Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 EYLÛL 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
SOZ OKURUN
Fikret Dağlıoğlu
[email protected]
Faks:O 212 513 9O 98
ErmeniKonferansıveDemokrasi
B
azı köşe yazarlanmız, Ermeni Konferan-
sı'nı bir demokrasi imtibanı gibi kabul et-
tiler. Günümüz koşullannda, 'demokra-
si'nin emperyalizmin elinde bır sömürü aracı ha-
line geldiğini ya göremediler ya da görmemezlik-
ten geldıler. ABD *demokrasi uğruna" on binler-
ce Iraklının kanını döktü. Felluce'yi, Telafer'i mez-
bahaya çevırdı, hem de kimyasal silah kullanarak.
Daha fenası, Soros'un sözde banş için savaşan
gençlik örgütleri, Gürcistan'da, Ukrayna'da ve Or-
ta Asya ülkelerinde, "demokrasi'' sloganlanyla
Rusya'dan yana rejimleri devinyor. Ortadoğu'da
ve Orta Asya'da Amerikan imparatorluğunu kur-
mak için kullanılan bır araç oldu demokrasi. Af-
ganistan'da ise siyasi partileri olmayan, halkı oku-
yup yazma bilmeyen bir üJkede, binlerce adayın
resimlerine dayanarak yapılan gülünç seçimlerle
gülünç hale getirildi "demokrasi''. Demokrasi ne
bir gıysidir dışardan ithal edılen ne de her koşul-
da uygulanabilecek bir düzen!
Türkiye içende bir karşı-devrim saldınsında;
anayasamız, laık düzenımiz, bağımsızlığımız teh-
likede. Limanlanmız, fabrikalanmız, herçeşitulu-
sal varlığımız satılmakta. Eğıtim sistemimiz, dev-
let düzenımiz yozlaştınlıyor.
Koskocaman bır memleket davası var karşımız-
da! Dışardan gelen baskılann ardı arkası kesılmı-
yor. Türkiye, Avrupa'nın önünde el pençe divan
durmuş hesap venyor. ABD Incirlik'te, îskende-
run'da üslerini kurrnuş, asken araç, malzeme, as-
ker getıriyor. Bizı üs olarak kullanarak Irak pet-
rollerine egemen olmak çabasında. Bunu yapar-
ken de Kürtpeşmergelerine dayanmaktan, PKK'yi
desteklemekten geri durmuyor. IMF ise bizi sömür-
dükçe sömürüyor.
Bu koşullardahangi demokrasiden söz edebili-
riz° Evvela bağımsızlık; demokratik, laik, bağım-
sız Cumhuriyetin korunması. Anayasamızın, ha-
raç mezat satılan ulusal varlıklanmızın korunma-
sı, çocuklanmızın laik okullarda okutulması, ya-
n aç yaşayan bir sömürge halkı olmaktan kurtul-
mak bizim derdimiz! Hangı demokrasinin hesa-
bını veriyoruz biz Batı'ya ve ne için?
Ermeni Konferansı'nı örgütleyenler neden
ABD'nin Irak'ta işlediği cinayetlen, Telafer soy-
kınmını konu seçmediler? Tek görüşün belirtildı-
ği, politik amaçlı bu toplantida konuşanlar tarihi
gerçeklerimizi bilmiyorlar mıydı? 1915'te doğu sı-
nırımızdan saldıran Çarlık ordulannın ön saflann-
da bir Ermeni brigadının bulunduğunu ve bu bri-
gadın Sankamış meydan muharebesinde kınldı-
ğını hiç okumamışlar mıydı? Bu bölgede, Osman-
h ordusunun direnişini baltalayan, yollan ökayan,
köylen yakıp yıkan kişilenn (Ermenilerin değil)
başka yörelere sürülmesi emri Istanbul'dan gelmiş-
ti. Bütün olaylann bir savaş ıçinde cereyan ettiğini,
Osmanh ordusunun kendisini savunmak durumun-
da olduğunu ınkâr etmek olası mı? "Tarihimizle
hesaplaşmak" için tarihimizi bihnek gerek.
, Demokrasinin emperyahsthedeflerekullanıldığı
bir ortamda; Türkiye'nin içerden dışardan sal-
dınya uğradığı koşullarda, tek görüşün belirtildiği
bu toplantinın gerçek nedenini sorgulamak hak-
kımız değil mi? Bu toplantı Soros kokmuyor mu?
YüdızSERTEL
'Kardelenler'
gerek bize
Y
az gelince "görüntü kiriüiği'' yalnız cadde
ve parklanmızı değil denizlerimizi de ele
geçirdi. Basmmıızda yer alan bu acayip gö-
rüntüler, aklı başında ve yurttaşlık bilincinde
olan her insanı isyan ettirecek hale getirdi. Kim-
senin dini inançlanna, ıbadetine kanşılmayan
Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz. Ama Ata-
türk'ün kurduğu çağdaş ve laik bir ülkedeki bu
görüntüler giderek bence daha da utanılacak bo-
yutlara ulaşıyor.
Şeriatla yönetılen ülkelerin insanlan Türkiye'ye
gelip çağdaş ve laık ve demokrasi ortammdan,
özgürlüğünden yararlanıyor, kendi ülkelennde oto-
mobil dahi kullanamayan çarşaftan çıkamayan kız-
lan, burada görkemli düğünlerle başı açık ve öz-
gürce gelin olmanın mutluluğunu yaşıyorlar.
Cumhuriyet Türkiye'sinin insanlannı medyada
meydan okur bakışlarla yer alan
tt
sıkmabaş"lar
mı temsil ediyor. Öyle bir duruşlan var. Onlara
göre galıba sadece onlar var. Bu ülkede her şey
onlarm, başka kimsenin değil. Bu, toplumda bir
bölünmüşlük görüntüsü değilse ne? Oysa laik,
demokratik ve modern Türkiye, başı gibi aklı da
dünyaya ve devrimlere bağlı tüm yurttaşlanrun
ülkesidır.
Kardelenleri duymuşsunuzdur. Işte bu kardelenler
çağdaş Türkiye'nin çağdaş kızlan olarak yeşe-
riyorlar ve bir gün yurdun en ücra köşelerinde
yeşeren unutulmuş sandığımız o kardelenler dok-
tor, hâkim, mühendis. öğretmen, ebe olarak, ken-
dileri gibi açık başlı, açık fikirli çocuklar yetiş-
tirecekler.
îzmir'deki uluslararası üniversiteler müsabakalan-
nı izlerken voleybolcu kızlanmızı gördüm. Ba-
şı açık, kültürlü, her şeyi ile çağdaş, laik ve ay-
dınlık kızlanmızı. Gururlandım, umutlandım.
yüreklendim. Ve de unutturulmak istenen Ata-
türk'ümüzü hüzünlü bir hayranlıkla hatırladım.
Keşke kurduğu Cumhuriyetin dünya ile yanşan
bu aydm kızlarını görebılseydi.
EniseSÖNMEZ
TRTRadyo3'te
olumsuzluklar
B
ilindiği üzere TRT Radyo 3, çok uzun yıllar-
dan bu yana çoksesli müzik yaymı yapar.
Çoksesli müzikte de ağırlık klasik Batı ve
çağdaş çoksesli Türk müzığıne verilmiştır. Bu se-
çim aslında Atatürkmüzık devrimlerinin, Türki-
ye Radyolan'nın ve TRT'nin de kuruluşundaki te-
mel ilkelennden kaynaklanmaktadır.
Radyo 3 programlanndaki önemli değişiklıkler bu
ilkelerden giderek uzaklaşıldığım gösteriyor. Yıl
başından bu yana Radyo 3, yine çoksesli müzik
yayını yapmakta, ama Amerikan popüler müziği
giderek ağırhk kazanmaktadır. Pek az hafıf mü-
zik, eski Fransız ve Itah/an muziklerine rastlan-
makta; bunun dışındaki ülke müzikleri de ancak
ABD kaynaklanndan süzülüp gelenler olabümek-
tedir. .
Amerikan country, caz, pop, rock, heavy metal.. gi-
bi müzik yayınlan yapan kamu ya da özel, yerh
ya da yabancı çok sayıda radyo ve TV kanah var-
dır. Bu tür müzik dinleyicilen çok geniş seçenek-
lere sahıptirler. Ama dünya kJasiklerinin yanı sı-
ra Saygun'un, Erkin'ın yapıtlannı, Türk solist ve
orkestralanm; HüseyinSermetı, HakanAysev'i..
çahp yayımlayan tek istasyon TRT Radyo 3'tür.
Radyo 3 'ün bu nitelikleri ile güçlendirilmesi, özen-
dirilmesi; benzeri başka radyo ve TV yayınlan-
nın çoğalması bekJenirken TRT'nin son uygula-
ması ülkerrüzde çoksesli müziğin ve de genel ola-
rak müziğin geleceğı açısından hiç de iyi sonuç-
lar doğurmayacak bir gidişüı başlangıcıdn-.
Radyo 3 ve çoksesli müzik dinleyicilen, öğrencileri,
sevenleri olarak TRT'nin bu uygulamaya bir an
önce son vermesini, radyomuzun çoksesli müzik
alanındaki işlevıni eskiden olduğu gibi; daha da
geliştirerek sürdürmesini bekliyoruz.
Galip BÜYÜKYILDIRIM
Danimarkalı öğrenciler Istanbul'da
Fevzi
ye Mektepierivakf. özei ış
.k Hköğretim okuiu, AV-
° rupa Bırlığı'nın (AB) Comenıus oğrencı değışım progra-
mı çerçevesinde bir grup Danimarkalı öğrenci öğretmenleriyle birlikte Istanbul'u ziyaret etti. Işık llköğretim Oku-
lu Müdürü Ahmet Ekşi, "llkeleri, hayat boyu eğrtim, banş, demokrasi ve insan haklarının korunması olan Come-
nius, ülke sınırlannın eğitimle kaldınlabileceğini savunuyordu. Comenius Kulubü ile öğrencilerimiz projeler ger-
çekleştiriyor" diye konuştu. Boğaz turu yapan, Osmanh ve Bizans dönemine ait tarihi yerleri ziyaret eden öğ-
renciler, Istanbul'un çok kalabalık ancak çok güzel bir kent olduğunu belirttiler. (Fotoğraf:GÖZDE YENİOVA)
1
Sayın Cumhuriyet gazetesi yetkilileri; saygın ve ülkemizde
beîirli bir yeri olan gazete çahşanlansınız. Düşünce
özgürlüğünün de bir sının vardır. Tarihi olaylar tarihi bulgu ve
belgelerle tartışıüp. taraflara usulüne uygun davet yapılarak ve
de gerekli bilimsel ortam sağlanarak yapılır. Tek yanlı gövde
gösterisi, tarihi çarpıtarak yorumlama ve konferanslar ile
demokratik düşünceye ulaştığımız söylenemez. Resmi görüş
diye tutturan (Sıfır Noktası yazan) 25.09.2005 günlü yazısında;
hukuku çiğneme ve suç işlemiş olanlarla birlikte olmanın
konumundan hiç söz etmeyip, bu toplantinın yapılmasını
istemeyenlere, yani ulusal düşünceyi ve endişeyi taşıyanlara
eskiden kurşun atarlardı; şimdi hayvani gıdaya geçmişler ve
demokratik ilerleme sağlıyor diye aşağılıyor. Kendisi biraz
okusun ne olur da topluma insan kazanmış olalım. Araştırsın ve
AB'nin bize hayırlı soluğu olamayacağı düşüncesine gelir
kendisi pek yakında. Atatürk yalan mı yazdı Söylev'inde?
"Baü"nın Sevr koşullannın da ötesindeki istemlerinın arkası da
gelecek. Sorun siyasi. Birileri misilleme olarak demokrasi adı
altında para dökerek yaptınyor bu düzenlemeyi. Şirin
görünecekler de içeri alınacak vatandaş. Bu bile ikiyüzlülük. O
bile biliyor paramparça etmedikçe, ikinci sınıf ve aşağılanmış bir
ulus değil azınlık konumuna indirgemedikçe, kendi aralannda
bölüşümde anlaşabilirlerse alacaklar. Bu utamlası durum için
gerçekler yazılsın ıstiyorum. Açıkça AB'ye karşıyım ve çığ gibi
büyüyor bu düşünce. Dığer ıleriyi gören yazarlarınız daha açık
nasıl yazsınlar? AB, "farenin kediyte oynadığı gibi" benzetmesi
de mi anlaşılmıyor?
' Mehmet Emin GÜRLEK
' Uzun yıllardır 2. sayfada
okumaya alıştığım Sayın îlhan
Sdçuk ve Oktay Akbal gibi
yazarlann reklam yüzünden 9.
sayfada yazılanm okumak,
bende, sanki bu yazarlann arka
sayfalara atıldığı izlenimini
uyandırdı. Cumhuriyet'e gönül
verenler için gazetenizin I.
sayfasıyla 20. sayfası arasında
fark yoktur ama.. bugünkü
durum bende böyle bir çağnşun
yaptı. Açıklama gönderirseniz
eğer reklamlan alma
zorunluluğunuzu, İlhan Bey ve
Oktay Bey'in bu duruma onay
verdiğini içeren açıklamalar
yapacağınızı tahmin ediyorum.
Sebep ne olursa olsun yıllann
verdiği alışkanlıktan dolayı ben
Cumhuriyet'ın diğer yazarlan
kadar değerh bu dostlan aynı
yerde okumak istiyorum.
Mustafa ALPDOĞAN
Cumhuriyet, sayfalanm CUMOK'lara açtu "Söz
Okurun " sayfamızda yayın ilkelerimize uygun tüm
haberiere, duyurulara, görüşlere ve eleştirilere yer
veriyoruz. CUMOK'lar bu gazetenin gerçek
sahibidirler; ülke yayın yaşamına yepyeni katküarda
bulunup ufuklar açacaklanna, ülkenin yerel ve genel
sorunlarım yansıtmakta önemli işlevler üstlenecek-
• Sayın Emre Bey,
22.09.2005 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki "Er-
tuğrul Özfcök'ten ders: Haberier nasıl sapünh-
yor" başlıklı yazııuzı üzülerek okudum. "Üze-
rinde ısraria durdugunuzu soyiediginiz gazeted-
Kkflkesi
n
ninasıl uyguladığmızı doğrusu merak
ediyorum. Yazınıza konu olan olay Sayın Ertuğ-
rul Özkök'ün yazısından tam bir gün önce Yeni-
çağgazetesindemanşettenverümiştir. 17.09.2005
tarihinde Özkök'ün yazısı yayımlandıktan sonra
da aynı gazetede Ertuğrul Özkök'ü eleştiren bir
yazı yayımlandı. Hal böyleyken Sayın Özkök'ün
medya yöneticilerine ve çahşanlanna nasıl bir
ders verdiğinin tarannızdan izahı yapılmahdır.
Başkasının bir gün önce manşetten verdiği habe-
ri köşe yazısı yapmak ve bu yapılan köşe yazısı-
nın da medya yönetidsi ve çalışanlanna ders ol-
ması gerektiğini söylemek herhalde meslek ilke-
lerinden olmasa gerekir. Söz konusu yazınızı
düzeltecek ve gerçekten medya yöneticisi ve
çahşanlanna ders olacak yeni bir yazı yazmanızı
umarak çahşmalanmzda başanlar dilerim.
BirolERDİM
ı Gazetemiz özellikle biz kadınlara
yönelik haberleri ile son dönemde çok
iyi bir çizgi tutturdu. Özellikle
aydınlanma konusunda taviz
vermeyerek Cumhuriyet'in ne demek
olduğunu herkese göstenyorsunuz.
Ancak spor sayfanızda futbola gereken
önemın verilmedığini hissetmekteyim.
Örneğın Fenerbahçe'nin maçlannı da
Halit Deringör'ün, Hilmi Türkay'ın,
Sedat HavTan Beylerin kaleminden
okumak ıstiyorum. Sadece tstanbul'daki
maçlarda bu ısimleri görüyoruz. Lütfen
Fenerbahçe'nin başka sahalarda
oynadığı maçlan da bu kalemleTden
okuyalım. Aynca basketbol, atletizm,
tenis ve vole>1?ola da gereğınden fazla
yer aynldığı kanaatindeyım. Işim gereği
günde 3 gazete okuyorum. Siz 1,2
sayfada Sabah'tan, Milhyet'ten daha
çok basketbol haberleri veriyorsunuz.
Bence hiç gereği yok. Çünkü artık
globalleşen dünyada sadece futbol
konuşuluyor. Futbol bu- ekonomi.
BuseERSOY
lerine inamyoruz. ADD ve ÇYDD 'nin var oluşlannı ;
hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında •
gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu j
aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekliyoruz.
[email protected] Mektup Adresi: Türkocağı
Cad. 39/41 Cağaloğlu/İSTANBUL Faks: 0212 513 90 98
Öğretmen
Liseleri
Anadolu öğretmen liselerinin özelliği
hem Anadolu lisesı olması, hem de öğ-
retmen olmak ısteyen öğrencılere 24 pu-
an gibi bir ek puan vermesiydi. Fakat
esas sorun tam bu noktada başhyor. Ha-
zıran itibariyle bize venlen bu ek puan
8 puana indırildi ve nedeni de meslek li-
seleri ve dığer lıselerle aramızda adalet-
sizlik yaratması olarak duyuruldu. Diğer
liselerdeki velilerin isyanda olduğunu,
bu puanın çok fazla olduğunu yazdı ga-
zeteler. Siz eğer bır veli olsaydınız ve
çocuğunuz öğretmen olmak isteseydi,
onu diğer hselerden birine mi yazdınr-
dınız, yoksa Anadolu öğretmen üsesine
mi? Zaten sizın aklınızda öğretmenlik
olsaydı baştan bu tercihi yapmaz mıydı-
nız? Bu sorular bir kenara, bir de olayı
biz, yanı halihazırda bu okulda okuyan
öğrenciler adına düşünün. Ben üse son
öğrencisiyim ve bu okulu aklımın bir kö-
şesinde öğretmenlik olduğu için seçtim
3 yıl önce, ama şimdi bu düzenlemeyle
kazanılmış birhakkımızı zorla ehmizden
alıyorlar. Bu uygulama belkı bu sene gi-
recek öğrencilere uygulanacak olsa kıs-
men kabul edilebilir, çünkü durumu bi-
lerek girmiş olacaklardı. Aynca bu pu-
an indiriminden meslek hselerinin ya da
özel okullann hiçbirkazancı olmadı, ama
mağdur olan biz olduk.
Setenay BAHTİYAR
Diğer Beyoğlu
Doğrudur! Beyoğlu'nun bazı sokaklan
Sayın Evren Ozus-Vedia Dökmed'nin
13.9.2005 tarihli Cumhuriyet gazetesin-
de belirttikleri gibi, dünya çapında dik-
kat çekecek geüşme sağlamışlardır. (Gay-
rimenkul fiyatlan açısından.) Ancak ay-
nı Beyoğlu 'nun bir de Kasımpaşa ve Do-
lapdere'ye bakan yamaçlan vardır. Bu-
ralarda sanatçılar, akademisyenler, mimar
ve yazarlar oturmazlar; çoğu sefalet bir
yaşam sürdürebılecek geür düzeyindeki
yoksullarla onlann biraz üzerindekiler
(istisnalar mutlaka vardır) ve her türlü su-
çu işlemiş, işleyen ve işleyebilecekler,
kiminin içinde mutfak ve tuvaleti bile
bulunmayan, viran evlerde, iç içe yaşar-
lar, mal ve can güvenliği olmadan. öy-
lesine bir korku olgusu oluşturulmuştur
ki; Istanbul taksicilerini bu bölgeye sok-
mak neredeyse mümkün değildir.
O övünülen Istiklal Caddesi'nin Tarlaba-
şı'nı dik kesen bazı sokaklanndaki kimi
cafe-barlann yeniden düzenledikleri te-
raslanna yerleştirdikleri dev hoparlör-
lerden yapılan müzik yayını, uykusuz
geçen gecelerin sabahlanna kadar bu ya-
maçlarda yankılanır, durur da hiç kin-
seler (yetkililerden) duymaz. Sayın ya-
zarlardan ve yetkililerden sadece Beyoğ-
lu'nun zengin tarihi dokuya sahip, Bo-
ğaz'a ve Haliç'e bakan manzaralı kısım-
lanyla değil, biraz da çöken kısımlany-
la ilgilenmelerini nca ediyorum.
Fikret BOZKURT
ATM isteği
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde bulunmak-
tayım. llçemızde tek bir banka mevcut-
tur. Bu banka halkın ıhtiyaçlanm tam
olarak karşüayamamaktadır. llçemızde 3
bin civannda öğretmen. 2 bin civannda
da memur var. Buna emeklileri, askerle-
ri, polisleri de katarsak toplamını siz dü-
şünün. flçemizin nüfusu 60 bin civann-
dadır. Banka işlemlerimiz için 45 km.
uzaklıktaki Şanlıurfa'ya gitmemiz ge-
rekmektedir. Öçemızeyetküilerden ban-
ka kurmalannı istiyoruz. En ufak bir pa-
ra çekme işlemı için bile 45 km. yol gi-
diyoruz. En azından bir ATM kurulsun
Suruç ilçesinde. Bize yardımcı olun,
sesimki duyuramıyoruz.
Mehmet Süleyman YÜKSEL
Türk Eğitim Derneği
ugün sizi TED Ankara Koleji'nin ser-
vis kazası nedeniyle rahatsız ediyo-
rum. Bu kazada kendisi de TED koleji
mezunu olan. sınıf arkadaşun Prof. Dr.
Murat Palabıyıkoğlu'nun kızı da ağır
yaralandı. Bildiğiniz üzere geçen yıl da
aynı okulun bir servisi yine ölümlü bir
kazaya neden olmuştu. Ancak burada
asıl sorun. TED yönetiminın takındığı ta-
vır. Atatûrk'ün büyük umutlarla kurdu-
ğu ve benim de üyesi olmaktan gururduy-
duğumbu kurumun yönetıcileri, olayı sa-
hiplenmemekte ve velileri suçlayan bir
tavır sergilemekte. Bu konunun sizin de
hassasiyetinizi çekeceğini düşünüyo-
rum. Son zamanlarda birçok değerimizi
yitirdik. Ama Türk Eğitim Derneği'nin
çok özel bir yen var. Misyonundan asla
sapmamalı ve saptınlmamalı.
M. Biilent YETİM
B