02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 14 15 17 14 21 19 21 21 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B Y Y PB Y Y 14 18 14 13 11 7 15 6 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B PB PB PB 20 20 15 19 14 15 1 6 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün yurt parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve batısı, Batı Karadeniz ile Orta Karadeniz’in iç kesimleri, yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artmaya devam edecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB 3 PB 4 PB 2 K 5 K 5 PB 5 K 2 K 4 K 5 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 3 Y 7 Y 10 K 5 Y 5 Y 6 Y 14 Y 19 K 5 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 2 PB 11 PB 10 PB 10 PB 13 PB 2 PB 1 PB 29 B 22 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ha sonra AKP’nin çağrılısı olarak geldiği öne sürüldü. Çağrıdan önce konunun Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğü ortaya çıkınca... bir de baktık; RTE daveti hükümetin yaptığını açıklayıverdi. Koskoca bir Başbakan, elbette doğruyu söyleyecek, kuşku yok söyledi diye düşünürken... Dışişleri Bakanı Gül pişmiş aşa su katmaz mı? İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda ‘‘Hamas’ı Dışişleri olarak siz mi davet ettiniz?’’ sorusuna verdiği yanıt şaşırtıcı. ‘‘Bu soruya evet ya da hayır, o ya da bu diyemem’’ diyor. İktidardaki söylem kargaşasının içinden çıkabilirsen çık! Gül, Meşal’i Dışişleri’nin mi hükümetin mi davet ettiğini söyleyemeyecek durumda. O ya da bu... Ne demek bu! Bakanı olduğu Dışişleri mi çağırdı, evet veya hayır diyemem, diyor. Dışişleri Bakanı Gül Başbakanının açıklamasını doğrulamadı, en azından doğrulamaktan kaçındı. Başyetkiliyi yardımcı yetkili yalanlıyor. Kara mizah ürünü bir manzara: Hamas’ı kimin davet ettiği bir kez daha ortada kalıyor. Ülkemiz işte bu ellerde gül gibi yönetiliyor: ‘‘Kıskananlar çatlasın!’’ ??? Neymiş? İktidarda olanların birinin söylediğini öteki yalanlıyormuş. Yalanlar efendim, yalanlar. Ne çıkar bundan. Sonuçta kol kırılır yen içinde kalır. Ülkede söylenen yalan ülke içinde kalır. Başbakan’ın açıklaması, Dışişleri Bakanı’nın yalanlaması... bu durum iktidara uygun doğal bir uygulama. Bu üzerinde durulacak, sorunlaştırılacak bir şey mi, olay mı? Adamlar bağlı olduğumuz veya bağlanmaya, üyesi olmaya çırpındığımız uluslararası örgütlerin uymamız gereken kararlarını hiçe sayıyor, karşı davranışlar sergiliyorlar. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, bu gerçeği önceki gün TBMM kürsüsünden hükümetin, Başbakan’ın, Dışişleri Bakanı’nın altında imzaları olan Avrupa Birliği kararlarını bile umursamadıklarını bir belge açıklayarak kanıtladı. Olay şu: 29 Kasım 2005’te terörle mücadele konusunda bir tutum belgesi hazırlandı. Bu belgeye bir liste eklendi. Bu listede dünya terör örgütlerinin adları yazılı. 22. sırada PKK yer alıyor. Ya terör örgütü Hamas? Listede 17. sırada! ??? AB’deki gelişme bu noktada kalmadı. 25 Ocak 2006’da AB 29 Kasım belgesini ekiyle birlikte kabul etti. Sadece AB üyesi ülkelerin değil... henüz birliğe üye olmayan Türkiye gibi aday ülkelerin de (listeye aldığı) örgütlerle mücadeleyi ‘‘ulusal politika’’ olarak sürdürmelerini istedi ve... ...AB’nin 25 Ocak kararından... 11 gün sonra... 6 Şubat’ta Filistin’de yapılan seçimi Hamas kazandı. Hükümet AB’nin terörist ilan ettiği Hamas’ın sürgündeki liderini Ankara’ya çağırdı. Ülke nasıl yönetiliyor? İşte böyle: Dışımızdaki (örneğin AB’nin) kararları umursamayan bir Başbakan, basının yabancı servislerle diplomatların manipülasyonuna açık olduğunu söyleyen bir Dışişleri Bakanı içimizdeki eleştirileri önemseyebilir mi? Kartlara yeni düzen TBMM’de kabul edilen yasaya göre kart borçları, yıllık yüzde 18 faizle 18 ayda ödenebilecek. Limit, aylık gelirin ilk yıl 2, sonraki yıllarda 4 katını aşamayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda binlerce kredi kartı mağdurunun beklediği, Kredi Kartları Yasa Tasarısı jet hızıyla kabul edildi. İktidar ve muhalefetin uzlaşmasıyla Meclis’ten geçirilen yasa üzerinde CHP ve AKP’nin verdiği ortak önergeyle, kredi kartı borçlarının yıllık yüzde 18 faiz uygulanarak 18 taksitte ödenmesinin yolu açıldı. Bu kolaylıktan borcu temerrüde düşen ancak banka tarafından henüz borçlusuna bildirim yapılmayan, temerrüde düşenler ile icra takibine konu olan kredi kartı borçluları yararlanacak. Buna göre 31 Ocak 2006 tarihine kadar olan kredi kartı borçlarına uygulanan temerrüt faizleri silinecek, ortaya çıkacak borç tutarına yıllık yüzde 18 faiz uygulanarak 18 taksite bölünecek. Düzenlemeden yararlanmak isteyenlerin 60 gün içinde ilgili bankaya başvurmaları gerekecek. Genel kurulda kabul edilen bir önergeyle de kredi kartı limitinin ilk yıl için aylık ortalama gelirin iki katını, iki ve daha sonraki yıllarda 4 katını aşamayacağı hükme bağlandı. borca itirazda bulunabilecek. İletişim araçlarıyla yapılan harcamalardaki hukuka aykırı kullanımlardan kart sahibi sorumlu tutulamayacak. Telefon, elektronik ortam, sipariş formu gibi yöntemlerle kart numarası bildirilerek yapılan alışverişte ispat yükü işyerine ait olacak. ? Kart sahibinin kayıp ve çalınma durumunda mağdur olmasının önlenmesi amacıyla kayıp veya çalınmaya ilişkin olarak, kart çıkaran kuruluşa yapacağı bildirim anından önceki 24 saat içindeki sorumluluğu, 150 YTL ile sınırlı olacak. ise 4 katını geçemeyecek. Limit aşımı durumunda akdi faiz dışında herhangi bir faiz uygulanmayacak. ? Kredi kartı borcuna uygulanacak akdi ve gecikme faiz oranları Merkez Bankası tarafından belirlenecek. Merkez Bankası faiz oranlarını 3 ayda bir ilan edecek. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Sokakta kart dağıtımına son Tasarıyla getirilen diğer düzenlemeler şöyle: ? Talep olmadan kredi kartı verilmeyecek, limit arttırılamayacak. Şubeler dışında kredi kartı talebi toplanabilecek yerler Bankalar Birliği’nce belirlenerek, sokakta kredi kartı dağıtımına son verilecek. ? Asgari tutarın 3 ay içinde ödenmemesi durumunda, bildirimde bulunulacak ve 1 aylık süre içerisinde ödenmezse kredi kartları iptal edilecek. Borcun tamamı ödeninceye kadar yeni kredi kartı düzenlenemeyecek. 5 yıla kadar hapis cezası ? Kart sahibinin borcu kefile bildirilmedikçe, kefil için temerrüt durumu oluşmayacak. Kefil, yazılı onayı varsa yükseltilen kart limitinden sorumlu olacak. ? Kredi kartının asgari ödemesi, dönem borcunun yüzde 20’sinden az olamayacak. Dönem borcunun bir bölümünün ödenmesi halinde kalan miktar üzerinden faiz hesaplanacak. ? Gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleyen veya belgeleri tahrif edenler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak. Faiz oranlarını Merkez Bankası belirleyecek ? Kredi kartına ait asgari ödeme tutarı ilk altı ayda toplam borcun yüzde 10’u, sonrasında yüzde 20’si olacak. ? Kart çıkaran kuruluş tarafından bir gerçek kişiye tanınan kredi limiti, ilk yıl aylık ortalama gelirinin iki katını, ikinci yıl İspat yükü işyerine ait ? Kart sahibi, son ödeme tarihinden itibaren 10 gün içinde AVRUPA BİRLİĞİ Türkiye’ye uyarı gecikmedi ? Baştarafı 1. Sayfada toplantısında da gündeme getirildi. AB siyasi direktörleri Türkiye’nin ek protokolü uygulaması ve liman ve havaalanlarını açması gerektiğini Türk yetkililere aktardı’’ dedi. Gelişmelerin AB tarafından yakından izleneceğini belirten Rehn, konunun komisyonun sonbaharda hazırlayacağı raporda yer alacağını söyledi. Anlamıyorum... Gümrük Birliği (GB) kuralları çerçevesinde limana yanaşmak istiyorum... Hemen yanıt verin, bekliyorum! ABLEF isimli gemi