02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 EYLÛL 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SOZ OKURUN Fikret Dağlıoğlu [email protected] Faks:O 212 513 9O 98 ErmeniKonferansıveDemokrasi B azı köşe yazarlanmız, Ermeni Konferan- sı'nı bir demokrasi imtibanı gibi kabul et- tiler. Günümüz koşullannda, 'demokra- si'nin emperyalizmin elinde bır sömürü aracı ha- line geldiğini ya göremediler ya da görmemezlik- ten geldıler. ABD *demokrasi uğruna" on binler- ce Iraklının kanını döktü. Felluce'yi, Telafer'i mez- bahaya çevırdı, hem de kimyasal silah kullanarak. Daha fenası, Soros'un sözde banş için savaşan gençlik örgütleri, Gürcistan'da, Ukrayna'da ve Or- ta Asya ülkelerinde, "demokrasi'' sloganlanyla Rusya'dan yana rejimleri devinyor. Ortadoğu'da ve Orta Asya'da Amerikan imparatorluğunu kur- mak için kullanılan bır araç oldu demokrasi. Af- ganistan'da ise siyasi partileri olmayan, halkı oku- yup yazma bilmeyen bir üJkede, binlerce adayın resimlerine dayanarak yapılan gülünç seçimlerle gülünç hale getirildi "demokrasi''. Demokrasi ne bir gıysidir dışardan ithal edılen ne de her koşul- da uygulanabilecek bir düzen! Türkiye içende bir karşı-devrim saldınsında; anayasamız, laık düzenımiz, bağımsızlığımız teh- likede. Limanlanmız, fabrikalanmız, herçeşitulu- sal varlığımız satılmakta. Eğıtim sistemimiz, dev- let düzenımiz yozlaştınlıyor. Koskocaman bır memleket davası var karşımız- da! Dışardan gelen baskılann ardı arkası kesılmı- yor. Türkiye, Avrupa'nın önünde el pençe divan durmuş hesap venyor. ABD Incirlik'te, îskende- run'da üslerini kurrnuş, asken araç, malzeme, as- ker getıriyor. Bizı üs olarak kullanarak Irak pet- rollerine egemen olmak çabasında. Bunu yapar- ken de Kürtpeşmergelerine dayanmaktan, PKK'yi desteklemekten geri durmuyor. IMF ise bizi sömür- dükçe sömürüyor. Bu koşullardahangi demokrasiden söz edebili- riz° Evvela bağımsızlık; demokratik, laik, bağım- sız Cumhuriyetin korunması. Anayasamızın, ha- raç mezat satılan ulusal varlıklanmızın korunma- sı, çocuklanmızın laik okullarda okutulması, ya- n aç yaşayan bir sömürge halkı olmaktan kurtul- mak bizim derdimiz! Hangı demokrasinin hesa- bını veriyoruz biz Batı'ya ve ne için? Ermeni Konferansı'nı örgütleyenler neden ABD'nin Irak'ta işlediği cinayetlen, Telafer soy- kınmını konu seçmediler? Tek görüşün belirtildı- ği, politik amaçlı bu toplantida konuşanlar tarihi gerçeklerimizi bilmiyorlar mıydı? 1915'te doğu sı- nırımızdan saldıran Çarlık ordulannın ön saflann- da bir Ermeni brigadının bulunduğunu ve bu bri- gadın Sankamış meydan muharebesinde kınldı- ğını hiç okumamışlar mıydı? Bu bölgede, Osman- h ordusunun direnişini baltalayan, yollan ökayan, köylen yakıp yıkan kişilenn (Ermenilerin değil) başka yörelere sürülmesi emri Istanbul'dan gelmiş- ti. Bütün olaylann bir savaş ıçinde cereyan ettiğini, Osmanh ordusunun kendisini savunmak durumun- da olduğunu ınkâr etmek olası mı? "Tarihimizle hesaplaşmak" için tarihimizi bihnek gerek. , Demokrasinin emperyahsthedeflerekullanıldığı bir ortamda; Türkiye'nin içerden dışardan sal- dınya uğradığı koşullarda, tek görüşün belirtildiği bu toplantinın gerçek nedenini sorgulamak hak- kımız değil mi? Bu toplantı Soros kokmuyor mu? YüdızSERTEL 'Kardelenler' gerek bize Y az gelince "görüntü kiriüiği'' yalnız cadde ve parklanmızı değil denizlerimizi de ele geçirdi. Basmmıızda yer alan bu acayip gö- rüntüler, aklı başında ve yurttaşlık bilincinde olan her insanı isyan ettirecek hale getirdi. Kim- senin dini inançlanna, ıbadetine kanşılmayan Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz. Ama Ata- türk'ün kurduğu çağdaş ve laik bir ülkedeki bu görüntüler giderek bence daha da utanılacak bo- yutlara ulaşıyor. Şeriatla yönetılen ülkelerin insanlan Türkiye'ye gelip çağdaş ve laık ve demokrasi ortammdan, özgürlüğünden yararlanıyor, kendi ülkelennde oto- mobil dahi kullanamayan çarşaftan çıkamayan kız- lan, burada görkemli düğünlerle başı açık ve öz- gürce gelin olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Cumhuriyet Türkiye'sinin insanlannı medyada meydan okur bakışlarla yer alan tt sıkmabaş"lar mı temsil ediyor. Öyle bir duruşlan var. Onlara göre galıba sadece onlar var. Bu ülkede her şey onlarm, başka kimsenin değil. Bu, toplumda bir bölünmüşlük görüntüsü değilse ne? Oysa laik, demokratik ve modern Türkiye, başı gibi aklı da dünyaya ve devrimlere bağlı tüm yurttaşlanrun ülkesidır. Kardelenleri duymuşsunuzdur. Işte bu kardelenler çağdaş Türkiye'nin çağdaş kızlan olarak yeşe- riyorlar ve bir gün yurdun en ücra köşelerinde yeşeren unutulmuş sandığımız o kardelenler dok- tor, hâkim, mühendis. öğretmen, ebe olarak, ken- dileri gibi açık başlı, açık fikirli çocuklar yetiş- tirecekler. îzmir'deki uluslararası üniversiteler müsabakalan- nı izlerken voleybolcu kızlanmızı gördüm. Ba- şı açık, kültürlü, her şeyi ile çağdaş, laik ve ay- dınlık kızlanmızı. Gururlandım, umutlandım. yüreklendim. Ve de unutturulmak istenen Ata- türk'ümüzü hüzünlü bir hayranlıkla hatırladım. Keşke kurduğu Cumhuriyetin dünya ile yanşan bu aydm kızlarını görebılseydi. EniseSÖNMEZ TRTRadyo3'te olumsuzluklar B ilindiği üzere TRT Radyo 3, çok uzun yıllar- dan bu yana çoksesli müzik yaymı yapar. Çoksesli müzikte de ağırlık klasik Batı ve çağdaş çoksesli Türk müzığıne verilmiştır. Bu se- çim aslında Atatürkmüzık devrimlerinin, Türki- ye Radyolan'nın ve TRT'nin de kuruluşundaki te- mel ilkelennden kaynaklanmaktadır. Radyo 3 programlanndaki önemli değişiklıkler bu ilkelerden giderek uzaklaşıldığım gösteriyor. Yıl başından bu yana Radyo 3, yine çoksesli müzik yayını yapmakta, ama Amerikan popüler müziği giderek ağırhk kazanmaktadır. Pek az hafıf mü- zik, eski Fransız ve Itah/an muziklerine rastlan- makta; bunun dışındaki ülke müzikleri de ancak ABD kaynaklanndan süzülüp gelenler olabümek- tedir. . Amerikan country, caz, pop, rock, heavy metal.. gi- bi müzik yayınlan yapan kamu ya da özel, yerh ya da yabancı çok sayıda radyo ve TV kanah var- dır. Bu tür müzik dinleyicilen çok geniş seçenek- lere sahıptirler. Ama dünya kJasiklerinin yanı sı- ra Saygun'un, Erkin'ın yapıtlannı, Türk solist ve orkestralanm; HüseyinSermetı, HakanAysev'i.. çahp yayımlayan tek istasyon TRT Radyo 3'tür. Radyo 3 'ün bu nitelikleri ile güçlendirilmesi, özen- dirilmesi; benzeri başka radyo ve TV yayınlan- nın çoğalması bekJenirken TRT'nin son uygula- ması ülkerrüzde çoksesli müziğin ve de genel ola- rak müziğin geleceğı açısından hiç de iyi sonuç- lar doğurmayacak bir gidişüı başlangıcıdn-. Radyo 3 ve çoksesli müzik dinleyicilen, öğrencileri, sevenleri olarak TRT'nin bu uygulamaya bir an önce son vermesini, radyomuzun çoksesli müzik alanındaki işlevıni eskiden olduğu gibi; daha da geliştirerek sürdürmesini bekliyoruz. Galip BÜYÜKYILDIRIM Danimarkalı öğrenciler Istanbul'da Fevzi ye Mektepierivakf. özei ış .k Hköğretim okuiu, AV- ° rupa Bırlığı'nın (AB) Comenıus oğrencı değışım progra- mı çerçevesinde bir grup Danimarkalı öğrenci öğretmenleriyle birlikte Istanbul'u ziyaret etti. Işık llköğretim Oku- lu Müdürü Ahmet Ekşi, "llkeleri, hayat boyu eğrtim, banş, demokrasi ve insan haklarının korunması olan Come- nius, ülke sınırlannın eğitimle kaldınlabileceğini savunuyordu. Comenius Kulubü ile öğrencilerimiz projeler ger- çekleştiriyor" diye konuştu. Boğaz turu yapan, Osmanh ve Bizans dönemine ait tarihi yerleri ziyaret eden öğ- renciler, Istanbul'un çok kalabalık ancak çok güzel bir kent olduğunu belirttiler. (Fotoğraf:GÖZDE YENİOVA) 1 Sayın Cumhuriyet gazetesi yetkilileri; saygın ve ülkemizde beîirli bir yeri olan gazete çahşanlansınız. Düşünce özgürlüğünün de bir sının vardır. Tarihi olaylar tarihi bulgu ve belgelerle tartışıüp. taraflara usulüne uygun davet yapılarak ve de gerekli bilimsel ortam sağlanarak yapılır. Tek yanlı gövde gösterisi, tarihi çarpıtarak yorumlama ve konferanslar ile demokratik düşünceye ulaştığımız söylenemez. Resmi görüş diye tutturan (Sıfır Noktası yazan) 25.09.2005 günlü yazısında; hukuku çiğneme ve suç işlemiş olanlarla birlikte olmanın konumundan hiç söz etmeyip, bu toplantinın yapılmasını istemeyenlere, yani ulusal düşünceyi ve endişeyi taşıyanlara eskiden kurşun atarlardı; şimdi hayvani gıdaya geçmişler ve demokratik ilerleme sağlıyor diye aşağılıyor. Kendisi biraz okusun ne olur da topluma insan kazanmış olalım. Araştırsın ve AB'nin bize hayırlı soluğu olamayacağı düşüncesine gelir kendisi pek yakında. Atatürk yalan mı yazdı Söylev'inde? "Baü"nın Sevr koşullannın da ötesindeki istemlerinın arkası da gelecek. Sorun siyasi. Birileri misilleme olarak demokrasi adı altında para dökerek yaptınyor bu düzenlemeyi. Şirin görünecekler de içeri alınacak vatandaş. Bu bile ikiyüzlülük. O bile biliyor paramparça etmedikçe, ikinci sınıf ve aşağılanmış bir ulus değil azınlık konumuna indirgemedikçe, kendi aralannda bölüşümde anlaşabilirlerse alacaklar. Bu utamlası durum için gerçekler yazılsın ıstiyorum. Açıkça AB'ye karşıyım ve çığ gibi büyüyor bu düşünce. Dığer ıleriyi gören yazarlarınız daha açık nasıl yazsınlar? AB, "farenin kediyte oynadığı gibi" benzetmesi de mi anlaşılmıyor? ' Mehmet Emin GÜRLEK ' Uzun yıllardır 2. sayfada okumaya alıştığım Sayın îlhan Sdçuk ve Oktay Akbal gibi yazarlann reklam yüzünden 9. sayfada yazılanm okumak, bende, sanki bu yazarlann arka sayfalara atıldığı izlenimini uyandırdı. Cumhuriyet'e gönül verenler için gazetenizin I. sayfasıyla 20. sayfası arasında fark yoktur ama.. bugünkü durum bende böyle bir çağnşun yaptı. Açıklama gönderirseniz eğer reklamlan alma zorunluluğunuzu, İlhan Bey ve Oktay Bey'in bu duruma onay verdiğini içeren açıklamalar yapacağınızı tahmin ediyorum. Sebep ne olursa olsun yıllann verdiği alışkanlıktan dolayı ben Cumhuriyet'ın diğer yazarlan kadar değerh bu dostlan aynı yerde okumak istiyorum. Mustafa ALPDOĞAN Cumhuriyet, sayfalanm CUMOK'lara açtu "Söz Okurun " sayfamızda yayın ilkelerimize uygun tüm haberiere, duyurulara, görüşlere ve eleştirilere yer veriyoruz. CUMOK'lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülke yayın yaşamına yepyeni katküarda bulunup ufuklar açacaklanna, ülkenin yerel ve genel sorunlarım yansıtmakta önemli işlevler üstlenecek- • Sayın Emre Bey, 22.09.2005 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki "Er- tuğrul Özfcök'ten ders: Haberier nasıl sapünh- yor" başlıklı yazııuzı üzülerek okudum. "Üze- rinde ısraria durdugunuzu soyiediginiz gazeted- Kkflkesi n ninasıl uyguladığmızı doğrusu merak ediyorum. Yazınıza konu olan olay Sayın Ertuğ- rul Özkök'ün yazısından tam bir gün önce Yeni- çağgazetesindemanşettenverümiştir. 17.09.2005 tarihinde Özkök'ün yazısı yayımlandıktan sonra da aynı gazetede Ertuğrul Özkök'ü eleştiren bir yazı yayımlandı. Hal böyleyken Sayın Özkök'ün medya yöneticilerine ve çahşanlanna nasıl bir ders verdiğinin tarannızdan izahı yapılmahdır. Başkasının bir gün önce manşetten verdiği habe- ri köşe yazısı yapmak ve bu yapılan köşe yazısı- nın da medya yönetidsi ve çalışanlanna ders ol- ması gerektiğini söylemek herhalde meslek ilke- lerinden olmasa gerekir. Söz konusu yazınızı düzeltecek ve gerçekten medya yöneticisi ve çahşanlanna ders olacak yeni bir yazı yazmanızı umarak çahşmalanmzda başanlar dilerim. BirolERDİM ı Gazetemiz özellikle biz kadınlara yönelik haberleri ile son dönemde çok iyi bir çizgi tutturdu. Özellikle aydınlanma konusunda taviz vermeyerek Cumhuriyet'in ne demek olduğunu herkese göstenyorsunuz. Ancak spor sayfanızda futbola gereken önemın verilmedığini hissetmekteyim. Örneğın Fenerbahçe'nin maçlannı da Halit Deringör'ün, Hilmi Türkay'ın, Sedat HavTan Beylerin kaleminden okumak ıstiyorum. Sadece tstanbul'daki maçlarda bu ısimleri görüyoruz. Lütfen Fenerbahçe'nin başka sahalarda oynadığı maçlan da bu kalemleTden okuyalım. Aynca basketbol, atletizm, tenis ve vole>1?ola da gereğınden fazla yer aynldığı kanaatindeyım. Işim gereği günde 3 gazete okuyorum. Siz 1,2 sayfada Sabah'tan, Milhyet'ten daha çok basketbol haberleri veriyorsunuz. Bence hiç gereği yok. Çünkü artık globalleşen dünyada sadece futbol konuşuluyor. Futbol bu- ekonomi. BuseERSOY lerine inamyoruz. ADD ve ÇYDD 'nin var oluşlannı ; hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında • gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu j aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekliyoruz. [email protected] Mektup Adresi: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/İSTANBUL Faks: 0212 513 90 98 Öğretmen Liseleri Anadolu öğretmen liselerinin özelliği hem Anadolu lisesı olması, hem de öğ- retmen olmak ısteyen öğrencılere 24 pu- an gibi bir ek puan vermesiydi. Fakat esas sorun tam bu noktada başhyor. Ha- zıran itibariyle bize venlen bu ek puan 8 puana indırildi ve nedeni de meslek li- seleri ve dığer lıselerle aramızda adalet- sizlik yaratması olarak duyuruldu. Diğer liselerdeki velilerin isyanda olduğunu, bu puanın çok fazla olduğunu yazdı ga- zeteler. Siz eğer bır veli olsaydınız ve çocuğunuz öğretmen olmak isteseydi, onu diğer hselerden birine mi yazdınr- dınız, yoksa Anadolu öğretmen üsesine mi? Zaten sizın aklınızda öğretmenlik olsaydı baştan bu tercihi yapmaz mıydı- nız? Bu sorular bir kenara, bir de olayı biz, yanı halihazırda bu okulda okuyan öğrenciler adına düşünün. Ben üse son öğrencisiyim ve bu okulu aklımın bir kö- şesinde öğretmenlik olduğu için seçtim 3 yıl önce, ama şimdi bu düzenlemeyle kazanılmış birhakkımızı zorla ehmizden alıyorlar. Bu uygulama belkı bu sene gi- recek öğrencilere uygulanacak olsa kıs- men kabul edilebilir, çünkü durumu bi- lerek girmiş olacaklardı. Aynca bu pu- an indiriminden meslek hselerinin ya da özel okullann hiçbirkazancı olmadı, ama mağdur olan biz olduk. Setenay BAHTİYAR Diğer Beyoğlu Doğrudur! Beyoğlu'nun bazı sokaklan Sayın Evren Ozus-Vedia Dökmed'nin 13.9.2005 tarihli Cumhuriyet gazetesin- de belirttikleri gibi, dünya çapında dik- kat çekecek geüşme sağlamışlardır. (Gay- rimenkul fiyatlan açısından.) Ancak ay- nı Beyoğlu 'nun bir de Kasımpaşa ve Do- lapdere'ye bakan yamaçlan vardır. Bu- ralarda sanatçılar, akademisyenler, mimar ve yazarlar oturmazlar; çoğu sefalet bir yaşam sürdürebılecek geür düzeyindeki yoksullarla onlann biraz üzerindekiler (istisnalar mutlaka vardır) ve her türlü su- çu işlemiş, işleyen ve işleyebilecekler, kiminin içinde mutfak ve tuvaleti bile bulunmayan, viran evlerde, iç içe yaşar- lar, mal ve can güvenliği olmadan. öy- lesine bir korku olgusu oluşturulmuştur ki; Istanbul taksicilerini bu bölgeye sok- mak neredeyse mümkün değildir. O övünülen Istiklal Caddesi'nin Tarlaba- şı'nı dik kesen bazı sokaklanndaki kimi cafe-barlann yeniden düzenledikleri te- raslanna yerleştirdikleri dev hoparlör- lerden yapılan müzik yayını, uykusuz geçen gecelerin sabahlanna kadar bu ya- maçlarda yankılanır, durur da hiç kin- seler (yetkililerden) duymaz. Sayın ya- zarlardan ve yetkililerden sadece Beyoğ- lu'nun zengin tarihi dokuya sahip, Bo- ğaz'a ve Haliç'e bakan manzaralı kısım- lanyla değil, biraz da çöken kısımlany- la ilgilenmelerini nca ediyorum. Fikret BOZKURT ATM isteği Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde bulunmak- tayım. llçemızde tek bir banka mevcut- tur. Bu banka halkın ıhtiyaçlanm tam olarak karşüayamamaktadır. llçemızde 3 bin civannda öğretmen. 2 bin civannda da memur var. Buna emeklileri, askerle- ri, polisleri de katarsak toplamını siz dü- şünün. flçemizin nüfusu 60 bin civann- dadır. Banka işlemlerimiz için 45 km. uzaklıktaki Şanlıurfa'ya gitmemiz ge- rekmektedir. Öçemızeyetküilerden ban- ka kurmalannı istiyoruz. En ufak bir pa- ra çekme işlemı için bile 45 km. yol gi- diyoruz. En azından bir ATM kurulsun Suruç ilçesinde. Bize yardımcı olun, sesimki duyuramıyoruz. Mehmet Süleyman YÜKSEL Türk Eğitim Derneği ugün sizi TED Ankara Koleji'nin ser- vis kazası nedeniyle rahatsız ediyo- rum. Bu kazada kendisi de TED koleji mezunu olan. sınıf arkadaşun Prof. Dr. Murat Palabıyıkoğlu'nun kızı da ağır yaralandı. Bildiğiniz üzere geçen yıl da aynı okulun bir servisi yine ölümlü bir kazaya neden olmuştu. Ancak burada asıl sorun. TED yönetiminın takındığı ta- vır. Atatûrk'ün büyük umutlarla kurdu- ğu ve benim de üyesi olmaktan gururduy- duğumbu kurumun yönetıcileri, olayı sa- hiplenmemekte ve velileri suçlayan bir tavır sergilemekte. Bu konunun sizin de hassasiyetinizi çekeceğini düşünüyo- rum. Son zamanlarda birçok değerimizi yitirdik. Ama Türk Eğitim Derneği'nin çok özel bir yen var. Misyonundan asla sapmamalı ve saptınlmamalı. M. Biilent YETİM B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear