Catalog

SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 12 12 12 17 16 17 16 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y B Y Y Y Y PB PB PB 12 17 12 13 12 10 13 10 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB Y K Y K 20 20 19 19 15 16 5 7 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, batı ve doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusu yağışlı geçecek. Yağışlar aralıklı yağmur ve sağanak, Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 1 Helsinki K 11 Stockholm K 3 Londra PB 6 Amsterdam K 6 Brüksel K 4 Paris K 2 Bonn K 1 Münih K 5 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 1 K 2 PB 11 PB 1 K 3 Y 8 Y 9 PB 17 PB 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB PB PB PB PB K Y B 4 23 1 19 18 12 2 25 24 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu AÇI MÜMTAZ SOYSAL Limanlar ve Ordu STRATEJİK ORTAKLIK kavramına tam uygun düşen bir tek ortaklık var bugünün dünyasında: İngilizAmerikan ortaklığı. Yalnız dil birliği ve kültür yakınlığı değil, yeryüzü çapındaki ortak çıkarlar da biri ‘‘eski sömürgeci’’, biri de yeni ‘‘kıtalar jandarması’’ olan bu iki ülkeyi öylesine birbirine bağlar ki aralarından su sızmaz. Son örneği Irak’ta görüldüğü gibi, anca beraber, kanca beraber. Bir yanda solcu olduğu söylenen İşçi Partisi, öbür yanda dinci tutuculuğun şahı sayılan Cumhuriyetçi Parti iktidarda olsa da böyle, başka partiler işbaşına geçse de. Bilgiyi ve aklı İngiltere verir, eylemi ABD yapar. Nitekim, son günlerdeki tartışmalar dolayısıyla öğreniyoruz ki ABD’deki New York, New Jersey, Baltimore, Philadelphia, New Orleans, Miami gibi en önemli altı limanın işletme hakkı meğer yıllardır ‘‘P and O’’ adlı İngiliz şirketinin elindeymiş. Bilen bilir, eskiden Birleşik Krallık’ın en büyük deniz taşımacılığı işletmelerinden biri olarak tanınırdı bu şirket. Ama şimdi Dubai Ports World adında bir Arap şirketine satılmış. Dünyanın başka 18 ülkesindeki 24 limanı daha kapsayan 6.8 milyar dolarlık bir satışmış bu. merikan Kongresi’nde çıkan tartışma şundan ötürü: Ülkenin ulusal güvenliğini birince derecede etkileyen bu kritik limanlar nasıl olur da Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen bir şirkete bırakılabilir? 11 Eylül olayı başta olmak üzere terör saldırılarını gerçekleştiren eylemcilerin operasyonlarıyla para işlerini o emirlik topraklarından yürüttükleri bilinmiyor muydu? Üstelik, baba ve oğul olarak Bush ailesinin ve iktidarlarının Körfez şeyhleriyle kurdukları para ilişkileri de ayyuka çıkmış durumda. Yalnız Birleşik Arap Emirliği’nin geçen yılkı Katrina kasırgasından sonra yolladığı 100 milyonluk yardım, başka ülke yardımlarının toplamından dört misli fazlaymış. Tartışma, satışı izlemesi gereken devir işleminin şimdilik ertelenmesine yol açtı. Ama liman işletmelerinin yabancı şirketlere satılmasını kesinlikle engelleyen bir yasa tasarısı da Senato’nun gündeminde. u tartışmalar Türkiye’deki liman işletme devirlerini düşündürtmüyor mu size? Dünyanın en güçlü devleti bile her yerden bunca uzak limanlarının yabancı işleticilere teslim edilmesinden böylesine pireleniyorsa yeryüzünün en kritik bölgesindeki Türkiye yolgeçen hanı mıdır ki limanlarını ne idüğü belirsiz Arap ve Uzakdoğu şirketlerine bırakmaktadır? Hem de deniz üslerinin karşısında ya da yanı başında olanları? Enerji, ağır sanayi, ulaşım, iletişim gibi alanlarda olup bitenler herhalde herkesten daha çok ülkenin dış güvenliğinden sorumlu bir kurumu, yani silahlı kuvvetleri ilgilendirmelidir. Ordunun, cumhuriyeti tehdit etmekle birlikte dış güvenlik ve savunmayla doğrudan ilgili saymadığı başka birtakım konularla ilgilenmez görünmesini bir ölçüde anlaşılır bulsanız bile, liman işletmelerinin şuna buna peşkeş çekilmesine seyirci kalmasını hoş görebilir misiniz? TCDD’den yasadışı satış ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Bu arada AKP hükümeti de Bütçe Yasası’nın iptali olasılığına karşılık, 27 Nisan 2005 tarihinde çıkarılan 5335 sayılı yasa içine TCDD taşınmazlarının satışına ilişkin hükümleri de koydu. Ancak Liman İş’in başvurusunu 9 Eylül 2005’te karara bağlayan Danıştay 10. Dairesi, 2004 Bütçe Yasası’ndaki hükmün anayasaya aykırı olduğunu bildirerek Anayasa Mahkemesi’nin kararı kesinleşene kadar yürütmenin durdurulmasını kararlaştırdı. Daire, yasa hükmünü de iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Mahkeme iptal etti Anayasa Mahkemesi de Danıştay 10. Dairesi’nin başvurusunu yerinde görerek satışa dayanak gösterilen 2004 Bütçe Yasası’ndaki hükmü 7 Şubat 2006’da oybirliğiyle iptal etti. Ancak bu A arada TCDD de 5335 sayılı yasaya göre satışa olanak sağlayacak yeni YPK kararı ve yönetmelik değişikliği yapmadan, kurum taşınmazlarını satışa çıkardı. TCDD’nin açık arttırma yetkisini verdiği Eskidji AŞ, 15 Şubat 2006’da gazetelere verdiği ‘‘Sahip olmak için 150 yıl beklediğiniz portföyü açıklıyoruz’’ ilanlarıyla TCDD’ye ait 199 taşınmazın 23 Mart’ta 4 ilde yapılacak açık arttırma yöntemiyle peşin veya taksitli olarak satılacağını duyurdu. TCDD ve Eskidji’nin internet sitesinde yer alan duyuruda da açık arttırmaya katılacak olanlardan her bir taşınmaz için 5 bin YTL katılım bedeli isteniyor. TCDD’nin satış listesinde ise birbirinden değerli arsalar bulunuyor. Listede İstanbul’da Kadıköy, Altunizade, Bakırköy’de Büyükçekmece’de arsalar, Ankara Sincan’daki istasyon binası ve arsası, Gazi Mahallesi’nde 3 istasyon binası, İzmir Konak’ta aralarında otel yerinin de bulunduğu toplam 25 parça arsa yer alıyor. Büyük kentler dışında ayrıca Erzurum, Sıvas, Kırklareli, Malatya, Muş, Siirt, İçel, Adana, Isparta, Burdur, Denizli, Manisa, Zonguldak, Yozgat ve Çankırı’daki kuruma ait arsa, istasyon binaları, lojman ve konutlar satış listesinde bulunuyor. TCDD yetkilileri ise Cumhuriyet’in sorusu üzerine satışa dayanak olarak 5335 sayılı yasayı göstermekle yetindiler. Limanİş’ten ihtar Yargı kararlarına karşın, TCDD’nin satıştan vazgeçmemesi üzerine Limanİş önceki gün Eskidji ve TCDD’ye ayrı ayrı ihtarname çekti. Limanİş, Eskidji’ye gönderdiği ihtarnamede 23 Mart’ta yapılacak satışların hukuka aykırı olduğunu ve suç oluşturduğunu belirterek 199 taşınmazın satışına ilişkin işlemlerin hemen durdurulmasını, satışın iptal edilmesini, aksi takdirde, yasal yollara başvuracaklarını bildirdi. Sendika avukatları Metin Bayar ve Sait Kıran imzasıyla TCDD’ye gönderilen ihtarnamede de, satış işlemiyle ilgili Anayasa Mahkemesi ve Danıştay 10. Dairesi’nin iptal ve yürütmeyi durdurma kararları verdiği anımsatıldı. Satış işleminin dayanağını oluşturan yasanın Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiğine işaret edilen ihtarnamede, hukuk dışı işlemin derhal durdurulması istendi. CHP Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş de, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde yargı kararlarını anımsatarak satış işleminin hangi mevzuata dayandığını sordu. B ÖDP’nin 10. kuruluş yıldönümü kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen ‘‘21. Yüzyılda Sol ve Türkiye’’ sempozyumu dün sona erdi. (Fotoğraf: TARKAN TEMUR) Çömez’den Nevruz uyarısı ANKARA (AA) AKP Milletvekili Turhan Çömez, Nevruz öncesinde terör örgütünün büyük olaylar çıkarmak için ciddi planlar yaptığını söyledi. Çömez, ‘‘Güneydoğu’yu çok yakından izliyorum. Şemdinli olaylarından sonra cenazede güvenliği, kolları bantlı gençler ve belediye çalışanları sağladı. Önümüzdeki Nevruz da olaylar çıkabilir. Nevruz ile ilgili ciddi planlar var’’ dedi. Çömez, Nevruz kutlamalarıyla ilgili önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Politikalar sorgulansın ÖDP’nin düzenlediği sempozyuma katılan uzmanlar, IMF, Dünya Bankası ve AB ile yürütülen ekonomik süreçlerin olumsuz etkilerine dikkat çektiler İstanbul Haber Servisi ÖDP tarafından düzenlenen ‘‘21. Yüzyılda Sol ve Türkiye’’ sempozyumunun son gününde Türkiye ve dünyadaki siyasi sol hareketlerin içinde bulunduğu çıkmaz ve solun geleceğe dönük hedefleri masaya yatırıldı. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) 10. kuruluş yıldönümü kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen ‘‘21.Yüzyılda Sol ve Türkiye’’ sempozyumu dün sona erdi. Sempozyumun ikinci gününe ‘‘Toplumsal İhtiyaçlar İçin Ekonomi’’ başlıklı oturumda söz alan Sezai Temelli, kapitalist ekonominin iktisat politikalarını eleştirerek ekonomideki sözde büyümenin istihdama dönüşmediğinin altını çizdi. Prof. Dr. Ayşe Buğra da kapitalist sistemin büyüme ve istihdam politikalarının sorgulanması gerektiğini vurgulayarak ‘‘Emek meta değildir’’ dedi. Mustafa Sönmez ise Türkiye’nin dış ekonomik ilişkilerinin önemine değinerek IMF, Dünya Bankası ve AB ile yürütülen ekonomik süreçlerin olumsuz etkilerine dikkat çekti. Sönmez, ‘‘İhracatın ithalata yetişememesi sonucunda sıcak para ihtiyacı artıyor. Ucuz ithalat bizim çalışanlarımızı vurarak istihdam sorununun daha da büyümesine yol açıyor. Bunu yaratan, sizin ülke olarak girmiş olduğunuz dış ekonomik ilişkiler ile IMF ve Dünya Bankası dayatmalarıdır. Bu ilişkileri sorgulamadan istihdam sorunuyla, ülke ekonomisinin sorunlarıyla baş edemezsiniz’’ dedi. larda her 100 kadından sadece 18’i işgücüne katılabiliyor. Bu oran OECD ülkeleri arasındaki en düşük kadın istihdamı oranıdır’’ dedi. Nail Satlıgan da sosyalist ekonomi anlayışına sahip bir siyasi partinin ekonomi politikalarının nasıl olması gerektiğini anlattığı konuşmasında, ‘‘Konsolidasyon ve konversiyon kelimeleri yerine açık açık, doğrudan ve sarsıcı bir şekilde Türkçe karşılıklarını dile getirebilmeli ve ‘Borçları erteliyoruz’ ya da ‘Ödemiyoruz’ diyebilmeliyiz’’ diye konuştu. ‘‘Kapitalist Küreselleşme ve Direniş’’ başlıklı oturuma Masis Kürkçügil, Çiğdem Çidamlı, Doğan Tarkan ve Nuray Mert konuşmacı olarak katıldı. Oturumun ilk konuşmacısı olan Kürkçügil, ‘‘Dünyada yeni bir muhalefet dalgası yükseliyor. Biz de bu deneyimleri takip ederek ülkemiz pratikleri doğrultusunda dersler çıkarmalıyız’’ dedi. naşmak istediğini duyurdu. Gün boyu Ankara ile yapılan görüşmelerin ardından gemi geri gönderildi. Rumlar, Türkiye’nin gümrük birliğini genişletmediğinin kanıtı olarak Mersin Limanı’na girememe belgesini alıp Brüksel’in yolunu tuttular. Hafta içindeki bu gelişmeyi şöyle duyurmuştuk: Rumlar gider Mersin’e, AKP gider tersine! Başta Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olmak üzere hükümet üyeleri bizim yorumlarımıza gülüp geçmiştir. Öyle ya, hep bir adım önde olma politikası çerçevesinde ilk adımları biz attığımıza göre, elbette bunu da kendi lehimize çevirebilirdik. Aynı gün, Viyana’da AB Dönem Başkanı Avusturya’nın Başbakanı Wolfgang Schüssel’le Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos görüştüler. Schüssel, Türkiye’nin Rum yönetimini tüm adanın hâkimi olarak tanıyacağı sözünü verdiğini duyurdu. Bu gelişmelerin olduğu saatlerde de BM’den haber geldi: Annan Planı ölmüştür... Tozlar içinde yatsın! ??? Daha hafta içindeki gelişmelerin yankısı dinmeden cumartesi günü iki kıtadan birden Kıbrıs haberi geldi. Kıtalararası saat farkına göre, önce kötü haber... AB, Türkiye’nin ve KKTC’nin aylardır beklediği tüzüğü birbirinden ayırarak onayladı. Beklenti, KKTC ile doğrudan ticaretin önünü açan tüzükle AB’nin KKTC’ye mali yardımda bulunmasını öngören tüzüğün aynı anda çıkarılmasıydı. AB iki tüzüğü ayırıp KKTC’nin 2006 içinde 139 milyon Avro yardım alabileceğini ilan edince ticaret tüzüğü suya düştü. Şu aşamada öyle görünüyor. Ankara ve Lefkoşa bu gelişmeye sert tepki gösterdi. KKTC, sırf iki tüzüğün birlikte çıkması uğruna 2005’te 120 milyon Avro’luk yardımı almamıştı. Şimdi AB, ‘‘Toplam hakkın 259 milyondu. Geçen yılki 120 milyonluk dilimi almadın. Bu yılki dilim 139 milyon. Proje getir, beğenirsem kredi veririm. Getirmezsen sen bilirsin’’ diyor! Şimdi de iyi haber... ABD yönetiminin Dışişleri Sözcü Yardımcısı Adam Ereli, ‘‘aklım ereli’’ dedi, devam etti: ‘‘Kıbrıs sorunu yıllardır devam eder. Bizim KKTC’yi tanıma politikamızda bir değişiklik yok. Ancak KKTC ile ticaret yasaldır.’’ Ereli bu sözleri, Yunanlı bir gazetecinin, ‘‘ABD şirketleri KKTC ile yasadışı ticaret yapıyor, bunların listesini yayımlayınız’’ yönündeki bir sorusu üzerine söyledi. ??? Türkiye’nin tüm dış ticareti içinde ABD’nin yerinin yüzde 3 olduğu dikkate alınırsa KKTC’ninki ne olur, gibi rakamsal bir yaklaşım gösterilebilir. Ancak ABD’nin, AB’den kötü haberin geldiği günün akşam saatlerinde böyle bir haber salması ilginç! Rum bandıralı geminin Mersin’e gelişiyle Papadopulos’un Viyana önlerine gelişi aynı güne rastlıyor... AB’nin verdiği ‘‘kötü’’ haberle ABD’den gelen ‘‘iyi’’ haber aynı güne rastlıyor... Ne oluyor böyle? Bu gelişmeler, ‘‘Geçiyorduk, uğradık’’ diye mi art arda yaşanıyor? Yoksa Rumlara kaç, Türklere tut politikası mı uygulanıyor? Oysa biz ‘‘kazankazan’’ politikasının uygulandığını sanıyorduk. Kazankazan geçerliyse ne kazandık! Yoksa kazankazan şuna mı döndü: Kazık kazan! ankcum?cumhuriyet.com.tr ÇOK SAYIDA KİŞİ YARALANDI PKK’li 6 terörist teslim oldu SİLOPİ (AA) Irak’tan gelen terör örgütü PKK üyesi 6 kişi teslim oldu. Edinilen bilgiye göre, Irak’ta terör örgütünden ayrılan 6 kişi, Şırnak’ın Silopi ilçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı’nda güvenlik güçlerine teslim oldu. Teröristler, ifadeleri alındıktan sonra savcılığa sevk edildi. Diyarbakır’da cenazede olay DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Mardin’de öldürülen PKK militanlarının Diyarbakır’daki cenaze törenlerinde olay çıktı. Abdullah Öcalan lehine slogan atan gruba polis tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Polise taşla karşılık veren göstericiler, kamu binaları ve bankaların ATM’lerine zarar verdi. Olaylarda çok sayıda kişi yaralandı. Mardin’in Dargeçit ilçesi kırsalında öldürülen 7 PKK’lilerin cenazeleri yakınlarına teslim edildi. 7 PKK’liden, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde doğan ‘‘Zagros’’ kod adlı Ergin Ekinci’nin cenazesi ailesi tarafından hastaneden alınarak cankurtaranla mezarlığa doğru yola çıkarıldı. Yaklaşık bin kişilik grup da araca eşlik etti. Dağkapı mevkiine doğru ilerleyen grup, Öcalan ve PKK lehine sloganlar atıp intikam çağrıları yapınca polis müdahale etti. Cenazeyi taşıyan cankurtaran Yeniköy Mezarlığı’na doğru yol alırken polis, göstericilere tazyikli su ve biber gaz sıktı. Çıkan olaylar sırasında çok sayıda gösterici ve polis yaralandı. 30’dan fazla kişi gözaltına alındı. Kadın istihdam edilemiyor İpek İlkaracan da kadın istihdamının karşı karşıya olduğu sorunları vurguladı. Kadın ve erkek istihdamı arasındaki uçuruma dikkat çeken İlkaracan, ‘‘Kadın işsizlik oranı erkeğin neredeyse iki katı. Kentsel alan Aksu: 246 kişi şehit düştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, DYP’li Mehmet Eraslan’ın soru önergesine verdiği yanıtta, son 3 yılda asker polis ve geçici köy korucusu 246 kişinin şehit olduğunu, 1325 teröristin yakalandığını bildirdi. Aksu, ‘‘Yaralanan ve vazife malulü olanların sayısı ise 104’ü polis ve 43’ü asker olmak üzere toplam 147’dir’’ dedi. Aksu, son üç yılda yurtdışında yakalanan 116 örgüt mensubunun Türkiye’ye teslim edildiğini kaydetti. Mektuplu Şemdinli tepkisi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli olaylarının, 20 yıldır sivil halka karşı devlet ve iktidar güçlerinin yürüttükleri savaş gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdiğini savlayan demokratik kitle örgütleri, TBMM Başkanlığı’na mektup göndererek ‘‘Gizli savaş örgütleri dağıtılsın’’ dedi. DTP, EMEP, ESP ve GöçDer üyelerinin Büyük Postane önünde gerçekleştirdiği ‘‘mektup gönderme’’ eyleminde konuşan SDP İl Temsilcisi Yılmaz Gül, Şemdinli’de yaşananların bir ilk olmadığını vurguladı. ‘Artık terörü reddedin’ ? Baştarafı 1. Sayfada ‘Bedelli gündemde değil’ KAYSERİ (AA) Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ihtiyaç fazlası celp olması ve Genelkurmay’ın talep etmesi halinde bedelli askerliğin gündeme gelebileceğini, fakat Genelkurmay’ın şu an için böyle bir talebi olmadığını söyledi. Gönül, ‘‘Bedelli yoktur da diyemiyorum, çünkü kanun hükmü var.Yani yeni bir kanun çıkarmaya lüzum yok. Genelkurmay’ın, ‘ihtiyaç fazlası vardır’ diye talebi olmadığı için bu maddelerin uygulanması ve bedellinin yürürlüğe girmesi gündemimizde değildir’’ dedi. bölgedeki son durum hakkında bilgi aldığı öğrenildi. Büyükanıt daha sonra Diyarbakır Valisi Efkan Ala’yı ziyaret etti. Büyükanıt, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, terörle mücadeleye sonuna kadar devam edeceklerini vurgulayarak ‘‘Artık terörle bir yere varılamayacağını herkesin bilmesi lazım. İnsanı öldürerek bir sonuca gitmek bir yöntem olarak benimsenirse, bunun karşısında o ülkenin o topraklarını koruyanların da onunla mücadele etmesi gerekir.Yasalar çerçevesinde bizim asli görevimizdir’’ dedi. Terörden en çok bölge halkının zarar gördüğünü ifade eden Büyükanıt, şunları söyledi: ‘‘Burada terör olmasa da insanlar huzur, demokrasi ve mutluluk içinde yaşasalar. Birçok ekonomik sorunlarını halletseler. Kendinden sonra amaçlarla kullanmak da herhangi bir sonuç getirmez.’’ Irak’taki duruma dikkat çekti Irak’ta her gün 5060 kişinin öldüğünü dile getiren Orgeneral Büyükanıt, ‘‘Yani bu bir çözüm olabilir mi? Birbirlerini öldüren insanlar yarın bir araya gelip yaşayabilir mi? Yaşayamazlar.Terör insanlar arasında ayrılığı kısaltmaz, büyütür. Terör ekonominin, refahın can düşmanındır. Bunları yıllardır söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz’’ diye konuştu. Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ‘‘Örgüt içerisinde hesaplaşma ve çözülme var mı’’ sorusunu ise ‘‘Ben bu konularda hiçbir yorum yapmam. Bu benim işim değil. Biz varımızı yoğumuzu ortaya koyar, terör olgusuyla mücadele ederiz’’ diye yanıtladı. Göstericilerin sayısı 3 bini buldu Dağıtılan göstericiler, yeniden cenaze aracının yanına ulaştı. Sayıları yaklaşık 3 bini bulan göstericiler Kuruçeşme mevkiinde yolu trafiğe kapadı. Medine Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından cenaze toprağa verilmek üzere Yeniköy Mezarlığı’na götürüldü. Yoğun güvenlik önlemleri altında kortej halinde yürüyen topluluk, sloganlarını sürdürdü. Mezarlıkta konuşma yapan Demokratik Toplum Partisi (DTP) İl Başkanı Ahmet Cengiz, Öcalan’ın önerilerinin dikkate alınmasını, PKK ile devletin pazarlık yapmasını istedi. Defin işleminin ardından mezarlıktan çıkan grup yine toplu olarak yürümek istedi. Polis barikatıyla karşılayan grup taş atarak ara sokaklara dağıldı. Ara sokaklarda süren çatışmalarda da çok sayıda göstericinin gözaltına alındığı belirtildi. Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, Diyarbakır Valisi Efkan Ala’yı ziyaret ederek bir süre görüştü. (Fotoğraf: AA) gelecek nesillere daha güzel imkânlar bıraksalar mı daha iyi, yoksa işte terörle mücadelede devletin kaynağını, canını, bu işle mücadele edenin canını toprağa dökmek mi daha iyi? Bunda en büyük kararı verecek olan Türk milleti, Türk halkıdır. Artık terörü reddedin. Terörü dolaylı CUMHURİYET 08 K