Mersin Limanı’nın ağzında beklerken acentesi ATAKO da Mersin Limanı’na yanaşma başvurusu yaptı. Rumlara yardım ve yataklık etmeye hazırlanan acentenin sahibi de Danimarka’nın Mersin fahri konsolosu çıktı! Durumun planlı bir girişim olduğu her halinden belliydi. Rumlar, Türkiye’nin GB protokolüne uymadığını onaylatmak, ardından da soluğu Brüksel açıklarında almak istiyordu. Eğer geminin limana yanaşmasına izin verilseydi, GKRY’yi fiilen tanımış olacaktık. İzin verilmeyince Rumlar, AB katında ellerini bir kat daha güçlendirmiş olduklarını düşündüler. ??? Büyük bir rastlantı sonucu, Rum bandıralı geminin Mersin Limanı açıklarına geldiği saatlerde, AB Dönem Başkanı Avusturya’nın Başbakanı Wolfgang Schüssel, Rum Yönetimi Lideri Tasos Papadopulos’la görüşüyordu. Schüssel görüşmeden sonra şu açıklamayı yaptı: ‘‘Türkiye, bu yılın sonuna kadar Kıbrıs’ı tanıyacağına söz vermişti. O sözü tutmasını bekliyoruz.’’ İşte bizim bir kaygımız da bu; Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs konusunda ne söz verdiğini bilmiyoruz. Bu tür bilgileri genellikle yabancı basından ya da yabancı devlet başkanlarından öğreniyoruz! Yine aynı saatlerde okyanus ötesinden de bir haber geldi. BM’nin bir yetkilisi aynen şöyle diyordu: ‘‘Bizim Kıbrıs konusunda yapabileceğimiz bir şey kalmamıştır. Annan planı son denemeydi. Plan öldüğüne göre, BM’nin yeni hakemlik rolüne soyunması diye bir şey yoktur.’’ BM topu üzerinden atıyor... AB, Türkiye’nin verdiği sözü anımsatıyor... Papadopulos da kıs kıs gülüp seyrimize bakıyor! ??? Bütün bunlar olurken Başbakan Erdoğan da bu kez Aydın dolaylarından efeleniyordu: ‘‘Biz tehditlere boyun eğmeyiz. Annan planında biz AB’yi aldatmadık. Güney Kıbrıs aldattı. Biz samimi davrandık.’’ Başbakan bu konuda haklı. Samimi şekilde, Kıbrıs’ta her şeyi feda edebileceğimizi söyledi. Onlar da bunu not edip usul usul alabileceklerini almaya çalışıyorlar. Erdoğan’ın Ege’nin bu yakasında efelendiği saatlerde öteki yakasında da Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas sirtaki kadar kıvrak bir edayla şunları söylüyor: ‘‘Bizim Türkiye’ye verilmiş hiçbir sözümüz yok. Diplomasi bir ahlak ve adalet değil, güç ve çıkar meselesidir. Yunanistan ve Rum kesimi, GB anlaşmasının Kıbrıs’ı da içine alacak şekilde genişletilmesini başardı. Bu şart ne kadar baskı yapılırsa yapılsın zamanaşımına uğramaz.’’ Önceki gün art arda yaşanan bu olayların ve verilen demeçlerin özeti şu: Rumlar gider Mersin’e AKP gider tersine... Üstelik bir adım da ileride! ankcum?cumhuriyet.com.tr YÖNLENDİRİLME İDDİASI Basını suçlayan Gül’e tepki yağdı Haber Merkezi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Hamas liderlerinden Halid Meşal’in Türkiye ziyareti haberlerini, ‘‘yabancıların yönlendirdiği’’ yönündeki sözlerine tepki yağdı. Meslek örgütleri Gül’ü kınarken basından özür dilemesini istedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 12 meslek örgütünün oluşturduğu ‘‘G9 Platformu’’ ve İnternet Medyası Derneği’nin de aralarında bulunduğu meslek örgütleri Bakan Gül’ü protesto etti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) yapılan açıklamada, Gül’ün açıklamaları ‘‘yersiz, talihsiz ve gerçeklerden uzak’’ olarak değerlendirildi. Açıklamada, ‘‘Başarısızlıklar ya da tartışılan uygulamalar karşısında basını suçlayarak kendini savunma geleneği ne yazık ki sona ermiyor’’ denildi. Yunanistan basından öğrenmiş Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yorgo Kumuçakos ise Atina’nın, Rum gemisinin Mersin Limanı’na yanaşma girişimini, saat 18.30’da Yunanistan’ın Lefkoşa Büyükelçiliği ve medyadan öğrendiğini söyledi. Kumuçakos, Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis’in önceki gün akşamüstü Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’la görüşürken olaydan haberi olmadığını belirtti. ABD’nin KKTC ile ticari ilişki kurmaya yönelik olası girişimlerini konu alan soruları da yanıtlayan Kumuçakos, ‘‘Biz Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik gelişmesine karşı değiliz, ancak bu girişimler ilgili BM kararları çerçevesinde yapılmalıdır’’ dedi. MİLLİ GÜVENLİK KURULU Kraliçe Rania’dan okul ziyareti Ürdün Kraliçesi Rania El Abdullah, Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) davetlisi olarak geldiği İstanbul’da, vakfın okulöncesi eğitim programlarının uygulandığı Çağlayan İlköğretim Okulu’nu ziyaret etti. Okula gelişinde AÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Özyeğin ve öğrenciler tarafından çiçeklerle karşılanan Kraliçe Rania, daha sonra okuldaki ‘‘Anne Çocuk Eğitim Programı’’, ‘‘Baba Destek Programı’’, ‘‘İşlevsel Yetişkin OkurYazarlığı Programı’’, ‘‘Okul Öncesi VeliÇocuk Eğitim Programı’’nın uygulandığı sınıfları gezerek buradaki dersleri izledi. Rania, sınıflarda, AÇEV’in Başkan Yardımcısı Ayla Göksel Göçer ve Genel Müdürü Derya Akalın’dan programlar hakkında bilgi aldı. OkurYazarlık programı sınıfına girişinde kadınlarla tek tek tokalaşarak İngilizce hatırlarını soran Rania, 56 yaş arası çocukların bulunduğu sınıfta da aktivitelere katılarak resim çektirdi. Türkiye’ye 14 aylık oğlu Haşim’i ile gelen Raina, AÇEV’in ‘‘7 Çok Geç’’ sloganıyla yürüttüğü kampanya kapsamında bugün Swissotel’de düzenlenecek olan erken çocukluk eğitiminin toplumsal ve ekonomik yararlarının tartışılacağı konferansa katılacak. (Fotoğraf: EMEL KILIÇ) Nevruz önlemleri masaya yatırıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK), terörle mücadeleye yönelik çalışmaları, İran’ın nükleer çabaları sonucu gelinen aşamayı, Irak seçimlerinden sonra ülkenin mevcut durumunu ve bölgeye yansımalarını değerlendirdi. Toplantıda, yaklaşan Nevruz’da terör örgütünün yapacağı eylemlere karşı alınması düşünülen önlemler ile Terörle Mücadele Yasası’nda (TMY) yapılması düşünülen değişiklikler konusundaki çalışmalar ele alındı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında Çankaya Köşkü’nde yapılan MGK toplantısına Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ilgili bakanlar ve kuvvet komutanları katıldı. Gül’den iddiaların belgesi istendi Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği ve Avrupa Gazeteciler Birliği’nin de aralarında bulunduğu 12 meslek örgütünün oluşturduğu ‘‘G9 Platformu’’ndan yapılan açıklamada, ‘‘AKP hükümetinin, iktidara geldiği günden bu yana dünya görüşüyle örtüşmeyen gerçeklere, görüşlere ve eleştirilere tahammülsüzlüğünü her vesileyle göstermekten geri kalmadığı’’ belirtildi. Açıklamada, ‘‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, hükümet üyelerinin gaflarının ve hatalarının üstünü örtmek amacıyla basına yönelik baskı çabaları yetmiyormuş gibi, son olarak Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de Hamas lideri Meşal’in ziyaretiyle ilgili sadece gerçekleri topluma iletme görevini yerine getiren basına, ‘yabancı diplomatların ve gizli servislerin yönlendirmesinde olduğu’ suçlamasını yöneltmiştir. Gül’ün bu suçlaması, basın mensuplarına büyük haksızlıktır’’ denildi. Basın Konseyi de Gül’den iddialarına ilişkin bilgi ve belge istedi. Nüfus cüzdanımı yitirdim. Hükümsüzdür. ŞENGÜL SELMO Rumların şikâyet tehdidi üzerine Ankara attığı imzanın koşullarını anımsattı Önce Başbakanlık’ta toplantı MGK toplantısı öncesinde Erdoğan, toplantıya katılacak hükümet üyeleriyle Başbakanlık Resmi Konutu’nda bir araya geldi. MGK toplantısında, iç güvenlik konularında güncellenen raporlar kurul üyelerine sunuldu. Raporlarda özellikle terör örgütü PKK’nin yaklaşan Nevruz’da yapmayı planladığı eylemlere dikkat çekildi. Örgütün, silahlı eylemlerde istediği başarıyı yakalayamaması ve siyasallaşma yönündeki çabalarını Nevruz bahanesiyle yaymaya çalışacağı tespitine yer verilen raporlarda, alınması gereken önlemler de sıralandı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün başkanı olduğu Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nun (TMYK) çalıştığı konular hakkında da kurula bilgi verildi. TMYK, TSK’nin terörle ilgili birim oluşturulması yönündeki önerisi ile TMY’de yapılması düşünülen değişiklikler üzerinde çalışıyordu. Yıldırım: İlk deneme değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mersin Limanı’na bir Rum gemisinin yanaşmak istemesiyle birlikte başlayan kriz Avrupa Birliği’ne (AB) sıçradı. Rum Kesimi’nin Türkiye’yi ‘‘Gümrük Birliği Anlaşması’nı onayladığı halde uygulamadığı’’ gerekçesiyle AB Adalet Divanı’na şikâyet edeceğini açıklaması üzerine Türkiye’nin, AB’ye anlaşmayı hangi şartlarda imzaladığını anımsattığı öğrenildi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Rum gemilerinin bu tür denemeleriyle daha önce de karşılaştıklarını söyledi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Rum gemisinin Mersin Limanı’na girmeye çalışmasının ardından AB ile Türkiye arasında yoğun diplomasi trafiği yaşandı. Bu kapsamda, dönem başkanı Avusturya’nın Türkiye’ye Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü TBMM’de onaylayıp onaylamayacağını sorduğu, Ankara’nın ise ‘‘şartlar oluştuktan sonra’’ yanıtını verdiği kaydedildi. Ankara, mekik diplomasisi yürütecek Bu yaklaşımın ardından Türkiye’nin Kıbrıs konusunda AB’nin değil BM’nin tekrar inisiyatif alması için mekik diplomasisi yürüteceği belirtiliyor. Ankara’nın Viyana hükümetinden, Kıbrıs Rum Kesimi’nin tahriklerine kapılmadan, Kıbrıs konusunda sağduyulu bir tutum izlenmesini isteyeceği ve Türkiye’nin bu konuda BM’ye sunduğu planı da anımsatacağı kaydedildi. Rum Kesimi’nin AB Ada let Divanı’na gideceğini açıklamasını değerlendiren bir üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisi de, ‘‘Rumların gözden özellikle kaçırmak istediği bazı konular var. Bizim sunduğumuz yeni plan bu limanlar konusunu hemen çözüyor’’ diye konuştu. Geminin gelişiyle ilgili aynı protokolün uygulanmaya devam edeceğini kaydeden yetkili, ‘‘Rumlar 4’lü toplantıları kabul edene kadar Kıbrıs ile ilgili hiçbir konuda kılımızı kıpırdatmayacağız. Bu artık Türkiye’nin attığı en son ve en kapsamlı adımdır. Daha fazlasını veremeyiz’’ değerlendirmesini yaptı. Ulaştırma Bakanı Yıldırım da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye deniz taşımacılığı rejiminde Güney Kıbrıs bayraklı gemilere 1987’den bu yana uygulanan kısıtlamalar bulunduğunu söyledi. Yıldırım, bu soruna çözüm bulunacaksa bunun adil bir çözüm olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘‘Yani Güney Kıbrıs limanlarıyla Kuzey Kıbrıs limanlarının eşzamanlı olarak, havaalanlarının eşzamanlı olarak uluslararası trafiğe açılması lazım. Fiili durum oluşturma faaliyetleri yeni değildir. Eskiden beri bu tip denemeler yapılmaktadır. Dünya kamuoyu şunu bilmelidir ki, çözüm isteyen Türk tarafıdır. Dünya kamuoyunun BM kararları çerçevesinde Kıbrıs Türk tarafına uygulanan ambargonun kaldırılması için Rumlar üzerinde baskılarını arttırmanın zamanı gelmiş ve geçmiştir.’’ İran değerlendirmesi Toplantıda,Türkiye’yi yakından ilgilendiren İran’ın nükleer arayışları konusunda gelinen aşama da değerlendirildi. Dışişleri yetkilileri, İran’ın BM Güvenlik Konseyi’ne sevk edilmesi ile ilgili süreç hakkında kurul üyelerine bilgi verdi. Güvenlik Konseyi’nin İran’a yönelik olası kararına ilişkin değerlendirmelerin de yapıldığı toplantıda, bu sürecin kısa sürede sonuçlanmasının beklenmediği tespiti yapıldı. Toplantıda ayrıca, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın faaliyetleri de görüşüldü. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear