26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ARALIK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan Teziç, bakanlığa gönderdiği mektupta, ‘Boşluk olmasını istemiyorsanız kadro verin’ dedi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT YÖK’ten Maliye’ye uyarı FIRAT KOZOK Çankaya Tırmanışını Önleyecek Mumcu Formülü Bütçe görüşmelerinin ilk günündeki atışmaların, beş ay sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi üstünde yoğunlaşması, ‘’erken seçim’’ tartışmalarını da, Parlamento’nun gündemine getirdi. Dört yıl önce, sandığa giden seçmenlerin yüzde 34’ünün oyu ile TBMM’deki sandalyelerin yüzde 64’ü gibi ezici, ama çarpık bir iktidar gücünü eline geçiren AKP, bu avantajı Çankaya’yı işgal için de kullanmakta kararlı görünüyor. AKP’nin Genel Başkanı ya da onun 2007 Nisan ayı başında işaret edeceği herhangi bir yandaşının cumhurbaşkanı olması demek; yakın tarihimizi bilenler için, 1950 ile 1960 arasındaki Cumhurbaşkanı Bayar ve Başbakan Menderes dönemini çağrıştırmaktadır. Elinde DP armalı baston taşıyan dönemin Cumhurbaşkanı, birlikte iktidar mücadelesini kazandığı Menderes’ten “Başvekilim” diye söz ederdi. Ve çoğunlukla devletin başı ile, yürütme erkinin başı arasında tam bir uyum sağlandığı için, dışarıya karşı çarkların tam bir uyum içerisinde işlediği görülürdü. Günümüzün kuşakları, şayet “Hatırla Sevgilim” adlıTV dizisini izliyorlarsa, dönemin iktidarının başının, adli kovuşturmaya uğramış kimselerin tutuklulukları için bile son sözü söyleyen otorite olduğu gerçeğini öğrenmişlerdir. O otoriteyi böylesine güçlü kılan ise cumhurbaşkanı ile başvekilinin itifaklarıydı. Erdoğan ya da işaret edeceği bir başkasının sırf AKP’li milletvekillerinin oyları ile Çankaya’ya çıkmasının neden olacağı huzursuzluğu Başbakan’a anlatmaya çalışmanın faydasız olduğu, hafta sonunda ‘Bütçe’nin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında bir kez daha pekişti. Öylece, 2007 ilkbaharında başkenti kaplamasından kuşkulanılan gergin havayı önlemek için tek seçenek olarak “sinei millet” yöntemi önerisi öne çıktı. Ama nasıl? O yöntemin ağırlığını bilen Erdoğan, geçen hafta bu köşede değindiğim gibi, CHP’li milletvekillerinin parlamentodan ayrılacaklarına inanmayanların başında gelmekle kalmadı. AKP Genel Merkezi’nde yaptığı bir söyleşide, argo deyimi ile dalgasını da geçti. Bu dalga geçişi göğüsleme görevini yerine getirmekte mütereddit görünen Baykal’ın, CHP’li milletvekillerinin parlamenterlikten ayrılmaları halinde Anavatan ve DYP’den eylem birlikteliği beklemesi gerçekçidir. Kendi yandaşları ile yapayalnız kalacak olan Erdoğan’ın, AKP Grubu’na gidip göstermelik bir cumhurbaşkanı adayı belirlemelerini istemesinin yaratacağı sarsıntıyı, üstelik yaralanmış olan o yüzde 64’lük çoğunluk bile durduramayacaktır. ANKARA YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Maliye Bakanlığı’na gönderdiği mektupta, 15 yeni üniversite için kurulun onayı ile görevlendirilen personelin sorumluluğunun bu üniversitelere rektör atanması ile birlikte sona ereceğini anımsattı. Teziç, “Kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülmesini temin etmek amacıyla söz konusu üniversitelere tahsis edilen açıktan atama izinlerinin kadro ve pozisyon itibarıyla dağıtmak üzere başkanlığımıza bildirilmesi hususunu yeniden değerlendirmenizi bilgilerinize sunarım” dedi. YÖK Başkanı Teziç, “seçim yatırımı” olarak nitelenen 15 üniversiteye gerekli kadroyu ayırmayan hükümeti bir kez daha uyardı. Geçen hafta Maliye Bakanlığı’na bir yazı gönderen Teziç, yeni üniversitelerin ku ? YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, “seçim yatırımı” olarak nitelenen 15 üniversiteye gerekli kadroyu ayırmayan hükümeti bir kez daha uyardı. Teziç, Maliye Bakanlığı’na gönderdiği mektupta, 15 yeni üniversite için kurulun onayı ile görevlendirilen personelin sorumluluğunun bu üniversitelere rektör atanması ile birlikte sona ereceğini anımsattı. rulmasına ilişkin yasanın 8. maddesi ve Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Yasası’na eklenen geçici maddede, “Yeni kurulan ve bağlantısı değiştirilen yükseköğretim kurumlarında uygulamayla ilgili ortaya çıkacak sorunlar Yükseköğretim Kurulu kararıyla çözümlenir” ifadesinin yer aldığını anımsattı. Kurulun bu hüküm çerçevesinde bir dizi karar aldığına işaret eden Teziç, “Kamu hizmetlerinin yürütülmesine teminen, tedviren rektör görevlendirmesi suretiyle bu üniversitelerde görev yapan akademik ve idari personelin özlük haklarının kesintisiz devam etmesi sağlanmış, eğitim ve öğretime devam eden öğrencilerin sağlık, sosyal ve güvenlik gibi her türlü ihtiyaçları karşılanmıştır” dedi. nin de bu üniversitelerce hazırlanmasının sağlandığını kaydetti. Kadrosuzluk nedeniyle teşkilatlarını kuramayan yeni üniversitelerin her türlü iş ve işlemlerinin daha önce bağlı bulundukları yükseköğretim kurumlarından, başkanlığının onayı ile görevlendirilen personelin özverili çalışmaları sonucu yürütüldüğünü vurgulayan Teziç, şunları dedi: “Yeni üniversitelerin personel ihtiyacının karşılanması gerekçesiyle 2006 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca, Devlet Personel Başkanlığı’nın bağlı olduğu ilgili bakan ile Maliye Ba ŞLEMLER, ÖZVERİLİ ÇALIŞMAYLA YÜRÜYOR’ Maliye Bakanlığı nezdinde yapılan girişimler sonucunda, bu üniversitelerin 1 Ekim 2006 tarihi itibarıyla 2006 Mali Yılı bütçe ödeneklerini kullanabilmeleri konusunda gereken düzenlemelerin yapıldığını anımsatan Teziç, 2007 Mali Yılı bütçeleri ‘İ kanı’nın müşterek önerisi ve Başbakan’ın onayı ile yeni kurulan üniversiteler için tahsis edilen 1080 açıktan atama izninin, akademik ve idari kadrolara dağılımının yapılarak, Kasım 2006 KPSS yerleştirmelerine yetiştirmek amacıyla ilgi (a) yazımızla başkanlığımıza bildirilmesi istenmiş, ancak bu güne kadar cevap alınamamıştır. Başkanlığımızın onayı ile görevlendirilen personelin görevleri bu üniversitelere rektör atanması ile birlikte sona ereceğinden, kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülmesini temin etmek amacıyla, 2006 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca söz konusu üniversitelere tahsis edilen açıktan atama izinlerinin kadro ve pozisyon itibarıyla dağıtmak üzere başkanlığımıza bildirilmesi hususunun yeniden değerlendirilmesini bilgilerinize sunarım.” YUNAN GAZETECİYE YANIT 2007 YILI Erdoğan: Kürtlerin hak sorunu yok BEHZAT BARIŞ Kamuya 60 bin yeni personel ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 2007 yılı içerisinde kamuya 60 bin yeni personelin alınacağını açıkladı. TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şahin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM’ye iade edilen Vakıflar Yasası’nın veto gerekçelerinin uzmanlar tarafından incelendiğini ve Adalet Komisyonu’nda yeniden görüşüleceğini kaydetti. 2006 yılında kamuya memur, geçici ve sözleşmeli statüde olmak üzere toplam 146 bin kişi aldıklarını söyleyen Şahin, 2007 yılında bütçe kanununda kamu kurum ve kuruluşlarına 23 bin kişinin açıktan atanmasına izin verildiğini, ayrıca kamu kurumlarından emekli olacakların yerine alınacaklarla ilgili yüzde 50 sınırı getirildiğini hatırlattı. Şahin, “Böylelikle 23 bin kişi ile birlikte emekli olanların yerine yapılacak atamalarla birlikte toplam 60 bin civarında personel 2007 yılında kamuya alınacaktır” dedi. Devlet Bakanı Şahin, kamuda çalışan memurların ve emeklilerin aldığı maaşın yeterli olmadığını, ancak AKP hükümeti döneminde memurun alım gücünün düşmediğini, arttığını savundu. NEW YORK Başbakan Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’taki referandumun ardından BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın hazırladığı raporun Güvenlik Konseyi tarafından sumen altı edildiğini ve sonuçlandırılmadığını söyledi. Erdoğan, Yunanlı bir gazetecinin “Kıbrıs’ta Türkler için istediklerinizi kendi ülkenizde Kürtlere tanıyor musunuz” şeklindeki sorusunu “Türkiye’de Kürtlerin hak diye bir sorunu yok. Şu an parlamentoda 50’ye yakın Kürt kökenli milletvekili var. Türkiye’de etnik kökenlerin haklarıyla ilgili sorun yok. Ben Rizeliyim ve Türk’üm, eşim Siirtli ve Arap kökenli. 29 yıldır hiçbir sorunumuz yok” diye yanıtladı. İspanya ile Türkiye’nin birlikte eşbaşkanlığını yaptığı Medeniyetler İttifakı Projesi’nin BM çatısı altında düzenlenecek etkinliklerine katılmak üzere ABD’ye giden Başbakan ? BM Güvenlik Erdoğan, New York’ta Konseyi’nin, düzenlediği basın toplanreferandumun tısında Medeniyetler İttardından fakı’nda hedefin karşıAnnan’ın lıklı anlayış ve hoşgörühazırladığı Kıbrıs yü geliştirmek ve güçlendirmek olduğunu söyraporunu sumen ledi. Erdoğan, “UNESaltı ettiğini CO, 2007’yi Mevlana belirten Erdoğan, yılı ilan etti. Böylece “2.5 sene bir Mevlana öğretisi Mederapor bekliyorsa niyetler İttifakı hedefibu aklımıza soru mize ışık ve güç vereişaretlerini cektir” dedi. Gazetecilegetirir” dedi. rin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Filistin lideri Mahmut Abbas’ın erken seçim ilan etmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusuna “Yeni bir seçimin ardından böyle bir kararın alınması demokratik sürece yönelik olumsuz bir adımdır” yanıtını verdi. Erdoğan, Kurban Bayramı’nda Lübnan’ı ziyaret edeceğini belirterek “Başbakan Sinyori ile görüşmeler yapacağım” dedi. Erdoğan, Kıbrıs süreci konusundaki sorulara verdiği yanıtta ise BM Güvenlik Konseyi’nin Annan’ın raporunu sumen altı ettiğini belirterek “2.5 sene bir rapor bekliyorsa bu aklımıza soru işaretlerini getirir. Biz hâlâ yanıt bekliyoruz” dedi. Erdoğan, Irak’taki durumla ilgili olarak ise “Biz Irak’ta toprak bütünlüğünden yanayız. Bu tezimiz İran ve Suriye tarafından paylaşılıyor. Ancak bazı olumsuz haberler duyuyoruz, Irak’ın bölünmesine yönelik. Bu iç savaşı körükler. Baker raporunu paylaşıyoruz” dedi. Erdoğan daha sonra ABD’nin eski Başkanı Bill Clinton ve BM Genel Kurul Başkanı Şeyka Haya Raşid El Halife’yi ayrı ayrı ziyaret ederek bir süre basına kapalı olarak görüştü. Mumcu’nun çağrısı Ancak, Baykal’ın tereddüdünü giderecek bir işbirliği önerisi, gündemde hak ettiği yeri henüz alamadı. Anavatan Genel Başkanı Mumcu, hafta sonunda yaptığı çağrı ile ana muhalefet partisine, cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini gerçekleştirecek bir anayasa değişikliği için işbirliği önerdi. Mumcu’nun, hem temsilde adalet hem de yönetimde istikrar açısından önerdiği bu değişiklik, ilk bakışta CHP’ye ters gelebilir. 83 yıldır, cumhurbaşkanlarının TBMM tarafından seçilmesini savunmuş bir parti olarak CHP, bu makas değişikliğinde zorlanabilir. Ne var ki, cumhurbaşkanlarının yetkilerinin, özellikle 1981 anayasası ile arttırılmış olduğu göze alınırsa ve ayrıca bu yetkilerin, yasama gücünü de elinde tutan tek parti liderinin belirleyeceği bir cumhurbaşkanının elinde toplanacağı da düşünülürse, öneriye daha sıcak yaklaşılacaktır. Çünkü sorun, Nisan 2007’de başlayacak bir otokrasi düzenine evet mi, yoksa hayır demekte mi düğümlenmektedir. Üstelik TBMM’nin, sayıca çok sınırlı da olsa, üçüncü grubu olan Anavatan Partisi’nin Başkanı, CHP ile beraber verilecek bu değişiklik önerisinin AKP çoğunluğunca kabul edilmemesi halinde, kendisinin ve 19 arkadaşının CHP’lileri bile beklemeden sinei millete döneceğini söylüyor. Yani bir erken seçimin kapısını aralama olanağı veriyor. Halkın doğrudan belirleyeceği on birinci cumhurbaşkanı için on beş gün ara ile iki turlu seçim de yapılabilir. Halkın doğrudan seçmen olacağı bu seçimde, sadece birbiri ile işbirliği yapan partilerin değil, sivil toplum örgütlerinin de görüşleri öne çıkacak, AKP tek başına kalacaktır. AKP’nin önlenmesi gereken tırmanışına “dur” diyecek Anavatan önerisini, büyüteç altına almazsa, CHP, Erdoğan ve partisine koltuk değnekliği yapmak yakıştırmasının altından kalkamaz. DTP Genel Başkan Yardımcısı Tuğluk, başta Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir olmak üzere DTP’li belediye başkanları, belediye il genel meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla 16 Aralık’ta başlatılan “Seçilmişlerin Ankara Yürüyüşü” sona erdi. (Fotoğraf: AA) DTP’liler Ankara’da PKK’nin ilan ettiği ateşkesin kalıcı olması için Diyarbakır’dan yola çıkan parti yöneticileri Bülent Arınç’tan randevu alamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) “PKK’nin ilan ettiği ateşkesin kalıcı barışa dönüşmesi” amacıyla düzenlediği “Ankara Yürüyüşü” çerçevesinde partili belediye başkanları, yöneticiler ve yurttaşlar 20 otobüslük konvoyla Ankara’ya geldi. DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, başta Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir olmak üzere DTP’li belediye başkanları, belediye il genel meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla 16 Aralık’ta Diyarbakır’dan başlatılan “Seçilmişlerin Ankara Yürüyüşü” dün sona erdi. Toplam 20 otobüs ve çok sayıda otomobilden oluşan konvoy, Gölbaşı’nda DTP Ankara il yöneticileri ve bir grup partili tarafından karşılandı. Konvoyun gelişi öncesinde Konya yolu Gölbaşı girişinde toplanan partililer, davul zurna eşliğinde halay çekti. Partililer, konvoyun gelmesiyle birlikte Ankara’ya hareket etti. Konvoy nedeniyle Ankara Emniyeti de geniş güvenlik önlemleri aldı. Üzerlerinde “Demokratik çözüm ve barış için operasyonlar dursun”, “Barış eli havada kalmasın” yazılı pankartların bulunduğu otobüslerle Ankara’ya gelen partililer, DTP bayrakları salladı, zafer işareti yaptı. lik bir sürenin ardından Sıhhiye Köprüsü’ne ulaşan konvoydan inen partililer, buradan Abdi İpekçi Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Grubun parka ulaşmasının ardından, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, partililere hitaben birer konuşma yaptı. Türk konuşmasında, “Bizim amacımız, barışçı, demokratik bir siyasetin bu ülkede egemen olmasıdır” dedi. Türk, TBMM Başkanı Bülent Arınç’tan randevu istediklerini ancak kendisinin hiçbir gerekçe göstermeden bu isteği geri çevirdiğini belirtti. Tuğluk da Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini söyledi. Terör örgütünü “Silahlı Kürt Muhalefeti” diye tanımlayan Tuğluk, 20022004 yılında demokratikleşme için yapılan reformların daha sonra durduğunu söyledi. GERGİNLİK ÇIKTI Konya yolunu takiben Celal Bayar Bulvarı’ndan Sıhhiye Köprüsü’ne ilerleyen konvoyun arasına giren bir araç, kısa süreli gerginliğe neden oldu. Elini araç içerisinden çıkartarak bozkurt işareti yapan bir kişi, bir süre boyunca DTP’lileri taşıyan araçların arasında gezdi. Yaklaşık yarım saat Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net AKP ÜYESİ REFERANS OLDU ENTERNET / MEHMET SUCU Ve sonunda Pardus 2007 ile tanıştık. Türk uzmanların emeği ile üretilen alternatif işletim sistemi. Ya da Türk uzmanların geliştirdiği açık kaynak kodlu ücretsiz bir özgür yazılım. Hangisini derseniz deyin. Ama şunu bilmekte yarar var. Özgür yazılımlar, kullanıcılarına diledikleri gibi çalıştırma, çoğaltma, inceleme ve değiştirme, yeniden dağıtma özgürlüklerini koşulsuz olarak verirler. Bu özgürlükler sayesinde kapalı kodlu ve sahipli yazılımlara göre daha fazla güvenlik, esneklik ve tasarruf sağlarlar. Pardusçular dün kullanıma sundukları yeni programın adını şöyle anlatıyorlar: “Kod adı olarak 18 Kasım 1906’da doğan ünlü öykücü Sait Faik Abasıyanık’ın adını seçtik; martıların, sarhoşların, balıkçıların, dül Diploması sahte çıkınca işten atıldı MEHMET MENEKŞE mehmet?cumhuriyet.com.tr ğil. Aksine şirin, kullanışlı, hatta iddialı bir işletim sistemi. Türkiye’nin ulusal bir yazılıma gereksinimi olduğu yıllar boyunca çeşitli ağızlardan dile getirildi. Büyük biraderin gözetiminden kurtulmak gerektiği artık herkesin bildiği bir gerçek. Diğer yandan ise global bir yazılımın dünyanın tümünü ele geçirmeye başlaması gibi bir kâbus olunca, Pardus’un gerekliliği bir kez daha anlaşılıyor. Milli Savunma Bakanlığı da artık Pardus kullanma kararı almış. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan ihalede bakanlığa bağlı Askeralma Daire Başkanlığı (ASAL) ve şubelerinde gelecek yılın başından itibaren ana işletim sistemi olarak Pardus kullanılacak. Darısı tüm kamu kuruluşlarının başına. Anadolu Parsı Bilgisayarlarda Yaşıyor ger balığının, sokakların, İstanbul’un ve avareliğin yazarının. Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada, namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kâğıt kalem aldım, oturdum. Ada’nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.” Pardus geliştiricilerinden Doç. Dr. Erkan Tekman Pardus’u şöyle anlatıyor: “Türkiye’de yaşayan son büyük kedi olan Anadolu parsı ile en son karşılaşma, resmi kayıtlara göre 17 Ocak 1974’te Ankara Beypazarı’nda gerçekleşti. Geçen 30 yılı aşkın sürede parsın, daha bildik adıyla leoparın Anadolu’nun çeşitli yerlerinde görüldüğüne dair ihbarlar geldiyse de bilimsel anlamda tartışmasız kabul edilebilecek bir karşılaşma hiç yaşanmadı. Fakat, parsın ayak sesleri şimdi yeniden duyulmaya başladı. Çünkü Anadolu parsı, bir işletim sistemi olarak geri döndü.” Artık soyunun tükendiği varsayılan Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana) anlaşılan o ki artık bilgisayarlarda yaşam bulacak. Dünden itibaren ben de evdeki bilgisayarımda Anadolu parsını yaşatmaya başladım. Bir nostalji değil… Ulusal bir yazılımın geleceğe neler katacağını görmek için Pardus kullanmaya başladım. Pardus’un kurulumunda birçok popüler özgür yazılım da bilgisayara yükleniyor. Bunlar arasında Firefox internet tarayıcısı, OpenOffice.org ofis paketi en bilinenleri. Bununla birlikte internet araçlarından oyunlara, çoklu ortam oynatıcılarından kişisel bilgi yöneticilerine kadar bir masaüstü kullanıcısının tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek onlarca özgür uygulama yüklü olarak geliyor. Pardus hiç de yabancılık çekilecek, korkulacak bir program de AMASYA Amasya’nın Merzifon ilçesinde Devlet Hastanesi’ne sahte diplomayla iş başvurusunda bulunan Banu Karpuz, referans olarak AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ömer Erkek’i gösterdi. İşe kabul edilen Karpuz 11 Aralık’ta Merzifon Devlet Hastanesi’nde “Acil Tıp Teknikeri” olarak göreve başladı. Hastane yetkilileri, Karpuz’un diploma yerine geçen mezuniyet belgesinin Merzifon Sağlık Müdürlüğü tarafından onaylanmasını istedi. Ancak yapılan incelemede Sağlık Meslek Lisesi Okul Müdürü Mustafa Yeşildağ, belirtilen isim ve tarihte böyle birinin okuldan mezun olmadığını belirtti. Banu Karpuz’un işe girmek için sahte mezuniyet belgesi hazırlattığı ortaya çıktı. AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ömer Erkek’in referansıyla göreve başlayan Karpuz’un sahtekârlığının ortaya çıkmasının ardından işine son verildi. Merzifon Cumhuriyet Savcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear