14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYF* CUMHURİYET 28 EYLÜL 2005 ÇARŞAMfBA HABERLER TerörleMticadele Yüksek Kurulu toplantisının ardmdan terörle mücadelede kararlıhğın süreceği vurgulandı 6 Gerekli kararlar ahııdrANKAvRA (CumliOTİyet Bürosu) -Dışışlen Bakanı Abdofiah Gül baş- kanlığında toplanan Terörle Müca- dele Yûksek K.urulu'mla gerek tes- pit, gerekse öneri olarai gundeme ge- tirilen biitün konular tıtizlikle ve ay- nntıh olarak değerletı<iınldiğibelir- tilerek gerekli kararhrıa ahndığı kaydedıldi. Toplantıda "bu tür top- lantüaradevam" karan çıktı. Terörle Mücadele Yüksek Kuru- lu, Dışışleri Bakanı •ve Başbakan Yarduncısı Abdullah Gül'ün baş- kanhğında toplandı. Yaklaşık beş buçuk saat süıen kunıl toplantısına Içişlen Bakanı Abdiilkadir Aksu. Maliye Bakanı Kenıal Unakıtan, Adalet BakanıCemflÇiçek, Genel- kurnıay tkincı Başkaıu Orgeneral • Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Başkanlığı'nda toplanan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, teröre karşı "bütün imkân ve kabiliyetlerin seferber edildiğini" vurguladı. Yapılan açıklamada, "Gerek tespit, gerekse öneri olarak gundeme getirilen bütün konular titizlikle ve aynntılı olarak değerlendirilerek gerekli kararlar alınmıştır" denildi. Işık Koşaner katıldı. Kurulda ayn- ca, MGK Genel Sekreteri Yığit Al- pogan, Başbakanlık, Dışişleri Ba- kanhğı ve Milli Savunma Bakanh- ğı müsteşarlan ile MlT Müsteşan EmreTaner. Jandarma Genel Komu- tanı Orgeneral Fevzi Türkeri ve Em- niyet Genel Müdürü Gökhan Aydı- ner de hazır bulundu. 'Stratejiler gözden geçirilidi' Son zamanlarda terörle ilgili top- lantılan "gündemineahnayan" Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan ise Umman gezisinde bulunması nede- niyle toplantıya katılmadı. Terörle Mücadele Yüksek Kuru- lu toplantisının ardından yapılan ya- zılı açıklamada. "son zamanlarda meydana gelen terör olaylanıun bü- tün boyutlanyla değerlendirilerek terörle mücadele için yürürlükte bu- lunan yasal ve idari tedbirler ile bun- lann etkin bir biçimde uyguJanıp uy- gulanmadığı ve teröre karşı önümüz- deki dönemde iztenmesi gereken stra- teji ve hareket tandannm gözden ge- çirüdîgi" behrtildi. Aiman kararlar açıklannıadı Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Terörle mücadele, hükümet gün- deminin en öncetikli maddesini oluş- turmakta ve bu tespit doğrultusun- da çahşmalar titizlikle sürdürühnek- tedir. Ulkemizin genel güvenliği, bö- lünmez bütünlüğü, devletin demok- ratik ve laik v apısu toplumsal huzur ve halkımızın can ve mal emniyeti- nin korunması için mevcut bütün imkân ve kabiliyeder seferber edfl- miş buhınmaktadn*. Terörün, iç ve dış güvenliğimiz için oluşturduğu teh- ditler göz önünde bulundurularak nereden getirse gelsin her türlii terör- le mücadele bundan sonra da görev- li rünı kurum ve kuruluşlar arasm- da tam bir işbirliği ve koordinasyon biçiminde ve kararfahkla sürdürük- cektir. Ibplanüda, gerektespit, gerek- se öneri olarak gundeme getirilen bütün konular titizlikle ve avnnnta ob- rakdeğertendirilerek gerekli karar- lar ahnnuşdr." Alınan kararların belirtilmediği açıklamada, kurulun toplantılanna bundan sonra da devam edeceği kay- dedıldi. AKP'LÎ GÜLLE BAYKAL'A ÇATTI 'Buyursun gensoru versinler' • CHP'nin yolsuzluk iddialannı gundeme getirmesırü 'komık' olarak yorumlayan AKP Genel Başkan Yarduncısı Akif Gülle, iktidann en şeffaf ihalelere imza attığını ileri sürdü. ANKAJRA (Cumhuriyrt Bürosu)- AKP Genel Baş- kan Yardımcısı Akif Gül- le, hükümetın en şeffaf iha- leleri yapügını ileri sürerek CHP'nin yolsuzluk iddi- alannı gundeme getirerek komik duruma düştüğunü söyledi. Gülle, dün partisinin ge- nel merkezınde düzenle- digi basın toplantısmda, CHP'ninmulalefetkıi eleş- tirdi. "Ktşkemuhalefetik- tidann başanlannı rahat- hlda itiraf edebüse" diyen Gülle, siyasette "mahcup ve komik" olma durumla- nyla karşı karşıya kahna- bileceğini belirtti. 'Kfiçükdeprem' CHP lıderi Deniz Bay- kaI'ın"Eimizdeö\1ekaset- lervarkiaçıldarsakyerye- rinden oynar" açıklama- sını anıtnsatan Gülle, "Bahsedüen kasederi açık- ladılar. AncakTürksivase- tinde yer yerinden oyna- madı, sadece Tokat'ta 4.0 şiddetinde deprem oldu. Yani yerkûrede sarsmti ol- du, amasnasette sarsmüo*- tnadL Bu tür komik duru- ma siyasetçiler düşmeme- K" diye konuştu. Partisinin iktidara gel- diği günden beri yolsuz- luklarla mücadele ettiğini, en şeffaf ihalelere imza at- tığını ilen süren Gülle, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile MHP'yi de eleştırdi. Siyasetin yeni dönemde hızlanacağjnı, seçimlere 2 yıl kaldığını, bunun da uzak bir zaman olmadığıru an- latan Gülle, "Bu süreçte seçim yasalarmda bir degj- şiklik düşünüyor musu- nuz" sorusu üzerine, "Ha- yır, ama bu yönde teklifler degetebüir''dedi. BaykaTın Meclis^in açü- masının ardındanbaşta Ga- lataport ihalesi olmak üze- re özelleştirmelerle ilgili gensoru önergesi verecek- lerini açıkladığının anım- satılması üzenne Gülle, *Sa> gıyia karşüadık, âdet- leridir,buyursunlar versin- ler" yanıtını verdi. İĞNELİ FIRÇA PİNİ-İMAWI OtW 0UU^WA5t'KJlN 0* fiS ZAFER TEMOÇİN ijf J^Pl CHP'Ll BERHAN ŞÎMŞEK: Camileri ilçe binasıyapmak istiyorlar TARKANTEMUR Türk-îş Başkanı Salih Kılıç küreselleşmeye karşı güç birliği çağnsı yaptı 'Göztepe haikma sonm yok' ' Sendikalar birleşmeli' Türk-tş Başkanı Kılıç. çoku- luslu şirkederin etkinliğmin artofına dikkat çekti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk-Iş Genel Baş- kanı Salih Kıhç, sendikalann birleşmesini istediğini belir- tırken KESK Genel Başka- nı İsmail Hakkı Tombul işçi ve memurlann ortak örgüt- lenmesinden yana ol- duklannı kaydetti. Belediye-lş Sendi- kası'nca Dedeman Otel'de düzenlenen "Avrupa Sosyal Mo- deti ve Sendikal Hak- lar" konulu sempoz- yumda konuşan Türk- Iş Genel Başkanı Salih Kı- lıç, küreselleşmeye karşı sen- dikalann güç birliği yapma- sı gerektiğini dile getirdi. Ço- kuluslu şirketlerin etkinliği- nin arttığına dikkat çeken Türk-lş Genel Başkanı Kılıç, *Sendikalann buna karşı da- yanışma içinde olnıası, küre- selleşmenin ehltleştirilmesi gerekir'' diye konuştu. Hükümet, işçi ve işveTen- lerin, sosyal diyalog çerçe\e- sinde bir araya gelmelerinin mayenin birleştiğine işaret ederek, Türkiye'de de sen- dikalann birleşmesini iste- diğini bildirdi. 'Bir kesim güç yitiriyor' • Avrupa Sosyal Modeli ve Sendikal Haklar sempozyumunda konuşan KESK Başkanı Tombul, küreselleşme karşısın- da sendikalann güç yitirdiğine dikkat çekerek işçi ve memurlann ortak örgût- lenmesinden yana olduklannı söyledi. önemli olduğunu belirten Türk-tş Başkanı Kılıç, an- cak sosyal diyalog mekaniz- malanndan sonuç almanın da önem taşıdığını anlattı. Salih Kılıç, küreselleşmenin yoğunlaştığı günümüzde, ser- KESK Genel Başkanı Is- mail Hakkı Tombul da küreselleşme kar- şısında sendikalann gücünü yitirdiğine dikkat çekti. KESK Başkanı Tombul. "Sosyaldiyaloğu red- detmiyoruz ama, sos- yal taraflardan bir ke- simin gücünü yitinüğibir dö- nemde, sosyal drvalogdan söz edilemez" diye konuştu. KESK Genel Başkanı Tom- bul, işçi ve memurlann ortak örgütlenmesinden yana ol- duklannı ifade etti. CHP millerv ekilı Berhan Şimşek. Göz- tepe Parkı'nda Büyükşehir Beledıye Mec- lisi'nin cami yapılması karan almasına sert tepki gösterdi. AKP'nin siyasi zih- niyetinin Kadıköy'de zayıfolduğu için ca- mi açmaya çalıştığını belırten Şimşek, "Dinci basuı bizi camiye karşı di\e tanı- üyor. Biz camilere değîl, camileri kendi- lerine ilçe binası olarak açan AKP zihni- yetine karşıjTz" diye konuştu. CHP Istanbul millervekilleri Berhan Şimşek, MehmetSevigen, Algan Hacaloğ- lu, Ali Kemal Kumkumoğlu, Birgün Ke- leş. Kâğıthane ilçesinde yurttaşlann so- runlannı dinledi. Gazetemizin sorulan- nı yanıtlayan Şimşek, Türkiye'de dinci ba- suun CHP'yi camiye ve dine karşı ola- rak tanıtmak istediğini belirtti. Türki- ye'de 130 bin cami olduğunu söyleyen Şimşek, "Bugün camiler yerinde duru- yorsa, Atatürk'ün uhısal kurtuluş müca- delesinin önenıli bir abidesidir. Atatürk ol- masaydı, bugün o camilerin yerinde kin- se olurdu. O\ sa günümüzde Hizb-ut Tah- rir adı verilen örgüt Mustafa Kemal'e dil uzatabinyor" diye konuştu. Göztepe Parkı'nda yapılması planlanan cami için Göztepe'de oturan yurttaşlann hiçbirtalebi ohnadığını dile getıren Şim- şek, "Parka cami yaparak koymak, ken- dikrine Oçe binası açmak istiyorlar. AKP züunyctinden başka bir şey beklenmez. Ca- mileri ü ve ilçe binası olarak kullanacak- lar" dedi. Şimşek, Istanbul Bü\'ükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a cami- lerle değil, Istanbul'un kültür sanat ha- yatı, kıyılan ve çevresi ile ilgilenmesi çağnsında bulunarak "Topbaş,uğraşdma- sı gerekenleri değiL, uğraşıbnaması gere- kenleri kendine iş ediniyor. Bü)ükşehir Be- ledhe MecKsi'nden karar çıknor, ancak Topbas'ın haberi yok. Istanbul'un her ya- nına "Istanbul hiç bu kadar yeşil olma- maştı' yaah reklam panolan asan bele- diye, Göztepe'nin oksijen ka>ııağı olan parka hangi şehir planlama uzmamna dantsarak camiyapma karan akh" diyerek tepki gösterdi. tstanbul'un yaklaşık yüzde 80'inin yönetiminin AKP'li belediyelerde olduğunu belirten Şimşek, "Buyanhştutumvesiyaset anlayışı bizleri aydınlığa değü, karannğa götürür. Göztepe'nin dindar, dinini doğru yaşa^an insanlannm duygulannı istismar etmesinler'' diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr "Istanbtl Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasanm Meri<ezi"Döe ya- pnlacak bir davet aldığımda doğrtısu ne olduğunu anlamamıştım. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bu "merkez"de yapılan ba- sına tanıtım toplantısından ayrılırken sordu: "Nasıl buldunuz?" Çok beğendığimi söyiedim. Top- baş'ın ikinci sorusu şu oldu: "Böyle bir şey bekliyor muydunuz?", "Siz- den beklerim" şeklinde bir karşılık verdim. Doğrusunu söyleyeyim, çok etkilendim ve mutlu oldum. llk kez Istanbul, böylesine kapsamlı bir planlama rrerkezine sahip ojmuştu. Tepebaşı nda geçmişte TÜYAP ki- tap fuartarının düzenlendiği mekân- lar planlama ve tasanm merkezine dönüştürürnüştü. 500'e yakın uz- man, birçok açıdan Istanbul'un kentsel yapsını mercek altına almış hanl harıl çalışıyoriardı. • • • Hemen tepsinin başında konuya hâkim bir profesörün yer aldığı araş- tınma gruplannın arasında, çevre so- aınlarından demografiye, konut ve yaşam kali:esinden metropoliten îstanburun Planlanması... planlamaya, ulaşımdan müze kente (tarihi yarımada) kadar birçok grup yer alıyordu. Şehir ilçe ilçe, uydudan çekilmiş fotoğraflarla naritalara dökülmüş, grupların kendi çalıştıkları alanda yeniden planlanmaya başlamıştı. Başkan Topbaş projeyi ve çalışma- ları tanıtırken yaptığı konuşmada hedeflerini de şöyle açıkladı: "Tori- no'nun 'imaj maker'/ mimar Paolo Verri ve eski Fransa Kültür ve iieti- şim Bakanı ve TV5'in Başkanı Je- an-Jaques Alligan, Istanbul Avru- pa'nın geleceğini en fazla etkileye- cek şehir 1 demekteier. Birçok geliş- miş ve gelişmekte olan kentterin (Pahs, Barselona, Londra, Şanghay, Pekin, Tokyo, Seul, Pusan, Mosko- va vs.) gelişme sûreçlerini kurgula- yan kent plan atölyesi varken ma- alesef Istanbul bu sürece gireme- miştir. istanbul'un bugünkü prob- lemlerinin tümü plansız şehirteşme- den kaynaklanmıştır." Istanbul dünyayı etkileyen kent olamaz mıydı? Bu mümkün müydü? Oktay Ekinci oluşturulan merkezin gerekli ve önemli olduğunu, ancak kalıcı olması gerektiğini ve karariar- da bu merkeze danışılmasının öne- mine değindi. örneğin Galataport ve Haydarpa- şa projelerini yapan bakanlığın böy- lesine uzman ve gelişmiş ekipleri bulunmadığı halde, kentin bütün ge- leceğini etkileyecek projeyi, böyle bir merkeze danışmadan yapmaya kalkışmasının bir çelişme oluşturdu- ğuna dikkat çekti. ••• Ben Kadir Topbaş'ı hazır bulmuş- ken gemilerin deniz otobüslerine tercih edilmesi ve giderek şehrin mi- marisinin bir parçası olan gemilerin kaldınlmasını anlamadığımı ifade et- tim. Cevabı özetle şöyleydi: Eski ge- miler onarılacak ve korunacak. ıs- tanbul gibi milyonlarca insanın her gün şehir içinde seyahat ettiği bir kentte eski gemilerle bu ihtiyacın karşılanamayacağını söyledi. O ge- milerin bir nostalji olarak varlıklannı sürdüreceklerini ifade etti. Ben de kendisine, o gemilerin ye- nilennin üretilmemesiyle artık bir sü- re sonra yok olacaklarını belirttim. Orada söyleyemediklerim ıse şun- lardı: Biçim olarak şehir hatları ge- milerinın estetik biçimleri korunur, ancak hızını ve iskeleye yanaşma kolaylıklarını arttıracak katkılar yapı- labilirdi. Aynca şehir hatlan gemileri yüksek yolcu kapasiteleri nedeniyle hâlâ deniz otobüslerinden çok fazla yolcuyu taşıyorlardı. • • • Adalarda yaşayanlara Kadir Top- baş'ın ağzından bir müjdeli haber. Adalara doğalgaz yılbaşına kadar gelecekti. Topbas'ın söylediğine gö- re borulann döşenmesi için kazılar önümüzdeki günlerde başlayacaktı. llk yıl, doğalgaz tankerlerie gelecek, daha sonra deniz altından doğalgaz borulan döşenecekti. Istanbul'un kare kare planlanması, depreme ve çarpık yapılaşmaya karşı ciddi bir tasanm merkezinin oluşturulması, ciddi bir başlangıçtı. Umut verici bir başlangıçtı. Ancak, bu merkez siyasi iradeye rağmen ne kadar etkili olabilecek; ne kadar kentin korunmasını sağlayacak, bunları önümüzdeki dönemde göre- ceğiz. Kadir Topbaş, konuşması sırasın- da Proust'un planından söz etti. Belki de elimizdeki tek uzun vadeli tasanm buydu. Proust'un Cumhuri- yetin kuruluş yıllarında yaptığı planın hedeflerinden birisi 'Suriçi îstanbu- lu'nun bir müze gibi korunmasıydı. Bir tanesi de şu anda Hilton Ote- li'nin üzerinde durduğu vadinin bu- lunduğu bölgeye denize kadar inşa- atyapılmarnasıydı. Menderes, Suriçi'nde Vatan ve Millet caddelerini açarak bu planı ih- lal etmeye başladı. Suriçi karakterini yitirdi. İkinci ihlal de Elmadağ vadisi- ne Hilton Oteli'nin yapılmasıydı. Ge- risi geldi. • • • Planlı bir kent çabası geç de kal- mış olsa önemli bir adım. Devamının gelmesi umuduyla. GLOBALPOLÎTÎKÜLTÜR ERGIN \TLDıZQĞLU Plaza 2005 Pazartesi yazımda, dünya ekonomisindeki dengesizliklerle ilgili kaygılann ve tartışmaların yoğunlaşmaya başladığını yazmıştım. VVall Street Journal yazartanndan ve RGE Monitor'ün editörü ekonomist Nouriel Rubini de "Dünyantn en bü- yük ekonomisi (ABD), aynı zamanda dünyanın en borçlu ekonomisi ve böylece dünyanın tasar- ruflarının en büyük parçasını emiyor. Ûstelik, yükselen ve potansiyel bir süper güç Çin, bu ekonominin en büyük alacaklısı. Böyle bir duru- ma ilişkin hiçbir deneyimimiz yok" diyor. 20 yıl onceWeyîül günü.~ ~ Ashnda, 12 Eylül 1985'te, G5 ülkeleri (ABD, Ja- ponya, Ingiltere, Fransa ve Almanya) arasında imzalanan Plaza Anlaşması'na bakarak, benzer bir durumla daha önce de karşılaştığımız söyle- nebilir. G5 ülkeleri, Plaza Anlaşması'yla ABD Do- lan'nı, Japon Yeni karşısında devalüe etmeye ka- rar vermişlerdi. Iki yıl içinde dolar 240 yen'den 120 yen'egeriledi. Bu gün de kimi yorumcular ikinci bir Plaza An- laşması'yla, dolan, bu kez, Çin parası yuan karşı- sında, düzenli bir biçimde devalüe ederek ulusla- rarası dengesizlikleri, bir çöküşe yol açmadan, gidermenin olanaklı olduğunu savunuyorlar. Ger- çekten de, 1980'lerin ortasında ABD karşısında Japonya'nın konumuyla bugün Çin'in konumu arasında çarpıcı benzeriikler var, ama çok önemli farklarda... Dün Japonya bugün Çin... Bugün ucuz Çin mallarının ABD piyasalarını "haksız bir rekabete dayanarak" (dolar karşısu, da değerlenmemekte ısrar eden yuan sayesinde) istila ettiğinden yakınan ABD'li üreticiler, 1980'lerde, benzer bir biçimde Japon malann- dan yakınıyorlardı. Japonya'nın dış ticareti ABD karşısında 50 milyar dolar fazla veriyor, Japonya dünyanın en fazla kredi veren ülkesi durumuna yükselirken ABD en borçlu ülke konumuna dü- şüyordu. Japonya elindeki fazlayı kullanarak ABD varlıklannı, ABD kamuoyunda "Vatan elden gidiyor" çığlıklanna neden olacak bir hızda satın alıyordu. 1970'lerin ikinci yarısında başlayan "Yükselen güç Japonya" edebiyatı iyice yoğunlaşmıştı. Japonya, ABD karşısında yeni hegemonya ada- yıydı. ABD kongresinde korumacılık eğilimleri güçleniyor nihayet Senatör Gephard'ın Japon mallanna yüzde 20 vergi koyma önerisi 1988'de "Süper 301" denen korumacı yasanın geçmesi- ne olanak sağlıyordu. Avrupa ülkeleri, ABD'de yükselmekte olan korumacı eğilimleri dizginle- mek için, "küresel serbest piyasa kurma proje- sini" dış politika prensibi olarak benimsemiş Reagan yönetimini desteklediler, Japonya'ya baskı yaptılar. Soğuk Savaş koşullarında, dış politikada, adeta bir ABD protektorası olan Ja- ponya da baskılara direnmedi ve Plaza Anlaş- ması imzalandı. ... ama farklı Japonya'nın dünkü konumuyia Çin'in bugünkü konumu arasında büyük benzerlikler var ama, uluslararası ilişkiler uzmanı, ekonomist Hisane Misaki'nin Asia Times'daki yazısında aynntılı bir biçimde vurgulandığı gibi, çok önemli farklar da söz konusu. Çin'i bir "Plaza Anlaşması"r\a zorla- mak kolay değil. örneğin ekonomik düzleme bakınca ABD'nin en azından iki çelişkiyle karşı karşıya kaldığı gö- rülüyor. Birincisi, Çin'den gelen ucuz mallar belki ABD'nin ticaret açığını büyütüyor ama, bu mallar sayesinde ABD sermayesi, işçi sınıfına gerekli ücret mallarının fiyatlarını düşük tutarak ("VVall Mart" etkisi) emeğin yeniden-üretimi maliyetinin yükselmesini engelleyebiliyor. Ikincisi, Çin'den ABD'ye yapılan ihracatın çok büyük bir kısmını ABD çokuluslu şirketleri gerçekleştiriyor. Birincisi bir emek sermaye çelişkisine, ikincisi de yerel ABD sermayesiyle uluslararacılaşmış ABD ser- mayesi arasındaki, uzlaşması zor bir çelişkiye işaret ediyor Uluslararası siyasi ilişkilerde de durum çok farklı. Birincisi Soğuk Savaş bitti; ABD'nin o za- man Japonya karşısındaki konumu bugün Çin için geçerli değil. Ikincisi, Çin'in jeopolitiği de 1980'lerdeki Japonya'dan farklı. Çin askeri har- camalarını arttırıyor, Rusya ve Asya ülkeleriyle (Şengen grubu) ABD karşıtı bir ittifakı geliştirme- ye çalışıyor aynı anda, ABD karşıtı Iran ve Vene- züella gibi petrol zengini ülkelerle ekonomik, dip- lomatik ilişkilerini güçlendiriyor, kendi bölgesin- deki ülkeler karşısında dış ticaret açığı vererek ekonomik lokomotif işlevi görüyor. Nihayet ABD'nin bölgedeki en büyük müttefiki Japon- ya'nın, ABD karşısında bağımsızlığı artarken Çin karşısında ekonomik bağımlılığı artıyor. Çin, 2004'te Japonya'nın dış ticaretinde birinci sıraya oturdu. Buna karşılık Japonya Çin'in dış ticareti içinde birinci sıradan üçüncü sıraya düştü. Sonuç olarak, dünya ekonomisindeki denge- sizlikleri, yeni bir "Plaza Anlaşması'na yumuşak bir biçimde gidermek olanaklı görünmüyor... ergin.yildizoglucg gmail.com AKP'YE DIŞ POLtTlKA ELEŞTÎRİSÎ Ağar: Türkiye bunu haketmiyor İZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-DYPĞe- nel Başkanı Mehmet Ağar, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik tav- nndan AKP hükümetinin sorumlu olduğunu \qır- gulayarak "Türkiye bu muamekkrin muhatabı olacak bir ülke değildir. Bu muamelelere lavık olan sadece AKP hükü- meo'dir'' dedi. Ağar, AB'nin yayım- ladığı karşı deklarasyon ve müzakere çerçeve bel- gesinin Türkiye için cid- di sıkıntılar doğuracağı- nı, AB tam üyeliğinin garanti değil, risk altın- da olduğunu, AKP'nin müzakereleri "sağhkh" biçimde yürütemediğini kaydetti. 1980'liyıllarda Yunanistan'ın NA- TO'nun askeri kanadına girmesini sağlayan ope- rasyonun bir benzerinin Kıbns'ta hazırlandığını dile getiren Ağar, "Kıb- ns Runı kesimini Kıbns Cumhuriyeti gibi NA- TO'\a sokmamn kakb- nmtaşlandoşenmeyeça- Kıbns'tan asker çekme- sinin gundeme geleçeği anlaşılıııaktadır^ dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear