24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2006 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Bayındırlık Bakanlığı’ndaki mühendis, mimar ve şehir plancıları da ek ödeme kapsamına alınacak GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Ek zam paketi genişliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti, tepkiler üzerine DSİ, Karayolları, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kadrolarında çalışan mimar, mühendis ve şehir plancılarına özel hizmet tazminatı ile birlikte 380 YTL ’lik ek ödeme yapılmasına ilişkin tasarının kapsamını genişletme kararı aldı. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nda aynı kadrolarda çalışanların maaşlarında 380 YTL ’lik artış yapılacak. AKP Merkez Yönetim Kurulu ile grup toplantılarında ek zam paketi değerlendirildi. MYK’de paketin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüş Sahtekârlar, İkiyüzlüler, Yalancılar Cuma sabahı, Londra’nın Heatrow havaalanında kahve içip gazetelere göz atıyor, uçağımı bekliyordum. Olmayan kitle imha silahlarını bulmak için Irak işgal edilmişti ya, nasıl sahtekârlık ve yalancılıkla karşı karşıya olduğumuzu biliyorum. Ama yine de tek bir gazetede, International Herald Tribune’de gördüklerim karşısında ağzım açık kaldı doğrusu. ? AKP MYK’de ek zam paketinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında değişiklik yapılarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın kadrosundaki mimar, mühendis ve şehir plancılarının DSİ, Karayolları, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ndekiler gibi özel hizmet tazminatlarının arttırılması ve ek ödemeyle birlikte maaşlarında 380 YTL’lik artış yapılması benimsendi. meleri sırasında değişiklik yapılarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın kadrosundaki mimar, mühendis ve şehir plancılarının DSİ, Karayolları, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ndekiler gibi özel hizmet tazminatlarının arttırılması ve ek ödemeyle birlikte maaşlarında 380 YTL ’lik artış yapılması benimsendi. Grup toplantısında ise Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, paketle ilgili bilgi verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, yasa tasarısının yanlış anlaşıldığını belirterek ‘‘40 artı 40 YTL değil. Ocak itibarıyla 40 YTL veriyoruz, temmuzdan sonra bir 40 daha vereceğiz. Dolayısıyla temmuzda 80 YTL vermiş olacağız. Ek ödeme 40 artı 80 olacak’’ dedi. AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz de verilecek ek ödemenin yıllık 720 YTL olduğunu belirterek ‘‘İlk altı ay için 240 YTL, ikinci altı ay için 480 YTL ödenecek. Yıllık toplam 720 YTL. Aylık ortalama ise 60 YTL olur’’ diye konuştu. AKP Siirt Milletvekili Öner Ergenç, grup toplantısında çocuk suçlu oranındaki artışa dikkat çekti. Çocuk Koruma Yasası’na göre hakkında güvenlik önlemi alınan çocukların gözetiminin Adalet Bakanlı ğı’ndan alınarak SHÇEK’e verildiğini kaydeden Ergenç, SHÇEK’in merkezler oluşturması gerektiğini, ancak hâlâ bunların oluşturulamadığını söyledi. Ergenç, merkezlerin oluşumuna ve kadro tahsisine hız verilmesi gerektiğini bildirdi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ergenç’in konuşması üzerine söz alarak çocuk suçlu oranında bir artış olmadığını, konunun yanlış anlaşıldığını söyledi. Çiçek, ‘‘Yeni yasaya göre çocuk yaşını 18’e çıkardık. 18’e çıkınca sanki çocuk suçluların sayısı artmış gibi gözüküyor ama bu doğru değil’’ Büyüklere masallar: İşgal değil iç savaş Ama önce bu IHT’yi satın almadan önce gözüme takılan bu haftaki The Economist’in ibret verici kapağına dikkat çekmek istiyorum. Kapakta salya sümük ağlayan bir Iraklı adam resmi ve ‘‘Irak kendisiyle savaş halinde’’ başlığı var. ‘‘Şimdi, sefalet, trajedi ve zorbalık zamanı’’ imiş. Şimdi?.. Bu utanmazlığın içini okumaya bile değmez. Ne güzel değil mi? Artık Irak’ta işgalcilere karşı savaşan direnişi, el çabukluğu marifet, medyadan yok eder, yerine birbiriyle savaşan zavallı ve gözü dönmüş, bir türlü bir araya gelmeyi beceremeyen ilkel Sünnilerle Şii fanatiklerin görüntülerini koyabiliriz. Artık Irak’ta işgal değil bir iç savaş vardır. Bize düşen de Iraklıları kendilerinden korumaktır. Böylece işgalciler de birdenbire barış gücüne dönüşebilirler. Ağzımı açık bırakan IHT’de de bu konuda bir yorum yazısı vardı. Council on Foreign Relations’da Stephen Biddle imzalı yorum, Bush yönetimine, artık Vietnam tarzı bir ayaklanmaya karşı mücadele taktiklerini bırakıp, bir iç savaşın varlığına uygun yeni bir tutum benimsemesini öneriyor. Özetle, Biddle, Bush yönetimine diyor ki, savaşan taraflarını, içlerinden birini, öbürüne karşı destekleme tehdidiyle ABD’nin arzuladığı siyasi uzlaşmaya boyun eğmeye zorla. Böylece ABD’ye zorluk çıkartmayacak bir sömürge yönetimi kurulabilir. Yazara göre bu tabii ki bir direnişle savaşmaktan çok daha avantajlı bir durum. Artık Irak’tan çekilme laflarına da bir son vermek gerekir! İZMİR’DE PROTESTO İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN MEB MEZUNLARI! ‘Ocaklar sönmesin çocuklar ölmesin’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Sağlık ocaklarının kapatılarak aile hekimliği uygulamasına geçişin ‘‘pilot’’ illerinden İzmir’de, AKP’nin sağlıkta ‘‘reform’’ adı altında sunduğu politikalar protesto edildi. Şiddetli yağmura rağmen geniş katılımın olduğu eylemde doktor, hemşire, ebe, hastabakıcı gibi sağlık çalışanlarının yanı sıra bazı hasta ve yakınları da yer aldı. Konak’ta, ‘‘Aile hekimliği ticarethanesine hayır’’ pankartı arkasında toplanan sağlık çalışanları, buradan sloganlar atarak İzmir Sağlık Müdürlüğü’ne kadar yağmur altında yürüdü. Sağlıkçılar, sık sık ‘‘AKP sağlığa zararlıdır’’, ‘‘Ocaklar sönmesin, çocuklar ölmesin’’, ‘‘Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz?’’ sloganları attı. Personele üniversite kıyağı ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Bakanlığı, 2 yıllık yüksekokul mezunu personelini 4 yıllık mezun yaptı. Bakanlık, (A) tipi eğitim kurumu müdürlerinin il milli eğitim müdürü olmasının yolunu da açtı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatına ait kadrolara atanma, görevde yükselme, unvan değişikliği ve görevler arası geçişlerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemek amacıyla hazırladığı ‘‘MEB Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’’ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. MEB, toplam 33 maddeden oluşan yönetmeliğe koyduğu geçici maddeyle personelini üniversiteye gitmeden 4 yıllık mezun yaptı. Yönetmeliğin geçici maddesiyle 2 yıllık ön lisans mezunu bakanlık personeli 4 yıllık mezun sayılacak. Eski tas eski hamam IHT’ye dönersem, ilk gözüme takılan haber, mükemmel bir ikiyüzlülük örneği. Efendim Almanya’da, Schröeder, bir taraftan savaşa karşı çıkıp oy toplarken, Alman gizli servisi el altından ABD’nin Irak’ı işgal projesine katılıyormuş. Alman gizli ajanları, Bağdat’ın savunma planlarını, saldırıdan birkaç hafta önce, Pentagon’a vermişler. Ön sayfadaki bir başka başlık da şöyle: ‘‘Bush ve Singh nükleer anlaşma imzaladılar.’’ Hindistan, nükleer programın sivil ve askeri yanlarını birbirinden ayırmayı kabul etmiş. Belli ki, her ne kadar ABD yönetimi nükleer silahların yayılmasını engellemeye çalışıyorum, bu yüzden İran’a bile vurabilirim diyorsa da gerçek farklı. Eğer ABD’nin sizin desteğinize, örneğin Çin’e karşı Hindistan’ın desteğine olduğu gibi, gereksinimi varsa, nükleer silahlara sahip olmanız, uluslararası kurumları, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı ‘‘bypass’’ etmeniz, uluslararası denetimin dışına çıkmanız olanaklı. Bence biz de, ABD’nin, örneğin, Karadeniz’e ilişkin bizden istediklerini verelim, eğer karşılığında bize de nükleer silah yapmaya yarayacak bir santral kurarsa. Böylece biz de kimseden geri kalmaz ve tüm bölgeyi havaya uçurma projesine kendi katkılarımızı yapabiliriz. Üçüncü büyük haber, beşinci sayfaya gizlenmiş. Bu habere göre Bush, Katrina kasırgasının gerçek gücünü, su setlerinin yıkılma riskini önceden biliyormuş. Associated Press’in ele geçirdiği bir brifing videosu, bu bilginin Bush’a verildiği anı, onun da toplantı boyunca hiçbir soru sormadan oturduğunu gösteriyor. Videoyu izleyen New Orleans Belediye Başkanı ‘‘Mideme yumruk yemiş gibi oldum. Herkes bana bilmiyorduk, yaşarken öğrendik diyordu. Herkes olacakların tümüyle farkındaymış.’’ Yetti yahu diyorsunuz, ama daha var. Avrupa Birliği enerji piyasaları serbestleştiriliyor ya, enerji devleri megabirleşmelerle daha şimdiden piyasayı kapatmanın yolunu bulmuşlar. Piyasa serbestleştirildiğinde üç en fazla dört devin elinde kalacakmış. Fransız hükümetinin, Suez ile Gaz de France’ın birleşmesini, İtalyan şirketini bloke ederek gerçekleştirmesi, babadan kalma ulusalcılığın hâlâ canlı ve heyecanlı olduğunu gösteriyordu, Lenin’in Emperyalizm broşüründe sözünü ettiği ulusal mali oligarşilerin de. Ama bize bunlar vaat edilmemişti ki: Küreselleşme barış ve demokrasi getirecek, Avrupa Birliği giderek bütünleşecek, o lanetli ulusalcılık da tarihe gömülecekti N’olcek şincik? ergin.yildizoglu?gmail.com zafertemocin@postamatik.com THY Yönetim Kurulu üyeliğine atanan Öksüz, yasalara aykırı olarak pilot yapıldı Demir: Yurttaşa soralım Sağlık müdürlüğü önündeki alkışlı protestonun ardından konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Zeki Gül, pilot il konumundaki İzmir’de, hiçbir kurumun sağlık ocaklarının kapatılmasını istemediğini vurgulayarak ‘‘Biz, kendimizi değil toplumu düşünüyoruz. Yoksa bu yağmurda sokakta ne işimiz var’’ diye konuştu. Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi Başkanı Çiğdem Kürcan, ‘‘Biz halkın hemşiresiyiz, onun için buradayız’’ dedi. SES İzmir Şubesi Başkanı Ergun Demir de halkın sağlık ocaklarının kapatılmasına karşı olduğunu vurgulayarak AKP’yi referanduma çağırdı. Demir, ‘‘Aile hekimliğini, sağlık ocaklarının kapatılmasını halka soralım. Sandığı halkın önüne koymaya yüreğiniz var mı’’ dedi. Pratisyen Hekimler Derneği adına konuşan Zeki Şişler de İstanbul’un işgaline karşı ilk kitlesel eylemin sağlık çalışanları tarafından yapıldığını anımsatarak ‘‘O zamanki gibi canlı ve umut doluyuz. Sağlıkta kaosa izin vermeyeceğiz’’ diye konuştu. AKP usulü havayolları ECEVİT KILIÇ SABİHA GÖKÇEN HAVAALANI’NIN GELİRLERİNE HACİZ ÖZCAN YAŞAR AKP iktidarıyla birlikte her alanda olduğu gibi Türk Hava Yolları’nda yaşananlar, hem insan yaşamının nasıl riske atıldığını, hem de yasaların nasıl çiğnendiğini ortaya koydu. Hiçbir şartı yerine getirmeyen bir yönetim kurulu üyesi, THY’de yasa, yönetmeliklere aykırı şekilde pilot yapıldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan tümgeneral olarak emekli olan Atilla Öksüz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından THY yönetimine getirildi. Bir süre sonra THY’de pilot olmak isteyen Öksüz, Uçuş İşletme Müdürlüğü’ne başvurdu. Öksüz’e, yasalar ve yönetmeliğe göre ikinci pilot olarak eğitim alabilmesi için THY personeli olması ve yaşının 45’i geçmemesi gerektiği ifade edildi. Şirket personeli kabul edilmemesi ve yaşının 55’i bulması nedeniyle Öksüz’e olumsuz yanıt verildi. Ancak askeri görevde bulunduğu dö İşten ayrılan bir çalışanın tazminatını ve alacaklarını ödemeyen Sabiha Gökçen Havalimanı işletmecisinin gelirlerine haciz konuldu. Paranın tahsil edilebilmesi için, havalimanından hizmet alan kuruluşların ödemelerine el konulacak. Pendik Kurtköy’deki Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 2001’e kadar işletme müdürlüğü görevini yürüten Korhan Oyman, işten ayrıldıktan sonnemde Pilotluk Kursu’nu bitirdiğini belirten Öksüz, ısrar edince, devreye THY Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu girdi. Gündoğdu, Öksüz’ün Boeing 737 uçaklarıyla ilgili pilotluk eğitimine alınmasını sağladı ve Öksüz’e pilotluk lisansı verildi. Ulaştırma Bakanlığı da yaş sınırını dikkate almadan lisansı onayladı. Öksüz, 2005 yılında bu kez Boeing 800’ü kullanmak için başvurdu. Öksüz’e bir kez daha olumsuz yanıt ra tazminat ve diğer alacaklarının ödenmemesi nedeniyle havalimanı yönetimine açtığı davayı kazandı. Oyman, yaklaşık 4.5 yıl süren davanın kendi lehinde sonuçlanması üzerine, 31 bin 500 YTL ’lik alacağının ödenmesi için mahkeme kararıyla tebliğde bulundu. Verilen sürede paranın ödenmemesi üzerine Oyman, bu defa havalimanı için haciz kararı aldırdı. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın verdiği hizmetler nedeniyle alacaklı olduğu kurumlara da haciz gönderen avukat Halil Aldırmaz, Türk Hava Yolları (THY) ve diğer kuruluşlardan gelecek olan gelirlere de haciz koydurdu. Pilotların maaşının 7 milyarı aştığı THY’de Öksüz resmi anlamda bugüne dek uçuşa çıkmadı. Bir süre sonra Öksüz’le ilgili pilotlardan şikâyet gelmeye başladı. Pilotlar Öksüz’ün uçuş sırasında ‘‘Kalk oradan, ben yönetim kurulu üyesiyim. Pilotum, ben uçacağım’’ diyerek kendilerinin görev yapmasına engel olduğunu iddia etti. Ancak Öksüz, resmi olarak uçuş ekibinde olmadığı için planlanma kayıtlarında adı hiç yer almıyor. verildi ancak Gündoğdu’nun talimatıyla Öksüz, bu uçağı da kullanma hakkını elde etti. Resmi olarak uçuşlara çıkmayan, ama THY’nin kayıtlarında pilot olarak gözüken Öksüz, lisansını sürdürebilmesi için gerekli eğitime de girmek istedi. Öksüz, bunun için başvurduğu Uçuş Eğitimi Müdürlüğü’nden yine olumsuz yanıt aldı. Bu kez de devreye giren THY’nin yeni Genel Müdürü Temel Kotil’in talimatıyla Öksüz bu eğitimi de aldı. ‘İŞKENCECİLER ÖDÜLLENDİRİLDİ’ İki gün önce Batman’da devriye gezen polislere ateş açıldı ve dört polis yaşamını yitirdi. PKK bu eylemleri yaparken DTP’liler Ahmet Türk başkanlığında basın toplantısı düzenleyerek PKK’nin eylemsizliği sürdürmesini istiyorlardı. Eylemsizlik yerine pusu kurup güvenlik güçlerine ölümcül saldırı devam ediyordu. Ortada bir barış ve çözüm ortamı yoktu. Şemdinli olayları da PKK’nin bombalama ve öldürme eylemlerinin ardından patlak vermişti. PKK’nin eylemlerinin dozunun arttırılmasıyla, karşı eylemler de yeniden boy veriyordu. İşte bu ortam içinde Van Savcılığı’nın Şemdinli iddianamesi geldi. İddianame, Yaşar Büyükanıt’a yönelik suçlamaları, kaçınılmaz olarak tepkileri de beraberinde getirdi. Bu tepkiler birkaç yönlü ele alınabilir: CHP başta olmak üzere Genelkurmay’ın ve çeşitli muhalif çevrelerin tavrı netti. Yaşar Büyükanıt’ın önü kesilmek isteniyordu ve saldırı orduya yönelikti. Bazı AKP milletvekilleri ise Yaşar Büyükanıt’ın yargılanması gerektiğini düşünüyorlar ve iddiana Her Şey Neden Karıştı? meyi destekliyorlardı. Hükümet ise bu iddianame ile bir ilgisinin olmadığını söylüyor ve yargı bağımsızlığına vurgu yapıyordu. ??? Bu tartışmayla birlikte inisiyatifin Yaşar Büyükanıt’ı destekleyenlerden yana geliştiğini söyleyebiliriz. Ertuğrul Özkök dünkü yazısında ‘‘Büyükanıt daha da güçlü şekilde Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturacaktır’’ diyordu. Hürriyet gazetesi, Başbakan Erdoğan’ın bu konuda şunları söylediğini aktardı: ‘‘Bunlar mesnetsiz, asılsız ve çirkin iddialar, TSK gibi ülke güvenliğimiz için vazgeçilmez bir kurum bu şekilde yıpratılmamalı.’’ İddianameye karşı çıkan ve Büyükanıt’a destek veren çevreler, bu iddianamenin arkasında hükümetin olduğunu düşünüyorlar. Yaşar Büyükanıt’ın Şemdinli olaylarının patlak vermesinin ardından yakalanan astsubayla ilgili ‘‘İyi çocuktur’’ sözleri, tartışmayı tetiklemişti. Bu konuda çok uzun tartışmalar ve yorumlar yapıldı. ??? Şunu söyleyebiliriz: Şemdinli olaylarının ardından Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’nın önünün kesilmek istendiği haberleri çıktı. Hilmi Özkök’ün görev süresinin uzatılarak Büyükanıt’ın emekli olacağı iddiaları da bunlar arasındaydı. Hilmi Özkök, ağustosta görevinin sona ereceğini ve bir beklentisinin olmadığını ifade ederek tartışmalara son verdi. O sırada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Yaşar Büyükanıt’ın normal süreç işleyerek Genelkurmay Başkanı olacağını, kendisinin de bu konuda hiçbir tereddüdünün olmadığını belirtti. Ardından Büyükanıt, ABD’ye uzun bir gezi yaptı. Geleceğin Genelkurmay Başkanı olarak, ABD yetkilileriyle bölgedeki gelişmeler üzerine ayrıntılı görüşmelerde bulundu. ??? Bu konudaki tartışmalar bitti diye düşünülürken Van iddianamesi ortalığı yeniden karıştırdı. Bu iddianamenin hazırlanmasında kimlerin etkileri oldu? Hükümet burada ne kadar işin içinde? Bunları tam olarak bilmek mümkün değil. Bazı AKP’li milletvekillerinin açıklamaları, bu parti içindeki bir eğilimi gözler önüne seriyor. Bu iddianamenin hazırlanmasında kimin etkisi olursa olsun, süreç Büyükanıt’ın lehinde gelişti. Onu istemeyenler etkilerini daha çok yitirdiler. Burada alttan alta bir güç ve iktidar kavgası olduğu düşünülebilir. Böyle bir düşünce tamamen havada bir düşünce değil. Türkiye’de iktidar hükümetten ibaret değil. Değişik güçlerin bileşkesi iktidarı oluşturuyor. Genelkurmay Başkanlığı seçimine hükümetin, şu andaki gücü itibarıyla etkin müdahalede bulunamayacağı ortaya çıktı. Son tartışmaların böyle bir sonucu olduğu söylenebilir. ??? İşin bir başka boyutu ise yargının bağımsızlığı. Türkiye’de yargı bağımsız değil. Bu bağımsızlık hükümetten bağımsızlık olarak düşünülüyor. Öncelikle hükümetten bağımsız olması doğru. Daha önemlisi, yargının, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, özgürlüklere inanması ve bu açıdan yeniden şekillenmesi. Şu anda yargı ile hükümet arasında da bir çekişme olduğunu görüyoruz. Van Cumhuriyet Savcılığı’nın Yücel Aşkın ve Şemdinli iddianameleri hükümete yakın eğilimlerin ifadesi olarak kabul ediliyor. Ancak Türkiye çapında bakıldığı zaman hükümetle yargı arasında da bir gerginlikten söz edebiliriz. Son iddianame hükümetin işine yaradı mı? Bence yaramadı. Peki, o zaman neden böyle bir iddianame yazıldı? Demokrasi ve özgürlükler gelişsin diye mi? Bunu kim iddia edebilir? Ortalık karıştı. Bütün bu gelişmelerden demokrasi yara alıyor. Türkiye, normal işleyen bir demokratik rejim içinde yaşamını sürdüremiyor. Gözaltında öldürülen Süleyman Yeter anıldı İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 7 yıl önce işkence sonucu öldürüldüğü belirtilen sendikacı Süleyman Yeter, İstanbul’daki mezarı başında ve DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nce Tarihi Kemeraltı Çarşısı girişinde yapılan basın açıklamasıyla anıldı. DİSK’e bağlı LimTer İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Selahattin Ilgaz, Yeter’in katledilişinin delillerle kanıtlandığını vurgulayarak ‘‘Yargılama sonunda Erol Erşan beraat etti. Diğer polis Mehmet Yutar’ın 4 yıllık hapis cezası iyi niyetten ertelendi. Ahmet Okutucu ise sözde kırmızı bültenle aranıyor. Bütün bunlar gösteriyor ki, işkence bir devlet politikasıdır. Bu yüzden açığa çıkarılan bütün işkenceler devlet tarafından ödüllendiriliyor’’ diye konuştu. DİSK’e bağlı Limterİş Sendikası eğitim uzmanı Süleyman Yeter’in Alibeyköy Mezarlığı’ndaki mezarı başında düzenlenen anma töreninde konuşan eşi Ayşe Yeter de ‘‘Eğer araştırmasaydık Süleyman Yeter, gözaltında kayıp olacaktı. İşkenceciler hiçbir zaman yargılanmadı. Devlet, muhaliflerine yönelik tavrını aynen sürdürüyor. İşkence yapanlar yargı önüne çıkarılmalı’’ dedi. CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear