birilerini gördüğümüzde, hafızamızın pek de derinlerde sayılmayacak bölümlerinden bir deste eski cümleyi telaffuz etmeye hazırızdır: Türk’e Türk’ten başka dost yoktur! Bir Türk dünyaya bedeldir! Türkiye dünyanın en güzel ülkesidir! Sözlerimiz itiraz görmeyecektir. Kimse bizim Türkiye ve Türkleri başka ülke ve halklarla kıyaslamak için ne gibi bir eğitim ve deneyime sahip olduğumuzu sormayacaktır. Yanımızdakiler de bizim gibi Türk’tür ve kendilerine de bir parça saygı payı düşen bir bölüşümde oyunbozanlık etmezler. Çatlak seslere karşı tarih, örf, âdet, bayrak, cami, vatan, millet, Sakarya, hepsi arkamızdadır. Güneş bulutların arkasına saklanır, sabah akşama döner, gülümseyen yüzlerimizde günlük sıkıntılar belirir. Ekmek parasıdır, çoluğun çocuğun derdidir... Moralimiz değişir. İçe yönelik bir serzeniş filizlense bile yüreğimizde, onu usulca dikensiz bir ambalaja yerleştirir, yanımızdaki tıpkı bizim gibi ‘‘yumuşak ve kolektif özeleştiri’’ yapan insanların kolayca anlayıp desteklemesi için hafızamızın pek de derinlerde sayılmayacak bölümlerinden bir deste eski cümleyi telaffuz etmeye hazırızdır: Biz adam olmayız! Memleket pislikten kırılıyor! Herkes gider Mersin’e... ‘‘Onlar bile’’ diyerek aslında küçümsememize karşın o anki düşüncemize kaldıraç ettiğimiz bazı ulusları sahtekârca överiz. Bağrımıza görüntüsü görkemli, ama acıtmayan yumruklar indiririz. Güneş bulutların arkasından çıkar, akşam sabah olur, sıkıntılı yüzlerimiz çiçeklenir. Coşkumuzu yanı başımızdaki tıpatıp bize benzeyen insanlarla paylaşmak gelir içimizden. Onların anlayıp destekleyeceği sözcükler ararız. Çünkü onlar da bizim gibi Türk’tür. Türk’e Türk’ten başka dost yoktur. Ve bir Türk dünyaya bedeldir... ABD Başkan Yardımcısı Cheney mesajı verildi. Rusya’yla ilişkileri çoktan gerginleşmiş olan Doğu Avrupa ülke lerinin (Polonya, Romanya, Bulgaristan) ve Sovyetler’den ilk kopan üç Baltık cumhuriyetinin (Litvanya, Letonya, Estonya) dışında, formal olarak Bağımsız Devletler Topluluğu’na (BDT) üye olan Gürcistan, Ukrayna ve Moldova da toplantıya katıldı. Öteki 10 Avrupa ülkesinden, ayrıca Ermenistan ve Azerbaycan’dan gözlemciler hazır bulundu. Türkiye, büyükelçi düzeyinde temsil edildi. ABDRusya gerginliği Cheney, Vilnius’te Rusya’nın ya ‘‘demokrasiye dönmesi ya da düşman olmayı seçmesi’’ gerektiğini söyledi. ABD’de, başta Washington Post ve Wall Street Journal olmak üzere Rusya’ya karşı haçlı savaşı başlatanlar artıyor. 2008’de her iki ülkede de başkanlık seçimleri var. Cumhuriyetçiler’in en güçlü adayı sayılan Senatör McCain, Rusya’nın derhal G8’den çıkarılması çağrısı yapıyor. Rusya’da başkanlığın en güçlü adaylarından Savunma Bakanı İvanov’un, başa gelmesi durumunda Putin’den daha yumuşak bir politika izlemesi ihtimali zayıf görünüyor. Bu koşullarda dünyayı sarsacak yeni Soğuk Savaş’ın en fazla etkileyeceği ülkelerden biri de Türkiye. Yakın zamanda ülkemizin ‘‘Demokratik Seçim Topluluğu’’ adlı Rusya karşıtı ittifaka çekilmesi çabaları hızlanacak, özellikle de enerji konularında yoğun bir baskı ve propaganda başlayacaktır. BDT dağılıyor SSCB’nin ‘‘uygar boşanma aracı’’ olmaktan fazla öteye gidemeyen BDT, 1991’den bu yana büyük ölçüde kâğıt üzerinde de olsa 12 üyeyi bir arada tutabiliyordu. Son zamanlarda MoskovaTiflis hattında yaşanan gerginliklerin ardından Gürcistan’ın BDT’den ayrılacağı belli oldu. Aynı yola yönelen Ukrayna ve Moldova, Rusya’yla göbek bağlarını koparabilmek için Batı’dan daha fazla yardım bekliyor. Rusya hem Avrupa’da, hem de BDT içinde güç kaybediyor. Buna karşılık bazı BDT ülkeleriyle oluşturduğu Avrasya Ekonomik Topluluğu ve son yıllarda özel önem verdiği Hangisi daha zor? Kadının biri sihirli lambayı bulmuş. İçinden çıkan cin ona ne istediğini sorduğunda cebinden çıkardığı haritayı gösterip o coğrafyadaki ülkelerin barış içinde yaşamasını, ‘‘Ortadoğu’ya huzur gelmesini’’ dilemiş. Cin haritaya bakınca dehşete kapılmış: ‘‘Bu ülkeler yüzlerce yıldır savaşıyor. Burada barışı sağlamam zor. Başka bir dilek söyle.’’ Kadın biraz düşündükten sonra, ‘‘O zaman bana, akıllı, dürüst, yakışıklı, zengin, şakacı, uysal bir hayat arkadaşı bul’’ demiş. Cin derin bir iç çekmiş: ‘‘Uzat şu kahrolası haritayı!’’ CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear