24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 KASIM 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Hafta sonunda görevi bırakmaya hazırlanan SPK Başkanı Doğan Cansızlar, hükümeti işaret etti 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Y eşil sermayede ihmal ? Cansızlar, yeşil sermayeyle ilgili gerekli teknik çalışmayı yapıp 2003 Aralık’ında ilgili bakan Abdüllatif Şener’e gönderdiklerini söyleyerek ‘‘Ondan sonraki durum bizimle ilgili değil. Yasa çıkarma yetkimiz yok’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hafta sonunda görev süresi sona erecek olan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doğan Cansızlar, yeşil sermayeyle ilgili gerekli teknik çalışmayı yapıp 2003 Aralık’ında ilgili Bakan Abdüllatif Şener’e gönderdiklerini söyledi. Cansızlar, ‘‘Yasayı çıkarmak bizim yetkimizde değil’’ dedi. SPK Başkanı Cansızlar, görev süresinin 17 Kasım’da dolacak olması nedeniyle düzenlediği basın toplantısında altı yıllık çalışma dönemini değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cansızlar, YİMPAŞ konusundaki sorular üzerine, ‘‘İzinsiz halka arzlarla ilgili ‘400 bine yakın vatandaş kitlesi var ve 5 milyar Avro’ya yakın bir miktar söz konusu, bunlarla ilgili bir çözüm bulmak gerekir’ diye düşündük ve teknik bir çalışma yaptık. 2003 Aralık ayının sonuna doğru ilgili bakan olan Abdüllatif Şener’e gönderdik. Ondan sonraki durum bizimle alakalı değil. Yasa çıkarmak bizim yetkimizde değil’’ dedi. Ders Çıkarmak Toplumsal uyarılardan ders çıkarmak niyete göre olumlu ya da olumsuz yönde olabilir.. Siyasi iktidar tehdidin tarafı olmuşsa, en iyimser yorumla kitleleri tehdit eden konularda etkin önlem almaktan kaçınıyorsa, toplumsal beklenti, tehdit algılaması olan konular için muhalefetin harekete geçmesidir. Muhalefet caydırıcı güç oluşturamaz, parlamento dışı siyaset, sendikal örgütlülük, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütlenmeleri de yetmezse, iş başa düşmüş demektir... Tehdit algılamasını içinde duyan bireyler hem birey olarak, hem de kitleler halinde, kaygılarını, korkularını ifade etmenin yollarını bulmaya, toplumsal refleks olarak ortaya koymaya çalışırlar. Tabii ki siyasi partilerin, sendikaların, demokratik kitle, sivil toplum örgütlerinin bu aşamada da olup bitene duyarsız kalma lüksleri yoktur. Bu ülkenin bireyleri, 10 Kasım’da Anıtkabir’de çok büyük kalabalıklarla toplanma gereğini duyuyorlarsa, anlamlı bir örgüt yönlendirmesi olmadan çok farklı partilerden, örgütlerden, kökenlerden insanlar Ecevit’in cenazesinde çok büyük bir kalabalıkla, ortak sloganlarda buluşuyorlarsa; ülkenin kaderinde söz sahibi tüm kadrolar ve örgütlerin bundan çıkaracakları dersler vardır. Tek kelime ile ‘‘Laiklik’’ sloganında buluşan kitlelerin bu konudaki tehdit algılamasından sözünü ettiğim her kesimin kimi dersler çıkardığına da eminim. Tabii ki kimileri olumlu, kimileri olumsuz önlemlerini almak üzere... Laikliğin tehdit altında olduğu duygusunu paylaşan kamuoyu, kitleler ve siyasetten başlayın, toplumsal örgütlenmelerin olumlu ders çıkarmaları, olsa olsa güçlerin birleştirilmesi, tehdidin ortadan kaldırılması yolunda alınabilecek önlemlere yönelik arayışlar olabilir. ??? Ecevit’in kirlenmemiş siyasetçi, daha çok ülke çıkarları, dış politikada ödün vermeyen kimliği, Danıştay cinayeti bağlantılı cenaze törenine hasta hasta katılmasından da etkilenmiş, çoğunluğu son seçimler zincirinde kendisine oy vermemiş kitlelerin, tek bir parti, örgüt yönlendirmesi olmadan cenazesinde, üstelik laiklik vurgulaması önde birkaç sloganda buluşmaları... İster istemez çıkarılacak derslerin önceliğini de gündeme getirdi. Ecevit uğurlanırken yapılan yayınlardaki değerlendirmelerde bile hemen solun nasıl birleşebileceği, tabandan gelen güçbirliği dayatması istemine nasıl yanıt verilebileceği sorgulaması gündeme geldi. Kitlelerde laiklik tehdidi algılamasının oluşmasında birinci dereceden sorumlu iktidar, Başbakan Erdoğan ve AKP yönetimi, en azından Ecevit’in ölümü, cenaze töreni bağlantılı oluşacak tepkiyi görmüş olarak, tansiyonu düşürmeye yönelik ellerinden geleni yaptılar sayılır. Başbakan Erdoğan, aynı güne çakışmasa medyada büyük şov olarak programlanmış AKP kongresinin bile gölgede kalmasını içine sindirmiş bir görüntü ile, kongre konuşmasını Ecevit’in cenaze töreninin, büyük kitlesel çıkışın bitimine bağlantılı geciktirdi. Son zamanlarda üst üste tehdit algılamasının birinci dereceden sorumlusu oldukları yolundaki uyarılardan besbelli fazlası ile ders çıkarmıştı. Gecikmeli konuşmasında laikliği tehdit eden güç değil de laikliğe sahip çıkan güç oldukları gibi bir açıklama ile kavram kargaşasına sığınmayı seçti. Laikliği tehdit altında görenleri suçlayarak, laikliğe sahip çıkan kitlelerin sloganlarından duyduğu öfkeyi de açığa vurarak, futbol maçı sloganı benzetmesi ile hafife almaya çalıştı. Başbakan Erdoğan, yüz binlerin sadece kaygılarını dillendirmek üzere bireysel sorumluluk baskın meydanlara çıkmalarından dersini almış, elbette olumsuz yönde gardını, ‘‘Baskın, baskın yapanındır’’ özdeyişine uygun olarak ortaya koymuştu. ‘‘Çankaya laiktir, laik kalacak’’ sloganının kendisini hedef almasını yoka sayarak, Çankaya’ya çıkma planının geçerliliğinin ortadan kalkmadığı, sonrasında parti yönetiminin boşlukta bırakılmadığı izlenimi veren kongre imajının eksiksiz gerçekleştirilmesini sağlamaya yönelik mesajların hiçbiri atlanmamıştı. Şimdi önemli olan laik cephenin; siyaset başta, örgütlenmelerinin tümü ile, yüzbinlerin sokağa çıkmasıyla dillendirilen kamuoyu kaygılarına, laikliğin tehdit altında olmasına karşı nasıl önlem alınacağı, güçbirliği oluşturulabileceğine ilişkin dersler çıkardığıdır. Tabandaki bütünleşme, tehdit karşısında etkin önlem özlemi, doğru okunabilmiş, anlamı kavranabilinmişse, elbette olumlu derslerin çıkarıldığı sonuçları ile ortaya çıkacaktır. Çıkmıyorsa, bireye, kitlelere daha güçlü, örgütsüz ama kitlesel tepki vermenin yollarını bulmak, sokaklarda gücünü göstermek görevi düşecektir... soner@cumhuriyet.com.tr ‘Duruşumuzu bozmadık’ Cansızlar, başkanlığı döneminde görev alanına hükümetten bir müdahale olup olmadığı konusunda ise ‘‘Yorumda bulunmak istemiyorum. Fakat duruşumuzu bozmadık’’ değerlendirmesini yaptı. Ayrılırken nasıl bir ruh hali içinde olduğuna ilişkin soruya ‘‘Devlette küskünlük, kırgınlık olmaz’’ diye yanıt veren Cansızlar, yerine gelecek başkanın teknik bilgisinin yanı sıra dışa açık ve temsil kabiliyeti olması gerektiğini belirtti. Cansızlar, İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkanvekili Vahdettin Ertaş hakkında Sermaye Piyasası Kurulu lojmanında otururken İAB’den kira yardımı almasıyla ilgili başlatılan incelemenin de sürdüğünü bildirdi. ‘Olay yeni değil’ Cansızlar, izinsiz halka arza ilişkin, Başbakanlık’taki İrticayla Mücadele ve Takip Kurulu’na düzenli olarak bilgi aktardıklarını kaydetti ve bu olayın yeni olmadığını da vurguladı. Yakın gelecekte yasalaşması öngörülen Türk Ticaret Yasası’nda bundan sonraki durumları ilgilendiren düzenlemeler yapılmasının düşünüldüğünü anlatan Cansızlar, kendi taslaklarının ise zamanaşımı süresini 5 yıldan 20 yıla çıkartması itibarıyla mevcut durum ve öncesini de kapsadığını kaydetti. İmar Bankası’nda hükümet suçlu Cansızlar, İmar Bankası bono mağdurlarıyla ilgili hükümeti suçlayarak ‘‘Vatandaşın bono alması ile mevduat açması arasında bir fark yoktu’’ dedi. Bankaların güven müesseseleri olduklarının altını çizen Cansızlar, ‘‘Bu durumla ilgili kanuni düzenleme yapılırken ticari mevduatın dahi kapsama alındığı bir ortamda, bono ile ilgili konuların kapsam dışına çıkarılması düşündürücü. Bono alan vatandaşların da kanunla düzenlemeler yapılarak mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyordu ama olmadı’’ diye konuştu. Cansızlar, akaryakıt dağıtım şirketlerine verilen cezalar anımsatılarak bunlardan halka açık olanların bilançolarında olası zararlara karşılık ayırıp ayırmayacakları konusunda ise ‘‘Bu konuyu kurul olarak değerlendireceğiz. Çünkü şirketlerin büyük miktarlara ulaşan karşılık ayırma keyfiyeti, söz konusu olabilecek bir durumdur’’ değerlendirmesini yaptı. Yunan Alpha Türkiye’de banka alacak ATİNA (REUTERS) Yunanistan’ın ikinci büyük bankası olan Alpha Bank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Yannis Costopoulos, Türkiye’de bir banka satın alacaklarını söyledi. Costopoulos, “Türkiye piyasasına gireceğiz. Ancak olağanüstü adımlar beklemeyin” dedi. Yunanistan’da yayımlanan ekonomi gazetesi Imerisia’ya konuşan Costopoulos “Türkiye, Bulgaristan ya da Romanya gibi değil. Türkiye’nin büyük bankaları güçlü, teknoloji seviyeleri yüksek. Onlarla rekabet etmek kolay değil” diye konuştu. Aktif büyüklüğü 9.9 milyar Avro olan Alpha Bank, Alternatifbank’a ortaklık için Anadolu Grubu ile görüşen yabancı bankalar arasında bulunuyor. Türkiye’ye daha önce iki Yunan bankası giriş yaptı. Yunanistan’ın en büyük bankası National Bank of Greece (NBG) ve Yunanistan’ın üçüncü büyüğü EFG Eurobank. Başbakan Erdoğan, İspanyol şirketlerinin ilgisinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti ‘İspanya ile ticaret artmalı’ Ekonomi Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin bu yılın 8 ayında 5 milyar dolara yaklaştığını belirterek “Ekonomik güçlerimiz ve potansiyellerimiz göz önüne alındığında, ticaretimizin daha da artmaması için hiçbir sebep yok’’ dedi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde faaliyet gösteren Türkİspanyol İş Konseyi tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen çalışma kahvaltısında konuşan Erdoğan, İspanya’nın Türkiye’nin önde gelen ticari ortaklarından biri olduğunu vur ? DEİK çerçevesindeki Türkİspanyol İş Konseyi toplantısında konuşan Başbakan, İspanya’nın Türkiye’nin önde gelen ticari ortaklarından biri olduğunu, iki ülke arasındaki ticaretin daha da artması gerektiğini belirtti. gulayarak Türkiye’nin toplam dış ticaret hacminin son 4 yılda iki kattan fazla bir artışla 160 milyar Avro’ya yaklaştığını belirtirken “Türkiye bugün, dünyanın en fazla ticaret yapan ilk 20 ülkesi içindedir. Ülkemizin, 10 yıl içinde 800 milyar Avro’ya varacak GSMH’si ile Avrupa’nın en büyük 6’ncı ekonomisi olacağı tahmin edilmektedir’’ dedi. Başbakan Erdoğan şunları söyledi: “Bugün Türkiye’de 150’ye yakın İspanyol firması faaliyet gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda bu sayının daha da artmasını bekliyoruz. AB üyeliği yolunda hızla ilerleyen Türkiye’de, daha fazla İspanyol yatırımı görmek istiyoruz. İspanyol Iberdrola şirketinin enerji ve dağıtım ağının özelleştirilmesiyle ilgi lenmesinden memnunuz.’’ İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, İspanya’nın AB’ye üyelik müzakerelerinde “Türkiye’nin üyeliğine sonsuz destek verdiğini’’ bildirdi. İki ülkenin ekonomik açıdan birbirlerini tamamlayıcı sinerjileri olduğunu ifade eden Zapatero, Türkiye’nin zor zamanları geride bıraktığını, ekonomisini düzelttiğini ve kesin bir şekilde kapasitesini gösterdiğini söyledi. Konuşmasının ardından Zapatero’ya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından hediyeler verildi. ATO Başkanı Aygün, yetkilileri defalarca uyardıklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını söyledi ‘Çin’in çöplüğü haline geldik’ ? Aygün, dış ticaret açığının yüzde 16’sının, cari açığın yüzde 25’inin Çin ve Uzakdoğu mallarından kaynaklandığını vurgulayarak “Çin’in çöplüğü haline geldik” dedi. Ekonomi Servisi Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye’nin dış ticaret açığının yüzde 16’sının, cari açığın ise yüzde 25’inin Çin ve Uzakdoğu’dan gelen mallar nedeniyle oluştuğunu bildirdi. Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve ATO tarafından ortaklaşa düzenlenen “Çin ve Uzakdoğu Mallarının Haksız Rekabeti, Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri’’ konulu panel, Ankara’da ATO konferans salonunda yapıldı. Panelde konuşan Aygün, 2002 yılından beri Çin mallarının tehlikesi konusunda yetkili makamları defalarca uyardıklarını, fakat olumlu bir yaklaşım görmediklerini, üstelik “Çin düşmanı’’ olarak adının çıktığını söyledi. Aygün, bugün Çin’den, tornavidadan oyuncağa, mutfak ve tıbbi malzemelerden ev malzemelerine kadar binlerce ürünün geldiğini ve Türkiye’nin adeta “Çin’in çöplüğü’’ haline geldiğini vurguladı. Çin mallarının Türkiye’ye ilk kez 1985’lerde girdiğini, 1996 yılından itibaren ise bir Çin malı furyası başladığını anlatan Aygün, 1996 yılında 556 milyon dolar düzeyinde olan ithalatın, 2005 yılında 4.9 milyar dolara yükseldiğini, bu yıl ise ithalatın 7.58 milyar dolar düzeyinde olmasının beklendiğini belirtti. Üreticiden, TARİŞ fiyatına tepki ALAŞEHİR (AA) TARİŞ, kuru üzüm fiyatlarını açıkladı. Buna göre fiyatlar 9 numara üzümde 1.27 YTL, naturel üzümde 1.50 YTL olarak belirlenirken dünden itibaren ortaklara fark ödemelerinin yapıldığı bildirildi. TARİŞ Üzüm Birliği Başkanı Rıza Türker, “Uluslararası Para Fonu’nun baskıları iktidara serbest hareket etme hakkını vermedi” dedi. Açıklanan fiyatlarla ancak masrafların karşılanabileceğini belirten üreticiler ise fiyatların 1.55 YTL seviyesinde olması gerektiğini belirttiler. AB’den şeker stoklayan Güney Kıbrıs’a ceza BRÜKSEL (AA) Avrupa Birliği (AB), tam üyelikten önce şeker stoklayarak spekülasyona izin verdikleri gerekçesiyle, 5 AB üyesi ülkeyi 57 milyon Avro cezaya çarptırdı. Komisyon, 2004 yılında, tam üyelik öncesinde, Güney Kıbrıs Rum kesimi, Estonya, Letonya, Slovakya ve Malta’daki bazı şirketlerin şeker stoklamalarını önlemede yetersiz kalmaları ve bu şekeri, üyeliğin ardından, AB fiyatlarından satılacağını bilmeleri nedeniyle bu ülkelerin 57 milyon Avro ödemelerini kararlaştırdı. AB’de şeker fiyatları, dünya ortalamasının üç kat üstünde bulunuyor. AB Tarım Komiseri Mariann Fischer Boel, bu ülkelerin herhangi bir girişimde bulunmamalarının, şeker piyasasını olumsuz etkilediğini, bunun da komisyonun, fiyat istikrarı için piyasaya müdahale ederek stok fazlasını satın almasına neden olduğunu söyledi. Türk Dil Kurumu’ndan ATO’ya ödül Ekonomi Servisi Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Ankara Ticaret Odası’na (ATO) ve Oda Başkanı Sinan Aygün’e onur belgesi verdi. Akalın, düzenlenen törende, ATO’nun, “üyelerin, işyerlerinde Türkçe tabelalar kullanmaları ve Ticaret Sicil Memurluğu’na tescili yaptırılmayan yabancı unvanların tabela gibi yerlerde kullanılması halinde para cezası ile cezalandırılmaları’’ konusunda aldığı karar nedeniyle “onur belgesine’’ değer görüldüğünü bildirdi. Aygün de konuşmasında, yabancı unvanların, maliye ve emniyet açısından da sıkıntı yarattığını dile getirerek belediyeleri göreve çağırdı. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear