26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Parti teşkilatında yolsuzluğun ayyuka çıktığını söyleyen AKP’li Can: Topçu’yu boşuna mı Yüce Divan’a gönderdik 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Bizimkiler daha beter’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdiği ikinci gensoru önergesinin bugün yapılacak ön görüşmesi öncesinde AKP grubunda sert tartışmalar yaşandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletvekillerini ‘‘Tek vücut olun, CHP’ye prim vermeyin’’ diye uyarırken bazı milletvekilleri rahatsızlıklarını dile getirdi. Sinop Milletvekili Cahit Can, ‘‘Teşkilatlarda garip şeyler oluyor. Mafya hastane basıyor. İnsanlar topuklarından vuruluyor’’ dedi. Erdoğan’ın ‘‘düzeysiz konuşuyorsun’’ sözleri üzerine Can’ın toplantıyı terk ettiği bildirildi. CHP’nin gensoru önergesinin görüşülmesi öncesinde AKP grup yönetimi alarma geçti. Başbakan Erdoğan da dünkü grup toplantısında milletvekillerine ‘‘Tek vücut olun. Yarın (bugün) ben de oylamaya katılacağım. CHP’ye Nasıl Bir Çözüm?.. LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs’ta en çok konuşulan konulardan birisi de şu: ‘‘Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Kıbrıs’la ilgili eylem planı, çözüm mü yoksa çözümsüzlük mü içeriyor?’’ Gül, diplomatik bir atak yapıyor ama Rum kesimi bu atağa karşı ‘‘rest’’ çekiyor... Hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Kıbrıs’la ilgili açıklamalarında önemli mesajlar olduğu bir gerçek... Erdoğan ve Gül, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve AB Komisyonu’nu uyarıyor... Deniyor ki: ‘‘Kıbrıs sorununa sahip çıkın, bir kenara itmeyin.’’ Annan Planı, 2004 yılının nisan ayında Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta oylanmadı mı? Oylandı!.. Halkoylamasının ardından bir raporun hazırlanıp BM Güvenlik Konseyi’ne verilmesi gerekmiyor muydu? Gerekiyordu! Niçin BM Güvenlik Konseyi’ne sunulmadı bu rapor? Bunun nedeni çok açık: Çünkü, Rum kesiminin Rusya’yla ekonomik, siyasi bağı çok sıkıdır. Rusya üstelik BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesidir. Bu yüzden verilecek raporu Rusya veto edebilir. Geri kalan dört veto yetkisinden birini elinde bulunduran Çin, Kıbrıs konusuna çekimser yaklaşıyor, olup bitenleri görmek istemiyor. İşte bu yüzden olay açıklık kazanmıyor Kıbrıs sorunu konusunda. Şimdi şöyle bir soru daha var kafalarda: ‘‘Türkiye, Kıbrıs sorununun AB zeminine çekilme girişimlerini kabul eder mi etmez mi?’’ ??? Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül, Kıbrıs sorununu AB sürecinin dışında tutmak istiyorlar... Erdoğan 4 Ocak 2006’da askerle bir toplantı yaptı, 20 Ocak’ta da AB büyükelçileriyle yemek yedi... AKP hükümeti, 1963 Ankara Anlaşması gereği; limanları, havaalanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmayı TBMM’ye getirmeyecek... Yani Rum kesimine Türkiye ödün vermeyecek!.. AB nasıl bakacak bu gelişmelere? Önemli olan bu!.. Güney Kıbrıs, AB üyesi bir ülke... Dünyada ‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’’ olarak tanınıyor... AB de Türkiye’ye dayatıyor: ‘‘Siz de Rum kesimi deyip durmayın, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıyın.’’ Çıkmaz sokak burada başlıyor. Türkiye’nin ‘‘Kıbrıs Eylem Planı’’nı Papadopulos hiç umursamıyor, karşı koyuyor... Diyor ki: ‘‘Ne ABD ne İngiltere bana baskı yapamaz...’’ KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise AB’nin Papadopulos’u tanıdığını, ona karşı olan tutumunu değiştirdiğini söylüyor... Acaba doğru mu? BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya’yı yanına alan, Almanya, Fransa ve Yunanistan’dan destek gören Papadopulos herhalde saf bir lider değil!.. Her adımı bilerek atıyor Rum lider... Neyin nereye varacağını iyi hesap ettiği için, iki yıldır bal gibi oyalıyor Ankara ve Lefkoşa’yı... Yalan mı? ??? İki yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Kıbrıs’tan çekilmesini; kimi politikacılar, aydınlar kadar Kıbrıslı Türkler de istiyordu... Peki şimdi ne oldu da bu konuda hiç açıklama yapılmıyor... Kuzey Kıbrıs’ta halk uyandı... Türk askerini ‘‘işgalci’’ olarak görenler de halkın tepkisini çekmemek için susmayı yeğlediler... Kıbrıs birkaç yıl içinde çözüme kavuşmaz... Yapılacak iş Rum kesimine ödün vermemek!.. ? CHP’nin Unakıtan hakkında verdiği soru önergesinin görüşüldüğü AKP grup toplantısında sert tartışmalar yaşandı. Unakıtan’a destek isteyen Erdoğan’la diyaloğa giren Sinop Milletvekili Cahit Can, “Teşkilatlarda garip şeyler oluyor. İnsanlar topuklarından vuruluyor” diyerek toplantıyı terk etti. Unakıtan ise gensoru oylamasıyla ilgili herhangi bir sıkıntı olmadığını söyledi. prim vermeyin. Maliye Bakanı Unakıtan hakkında aklında soru kalanlar varsa, şimdi sorsun, işte Bakan burada’’ diye seslendi. Bunun üzerine Mardin Milletvekili Beşir Hamidi’nin ‘‘Keşke ilk günden sayın Bakan bu iddialara yanıt verseydi’’ dediği, Erdoğan’ın ise buna ‘‘Zaten ilk günden yanıt verdi. Ama maalesef anlamak istemeyenler var’’ karşılığını verdiği öğrenildi. Sinop Milletvekili Cahit Can, ‘‘Teşkilatlarda yolsuzluk ayyuka çıktı. Biz Yaşar Topçu’yu boşuna mı Yüce Divan’a gönderdik. Bizimkiler daha beter çıktı’’ dedi. Başbakan Erdoğan bu sözlere ‘‘Duygusal konuşuyorsun, düzeysiz konuşuyorsun’’ diye tepki gösterince, Can’ın da ‘‘Düzeysiz değil. Teşkilatlarda garip şeyler oluyor. İnsanlar topuklarından vuruluyor. Nasıl konuşmayayım’’ karşılığını verdiği aktarıldı. Can daha sonra grup toplantısını terk etti. Toplantıda Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan’ın da, ‘‘Siz Maliye Bakanı’na destek istiyorsunuz. Verelim ama sayın Bakan da biraz dikkatli olsun. Hakkında bu kadar dedi kodu varken soyadını taşıyan likit yumurtanın reklamı Kurtlar Vadisi’nde bile yayımlanıyor’’ dediği öğrenildi. Maliye Bakanı Unakıtan, ‘‘Gensoru önergesinin oylamasında sayı yönünden bir kaygınız var mı’’ sorusuna, ‘‘Sayıyla ilgili kaygım yok’’ yanıtını verdi. Unakıtan, ‘‘Fire olur mu’’ sorusu üzerine de, ‘‘Fire olmaz’’ dedi. Muhalefetten önergeye destek CHP’nin önergesine diğer muhalefet partileri ANAVATAN, DYP, SHP de destek verecek. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, SHP’li 4 milletvekilinin oylamada kabul oyu vereceğini açıkladı. Karayalçın, ‘‘Unakıtan’’ soyadının sürekli gündemde olduğunu, son olarak da bu adla yumurtaların piyasaya sürülmesinin ‘‘ticari açıkgözlülük’’ olduğunu söyledi. TBMM Genel Kurulu’nda bugün öngörüşmesi yapılacak gensoru önergesinin gerekçesinde Unakıtan, Galataport ihalesi ve mal bildirimi banka hesapları konusunda görevini kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak, ticari sır ve bankacılık sırrı kurallarını ihlal etmekle suçlanıyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki yoğun ve ciddi yolsuzluk iddialarının, ülke gündemini hep meşgul ettiğine dikkat çekilen önergede, ‘‘Naylon fatura düzenlemesi ve hayali ihracattan dolayı yargılanan bir kişi, Türkiye Cumhuriyeti’nde Maliye Bakanlığı yapamaz, yapmamalıdır’’ görüşüne yer verildi. Önergede, 53 dönüm orman arazisini, adi senetle 2B arazisine çevirip uhdesinde tutan ve geleceğe yatırım yapan bir maliye bakanına devletin milli emlakinin teslim edilemeyeceği kaydedildi. Unakıtan’ın oğlu, babasının kaçak villalarının bulunduğu mahalleden tripleks villa aldı Kaçak villaya komşu oldu ? Tapu işlemleri 7 Mayıs 2004’te ta Zeki Sezer’in Almanya seyahati ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, 1621 Şubat günleri arasında Almanya’da bulunacak. Sezer, gerçekleştireceği temaslarda, Almanya’da yaşayan Türklerin sorunlarıyla ilgili bilgi alacak ve bazı Alman yetkililerle bir araya gelecek. Zeki Sezer, 17 Şubat Cuma günü Frankfurt’ta Güney Hessen Eyaleti SPD Başkan Yardımcısı Gernot Grumbach ve Eyalet Sağlık Bakanı Silke Lautentschlager ile görüşecek. Sezer, aynı gün Gissen Üniversitesi’nde düzenlenen ‘‘Göçmenler ve Sağlık’’ konulu sempozyuma ve daha sonra Turhan Selçuk karikatür sergisinin açılışına katılacak. mamlanan villanın, Bakan Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’ın sahibi olduğu AB Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ üzerine kaydedilmesi dikkat çekti. İLHAN TAŞCI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Sevigen: Fire vermeye başladı ? ANKARA (AA) CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, ‘‘Bir futbolcunun ayakları durursa, çenesi başlarmış. Başbakan, 35. dakikada fire vermeye başladı’’ dedi. Sevigen, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin ‘‘Sevgililer Günü’’nü kutlayarak kırmızı gül verdi. Konya’da bir gazetecinin, başı açık olduğu için linç edilmek istendiğini ifade eden Sevigen, bunun, İran’da bile görülmediğini kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mersin’deki sözlerinden dolayı başta kendi annesi olmak üzere tüm annelerden özür dilemesini istedi. ANKARA Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın SİT alanında bulunan ve yıkılması kararlaştırılan kaçak villalarının bulunduğu Üsküdar Bulgurlu Mahallesi’nden oğlu Abdullah Unakıtan’ın da tripleks villa aldığı ortaya çıktı. Oğul Unakıtan 1210 metrekarelik villayı Esin İffet Atlı’dan satın aldı. Villanın oğul Unakıtan’ın sahibi olduğu AB Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. üzerine kaydedilmesi dikkat çekti. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın SİT alanı içerisinde yer alan ve imar değişikliğiyle kurtarılmaya çalışan kaçak villalarına oğlu Abdullah Unakıtan’ın da aldığı villa ile ‘‘komşu’’ olduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ulaştığı resmi kayıtlara göre, Abdullah Unakıtan, Üsküdar Bulgurlu Mahallesi’nde tripleks villa aldı. Alış işlemi, Üsküdar 3. Bölge Tapu Müdürlüğü’nde 7 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleşti. Resmi kayıtlara göre, oğul Unakıtan, müstakil tripleks villayı Esin İffet Atlı’dan 632 milyar lira karşılığında satın aldı. Villanın Unakıtan’ın çocukları yerine sahibi oldukları AB Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. üzerine yapılması dikkat çekti. AB Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin yöne tim kurulunda, Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan ile kızları Fatma Unakıtan ve Zeynep Basutçu yer alıyor. Vergi Uzmanı Ekrem Sarısu, kişilerin şirketleri üzerine taşınmazları almasının değişik nedenleri olabileceğini vurgularken ‘‘Kişinin parasal durumu uygun değildir. ‘Neyle aldın’ diye sorulduğunda kaynağını açıklayamayacaktır. Bu nedenle parası varsa şirket adına alabilir. Villanın giderlerini şirkete masraf olarak yazanlar ve daha az vergi ödeyenler var. Kemal Beyin oğlu böyle yapıyor ya da yapacak denilemez ama bunu yapanlar var’’ dedi. Ekrem Sarısu, kimi zaman da şirketlerin aldıkları villa ve konutları şirket merkezine dönüştürdüklerini, yatırım amaçlı da alabildiklerine işaret etti. AB Gıda A.Ş. adına alınan tripleks villa, Maliye Bakanı’nın kaçak villasının bulunduğu Bulgurlu Mahallesi’nde yer alıyor. Abdullah Unakıtan’ın 1210 metrekarelik villası 81 nolu pafta, 80 nolu ada ve 15 nolu parsel üzerinde bulunuyor. Pafta numaraları aynı olan villaların ada ve parsel numaraları farklı. Maliye Bakanı Unakıtan’ın 81 nolu pafta üzerindeki kaçak villaları 54 nolu ada, 44 nolu parsel üzerinde bulunuyordu. musakart@yahoo.com DYP’den ‘Yorumsuz’ muhalefet Başbakan’ın çeşitli sözlerinin yer aldığı gazete kupürlerinden oluşturulan kitap, 2 bin adet bastırılarak parti örgütüne dağıtıldı ANKARA (ANKA) DYP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak ‘‘Yorumsuz’’ adlı bir kitap hazırladı. 2 bin adet basılan ve ‘‘Arada bir bu sayfaları karıştırın’’ isteği ile parti örgütüne dağıtılan kitap, 224 sayfadan oluşuyor. Kitapta; Başbakan Erdoğan’ın malvarlığı, eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’e ne kadar maaş aldığını sorması, şirket kurması, ‘‘Millet yatıp kalkıp çiftçiye mi çalışacak?’’, ‘‘Musevi düşmanlığı sapıklık’’ gibi sözleri, ‘‘gâvur İzmir’’ gibi göndermeleri ve TCK görüşmeleri sırasında AB ile yaşanan zina krizi ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın villaları gibi konulara ilişkin gazete kupürleri yer aldı. ‘Yorumsuz’ adlı kitap, şu önsöz ile başlıyor: ‘‘AKP’nin ‘yapacağım’ deyip de yapamadıkları ile ilgili özet bir hatırlatma yapmaya çalıştık. Esasen bir de ‘yapmayacağız’ deyip yaptıkları ya da yapıp da bozdukları veya bozup yapamadıkları var. Bunları, son 34 yıllık AKP serüveninin kısa bir özetini de basından alıntılarla verelim dedik. Eminiz ki her okuduğunuz gazete haberi ile beraber siz daha onlarca farklı garabeti hatırlayacaksınız. Bu elinizdeki notlar sadece hatırlatma amacı ile çıkartılmış olanlardır. Yoksa AKP’nin bu dönemde Türkiye üzerinde yapmış olduğu tahribatı aktarmaya ciltler dolusu dokümanın yetmeyeceğini biliyoruz. Lütfen unutmayın! Lütfen arada bir bu sayfaları karıştırın ve hafızanızı taze tutun!’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Erdoğan’ın hedefi yine Danıştay Danıştay’ın açıklamasına yanıt veren Erdoğan, ‘Yargı bağımsızlığı, yargı kararlarının eleştirilemez olduğu anlamına gelmez’ diye konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay’ın okula türbanlı giden öğretmenin müdür olamayacağına ilişkin kararını eleştirmeyi grup toplantısında da sürdürdü. Erdoğan, ‘‘Pozitif hukuk ve onun neticeleri her zaman eleştiriye açıktır. Yeter ki yargı sürecine halel getirecek müdahaleler söz konusu olmasın. Mütalaa yürütmek sadece yargı kurumlarının tekelinde olamaz. Yargı bağımsızlığı, yargı kararlarının eleştirilemez olduğu anlamına gelmez’’ dedi. Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin AKP iktidarında demokratikleşme istikametinde yol almaya devam ettiğini, esaslı reformlar yapıldığını söyledi. Erdoğan, bu konuda şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Arzu edilen neticeye ulaşmak için bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Türkiye’de hukuk zihniyeti, hukuka bakış, ne yazık ki tarihi tecrübenin birtakım çarpıklıklarla malul olduğunu göstermektedir. Türkiye’de hâkim söylem; Türk demokrasisinin kendine has belli özellikler taşıdığı ve Türkiye’nin özel şartları dolayısıyla evrensel standartların bizim ülkemizde geçerli olamayacağı varsayımına dayanmaktaydı. Esas itibarıyla bu özel şartlar vurgusu, Türkiye’deki devlettoplumbirey ilişkilerinin tanzimine yönelikti. Bu özel şartlar içinde hukuk, bireysel özgürlüklerden ziyade, toplum ve birey karşısında devleti korumanın bir aracı olarak görülüyordu.Modern hukukun temel felsefesi, bireyi, insanı, merkeze almaktadır.’’ Erdoğan, Danıştay kararıyla ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Tabii ki yargı bağımsızlığı, hukuk devletinin olmazsa olmaz öğesidir. Öncelikle altını çizerek hatırlatmak isterim ki yargılama süreci devam ederken, siyasetin ve diğer kurumların yargıya müdahale sayılabilecek eylem ve beyanlarda bulunması bizim de asla onay vermeyeceğimiz bir durumdur. Ancak yargı kararı ortaya çıktıktan sonra hukuku savunmak en az hukuk adamları kadar siyasetin ve sivil topumun da görevidir. Siyaset tabii ki demokratik siyaset, hukuku savunmadan var olamaz. Hukuku savunmayan siyaset, kendi varlık zeminini inkâr etmiş olur. Yargının bağımsızlığı, yargı kararlarının eleştirilemez olduğu anlamına gelmez. Pozitif hukuk ve onun neticeleri her zaman eleştiriye açıktır. Yeter ki yargı sürecine halel getirecek müdahaleler söz konusu olmasın. Tesis edilmiş bir yargı kararını yorumlamak ya da eleştirmek başka, devam eden bir yargılama sürecini etkileyecek yorum ve beyanlarda bulunmak başka bir şeydir. Hukuk özgürlüklerin ve toplumsal barışın zemini ise bu zeminde ve sınırları içinde mütalaa yürütmek sadece yargı kurumlarının tekelinde olamaz.’’ SEVGİLİ, Babamız, Dedemiz, Kardeşimiz Emekli Mal Müdürü SEMİH İRTAN Dürüstlük, Yurtseverlik, İnsancıllık, Paylaşım, Güçsüzden yana ve Adil olmak... Senden bize miras kalan öğretilerinle yaşamaya devam edeceğiz. Çocukların; Nurperi Sancak, Nilüfer Kırıtİlhan Kırıt, Bülent İrtan Eşin; Gülfeza İrtan Kardeşlerin; Nurinnisa Aslan, Nezih İrtan Torunların; Özer Sancak, Ayşegül Sancak, Göksu Kırıt 15 Şubat 2006 Çarşamba Karacaahmet Camii’nden (Öğle namazı) Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı’na uğurluyoruz... ‘Yurttaşı hakir görüyorlar’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcı Serpil Yıldız, dün yaptığı yazılı açıklamada, yurttaşların sorununa karşı bazı bakanlar ile Başbakan’ın tavrının ‘‘yurttaşı hakir gören, azarlayan bir hale dönüştüğünü’’ belirtti. Yıldız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yurttaşları her fırsatta azarladığına dikkat çekerek ‘‘Başbakanlık, ezilenleri, yoksulları garip gurebayı azarlama, hakaret etme makamı değildir’’ dedi. Başbakan Erdoğan,Danıştay’a yönelik eleştirilerini sürdürdü. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear