26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 NİSAN 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr İstatistik Kurumu’na göre 2005’te yüzde 7.6 artış gösteren milli gelir, 361 milyar dolara ulaştı 13 İŞÇİNİNEVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Cari açık gazıyla büyüdük ? TÜİK’ye göre 2005’te milli gelir yüzde 7.6 arttı. Dolardaki değer kaybının da etkisiyle kişi başına gelir 5 bin 8 dolara çıktı. TÜİK’nin geçen ay yaptığı açıklamada 2006 Ocak ayında sanayinin yüzde 4.5 küçüldüğüne ilişkin veriler, yılın son çeyreğinde kaydedilen yüksek temponun düşmekte olduğunu gösteriyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Geçen yılın son üç ayında yüzde 10.2’ye ulaşarak piyasa beklentilerinin üstüne çıkan büyüme hızı, 2005 yılının tamamı için gayri safi milli hasılayı (GSMH) yüzde 7.6’ya, gayri safi yurtiçi hasılayı (GSYH) yüzde 7.4’e taşıdı. 2004 büyüme rakamları GSMH’de yüzde 9.9, GSYİH’de ise yüzde 8.9 idi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) üretim yöntemiyle hesaplanan GSMH ve harcama yöntemiyle GSYH sonuçlarını açıkladı. 1.3478’e gerilemesi etkili oldu. 2005’te devletin harcamaları yüzde 2.4, özel tüketim harcamaları da yüzde 8.8 oranında arttı. Gayri safi sabit sermaye oluşumunda artış yüzde 24.2’yi bulurken, mal ve hizmet ihracatı yüzde 7.4, mal ve hizmet ithalatı yüzde 10.9 oranında arttı. Geçen yıl sektörel bazda en yüksek büyüme, sabit fiyatlarla yüzde 21.5 ile inşaatta yaşandı. TÜİK’in rakamlarına göre yılın tamamında tarım yüzde 5.6, sanayi yüzde 6.5, ticaret sektörü de yüzde 7.4 büyüdü. Gecikmeden Hesaplaşmak Sevgili Server TanilliHoca’nın dünkü yazısının sonucundan başlamak istiyorum. Bugünkü iktidarın, icraatlarının bütünü içinde ülkenin geleceği için nasıl ciddi tehdit oluşturduğunu örneklerle saydıktan sonra, ‘‘Özetle: Bu iktidarla gecikmeden hesaplaşmak gerek. Ama bunu yapacak güçler sol başta olmak üzere, neredeler?’’ sorusuyla noktalamış. Sol, bütün dünyada yeni sol rüzgârları ile savrulmuş, bırakınız örgütlülüğünü, ideolojisini, kimliğini yitirmiş, küresel ideolojinin ‘‘ideolojilerin sonu geldi’’ propagandasına teslim, sancılı bir geçiş, yeniden arayışlar sürecini yaşıyor. Türkiye’de darmadağınık olması çok doğal. Bizde küresel saldırı ile birlikte 12 Eylül’ün darbesiyle daha bir ağır yaralandı. Kendini sol sayan örgütlenmelerin pusula, rota kaybı akıl almaz boyutlarda. Emperyalizme tam teslim olanları, ırkçılık (şu günlerde ABD, AB güdümünde Kürtçülük, Türkçülükten daha azgın) her tür ayrımcılığı solculuk olarak pompalamaya kalkışanları mı istersiniz? Şeriatçılığın çeşitli yorumları, siyasal İslamcılık adına örgütlenmeleri, savaşımı, demokrasi, özgürleşme olarak pazarlamaya kalkışanları mı? Bir de giderek azgınlaşan emperyalist, vahşi kapitalizmin, kitleleri giderek daha ağır yoksunluk, yoksulluğa sürükleyen serbest piyasa düzenini solculuk adına kutsayanlar var.. Ne yazık ki örgütlenmesinin doğasında solculuk olan, kendini sol sayan pek çok siyasal parti, sendikal, demokratik, sivil toplum örgütlenmesinin yönetim kadrolarının kafaları karmakarışık. Sonuç olarak örgüt icraatlarına da yansıyan bir yapısal bozukluk, solun kimliği ile çelişen pek çok durum var.. Sol kimliğe uyacak davranışlar için besbelli dünya gelişmelerine de paralel daha çok bekleyeceğiz.. ??? En iyisi en yaşamsal konularda, örgütlenmelerimiz, bireylerimiz için olmazsa olmazlardan, en ortak noktalarda cephe oluşturabilme arayışında buluşmak. Zaten Server Hoca da yazısını bu cephe arayışı ile noktalamış. Türkiye’nin geleceği için icraatları ile büyük tehdit oluşturan AKP iktidarı ile gecikmeden hesaplaşmaktan sözü açıyor. Haftanın gündeminden, kimi örgütlenmelerin varlık nedenlerinde kimi olmazsa olmazlardan sözü açsak.. Erdoğan hükümetinden bugüne kadar çok hoşnut görünen sermaye örgütleri, piyasacıların kaygılarından başlayabiliriz: Başta dolar, AB, zengin Kuzey ülkelerinin paralarının faiz değerinin en küçük bir yükselişi, bizim gibi ülkelere Erdoğan hükümetinin şansına akan sıcak paranın rotasını değiştirdi. Bugüne kadar hafife alınan cari açık büyümesi, borç yükü korkutmaya başladı. Piyasacılar, işveren örgütleri Erdoğan hükümetini açık açık eleştirir oldular. Merkez Bankası kadrolaşması ekseninde önce görmezlikten gelinen İslamcı yapılaşma, dışardan, Batı medyası, siyasilerinden eleştiri alınca, bizimkilerin gündemine ancak geldi. Faizi haram kabul eden bankacılık sisteminin başındaki bir ismin, faizle iş yapacak Merkez Bankasına getirilmesi çelişkisi sonradan keşfedilmiş gibi oldu. IMF ve yine dışarısı bastırınca, hükümetin kimi icraatları için eleştiri sesleri yükseldi. Siz siz olun yine de şu anda en etkin, en güçlü örgütlenmeler olan sermaye cephesinden Türkiye’yi tehdit eden, can alıcı konulara dönük, hatta kendi çıkarları ile çelişen konularda bile anlamlı bir karşı duruş beklemeyin. ??? Her şeye rağmen Erdoğan hükümeti sermaye örgütlerinden gelen eleştirilere asla karşı duramayacak, uzlaşmanın yollarını arayıp bulmaya bakacaktır. Bu anlamda son haftalar değil, uzunca bir süredir Başbakan Erdoğan’ı çok sinirlendiren, Kasımpaşa üslubu çıkışlarına hedef tathtası yaptığı medya ile çelişkisinin de çok bir sonucu olmayabilir. Medya eleştirilerindeki şantaj kokusu da, zaten çok kolay, yeni çıkar uzlaşmalarının odağı olabilir. Sermaye cephesi, medyadan gelen çatlak seslerin giderek daha sık, yüksek çıkmasının önemi çıkar ilişkilerindeki balayı sürecinin bitişini gösterme anlamında önemli. Koşulsuz destek, çıkarlar adına pohpohlama bitti. İşe yaramayacağı, yeterince kulanılamayacağı, gidici olacağı noktasında ise, tüm geçmiş iktidarlar için geçerli olduğu üzere en vurucu darbeler, tabii ki önce dış destek odaklarından, sermaye cephesinden, medyadan gelecek. Türkiye, bu ülkenin insanlarının, çoğunluğun çıkarları açısından bunlar çok anlamlı değil. Anlamlı olan, Cumhuriyet değerleri, ülkenin bütünlüğü, laiklik, çoğunluk çıkarları açısından bu iktidarın geleceğe dönük yapacağı, bırakacağı tahribatın boyutları... Ortadoğu dengelerinde Türkiye’ye biçilmek istenen rolde ne kadar batağa bulaşmış olacağız? PKK üzerinden hortlatılan çatışmanın yeni ve çok daha tehlikeli boyutları? Siyasal İslami örgütlenmeye dönük yaşamın her alanında atılan zehirli tohumlar?.. soner@cumhuriyet.com.tr NE DEDİLER? Kontrolsüz gidiyor ASO Başkanı Zafer Çağlayan: Hedefin yüzde 52 üzerinde bir büyüme gerçekleşti. Büyüme artık bir yerde zaptedilemez hale geldi. Hükümet kontrol etmekte zorlanıyor. Oysa konulmuş olan ekonomik hedeflerden fazla sapılmaması gerekiyor. Cari açığa dikkat İSO Başkanı Tanıl Küçük: Çok olumlu bir gelişme, ancak bu büyümenin yüksek bir cari açıkla elde edildiğinin de unutulmaması gerekir. Harcamalar yolundan sonuçlara baktığımız zaman, 2005’te dış kaynağın, yani mal ve hizmet ihracatı, eksi ithalat farkının 38.8 milyar YTL olduğunu görmekteyiz. Bu da GSMH’nin yüzde 8’ine denk gelmektedir ve oldukça yüksek bir orandır. Ayrıca, büyümenin bileşenlerine baktığımız zaman, ihracatın arttığı, ancak bu artışın ithalatın gerisinde kaldığı görülmektedir. İthalat arttığı zaman, kendi istihdamınızı değil, başkalarının istihdamını destekliyorsunuz demektir. Özel sektör odaklı Devlet Bakanı Ali Babacan: İlk kez 16 çeyrek aralıksız büyüyerek yeni bir rekora imza attık. Özel sektör odaklı büyüme hedefimiz tutuyor. İyi bir gelecek vaat etmekteDünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink: Bu rakam beklenenden yüzde 50 ve AB’deki ortalamanın yaklaşık beş katından daha fazla. Büyümenin yapısı, Türkiye’ye yönelecek yüksek düzeyde yatırım nedeniyle de iyi bir gelecek vaat etmekte. Bu yıl tempo düştü TÜİK’in açıkladığı 2005 yılı verilerine karşın, yine aynı kurum tarafından geçen ay içinde açıklanan Ocak 2006 sanayi verileri ise, 2005’teki büyümenin daralmaya dönüştüğünü ortaya koymuştu. Buna göre sanayi üretimi, 2006 yılının Ocak ayında yüzde 4.5 azalırken, en büyük düşüş, yüzde 37.1 ile kâğıt ve kâğıt ürünleri imalatında olmuştu. Buna göre, geçen yılın son çeyreğinde GSMH artışı yüzde 10.2, GSYİH artışı da yüzde 9.5 oldu. Geçen yıl Türkiye’nin GSMH’si cari fiyatlarla 360 milyar 876 milyon dolar, GSYH’si de 361 milyar 470 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2004 yılında 4 bin 172 dolar seviyesinde bulunan kişi başına GSMH ise geçen yıl 5 bin 8 dolara yükseldi. Kişi başına GSYH ise 4 bin 187 dolardan 5 bin 16 dolara çıktı. Bu gelişmede 2004 yılı için 1.4223 YTL’den hesaplanan doların 2005’te ortalama FT: Türk ekonomisi potansiyel kırılgan Ekonomi Servisi İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, Türk ekonomisini ‘‘potansiyelkırılgan’’ olarak niteledi. Gazete, Yeni Zelanda ve İzlanda’nın ekonomilerinin de potansiyel olarak kırılgan olduğuna dikkat çekerek, İzlanda Merkez Bankası’nın bir döviz krizini önlemek için faiz oranlarını önemli ölçüde yükseltmek zorunda kaldığını, her iki ülkenin ulusal paralarının doların karşısında büyük bir değer kaybına uğradığını kaydetti. Gazete, iki ülkenin de yüksek faiz oranlarından çok yararlandığını ancak ABD ve Avro bölgesinde faizlerin sıkıştırılmasıyla bu eğilimin değişmeye başladığını da yazdı. Financial Times, her iki ülkenin yanı sıra Macaristan’ın da büyük cari açıklarının olduğunu anımsatırken, ‘‘Türkiye, Avustralya ve Güney Afrika da potansiyel kırılgan olarak görülüyor’’ yorumunu yaptı. KARŞILAMA ORANI DÜŞTÜ İş Bankası’nın Cumhuriyet tarihinin en başarılı bilançosunu açıkladığını söyleyen Özince: Şubatta dış ticaret açığı 3.9 milyar dolar Ekonomi Servisi Türkiye şubatta 5 milyar 774 milyon dolarlık ihracat, 9 milyar 666 milyon dolarlık ithalat yaptı. 3 milyar 891 milyon dolarlık dış ticaret açığı verilen şubatta, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 59.7’ye kadar indi. Yılın ilk iki ayında ise ihracat 10 milyar 750 milyon dolarda kalırken ithalat 17 milyar 774 milyon dolara kadar çıktı ve toplam 7 milyar 24 milyon dolarlık dış ticaret açığı verildi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı, OcakŞubat dönemi dış ticaret verilerine göre, ihracatın ithalatı karşılama oranı ocakşubat döneminde yüzde 60.5 oldu. 5 yılda bir banka daha yarattık ? ‘Merkez Bankası’nda kadro istikrarı şart’ diyen İş Bankası Genel Müdürü Özince, ‘‘Bu mevkilerde görev alanların cumhuriyet ilkelerine bağlı olması gerekir’’ diye konuştu. Ekonomi Servisi Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, kriz döneminden bu yana geçen 5 yıl içinde sektöre bir İş Bankası daha kattıklarını söyledi. Bankanın olağan genel kurulu öncesi gerçekleştirilen toplantısında konuşan Özince, ‘‘Kriz döneminden bugüne, yani 5 yıl içinde sektöre bir İş Bankası daha kattık’’ dedi. ‘‘Bankamız tarihinin ve Cumhuriyet tarihinin en başarılı bilançosunu açıklıyor’’ diyen Özince, bankanın 2005 yılında özel bankalar arasında en yüksek brüt kâr olan 2 milyar 749 milyon YTL tutarında karşılıklar öncesi brüt kâra ulaştığını bildirdi. Bankanın net kârı 956 milyon YTL olarak gerçekleşti. Bankanın aktif toplamının yüzde 65 artarak 64 milyar YTL ’ye çıktığını söyleyen Özince, ‘‘Artık bilanço büyüklüğü açısından sadece özel bankalar değil, tüm bankalar arasında liderliği kovalayacak büyüklüğe ulaştık’’ dedi. Özince, ‘‘Kriz döneminden bugüne, yani 5 yıl içinde sektöre bir İş Bankası daha kattık’’ dedi. (AA) ‘Merkez Bankası’nda istikrar şart’ Merkez Bankası Başkanlığı atama sürecinin uzamasının sakıncalı olduğunu belirten Özince, ‘‘Bu tür görevlerde kadro istikrarı esastır, bunun en güzel örneği benim 15 yıldır İş Bankası’nın başında olmamdır’’ dedi. Özince, Türkiye Cumhuriyeti’nde bu tür mevkilerde görev alanların Cumhuriyet ilkelerine bağlı olması gerektiğini savundu. 2005 yılı büyüme rakamlarına ilişkin olarak Özince, ‘‘Kişi başına gelirin 5 bin doları aşması önemli fakat bunun ne derece eşit dağıldığı önemli’’ yorumunu yaptı. Kumaşçılar Tunus’a yöneldi Tunus’un kumaş ithalatının 400 milyon metrelik bölümünü Türkiye’den karşılama isteği Türk ihracatçısının iştahını kabarttı. Malatyalı İşadamları Derneği’nin (MİAD) ‘‘4. MİAD Buluşmaları’’ çerçevesinde konuğu olan Tunus Ticaret Ataşesi Muhammed Belmufti, Tunus’un ithalatının yüzde 12’sinin kumaş olduğunu belirtti. MİAD Başkan Yardımcısı Sabri Özel, ‘‘İçimizde sağlıkçılar, gıdacılar, turizmciler hatta Tunus için gelecekte madeni para basacaklar bile var’’ diyerek Türkiye’nin madeni paralarını basan Koreş Metal’in yönetim kurulu başkanı Yalçın Koreş’i gösterdi. Muzaffer Akpınar Turkcell’den ayrılıyor ? Genel Müdür Akpınar’ın istifasını sunduğu, ancak henüz kabul edilmediği belirtildi. Turkcell’deki yönetim değişikliğinin 28 Nisan’daki genel kurulda netleşmesi bekleniyor. Bilgin’in görev süresi doldu ? Ekonomi Servisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik bilgin’in görev süresi dün sona erdi. Hükümet’in yeni bir kararnameyle BBDK Başkanı belirlemezse, kurumda ikinci başkan olan Ahmet Şirin’in vekalet dööneminin başlayacağı belirtiliyor. Hükümetin, yasa gereği iki ay içinde BDDK’ya yeni başkan ataması gerekiyor. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, BDDK Başkanlığı konusunda Başbakan Erdoğan ile görüştüklerini ancak henüz kesin bir karara ulaşılmadığını ifade etmişti. Ekonomi Servisi Turkcell yönetiminde Çukurova Grubu ile yaşanan görüş ayrılığı, Genel Müdür Muzaffer Akpınar’ın da istifasını sunmasına neden oldu. Turkcell’deki yönetim değişikliğinin 28 Nisan’daki genel kurulda netleşmesi bekleni yor. Turkcell, istifayla ilgili dün herhangi bir açıklama yapmadı. CNBCe’nin edindiği bilgilere göre, Akpınar’ın istifası, yönetim kurulu tarafından henüz onaylanmadı. Ancak istifası yönetim kurulu tarafından reddedilse de Ak pınar’ın genel müdürlük görevine geri dönmeyeceği belirtiliyor. Yaklaşık 4 yıldır genel müdürlük görevini sürdüren Akpınar’ın Çukurova Grubu’nun yönetimde yaptığı değişiklikleri tasvip etmediği gerekçesiyle görevinden ayrılmak istediği ifade ediliyor. Turkcell genel müdür yardımcıları Ruhi Doğusoy ve Ali Keşan’ın da istifa ettikleri belirtilmişti. Turkcell’deki yönetim değişikliğinin 28 Nisan’daki genel kurulda netleşmesi bekleniyor. ALTINBAŞ UKRAYNA’DA BANKA AÇIYOR Altınbaş Holding, iştiraklerinden FactoTurk ortaklığıyla Ukrayna’da banka açacak. Altınbaş Holding’ten yapılan açıklamada, şirketin Ukrayna’da banka kurabilmesine izin veren lisans başvurusunun önceki gün Ukrayna Merkez Bankası’ndan ön onay aldığı bildirilerek, ‘‘Altınbaş Holding ve halka açık iştiraklerinden FactoTurk’ün ortaklığında Ukrayna’da 8 milyon avro sermaye ile kurulacak olan Creditwest’in ilk Şubesi Kiev’de hizmete girecek’’ denildi. Açıklamada, 8 milyon avro sermaye ile kurulacak olan Creditwest’in Ukrayna’daki ilk Türk bankası olacağı ve beş yıl içinde 100 şubeye ulaşmasının hedeflendiği belirtildi. B E L U G A , TA I İ Ç İ N G E L İ Y O R TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii’nin (TAI), Türkiye’yi temsilen ‘‘Milli Sanayi Kuruluşu’’ olarak katıldığı A400M Nakliye Uçağı programı çerçevesinde, tasarlayıp ürettiği ilk komponent olan ‘‘Arka Gövde Üst Paneli’’ni Almanya’ya gönderiyor. Parçayı almak üzere dünyanın sayılı büyük uçaklarından olan Beluga olarak bilinen Airbus A300600ST tipi kargo uçağı geliyor. İlk A400M komponentinin gönderilmesi nedeniyle 4 Nisan 2006 tarihinde TAI tesislerinde Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’le üst düzey yetkililerin katılacağı basına açık bir tören düzenlenecek. HAFELE’DEN YENİ YATIRIM Mobilya ve mimari donanımda dünyanın önde gelen firmalarından Hafele’nin Dünya Başkanı Sibylle Thierer, şirketin yeni merkez ve showroom açılışı için Türkiye’ye geldi. Dünyada 650 milyon Avro’luk satış cirosu olan ve 23 yıldır Türkiye’de faaliyette bulunan Hafele’nin yeni merkezi ve showroom’u ile birlikte Türkiye’deki toplam yatırımı da 8.5 milyon Avro’ya ulaştı. Türkiye’deki müşterilerine daha önce irtibat ofisi ile hizmet verdiklerini hatırlatan Thierer, pazarın önceliklerini dikkate alarak 200 metrekarelik yeni merkezde hizmet vermeye başladıklarını belirtti. Thierer, ‘‘Türkiye’nin gittikçe artan mobilya ihracatı, bizi daha yaygın hizmet vermeye itti’’ dedi. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear