02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 2005 SALI: 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y PB Y PB B PB B B 22 26 23 26 28 28 30 28 Sinop Y 25 Adana B Samsun Y 25 Mersin B Trabzon Y 24 Pıyarbakır B Gıresun Y 25 Şanlıurfa B Ankara PB 23 Mardin B Eskişehir Y 23 Siirt B Konya B 26 Hakkâri Sıvas PB 22 Van Zonguldak Y 22 Antalya B 32 Kars Yurdun kuzey kesım- len parçalı çok bulutlu, Mamıara'nın doğusu, Kuzey Ege'nın ıç kesım- len, Batı Karadenız, Or- ta ve Doğu Karadenız kıyılan ıle Kırklarelı Te- kjrdağ, Balıkesr, Eskişe- hir. Artvın, Kars ve Arda- han çevrelen sağanak ve gök gurultülu saga- nak yağışlı, dığer yerter az bulutlu geçecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y •Y Y PB 13 18 20 20 19 22 20 20 Münih PB 20 Zürih Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB Y PB PB PB PB B PB 20 19 27 20 20 20 24 27 Y 20 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire PB PB B PB PB Y PB B 15 31 13 28 26 22 23 33 B 31 P a r î a İ 1 bulutkj Bulutlu ^ Çok bulutlu . Yağmjrlu Sulu kar , Gok gurültufıj GUNCELcÜPiEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada randuma gider, halkımızın büyük desteğini arka- mıza alarak bu iki sorunu çözeriz diye havalan- dıklarını görmedik. örneğin Kıbns sorununıı çözümsüzlükten kur- tarma ayağına yatarak ve tabii sonuçta adım adım satarak çözerken karşılaştıkları sert eleştirileri refe- randum yoluyla karşılamayı nedense yeğlemediler. örneğin Ermeni sorununıı referanduma götüre- rek halkın vereceği karar doğrultusunda siyaset iz- lemeye de yanaşmıyorlar. Ne işsizliğe çare bulabildiler ne de giderek geniş- leyen yoksulluk sınırına dur diyebildiler. Laflamaya gelince durdurabilene aşk olsun! • • * • Dışanda tıkır tıkır aleyhimize işleyen bir süreç ye- ni koşullar üretiyor. 3 Ekim'e şunun şurasında bir- kaç gün kaldı. AB karşı dek larasyonuna cılız sesle karşı çıkmamıza karşın kimi önemli dayatmalar içe- riyor. Dış politikanın onanlrnaz yaralar almasında bir numaralı sorumlu bu Başbakan, karşı deklaras- yonun hukuksal değeri olmadığını savunuyor. Hü- kümeti ilgilendiren asıl konunun, yeni koşullar ge- tirmesini asla kabul etmeyecegimizi ilan ettiğimiz Müzakere Çerçeve Belgesi olduğunu söylüyor ve fakat: Bu belgeye de yeni koşullar ekleniyor. Çerçeve belgesinde Türkiye'nin "kırmızı çizgile- ri" üzerine çarpı işareti çekildiğini ve belgede yeni koşulların yer alacağını gösteren haberler gelıyor. Yeni koşullara karşı AB nezdinde neler yapıldığı- nı bir Allah, bir de Gül biliyor. AB'nin eli işte, bizimkinin gözü oynaşta! Kâh ora- da kâh burada. Ulusal sorunları gözden ırak tuta- bilmek için: Müzakere Çerçeve Belgesi aleyhimize bir süreçte mi, çek üstüne Ermeni konferansı örtü- sünü... örtüyü pekiştirmek için dinler arası uzlaş- ma mı, her ne halt ise Emirte Hanım'la Hatay yol- lannda... veya... • • * Veya... yıllardır verdiği desteği yeterli görmeyerek örneğin Imralı'dan teröre taJimat yağdırmayı "de- mokrasi gereği" zorunlu gören bu Başbakan'ı des- tekleyen medyaya; savaş açma hazıriıklarında ol- duğunu duyuruyor. Hükümetin başarılarını gözden kaçırıyormuş medya. Oysa Ofer'e Galataport ihalesi, TÜPRAŞ'a şıpın işi yüzde 14'lük hisse gibi sağlanan kolaylık- ları aynntılarıyla yazarak iktidarın Yüce Divanlık ba- şanlannı yansıtmıyor mu medya? Medya ile "Bügüne kadaruğraşmadım"diyor. ör- neklerini bilenler için amma da uydurma bir sav. "Ama uğraşacakmış." ötekiler veya idare-i mas- lahatçılar, yani yalakalar, duymazlıktan gelecekler- dir bu tehdidi, bir süre hoşuna gidecek yayın yap- maları da olası. Bizim için dert değil. 1950'den beri çoooktanık ol- duk bu tehditlere ve gelip giden tehdit sahiplerine. Elinden geleni ardına koymasın! Büyükami: Türkiye için çan sesleri • Baştarafı 1. Sayfada gelmektedir. Tekrar ediyorum. Bizim miUiyet- çiüğimiz Atatürk milliyetçiliğidir. Kendi ulu- sumuzu tabii ki seveceğiz \e daha açıkçası sevmeyenlerden de nefret edecegiz. Bu sevgi etnik bir temele dayanan bir sevgi değil, bir yurttaşhk sevgisidir" değerlendirmesini yaptı. Büyükanıt, Türkiye-AP Karma Komisyonu Eş- başkan Yardımcısı Duff'un değerlendirmelerine tepkisini de şöyle aktardı: "Son günlerde basın ve yayın organlannda iç ve dış kaynaklardan Atatürkçü düşünce sistemine yönelik çeşitli saldınları görüyor olabilirsiniz. Bu tür sesle- ri, gece karanlığında, yabani kazlann vahşi çığlıklan olarak algılayın ve ciddiye almayın." 'Kaos isteyenler sonlarını hazırlıyor' • Büyükanıt, konuşmasında Türkiye için güncel iki büyük tehdidi de sıraladı. Büyükanıt'ın tehdit değerlendirmesi şöyle: "Birinci tehdit, yaşadı- ğınız çağda. hâlâ Türkiye'de hilafeti ve şeriatı hayal eden çarpık ve hayali bir düzeni arzu eden her türlü geniş yelpazede yer alan irticai düşüncelere sahip grupların var olması. Ikinci tehditse son günlerde değişik formlarda ortaya çıkan, Türkiye'nin bölünmez bütünlü- ğüne yönelik etnik aynmcılığa dayalı terör ör- gütü faaliyetleridir. Türldye'yi bir kaos ve ça- tışma ortamına sokmak isteyen mihraklar, unutulmamalıdırlar ki aynı zamanda kendile- rinin kaçındmaz sonlarını da hazırlamakta- dır. Unutmayınız ki Cumhuriyeti kuranlar, onu korumaya da muktedirler." Büyükanıt. ko- nuşmasında AP"de düzenJenen "Kürtler" konu- lu konferansın sonuç bildirisinde yer alan ve TSK'nin terör örgütüne yönelik operasyonlarını eleştiren ifadelere tepki gösterdi. Büyükanıt'ın değerlendirmeleri şöyle: "Avrupa Parlamento- su'nda terörle müeadelemizi 'Saldırgan askeri operasyonlar' olarak niteleyen düşünce ve ifa- de şeklini; gönül rahatbğı ile söylüyorum: Esefle kınıyonını.Tüm dünyanın teröre karşı belli ölçüde tavır aldığı bir ortamda: bu tür ifadeleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni uyandırma- sı gereken çan sesleri olarak izlemekteyim." CKD 'den Duffa mektup ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet Kadınlan Derneği (CKD), AP Komisyon Başkan- lığı'na mektup göndererek, Atatürk'ün fotoğrafla- nnın duvarlardan indirilmesi gerektığini söyleyen komisyon eşbaşkan yardımcısı Andrew DufTı kı- nadı. CKD, mektupta. "Mustafa Kemal'in ideal- lerini yaşatmaya devam edeceğiz. Onun fotoğ- rafları duvarlanmızdan, düşünceleri belleği- rrıizden inmeyecek. Sizi hepimizden özür dile- meve davet edivnmz" ( r i 'Dctidar suçüstü yakalandı' Milletvekili Şirin,Yanmca'daki linıan arazisinin ihalesiz olarakneden Dubai Ports'a satıldığını ve Bakan Unakıtan'ın şirket yetkilileri ile görüşüp görüşmediğini sordu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAVATAN milletveki- li Emin Şirin, Başbakan Tayyip Erdoğan'a yeni sorular yönelt- ti. Şirin, Yanmca'daki liman ara- zisinin ihalesiz olarak neden Du- bai Ports şirketıne satıldığını, Maliye Bakanı Kemal Unakı- tan'ın şirket yetkilileriyle görü- şüp görüşmediğini sordu. Emin Şirin, dün yazüı açıkla- ma yaparak yeni iddialan günde- me getirdi. Erdoğan ve Unakı- tan'ın, suçüstü yakalandıklannı vurgulayan Şirin, "Şimdi 'Özel- leştirmeye katüacak işadamlan ile görüşürüm tabii' gibi ciddi bir devletin hükümet mensup- lanna yakışmayan tavır içeri- sindeler" dedi. Erdoğan ve Unakıtan'a "Neden görüştün" diyen olmadığmı kaydeden Şi- rin. "Bu görüşmelerde kimle- re ne sözler verdiniz? Karşılı- ğında siz veya ailenizin bir fer- di maddi menfaatlar elde etti mi? Samimi hükümet mensu- bu görüşür, görüşmesinin ru- tanağını rurrurur. Sizlerin gö- rüntüsü şu anda suçluluk tela- şı içinde, boş konuşanların gö- rüntüsü" diye konuştu. Şirin, Erdoğan'a şu sorulan yöneltti: • Soçi'de Purin ile görüştüğü- nüz ve ortadan birkaç saat de kaybolduğunuz sırada ERJDE- MIR'i isteyen bazı Rus ve ya- bancı alıcılarla görüştünüz mü? Kendilerine ne sözler verdiniz? • Başbakan'ın hangi danış- manlannın özelleştirme ve satış- lardan menfaatlan oldu? Hangi danışman Güney Fransa'da Ha- riri'lerle görüştü? Hangi danış- man ABDde mülk edindi? • ERDEMÎR, özelleştirilme- sine günler kala Yanmca'daki li- man arazisini ihaleye de çıkma- dan Dubai Ports şirketine sattı. Bu satış neden ihalesiz yapıldı? Unakıtan 2004"te Dubai'ye gitti mi? Dubai Ports yetkilileri ile görüştü mü? Ne sözler verdi? • Kemal Unakıtan'ın oğlu Ab- dullah Unakıtan, AB Gıda fir- masının ortağı mı? Abdullah Unakıtan veya AB Gıda'mn 3 Kasım 2002 seçimlerinden son- ra Balıkesir ili dahilinde hangi yatınmlan oldu? Yatınmlann Preveze Zaferi tatbikatla kutl Preveze Deniz Zaferinin 467. yıldönümü. Cölcük Donanma Komutanlığı'nda dü/enlenen tatbikatlarla kutlandı. Komutan- hğa bağlı,TCG Salih Reis Firka- teyni'nde düzenlenen tatbikata iki hücumbot, SAT timleri ve bir Sea Havvk ripi helikopter katıldı. Harp Filosu komutanı Tümami- ral Nusret Güner komutasındaki tatbikatın ilk aşamasında, savaş sırasında isabet alan gemide meydana gelen yangına müdaha- le edildi. Daha sonra, iki gemi arasında, posta değişimi adı veri- len, malzeme aktanmı yapıldı. Tatbikatın sonunda ise helikop- terden şüpheli gemiye SAT tim- leri çıkarma yaptı. Helikopterle gemiye inen komandolar kontro- lü ele geçirirken bir diğer SAT timi de, zodyak botlarla gemiye çıktı. Bu arada geminin hareket merkezinde. hayali bir savaş ope- rasyonu, simulasyonlarla gerçek- leştirilerek. hedefler de bomba- larla imha edildi. (HtLAL KÖSE) ÇELENKLERLE DONATTILAR, KURDELE KESTÎLER AKP'liler törenle pisuar açtı! SEYFETTÎN METk ÇORUM - Çorum'un tskilip ilçesinde bir süre önce "ayakta çiş yapmanın" günah ol- duğu yönünde MüfKi Cevat Erdinç'in verdi- ği fetvanın ardından sökülen pisuarlar tepkiler üzerine yeniden törenle açıldı. Törene AKP'li Beledıye Başkanı Orhan Öztürk ve AKP'li yöneticiler de katıldı. tlçe merkezinde belediye binasının yanında yer alan umumi ruvaletteki pisuarlar bir süre önce Müftü Erdinç'infetvası üzerine AKP'li yönetim tarafindan söküldü. Uygulama kent- te tepkilere yol açarken ılçe esnafi 350 imzalı bir dilekçeyle belediyeye başvurarak pisuarla- nn yeniden tatalmasuu istedi. Tepkiler üzeri- ne sökülen pisuarlann yerine yenisini taktu^n AKP'li Belediye Başkanı Öztürk, tuvaletin açı- lışı için de tören düzenledi. Törene Öztürk'ün yanı su^ AKP Iskilip Ilçe Başkanı Fehmi Yağ- h, AKP il genel ve belediye meclisi üyeleri ile vatandaşlar katıldı. AKP îiler aynca törene çe- lenk de gönderdi. Törende konuşan Orhan Oz- türk, pisuarlan daha ıyisini yapmak için sök- tüklerini belirtti. Konuşmalann ardından kur- dele kesilerek pisuarlann açılışı gerçekleşti- rildi. Açılış sonrası Başkan Öztürk, yurttaşlara pisuarlann nasıl kullamlacağım anlattı. vergi kontrolleri yapıldı mı? • Başbakan Erdoğan'm oğlu Burak Erdoğan'ın Gebze civa- nndaki bir deterjan fabrikasında sahipliği veya ortaklığı var mı? Şirin, bu sorulann yanıtlannın bir gün ortaya çıkacağını ve Er- doğan'uıYüce Divan'da yargıla- nabileceğini vurguladı. AKP Ge- nel Başkan Yardımcısı Akif Gül- le'nin "Başbakan'ın mayası saglamdır" dediğini anımsatan Şirin, "Bu laf da 'Aptesinden şüphesi ohnayanın namazından korkusu olmaz' lafının akıbeti- ne benziyor. Evvela Müslü- manlığı kullanarak yaptıkları işleri saklamak istediler. Mah- cubiyet içindeler. Şimdi de ma- yayı ekşitiyorlar" diye konuştu. LÎMAN-Fş UZMANI 'Yabancı şirket liman kuramaz' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Liman-Iş uzmanı Oğuz Topak, Türkiye'de yabancı bir şir- ketin liman kurmasuun hem ana- yasaya hem de Kabotaj Yasası'na aykın olduğunu söyledi. ERDE- MlR'in satış öncesi bir değer tes- piti yapması gerektiğini de belir- ten Topak, Dubai Ports'a satılan arazideki limarun, genişletilmesi durumunda 105 milyon dolardan daha değerli olacağuu belirtti. Mersin Limanı ihalesine katıhp burayı kazanamayan Dubai Port- s'a, ERDEMlR'in Yanmca'daki arazisinin, içindeki limanıylabir- likte sahhnak istenmesi, ERDE- MİR ihalesini de şaibeli hale ge- tirdi.Yanmca, hükümetin deniz ti- caretine kapatacağı Haydarpaşa yerine kullanılabilecek. Dubai Ports'un, Yanmca'nm mülkiyet hakkı için verdiği 105 milyon do- lar, Mersin Limanı'na yapılan teklife göre çok düşük kaldı. 1 Ağustos'ta yapılan ihalede, Hay- darpaşa'nm yaklaşık 1.5 katı kâr eden Mersin Limanı'nın 36 yıllık kullanımı için Akfen-PSA ortak- lığı 755 milyon dolar teklif etmiş- ti. Topak, arazinin mülkiyetinin sahlacak obnasuun da ayn bir so- run olduğunu belirterek "Eğer mülkiyet satışı yöntemi ile ya- pılmış olsaydı, Mersin Lima- nı'nın değeri 6 milyar dolara çı- kardı" diye konuştu. Topak, ER- DEMlR'in satışı ile ilgili de şun- lan söyledi: "Kabotaj Yasası'na göre Türkiye karasulan içeri- sindeld liman ve sahil şeridin- den yararlanabilmek Türk uy- ruklu kişilere aittir. Anayasamn 43. maddesi de "Kıyılar kamu mülkiyetindedir' diyor." ^Türkiye AB ilişkileri kötüleşiyor' I Baştarafı 1. Sayfada kısır döngüyü beslediğini belir- ten Rehn, "Bu kısır döngünün kırılarak erdemli bir ilişkinin sağlanması ve güveniür bir ka- tüım perspekrifı yaratmak için çalışıyorum" dedi. Rehn, bu sa- yede Türkiye'de cesur refomlar için çalışan siyasi güçlere destek sağlanabileceğini ifade etti. AB-Türkiye arasında bugün- lerde karşılıklı güvensizliğin ve olumsuz siyasi bir havanın yer- leştiğine vurgu yapan Rehn, "Bu havaya baktığımda sanki on- larca yıldır ortak değil de düş- manmışız izlenimine kapüıyo- rum" dedi. Rehn, "Türkiye'de Avrupa standartlannın yaka- lanmasına yönelik pek çok ek- sikük var. Müzakereleri başlat- manın nedeni de bu eksiklikle- rin giderilmesini sağlamak. Ancak şu sıralarda Avrupa'da stratejik düşünme eksikliği var. Son bir iki aydır yaşadığı- mız bu kötü siyasi döngünün yakında geçeceğini umuyo- n ı m " «pHinHp Hpvîim ptti Tıir- ÜCU AÇIK1 İFADESİ ERDOÖAN'I RAHATSIZ ETMhTOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Umman'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Başba- kan Tayyip Erdoğan, AB Müzakere Çerçeve Belgesi'nin tas- lak metnindeki Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili "ucu açık" ifade- sinin yeni bir ifade obnadığuıı belirtti. Erdoğan, "Bu bizim 17 Aralık'taki görüşmelerimizde bilinen ve 6 Ekim Raporu'nda da ifade edilmiş bir ifade. Bu konuda hükümet olarak, Türkiye olarak bizim herhangi bir sıkıntımız yok" dedi. kiye'nin müzakere çerçeve bel- gesini "Komisyonun bugüne kadar hazırladığı en katı mü- zakere çerçeve belgesi" olarak niteleyen Rehn, belgede "Müza- kerelerin ortak hedefi üyelik- tir" ifadelerinin çıkmaması ge- rektiğini belirtti. Rehn, "Müza- kere çerçeve belgesine imtiyaz- h ortakiığa yönelik açık bir ifa- denin girmesi, müzakerelerin başlaması önünde ciddi bir risk oluşturacaktır" dedi. Orhan Pamuk davasma da değinen Rehn, Türkiye'nin re- form sürecinde "yol kazaları" l H a i<;arpt p<\ere\c mıiyalrf». relerin ilk haftalannda komisyo- nun üzerine eğileceği konunun ifade özgürlüğü olduğunu söyle- di. Rehn, komisyonun 9 Ka- sun'da yayımlacağı ilerleme ra- porunda öncelikli konunun Türk Ceza Yasası'nın ifade özgürlü- ğüne yönelik maddeleri olacağı- nı belirtti. Söz konusu maddele- rin yorumunun Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'ne aykm ol- duğunu belirten Rehn, örnek olarak Pamuk davasuıı ve Erme- nilere ilişkin konferansm erte- lenmesini gösterdi. Rehn, bu noktada "Türkiye, hukukun •ıctiinlii^ıinnn vp tpmpl hakla. rın müzakere edilemez konu- lar olduğunu anlamahdır" şeklinde konuştu. Rehn aynca ilerleme raporunda hukukun üs- tünlüğü, kadın haklan, ifade öz- gürlüğü, gayrimüslimlerin ve azınlıklann kültürel haklanna yönelik konulann detaylı bir bi- çimde yer alacağını bildirdi. Türkiye'nin "Kıbns Cumhu- riyeti"ni müzakerelerin sonuna doğru tanıyacağma inandığını ifade eden Rehn, adadaki çözü- mün BM çatısı alhnda gerçek- leşmesinin önemine değindi. Rehn, "Türkiye ek protokolü, hava ve deniz limanlaruu Kıb- ns Cumhuriyeti'ne açarak tam olarak uygulamahdır" şeklinde konuştu. Türkiye'nin 3 Ekim'de müzakerelere başlaya- cağma inandığını belirten Rehn, müzakere sürecinde üye ülkele- rin, başlıklann açılması ve ka- panmasına yönelik toplam 72 veto hakkı olduğunu söyledi. Rehn, müzakere sürecinin ne ka- dar iyi geçeceğini Türkiye'nin Kol.r ariini i G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada j AKP iktidarının ilk günlerinden itibaren, hükü-. metin çok atak bir dış politika izleyeceği ortaya' çıkmıştı. Bu ataklık hemen her alanda hüsranİEı sonuçlanıyor ama, bugünü sadece Kıbrıs'la ilgili gelişmelere ayıralım. önce anımsatmalar... Başbakan Erdoğan, Kıbrıs konusunda şu tez- lerle yola çıkmıştı: - Çözümsüzlük çözüm değildir. - Bu iş 40 yıllık politikalarla çözülmez. - Çözüm istemeyen taraf biz olmayacağız. - Karşı taraf kaç adım atarsa, bir fazlasını biz- atacağız. - Politikamız, kazan-kazan olacak. İki taraf da, kazanacak. Bu yeni bakışın hedefi tabii ki başta dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üze- re, bugüne kadar sürdürülen politikalann tümüy- dü. Erdoğan politikalarının ilk meyvesini 24 Nisan 2004'teki Kıbrıs referandumunda gördük. KK- TC'den Annan Planı'na yüzde 65 evet çıktı. Böy- lece biz çözüm isteyen taraf olduk. Bunun karşı- lığını da hemen aldık! AB o gün Türklere iki söz verdi: 1- KKTC'ye yönelik ablukanın kaldırılmasını sağlayacağız. 2- KKTC'yle doğrudan temasa geçeceğiz. • • • Aradan 1.5 yıl geçti. Bu sözler tutulmadığı gi- bi, Türkiye AB katında hâlâ "Kıbns sorununu çöz- meyen taraf" olarak görünüyor. AB, Türkiye'nin Kıbns deklarasyonuna karşı bir deklarasyon ya- yımladı. Bu haftanın sonuna kadar da müzakere çerçeve belgesinin yayımlanması bekleniyor. Kar- şı deklarasyondan çıkan sonuçlar şunlar: 1 - Türkiye, 2006'da Kıbns Rum Yönetimi'ne li- manlannı ve havaalanlarını açmak zorundadır. Bunun gerçekleşip gerçekleşmediği 2006'daki- gözden geçirmelerde dikkate alınacaktır. 2- Türkiye'nin Kıbns Rum Yönetimi'ni tanıma- sı müzakerelerin sürmesinin bir koşuludur. 3- Türkiye, NATO ve benzeri uluslararası alan- lardaeskiden yaptığı gibi Kıbns Rum Yönetimi'ni veto edemez. Dış politikasını AB'nin bakışına gö- 1 re yeniden biçimlendirmelidir. ; Rum Dışişleri Bakanı geçen hafta bu tabloya' bakıp şunu söyledi: - 6 ay önce bu noktayı hayal bile edemezdik! . • • • AB'den ilaç için şöyle bir tümce bile yok: Kıbns Rum Yönetimi de sorunun çözümü için çaba harcadığını gösteren bir şeyler yapsa san-. ki iyi olacak diye bir düşünceye sahip gibiyiz! Gelinen noktada, girişte sözünü ettiğimiz bü-^ tün Erdoğan tezlerinin bez olduğunu görüyoruzl' Erdoğan çözümü isteyen taraf olduğunu gös-' terdi, ne oldu? Daha çok ödün istendi. Erdoğan, çok ileri adımlar attı, ne oldu? Yeni adımlar atması istendi. Erdoğan, 40 yıllık politikaları tepip yenilerini üretti ne oldu? Karşı taraf kendisini daha güçlü hissetti. Erdoğan, kazan-kazan yöntemi dedi, ne oldu? Rumlar kazanan, Türkler kazana atılan oldu. Başbakan'ı tutmayalım... Ataklığa devam et- sin... Ama bu "ataklığın" başına "b" harfi çoktan gel- di oturdu! ankcumi'! cumhuriyet.com.tr AL GOZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Gerçekleşen bir düş • Baştarafı Arka Sayfada Bu arada evlenmiş, okulun hademelik kadro- sundan gece bekçiliği kadrosuna geçmişti. Oku- lun lojmamnda yaşıyorlardı. Gece bekçiliği Lüt- fü için büyük şanstı, bu nedenle sık sık Tann'ya şükrederdi. Gece bekçiliği ona başka şeyler yap- ması için zaman bırakıyordu. Bunu en iyi şekıl- de değerlendirir, bir yıl boyunca büyük bir inatla çalışıp lise sınavlanna girer. Öylesine azimlidir ki bütün derslerini bir kerede verir ve lise mezu- nu olur. O lise bitirme smavlanna girerken kansı üçün- cü çocuğuna gebe kalm Bu arada Lütfü'nün ba- şansmdan dolayı cesareti artmıştu1 . Üniversite sı- navlanna girmeye karar verir. Okumak istediği tek bir yer vardır, gece bekçiliği yaptığı eğitim fa- kültesinin resim bölümü. îşi zor. Ama o kararlı- du-, günlerce çalışır, kendisini çok seven resim öğ- rencilerinden resim dersi alır. Sonunda önce ÖSS'yi başanr, ardından yetenek sınavından ge- çer. Artık o gece bekçisi olduğu fakülteye devam hakkı kazanan bir ressam adayıdır. Gece bekçilik yapıp gündüz çalışmak zordur. Öte yandan resim onun sandığı gibi hemen öğre- nilen bir şey değildir. Çok okuması, çok prarik yapması gerekmekteydi. Yorgunluktan sık sık elinde fırça uyuyakalıyordu. îşte o zamanlar onun okuma macerasını ve az- mim çok yakından bilen hocalar, suuf arkadaşla- n, Lütfü'nün birazcık uyuyup dinlenmesi için da- ha da sessiz çahşıyorlardı. Böyle dört uzun yıl geçer. Lütfü'nün dördün- cü çocuğu olur ve okulu bitirir. O artık bir resim öğretmenidir. Yıllardu- kurduğu düş gerçekleş- miştir. O şimdi kendi gibi hevesli, yetenekli öğ- rencilere resim sn-lannı öğretecektir. Doğayı sev- meyi, renklerin büyülü dünyasında yol almayı öğretecektir. Size başanlmış bir düş öyküsü anlatnm. Aman sakın ola ki düşlerinizden vazgeçmeyin, diye. Ve hep birlikte yineleyelim: "Kimselerin onlardan haberi yok dedilerse de inanmayın. O gece gök- te kocaman bir ay vardı ve o her şeyi gördü ve bütün düş maceraları ayın belleğine yazıldı." •_•• A
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear