Catalog

EYLÜL 2005 SALI CUMHURtYET SAYFA HABERLER (Soldan) Dinkrin Medeniyeüere Katküan' konulu panek, Türkiye Musevfleri Hahambaşı İzak Haleva, tstanbul Fener Rum Patrigi Bartholomeos, Diyanet tşkri Başkanı AB Bardakoğlu ve Türkiye Ennenileri Patriği Mesrob n kaüldı. (Fotoğraf. AP) ^ 25-30 EYLUL MATAY - AN Medeniyetler Buluşması'na katılan din adamları, dinin çatışma unsuru olarak kullanılmasına karşı çıktı Hatay'dan hoşgörü çağnsıAYKUT KÜÇÜKKAYA HATAY - "1. Hatay Medeniyeöer Buluşma- a" kapsamında düzenlenenve Diyanet Işleri Baş- kanı AB Bardakoğju'nun yönettiği, "Dinlerin MedeniyedereKatkrian" konulu panelde konu- şan tstanbul Fener Rum Patriği BarthoJomeos, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II ve Tür- kiye Musevileri Hahambaşı tzak Haleva küre- selleşen dûnyada insanlara din ve mezhep adı- na bölûnmeme çağnsında bulundular. Papa 16. Benedüotus da buluşmaya gönder- diği mesajda, katılımcılann. insanı ana unsur olarak alan ve karşılıklı anlayış, saygı ve ban- şı yücelten değerler olan manevı ve kültürel miraslanna ılişkın kararhlığını güçlendırmele- ri için dua ettiğını bildirdi. "ÇeşMi kültürierin kabcı değerierini fark et- meçabasıylazengiııleşebuıriz'" diyen 16. Bene- diktus, mesajındabvınun da özellikle "önde ge- len insani değerierin ilerieme" adına kurban edilme tehlıkesı olabileceğini ılen sürdüğü kü- • Organizasyon sürecinde yoğun eleştiriler alan 1. Medeniyetler Buluşması Hatay'da başladı. Papa 16. Benediktus'un da mesajıyla katıldığı buluşmada konuşan Istanbul Fener Rum Patriği Bartholomeos/Türkiye, çağdaş değerlere sahip Müslüman nüftısu ve laik yapısı ile Tanzimat döneminden beri yüzü Batı'ya dönük bir ülkedir" dedi. reselleşme döneminde özellikle acü olduğunu. banş için çalışmanın herkesin ışbirliğini ge- rektırdığını de belirtti. ' T E R O R VE DİN BULUŞAMAZ' Panelde, ayinlerini gövde gösterisi, ziyaret- lerinı misyonerlik olarak algüayan zihniyeti anlamakta güçlük çektiklerini ifade eden Bart- holomeos. "Patrikhanemiz sadece bir din ku- nımudur. Gerçek niyetlerini başka şeylerüı ar- kasma sakla\-arakpatrikhanemizvecemaatimiz üzerinden potitika yapmaya çahşanlann gay- retieriniüzüntüylekarşfayoruz" değerlendirme- sinde bulundu. "Türkiye, çağdaş değerlere sahip Müslüman nüfusu ve laik yapısı Qe Tanzimat döneminden beriyüzü Batı'yadönükbir ülkedir. Atatürk'ün kurduğu modern devlet de birçok ülke için ör- nek model teşkil etmektedir" dıyen Bartholo- meos. terörist eylemlerin ardında bazılannın göstermek istediği gibi dinlerin bulunamaya- cağuun da altını çızdı. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II de pa- nelde sevginin, banşın, kardeşliğın dılinin ve yolunun bir olduğunu söyledi. "Ne yazık ki dünyamızbugünaıüaşmaznklar, savaşlar, nhıs- lararası nefret kampanyalan, gözyaşlanyla do- lu. Oysa bugün khne sorsanız sevgiden, banş- tan söz edecektir" dıyen MesTob II, bu çelişki- nin nedeninin insanlann inandıklannı söyle- melenne karşın inancın gereklerini uygulamak- tan adeta kaçmalan olduğunu kaydettı. 'MEDENIYET DEDIKLERI. . Türkiye Musevileri Hahambaşı tzak Haleva da dünyada her yıl 6 milyon çocuğun kötü bes- lenme nedeniyle henüz 5 yaşınabasmadan can verdiğini, Afiika nüfusunun yansuıın temel be- sın maddelerine ulaşma imkânlanndan yoksun olduğunu, her gün AIDS nedeniyle 6 bın kişi- nin öldüğünü, 8 bini aşkın insanın da ölümcül hastalıklara yakalandığını anlattı. Haleva, hırsızlık, gasp, soygun, uyuşturucu, ırza geçme ve daha pek çok suç türü ve ahlak- sızhğın da alıp başını gittiğini söyledi. Haleva, şöylekonuştu: "Eğermedeniyetdedikleri buy- sa,benmedeniohnaktançoktanvazgeçtim.Me- deniyetierintiharediyor, gümbürgümbür yüa- hyor. Ve eğer dinler medenrvetkrin bu intihan- m önleme adma derbalharekete geçmeyecekse, hiç temenni etmem atna korkarun bugüne ka- dar ahnan mesafelerin tümü heba olacakür." Kömür ocağında göçük: 2 ölü • ZONGULnAK (AA) - Zonguldakta kaçak işle- tildıği iddia edilen kömür ocağındakı göçükte 2 ış- çi öldü, 1 işçı yaralandı. Gehk beldesınde henüz sahıbı belirlenmeyen kömür ocağında, tavan kıs- mındaki toprak kayması sonucu göçük meydana geldi. Goçükte Serkan Bayram (20) ve Serkan Gü- ney (23) öldü, Selım Türkmendal (36) yaralandı. Dizi çekiminde trafik kazası • İSTANBUL (AA) - Beykoz Çubuklu Pazar So- kak'ta bir TV kanah için hazırlanan dizi fılmin çe- kimi sırasında, Zehra E'ninkullandığı otomobü, sokaktan caddeye dönüş sahnesı sırasında kontrol- den çıkarak, oyuncu ve teknik ekibin arasına dal- dı. Kazada, oyuncular Aslı Sevimli (29), Sezen Zıncirbağ (3) ve Hüdelfa Tastelrin (5) ile kamera- man Mehmet Nuri Eren, Sanat Yönetmeni Selım Keleşoğlu ve set işçisi Hüdaverdi Yavuz yaralandı. Yerel Basın Ödülü' Aslan'a • Istanbul Haber Servisi - Nezıh Demirkent Ba- sın Ödullen, The Marmara Pera Oteli'nde düzen- lenen törenle venldi, "Yerel Basın" kategorisinde ödülü gazetemizin Batman muhabirliğini de ya- pan Batman Çağdaş gazetesüıden Anf Aslan alır- ken, "Yaygın Basın" kategorisinde ödüle değer çalışma bulunmadı. "Kara Altının Öyküsü" baş- lıklı yazı dızisı ile ödüle değer göriilen Aslan'a ödülünü Istanbul Valisi Muammer Güler verdi. A ı ı ıt - . —^ _ m • • • • • • • •••••• Gungoren de 2 kişt olduruldu • tSTANBUL (AA) - Güngören Atatürk Caddesi yakınındaki boş araziden sılah sesleri gelmesı üzerine çevredekı yurttaslar durumujKihse bildir- di. Olay yerine gelen polis ekipleri, Umıt Sangöz (20) ve Hakan Kalaycı'yı (20) başlanndan taban- cayla vurulmuş halde buldu. Sağlüc ekıplen, San- göz ve Kalaycf nın olay yerinde öldüklenni belir- ledi. Ümit Sangöz'ün. askerlık yaptığı Agn'dan izinli olarak Istanbul'a geldiği belirtildi. Şüpheli paketten lavşan' çıktı • TRABZON (AA) - Trabzon'da bir ıhbar üzenne bomba uzmanı tarafından ıncelenen paketın ıçeri- sinden "tavşan" çıktı Gazipaşa Caddesi Milli Pi- yango Binası yakiıunda şüpheli paket olduğu ih- ban üzerine olay yerine giden bomba uzmanı po- lisler, bomba ımha elbiselerinı giyerek paketi in- celedi. Paketin hareket ettiğini gören görevli, füırye ile patlatmadan önce yaptığı ıncelemede paketin ıçensinde tavşan olduğunu gördü. Daha sonra emniyete götürülen beyaz renkli tavşan polislerin ilgi odağı oldu On Numara hattaya devretti • ANKARA (AA) - On Numara C^ıınu'nun bu haftaki çekılişinde 10 bilen çıkmayuıca, 114 bin 767 YTL 32 YKr haftaya devretti. Şanslı numara- lann 5,10,11, 17,20, 22, 23,32,33,34, 39,40, 41, 44,49,61, 64, 67, 69,72, 76 ve 78 olarak belirlendiği çekihşte 9 bilenler 1771 YTL 60'ar YKr, 8 bilenler 85 YTL 15er YKr. 7 bilenler 10 YTL. 6 bılenler 1 YTL 45'er YKr, hicbır numarayı doğru tahmin edemeyenler de 1 YTL 2O'ser YKr ikramıye kazandı. Gelinini öldürtmek için anlaşOğı çete, parayı az bulunca anne ve oğlunu kaçınp senet imzalattL (AA) Tuttuğu çete kendisinikaçırdı AMALYA(Cumhuriyet)-Antal- ya'da oğluyla birlikte 15 gün silah zoruyla baskı altında tutulduğu ge- rekçesiyle şikâyetçi olankadınve oğ- lu, gehninı öldürtmekiçin çeteyle an- laştığı ortaya çıkınca gözaltına alın- dı. Parayı az bulan çetenin kadın ve oğlunu kaçırarak zorla senet imza- lattığı anlaşıldı. Antalya'nın Duralilerbölgesinde yaşayan A.G'nin, Cumhunyet Sav- cılığı'na başvurarak oğlu A. G. ile kendısinin kaçınldığını ve 15 gün sü- reyle farklı evlerde tutulduklannı, kendilerine zorla senet ımzalattınl- dığını ıleri sürdüğü bildirildi. Açıklamada, olayla ügili soruş- turmabaşlatan ekiplerin çeteyi üye- si olduklan belirtilen A. IC,Y. Ü^M. Ön A. G^ S. Ö. ve Ş. E'yi (28) An- talya'da yakaladığı belirtildi. Antalya'da çok sayıda gayrimen- kul sahibi olan anne ve oğluna zan- lılar tarafîndan bazı çek ve senetler imzalatılarak tarla ve 2 otomobil sattıklaruun anlaşıldığı da kayde- dildi. Operasyonda ele geçirilen CD ve kasetlerde. kaçınldıklannı ve ahko- nulduklannı iddıa eden anne ve oğ- lunun kendilerini kaçırdıklan bildi- rilen zanlılarla yapnklan telefon gö- rüşmelerinin ses kayıtlaruıın yer al- dığı tespıt edildi. Ses kaydında, an- ne A. G'nin, oğlu A. G'nineşiE»G. ile amcasının oğlu Y. A'yı öldürme- ye azmettirmek amacıyla görüştü- ğünün anlaşıldığı bildinlen açıkla- mada, hamile gelin E. G'nin boşan- mayı kabul etmemesi nedeniyle eşi ve kayınvalidesıyle anlaşmazlık ya- şadığı belirtildi. A.G. ve oğlu A. G'nin, E. G'yi ve Y. A'yı öldürtme- ye azmettirdikleri gerekçesıyle gö- zaltına ahndığı kaydedıldi. Bunalıma girdi Borcu nedeniyle intihar etti tstanbul Haber Servisi- Iflas eden bir halı şirketinin ortağı EdirneliNusretK.(45) adlı yurttaş, ödeyemediği borçlan nedeniyle girdiği bunalım sonucu tabancayla intihar ederek yaşamına son verdi. Edinilen bilgiye göre, Eminönü'nde dün öğle saatlennde Ayasofya Müzesi'nin önüne gelen Nusret K. ilk olarak havaya 2 el, ardından da kafasına ateş etti. Yurttaşlann yardımıyla ağır yaralı olarak Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldınlan Nusret K. burada tedavi altına almdıktan kısa bir süre sonra tüm müdahalelere karşın hayatuıı kaybetti. îflas eden bir halı şirketinın ortağı olan Nusret K.'nın borçlaruıı ödemek için önce birahane açtığı, fakat bu işinde de başanh olamayınca iflas ederek bunalıma girdiği belirlendi. K'nın hapishaneden bir süre önce çıktıgı ve uzunu süredir eşinden de ayn yaşadığı belirtildi. Doktor Oktay, yumurtalık dokulannı dondurarakkanserli hastalara annelikyolunu açtı Mucize bebek dünyaya gelditZMtR(AA)-llkkez 1999 yı- lında uygulamaya başladığı tek- nikle kanser hasfalannın görecek- leri ağır tedavi öncesinde dondur- duğu yumurtalık dokularuıı, da- ha sonra naklederek menopozun ardından annelik yolunu açan ABD'dekı Türk doktor KuÜuk Oktay'ın girişimleri sonucu, "mucize bebek" olarak adlandı- nlan SiennaAnn Dauer dün dün- yaya geldi. Alınan bilgiye göre, 2002 yı- lında hodgkin lenfoma tanısı ko- nulan Ann Dauer, kemik iliği nakli için ağır bir kemoterapi te- davisi göreceğinin, bunun da an- nelik şansmı yok edeceğininbil- • ABD'de, 2002 yılmda kemik iliği nakli için ağır bir tedavi görecek olan Ann Dauer'in yumurtalık dokusu donduruldu. Kemoterapinin>ardından 2.5 yıl menopozda kalan Dauer, Prof. Dr. Oktay'ın girişimleri sonucu bebeğini dün dünyaya getirdi. dirilmesi üzerine AmerikanCor- reyle menopozda kaldığını bil- nell Üniversitesi Üreme ve Kı- sırlık Merkezi öğretim üyelerin- den Prof. Dr. Kutluk Oktay'a başvurdu. BudönemdeAnnDa- uer'den alman yumurtalık doku- su dondurulurken kemik iliği nakli için kemoterapiye başlan- dı. Prof. Dr. Kutluk Oktay, yaptı- ğı açıklamada, ilik nakli gerçek- leştirilen Ann Dauer'ın 2.5 yıl sü- dirdi. Hastanın, tedavinin ardm- dan 2004 yılmda kendisüıe baş- vurması üzerine dondurulan do- kunun kann bölgesinde deri al- tınayerleştirildiğini beürten Prof. Dr. Oktay, bundan sonra ılginç gelişmelerin yaşandığını söyle- di. Prof. Dr. Oktay, mekaniz- ması henüz tam anlaşılamayan şekilde Ann Dauer'in bu ışlem sonrasındaki 2.5 ay içerisinde normal yollarla gebe kaldığını. ancak bunun düşükle sonuçlan- dığım bildirdi. Kürtaj işlemınin ardından gör- düğü ilk âdet sonrasmda hasta- nın tekrar nonnal yollarla hami- le kaldığını kaydeden Prof. Dr. Oktay, dünyada ilk kez yaşanan bu gebelik sonucu bebeğin dün hayata gözlerini açtığım söyle- di. Prof. Dr. Oktay, "Bu olay, dünyada ilk kez meydana gen- yor. Bu, cilt altına konulan yu- murtahk dokusuyla ilk kez olu~ şan gebelik. Aynı zamanda diğer bir farklı yönü de gebeoğin nor- mal yoDaiia mejdana getanesi" dedi. "«" ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Boşuna Bekleyîşler Gereğinden çok fazla tartışmalara neden olan "Ermeni Konferansı", geçen cumartesi gûnü Is- tanbul Bilgi Üniversitesi'nde başladı. Toplantı öncesinde; Dolapdere'deki binanın önündeki yokuşu emniyet güçleri tutmuşlardı ve ancak, toplantıya katılma izni olanları yukarı bırakıyor- lardı. Yokuşun altında da Işçi Partililer ve MHP'li- lertoplanmışlardı. Bu toplantıya karşı çıkanların, kendilerince protesto yapmalanna tahammüllü olunması ge-. rek. Fakat maalesef olay protestoyu geçmiş ve yumurta atmak, domates atmak gibi boyutlara ulaşmış. Bu tecavüzleri yapanlann, Erdal Inönû gibi gerçekten nezih bir kişiliğe yönelecek kadar gözlerinin kararmış olması, altı çizilmesi gereken bir nokta. (Yumurta ve domates atılan diğer ar- kadaşlann da, aynı derecede değerti olduktannı düşünüyorum.) Okulu ve bölgeyi iyi tanıyan biri olarak; arka yoldan gelip, bu protestocu gruba hiç yakınlaş- madan, ufak bir yuhalanma ile binaya girdim. Fakat içeri girdikten sonra o grubun yaptıklannı duyunca çok üzüldüm. Gerçekten çok yazık... Fakat akşamleyin, bu grubun attığı kimi slo- ganlan duyduğum zaman, üzülmekten çok dü- şünmek gereğini duydum. Bu insanlar ne zaman akıllanacaklar, ne zaman ayaklarını yere basa- caklar? • • • Attıkları sloganiardan biri, "Ermeniler AKP omuz omuza..." idi. Insaf... Insan, bırakın iktidar partisini, Türk siyasal yaşamındaki 50 küsur par- tinin hiçbiri için böyle çirkin bir slogan atamaz. "Bu /nsan/an böyle bir slogan atmaya sevkeden ne olabilir?" diye düşündüm. Ve inanın, makul bir açıklama bulamadım. Heıtıalde 4 Numaralı Idare Mahkemesi'nin kararını eleştirmeleri, böyle sloganlara yol açmış olsa gerek. Ama eğer mah- kemenin karannı eleştirenlerin tümünü "Ermeni- lerie omuz omuza" sayarsak, Türk halkının ezici çoğunluğunun böyle bir dayanışma içinde oldu- ğunu düşünmek gerekiri... Mahkemenin karannı eleştirmek istemiyorum ama; eğer Idare Mahkemeleri, kendilerini bu ko- nuda böyle yetkili görürlerse, hapı yuttuk de- mektir. (Bir zamanlar bir mahkeme, bir vergi ya- sasını iptal ettiğinde, benzer bir korkuyu yaşa- mıştım.) • • • Atılan bir başka slogan, daha düşündürücüy- dü. "Bir gece ansızın gelebilıhz" diye bağnşıyor- lardı. Türkiye'yi tanımayanlar bu slogana anlam veremezler. "Kim geliyor?", "Nasıl geliyor?" gi- bisinden sorular sorabilirler. Oysaki "Bir gece ansızın gelebiliriz" sloganı, bir cuntanın gölge- sinde iktidara gelmektir. En son örneğini, 12 Ey- lül 1980'de yaşadık. MHP yöneticileri hapistey- ken, düşünceleri iktidardaydı. Zaten Alpaslan Türkeş bu garip durumu, net bir biçimde dile getirmişti. Bu arada; 12 Eylül'de, sağ cenahtan ağır bir bedel ödeyenler de olmuştu. Gerçekten, özellik- le MHP'nin alt kadrolanndan kimi gençler büyük sıkıntılar yaşamışlardı. Şimdi aynı gruplardan ki- mi gençlerin; "bir gece ansızın gelme" umudu- nu dile getirmeleri hem garip hem de çok acı. Eğer 1946 yılını başlangıç alırsak; Türkiye yak- laşık 60 yıldır, "çok partili yaşarrtı" sürdürüyor. Ara sıra rafa kaldınlmış olsa bile Türk halkı, çok partili yaşamı benimsemiş durumda ve oylanyla iktidara mesaj verme ve iktidan değiştirme yete- nek ve güveni içinde. Hâl böyleyken, yasal bir siyasal partiye yakın olduğu tahmin edilebilecek bir grup gencin "cunta çığırtkanlığı" yapmasını anlamak mümkün değil. • • • . Çok tehlikeli bulduğum bu iki slogan dışında, tartışılabilecek başka sloganlar da vardı. Ome- ğin "Üniversitelerde hain istemiyoruz" sloganını atıyoriardı. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi "hain" ola- rak gören zihniyeti zaten biliriz. Fakat hain ol- duklarını düşündüklerine domates ve yumurta atmak, yeni bir uygulama olarak karşımıza çıktı. Görebildiğim kadarıyla, domates ve yumurta atanlar arasından gözaltına alınan olmadı. Mari- fet yapmışçasına, kostaklana kostaklana pro- testolanna devam ettiler. Bence bu da çok tehli- keli bir durum. Eğer yapılan kanunsuzluğun bir bedeli olmazsa, nasıl "caydıncı" olunur?.. Emniyet güçleri, iyi önlem almıştı. Fakat te- cavüzlere de engel olmalan gerekirdi. Nevşehir'de konferans Yerelyönethn banş için söz hakkistiyor SELAHATTİNŞAHİN NEVŞEHÎR-1. Uluslararası Yerel Yönetim- ler Banş Konferansı'na katılan 50'yi aşkm ül- keden bine yakın yeıel yöneticibanş çağnsı yap- tı. HABtTAT, Yerel Yönetimler Denıeği ve Nev- şehir Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği kon- ferans, Kapadokya Dedeman Oteli önünde ku- rulan dev çaduda başladı. Konferansın açılışmda konuşan Nevşehir Be- lediye Başkanı Hasan Cnver, "Hiç kimse yerel yöneticilere savaşabm mı, savaşmayatam mı diye sormaz" diye konuştu. Daha sonra konferansa katılanlar Hasan Ün- ver'in çağnsı üzerine birbirlerinin ellerini tuta- rak tüm dünyaya kendi dillerinde "Banş Istiyo- nız" şeklinde haykırdılar. Konferansta daha sonra söz alan Yerel Yöne- timler Derneği Başkanı ve Kars Belediye Baş- kanı Naif AKbeyopu da banşm köklü bir şekil- de sağlanması için yerel yönetimlere önemli gö- revler düştüğünü söyledi. Konferansa destek olan kurumlann başında ge- len Uluslararası Kentsel KalkınmaTeşkilatı Av- rupa Direktörü Mfchel Jipot da, Hiroşima Be- lediye Başkanı Tadatoşi Akiba'nın konferansa gönderdıği mesajı okudu. Akiba mesajmda "Hiç kimsenin 50yıl önce bizlerinyaşadığıfelaketiya- şamamalannı istnoruz. Nükleer silahsızlanma- ya yönetik çabalara her kesimin destek vermesi en büyük dDeğuniz" ıfadelenne yer verdi. -