24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2006 CUMA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 23. Uluslararası Ankara Müzik Festivali, yarın akşam çello ustası Mischa Maisky ile sona eriyor YAZI ODASI SELİM İLERİ Başkentlilere çello şöleni SEVİLAY KOÇOĞLU İki Sokak Halide Edib Adıvar, Sinekli Bakkal’ı yazdığında herhalde bir İstanbul yurtsaması içindeydi. Siyasal anlaşmazlık sebebiyle Türkiye’den uzaktı. Yurda geri dönüp dönmeyeceğini herhalde bilemiyor; doğup büyüdüğü İstanbul’u sadece anılar arasında görüyordu. Sinekli Bakkal’ın başlangıcındaki, ders kitaplarına bile geçmiş İstanbul sokağı tasviri beni her zaman etkiler. Ablamın Türk Dili ve Edebiyatı kitabında ilk kez okuduğum günden beri. Halide Edib bu bu sokağı tiyatro dekoruna benzetir. Zaten bir tiyatro dekoru gibi tasvir eder. Ve bu sokak, Mor Salkımlı Ev’in betimlediği semtlerden epey uzakta, imparatorluk başkentinin en eski yerleşim alanındadır. Gerçi Mor Salkımlı Ev’in anlattığı semtler, evler de eski İstanbul’u söyleyip durur. Ne var ki, Yıldız ve çevresi bayındır, bakımlıdır. Sinekli Bakkal’ın sokağı ise yoksul, düşkün. Bu sokaktan pek çok kez söz açtım. Ama Âkile Hanım Sokağı’nın başlangıcındaki tasvirden öyle çok söz açmadım. Âkile Hanım Sokağı, Sinekli Bakkal’dan yıllar sonra, artık İstanbul’a dönmüş, Laleli’de oturan Halide Edib’in yeni İstanbul yurtsaması sayılabilir. Yazar, yaşadığı günde gördüklerini yine sıtmayla saptar. Eski İstanbul şimdi, 1950’lerde, Amerikanlaşma eğiliminin pençesine düşmüştür. Ankara’nın siyaseti Amerika’dan yanadır. İzmir de tıpkı İstanbul gibi Amerikanlaşma hevesindedir. ??? Öte yandan bin yıllara varan tarihiyle İstanbul bu Amerikanlaşma tutkusunda en acıklı görünümü sunacaktır. Halide Edib’in Âkile Hanım Sokağı’nda bir masal çeşnisiyle bezemek istediği tasvir açık seçik belgeliyor: ‘‘Burası bütün mânâsıyla demokrat bir memleket çocuklarının oyun meydanı manzarasını gösterir. Konaklardan, apartmanlardan olduğu kadar izbelerden, gecekondulardan da çocuklar orada toplanırlar.’’ Sinekli Bakkal’daki evler yoksuldur. Selim Paşa’nın varlıklı evi adeta tek başına saltanat kurmuştur. Aradan geçen zaman, yoksul evi izbeye dönüştürmüş, yetinememiş, gecekonduyu var etmiştir. Üstelik, gecekondunun yanı başında ve konağa bitişik apartman!.. ‘‘Orta yerde veya yaya kaldırımında her kılık ve kıyafette çocukların top, koşmaca, güreş taklidi sporlarını, özellikle her çeşit oyunların örneklerini görürsünüz. Ayakları çıplak, pantolon ve gömlekleri parça parça, yüz göz toz içinde, sümüklü çocuklar, gömlekleri ütülü, pabuçları pırıl pırıl, saçları dikkatle fırçalanmış, hatta briyantinle biçimlendirilmiş çocuklar mutlak bir eşitlik içinde orada oynar, dolaşırlar.’’ İkinci Dünya Savaşı’nın barışçı kahramanı Amerika, müthiş propagandasıyla, gerçekten de böylesi bir izlenim yaratmıştı. Çocukluğumun İstanbul’unda Amerika’yla Avrupa’nın yalan kardeşliği bin bir yoldan evlere, hayata sızardı. Bir yandan Paris’i, Roma’yı mekân tutmuş Hollywood sineması; bir yandan, New York’ta Dior defileleri ikide birde ağzımızı şapırdatırdı. ??? Halide Edib, demokrasi, eşitlik, barış rüyasını şöyle noktalıyor: ‘‘Kavga, gürültü, sövme, sayma, el ya da dil dalaşı yok gibidir. Evet, oraya, ‘Birleşmiş Çocuklar’ toplantısı diyebilirsiniz ve herhalde ‘Birleşmiş Milletler’ toplantılarındaki çekişmeden daha fazla bir çekişme görmezsiniz.’’ (Alıntılar Baha Dürder’in sadeleştirmesinden.) Sinekli Bakkal’ın ‘‘aşk’’ ve ‘‘derunî muvazene’’ özlemleri çoktan sona ermiştir. Şimdi Amerika herkesi aldatmakta. Gerçekliğin korku verişini söyleyen yalnızca eski mimaridir. Halide Edib, cumbalı, kafesli, yanları teneke kaplı küçümen evlerin çökmeye mahkum olduğunu belirtir. Onların yerine, yüzleri iki metreyi geçmeyen, altı yedi katlı, beton ‘‘Hilton karikatürleri’’ geçmekte. Besbelli, bundan sonrası da acı karikatürlerle donanacak. Amerikan yöntemi barıştan eşitliğe öyle de olmadı mı?! Öneriler: Kitap / Hep Yanımda Kal, Turgay Fişekçi, İnkilâp Kitabevi, 2006. (Sevgili Turgay’ın benden gizleyerek yazdığı duyarlı romanı!) Dünyanın en ünlü çellocularından biri olan Mischa Maisky, geçen ay Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda verdiği ve büyük ilgi gören dinletisinden sonra bir kez daha Türkiye’de. Sanatçı, Emil Tabakov yönetimindeki Bilkent Akademik Senfoni Orkestrası’nın solisti olarak Ankara’nın konuğu. İstanbul konserinde kızı piyanist Lily Maisky ile birlikte Şostakoviç’in Op. 40 ViyolonselPiyano Sonatı’nı çalan sanatçı, yarın akşam Ankara’da, bestecinin Op. 107 Viyolonsel Konçertosu’nu seslendirecek. Mischa Maisky ile Rus şarkılarından romantizme, Horowitz’ten Şostakoviç’e kadar, müzik üzerine geniş bir söyleşi yaptık. Konser programlarınızda ağırlıklı olarak Rus şarkılarına yer veriyorsunuz. Sizin için şarkı ne anlama geliyor? MISCHA MAISKY Şu ana kadar çok çeşitli müzikler çaldım. Bach’ın süitleri, Beethoven sonatları, Brahms konçerto gibi. Sevmediğim bir müziği hiçbir zaman çalmam. Küçüklüğümden beri şarkıları çelloyla çalarım. Schubert’in, ? 23. Uluslararası Ankara Müzik Festivali, Emil Tabakov yönetimindeki Bilkent Akademik Senfoni Orkestrası’nın iki konseriyle kapanıyor. Bilkent Senfoni yarın akşam çellonun dâhisi kabul edilen dünyaca ünlü bir sanatçıya eşlik edecek: Mischa Maisky. Bilkent Senfoni’nin bu akşamki konserinin solisti ise yine dünyaca ünlü bir sanatçı olan piyanist JeanPhilippe Collard. Brahms’ın, Mendelsshohn’un şarkılarını seslendirdim. Çello, insan sesine en yakın çalgıdır. Asıllarını bozmamaya ve iyi bir seçki yapmaya dikkat ediyorum. Eğitimini çellonun iki büyük ustasıyla, Rostropovich ve Piatigorsky ile yapan tek sanatçısınız. Müzikte Rus ekolünü nasıl tanımlarsınız? MAISKY Müzikte Rus ekolü kesinlikle vardır, ancak devrimden sonra birçok müzisyen Rusya’yı terk etti. Piatigorsky de bunlardan biridir. Rostropovich ise ülkede kaldı. Bu iki önemli çellistle çalışmış tek kişi olmamdan gelen mutluluğumu her zaman belirtmişimdir. Benim için eşsiz bir deneyim oldu. Rus ekolünün en önemli özelliği ise sound üretmek ve bunun felsefesidir. Klasik müzikte çok sayıda başarılı Yahudi müzisyen görüyoruz. Yahudilerin müziğe özel bir yeteneği olduğunu düşünüyor musunuz? MAISKY Çok sayıda iyi ama Yahudi olmayan müzisyen de var. Ben dünya vatandaşıyım. Rusya’da doğdum ve eğitim aldım. Ardından Orta Avrupa’ya, Paris’e gittim. İtalyan çellosu çalıp Fransız tel kullanıyorum. Arabam Japon, kolyem Hint malı ve şu anda Türkiye’de olmam çok güzel. Milliyetçiliğe ve şovenizme hiçbir şekilde inanmıyorum. Yahudilerin özel bir yeteneği olduğunu da düşünmüyorum. Şostokaviç 100 yaşında KARADENİZ’E KIYISI OLAN ÜLKELER TİYATRO FESTİVALİ’NE 12 ÜLKE KATILACAK Hedef dünya festivali... AHMET ŞEFİK TRABZON Bu yıl yedincisi yapılacak olan ‘Karadeniz’e Kıyısı Olan Ülkeler Tiyatro Festivali’nde 12 ülkeden 15 tiyatro topluluğu da etkinliklerini sunacaklar. Yunanistan, İran ve Makedonya’nın ilk kez yer alacağı festivale dünya çapında tiyatro eleştirmenleri de katılacak. 113 Mayıs’ta gerçekleşecek ve bu yıl ilk kez ödül verilecek festivalde tiyatronun yanı sıra diğer sanat dallarında da çok sayıda etkinlik yer alacak. Klasik tiyatronun yanı sıra sokak ve kukla tiyatro gösterileri de yapılacak. Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü Kadri Özcan, amaçlarının dünya çapında bir festival ortaya çıkarmak olduğunu açıkladı. Uluslararası Karadeniz’e Kıyısı Olan Ülkeler Tiyatro Buluşması adıyla 2000’de düzenlenmeye başlanan festival, bu yıldan itibaren gerçek anlamda bir tiyatro ve sanat festivaline dönüşüyor. Festivale Rusya Federasyonu, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, İran, Bulgaristan, Romanya, Moldavya, Yunanistan, Makedonya ve Türkiye katılacak. Bugüne kadar 45 tiyatro topluluğunun yer aldığı festival artık dünya çapında da izleniyor. Festivale dünya çapında önemli tiyatro eleştirmenlerinin de katıla ? 113 Mayıs’ta gerçekleşecek ve bu yıl ilk kez ödül verilecek festivalde tiyatronun yanı sıra diğer sanat dallarında da çok sayıda etkinlik yer alacak. Sokak ve kukla tiyatro gösterileri de yapılacak. cağı açıklandı. Bunlar arasında Avrupa Tiyatro Konvensiyonu Genel Sekreteri Mircea Cornisteani, Writernet’in Başkanı Jonathan Meth, ünlü Gürcü yönetmen Robert Strua, ünlü tiyatro adamları Litvanyalı Linas Zikauskas, Avusturyalı Dieter Boyer, Rus Vladimir Garfunkel, İngiliz Jonathan Chadwick de bulunuyor. Türkiye’nin belli başlı tiyatro eleştirmenleri de festivalde hazır bulunacak. Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü Kadri Özcan’ın verdiği bilgilere göre bu yıldan itibaren festival, gösteri ve ödüllü olmak üzere iki bölümlü gerçekleştirilecek. Oyunlar Trabzon’un önem li tarihsel mekânları Ayasofya, Kızlar Manastırı, Atatürk Köşkü, Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi, Haluk Ongan Sahnesi’nde sahnelenirken, Trabzon’un hemen tüm tarihsel ve kültürel mekânları kullanılacak. Bu yıl ilk kez tiyatronun yanı sıra resim, karikatür, sergileri düzenlenecek, orkestralar ve bazı sanatçılar dinletiler düzenleyecek. Özellikle katılımcı ülke sanatçılarının yer alacağı ve tiyatro eleştirmenlerinin katılacağı çalışma toplantıları düzenlenecek. 1 Mayıs’ta saat 16.00’da Atatürk Alanı’nda toplanacak gruplar Atapark’taki Haluk Ongan Sahnesi’ne kadar yürüyecek. Festivalde Türkiye’yi Trabzon Devlet Tiyatrosu ‘Ayak Bacak Fabrikası’ ve ‘Ödenmeyecek Ödemeyeceğiz’ adlı oyunlarla, Trabzon Sanat Tiyatrosu da ‘Karagöz’ün Muamması’ adlı oyunuyla temsil edecek. Tiyatro buluşmasının artık gerçek bir festivale dönüştüğünü belirten Özcan, Trabzon’un binlerce yıldan gelen bir tarihsel ve kültürel kimliği bulunduğunu, tiyatro festivali ile yeniden bu kimliğini ön plana çıkarmayı amaçladıklarını söyledi. Özcan, Karadeniz Havzası’nın kalbinin attığı Trabzon’u önce Avrupa’ya sonra da dünyaya açacaklarını bildirdi. Günümüzde birçok yorumcu eski yapıtları seslendirmenin yanı sıra, çağdaş bestecilerle ortak çalışmalar yapıyorlar. Hocanız Rostropovich de Benjamin Britten’ın kendisine adadığı yapıtları çalmıştı. Neden sizin bu tür çalışmalarınız yok? MAISKY Öncelikle yeterince zamanımın olmadığını söyleyeyim. Çok konser veriyorum ve ailemi, özel yaşamımı çok önemsiyorum. Çağdaş müziği tanıtmanın büyük sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Eğer Bach, Mozart gibi büyük bestecleri kötü çalarsanız bu çok büyük bir sorun yaratmaz. Çünkü sayısız iyi yorumları vardır. Ancak yeni bir besteyi çalmak büyük sorumluluktur. Kötü çalarsanız insanlar o bestenin ve bestecinin kötü olduğunu düşünebilirler. Çağdaş müzik farklı bir dil ve oldukça zor. Zaman ve enerji istiyor. Gelecekte bu tür çalışmalar yapmayı çok isterim. Piyanist Horowitz için ‘son romantik’ denilmişti. Bence siz de tam bir romantiksiniz. MAISKY Evet, bu kesinlikle doğru. Horowitz’in son romantik olması ise çok yanlış. Kendisi tüm müziklerin romantik olduğunu söylemişti. Romantik çalmak duygulu çalmak demektir. Bazen benim Bach yorumlarımı romantik olmakla eleştiriyorlar. Bense bu eleştirileri övgü kabul ediyorum. Ankara programınızda, İstanbul’da sonatını çaldığınız Şostakoviç’in Viyolonsel Konçertosu var. Sovyetler Birliği döneminin bu ilginç Rus bestecisi hakkında düşünceleriniz neler? MAISKY Şostakoviç 20. yüzyılın en önemli bestecisidir. Gelecek kuşaklar tarafından sürekli araştırılacak ve çalınacak. Bu yıl Şostakoviç’in 100. doğum yılı. Sonatı gibi, viyolonsel konçertosunu da bu bağlamda çalıyorum. Türk Halk Müziği sanatçısı Ali Ekber Çiçek (71), Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Tahtakuşlar köyünde ailesi ve sevenlerinin katıldığı bir törenle son yolculuğuna uğurlandı. Çiçek’in cenazesi, Edremit ilçe girişinden, konvoy eşliğinde, Altınoluk beldesinde kendisine ait konuta götürüldü. Burada yapılan ‘‘Cem ayini’’ne katılan sanatçı Arif Sağ, Çiçek’in, insanların her boyutunda yer alacağını ifade etti. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Çiçek uğurlandı Sarıgül de sanatçının doğduğu yer olan Erzincan’ın Ulular köyüne, Çiçek’in adını taşıyan bir park yaptırmayı istediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Ali Ekber Çiçek’in eşi Can Çiçek’e birer telgraf göndererek başsağlığı dileklerini ilettiler. (AA) Esas No: 2005/1272 Kamu Hukuku adına Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Mahkememize açılan Vasiyetnamenin Açılması davasının yapılan duruşması sırasında verilen karar uyarınca; Müteveffa Gaziantep ili, Şehitkamil ilçesi, Sam Köyü, Hane: 113'te nüfusa kayıtlı Vakkas kızı, Fatima Bani'den olma 1919 doğumlu Beşire Ataş'ın mirasçılarının adresleri meçhul kaldığından duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Müteveffa Beşire Ataş, Gaziantep 1. Noterliği'nin 20 Ocak 1993 tarih ve 3447 Yevmiye numarası ile Vasiyette bulunmuştur. Müteveffa ve vasiyette bulunan Beşire Ataş'ın mirasçıları Nazire Ataş, Rezzan Ataş, Abdulkadir Ateş (Ataş) Fatma Ataş'ın vasiyetnamenin açılmasına karar verileceği 05.06.2006 günü saat 09.10'da Mahkememizde hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekil ile temsil etmeleri, aksi takdirde yokluklarında vasiyetnamenin açılacağı ve vasiyetnameyi kabul etmiş sayılacakları ilanen tebliğ olunur. (Basın: 19333) GAZİANTEP 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002/919 Vasiyetname Muris Ahmet ve Memnune oğlu İstanbul 24.03.1940 doğumlu İstanbul ili Kadıköy ilçesi, Osmanağa Mah. cilt: 18, hane: 2921, sıra 1'de nüfusa kayıtlı Mehmet Eryolalan'ın vefatı ile mahkememize ihbar edilen Kadıköy 3. Noterliği'nde düzenlenmiş 18.09.2002 tarih ve 14361 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile Kadıköy Zühtüpaşa Mah. Hacı Mehmet Sokak'ta kain pafta: 101, ada: 1095, parsel: 139'da kayıtlı B Blok 7 numaralı bağımsız bölümün Pamir Eryolalan'a bırakıldığı anlaşılmış, mahkememizce tüm aramalara rağmen mirasçıları ve musleh Pamir Eryolalan'ın adresleri tespit olunamadığından MK 597. maddesi gereğince işbu ilan tarihinden itibaren musaleh Pamir Eryolalan veya mirasçı olduklarını iddia edenlerin 1 ay içinde varsa vasiyetnameye itirazlarını, iptali için açtıkları davanın dosya numarasını, mahkememize beyan ve belgelemeleri, belgelemedikleri takdirde, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun duruşma günü olan 11.05.2006 tarih saat 11.30'da mahkememizce tespitine karar verileceği muris Mehmet Eryolalan'ın mirasçılarına ve musaleh Pamir Eryolalan'a ilanen tebliğ olunur. 07.04.2006 Basın: 19283 ENVER TOPALOĞLU’nun YENİ ŞİİR KİTABI Esas No: 2005/279 Davacı: TEİAŞ Genel Müdürlüğü Vekili: Av. İsmail Arslan Davalılar: Vakıflar Genel Müdürlüğü Vekili: Av. Şemsettin Güneş Dava: Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davacı TEİAŞ Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine mahkememize açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında: Dava konusu İstanbul ili, Eyüp İlçesi, Alibeyköy Mahallesi, 122 adada bulunan 247 DV.IV.a, 266 parselde bulunan 57.92 m2 (444.42YTL irtifak) ve 179.06 m2 (1166.58YTL irtifak) taşınmazla ilgili 2.02.2005 tarih 560 sayılı resmi yazı ile davacı kurum tarafından taşınmazların irtifak ve mülkiyet haklarının kamulaştırılacağı ve bedelinin ödenmek koşulu ile anlaşarak satın alınması talebi davalı Vakıflara bildirilmiş, 26.05.2005 tarih ve 1372 Sayılı cevabi yazılarda istenilen kamulaştırma bedellerinin TEİAŞ Genel Müdürlüğü Komisyonu'nca yüksek bulunulması üzerine satın alma usulü ile alınamayan kamulaştırma nedeniyle 2941 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 Sayılı kanunla değişik 10. ve 30. maddeleri gereği irtifa hakkı kamulaştırma bedelinin tespiti ve bedelin ödenmesi karşılığında davacı kurum adına tescil edilmiş olmakla; 15 gün içinde müracaat etmeleri, aksi takdirde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı yasayla değişik 10. maddesine göre işlem yapılacağı taşınmaz maliklerine ihtar edildiği, maliklerin taşınmazların kamulaştırılmasına muvafakat etmediklerinin beyan ettikleri anlaşıldığından, Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesi gereğince tebligat tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargı'da davalıların iptal davası açmaları, açılmış ise, iptal davası açtığınızı ve Yürütmenin Durdurulması kararı aldığını belgelemeniz, aksi takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan TEİAŞ adına tescil edileceği, mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılmasını istiyor iseniz hangi banka olduğunu bildirmeniz, konuya ilişkin taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinen itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz hususunda ilandır. İlan olunur. 19.04.2006 (Basın: 19326) EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN BİLDİRİLMİŞTİR TEKKEKÖY SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2005/144 Davacı TCDD Genel Müdürlüğü vekili Av. Muharrem Bayraktar tarafından davalılar Refaettin Saraç, Adnan Saraç, Selahattin Saraç, Ahmet Saraç, Fahrettin Saraç ve Mehmet Saraç aleyhine mahkememizin 2005/144 esasında açılan ortaklığın giderilmesi davasının yapılan yargılamasında verilen ara karar gereğince, Davalılardan Refaettin Saraç, Adnan Saraç, Selahattin Saraç, Ahmet Saraç, Fahrettin Saraç ve Mehmet Saraç'ın adreslerinde bulunamadığından ve adresleri de tespit edilemediğinden dava dilekçesinin ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olup, isimleri belirtilen davalılara duruşmanın bırakıldığı 29.05.2006 günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma salonunda bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz aksi halde HUMK'nun 213 ve 377. maddeleri gereğince yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği ve hüküm verileceği 7201 sayılı tebligat kanununun 29. maddesi uyarınca davetiye yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 4565 ÇIKTI Digraf / Şiirden Yayınları Tel: 0 505 412 83 01 / 0 536 311 46 90 CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear