02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE ttantoul _Y 24 Sinop Y 24 Adana Y 32 Hime PB 16 Samsun Y 23 locaeli Y 23 Trabzon Y 23 (anakkale B 30 Giresun Y 25 ETTİ? PB 29 Ankara Y 22 »aiisa PB 31 Eskışehir Y 22 /ydın PB 31 Konya Y 24 tenızi PB 30 Sıvas Y 22 ianguldak Y 20 Antalya A 34 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkâri Van Y PB PB PB PB PB PB 31 33 33 32 32 27 24 Y 18 Yurdun kuzey. ıç ve doğu kesımlen parça- lı ve çok bulutlu, Mar- nara'nın doğusu. Ku- zey Ege'nın .ç kesım- len, iç Anadoiu, Doğu Akdenız, Doğü Ana- dolu'nun kuzeyı ıle Ka- rademz bolgelen sa- ganak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açkgeçecek. Havası- caklığı tun yurtta 2-4 derece azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB PB PB B Y 19 18 19 25 24 25 28 22 Münih Y 26 Zürih Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB A B PB PB PB PB 23 25 35 24 27 23 29 29 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre HB A B A Y A Y PB 19 39 26 31 27 31 25 34 PB 32t sj.~*~^jç. _] „ ^spj 5s : ^-\ B . J . 4BfcÇ°k bulutlu J^fc Yağnmriu ÇJ)1 K a r i l Danimarka, Roj TV'nin 'nefref içeren yayın yapmadığını öne sürdü Terörkanalı kapatılmıyor Taşkent •Tahran Parçalı buhjt'u Sulj kar \ Gök gonjltutu G r U N CELcÜlVEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada ak metni AB dışişleri bakanları kabul eder... son sekline gelecek hafta daimi temsilcilerin verme- âni kararlaştırırken... Ingıltere'nin Nevvport kasabasındatartışılandek- arasyona karşı deklarasyon taslağının içeriğini ya kilerek ya da bilmezlikten gelerek iki sorumludan birı -Başbakan-, Italya yolunda uçakta. Diğeri -Dı- şişten Bakanı- Ingiltere yolunda... gelişmelere ters cüşen, aylardır söyleyegeldikleri türküyü yine çığı- ryor ve: AB'deki Kıbrıs'la ilgili eğılimleri (Gül): "...songün- brdeortaya atılan çeşitli söylenti, çeşitligörüşler..." oiye nıtelıyor, RTE ise "Konuyla ilgili şu saat itiba- ryia gelenlerin hiçbiri bizi bağlayıcı değildir" diyor. Dışişleri Bakanımıza göre durumumuzu "en iyi &spit eden de" AB Komısyonu olmuş. Evet ama, AB Komısyonu adına Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn, önce fürkiye 3 Ekim'de başlayacak müzakerelere rahat giriş yapmak istiyorsa Kıbns'taödünlervermesı gerek- tğine işaret etti. Nevvport'ta ise ek protokolün tam uygulanması konusunda komisyonun ısrarlı tavrına açıklık getirdi. "Protokole imzayı (TBMM'de) onay, onayı da uygulama izlemeli. Uy- gulama da deniz ve havalimanlannın açılmasını gerektiriyor" dedi. Dahası var: Olli Rehn, "tanımanın da bellibiraşa- madan sonra Türkiye 'nin gidermesi gereken bir so- run olduğunu" söyledi. Olli Rehn; "Önce limanlan açar, Rumlara petrol taşımacılığından yılda 4 milyar doiarcık kazandınr, KKTC'nin zaten kısıtlı olan ticaret yaşamını Rumla- nn eline bırakırsın... belli biraşamadan sonra Kıb- ns Cumhuriyeti namıyla Güney Kıbns'ı tanıyarak KKTC'nin ölüm fermanınaimzaatarsın" demekis- tiyor. Bizim ıkili ise hâlâ bıraktığımız yerde. AB'nin üs- tüne düşeni yapmasını istiyor. • • • Karşı deklarasyon (taslağı) ek protokolün "tam ve aynm yapılmaksızın (Güney Kıbns 'a da) uygulanma- sını" istiyor. Bu bağlamdataşıma alanındakiler de dahil olmak üzere mallarm serbest dolaşımı üze- rindeki engellerin kaldırılmasını (Güney Kıbrıs'a da hava ve deniz limanlannın açılmasını) bekliyor. Gül de yeni koşullar çıkarsa "arkamızı dönüp gi- deceğimizden " söz ederek AB'yi tehdit edıyor. AB'- den ise dayatma; Türkiye'nin "anlaşmalardan kay- naklanan yükümlülûkleri tam yerine getirmediği sü- rece mûzakere çerçeve belgesiyle ilgili müzakere başlıklannm açılamayacağını, kısacası müzakere- lerin başladığı yerde tıkanacağını" vurguluyor. AB zirvesınde kıran kırana Türkiye görüşmeleri (yeni ödünlerin, yeni dayatmalann pazarlığı) yaşa- nıyormuş. Boş verin bunlan. Bu iktidarın elinde aleyhimize olan veya olacak her şeyı unutturacak, gerçekleri söylemeye çalışanlara karşı durmadan kullanacağı bir sılah var: 3 Ekım önünde engel yok! Bu; iktıdara, yalakalara, AB sevdasıyla ne ister- lerse vermeye hazır olanlara yeter de artar bile! Yeni koşullar, dayatmalar gelirse; AB'ye arkamı- zı döneriz gibi uygulayamayacağımız cart curtlara aldırmayalım. ! Cenazede gazetecilere saldırı 'Bombacı 'nın örgütü araştırılıyor LEVENT GENCELLt BURSA - Bursa'da öncekı gün binlerce kişinın kullandığı Bursaray'ın Merinos Durağı yakınla- nnda elinde bomba patlayarak ölen Bülent Ak- çiçek'in bağlantılı olduğiı örgüt deşifre edilme- ye çalışıhyor. El Kaide bağlantısı üzennde duru- İurken Akçıçek'in amcası Abdülkadir Akçiçek, "Yeğenim böyle bir şey yapacak çocuk değil- di. Şoktayız. Poşeti eline biri vermiştir. O da saflıkla alıp götürmüş olabilir" dedi. Önceki gün sabah erken saatlerde TEDAŞ Bölge Müdürlüğü önûndeki otobüs durağına 5 metre kala elindeki bomba patlayan ve parçalanarak yaşamını yitiren Akçiçek'in cenazesi dün ailesi tarafindan alındı. Akçiçek'in cenaze namazı ön- cesi, yakınlan gazetecilere saldırdı. Ortabağlar Mahallesi Fatih Camii'nin önünde Adli Tıp Mor- gu'ndan itibaren konvoyu izleyen gazetecilerin önünü kesen Akçiçek'in yakınlan fotoğraf çekil- mesini engellediler. Gazetecilere, "Biz aşiretiz, bize terörist diyenler teröristtir. Siz gazeteciler teröristsiniz. Buradan gidin" diye bağırdılar. Bazı gazeteciler yumruklanırken, güvenlik güç- leri saldınya müdahale etmedi. Saldınya uğrayan gazeteciler saldırganlardan bazılannın geçen ma- yıs ayında Bursa'da öldürülen Sedat Bucak'ın eski koruması eski özel timci Susurlukçu Oğuz Yorulmaz'ın cenaze töreninde de gördüklerini söylediler. YakJaşık 30 kişinın katıldığı cenaze namazından sonra Akçiçek. Yıldınm Değirme- naltı Mezarlığı'nda toprağa venldi. Bucak aşiretinden Şanlıurfa'nın Siverek ilçesıne bağlı Hadro kö- yünden olan Bülent Akçiçek'in Bucak aşiretine mensup oldugu öğrenıldi. Bursa Hürnyet En- düstri Meslek Lisesi'nden 1996 yılında "orta" derece ile mezun olan Akçiçek'in pazarcılık yaptığı, bir dönem de bir kıtapçıda çalıştığı be- lirtildi. Emniyet yetkılileri yabancı dil öğrenece- ğı gerekçesiyle 2 yıl Kazakistan'da kalan ve 6 ay önce Bursa'ya dönen Akçiçek'in buradakı bağ- lantılannın araştınldığını belırttiler. Akçiçek'in evinde yapılan aramada bomba yapımında kulla- nılacak herhangi bir malzemeyle ipucu yerine geçecek belgelere ulaşılamadığı öğrenildi. MAHMüT GÜRER ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - PKK'KONGRA GEL'in yayın organı Roj TV'nin kapatıl- ması için Danimarka'ya başvu- ruda bulunan Türkiye'nin ülke- den "ret" yanıtı aldığı ortaya çıktı. Türkiye'nin Kopenhag Bü- yükelçiliği'nin üst düzey bir yet- kilisı, "Biz kanalın kapatılma- sı için raporumuzla başvurduk ancak geçen nisan ayında baş- vurumuza kanalın kapatıla- mayacağı yanıtı verildi" dedi. Danimarka Başbakanlık Söz- cüsü Michael Heboe ve ülkenin Ankara Büyükelçisi Christian Hoppe'nin Türkiye'nin Roj TV'nin kapatılmasına ilişkin herhangi bir baş\ııru yapmadığı- nı söylemesine karşın, Danımar- ka'nın Türkiye'nin karannı red- dettiği öğrenildi. Nisan ayında reddedildi Cumhuriyet'ın ulaştıgı Tür- kiye'nin Kopenhag Büyükelçi- liği'nin üst düzey bir yetkilisi, kendilerine Ankara'mn talebi üzerine ilk olarak Dışişleri Ba- kanlığı'na başMaruda bulunduk- lannı ancak bakanlığın büyükel- çiliği Radyo Televizyon Üst Ku- rulu'na denk düşen "Medya Sekretaryasrna yönlendirdiği- ni söyledi. Bu kuruma gerekli ra- porlan sunduklannı ifade eden yetkili, buna karşın taleplerinin geçen nisan ayında reddedildi- ğıni söyledi. Yetkili, "Sekretar- ya yaptığımız başvuruyu ifade Hilafetin geri getirilmesini isteyen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk aleyhine çirkin ifadeler kullanan gruba polis müdahale etmedi, kimseyi gözaltına almadı. ( AA) Polisşeriatçılan izlemekleyetindi I Baştarafı 1. Sayfada riatçı örgüte karşı müdahalede bulunmadı. Tür- kiye Cumhuriyeti ve Atatürk aleyhine söylemler içeren 24 sayfalık basın açıklamasını okuyan gru- ba polisin müdahale etmemesı dikkat çekti. Fatih Camii avlusunda cuma namazının ardın- dan toplanan gnıp. çeşitli pankart ve dövizler aç- tı. Aralannda kadın ve çocuklann da bulunduğu grup, şeriatçı terör örgütü Hizb-ut Tahrir lehine slogan attı. Bu sırada gruptan bir kişi, basın açık- laması metnini okudu. Metinde, "1924 yılının 3 Mart günü. o zaman başını İngiltere'nin çek- tiği sömürgeci kâfir devletler, Arap-Türk ha- inlerin de yardımlanyla hilafet devletini yık- mayı başardılar. İstanbul'daki hilafetin kaldı- nldığı, asnn mücrimi Mustafa Kemal tarafin- dan ilan edildi. Sonra halife kuşatma altına alındı ve aynı giinün sabahında ülkeden kovul- du. tngilterenin ona verilmesini emrettiği çok ucuz bedel işte bu idi. Bu feci cürmüne karşı- lık, laik TC'nin kıytırık başkanlığına atanma- sıydı" ifadelerüıe yer verildi. Hilafetin gen getı- rilmesi istenen, Atatürk aleyhine çirkin ifadelerin de yer aldığı basın açıklamasımn ardından grup tekbir getirdi. Polisin gruba müdahale etmemesi ve hiç kimseyi gözaltına almaması dikkat çekti. Grup daha sonra camiden çıkarak topluca yürü- n.'îk istedi. Emniyet güçlerinin yürüyüşüne izin vermediği grup dağıldı. ADD: Biz de meydan okuruz Fatih'teki hilafet gösterisine polisin seyirci kal- masına sert tepki gösteren Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekreteri Hüseyin Emre Altınışık, "Cumhuriyetin polisi bu tür olayla- ra seyirci kalırsa, Ya hilafet ya ölüm' diyenle- rin karşısına 'Ya Atatürk Türkiyesi ya ölüm' di- ye biz çıkacağız" dedi. Siyasi iradenin bu tür gruplan desteklediğini ıleri süren Altınışık, "Bu olay Türkiye'nin nereye götürülmek istendiği- nin göstergesidir. Cumhuriyetin polisi seyirci kalıyor. ADD olarak devletin anayasada ken- disine yüklenen gorevleri yerine getirmesini bekliyonız" görüşünü kaydetti özgürlüğü çerçevesinde kabul etmedi. Bize kanalın yaptığı yayınlarda terör ya da nefretin yer almadığını bildirdi ve' Yap- tığımız incelemede söz konusu televizyonun yayınları nedeniy- le kapatılmasma mahal yoktur' yanıtı verildi" diye konuştu. Danimarka başından beri biliyor Yetkili, "Danimarka'nmAn- kara Büyükelçisi ve Başba- kanlık Sözcüsü, konuya ilişkin açıklamalannda, 'Bize başvu- ru yapılmadı' dedi. Konu ülke- nin Dışişleri Bakanlığı'na bil- dirilmedi mi" şeklındeki soru- ya ise "Danimarka Dışişle- ri'nin haberi en başından be- ri var. Zaten bizi Medya Sek- retaryasrna yönlendirenler de onlar. Biz temasa geçtikten sonra ' Dışişleri bu konuda ka- rar \ eremez. Konu Medya Sek- retaryasrnabildiribnelidir' de- nildi. Dışişleri Bakanlığı iste- di diye biz dosyamızı hazırla- yarak bu kuruma ulaştırdık. Geçen nisan ayında dosyayı incelemeyi tamamladılar ve kanalı da kapatmayacaklan- nı söylediler" yanıtını verdi. Bu kuruluşun kararlannın ke- sin olduğunu anlatan yetkili, ka- nalın terörle de bağlantılı olma- sı nedeniyle Içişlen Bakanlı- ğı'na başvurduklarını anlattı. Yetkili "Konu şu anda polisi- ye aşamada çünkü Medya Sekretary ası'nın kararlan de- ğişmiyor" diye konuştu. Dışişleri de yalanladı Dışişleri Bakanlığı da Dani- markalı büyükelçi ve başbakan- lık sözcüsünü yaptığı açıklama ile yalanladı. Açıklamada, Tür- kiye'nin Danimarka'ya kanalın kapatılması için 2004 yılımn şu- bat aynnda başvuruda bulunul- duğu ifade edildi. Açıklamada şöyle denildi: "Danimarka polisi ve ilgili diğer makam- lara Roj TV'nin terör örgütü ile yakın ilişkisini gösteren bil- gi, belge ve kasetlerin yanı sıra yayınları içerisindeki tehdit, tahrik ve şiddete teşvik içerik- li açıklamalann metinlerinin yer aldığı dosyalar iletilerek, Roj TV'ye karşı cezai kovnş- turmanın başlatılması isten- miştir. Konu halen Danimar- ka ilgili güvenlik makam- larınca incelenmektedir." Koç, kıırumuna yabancı DETİS, Kültür Bakanı'nın DevletTiyatrolan'nda çalışan sanatçılann sayısı ve aldıkları ücret konusunda açıkladığı bilgilerin doğruyu yansıtmadığını vurguladı Trajikomik bir hata!' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Tiyatrolan Sanat- çılan Derneği (DETÎS) Yönetim Kurulu üyeleri, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un, Devlet Ti- yatrolan (DT) ile ilgili demeçle- rinde yanlış bilgilere yer verdiği- ni bildirdiler. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Köşk'ten dönece- ği kaygısıyla DT Genel Müdür- lüğü'ne asaleten atama yapma- yacağı savunuluyor. DETtS Yönetim Kurulu üye- lerinin dün yaptıklan açıklama- da, Koç'un yanlış bilgılendiril- mekten kaynaklanan yanlışlan şöyle sıralandı: "Sayın Bakan, DT sanatçılannın maaşlannın 3 milyar TL olduğunu söylü- yor. Doğrusu: 30 yıllık DT sa- natçısının maaşı 1 milyar 200 milyon TL'dir. Bakan DT'de 800 sanatçı ve 2 bin yardımcı olduğunu ve bunlann büyük bölümünü çalışmamakla suç- luyor. Doğrusu: DT'de kadro- lu sanatçı sayısı 724'tür. Bun- lar yılda ortalama 100 oyunda görev alırlar.Yani her oyuna 7 oyuncu diişer. Oynanan oyun- lar incelenirse görülür ki ge- nellikle 10 ya da 15 Idşilik kad- rolar gereidr. Yıl içinde görev yapmayan sanatçı sayısı 20'yi geçmez. Bakan, genel miidür- lük vekiUiğine getirdiği kişinin 'Royal Academy' mezunu ol- ALMULA MERTER* Talihsiz bir açıklama... Sayın Kültür Bakam Atilla Koç'un bankamatik sanatçılan adı altın- da yaptığı talihsiz açıklamayı okudum. Ve garip bir tartışmanın içinde buldumkendimi... Bugün Vajina Monologlan gibi denilen oyun dünyada 36 ülkede 7 yıldır oynanmaktadır. Kaldı ki ben bu oyunu sergılemeye ansızın hükümetiniz dö- nemi başladım ve dünyada Türkiye'deki kadın imajında bazı değişikliklere neden oldum. Oyu- nu ilk sergilemeye karar verdiğimde Amerikalı- lar, Türkiye'de seni ya taşlarlar ya da tiyatronu yakarlar dedıkleri halde geçen yıl Brüksel'de Annie Lenox, Katya Remann.Yanar Moham- med gibi pek çok ünlü kadınla sahneye çıkügım- da "Cesur Yürek" diye anons edildim. Devlet Tiyatrolan bankamatik sanatçılan ko- nusuna gelince, Istanbul Devlet Tiyatrosu'nda çalışmaya başladığım günden bu yana ne bir gö- rev reddim ne de raporum bulunmaktadn-. Ayn- ca ben TV dizilerinde oynayıp para kazanmak yerine yine Türk tiyatrosuna sevgili babam Fer- di Merter'le hizmet etmeye devam ettim. Ve özel tıyatro oluşturdum. Aslında dünyada öde- nekli tiyatrolann çoğunlukta olduğunu bilme- yen bir bakanlığa hizmet venyorum. Onun için sayın bakanın açıklamasuıı talihsiz bir açıklama olarak nıtelendiriyorum. Ve kendisine bakanlı- ğında ıyı şanslardiliyorum. Ben sanatıma herne olursa olsun devam edeceğim. * Tiyatro sanatçısı duğunu söylüyor. Doğrusu: Ve- killiğe atanan kişi. adı verilen akademide 3-4 provaya izleyi- ci olarak katılmıştır." Açıkla- mada, DT sanatçılannın yılda 5 bin kez sahne açtığı, 12 yerleşik bölgede 30'u aşlon sahneyle hiz- met verdiği ve yılda 500'ün üze- nnde yerleşim birimine turneye gittiği bilgilerine yer verildi. Asaleten atama yok Hükümetin, vekâleten atama- lara DT'de de devam etmesinin nedeni Köşk'ün vetosundan kaçmak olarak belirtiliyor. Mine Acar'ın DT Genel Müdürlü- ğü'nde "vekâleten" görevlen- dirilmesınin nedeni. asaleten atamanın Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer tarafindan onaylanmayacağının bılinmesi olarak açıklanıyor. Edınilen bilgiye göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı. asaleten atamalarda gerekli olan 3Tü ka- rarnamenin çıkanlamayacağın- dan çekiniyor. Vekâleten atama- da sadece bakanlığının onayının yeterli olması, Mine Acar'ın gö- revlendirmesinin vekâleten ol- masına neden gösteriliyor. Acar'dan basın toplantısı Göreve geldiği günden bu ya- na kamuoyuna hiçbir açıklama yapmayan Mine Acar ise bugün basının karşısına çıkacak. Acar, saat 14.00'te DT Irfan Şahinbaş Sahnesi'nde düzenleyeceğı ba- sm toplantısında hakkındaki id- dialara cevap verecek. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada hazırladığı metinlerin ruhu doğal olarak AB hedef- lerinin bir parçası. Türkiye, gümrük biriiği (GB) an- laşmasının yeni üyeleri de kapsayacak şekilde ge- nişletilmesini öngören ek protokolü imzalarken yanına bir deklarasyon koymuş, "Bu ek, ek pro- tokolün aynlmazekidir" demişti. Dün Ingiltere'den gelen haberierbunu doğrulamıyordu. Görünümün özeti şu: 1- AB, Türkiye'nin deklarasyonuna deklaras- yonla karşılık veriyor. 2- Karşı deklarasyonda, "Ey Türkiye, senin dek- larasyonun geçerii değildir" deniyor. 3- AB'nin Kıbns'ta hükümet olarak sadece Rum yönetimini tanıdığı duyuruluyor. 4- Türkiye'nin Kıbns'ı tanıması gerektiği artık satır aralarından satırbaşlarına çıkmış görünüyor. 5- KKTC'nin öyle ya da böyle hiç ama hiç adı geçmiyor. Sadece, Türkiye'nin çözüm için göster- diği çabadan memnuniyet duyulduğu vurgulanı- yor. • • • AB'nin deklarasyon taslağı Yunanistan ve Rum kesıminde de dikkatle izleniyor. Rumlar taslaktan sızan tümcelere bakıp şu degeriendirmeyi yaptı- lar: - Bunlar bizi tatmin etmez. Bazı vurgulann da- ha net yapılması gerekiyor! Rumlar, Türkiye ile AB'yi karşı karşıya getirip durumu kenardan seyrediyor. Başbakan Erdoğan Kıbrıs konusuna yaklaşırken, "Çözümsüzlük çö- züm değildir. Kim biradım atarsa, bir fazlasını biz atacağız. Artık biz çözüm istemeyen tarafolmaya- cağız" türünden Kasımpaşalı demeçler vermişti. Tablo, Başbakan'ın çözüm isteyen taraf olup, afe- rin alma ve öne geçme tezinin yaşama istediği gi- bi geçmediğini gösteriyor. Geçmişi bir kenara bırakalım; AB, 24 Nisan 2004'te Kıbrıs'ın iki yakasındaki reiferanduma Türklerin evet, Rumların hayır demesinin ardın- dan iki söz vermişti: 1 - KKTC'ye yönelik izolasyonun kaldınlması için çaba harcayacağız. 2- KKTC ile doğrudan temasa geçeceğiz. AB, KKTC ile temasa geçmiyor. Türkiye'nin Rumlaria tam temasa geçmesini istiyor! Bu gidiş- le Kıbrıs'taki seyir şöyle görünüyor: Oenktaş KKTC'nin ilk cumhurbaşkanı olarak, Talat da son cumhurbaşkanı olarak tarihe geçe- cek! • • • Dün hükümetin biryetkilisinden şöyle birdeğer- lendirme olur mu diye düşündük: - Eyy AB, benim deklarasyonuma karşı deklaras- yon yayımlamaya girişiyorsun. İyi güzel de, Kıb- ns'ta çözüm için sen ne yaptın? Bize yaptığın bas- kının onda birini Rumlara yapsan, durum bir ölçüde değişmez mi? Çözüm için bizden çok Rumları ıkna etmek için uğraşmanız gerekmiyor mu? Tabii ki böyle bir kafa tutuş beklemedik ama, o- la ki dedik... AB şu kararı almış görünüyor: 3 Ekim'de Türkiye ile müzakereye başlanz. Is- tediklerimizin tümünü masada alınz. Vermezlerse müzakereyi askıya alınz. Durum AB sürecinin de özeti: Baskıyı kaldırıp askıya alacaklar, askıdan indirip baskıya alacaklar... Gelişmelerin ilk b-askısı böyle! ankcum > cumhuriyet.com.tr Boydemir y e AB'den resmi davet • Baştarafı 1. Sayfada program çerçevesinde aralannda Uluslararası Av- rupa Hareketi Genel Sekreteri Dış tlişkiler Mü- dürlüğü, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komisyo- nu Isveç üyeleri, Ingiltere'nin Avrupa Liberal ve Demokratlar Birliği, Avrupa için tsveç Liberal ve Demokrat Birliği, Avrupa Halk Partisi Hıristiyan Demokrat Grubu, AB-Rusya Delegasyonu Parla- menter Işbirliği Komisyonu Başkanı, Ingilte- re'nin Avrupa Liberal ve Demokratlar Birliği, Avusturya'nın A\Tupa Parlamentosu Sosyalist Grubu, Güneydoğu A\Tupa Ülkeleri ile tlişkiler Delegasyonu, Avrupa Parlamentosu EUVP Yü- rütme Kurulu, Avrupa Parlamentosu, Yeşiller-Av- rupa Özgür Birliği Grubu temsılcilerinin de bu- lunduğu bir dizi görüşmede bulunacak. 15 sayfalık rapor sunacak Baydemir aynca temaslan sırasuıda 2 bölümden oluşan 15 sayfalık bir rapor da sunacak. Açıkla- maya göre raporun ilk bölümünde, bölge ve ken- tin sosyo-ekonomik sorunlan ile belediyenin bu sonınlann çözümünde gösterdiği çaba ve karşı- laştığı sıkmtılar. istatistiki veriler ve somut ör- neklerle ifade ediliyor. Raporun ikinci bölümün- de ise Kürt sorunu ve demokratikleşme konulan değişik boyutları ile ele alınıyor, çözüm önerileri sıralanıyor. Raporda. bölgenin \e kentin sosyo- ekonomik sorunlanrun çözümünün Kürt sorunu- nun demokratik bu" çerçevede çözüme kavuşturu- larak toplumsal banşuı sağlanmasıyla gerçekle- şebileceğine dikkat çekiliyor. Devletin, Kürt so- rununa salt bir güvenlik ve ekonomik kalkmma perspektifi ile yaklaşmasmuı mevcut sorunlan derinleştirdiğine \Tirgu yapılan raporda, sorunun toplumsal, kültürel, siyasal ve ekonomik boyutla- nna yamt verebilecek geniş ölçekli bir sivil çö- züm projesinin, bir daha çatışmalara yer verme- yecek şekilde çözümü sağlayabileceği belirtili- yor. Baydemir'in sunmayı planladığı rapor, Tür- kiye'de hiçbir kesime dağıtılmayacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear